Transformatörün Tanımı;
Alternatif akımı aynı frekansta yükseltebilen veya düşürebilen elektrik makinalarıdır. Transformatörler doğru akımda çalışmazlar. Transformatörler, ince silisyumlu saclardan oluşan nüve ile bunun üzerine,
yalıtılmış iletkenlerle sarılan sargılardan oluşur. Giriş sargısına primer sargı, çıkış sargısına sekonder sargı denir.
Yükseltici Transformatörlerde sekonder sargı spir sayısı primersargı spir sayısından fazladır.
Düşürücü Transformatörlerde sekonder sargı spir sayısı primersargı spir sayısından azdır.
İstanbul'da Mahalle arasındaki bir trafonun patlama videosu
Transformatörlerin Önemi
Elektrik enerjisinin en önemli özelliklerinden biri de üretildiği yerden çok uzak
mesafelere kolayca taşınabilmesidir. Taşımanın verimli olabilmesi için gerilimin yeteri kadar
yüksek olması gerekir.
Santrallerde jeneratörler vasıtasıyla üretilen gerilim, alternatif gerilimdir.
Jeneratörlerde üretilen gerilim uzak mesafelere taşınacak değerde değildir. Jeneratör çıkış
gerilimleri 0, 4-3, 3-6, 3-10, 6-13-14, 7-15, 8 ve 35kV mertebesindedir. Tabii bu değerler
yeterli olmadığından yükseltilmeleri gerekir. Bu alternatif gerilimin yükseltilmesi işlemi
transformatörler yardımıyla çok kolay bir şekilde gerçekleştirilir.
Uzak mesafelere taşınan elektrik enerjisi, abonelerin kullanımına sunulabilmesi için
düşürücü trafolar yardımıyla orta ve alçak gerilime düşürülür.
Nüve Yapısı ve Çeşitleri
1- Çekirdek tipi
2- Mantel tipi
3- Dağıtılmış tip
Dönüştürme Oranı
Transformatörlerin Çalışma Durumları 1. Boş Çalışması
Primer uçlarına gerilim uygulanan trafonun sekonder uçlarına herhangi bir yük
bağlanmazsa (yani açık devre yapılırsa) bu çalışma şekline trafonun boş çalışması denir.
Boşta çalışırken trafo faydalı güç vermez. Bu nedenle şebekeden çekilen gücün
tamamı manyetik nüve üzerinde demir kayıpları olarak tüketilir. Demir kayıpları fukolt ve
histeresiz kayıpları olmak üzere ikiye ayrılır. Boş çalışmada çekilen akım çok küçük
olduğundan bu akımın sekonder sargıda oluşturduğu bakır kayıpları ihmal edilebilir. Ancak
istenirse sargı direnci ölçülerek bu sargıdaki bakır kaybı kolayca hesaplanabilir. Bu durumda
transformatörün demir kayıpları daha doğru olarak bulunmuş olur. Boş çalışırken çekilen akım çok küçük olduğundan bu akımın oluşturduğu bakır
kayıpları ihmal edilebilir ve harcanan güç de demir kayıplarını (PFe) verir.
2. Yüklü Çalışması
Primer uçlarına gerilim uygulanıp sekonder uçlarına yük bağlanırsa bu çalışma şekline
trafonun yüklü çalışması denir. Trafolarda demir kayıpları sabit olmasına rağmen bakır
kayıpları yüke göre değişir. Çünkü trafo yüklendikçe sekonder sargı akımı ve burada
meydana gelen bakır kayıpları da artar. Bu sebeple trafonun tam yükteki toplam kayıpları,
demir ve bakır kaybından oluşur
(PTK = PFe + PCu). Bundan dolayı trafonun yüklü
çalışmasındaki amaç, trafonun toplam kayıplarının (PTK) bulunmasıdır.
3. Kısa Devre Çalışması
Primer uçları nominal geriliminin %3’ü ila %14’ü arasında bir gerilimle beslenip
sekonder uçları kısa devre edilirse bu çalışma şekline trafonun kısa devre çalışması denir.
Burada uygulanacak gerilimin yüzdesi, sekonder uçlarından dolaşacak akımın tam yükteki
akımı sağlayacak derecede seçilmesi gerekir. Bu esnada uygulanan gerilime kısa devre
gerilimi ve sekonder uçlarından geçen akıma da kısa devre akımı denir. Sekonder uçlarından
geçen kısa devre akımı manyetik nüveden dolaşan akıma göre çok büyüktür. Dolayısıyla
manyetik nüvede oluşan demir kayıpları da sargılarda oluşan bakır kayıplarına göre çok
küçüktür ve ihmal edilebilir. Buna göre kısa devre çalışma ile elde edilen kayıplar bakır
kayıplarını (PCu) verir.
Trafolarda Polarite
Trafoların primer ve sekonder sargısının uçları alternatif akımın frekansına bağlı
olarak sürekli işaret değiştirir. Bu işaretlere polarite denir.
Polarite Önemi
Trafo sargılarının polaritelerinin bilinmesi, trafoların birbirleri ile paralel
bağlanmalarında veya çeşitli sargıların kendi aralarında bağlanmalarında büyük kolaylıklar
sağlar. Trafo uçlarının polariteleri dikkate alınmadan yapılacak bağlantılar çok tehlikeli
sonuçlara neden olabilir.
Trafoların Gerilimine Göre Çeşitleri
Trafolar kullanılacağı gerilim sınıfına göre seçilir ve üretilir. Buna göre trafo çeşitleri:
1- Alçak gerilim trafoları (0-1kV)
2- Orta gerilim trafoları (1-34, 5kV)
3- Yüksek gerilim trafoları (34, 5-154kV)
4- Çok yüksek gerilim trafoları (154kV ve yukarısı)
Sigortanın Tanımı
YG şebekelerinde oluşan arızaların, diğer kısımlardaki elemanlara zarar vermesini önlemek amacıyla kullanılan koruma elemanlarıdır. Aşırı akım ve kısa devrelerde devreyi açarak koruma sağlar.
Yüksek Gerilim Tesislerinde Aşırı Akımların Oluş Nedenleri
1- Hatlarda oluşan kısa devreler
2- Dengesiz yüklenmeler
3- Aşırı gerilimler (yıldırım düşmesi gibi atmosferik olaylar)
4- Hatlarda oluşan salınımlar
Çeşitleri ve Özellikleri
1. Eriyen Telli YG Sigortaları
2. Doldurulmuş Kartuşlu YG Sigortaları
3. Pimli Sigortalar; Bu tip sigortalarda buşon uçlarında birer pim vardır. Sigorta attığında pim kuvvetle
dışarı doğru itilir. Böylece atan sigorta belirlenebildiği gibi serbest kalan pimin enerjisi ile
mekanik bir sistemin çalıştırılması da (örneğin, bir şalterin açtırılması ya da bir ihbar
sisteminin çalıştırılması) mümkün olur.
YG Sigortalarının Montaj (Kullanım) Yerleri
1- Santraller
2- Şalt sahaları
3- Kesicilerden önce
4- Ayırıcılarla birlikte
5- Dağıtım trafoları
6- Enerji nakil hatları
Parafudur Tanımı
Yüksek gerilim tesislerinde hat arızaları, yıldırım düşmeleri ve kesici açması gibi
manevralar sonucu meydana gelen aşırı ve zararlı çok yüksek gerilim şoklarını önleyen
koruma elemanlarına parafudur denir. Parafudurların ayrıca iletim hatlarında meydana gelen
yürüyen dalgaların tahrip etkisini önleme, emniyet supabı gibi çalışma, aşırı gerilim
dalgalarını toprağa aktarma gibi görevleri vardır
İletim ve Dağıtım Hatlarında Oluşan Yüksek Gerilim Nedenleri
YG tesislerinde ve havai hatlarda meydana gelen arızaların pek çok nedeni vardır.
Bunların başında da aşırı gerilimler gelir. Aşırı gerilimler, iç ve dış aşırı gerilimler olmak
üzere ikiye ayrılır.
Devre açma ve kapamada toprak ve faz kısa devrelerinde ve rezonans olaylarında
meydana gelen aşırı gerilimlere iç aşırı gerilimler, atmosferik etkilerden dolayı meydana
gelen aşırı gerilimlere de dış aşırı gerilimler denir.
1. İç Aşırı Gerilimler
1- Alternatör yükünün kalkması
2- Kapasitif devrenin açılması
3- Toprak teması veya kısa devre arızaları
2. Dış Aşırı Gerilimler
1- Yüksek gerilimli hattın koparak altındaki düşük gerilimli hatla teması
2- Yıldırımın faz hattına düşmesi
3- Yıldırımın direğe düşmesi
4- Yıldırımın koruma hattına düşmesi
5- Etkiyle elektriklenmeyle oluşan aşırı gerilimler
Parafudur Montaj(Kullanım) Yerleri
1. Şalt Sahalarında
2. Hat ve Trafo Direklerinde
3. Trafo Merkezlerinde
4. Hava Hattı Devamı Kablo İki Ucunda
5. Panolarda (AG Parafudur)
Ayırıcı Tanımı
Orta ve yüksek gerilim şebeke ve tesislerinde devre yüksüz iken açma kapama işlemi
yapabilen şalt cihazlarına ayırıcı denir. Ayırıcıların diğer bir adı da seksiyonerdir. Ayırıcılar
ile kesinlikle yük altında açma kapama işlemi yapılmaz. Aksi takdirde Ayırıcı ve işlemi
yapan kişi zarar görür.
Enerji Altında Açılan Ayırıcıda Oluşan Ark Videosu
Yapısı ve Bölümleri 1. Şase;
İzolatörler ve açma kapama mekanizmasının monte edildiği, köşebent veya profilden
yapılan aksamdır. Ayırıcı şaseleri genellikle, galvanizli veya elektrostatik toz boyalı
demirden imal edilir.
2. Mesnet İzolatörleri;
Sabit ve hareketli kontakları tutturmak ve elektriği şaseden ayırmak amacıyla
kullanılan izolatörlerdir. Bunlar 6 adet olup harici tip Ayırıcılarda porselenden, dâhili tip
ayırıcılarda ise porselen, reçine veya epoksi reçineden üretilir.
3. Sabit Kontaklar;
Açma kapama sırasında hareketsiz kalan kontaklardır. Anma akımlarına ve kısa devre
akımlarına uygun şekilde elektrolitik bakırdan imal edilir. 3 faz için 3 adet sabit kontak
vardır.
4. Hareketli Kontaklar;
Açma kapama sırasında bağlı bulunduğu mekanizma ile harekete geçerek sabit
kontaklardan ayrılan veya birleşen kontaklardır. Anma akımlarına ve kısa devre akımlarına
uygun şekilde elektrolitik bakırdan imal edilir. 3 faz için 3 adet hareketli kontak vardır.
5. Mekanik Düzen;
Ayırıcıların çeşitlerine göre değişmekle beraber, kontakların açma kapama işlemi için
gerekli hareketi sağlayan düzeneklerdir.
