Sayfalar

1 Mart 2020 Pazar

Pi (Akilah Azra Kohen) Kitabının Özeti, Konusu, Tahlili


Kitabın Adı : Pi

Kitabın Yazarı : Akilah Azra Kohen

Kitap Hakkında Bilgi :

Şimdi itiraf zamanı!

İtiraf ediyorum: Sana tuzaklar kurdum. Adlarını Fi ve Çi koydum. Can Manay’ın Duru’ya duyduğu açlıkla çıkardım seni yola, Hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını Deniz’le anlatmaya çalıştım sana… Beni takip etmen için yolumuzu onların hikâyeleriyle süsledim. Anlamları da hemen hemen her satıra gizledim. Çünkü Pi’deydi asıl anlatmak istediklerim. Çaresizdim. Vazgeçemezdim. Sana bu manzarayı mutlaka göstermeliydim. Seninle nihayet burada buluşmak için çok emek verdim.

Şimdi yine gel benimle, birlikte yürümeye devam edelim.

Savaşların savaşılarak kazanılamayacağını, asıl zaferin ancak doğrudan ayrılmayınca kazanıldığını Özge anlatsın sana, Yaptığımız her şeyin evrende dönüp dolaşıp bize nasıl geri geldiğini Can’dan dinle, Analiz edebildiğimiz kadar güçlü, sadeliğimiz kadar güzel, gerçekliğimizdeki samimiyet kadar eşsiz olduğumuzu Bilge’de gör, Kendi değerini başkalarının gözünden biçenlerin acısını Duru’yla anla, Ve Deniz’in düşüncelerinde tanış geleceğin insanıyla… Gel benimle. Yolumuz uzun değil, Nihayet sana gidiyoruz, bana… BİZ’e.

Sorgulanmamış, analiz edilmemiş bir yaşam hiç yaşanmamıştır.

Kitabın Özeti :

"Karanlıkla savaşmanın tek yolu fark etmektir. Fark edince ışık olursun."

Fi, Çi ve Pi üç kitaplık bir seri... Pi bu serinin üçüncü kitabı... Bu kitap serisi içinde dinden psikolojiye, güncel olaylara, bilimsel bilgilere ve daha birçok şeye temas etmektedir. En önemli yanıysa aslında bir kişisel gelişim kitabı olduğu halde elinizden bırakamayacağınız bir romana dönüşmesi. Serinin diğer özelliklerinin yanında bir de karakterler var tabii ki, çok uzun bir kitap olduğu için kısa kısa bahsedeceğim karakterlerden;

"Evrimsizlik. Varoluşun anlamını düşünmeden yaşamak. Tırnaklarını geçirdiği bir inancın içine başını sokup analiz etmeden bir parazit gibi beslenmek. Hayata katkısız, gelişime duyarsız, evrene bilgisiz var olabileceğini sanmak... Tüketmek. Tüketerek tükenmek ve her an ölmek diye düşündüÖzge, çoğu varoluş nedenlerinden habersizbeş yüz kişinin otorduğu koltukların arasındaki ince uzun koridorda ağır ağır ilerlerken ensesindeki saçların ürperdiğini hissetti."

Darbe dergisiyle herkesin dikkatini çeken Özge, derginin kapatılmasına ilişkin aldığı tehditler sonucunda derginin yayımlanma sistemini dış ülkeden alıyor. Sadık Murat Kolhan’la aralarındaki yakınlaşma devam etse de Özge kendisine tamamen zıt ve sonradan hükümetin yanlısı olduğunu öğrendiği bu adama karşı tüm duygularını geri plana atıyor. Sadık sayesinde birçok kişiyle tanıştırılan ve milletvekili olan Özge çok etkili bir yemin konuşması yaparak sosyal medyada büyük ilgi görüyor. Özge'nin bu yükselişinden ve fikirlerinden rahatsız olan kişiler sayesinden Sadık, Özge adına korkmaya başlıyor ve onu korumak istiyor. Özge ise tüm bunlara karşın hala kendi düşüncelerini savunmaya devam ediyor ve genel başkanlığa kadar yükseliyor. Her şeye rağmen genel başkanlığa kadar yükselen ve fikirlerini söylemekten kaçınmayan bu kızı risk olan gören kişiler arkasında Sadık'ın olduğunu düşünüyor. Başına gelecekleri önceden bilen Sadık ise çözümü ülkeyi terk etmekte buluyor. Ülkeyi terk ediyor ve Özge'nin hayatından tamamen çıkıyor. Özge ise Can Manayın yaptırmış olduğu bir davette Deniz'le karşılaşıyor. Bu karşılaşma ise onları çok farklı duygu boyutlarına doğru götürüyor.

Deniz'in müziğini Şadiye'ye satan ve tanıştığı müzik yapımcısı Tugay sayesinde büyük bir üne kavuşan Ada reklam müzikleri yapmaya devam ediyor. Fakat uyuşturucu bağımlısı haline gelen Ada, çok başka bir kişiliğe dönüşüyor. Tugay'ın onu müziği için yanında tuttuğunu çok geç fark etse de o da uyuşturucu nedeniyle Tugay'ın yanında duruyor ve en sonunda farklı bir dozda almış olduğu uyuşturucu sayesinde intihar edip ölüyor. Elinde tuttuğu kemanıyla birlikte.

Göksel ise polis ve Deniz'in açtığı Sokak adlı yerde dans etmeye devam ediyor. Deniz'in onu bulmasıyla başlıyor her şey. Bir gün Ada ona geliyor ve Deniz'i soruyor böylece Ada'ya ulaşan ve onu çok farklı bulan Göksel en sonunda ölüsüyle karşılaşıyor. Bunu yapanın Tugay olduğunu bildiğinden aynı dozda ve aynı tipte uyuşturucuyla onu ölüme terk ediyor.

Can Manay'ın asistanı olarak işe başlayan Bilge ise Ali ile çok farklı bir ilişki yaşamaya başlıyorlar. Ali bir gün Bilge'den otistik bir akrabası olduğunu ve onlara yardım etmesini istiyor. Bilge kardeşinin de otistik olmasından dolayı bu isteği kabul ediyor. Bu yardım Ali'nin çiftliğinde çok vakit geçirmelerine ve yakınlaşmalarına neden oluyor. Ali, Bilge'ye olan özel ilgisini ona da hissettiriyor ve Bilge'de ona karşı boş olmasa da pek belli etmiyor. Her şeyin çok güzel ilerlediği o zamanlarda Can Manay, Duru'nun gidişiyle sarsılmış bir durumdadır. Adeta perişan bir halde olan Can'a, Eti ve Bilge yardım ediyor. İlk başlarda pek istekli olmayan Bilge onun çaresizliğini görünce yardım etmek istiyor. Kendisine gelmesini sağlayanın Bilge olduğunu anlayan Can ona karşı ilgi duymaya başlıyor ve Bilge'yi bir şekilde etkileyerek evleniyorlar. Her şey çok güzel gidiyor ta ki Can, Duru'yu bulana kadar.

Duru'yu konferansa gittiği Avrupa'da bulan Can onun tüm gösterilerine gidiyor. İlgisi tekrar ortaya çıkınca onun için bir gösteri merkezi açmaya karar veriyor. Biletleri bulan Bilge ona sorunca kavga ediyorlar ve ayrılıyorlar. Duru ise Can'ın yaptırdığını bilse de kendi egosu nedeniyle gelmeyi kabul ediyor. Birbirlerini ilk gördükleri anda birlikte oluyorlar. Fakat akşamında Duru'nun söylediği bir söz nedeniyle Can, Bilge'nin değerini anlıyor ve Duru'ya zarar vererek oradan gidiyor.

Bilge'yle Can barışıyor fakat bunun farklı bir nedeni var. Eti, Bilge ve Özge, Can'a komplo kurarak onu akıl hastanesine kapatıyorlar. Kitap Can Manay'ın akıl hastanesinde kalmaya devam etmesiyle, Özge'nin ve Deniz'in yeni buluşlarını uygulamaya başlamalarıyla ve Ali'nin Bilge'yle beraber olmasıyla sonlanıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder