Sayfalar

31 Ağustos 2019 Cumartesi

Kafa Karıştıran Kelimeler (Rasim Özdenören ) Kitabının Özeti, Konusu, Tahlili


Kitabın Adı : Kafa Karıştıran Kelimeler

Kitabın Yazarı : Rasim Özdenören

Kitap Hakkında Bilgi :

Bu kitapta Rasim Özdenören, demokrasi, diyalektik, rasyonalizm, pozitivizm, hümanizm, bilim, kültür, gelenek ve özgürlük gibi kimi kavramların bir Müslüman tarafından nasıl kavranması gerektiğine dair öneriler getirmenin ötesinde, ele alınmayan diğer önemli kavramların irdelenmesine ilişkin bir usûl de sunuyor.

Kitabın Özeti :

Kafa Karıştıran Kelimeler, Meb’in öğretmenlere okuması için tavsiye ettiği bir kitaptır. Kitap, batı kültüründen dilimize geçmiş kimi kavramların (yazara göre kafa karıştıran) ne demek olduğunu ve bu kelimelere “müslümanca” bakışın ne olması gerektiği üstünde durmuş. Neden böyle bir çalışma yaptığını ise şöyle açıklamış :

Batı’nın kelimeleri ancak batı kültüründe anlaşılabilir ve bu kelimelerin bizim kültürümüzdeki kaşılığı farklıdır. Bu yüzden bu kelimeleri gördüğümüzde bir müslüman olarak nasıl yorumlamamız gerekiyor onu bilelim. Çünkü biz Batı ile hesaplaşmamış bir milletiz ve onun kavramları yerine kendi kavramlarımızı veya bakış açımızı koymalıyız.

İlk bölümde, demagoji, entelektüalizm, diyalektik, pozitivizm ve hümanizma kavramlarını ele alarak bu kavramlara müslümanca nasıl yaklaşılması gerektiğini anlatmış. Bunu yaparken de İslam’da bu kelimelerin yeri tartışmasına girmiş. Misal olarak İslam’ın akılcı ve pozitivist olmadığını, Yunus Emre’nin “Çıktım erik dalına, Anda yedim üzümü.” dizeleriyle açıklamış. Yine Kafa Karıştıran Kelimeler ‘in birinci bölümünde insanın ne olduğunu hümanizma kavramı üzerinden irdelerken Camus’un anlamsızlık felsefesine karşı insanı, “emaneti yüklenen” olarak tanımlamıştır. Yani rabbini bilme görevini üstlenmiş varlık olarak.

İkinci bölümde ise yazar Kafa Karıştıran Kelimeler‘de, bilim eleştirisine yer vermiş. Bilimin aslında bir genel kabul olduğu ve değişebileceği fikirlerini ele almış. Paradigma kavramını kullanmamış fakat batı bilimi derken hakim paradigmayı kastetmiş olmalı. Bilimin mutlak değişmez tek doğru olduğu kabulünün yanlış olduğu üzerinde durmuş. Daha sonra ilim ve irfan kelimelerini ele alarak irfanın, bilim üstü bir önceden kavrama becerisi olduğunu söylemiş. Çünkü irfan sahibi insan olayların derinine bakar ve asıl nedeni görmeye çalışır. Evrim teorisinin yanlış olduğunu anlamak irfan sahibi biri için kolaydır yazara göre.

İrfan kavramının karşılığı muallak kalmış kitapta. Deha, Özbiliş ya da istidat gibi bir anlamda kullanılmış anladığım kadarıyla. Zor bir kavram. Maarifi ve arifi anlamak irfanı anlamakla ilgili. Yüksek lisans yaparken bir hocamız irfanı şöyle özetlemişti. Eklemeden geçmek istemedim. İlim yere çöp atmanın yanlış olduğunu bilmek ise, irfan yere o çöpü atmamaktır.

Diğer bölümlerde de kavramları irdeleyerek devam etmiş yazar. O sırada da bazı islami izahatlar yapmış. Kitapta ele alınan kelimeler bir kavram olduğundan böyle kısa açıklanmaları onları çok yüzeysel bırakmış. Kitapta az az her şeyden bahsedilmiş. Bir deneme olmuş adeta. Kavram işi ise daha derin bir iştir. Diyalektik kavramını anlamak için belki Harakleitos, Hegel, Marx’ ı bilmek gerekir. Böyle birkaç sayfa ile geçiştirilemez. Kitapta yazdığı gibi kelime değil, kavramdır söylenenler ve her bir kavram ciddi incelemeler gerektirir.

Ciddi meselelere ciddi eğilmek gerekir. Şu da var ki felsefeye veya tarihe dair bir bilgi veriliyorsa kaynak olmalıdır. Kaynak olmadan yazılmış bir söz üzerinden yorum yapıldığı zaman bu iş felsefe olmaktan çıkar. Sohbet olur. Ama bu kavramlar sohbetin konusu değildir. Uzmanlık gerektirir. Felsefe veya felsefe tarihi okumaları yapmak daha yerinde olacaktır. Bir kavrama veya olaya karşı müslüman bir bakış da olamaz bana göre. Müslüman olmanın şartı bellidir. Gerisi yorumdur. Bir müslümanın çıkarımları veya kavrayışı, müslüman bakışı temsil etmez, edemez. Dünyada ne kadar müslüman varsa o kadar müslüman bakış vardır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder