Elektrik elektronik eğitimi ile ilgili bilgiler, kitap özetleri, kitap sınav soruları ve eğitime dair her şey
Sayfalar
▼
22 Aralık 2019 Pazar
Bozkırda Bir Kral Lear (İvan Turgenyev) Kitabının Özeti, Konusu, Tahlili
Kitabın Adı : Bozkırda Bir Kral Lear
Kitabın Yazarı : İvan Turgenyev
Kitap Hakkında Bilgi :
Şair, öykücü, romancı ve oyun yazarı olan İvan Turgenyev 19.yüzyıl Rus edebiyatının temel taşlarındandır. Turgenyev, realizm akımına bağlı kalarak yazdığı, en önemlilerinden iki uzun öyküsünün bir araya getirildiği bu önemli seçkide, Batı Avrupa kültürünün başyapıtlarından hareketle, modern çağın eşiğinde, trajedilerin arkasında işleyen mekanizmaları gösteriyor.
Bozkırda Bir Kral Lear, Shakespeare'in yapıtının Rus derebeylerine özgü bir uyarlamasıdır: Ölümün yaklaştığını hissedince, malvarlığını kızlarına bölüştüren bir toprak ağasının kararı beklenmedik sonuçlara yol açacak, olaydaki trajedi yazgıdan çok insan hırsından kaynaklanacaktır. Asya adlı öyküde ise, Almanya'da sefahat hayatı yaşayan anlatıcı, karşılaştığı iki kardeşin karmaşık ilişkilerini çözemeyince, aşkı büyük bir hataya dönüştürecektir.
Turgenyev'in hayatından izler de taşıyan bu uzun öykülerdeki gizemli, bağımsız ve güçlü kadınlar, annesinden, kızından ve büyük aşkı Pauline Viardot'dan esintiler barındırıyor.
Kitabın Özeti :
Martin Petroviç, oldukça heybetli görünüme sahip, güçlü kuvvetli bir adamdır. Petroviçin kişilik yapısı da dış görünümü gibidir. Oldukça kaba, sert ve onurlu bir kişiliğe sahiptir. Martin Petroviç'in, Anna ve Evlampiya adında iki kızı vardır. Anna, Skötkin denen bir adamla evlidir.
Martin Petroviç, zamanın birinde güçlü kollarıyla bir kazayı engelleyip, Natalya Nikoleyevna’nın ölümüne engel olmuştur. O günden sonra bu ikisi çok iyi dost olmuştur. Bu arada genç bir kadınla evlenen Martin Petroviç karısını kaybetmiş ve dul kalmıştır. Natalya’yla aralarındaki dostluktan sonra kadın minnet göstergesi olarak kendi evinde büyütmüş olduğu genç Slötkinle, onun kızı Anna’yı evlendirmiştir.
Evlampiye ise yine Natalya’nın kendisine bulduğu Jitkov adında bir adamla nişanlıdır ve onunla evlenmeyi düşünmektedir. Kızları babalarının gölgesinde yaşamaktadır. Babaları bir gün yaşlanmış olduğu için elindeki tüm mal varlığını kızları arasında paylaştırmak ister. Her ne kadar etrafındaki insanlar bunun akıllıca olmayacağını söylese de Martin her zamanki gibi dediğim dedik tavrını devam ettirir. Daha mal paylaşımının yapıldığı ilk günden Martin kızlarında tuhaf davranışlar sezmiştir. Kayınbiraderi ise kendisiyle alay ederek en sonunda kızlarının kendisini kovacağını söylemiştir.
Bu arada uzak bir şehirdeki kız kardeşini yitiren Natalya oğluyla beraber oraya gider ve uzun bir süre orada kalır. Eve geri geldiğinde her şeyin değişmiş olduğunu görür. Slötkin bütün kontrolü ele geçirmiştir, Martine türlü türlü eziyetler yapar. Evlampiya'nın evlenmesine engel olmuştur. Martin ise gururu ve onuru kırıldığından kimseyle konuşmak dahi istemez.
Slötkin bir gün kendisini sonunda evden de kovduktan sonra Martin, Natalya’nın yanına gider. Oraya gelmekteyken kayınbiraderi Biçkinle karşılaşır. Biçkin öyle ağır konuşur ve onuruna o kadar dokunur ki Martin daha fazla dayanamaz. Eve gider, çatıya çıkar ve var gücüyle evi yıkmaya başlar. Yavaş yavaş tüm her şeyi yerinden söküp atar. Bu arada insanlar toplanmış ve bu adama haksızlık yapıldığını konuşmaktadır. Kızlarından Evlampiye ağlayıp pişmanlıkları dile getirse de Slötkin tüfeği eline alıp onu vurmakla tehdit eder. Yıkmış olduğu kirişlerden biri onun üstüne düşer ve Martin orada ölür.
Bundan sonra Natalya Moskova’ya taşınır. Aradan geçen 15 sene sonra ölür. Oğlu eski köyüne döner. Anna dul kalmıştır. Çiftliğin başında varlığına varlık katmış birisi olmuştur. Evlampiya ise o olaydan sonra otadan kaybolmuştur. Sonradan duyulduğuna göre kendisini bir manastıra kapatmış ve orada yeni bir tarikatın liderliğini yapmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder