Sayfalar

2 Kasım 2019 Cumartesi

Cezmi (Namık Kemal) Kitabının Özeti, Konusu, Tahlili ve Kişileri


Kitabın Adı : Cezmi

Kitabın Yazarı : Namık Kemal

Kitap Hakkında Bilgi :

Türk Edebiyatı'nın ilk tarihi romanı olma özelliği taşıyan Cezmi, 1880'de ilk kez basılmıştır. Kitap iki cilt olarak düşünülse de ikinci cildi yazılmamıştır. Tarihi roman özelliği taşımakla birlikte sürükleyici bir aşk romanıdır.

Kitapta, II. Selim döneminde İranlılarla yapılan savaşta yer alan vatansever asker Cezmi'nin başından geçen olaylar anlatılmaktadır. Cezmi yiğit bir sipahi olduğu kadar, aynı zamanda bilgin bir şairdir. Ciritte, atlı sporda ustadır.

Namık Kemal Cezmi'yi genç, cesur, vatanını ve milletini her şeyden çok seven bir karakter olarak öne çıkarırken, topluma "herkes vatanı için elinden gelen her şeyi yapmalı, hatta canını bile seve seve vermeli" mesajı vermek ister.
Kitabın Özeti :

Olay Sokullu Mehmet Paşa döneminde, İstanbul’ da başlar, Azerbaycan’da, İran’da sürüp gider ve Tebriz Sarayında sona erer.

Cezmi çok iyi bir atlı spor ustasıdır. Bu ustalığı sayesinde Ahmet Paşa ile tanışır. Ahmet Paşanın verdiği bir yemekte Cezmi’nin atlı sporda olduğu kadar şairlikte de usta olduğu anlaşılır. Şairliğinin ünüyle Nev-i ile tanışır.

1570 yılında İran seferi başlar. Cezmi bu sefere gönüllü olarak katılır. Bu sefer sırasında çok ustaca ve zekice davranışlarda bulunur ve ünü bir kat daha artar. Hatta sefer sırasında düşman olduğu halde canı pahasına da olsa Pertev isminde bir İran askerini de nehirde boğulmaktan kurtarır. Bu sayede Pertev’le de çok iyi dost olurlar. Bir başka İran seferinde Cezmi, Adil Giray’la tanışır. Cezmi bu savaşlarda gösterdiği kahramanlık sayesinde Adil Giray’ın teveccühünü kazanır.

Kötü şans eseri Adil Giray ve kardeşi Gazi Giray savaş sırasında İranlılara esir düşer. Savaşta Adil Giray’ı esir eden Hamza Mirza( İran şahının oğlu ve komutan) Cengizoğullarından iki kahraman şehzadeyi esir alarak başkente götürüp şöhret kazanmak ister.

Adil Giray ve Gazi Giray, Şehriyar tarafından ayrı yerlere hapsedilirler. Adil Giray sarayda ağırlanırken Gazi Giray bir adada “Kahkaha Zindanı” denilen yerde hapsedilir. Bunun sebebi ise Şehriyar’ın Adil Giray’ı ilk anda görüp aşık olması ve Gazi’nin bu durumu anlayıp sorun çıkarmaması içindir.

Şehriyar, Adil ile görüşebilmek için türlü entrikalar çevirir. Onunla buluşup konuşmasını ise Adil’den bilgi alıp, onunda yardımıyla Kırım Hanlığı’nı ele geçirecek planlar yapmak olarak yorumlar.

Adil’in esirliği zamanında İran devletini kör bir şah, onun karısı Şehriyar ve kardeşi Perihan idare ediyorlardı. Şehriyar’ın oğlu Hamza Mirza ise sadece savaşlarla ilgileniyordu.

Şehriyar'ın Adil Giray’la yaptığı ikili müzakereler Perihan’ı şüphelendirir. Perihan da müzakerelere devletin bir idarecisi olarak katılmak ister ve katılır.

Şehriyar bir şekilde aşkını Adil Giray’a yalnız oldukları zaman açıklar. Fakat Şehriyar çok kıskanç kişiliğe sahip olduğundan Perihan’dan gelebilecek tehlikeler için Adil Giray’a Perihan’ı olduğundan çok zıt bir şekilde tanıtır. Adil de inanıyormuş gibi davranarak Şehriyar’a bir şey sezdirmeyip, onu kullanıp, kardeşini de serbest bıraktırıp anavatanına dönmek istemektedir.

Perihan, Adil Giray’ı ilk gördüğünde aşık olmuştur. Fakat Adil, Perihan’nın o tatlı güzelliğini üstündeki peçe sayesinde görememiştir. Fakat ilk görüşmelerde Adil Perihan’nın ne kadar zengin kalpli olduğunu, Şehriyar’ın anlattığından çok farklı olduğunu anlamıştır. Perihan’ın yüzünü de göstermesiyle ona ilk görüşte aşık olmuştur.

Şehriyar’ın delice şehveti Perihan’ın masumca aşkı her ikisini de birbirine düşürmeye yeter. Şehriyar ve Perihan aynı kişiye aşık olduklarını, anlayınca artık aralarında bir kıskançlık yarışı başlar. Ayrıca Adil’inde Perihan’ı sevdiğini anlayan Şehriyar her ikisini de öldürmek için planlar yapar.

Adil Giray esir düştükten sonra Cezmi bu haberi alır ve Adil’in yardımına koşar. Cezmi, bir şekilde Adil’in bulunduğu odaya girmeyi başarır. Bundan sonra kaçış ve İran devleti hükümetini yıkıp yerine kendilerini getirmek için planlar yapmaya başlarlar. Cezmi bu planları uygulamak için bir İran askeri olan Abbas’ı kullanır.

Şehriyar’ın yaptığı planlar yanlış zamanda uygulandığı için suya düşer. Hatta planın istediği gibi gitmemesi kendisinin ölümüne sebep olur.

Şehriyar’ın askerleri Perihan ve Adil Giray’ı öldürürler, fakat aşklarını yok edemezler. Her ikisi de aynı mezara Cezmi tarafından defnedilir.

Cezmi yaralanır ve derviş kılığında, kılık değiştirerek vatanına geri döner.

Kitabın Kahramanları, Kişileri :

Sokullu Mehmet Paşa : XVI. yüzyılın ikinci yarısında Osmanlı Devleti’nin en önemli devlet adamıdır. Keskin zekası ve üstün yeteneği sayesinde, Kanunî Sultan Süleyman’ın ölümünden sonra onun ihtişamını sürdürmüş, devleti her türlü tehlikeye karşı ayakta tutmayı başarmıştır.

Cezmi : 1546 yılında dünyaya gelen Cezmi, asker bir ailede yetişmiştir. Eğitiminde asker olan babasının ve amcasının katkıları büyüktür. Cezmi, amcasından “cesaret, kahramanlık, vatanseverlik” gibi duyguları öğrenir. Binicilikte ve silah kullanmada olduğu kadar şiir yazmada da son derece yeteneklidir. İranlılarla yapılan savaşlara katılır, cesareti ve silah kullanmadaki ustalığı sayesinde kısa sürede komutanlarının sevgisini kazanır. Cezmi, aynı zamanda iyi niyetli, merhametli, yardımsever bir insandır. Savaş sonrasında can çekişen İranlılar üzerinde nişan talimi yapan askerleri görünce çok sinirlenir, onları azarlayarak oradan uzaklaştırır. Dönüş yolunda nehirde boğulmak üzere olan bir İranlıyı canı pahasına kurtarır. Yine bir gün, Osman Paşa’nın İranlı esirlerin idam edilmesi emrini verdiğini duyar, ısrarlı konuşmalarıyla Osman Paşa’yı ikna etmeyi başarır. Esirler, idam edilmekten kıl payı kurtulurlar.

Yakın arkadaşı olan Adil Giray’ın İranlılara esir düştüğünü öğrenince çok üzülür. Adil Giray bir mektup yazar, arkadaşından yardım ister. Adil Giray, Perihan ve Cezmi kurtuluş planı yaparlar. Saraydan kaçıp şehri terk edecekleri günün öncesinde Cezmi, Şehriyar’ın yakın adamlarından olan Cafer adlı bir koruyucunun tüfeğinden çıkan hain bir kurşunla yaralanır, olduğu yere düşer, baygın bir halde yatar. Bu sırada Perihan ile Adil Giray koruyucularla göğüs göğse kılıç savaşı yapmaktadırlar. Fakat sayıca fazla olan koruyucular, genç âşıkları kılıçla öldüremeyeceklerini anlayınca tüfeklerine sarılırlar. Aynı anda ikisini de öldürürler. Cezmi, ayrıldığında her şeyin bitmiş olduğunu anlar. Abbas tarafından diğer cesetlerle birlikte saray dışına çıkarılır. Cezmi, birkaç gün sonra derviş kılığına girerek Türkiye’ye doğru yol alır.

Ferhat Ağa : Saraya ait atların bakımından ve atlara binen kişilerin eğitiminden sorumlu olan kişidir. Zamanının en usta binicisidir. Cezmi’nin biniciliğe olan yeteneğinden çok etkilenir, bu başarısından dolayı onu takdir eder.

Nev’i : Saraya mensup bir şairdir. Ferhat Ağa ile içten bir dostlukları vardır. Cezmi’nin arkadaşlarıyla girdiği bir bahis sonrasında Fuzûlî’nin bir beytine yazdığı nazireyi okur ve çok beğenir. Cezmi’nin şiir yazma konusunda çok yetenekli olduğunu söyler.

Mustafa Paşa : Osmanlı ordusunun genelinden sorumlu olan komutandır. Ağırbaşlı, saygılı, adımlarını dikkatli atan bir askerdir. Sadrazam Sokullu Mehmet Paşa, İran’a yapılacak sefer öncesinde iki komutan arasında kararsız kalır. Önce Sinan Paşa’yı çağırır. Sinan Paşa’nın kendini beğenmiş tavırlarını, ölçüyü aşan fikirlerini pek beğenmez. Bunun yanında Mustafa Paşa’nın saygılı davranışlarından ve gerçekçi fikirlerinden çok etkilenir. Sefere gidecek ordunun başına Mustafa Paşa görevlendirilir.

Sinan Paşa : Ordunun başında pek çok sefere katılmış, türlü başarılar elde etmiş bir komutandır. Fakat son derece aksi, sinirli, saygısız, palavra atmayı seven, kendini beğenmiş bir komutandır.

Derviş Paşa : Diyarbakır Beylerbeyi olan Derviş Paşa, Sokullu soyundandır. Binicilik konusunda çok ustadır. Temiz yürekli, cesur, askerlik konusunda yetenekli, genç bir komutandır. Çıldır Gölü’nde İranlılar tarafından sıkıştırılan küçük bir müfrezeyi kurtarma görevi Derviş Paşa’ya verilir. Savaşın kritik bir anında Derviş Paşa atından düşer. Derviş Paşa’nın düştüğünü gören Cezmi, süratle Paşa’nın yanına gelir, kendi atını ona verir ve saygısını göstermek adına Paşa’nın bindiği atın üzengisini öper. Daha sonra yanına yaklaşan bir İranlı askeri, usta bir hamleyle yere düşürür ve onun atına binerek savaşmaya devam eder. Savaş sonrasında Derviş Paşa, Cezmi’yi savaşta gösterdiği gayret ve başarısından dolayı takdir eder.

Özdemiroğlu Osman Paşa : Askerlik ve savaş bilgileri bakımından üstün bir komutandır. Savaş sırasında uyguladığı ustaca taktikler sayesinde, elindeki kuvvetlerin sayıca az olmasına rağmen çok sayıda başarıya imza atmış genç bir komutandır. Dağıstan Beylerbeyi ve aynı zamanda Perihan’ın dayısı olan Şemhal’in yeğeni Mihridil ile evlenir.

Şah Tahmasp : İran’da 1524-1577 yılları arasında tahtın başında bulunan şahtır. Perihan, İsmail ve Muhammed Hüdabende’nin babasıdır. 53 yıllık uzun bir saltanattan sonra 1577’de ölmüştür.

Şah II. İsmail : Şah Tahmasp’ın 1577’de ölümünden sonra, Perihan’ın yardımı ve desteğiyle tahta çıkan kişidir. Şah Tahmasp’ın oğlu, Perihan’ın kardeşidir. Tahta çıkmadan önce İsmail, yapmacık tavırları sayesinde Perihan’ın sevgisini kazanmış, fakat tahta çıktıktan sonra aslına dönmüş, ortalığı kırıp geçmiştir. Kendisine tehlike olarak gördüğü çoğu kişiyi öldürtür, çoğunun da gözlerine mil çektirir. Şah II. İsmail’in yaptığı kötülükler yanına kalmaz. Nihayet tahta çıktıktan bir buçuk yıl sonra bir gece, odasında ölü olarak bulunur.

Şah Muhammed Hüdabende : Şah Tahmasp’ın oğlu, Begüm Şehriyar’ın kocasıdır. Şah II. İsmail döneminde gözlerine mil çekilmiş zavallı bir âmâdır. Şah II. İsmail, odasında ölü olarak bulununca, tahtın başına Muhammed Hüdabende geçer. Kör olduğu için hayata küsmüş, her şeyden elini eteğini çekmiştir. Devlet yönetimiyle uzaktan yakından ilgisi yoktur. Yönetimde söz sahibi olan kişiler, kız kardeşi Perihan, karısı Şehriyar ve veziri Mirza Süleyman’dır.

Begüm Şehriyar : Şah Muhammed Hüdabende’nin karısıdır. Romanın kötü kahramanıdır. Acımasız, kötü kalpli, ahlâksız, şehvet düşkünü bir kadındır. Arzuladığı bir şeyi elde etmek için her türlü kötülüğü ve rezilliği yapar. İçindeki şehvet ateşini söndürmek düşüncesiyle oğlu yaşındaki Adil Giray’a göz koymuştur. Kendisinden daha genç ve daha güzel olduğu için Perihan’ı kıskanır, kendisine rakip görür. Adil Giray ile Perihan arasındaki ilişkiyi öğrenince tüm hayalleri suya düşer. Her ikisini de öldürterek içindeki kıskançlık ve intikam ateşini söndürmek ister. Fakat işler planlandığı gibi gitmez. Şehriyar kendi kazdığı kuyuya kendi düşer; koruyucular tarafından linç edilerek öldürülür.

Hamza Mirza : Şah Muhammed Hüdabende ile Şehriyar’ın oğludur. Hiçbir tehlikeden çekinmeyen, gözünü budaktan esirgemeyen, son derece cesur bir gençtir. Can yakmaktan, kan dökmekten zevk alan biridir. Askerlik konusunda oldukça yeteneklidir. Savaş konusunda çok istekli ve başarılı olmasına karşın, devlet yönetimiyle pek ilgilenmez.

Perihan : Şah Tahmasp’ın kızıdır. Adil Giray’ın sevgilisi ve Begüm Şehriyar’ın rakibidir. Genç ve güzel bir kızdır; bunun yanı sıra gerektiğinde bir erkek gibi at binip kılıç kullanan bir kızdır. İran Devleti’ne esir düşen Adil Giray’a ilk görüşte âşık olur. Adil Giray da Perihan’dan hoşlanır. Onun hem kalp hem de yüz güzelliğinden çok etkilenir, ona derin bir aşkla bağlanır. Fakat Begüm Şehriyar, birbirine delice tutkun olan bu iki genç aşığın arasına kara çalı gibi girer, mutluluklarına engel olur.

Vezir Mirza Süleyman : Yılların verdiği tecrübeyle tehlikeleri önceden sezebilen, zeki, kurnaz bir adamdır. Devlet yönetiminde söz sahibidir. Perihan’ın bir isyan çıkarıp sevgilisi Adil Giray’ı Şah ilan edeceği haberini Şehriyar’dan öğrenir. Şehriyar’ın ısrarı üzerine genç âşıkları öldürmek için plan yaparlar.

Şemhal : Çerkez beylerinin reisi, Dağıstan’ın hakimidir. Perihan’ın dayısıdır. Şemhal, Perihan’ın destekçisidir.

Cafer : Sarayda görev yapan koruyuculardan biridir. Gizli kapaklı konuşmaları işitme konusunda son derece ustadır. Gözünü para hırsı bürümüştür. Şehriyar’dan aldığı yüzlerce altın karşılığında, Adil Giray, Perihan ve Cezmi arasında geçen konuşmaları nakleder. Şehriyar’dan aldığı emir doğrultusunda Adil Giray’ın kaldığı köşkün önünde gizlenerek nöbet tutar, Cezmi’ye nişan alır ve onu vurur.

Mehmet Giray : Osmanlı İmparatorluğu’nun kuzey sınırlarında kurulmuş olan Kırım Hanlığı’nda Devlet Giray’dan sonra başa geçen kişidir. İslâm birliğinden çok Cengiz töresine bağlıdır. Veliaht tayin ettiği kardeşi Adil Giray’dan çekindiği için, hain planlarını gizler.

Adil Giray : Kırım hanı Mehmet Giray’ın kardeşi, Perihan’ın sevdiği erkektir. İranlılarla yapılan bir savaşta Osman Paşa’nın kuvvetleri zor durumda kalır. Adil Giray, emrindeki kırk bin Tatar askeriyle Osman Paşa’nın yardımına gider. Cezmi ile Adil Giray bu savaştan sonra birbirini çok seven iki yakın arkadaş, iki candan dost olurlar. Adil Giray ve kardeşi Gazi Giray, yanlarındaki az sayıda askerle at çayırlatmaya çıktıkları bir sırada kalabalık İran ordusuyla karşılaşırlar. Uzunca bir süre kahramanca savaştıktan sonra esir düşerler.

Gazi Giray : Adil Giray’ın kardeşidir. Şehriyar, kardeşiyle yaşayacağı gönül macerasında kendisine engel olabilir düşüncesiyle Gazi Giray’ı Kahkaha Kalesi’ne hapsettirir. Âşık olduğu Adil Giray’ı ise sarayda konuk eder.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder