Isaac Asimov, siyah kemik gözlüğü, kovboy kravatı ve yanaklarına kadar inen faulleriyle aklımıza kazınan bu görüntüsü onun ne kadar sıra dışı bir insan olduğunun en büyük kanıtıdır. Gelin biraz daha yakın tanıyalım Isaac’ı. Isaac Asimov, 2 Ocak 1920 de Rusya’da Anna Rachel Berman Asimov ve Judah Asimov’un ilk çocukları olarak dünyaya gelmiştir. Asimov 1939 da Columbia üniversitesi kimya bölümünden mezun olmuş ve yine bu alandaki doktorasını tekrar Columbia üniversitesinde yapmıştır. 1979 yılında ise Boston üniversitesinde profesör olmuştur.
1942’de Gertrude Blugerman ile 1973’te Janet Jeppson ile evlenmiştir. Isaac 2 çocuk babasıdır. Bilim kurgu dalında yazdığı öykülerle yazarlık kariyerine adım atan Isaac, çeşitli bilim kitapları ve şiir kitapları da yazmıştır. 1983’te bypass olmuş ve ameliyat sırasında kendisine verilen hastalıklı kandan dolayı AIDS’e yakalanmıştır. 6 Nisan 1992 de vefat etmiştir. Nightfall isimli bilim kurgu öyküsü en bilinen öyküler arasında yerini almış ve dalında yazılmış en iyi bilim kurgu öyküsü seçilmiştir.
1942 de yayımlanan Ben Robot isimli kitap, içinde barındırdığı Durağan Döngü isimli kısa öyküsünde “Robotbilimin üç yasası”nı ortaya koymuştur.
1. A robot must not injure a human being, or through inaction allow a human being to come to harm .
2. A robot must obey the orders given by human beings unless they conflict with the first law .
3. A robot must protect itself as long as such protection does not conflict with the first or second law .
Yasa 1- Robotlar, insanlara zarar veremez ya da eylemsiz kalarak onlara zarar gelmesine göz yumamaz.
Yasa 2- Robotlar, Birinci Kanun’la çakışmadığı sürece insanlar tarafından verilen emirlere itaat etmek zorundadır.
Yasa 3- Robotlar, Birinci ya da İkinci Kanun’la çakışmadığı sürece kendi varlıklarını korumak zorundadır.
Asimov bu yalın yasalar sayesinde robotların bir insana zarar vermesini ya da bir insanın buyruğuna karşı çıkmasını olanaksız hale getiriyor ve onları mekanik araçlara indirgiyordu. Açtığı bu çığırın etkisi kısa sürede dalga dalga yayılarak bilimkurgudaki “katil robot” klişesini bozguna uğratmaya yetti. Dahası bu fikri mülkünü tüm bilimkurgu yazarlarının ortak kullanımına sunarak bir ilke de imza attı.
Isaac Asimov’un Ben Robot kitabını yazdığı sıralarda henüz transistörler icat edilmemiş, 30 tonluk ilk bilgisayar dan söz edilmemiş ve yapay zeka henüz ortaya atılmamış bir konuydu. Bu da ısaac’ın ne kadar ileri görüşlü olduğunu ve kendince bulduğu yasaların temellerinin ne kadar sağlam olduğunu gösterir mi? Bence gösterir.
Isaac Asimov bu yasalar sayesinde robotların insanlara zarar veren makineler olduğunu değil aksine sadece birer makine olduklarının altını çiziyor. Klişe insan robot çatışmasını en aza indirgemiş bilim kurgu alanında yeni boyuta geçmiş ve diğer yazarlarda ilk başta kabul etmeseler de Asimov tarzında yazı yazmaya başlamışlardır. Artık robotlar insanlar için bir tehlike oluşturmayan basit yapılardı. Asimov böyle uygun görmüştü. Fakat daha sonra bu Asimov için yeterli olmamış ve olaya yeni bir soluk kazandırmak istemiş ve yeni bir yasa daha olmalı demiş kendince.
Sıfırıncı Yasa: Bir robot insanlığa zarar veremez ya da zarar görmesine seyirci kalamaz.
Bu yasayı belirlemesiyle birinci yasa şu şekilde bir değişime uğramıştır;
Birinci Yasa: Bir robot, sıfırıncı yasayla çelişmediği sürece bir insana zarar veremez ya da zarar görmesine seyirci kalamaz.
Bu yasaların son hallerini almasıyla beraber Asimov robotlara yeni bir özellik kazandırmış ve artık robotlar, insanlığı tehlikeye düşürecek ya da insanlık için kötü planları olan oluşumlar olduğu zaman onlara karşı geleceklerdi. Artık robotlar, tüm insan türünü yok etmek gibi çılgınca fikirleri olan birini öldürebilecekti. Ancak Asimov’un bu yeni hamlesi bazı tartışmaların fitilini ateşlemekte gecikmedi. Asimov’un son hamlesiyle beraber bilim kurgu alanındaki yazıların bilimsel tabanı güçlenmiş, robotlara ve robot teknolojisine olan bakış açısı değişmiş ve yapay zeka alanında yeni fikirler oluşmaya başlamıştır.
“Düşüncem iki yönlü: İlk olarak robotları kendi yaratıcılarını yok edecek canavarlar olarak görmüyorum. Çünkü robotları yapan insanların, kendi güvenliklerini sağlayacak vasıtaları da yine robotların içine koyabilecek kadar bilgi ve yetenek sahibi olacaklarını düşünüyorum. İkinci olarak robotların ya da genel anlamda makinelerin, bizlerin yerine geçebilecek kadar zekâya sahip oldukları anda bunu yapmaları gerektiği fikrindeyim.” -Isaac Asimov
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder