Sayfalar

8 Ekim 2019 Salı

Acı Kahve (Agatha Christie) Kitabının Özeti, Konusu, Tahlili


Kitabın Adı : Acı Kahve

Kitabın Yazarı : Agatha Christie

Kitap Hakkında Bilgi :

Ünlü bir fizikçi olan Sir Claude Avory savunma sanayi alanında çok önemli bir formül üretir. Ancak aile fertlerinin bu formülü çalacağından şüphe etmektedir. Duruma açıklık getirmesi için ünlü dedektif Hercule Poirot'yu malikânesine davet eder. Bu arada Sir Avory tüm aile fertlerini de çağırmıştır. Yemek sonrası kütüphanede bir yandan kahvesini yudumlarken bir yandan da onlarla sohbet edecektir. Çünkü formülün akrabaları tarafından çalındığını anlamıştır. Uşağına gizlice kapıyı kilitlemesini emreder, misafirlerine de ışıkların kısa bir süreliğine kapatılacağını ve formülü çalan kişinin kâğıdı sehpanın üzerine koymasını söyler. Ancak ışıklar yandığında misafirler kendilerini hiç de beklemedikleri bir manzaranın içinde bulurlar; ortada boş bir zarf ve bir ceset vardır. Poirot malikâneye ulaştığında Sir Avory'nin cansız bedeniyle karşılaşır. Şimdi her şey ünlü dedektifin keskin zekâsına, müthiş dikkatine ve eşsiz gözlemine kalmıştır... "Poirot... tıpkı sade bir kahve gibi canlandırıp ilham veriyor. Acı Kahve, Christie hikâyelerine yapılmış hoş bir katkı."

-Publishers Weekly
Kitabın Özeti :

Sir Claud Amory, bir fizik uzmanıdır. Uzunca bir zamandır atom partiküllerinin hareketleri üzerinde incelemeler yapıyordu. Bir gün aradığını bulur. Bulduğu şey şimdiye dek kullanıla gelen patlayıcılardan binlerce kez daha etkili bir bomba formülüdür. Bu formül bir servet değerindedir. Çünkü bu formül karşılığında pekçok devlet hazinelerinin kapılarını ardına kadar açmaktadır.

Sir Amory‘i düşündüren bir mesele vardır. Oda aile fertlerinden birinin formülü çalacağını hissetmesidir. Evet o bunu hissetmişti ama bunu kimin yapacağını bilmiyordu. Bu sorunu çözmek için kendisi gibi alanında uzman olan birine ihtiyacı vardı. Bu kim olabilirdi? Daha önce tanışmasa da methini duyduğu Belçika asıllı dedektif Hercule Poirot olabilirdi. Çünkü o zehir gibi bir dedektiftir ve çözemeyeceği olayın olamayacağına inanmaktadır. Onu evine davet ederek olayı çözmesini rica etti. Mr. Poirot da bu nazik davete icabet etti. Yalnız Mr. Poirot daha Sir’ün evine varmadan olaylar cereyan etmeye başlar.


Sir Amory’nin evinde hiç evlenmemiş olan ablası, oğlu Richard, oğlunun İtalyan asıllı karısı Lucia, bir bayan yeğeni, İtalyan doktor Carelli, evin İngiliz uşağı ve Sir’ün sekreteri bulunmaktaydı. Bu ev halkı yemek sonrası sohbet yapıyorlardı. Sir’ün gelini güzel Lucia kendisi gibi İtalyan olan doktordan rahatsızmış gibi davranmaktaydı, sanki doktor onu sıkıştırıyordu. Kocası Richard’da bu davetsiz eski dosttan rahatsız görünüyordu. Zaten ilk fırsatta karısına kendisini o doktor ile niye aldattığını soracaktı. Tüm bunlar Lucia’yı daha da kötü etkilemişti.

Fark edilir hale gelen Lucia’nın rahatsızlığını tedavi etmek için ilaç kutusunu bulunduğu raftan indirmişlerdi. Doktor Carelli, ilaç kutularına bakarak ne işe yaradıklarını söylüyordu. Şişede öldürücü zehirli ilaçlar bile vardı ve uyku getirerek insanı öldüren ilaç hayli ilgi çekmişti. Lucia, farkettirmeden ondan bir avuç kadar almıştı.

Bu esnada kahve servisi başlamıştı. Richard karısının yanına giderek onun gönlünü almıştı. Sır Amory ise uşağına kapıları dıştan kilitlemesini emretmiş ve kahvesini yudumlarken izaha başlamıştı. Önemli ve de çok değerli bir formül bulduğunu ama ev halkı içinden birinin bunu çalmak istediğini bildiğini ve bunu düşünen kişiye son bir fırsat olarak az sonra ışıkları kapattıracağını bu esnada az önce çalmış olduğu formülü sehpanın üzerine koymasını aksi halde çağırttığı ünlü dedektif Mr. Poirot‘un suçluyu bizzat bularak gereğini yapacağını ikaz etti.

Bu arada kahvenin acılığından bahsetti. Işıkların söndürülmesini emretti.
Mr. Poirot ulaştığında Sir Claud Amory koltuğunda ölü olarak bulunuyordu ve sehpanın üzerinde de içi boş bir zarf duruyordu. İlk başta tüm şüpheler bir yabancı olan ve pek güven veren bir intibah vermeyen doktor Carelli’ye yönelmişti.

Lucia’nın doktora antipatisi ve rahatsız halide Mr. Poirot tarafından farkedilmekteydi. Gerçi diğer şüphelilerde merhumu pek sevmiyorlardı. Özellikle merhumun bayan yeğeni bunu açıkça dile getirmiş ihtiyarın pintiliği ve huysuzluğundan bahsetmişti.

Olay bu halde önünde dururken Mr. Poirot olayı zekası, titizlik ve dikkati sayesinde çözmüştü. Gelin Lucia’yı söz oyunlarıyla köşeye sıkıştırıp ondan kötü ün salmış bir bayan ajanın kızı olduğunu ve bunu bilen doktor Carelli tarafından şantaj önerisine maruz kaldığını ama formülü çalanın ve kayınpederini öldürenin kendisi olmadığını söyletti.

Zaten Mr. Poirot ayrıntıları yakalamıştı. İlaç kutusu ile olaydan evvel oynanmış olduğunu, rafın tozlu olmasına karşın ilaç kutusunun olay anında tertemiz olmasından anlaşılmıştı. Şüpheli görülen sekreter bayan yapılan sorgu esnasında sıkışınca yine aynı zehirle Mr. Poirot’u da öldürmeye çalışır. Mr. Poirot yine zekası ve uyanıklığı sayesinde kurtulmuştur. Katil sekreter yakalanır ve adalete teslim edilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder