Sayfalar

3 Aralık 2019 Salı

Kafes (Josh Malerman) Kitabının Özeti, Konusu, Tahlili


Kitabın Adı : Kafes

Kitabın Yazarı : Josh Malerman

Kitap Hakkında Bilgi :

2014'ün en çok ses getiren, haftalarca kendi türünde Amazon'da 1 numarada kalan, 16 ülkeye satılan ve Universal Studios'un film haklarını aldığı Kafes, şimdi Türkçe çevirisiyle raflarda!

This Is Horror Ödülü - En İyi Roman
Michigan Notable Book Ödülü
Bram Stoker Ödülü - En İyi İlk Roman Finalisti
Goodreads En İyi Korku Romanı Finalisti
James Herbert Korku Ödülü Finalisti
Shirley Jackson Korku Ödülleri Finalisti

"Bir oturuşta ve parmakların arasındaki çıtırtılar hissedilerek okunması gereken bir kitap. Buna benzer bir korku öyküsü şimdiye kadar hiç anlatılmadı. Josh Malerman bu işi biliyor."
-Hugh Howey-

"Çok iyi, çok başarılı ve doğrudan yazılmış büyük bir takdirle okuduğum çarpıcı bir roman. Josh Malerman, işini hızlı konuşan ve ne yaptığını bilen bir meleğin edasıyla yapıyor."
-Peter Straub-

"Tüyler ürperten bir ilk kitap. Malerman okuyucuyu soğukkanlı ve acımasız anlatımıyla diken üstünde tutuyor. Hitchcock'un Kuşlar'ı, Stephen King'in en iyi işleri ve Jonathan Caroll'la karşılaştırılmayı hak eden sarsıcı bir macera."
-Kirkus Reviews-

"Stephen King hayranları bayılacak."
-Publishers Weekly-

Kitabın Özeti :

"Bir gün annenizin ve diğer tüm annelerin bahsettiği acıyı siz de yaşayacaksınız: doğum yaparken. Bunu sadece kadınlar yaşar ve bu nedenden ötürü, bütün kadınlar birbirine içten içe bağlıdır."
Dışarıda bir şey var…

Görülmemesi gereken korkunç bir şey… Ona atılan bir bakış kişiyi ölümcül bir deliliğe sürüklüyor. Ne olduğunu ve nereden geldiğini ise kimse bilmiyor.

Malorie ve iki çocuğu, olayların başlangıcından beş yıl sonra hayatta kalmayı beceren bir avuç insan arasındaydı. Nehrin kenarındaki terk edilmiş bir evde çocuklarıyla yaşayan Malorie, ailesinin güvende olabileceği bir yere gitmenin hayalini kuruyordu. Fakat onları bekleyen yolculuk tehlikelerle doluydu. Tek bir yanlış hamle ölümlerine yol açabilirdi. Ve onları takip eden bir şey vardı.

Bu bilinmeyene doğru gözbağının karanlığında yaptığı yolculukta Malorie sık sık geçmişi hatırlıyordu. Bilinmez tehlikenin karşısında bir araya gelerek hayatta kalmaya çalışan, kendisini de aralarına kabul ederek onu da kurtaran ev arkadaşları teker teker aklına geliyordu: Bir zamanlar yabancı olan bir grup insanın birer birer kapısını çaldığı evde kurdukları ortak hayat... Ancak sağ kalan ve kapılarını çalan insanlar arttıkça ortaya yüzleşmeleri gereken bir soru çıkmıştı: Herkesin aniden delirdiği bir dünyada kime güvenilebilirdi?

Bir gün ansızın Rusya' da meydana gelen bu vahşetin etkisi yavaş yavaş tüm dünyayı sararken, Malorie bu varlığa inanmamayı ve ondan korkulmaması gerektiğine inanıyor. Ta ki kız kardeşi evlerinin banyosunda kendi göğsüne makas saplayana kadar...

O şey her neyse artık Malorie'nin çok yakınında. Bir an önce kaçmalı, uzaklaşmalı. Kendini ve karnındaki bebeğini bu varlıktan korumalı. Bunları yaparken gözlerinin açılmaması gerek. Artık özgürce baktığı gökyüzünde, sokaklarda, bakışlarının değdiği her yerde tehlike var. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder