Sayfalar

18 Ekim 2019 Cuma

Bağışlayın ve Unutun (Lewis B. Smedes) Kitabının Özeti, Konusu, Tahlili


Kitabın Adı : Bağışlayın ve Unutun

Kitabın Yazarı : Lewis B. Smedes

Kitap Hakkında Bilgi :

Bir başkası tarafından yaralanan, incinme ve öfke duygularını anlayıp, üstesinden gelmeye çalışan herkes için Lewis Bmedes'in bağışlama konusunda yazdığı bu kitap, çektiğimiz acılardan kurtulmanın ve yüreklerimizde bağışlamak için bir yer bulmanın olası olduğunu gösteriyor. Bu bilge kitap, iyileşme sürecini dört aşamaya bölüp, gerçek öykülerden örnekler vererek, bağışlamanın mümkün kıldığı huzura özlem duyan herkese umut ışığı yakıyor.

Lewis B. Smedes, tüm dikkatleri üzerine çekecek çok önemli bir konuda sıcacık, bilge ve yararlı bir kitap yazmış. Bu kitaptan herkesin en az benim kadar yararlanacağından eminim.
-Harold S. Kushner
"İyi İnsanların Başına Kötü Şeyler Geldiğinde" adlı kitabın yazarı.

"Okuyanları hem rahatlatacak, hem de yol gösterecek bir kitap."
-Madeleine L'Engle, "Bazı Kadınlar" adlı kitabın yazarı.

"Lewis B. Semdes... Bağışlamanın sadece bir olasılık değil, bir gerçek olduğunu öğretiyor."
-Dr. Robert H. Schuller

Sizi incittiler ve yüreğinizde büyük yaralar açtılar. Ömür boyu içinizdeki bu acı, yüreğinizdeki bu yarayla yaşamayı mı yeğlerdiniz, yoksa size acı çektiren insanları bağışlayıp, ruhunuzu çekilen acılardan kurtarıp, özgürlüğünüze kavuşmayı mı? Bağışlamak ve yapılanları unutmak sanıldığı kadar kolay bir iş değildir. Lewis B. Smedes, kitabında bunu nasıl başaracağınız konusunda sizlere yol gösteriyor. Bu kitabı okuduktan sona, Smedes'in olaylara yaklaşımındaki içtenliğinin pek çoğumuzun yüreğini ısıtacağını ve olayları onun bakış açısından değerlendireceğinizi düşünüyoruz.

Kitabın Özeti :

1. Birinci bölüm :

Bağışlamanın dört aşaması :
Yazar bağışlamanın dört aşamasını şu şekilde izah etmektedir. Bağışlayabilmemiz için mutlaka başkaları tarafından incinmiş olmamız gereklidir. Bu bağışlayabilmemizin birinci aşamasıdır. İkinci aşama olarak bizi incitenden nefret etmemiz gereklidir. Üçüncü aşamada ise sihirli bir göz edinme ve bu göz ile karşımızdakinin zayıf yönlerini görebilme yani iyileşmeye başlama meydana gelmelidir. Son aşama biraraya gelinme ve bizi inciteni yaşamamıza davet safhasıdır.

a. Hepimiz inciniriz : Bağışlayarak yaralarımızın sarılabilmesi için çekilen acının kişisel, haksız ve derin olması gerektiğine değinerek; doğa ve sistemleri bağışlayamayacağımızı, insanların bizi hakettiğimizi düşündüklerinden yada iyi niyetli olmalarına karşın ve sorunlarının fazlalığı nedeniyle, hatta kendi yaptıkları hatalarla dahi bizi incitebileceklerine değinmektedir. Bağışlamaya gerek olmayan ve derin olmayan acıları şöyle sıralamaktadır: kızgınlıklar, önemsenmemek, düş kırıklıkları, ikinci gelmek, sadakatsizlik, ihanet ve zalimlik.

b. Hepimiz nefret ederiz : Nefret ve öfkenin karşılaştırmasın yaparak; eğer pasif olarak nefret edersek karşımızdakine iyi şeyler dilemeyeceğimize, agresif bir biçimde nefret edersek ise o şahsın canının yanmasını isteyeceğimize, ancak her iki duygununda zamanla geçeceğine, yakınlarımızdan nefret, tanımadıklarımızdan öfke edeceğimize ve öfkenin daha iyiyi bulmamıza yardım edeceğine değinmektedir.

c. Kendimizi yine kendimiz iyileştiririz : Yazar Bağışlama işleminin şu şekilde yapılmasını istemektedir: sizi inciten kişiyi önce aldığınız yaradan soyutlayın, onun hakkındaki gerçekleri ve zayıflığını görmeye çalışın, bağışlamaya her aşamada devam edin, bağışlayabilmek için yüreğinizi dürüstçe serbest bırakın, karşınızdakine iyilik dileyebiliyor iseniz bağışlamaya başlıyorsunuz demektir.

d. Biraraya geliriz : Yazar bu kısımda; sizi incitenle bir araya gelebilmeniz için kendinizin bağışlamasının yeterli olmayacağını, onunda öncelikle sizi neden incittiği gerçeğini tam almamıyla anlamasının gerektiği, kendi yüzünden acı çekmemizin haksızlık olduğunu bilmesi ve çekilen acıyı hissetmesi gerektiği, ayrıca sizi dinlerken de içten olduğuna sizi ikna etmesi, tekrar incitmeyeceğini ve her zaman uygun bir yakınlıkla yanımızda olacağını hissettirmesi gerektiğini vurgulamaktadır.

e. Bazı güzellikler : Bağışlamak ne değildir? Yazara göre bağışlamak unutmak değildir. Çünkü bağışlayınca unutmaya gerek kalmaz. Bağışlamak geçmişte alınan bir yaranın iyileştirilmesidir. Ayrıca bahaneler bulmak, anlaşmazlıklarla başetmek, insanları kabullenmek ve ona tahammül etmek de bağışlamak değildir.

2. İkinci bölüm :

Bağışlaması zor olan insanları bağışlamak :

a. Görünmez insanları bağışlamak : Yazar burada; ölenleri, ölmüş anne veya babayı bağışlamanın dört aşamasının bir araya gelme kısmı olmayacağından tamamen bağışlamanın zorluğundan söz etmektedir. Tıpkı çocuğunu evlatlık veren görünmez anneyi, sizi işten çıkartan şirketlerin de bağışlanmasının zorluğu gibi. Böyle tür olaylarda bağışlanmanın tam olabilmesi için görünmeyen şahısları ortaya çıkarmak için çaba harcanmasını öngörmektedir.

b. Sizi inciten ve sonrada önemsemeyen insanları bağışlamak zordur. Yazara göre; böyle bir şahısın özür dilemesiyle onu bağışlayabileceğiniz durumlarda özürün gerçekleşmesi için dört aşamanın olmasından söz etmektedir. Bu aşamalardan birincisini algılama aşaması, ikincisini hissetme aşaması, üçüncüsünü itiraf aşaması ve dördüncüsünü de kendi kendine bir daha tekrarlanmayacağına söz vermesi aşaması olarak görmektedir. Yine de özür dilemekten imtina gösteren şahsın bizden önce ölebileceğini ve böylece hiç bir zaman bağışalamamızın belkide mümkün olmayacağını düşünerek vb. nedenlerden ötürü sırf kendimizi rahatlatmak için bağışlamamız gerektiğini değerlendirmektedir.

c. Kendimizi bağışlamak : Yazar, burada iç huzurumuzu kazanabilmek için geçmişimizi içtenlikle yargılayıp sevme özgürlüğümüze varmamızı önermektedir.

d. Canavarları bağışlamak : Canavar ruhlu bir kişinin bağışlanabilirliğinin ancak o kişinin zulmüne uğruyanın karar verebileceği gerçeğine değinilmektedir.

e. Tanrı’yı bağışlamak : Tanrı’yı yaptığı hiçbir şeyden ötürü suçlayamayacağımız için ortada bağışlamanın da olmayacağı vurgulanmaktadır.

3. Üçüncü Bölüm : 

Nasıl bağışlarız ? Yazar bu bölümde bağışalanın nasıl yapılacağını şu şekilde kaleme almıştır; önce yavaş yavaş ve azar azar bağışlamaya başlayınız, bir seferde yerine her seferinde bir parça bağışlayınız, geriye kalacak öfke duygusunu başkasıyla paylaşınız, birini bağışlaması için hiç kimseyi zorlamayınız, bağışlamak kişinin özgür seçimine bırakılmalıdır ve bu bağışlama içten duygularla yapılmalıdır.

4. Dördüncü Bölüm : 

Neden bağışlarız ? Bu sorunun cevabını yazar şu şekilde vermektedir : Çünkü bağışlamak, herşeyin haksız olduğu bu dünyadaki haksızlıkları düzeltmenin tek yoludur; haketmediğimiz acılara karşı sevginin beklenmedik bir başkaldırışıdır ve haketmediğimiz acıları iyileştirmemizde tek umuttur. Sonsöz olarakda denilebilir ki, bağışlamak gerçekçiliktir, yüzleşmektir, özgürlüktür ve sevginin en büyük gücüdür.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder