Sayfalar

12 Eylül 2019 Perşembe

Tom Sawyer (Mark Twain) Kitabının Özeti, Konusu, Tahlili


Kitabın Adı : Tom Sawyer

Kitabın Yazarı : Mark Twain

Kitap Hakkında Bilgi :

Mark Twain'in en sevilen yapıtlarından biri olan Tom Sawyer'ın Maceraları çocukluğun masum, güvenli ve olağanüstü maceralarla dolu evrenine bir övgüdür. Roman Mississippi Nehri kıyısındaki küçük bir kasabada, belirtilmeyen bir dönemde geçer. Ancak okur evlerde siyahi kölelerin bulunmasından hikâyenin 1830'larda ya da 1840'larda geçtiği sonucuna varabilir. Herkesin herkesi tanıdığı, yetişkinlerin çocukları eğitmek ve disipline sokmak için birlikte çalıştıkları bu küçük kasabada, herkes göründüğü gibi midir? Roman insan doğasının ikiyüzlülüğünü, bencilliğini, maddi değerlere düşkünlüğünü ve Amerikan taşrasındaki küçük kasaba ruhunu mükemmel biçimde yansıtır. Twain, iyi kalpli, ancak her daim haylazlık peşindeki Tom ve arkadaşlarının maceralarını gerçekçi bir dille aktarırken, alışılmış terbiyeli ve örnek çocuk imgesini de yıkar. Yapıtın kuşaklar boyu her yaştan okura hitap etmesinin sırrı, belki de çocuk aklının nasıl işlediğini bize hatırlatmasında; yetişkin dünyasından ansızın çocukluğa ışınlanmanın paha biçilmez değerinde yatar.

Tom Sawyer, Mark Twain’in sanat dünyasına kazandırdığı ve yıllar boyu da birçok esere ilham kaynağı olmuş çocuk kahramandır. Hem çocuklara hem büyüklere aynı anda hitap eden bu eser herkesin kendisinden bir şeyler bulabileceği türdendir. 

Kitabın Özeti :

Tom Sawyer, yaramaz, ele avuca sığ­mayan bir çocuktur. Missisipi ırmağı kıyısında bulunan St. Ptersburg kasabasında Polly teyzesi, üvey kardeşi Sid ve Polly teyzesinin kızı Mary ile birlikte yaşamaktadır. Tom, yaramazlığı ile kasabaya ün salmıştır. Polly teyzesi onu ne kadar severse sevsin yine de kızmadan edememektedir. Pervasız, tembel, çok meraklı olduğu için Polly Teyze için tam bir baş belasıdır. Yaramaz olduğu için teyzesinin azarlarına ve kamçıyla dövmelerine katlanmak zorundadır. Üvey kardeşi Sid’de teyzesini kışkırtıp dayak yemesine sebep olmaktadır. Tom da Sid’i o yüzden sevememektedir. Ama teyzesinin kızı Mary ile iyi anlaşmaktadır. Mary ona çok şefkatli davranmaktadır.

Tom’un, Amy isimli bir kız arkadaşı vardır fakat kasabaya yeni taşınan Becky, Tom’un gönlünü çalmıştır.

Tom Sawyer bir gün okula geç kalır. Öğretmen niçin geciktiğini sordu­ğunda, Huck isimli bir çocukla kavga ettiğini anlatır. Öğretmen Tom’u döver ve kızlara ayrılan sıralardan birine oturtur. Tom da, gidip Becky’nin yanına oturur. Silginin üzerine “seni seviyorum” diye yazar. Tom, derste aldığı ceza sonrası Becky ile tanışma fırsatı bulmuş ve Becky’nin yanına oturmuştur. Bir şekilde Becky’i etkilemiş ve onun gönlünü çalmıştır. Bu iki çocuk okul dışında da vakit geçirmeye başlamıştır. Tom Becky’e evlenme teklif etmiş ve kendilerince nişanlanmışlardır. Tom, eski sevgilisi Amy ile de nişanlandığını ağzından kaçırınca Becky, Tom’a çok sinirlenmiş ve onu yanından kovmuştur.

Canı sıkılan Tom gezerken kasabanın en sevilmeyen çocuğu Huck ile karşılaşır. Huck’ın elinde bir ölü kedi vardır. İki kafadar arkadaş olur ve ölü kedinin siğillerden kurtardığına inandıkları için de dolunay sırasında kedi ile beraber mezarlığa gitmeye karar verirler. Mezarlıktayken karanlıktan birtakım sesler duyarlar ve kasabanın en azılı haydutlarından olan Muf Potter’ı, Kızılderili Co’yu ve Doktor Robinson’u bir mezarı kazarken görürler. Haydutlar, Doktor Robinson’dan para isteyince kavga çıkar. Beklenmedik bir şekilde Kızılderili Co Potter’a vurur ve Potter bayılır. Co, doktoru kalbinden bıçaklar ve bıçağı Potter’ın eline tutuşturur. Potter uyandığında zaten sarhoş olmasının verdiği etkiden dolayı cinayeti kendisinin işlediğini kabul eder. Çok korkan çocuklar, olay yerinden koşarak kaçarlar.

Tom evde mutlu değildir. Becky ile aralarının da bozuk olması iyice canını sıkmaktadır. Tom, buralardan uzaklaşmayı ve büyük bir adam olmayı kafasına koymuştur. Huck ile beraber korsan olmaya karar verirler. Tom’un kankası olan Joe Harper’ı da yanlarına alarak gece yarısı adaya doğru sandalla yola çıkarlar. Günlerin geçmesi üzerine bütün kasaba bu çocukların nehirde boğulduğuna inanmış ve büyük bir üzüntü içinde cenaze töreni düzenlemeye karar vermişlerdir.

Tom, arkasından kimin ne kadar üzülmüş olduğuna merak eder ve bir gece yarısı eve gider. Teyzesinin harap haline çok üzülen Tom adaya döner ve ada şartlarından bıkmış olan üç çocuk geriye dönmeye karar verirler. Pazar günü kilisede düzenlenen cenaze törenine giderler. Önce herkes çok sevinir fakat daha sonra çok kızarlar.

Tom okulda çok havalı olur ve herkes ona saygı duymaya başlar. Bir kişi hariç, bu kişi Becky’den başkası değildir. Becky, Tom‘un Amy ile olan yakın ilişkisini kıskanır ve o da başka bir çocuk ile yakınlaşmaya başlar. Tüm bunlar olurken de bir yandan Muf Potter’ın davası görülür. Muf Potter’a hapiste de yardım etmeye çalışan Tom vicdanına yenilir. Hayatını tehlikeye atarak mahkemede gördüğü her şeyi anlatır. Kızılderili hakkında ölüm kararı verilir fakat Kızılderili kaçar. Tom’un korkulu günleri başlamıştır. Tom geceleri katil korkusundan kâbuslar görmektedir.

Bu olayın ardından Tom kasabada kahraman muamelesi görür. Tom rahat durmaz ve arkadaşı Huck ile beraber hazine aramak için bir harabeye girerler. Harabenin içinde yabancı olmayan bir sima ile karşılaşırlar. Kızılderili Joe ve bir arkadaşı perişan bir kılıkta altınlarını ve paralarını gömmek için harabeye gelirler. Saklanan çocuklar Joe’nın altınlarını almaya karar verirler.

Joe ve arkadaşı ortalıkta gözükmez ve olaylar biraz duraklar. Tom, Becky ile barışır ve Becky’nin ailesinin önderliğinde düzenlenen pikniğe giderler. Mağaraların dehlizlerinde Tom ve Becky kaybolur. Bütün çocuklar vapura doluşur ve kasabaya dönülür. Çocuklar arkadaşlarında kalacaklarını söyledikleri için anneleri ancak ertesi gün yokluklarını fark eder. Herkes Tom ve Becky'i aramaya başlar.

Tom ve Becky ise mağarada çıkış aramaya çalışırlar. Gün geçtikçe açlık ve susuzlukla beraber bastıran umutsuzluk çocukları adeta yiyip bitirir. Tom mağaranın dehlizlerinde çıkış ararken Kızılderili Joe’yu görür. Bu durum işleri daha da zorlaştırır. Derken Tom ve Becky ölmek üzereyken çıkış yolu bulurlar. Kasabaya döndüklerinde herkes onları karşılar. Bütün kasaba çok sevinir.

Becky’nin babası mağaranın tüm girişlerini demirle kapattırır. Kızılderili Co’nun arkadaşlarının cesedi Missisipi nehrinde bulunur. Tom, bu haberi duyunca, Kızılderili Co’yu mağarada gördüklerini hatırlar ve bunu Mahkeme Başkanı olan Becky’nin babasına anlatır. Elli atmış kişi kayıklara binerek mağaraya gider. Aralarında Tom’da vardır.

Mağara’ya girdiklerinde Kızılde­rili Co’nun cesedini görürler. Tom güvende olmanın verdiği huzura rağmen kendi yaşadıklarını düşünerek aç susuz can veren hayduta üzülür. Tom’un aklına Joe’nun altınları ve parası gelir. Huck ile bunu paylaşır ve mağaraya gidip hazineyi çıkarmaya karar verirler. Yanlarında kaybolmamak için ip ve mum götürürler. Kızılderili’nin sembolünü bulup kazdıklarında altına kavuşurlar. Artık ikise de zengindir.

Tom mağaradayken Huck’ın başından bir sürü olay geçmiştir. Huck, haydutları takip etmiş ve Bayan Daglıs’ı ölümden kurtarmıştır. Yalnız yaşayan Bayan Daglıs evsiz Huck’ı evlat edinmiştir. Huck alıştığı hayattan çok farklı olan bu düzene alışmakta zorlanmış ve kaçmıştır. Tom, onu bir sa­manlıkta bulur ve Bayan Daglıs’ın evine dönmesi için ikna eder. Yeni maceralara atılmak için sözleşen iki kafadar evlerine giderler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder