Sayfalar

4 Aralık 2019 Çarşamba

Beyaz Geceler (Dostoyevsky) Kitabının Özeti, Konusu, Tahlili


Kitabın Adı : Beyaz Geceler

Kitabın Yazarı : Fyodor Mihayloviç Dostoyevski

Kitap Hakkında Bilgi :

Öykünün Hayalperest anlatıcısı, Petersburg'un "beyaz geceler"inde sokaklarda dolaşırken, Nastenka adında bir genç kızla tanışır. Nastenka da Hayalperest kadar yalnızdır. İkinci buluşmalarında aralarında bir dostluk doğar; Nastenka, Hayalperestimize, kendi yaşam öyküsünü anlatır: Âşık olduğu bir genç adam bir yıl sonra ona geri döneceğini söyleyerek Moskova'ya gitmiş, ama aradan bir yıl geçmesine karşın tek bir mektup bile yazmamıştır. Bu arada, Hayalperestimiz de Nastenka'ya vurulduğunu fark eder, ama duygularını gizler.

Yalnızca 19. yüzyıl Rus edebiyatının değil, dünya edebiyatının en büyük yazarlarından Dostoyevski'nin 27 yaşında yazdığı Beyaz Geceler, sevecen, okuru sarıp sarmalayan, ama hüzünlü bir uzun öyküdür. Bir yanıyla romantik bir aşk üçgeninin, bir yanıyla da bir kişilik parçalanmasının öyküsüdür.

Kitabın Özeti :

Petersburg’da yaşayan ve hiçbir arkadaşı olmayan yazar evindeki hizmetçisiyle birlikte yaşamakta ve yalnızlığını hiç de dert etmemektedir. Hayallerinin dünyasında yaşayan bu adam Petersburg sokaklarının kendisine ait olduğunu hayal ederek yaşamaktadır. Şehirdeki insanlar mutlu iken mutlu, üzgünse hüzün duyan biridir.

Her gün Petersburg sokaklarını gezmekte ve insanları, binaları saatlerce izleyerek tek başına oturmaktadır. Yaz gelmiş sokaklar bomboş kalmış, ahali tatil yerlerine gitmiştir. Bu nedenle de kahramanımız kendini çok yalnız hisseder. Bu nedenle dolaşmaya başlar. O kadar çok yürür ki, şehir dışına çıkar. Bu kez de kırlarda dolaşmaya başlar. Gece olduğunda şehre geri dönerken, nehir kenarında korkuluklara yaslanmış ağlayan bir kız görür. Kızın yanına gider, fakat kız ürküp caddenin karşısına geçtiğinde bundan vazgeçerek yürümeye devam eder.

Fakat az sonra sarhoş bir adam o kızı sataştığını görünce geri döner ve gidip kızı kurtarır. Bunun üzerine kız onunla konuşmaya ve birlikte yürümeye başar. Adı Nastenka olan kız henüz on yedi yaşındadır. Zavallı kız yazardan hoşlanmış, yazar da kızdan çok etkilenmiştir. Yazar kıza evine kadar eşlik ederken nehrin kıyısında neden ağladığını da sorar.

Nastenka, eğer kendisini daha da yakından tanırsa neden ağladığını da anlatacağını söyler. Bunun üzerine yarın nehrin kenarında buluşmak için anlaşırlar. Yazar hayatı boyunca ilk kez bir kadınla bu denli yakınlaşabildiği için oldukça mutlu olmuştur. Çok heyecanlanmıştır, ertesi geceyi sabırsızlıkla beklemektedir.

Ertesi gece buluşmuşlar ama Nastenka neden ağladığını anlatmadan önce, kendisine asla aşık olmaması konusunda yazarı önceden uyarmıştır. Yazar eğer bu konuda ona söz verirse onunla arkadaş olarak kalabileceğini söyler. Aksi takdirde arkadaşlığını bitirmek zorunda kalacağı konusunda uyarmıştır. O da bunu kabul eder ve böylece aralarında bir arkadaşlık başlar. Kızın hikayesini dinlemeden önce yazar kendi hayat hikayesini anlatarak, yalnız bir insan olduğunu, sekiz yıldır Petersburg'da yaşadığını, ama hiçbir arkadaşının da olmadığını günlerini evinde hayal kurarak geçirdiğini anlatmıştır.

Bu defa kendi öyküsünü anlatan Nastenka, en az onun kadar yalnız bir kız olduğunu söyler. Anne ve babasını küçük yaşta kaybetmiş olduğunu ve ninesiyle birlikte yaşadığını anlatırr. Üstelik ninesi kör olduğu için iki yıldır ona kitap okuyarak ya da örgü örerek zamanını geçirmek zorunda kalmıştır. Bir keresinde ninesinin sözünü dinlemediğinden, ninesi iki yıldır Nastenka'nın elbisesini kendininkine iğneleyerek onu yanında tutmaktadır. Bu nedenle o da kendi yalnızlığına mahkum olmuştur. Kızın küçük, eski ve ahşap bir evi olduğunu evin tavan arasını genç bir adama kiraya vermek zorunda kaldıklarını anlatır. Kiracıları bir keresinde Nastenka'ya kitap yollamış, bir kere de onu ve ninesini operaya götürmüştür.

Nastenka bu adama aşık olmuştur. Bir gece Nastenka eşyalarını bir bavulda toplar ve tavan arasına çıkar. Fakat genç adam bunu kabul etmez. Kendisini beklemesini, bir yıl sonra döndüğünde eğer hala istiyorsa kendisinden başka biriyle evlenmeyeceğini söyler. Nastenka, kendisini de Moskova’ya götürmesi için adama çok yalvarmış ama adam fakir biri olduğundan onu Moskova’ya götüremeyeceğini ama tam bir yıl sonra geri dönüp, eğer evlenmemiş ise gelip onunla evleneceğine söz vermiştir ve ertesi sabah çekip gitmiştir.

Aradan bir yıl geçmiş, o adam şehre dönmüştür. Döneli üç gün olmuş ama Nastenka’ya uğramamıştır. İşte o gece Nastenka bu nedenle ağlamıştır.

Yazar, kızı teselli etmeye çalışmış eğer bir mektup yazarsa götürüp o adama verebileceğini de söylemiştir. Nastenka, önceden de bunu düşündüğünden zaten bir mektup yazmıştır. Bunun üzerine Nastenka mektubu yazara vererek adamın adresini de verir. Yazar bu mektubu o adrese götürür. Fakat iki gün sonra kız ile tekrar buluştuklarında o adamın yine gelmediğini öğrenir.

Bunun üzerine yazar Nastenka’ya aşık olduğunu ona önem vermeyen öyle bir adamı beklemek yerine kendisini sevmesini talep eder. Nastenka da onu sevdiğini söyler ve ikisi beraber Petersburg sokaklarında evlilik planları yaparak geçirler.

Geceleyin geç saatlere kadar el ele dolaşmışlar Nastenka’nın evine doğru yaklaşırlarken onlara doğru gelen bir adam görmüşlerdir. Nastenka birden durmuş, adam yavaşça onlara yaklaşmış ve Nastenka’ya seslenmiştir. Nastenka yazarın elini bırakıp o adama doğru koşmuş ve adamın kollarına atılır. Daha sonra geri dönüp yazarı öper. Nastenka adamla el ele tutuşarak karanlıkta kaybolup gider.

Yazar çok üzülmüştür, fakat Nastenka gitmiştir. Ertesi gün Nastenka, ona bir mektup gönderir. Ondan özür dileyerek onu affetmesini ister. Bir hafta içinde o adamla evleneceklerini, eşini de onunla tanıştırmak istediğini ve ölene kadar onunla arkadaş kalacağını yazmıştır. Yazar mektubu ağlaya ağlaya defalarca okur.

Beyaz Geceler (Dostoyevsky) Kitap Sınavı Soruları ve Cevapları için tıklayınız...

1 yorum:

  1. Uzun zamandır böylesine güzel ve dokunaklı bir aşk romanı okumamıştım. Öyle ki hiç bitmesin istedim. Kitapta; karşılıksız aşk ve koşulsuz sevgi başarılı bir şekilde okuyucuya hissettiriliyor. Aşkın ne kadar güçlü bir duygu olduğu ve insanın aşkı için nelerden vazgeçebileceği yalın bir dille anlatılmış. Aynı zamanda kitap oldukça sürükleyici.

    Beyaz Geceler romanından en sevdiğim alıntı:

    Zaten insanlar mutsuz olmadıkça, başkalarının mutsuzluğunu anlamıyor. Mutsuz bir insanın hassasiyeti çok daha güçlü oluyor.

    Devamını burada bulabilirsiniz: http://www.ebrubektasoglu.com/yazi/fyodor-dostoyevski-beyaz-geceler-kitap-yorumu/

    YanıtlaSil