6. Kilit Tertibatı;
Bıçaklı ayırıcılarda, hat ayırıcısı ile toprak bıçağı arasında bulunan ve her ikisinin aynı
anda açılıp kapanmasını engelleyen elektrikli veya mekanik düzeneklerdir. Her ayırıcıda
yoktur, sadece hat ayırıcılarında bulunur.
7. Yaylar;
Yaylar açma kapama işleminin hızlı yapılmasını sağlar. Elektrolitik malzemeden
yapılır ve sadece yük ayırıcılarında ve özel tip ayırıcılarda kullanılır.
Ayırıcı Kontaklarında İyi Temasın Önemi
Ayırıcının sabit ve hareketli kontakları kapalı iken iyi temas etmelidir. Aksi takdirde
yük altında çalışırken kontaklar arasında arklar oluşur. Kesicilerdeki gibi ark söndürme
düzenekleri olmadığı için kontaklar ve diğer bağlantı elemanları zarar görebilir. Bu hususa
bakım onarım işlemleri sırasında özellikle dikkat edilmelidir.
Monte Edildikleri Yerlere Göre Ayırıcılar ve Teknik Özellikleri 1. Dahili Tip Ayırıcılar;
Bina içi, kapalı hücre ve şalt sahalarında kullanılan ayırıcılardır.
2. Harici Tip Ayırıcılar;
Direk üzerinde ve açık hava şalt sahalarında kullanılan ayırıcılardır.
Yapı Özeliğine Göre Ayırıcılar, Yapıları ve Kullanım Yerleri 1. Bıçaklı Ayırıcılar;
Hareketli kontakları bıçak şeklinde olan ayırıcılardır. Dahili veya harici olarak
kullanılabilir. Açma kapama işlemi yapılırken emniyetli mesafede durmak gerekir. Bıçaklı
ayırıcılar:
1- Dahili tip bıçaklı ayırıcılar
2- Harici tip bıçaklı ayırıcılar
3- Toprak ayırıcısı
4- Sigortalı ayırıcılar olmak üzere dört çeşittir.
2. Döner İzolatörlü Ayırıcılar;
Hareketli kontaklara bağlı izolatörleri kendi ekseni etrafında dönebilen ayırıcılardır.
Yüksek ve çok yüksek gerilimli trafo merkezlerinde kullanılır. Genelde harici tipte imal
edilir ve kullanılır.
Döner izolatörlü ayırıcılar,
1- Tek döner izolatörlü
2- Çift döner izolatörlü olmak üzere iki çeşittir.
3. Yük Ayırıcıları;
Diğer ayırıcılardan farklı olarak normal yüklü devrelerde açma kapama işlemi
yapabilen ayırıcılardır. Kesicilerden tasarruf etmek amacıyla kullanılır. Kısa devre kesme özelliği olan tiplerinde sigortalardan herhangi birinin devreyi
açması hâlinde ayırıcı üç fazın birden enerjisini keser.
Görevlerine Göre Ayırıcılar, Yapısı ve Kullanım Yerleri
1- Hat ayırıcısı
2- Bara ayırıcısı
3- Toprak ayırıcısı
4- Bypas ayırıcısı
5- Transfer ayırıcısı
6- Bara bölümleyici ayırıcılardır.
Kumanda Şekillerine Göre Ayırıcılar
Ayırıcıların açma kapama işlemi yani kumandası değişik şekillerde olabilir. Bunlar:
1- Elle kumandalı
2- Mekanik kumandalı
3- Elektrik motoru ile kumandalı
4- Basınçlı hava ile kumandalı olmak üzere dört çeşittir.
Ayırıcı Açma Kapama İşlem Sırası
Ayırıcılar ile yük altında açma kapama yapılmaz. Yapılırsa zararlı etkiler doğurabilir.
Bunu önlemek için açma kapama yaparken şu işlem sırası takip edilmelidir:
1- İlk önce kesici açılır.
2- Daha sonra kesicinin giriş ve çıkışındaki ayırıcılar açılır.
3- Kapatılırken ise bu işlemin tersi olarak ilk önce ayırıcılar kapatılır.
4- Daha sonra kesici kapatılarak devreye enerji verilir.
5- Eğer kesici yoksa alıcıların yükü devreden çıkarılır, sonra ayırıcı açılır.
Ayırıcı Montaj(Kullanım) Yerleri
1- Şalt sahalarında
2- Hat ve trafo direklerinde
3- OG modüler hücrelerinde
4- Trafo merkezlerinde
Kesici (disjonktör);
Yüksek gerilimli ve büyük akımlı şebeke ve tesislerde, yük akımlarını açmaya ve
kapamaya yarayan şalt cihazlarına kesici (disjonktör) denir.
Kesici Kullanılma Sebepleri;
Yüksek gerilimli ve büyük akımlı şebekelerde devre açma işlemleri basit yapılı
şalterlerle yapılamaz. Yük altında yapılan akım kesme işlemi esnasında arklar oluşmaktadır.
Bu arklar, kontaklara zarar vererek kısa zamanda kullanılamaz hâle getirmektedir. Bu
sebeple yüksek gerilimli ve büyük akımlı şebekelerde devre açma ve kapama işlemleri
kesicilerle gerçekleştirilir.
Kullanılan Gerilime Göre Kesiciler
Kullanıldığı gerilime göre kesiciler,
1-) Alçak gerilim (AG) kesicileri
2-) Orta gerilim (OG) kesicileri
3-)Yüksek gerilim (YG) kesicileri olmak üzere üç çeşittir.
Yapısı ve Bölümleri 1- Sabit ve Hareketli Kontaklar;
Kesicide akımın iletimi ve kesimi için sabit ve hareketli olmak üzere iki tip kontak
grubu vardır. Kesici devreye girdiğinde hareketli kontak sabit kontaktan ayrılarak enerjiyi
keser.
2- Ark Söndürme Bölümü ( Hücresi );
Kontaklarda meydana gelen arkın söndürüldüğü kısımdır. Üretim aşamasında
belirlenen yöntemlerle bu kısımda, oluşan arklar söndürülerek kontakların ve kesicinin zarar
görmesi önlenerek ömrü uzatılır.
3- İşletme Mekanizması Çeşitleri;
Kesicilerde işletme ve çalışma esnasında açma ve kapama işlemleri çeşitli
mekanizmalarla gerçekleştirilir. Bu mekanizmalar şunlardır: Elle kurmalı yaylı, Motorla kurmalı yaylı, Basınçlı havalı, Elektromanyetik bobinli
Arkın Söndürüldüğü Ortama Göre Kesici Çeşitleri
1- SF6 gazlı kesiciler
2- Vakumlu kesiciler
3- Basınçlı hava üflemeli kesiciler
4- Tam yağlı kesiciler
5- Az yağlı kesiciler
6- Manyetik üflemeli kesiciler
SF6 Gazlı Kesiciler;
Kontaklarda meydana gelen arkın özel bir gaz ile söndürüldüğü kesicilerdir. Elektro
negatif bir gaz olan SF6 ( kükürt hekzaflorür ) kullanılır. Ark söndürme işlemi, SF6 gazının
hareketli kontaktaki piston yardımı ile sıkıştırılıp ark üzerine püskürtülmesi ile gerçekleşir.
Hacimlerinin küçük olması, özellikle kapalı mekanlarda kullanıma uygun olması, SF6
gazının iyi bir yalıtkan olması, çok sık bakım gerektirmemesi gibi nedenlerden dolayı OG ve
YG sistemlerinde çok kullanılan bir kesici çeşididir.
Kesicilerin Montaj (Kullanım) Yerleri
1. Şalt Merkezlerinde
Üretilen elektrik enerjisinin toplandığı ve dağıtımının yapıldığı elektrik tesislerine şalt
merkezleri denir.
2. Uzun Havai Hatların Bölünmesinde
3. Havai Hat Branşman Noktalarında
4. Direk Tipi Trafo Merkezlerinin OG Anahtarlama ve Sekonder
Korumalarında
5. Geçici Arızaların Sıklıkla Yaşandığı Havai Hat Şebekelerinde
6. Bina Tipi Trafo Merkezleri OG Modüler Hücrelerinde
Elektrik insanlar tarafından yaklaşık 150-200 senedir üretlip kullanılsa da doğada yaratıldığından beri elektrik kullanılmaktadır. Doğada sürtünme, dokunma veya kimyasal yollarla elektrik üretimi canlı veya cansız varlıklar tarafından sürekli yapılmaktadır.
Bulutlar arasındaki elektrik atlamalarına şimşek, bulut toprak arasındaki elektrik atlamalarına yıldırım diyoruz. Bulutun havada sürtünmesi ile bir milyon volt civarında bir statik elektrik yüklenmesi oluşmaktadır.
İnsanlarda da yünlü kıyafetler giydikleri zamanlarda sürtünme ile 1000 - 2000 volt civarında statik elektrik yüklenmesi oluşabilir. Bu durumda metal yüzeylere veya başka birine dokunduğumuzda bir elektrik atlaması meydana gelir.
Bu olay parklarda plastik kaydıraklardan kayan çocuklarda da olur. Kaydıraktan kayan çocuğa dokunduğunuzda hafifçe çarpılırsınız.
İnsanın üzerindeki bu statik elektrik birikmeleri hassas elektronik cihazlara ve bilgisayarlara zarar verir. Bunların tamirini yapan teknik personelin kendini ve cihazı topraklaması önemlidir. Aksi takdirde bir elektronik entegreye, RAM veya bilgisayar işlemcisine dokunduğunuzda bozulabilir.
Vücut fonksiyonlarının çalışması için bütün canlılar kimyasal yolla kendi elektriklerini üretirler. Bu insan için de diğer canlılar için de geçerlidir. Yılanbalığı gibi bazı canlılar ise avlanma, saldırma veya savunma amaçlı olarak da ürettikleri elektriği kullanırlar.
Elektrik üreten dinamoların çalışma prensibi; bir manyetik alan içindeki iletken telin hareket etmesine dayanır. Dünyanın, pusulaların da çalışmasını sağlayan bir manyetik alanı vardır. Bu manyetik alan hareket halindeki iletken her nesnede az da olsa elektrik üretimine neden olur.
Aslında mesleğin iyisi kötüsü yoktur. Ustanın iyisi kötüsü vardır. Ancak zamanla bazı meslekler ön plana çıkarken bazı meslekler zamanla geri planda kalmaktadır. Bu nedenle meslek seçiminde kişinin yeteneği, ilgisi, alakası ve mesleğin piyasa şartlarında geçerliliği göz önünde bulundurulmalıdır.
Kısaca Elektrik Elektronik Alanının avantaj ve dezavantajları şu şekilde sıralanabilir.
1-) Elektrik Elektronik mesleki anlamda bu gün geçerliliğini koruduğu gibi bundan sonra da uzun yıllar geçerliliğini koruyacaktır. Elektrik ve Elektroniğin kullanım alanları her geçen gün artmaktadır. Yakın zamanda elektrikli arabaların piyasada yaygınlaşacak olması, hızlı tren, metro ve tramvay hatlarının her geçen gün genişlemesi, elektrik enerjisi üretiminde pek çok yere rüzgar, güneş, hidrolik, termik, nükleer enerji santrallerinin kurulma çalışmaları Elektrik Elektronik alanına ilginin her geçen gün artacağını göstermektedir.
2-) Elektrik ve Elektronik üzerine bir iş yeri diğer mesleki alanlara göre az bir sermaye ile ve kirası az ufak bir dükkanda açılabilir.
3-) Elektrik Elektronik Teknolojisinin alt dalları ve meslek yüksek okulu bölümleri oldukça fazladır. Mesela arabalara merakı olan için otomotiv teknolojisi, uçağa merakı olan için uçak teknolojisi, denize merakı olan için gemi elektriği elektroniği, tren-metro-tramvay merakı olan için raylı sistemler, sağlık alanı merakı olan için biyomedikal cihaz teknolojisi, radyo televizyon, görüntü ve ses sistemleri, itfaiyecilik ve daha pek çok dal Elektrik ve Elektroniğin kapsamındadır.
4-) Okulda 10. sınıfta aldırılan alet çantasındaki malzemeler ile kişi arıza ve tesisat yaparak para kazanmaya başlayabilir. Ekstra makina ve techizata, yatırıma ihtiyacı yoktur. 5-) Elektrik Elektronik Teknolojisi mesleki anlamda tehlikelidir. İş güvenliği tedbirlerine uyulmazsa ciddi yaralanma ve ölümlere neden olabilir. Elektrik çarpmasına maruz kalanların çoğu elektrikçilerdir.
6-) Bir elektrik elektronik mezunu her fabrikada çalışabilir, iş arayabilir. Araba fabrikası, mobilya fabrikası, tekstil, kumaş fabrikası olması fark etmez. Her fabrika elektrik ve elektronik makinalar ile doludur. Arıza, bakım ve onarım için her vardiyada çalışan Elektrik Elektronik mezunu elemana ihtiyacı vardır.
7-) Elektrik Elektronik alanında öğrenme bitmez. Gelişen teknolojiye ayak uydurmak için kişinin kendini sürekli geliştirmesi gerekir. Aksi takdirde mesleki anlamda geri kalır ve iş bulup para kazanamaz.
Yukarıda verilen 3 tane elektrik devresinin toplam (eşdeğer) dirençlerini ayrı ayrı hesaplayınız.
1-) Birinci devrede bütün dirençler seri bağlıdır. Toplam direnç bütün dirençler toplanarak bulunur.
RT=R1 + R2 + R3 = 9 + 9 + 9 = 27 ohm olur.
2-) İkinci devrede R2 ve R3 dirençleri kısa devre olmuştur. Toplam direnç sadece R1 direncine eşittir.
RT=R1 RT=9 ohm olur.
3-) Üçüncü devre paralel devreye dönüşmüştür. Bu devrenin nasıl paralel devreye dönüştüğünü biraz düşünün. Bütün direnç değerleri aynı olduğu için bir direncin değeri direnç sayısına bölünerek kısa yoldan toplam direnç değeri hesaplanır. İsterseniz uzun yoldan formüller ile uğraşabilirsiniz.
Atomun yapısında çekirdek etrafında dönem elektronlar vardır. Bu elektronlar çekirdek etrafında çekirdeğe yakın veya uzak yörüngelerde dönmektedir.
Çekirdeğe uzak son yörüngeye valans bandı denir. Son yörüngedeki (valans bandı) elektronlara serbest elektron denir.
Serbest elektronlar atomdan koptuğunda elektrik akımını oluştururlar.
Son yörünge çekirdeğe uzak ve az elektronu varsa serbest elektronların atomdan kopması kolay olur.
Son yörünge çekirdeğe yakın ve çok elektronu varsa elektronların atomdan kopması zor olur.
Son yörüngede en fazla 8 elektron bulunur.
İletken:
Elektrik akımını ileten maddelerdir. Atomunun son yörüngesindeki elektron sayısı 3 veya daha azdır (3-2-1 tane). Atomun son yörüngesindeki elektron sayısı az ise daha iyi iletken olur. Aynı zamanda yörünge sayısı fazla ve son yörünge çekirdeğe uzak ise daha iyi iletken olur. Altın, gümüş, bakır, alüminyum, çinko, demir, kalay, kurşun, civa iletkene örnek olarak verilebilir.
Yalıtkan:
Elektrik akımını iletmeyen maddelerdir. Atomunun son yörüngesindeki elektron sayısı 5 veya daha fazdır (5-6-7-8 tane). Atomun son yörüngesindeki elektron sayısı fazla ise daha iyi yalıtkan olur. Aynı zamanda yörünge sayısı az ve son yörünge çekirdeğe yakın ise daha iyi yalıtkan olur. Plastik, cam, porselen, mika, PVC, tahta, kağıt, yağ, saf su yalıtkana örnek olarak verilebilir.
Yarı İletken:
Elektrik akımını iletken kadar iyi iletmeyen ve iyi bir yalıtkan olmayan maddelerdir. Atomunu son yörüngesinde 4 elektron bulunur. Silisyum ve germanyum yarı iletken maddelerdir. Silisyum ve germanyuma çeşitli katkı maddleri katılarak elektronik devre elemanları imal edilir. Teknolojinin ilerlemesi yarı iletken maddeler sayesinde olmuştur. Günümüz elektronik cihazları, bilgisayar ve cep telefonları yarı iletkenler ile üretilmektedir.
Maddeler atomlardan oluşur. Atom içerisinde pozitif (+) yüklü protonlar ve negatif (-) yüklü elektronlar bulunur. Nötr bir atomda elektron ve proton sayıları eşittir. Atom içerisindeki protonlar çekirdek içinde bulunur ve hareketsizdirler, atomun dışına çıkmazlar. Elektronlar ise çekirdek etrafında dönerek hareket halindedirler. Maddeyi oluşturan atom her hangi bir etki ile özellikle son yörüngesindeki elektronlarını kaybedebilir veya başka bir atomdan elektron alabilir. Bunun sonucunda atomun proton ve elektron sayıları eşit olmaz. Bu durumda bu madde ve atom elektrik yüklüdür. Eğer maddenin atomları elektron kaybetmişlerse pozitif (+) yüklü, elektron kazanmışlarsa negatif (-) yüklü olurlar. Pozitif (+) elektrik yüklü maddelere katyon, negatif (–) elektrik yüklü maddelere anyon denir.
Mangala orta asyada Göktürk ve Saka'lardan beri oynanan bir Türk zeka oyunudur. Her yerde oynanabilir. Bulunduğunuz yerde toprağa veya kuma çukurlar kazarak ve yerden topladığınız taşlar ile bu oyunu oynayabilirsiniz. Satranç oyunu gibi özel bir tahta ve taşlara ihtiyaç duyulmaz. Mangala oyununa kuyu oyunu da denmektedir.
Mangala Oyunu;
1- İki kişi arasında oynanan bir zeka oyunudur.
2- Amacı hazinede rakip oyuncudan daha fazla taş toplamaktır.
3- Oyunda her oyuncunun 6 küçük oyun çukuru (kuyu) ve bir büyük hazine çukuru bulunur. Oyun tahtasında toplam 12 küçük çukur 2 büyük çukur bulunur.
4- Mangala oyunu toplam 48 taş ile oynanır.
5- Oyunun başında küçük çukurların her birine 4'er taş konur. Hazine çukurları boş bırakılır.
6- Oyun soldan sağa doğru oynanır.
7- Oyuncu kendisine ait çukurdaki bütün taşları eline alır ve taşları aldığı çukur dahil sağ tarafındaki her çukura bir taş bırakır. Eğer taşları bırakırken hazineye denk gelinirse hazineye de taş bırakılır.
8- Son bırakılan taş hazineye denk gelirse oyuncu tekrar oynama hakkı kazanır.
9- Rakip oyuncunun çukurlarına da taş bırakılabilir.
10- Rakip oyuncunun hazinesine taş bırakılmaz.
11- Rakip oyuncunun çukuruna taş bırakıldığında son taş rakip oyuncunun çukurundaki taşları çift sayı yaparsa oyuncu bu çukurdaki bütün taşları alır ve kendi hazinesine koyar.
12- Oyuncu kendi çukurlarından boş olan çukura son taşı denk getirirse o çukurun karşı çukurundaki rakibin bütün taşlarını kendi hazinesine koyar.
13- Hazinenin yanındaki çukurda (en sondaki çukur) bir tane taş var ise oyuncu taşı eline aldığı o çukura taş bırakmadan hazineye atar ve tekrar oynar.
14- Oyunculardan birinin çukurlarında taş kalmadığında oyun biter. Taşları biten oyuncu rakibin çukurlarında kalan bütün taşlarını alır ve kendi hazinesine koyar.
15- Oyun sonunda oyuncular hazinelerindeki taşları sayar, fazla taşı olan oyuncu oyunu kazanır.
16- Toplam 5 oyun oynanır en çok kazanan oyuncu rakibini yenmiş olur.
Aşağıdaki videoyu izleyerek mangala (kuyu) oyunu hakkında daha detaylı bilgi edinebilirsiniz...
Elektrik enerjisi santrallerde alternatör isimli elektrik enerjisi üreten makinenin rotorunun döndürülmesi ile elde edilir. Elektrik santralleri genellikle rotoru döndüren kuvvete göre isimlendirilir. Bu kuvvet su, buhar, rüzgar ve benzeri bir şey olabilir. Bunun yanında alternatif enerji kaynakları da vardır. Bunların hepsini sınıflandıracak olursak elektrik enerjisi üretiminde kullanılan kaynaklar ve santral çeşitleri şu şekilde olur. 1- Termik Kaynaklar:
Term kelimesi geçen bütün elektrik elektronik terimler ısı ile ilgilidir. Bu santrallerde yakıt yakılarak oluşturulan ısı ile su buharı elde edilir. Su buharı borularla alternetöre iletilerek rotoru döndürmesi sağlanır. Böylece elektrik enerjisi üretilmiş olur. Bu santrallerde yakıt olarak kömür (linyit, taşkömürü), petrol ürünleri (benzin, mazot), doğalgaz kullanılır. Bu santrallerin kurulumu ucuzdur, kısa sürede kurulur fakat yakıtları pahalıdır. Bu nedenle işletme maliyetleri fazladır. Ayrıca yanma sonucu ortaya çıkan duman çevreye zarar verir. Yakıt yurtdışından karşıladığından dışa bağımlılık meydana gelir. Ülkemizde bol miktarda doğalgaz çevrim satralleri bulunmaktadır.
2- Hidrolik Kaynaklar:
Barajlarda biriktirilen su yüksek basınçla alternatöre borularla ulaştırılır ve rotorun dönmesi sağlanır. Böylece elektrik enerjisi üretilmiş olur. Bu santrallerin yapımı uzun zaman alır ve pahalıdır. Ancak bir kere santral kurulduktan sonra yakıt kullanılmadığı için işletim maliyeti düşüktür. Dışa bağımlılık oluşturmaz. Bu santraller temiz enerji kaynağıdır. Ancak yapıldıkları yerleri su altında bırakacakları için ekesisteme zarar verebilirler. Bitki örtüsü, bazı hayvanlar ve yaşam yerleri su altında kalacaktır. Ayrıca tarihi öneme sahip yerler ve köylerde sular altında kalabilir. Bu nedenle baraj yapılacak yerler iyi seçilmelidir. Elektrik üretmenin yanında baraj gölleri tarımda sulama, balıkçılık, turizm, su sporları gibi alanlarda da kullanılır. Atatürk barajı, Keban barajı, Karakaya barajı, Altınkaya barajı, Oymapınar barajı, Hasan Uğurlu barajı ülkemizde bulunan başlıca barajlardır.
3- Nükleer Kaynaklar:
Yakıt olarak uranyum, plotonyum kullanılır. Bu elementlerin nükleer tepkimeye girmesi ile reaktörde yüksek bir ısı oluşur. Bu ısı ile termik santrallerde olduğu gibi su buharı elde edilir. Alternetöre borularla ulaştırılan su buharı rotorun dönmesi sağlar. Böylece elektrik enerjisi üretilir. Bu santrallerde güvenlik çok önemlidir. Bir sızıntı durumunda çevreye ve canlılara çok büyük zararlar verir. Ayrıca nükleer yakıt atıklarının depolanıp saklanması da çok önemlidir. Ülkemizde uranyum ve toryum gibi nükleer elementler bol miktarda bulunmaktadır.
4- Alternatif Enerji Kaynakları:
Rüzgar, gel-git, güneş enerjisi, jeotermal enerji alternatif enerji kaynaklarıdır. Bu kaynaklar ile elektrik enerjisi üretimi diğerlerine göre daha azdır. Fakat günümüzde alternatif enerji kaynaklarına ilgi giderek artmaktadır. Ülkemizde özellikle rüzgar santralleri ve güneş enerjisi santralleri bolca kurulmaktadır.
Yenilenebilir enerji kaynakları ile doğaki kaynaklar tüketilmeden, doğaya zarar vermeden elektrik enerjisi üretimi yapılmaktadır. Yenilenebilir enerji kaynakları doğada tekrar yerine konabilinen kaynaklardır. Yenilenebilir enerji kaynaklarının tükenmesi mümkün değildir.
Dünyada üretilen elektrik enerjisinin yaklaşık %24'ü yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilmektedir. Türkiye'de rüzgar enerjisi, güneş enerjisi ve hidrolik enerji elektrik enerjisinin üretiminde kullanılmaktadır. Ayrıca hayvansal ve bitkisel atıklardan oluşan biyokütle ve jeotermal enerji ile de az miktarda elektrik enerjisi üretimi yapılmaktadır. Son yıllarda özellikle bir çok yerde rüzgar santralleri kurulmakta ve güneş enerjisi tarlaları oluşturulmaktadır.
Elektrik enerjisi üretiminde kullanılan Yenilenebilir enerji kaynakları şunlardır.
Mesleki ve teknik anadolu lisesi mezunu olmuş bir öğrenci üniversite sınavlarına (YGS, LYS) hazırlanıp üniversiteye gidebileceği gibi kendi alanı ile ilgili sınavsız geçiş ile iki yıllık meslek yüksek okullarına da gidebilir. Meslek yüksek okulundan mezun olduktan sonra isterse DGS (dikey geçiş sınavı) ile üniversitelerin 4 yıllık mühendislik programlarına geçiş yapabilir. Öğrenciler sınavsız geçiş tercihlerinde önce okul türüne göre sonra ortaöğretim başarına puanına göre sıralanarak tercih ettikleri meslek yüksek okulllarına yerleştirilirler. Yerleştirme önceliği anadolu teknik lisesi, anadolu meslek lisesi, teknik lise ve endüstri meslek lisesi şeklinde olmaktadır. Ayrıca mezun olunan yıl önemlidir. Yeni mezunlar eski mezunlara göre öncelikli yerleştirilirler. Bir de tercih edilen meslek yüksek okulunun METEB (mesleki teknik eğitim bölgesi) içi veya dışı olma durumu tercihlere yerleştirmede önemlidir. Elektrik- Elektronik Teknolojisi Mezunu öğrencilerin sınavsız geçiş ile yerleşebileceği 2 yıllık önlisans meslek yüksek okulu bölümleri şunlardır.
1- Alternatif Enerji Kaynakları Teknolojisi
2- Biyomedikal Cihaz Teknolojisi
3- Elektrik
4- Elektrik Enerjisi Üretim, İletim ve Dağıtımı
5- Elektrikli Cihaz Teknolojisi
6- Elektromekanik Taşıyıcılar
7- Elektronik Haberleşme Teknolojisi
8- Elektronik Teknolojisi
9- Enerji Tesisleri İşletmeciliği
10- Görsel İletişim
11- Grafik Tasarımı
12- Kontrol ve Otomasyon Teknolojisi
13- Mekatronik
14- Mobil Teknolojileri
15- Nükleer Teknoloji ve Radyasyon Güvenliği
16- Otomotiv Teknolojisi
17- Radyo ve Televizyon Teknolojisi
18- Raylı Sistemler Elektrik ve Elektronik Teknolojisi
19- Sahne ve Gösteri Sanatları Teknolojisi
20- Sivil Savunma ve İtfaiyecilik
21- Uçak Teknolojisi
Sınavsız geçiş devam ediyor mu? Öğrenmek için aşağıdaki linke tıklayınız.
Mesleki ve teknik anadolu lisesi LYS tercihlerinde, okul kayıtlarında ve nakil işlemlerinde öğrenci ve velilerin seçtikleri okulun hangi alanlara ve o alana ait dallara sahip olduğunu bilmeleri kendileri için faydalı olacaktır.
Mesleki ve teknik anadolu liselerinde 9. sınıf ortak sınıftır. Öğrencinin alanı 10. sınıfta belirlenir, bu alana ait dal seçimi ise 11. sınıfta yapılır. Öğrenci kendi okulunda bulunan okuduğu alana ait dallardan birini seçer.
Eğer kendi okulunda istediği dal yok ise öğrenci ya istemediği bir dalı okumak zorunda kalır yada o dalın bulunduğu başka bir okula nakil yapmak zorunda kalır. Burada elektrik elektronik teknolojisine ait dalların isimlerini vereceğiz.
Elektrik-Elektronik Teknolojisi Alanı Programı’nda;
TEOG yerleştirme puanı hesaplanırken önce birinci ve ikinci TEOG puanları toplanıp ikiye bölünür. Böylece TEOG ortalama puanı elde edilir. Daha sonra bu puan ile 6, 7 ve 8. sınıf yıl sonu not ortalamaları toplanır. Çıkan sonuç ikiye bölünür. Böylece 500 tam puan üzerinden TEOG yerleştirme puanı hesaplanmış olur.
(TEOG ort. + 6.sınıf + 7.sınıf + 8.sınıf)/2
Bütün soruları her iki TEOG sınavında doğru cevaplayan bir öğrencinin tüm not ortalamaları da 100 ise TEOG yerleştirme puanı 500 olur.
Pratik olarak TEOG sınavındaki Matematik, Fen ve Türkçe derslerinin her yanlış cevapları veya boş bırakılan soruları yaklaşık 2 puan kaybına neden olur. İngilizce, Din ve İnkılap tarihi derslerinin her yanlış cevapları veya boş bırakılan soruları 1 puan kaybına neden olur. Yıl sonu not ortalamalarında ise 100 puan altındaki her puan farkının yarısı kadar puan kaybı olur.
Örnek verecek olursak Her iki TEOG sınavının sonucuna göre;
Türkçe dersinden 2 soru,
Matematik dersinden 3 soru,
Fen dersinden 4 soru yanlış yapan veya boş bırakan öğrenci
(2+3+4)x2=9x2=18 puan kaybetmiş olur,
Din dersinde 1 yanlış,
İngilizce dersinde 5 yanlış,
İnkılap tarihi dersinde 4 yanlış yapan veya boş bırakan öğrenci
(1+5+4)x1=10x1=10 puan kaybetmiş olur,
6. sınıf yıl sonu not ortalamalası 90 ise (100-90)/2=10/2=5 puan kaybetmiş olur,
7. sınıf yıl sonu not ortalamalası 94 ise (100-94)/2=6/2=3 puan kaybetmiş olur,
8. sınıf yıl sonu not ortalamalası 98 ise (100-98)/2=2/2=1 puan kaybetmiş olur.
Okulun yıl sonu notlarından dolayı 5+3+1=9 puan kaybı olur.
Bu öğrencinin toplam not kaybı 18+10+9= 37 puan olur.
TEOG yerleştirme puanı yaklaşık olarak 500-37=463 puan olur.
Yıl sonu not ortalamalası da ciddi puan kaybına neden olduğu için mümkün olduğunca okul derslerinden yüksek notlar almaya çalışmak gerekmektedir.
2017-2018 Eğitim öğretim yılında TEOG sınav sitemi kaldırılmıştır.
TEOG yerleştirme puanına 6, 7, ve 8. sınıf yıl sonu notları %30 oranında etki etmektedir. TEOG sınavları ise %70 oranında etki etmektedir. Birinci TEOG sınavı ve ikinci TEOG sınavı 700 puan üzerinden hesaplanıp aritmetik ortalaması alınmaktadır (Yani toplanıp ikiye bölünüyor). 6, 7 ve 8. sınıfların yıl sonu ortalamalrı 100 puan üzerinden değerlendirilmektedir. TEOG yerleştirme puanı ise bunların toplanıp ikiye bölünmesi ile hesaplanır. TEOG yerleştirme puanı = (TEOG ort. + 6.sınıf + 7.sınıf + 8.sınıf)/2 Okul tercihlerinde önemli olan TEOG puanı değil TEOG yerleştirme puanıdır. Yapılan hesaplamaya göre bütün soruları her iki TEOG sınavında doğru cevaplayan ve 6, 7, ve 8. sınıf not ortalamaları yıl sonunda 100 puan gelen bir öğrencinin TEOG yerleştirme puanı 500 olur. Bütün soruları her iki TEOG sınavında doğru cevaplayan ve 6, 7, ve 8. sınıf not ortalamaları yıl sonunda 90 gelen bir öğrencinin TEOG yerleştirme puanı ise 485 olur. İki başarılı ve tüm soruları doğru cevaplayan öğrenci arasındaki 15 puanlık fark görüldüğü gibi çok fazla olmaktadır. Bu nedenle sınava çalışıldığı gibi not ortalamalarını yüksek tutmaya da çalışılmalıdır. Yıl sonu not ortalamasındaki 100 puan altındaki her 2 puan TEOG yerleştirme puanını 1 puan düşürmektedir. Bu konuda öğrenci, veli ve öğretmenlere dikkatli ve bilgili olmaları konusunda büyük sorumluluk düşmektedir. Aksi taktirde aynı miktarda doğru soru çözmüş öğrenciler arasında oluşan büyük puan farkları haksızlıklara neden olabilmektedir. 2017-2018 Eğitim öğretim yılında TEOG sınav sistemi kaldırılmıştır.