Sayfalar

18 Kasım 2019 Pazartesi

Beren ile Luthien (J. R. R. Tolkien) Kitabının Özeti, Konusu, Tahlili


Kitabın Adı : Beren ile Luthien

Kitabın Yazarı : J. R. R. Tolkien

Kitap Hakkında Bilgi :

Tolkien’in yayımlanmayan metinlerinden derlenerek başlı başına bir kitap haline getirilen Beren ile Luthien’in destansı hikayesi Hobbit, Yüzüklerin Efendisi, Silmarillion ve Tolkien’in yarattığı Elfler, İnsanlar, Orklar ve Cücelerle dolu Orta Dünya hayranlarını bir kez daha bir araya getirecek.

J.R.R. Tolkien’in İlk Çağ’daki destanları ve mitleri anlattığı Silmarillion’ın gelişiminde büyük bir rol oynayan Beren ile Luthien’in hikayesinin yazım sürecinde pek çok detay değişse de gölgelenen aşkları hep baki kaldı: Beren ölümlü bir İnsandı, Luthien ise ölümsüz bir Elf. Önemli bir Elf beyi olan babası, kızının Beren’le olmasına karşıydı ve eğer Luthien’le evlenmek istiyorsa Beren imkansız bir görevi yerine getirmek zorundaydı. Beren, Luthien ile birlikte kötülerin en kötüsü, Kara Düşman, Morgoth olarak da bilinen Melkor’dan en değerli mücevher Silmarili çalmaya çalışacaktı.

Bu kitapta Christopher Tolkien, Beren ile Luthien’in hikayesinin ilk yazıldığı tarihten, Silmarillion’daki haline kadar geçen süreci adım adım ele alıp Orta Dünya’nın en önemli aşk hikayesine nasıl dönüştüğünü, bu evrende giderek nasıl daha büyük bir yer kapladığını gözler önüne seriyor. Bunu yaparken de babasının kelimelerine dokunmadan, orijinal hallerini koruyarak destanın hem manzum hem de mensur biçimlerini ilk kez birlikte yayımlıyor.

Beren ile Luthien, J. R. R. Tolkien’in notlarından ve taslaklarından oluşturulmuştur; yani Tolkien, Beren ile Luthien adında müstakil bir kitap çıkarmamıştır. Bu kitabın çıkarılması J. R. R. Tolkien’in oğlu Christopher Tolkien tarafındandır. Dolayısıyla kitap, bir bütünlük arz etmez. Daha çok fragmanlar halindedir. Ayrıca J. R. R. Tolkien, bu hikayedeki kişileri ve olayları yer yer değiştirmiştir. Mesela bir yerde Beren’in babası olarak Ormancı Egnor değil, Barahir geçer. Hikayenin başı ve sonu oldukça muğlaktır. Yani; bu metin, tam anlamıyla kemale ermemil, yarım kalmış bir hikayedir. Bundan dolayı; J. R. R. Tolkien’in eserlerini ilk defa okuyacak olanlara bu kitabı tavsiye etmiyoruz; ancak Tolkien kitaplarının hayranıysanız ve onun diğer eserlerini okuduysanız, bu kitaptan da keyif alacağınızdan ve oldukça büyülü bir dünyada ilerlemeye devam edeceğinizden emin olabilirsiniz.

Kitabın Özeti :

Elf kralı Tinwelint’in iki evladı vardır: Erkek olanı Dairon ve kız olanı Tinuviel (Luthien)’dir. Tinuviel, Elfler arasındaki en güzel kızdır. Çünkü annesi Gwendeling bir peridir. Dairon ise güçlü ve neşeli bir oğlandır. Kavalı ve ormandaki müzik aletlerini çalmaktan çok hoşlanır. Öyle ki, Elfler arasındaki en iyi üç çalgıcıdan biri sayılırdı.

Zaman zaman Dairon ile Tinuviel, beraber ormana giderler. Dairon müzik çalar, Tinuviel ise büyüleyici bir şekilde dans eder. Dans, Tinuviel’in en çok keyif aldığı şeydir. Yine iki kardeş bir gün ormana gider. Dairon çalgı çalar, Tinuviel raks eder. Tam o sırada Beren adlı bir Gnom, bu güzeller güzeli Elf kızını, Tinuviel’i görmüş, aşık olmuş.

Ormancı Egnor’un oğlu Beren, zamanında Eldar (Elfler) ile Melko’nun şerbetinden içen Gnomlardan biri olduğu için, korkulu ve kuşkuluymuş; fakat bu gümüş elbiseli, beyaz tenli kız onun aklını başından almış. Beren, Tinuviel’i daha yakından görmek istemiş ve ona doğru yaklaşmış, yaklaşmış, yaklaşmış. Tam o anda Dairon, Beren’i görmüş. Dairon bu yabancı varlıktan korkmuş, kız kardeşini de alıp kaçmış. Halbuki Tinuviel de Beren’den hoşlanmış. Bu nedenle ne zaman Beren, Tinuviel’i görmek için onun civarında gezinse, Tinuviel kendisini Beren’e gösteriyormuş.

Bir gün Tinuviel, Beren’i babasının mağara sarayına kadar getirmiş. Tinwelint bu durumdan hoşlanmamış. Ancak Beren, Tinuviel’in aşkına güvenerek, onu babası Tinwelint’ten istemiş. Tinwelint ise tek bir şartla kızını vereceğini söylemiş. Melko’nun tacındaki Silmaril’lerden birini getirirse…

Melko’nun sarayına girmek bile çok zormuş ki; onun tacından bir Silmaril almak ise neredeyse imkansızmış. Üstelik, Melko’nun sarayının civarında Orklar dolaşıyormuş. Tinwelint, Beren’i açık açık ölüme gönderiyormuş. Tinuviel babasına yalvarmış, yakarmış ama sözünü dinletememiş. Beren ise bunu bir gurur meselesi yaparak, ucunda ölüm de olsa Silmaril’i almaya and içmiş ve yollara düşmüş. Ormanda Orklara esir düşmüş. Orklar da, Beren’i, Melko’nun sarayında bulunan, kediler prensi Tevildo’ya götürmüşler. Tevildo ise, yanında çalıştırması için Beren’i aşçısına vermiş.

Tinuviel, sevdiği adamı kurtarmak için babasının sarayından kaçıp Melko’nun Demir Cehennemi’ne doğru yola düşmüş. Demir Cehennemi’nin kapısındaki vahşi ve oldukça büyük kurdu dansı ile uyutmuş. Çünkü bir Elf olan Tinuviel’in dansı uyutucu bir etkiye sahipmiş. Ardından Melko’nun huzuruna çıkmış. Ona saygılarını sunmuş ve hizmetine girmek istediğini belirtmiş. Çok güzel dans edebileceğini söylemiş. Melko da ona dans edebilmesi için fırsat tanımış. Tinuviel, büyüleyici danslarından birini yapmaya başlamış. Bu esnada herkes uyuyakalmış. Melko tahtından düşmüş ve Melko’nun başındaki tac da yuvarlanmış.

O sırada sarayda bulunan Beren de uyuyakalmış. Tinuviel, Beren’i uyandırmış. Sonra Melko’nun tacındaki Silmaril’lerden birini bıçak yardımıyla söküp saraydan kaçmışlar. Fakat kurt uykusundan uyandığı için Demir Cehennemi’nin kapısındaki kurda yakalanmışlar. Kurt Tinuviel’e saldırmış. Beren ise sevdiği kadını kurtarmak için kendini öne atmış. Kurda bir yumruk vurmuş. Ancak bir sonraki yumruğunu atarken kurt Beren’in elini ağzına almış ve koparmış. Bu elde ise Silmaril varmış. Böylece Beren, hem elinden hem de Silmaril’den olmuş. Silmaril ise, kötü niyetlileri yakıp kül eden bir tılsıma sahipmiş. Bu nedenle kurt, yanıvermiş.

Beren ile Tinuviel ormana dönmüşler. Beren, Silmaril’i kaybettiği için ayrılmaları gerektiğini söylemiş. çünkü Tinwelint’e verdiği sözü tutamamış. İkisinin kavuşması için ise bu mücevher gerekliymiş. Tinuviel ise, Beren olmadan asla babasının sarayına adım atmayacağını söylemiş. Bunun üzerine ikisi, Tinwelint’in mağara sarayına gitmişler. Tinwelint Beren’e Silmaril’i sormuş. Beren, Silmaril’in elinde olduğunu ama elinin kendisinde bulunmadığını söylemiş. Tinwelint, Beren’in cesaretine hayran kalmış.

Askerlerini ve Beren’i alıp, yeni bir Silmaril ele geçirmek üzere yola çıkmışlar. Bunu başarmışlar da fakat Orklarla yapılan bir çatışmada Beren ciddi bir yara almış. Bununla beraber, Silmaril’i Tinwelint’e kendi elleriyle sunmuş. Ardından da ölmüş. Tinuviel, ölüm tanrısına Beren’in geri dönmesi için yalvarmış. Ölüm tanrısı, Tinuviel’in isteğini tek bir şartla kabul etmiş. Tinuviel ölümsüzlüğü bırakacak, artık bir Elf değil de insan gibi yaşayacakmış. Tinuviel kabul etmiş. Ardından Beren ile Tinuviel birbirine kavuşmuşlar. Onları ne bir insan, ne bir Elf, ne de bir cüce görmüş. İkisinin Dior adında bir oğulları olmuş. Dior ise, Yüzüklerin Efendisi serisindeki Elrond Peredhil’in dedesidir. Elrond Peredhil ise, Aragorn’un Elf sevgilisi Arwen’in babasıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder