Elektrik elektronik eğitimi ile ilgili bilgiler, kitap özetleri, kitap sınav soruları ve eğitime dair her şey
Sayfalar
▼
2 Kasım 2019 Cumartesi
Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat (Şemsettin Sami) Kitabının Özeti, Konusu, Tahlili
Kitabın Adı : Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat
Kitabın Yazarı : Şemsettin Sami
Kitap Hakkında Bilgi :
Kitap olarak ilk basımı 1875 yılında yapılmıştır. Acıklı bir aşk hikayesini anlatan bu eser Osmanlıca harflerle basılmış ilk Türkçe roman örneğidir.
Kitabın adı olan Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat'ın anlamı Talat ve Fitnat'ın Aşkları'dır. Kitabın önemi Türk edebiyatının ilk yerli romanı olmasıdır.
Şemsettin Sami`nin ve Tanzimat Dönemi'nin roman türünde ilk yazılı eseridir. Eser aynı zamanda, Türk edebiyatında batılı anlamda romancılığın başlangıcı olarak kabul edilir. Yayınlandığı dönemin Hadika gazetesinde ilgiyle okunmuştur. Eser, o yıllardaki kültürel zenginliğe ışık tutarken; güçlü bir aşk karşısında, töre ve aile eleştirisi yapmakta ve bir anlamda okuyanların eğitilmesini amaçlanmaktadır.
Tam anlamıyla acıklı ve tipik bir aşk romanıdır. Aşık kimliği ve duygusallık daha ön plana çıkantılmıştır. Olaylar, hayatında ilk kez aşık olan Talat`ın ve Küçük yaşta eve kapatılan Fitnat`ın etrafında cereyan eder. Talat bir vesileyle Fitnatı` görür ve aşık olur. Öyle bir aşk ki sonunda aynlık acısı ve birbirlerine de kavuşamadan ölümle sonuçlanan bir aşk...
İlk görüşte aşık olan Talat ve Fitnat’ın trajik hikâyelerinin anlatıldığı Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat romanı, dönemin kadın erkek ilişkilerini, görmeden yapılan evliliklerin doğurduğu sorunları ele alır. Hemen her yaştan ve sınıftan kadının aile ve toplum içindeki konumlarına ilişkin meselelerini hikaye eden yazar, bununla da yetinmeyip Talat’ı kadın kılığında, tebdil-i kıyafet İstanbul sokaklarında dolaştırarak yaşadıklarını anlatır.
Kitabın Özeti :
Talat, küçük yaşta babasız kalmıştır. Annesi Saliha Hanım ve Arap kadın ile birlikte büyümüştür. Aksaray’da ufacık bir evde Saliha Hanım, dikiş dikmektedir. Talat, bir kalemde çalışmaktadır. İşe gidip gelirken tütün almak için Hacı Babanın dükkanına uğramaktadır. Hacı Babanın üvey kızı Fitnat'ı pencereden görür ve ona aşık olur. İlk görüşte hoşlanır ve devamlı Hacı Mustafa’nın dükkanına uğramaya başlar. Talat’ın bu aşkı karşılıksız değildir. Fitnat da kafes aralıklarından gördüğü Talat'a aşık olmuştur.
Fitnat, Hacı Mustafa’nın üvey kızıdır. Fitnat’ın annesi hamileyken Hacı Mustafa ile evlenmiştir. Bu evlilikten birkaç yıl sonra Fitnat’ın annesi ölmüştür. Ölmeden önce Fitnat’ın boynuna muska görünümlü vasiyetini yazıp kızın boynuna takmış ve on sekiz yaşına gelince o muskayı açıp okumasını söylemiştir.
Titiz ve huysuz bir adam olan Hacı Babanın, evlatlığının dışarıya çıkıp kimseyle görüşmesine izin vermemektedir. Fitnat, Şerife Hanımdan dikiş dersleri almaktadır. Bunu öğrenen Talat, tek çareyi Fitnat'a nakış gösteren Şerife Kadınla tanışmakta bulur. Bunun için de kız kılığına girerek ve Ragıbe adını alarak Şerife Kadının evine nakış öğrenmeye gider. Şerife Kadın, Fitnat'la Ragıbe'yi tanıştırır. Birlikte dikiş yaparlar ve aynı zamanda Fitnat can sıkıntısından kurtulur. Fitnat bu kızı sırdaşı olarak görür. Talat’a aşık olduğunu anlatır. Ragıbe sevincinden adeta uçmaktadır. Talat, Fitnat'ın da kendisine aşık olduğunu anlayınca, ona kendisini Talat'ın kız kardeşi olarak tanıtır. Talat her gün kıyafet değiştirerek Fitnat'ın evine gitmektedir.
Şerife Kadın, Üsküdar'da Toptaşı'nda bir konak sahibi zengin ve dul bir adam olan Ali Bey'le Fitnat'ı evlendirmeyi düşünür. Bu fikrini Hacı Mustafa’ya açar. Hacı Mustafa onayı verir. Fitnat ise bu haberi duyunca çılgına döner ve üzüntüden kendisini yıpratır. Ragıbe eve geldiğinde onu ağlarken bulur. Neden ağladığını sorar. Fitnat sevmediği bir adamla evlendirileceğini söyler. Ragıbe de kadın kılığından çıkar ve Talat olduğunu söyler. Fitnat artık geç olduğunu nikahının kendi rızası olmadan perde arkasında başka bir kızın evet demesiyle kıyıldığını anlatır. İki genç şayet evlenemeyecek olurlarsa intihar etmeye karar verirler. Fitnat ve Talat birbirlerine söz verir.
Fitnat’ın bu durumuna üzülen Şerife Kadın, Hacı Mustafa ile bir plan yaparlar. Onu yazlığa gidiyoruz diyerek düğün evine götürürler. Fitnat, evden ayrılmadan önce Talat’a mektup yazar tüm olanları anlatır. Mektuba gideceği evin adresini de yazar. Zavallı Fitnat, Ali Bey’in evine gelince tüm gerçeği öğrenir. Yine yataklara düşer. Ali Bey, Fitnat’ı ölen eşine benzetir. Fitnat, kendini Ali Bey'e teslim etmez. Aralarındaki tartışma esnasında Ali Bey, Fitnat'ın boğazından kopan ve elinde kalan muskayı açıp okuduğunda onun öz kızı olduğunu öğrenir. Ali Bey telaşla Fitnat'ın odasına geri döndüğünde vakit çok geçtir. Fitnat kapıyı üzerine kilitler ve canına kıyar. Genç kız bir çakıyla intihar etmiştir. Bu arada Talat da gelir. O da sevgilisini kanlar içinde görünce dayanamaz. Talat, Fitnat’ın öldüğünü görünce bayılır. Fitnat’ın babası olduğunu öğrenince şuur kaybı geçiren Ali Bey sadece altı ay yaşar. Talat da bu dertle uzun yaşamaz.
Yazar Hakkında Bilgi :
Şemsettin Sami (1850-1904) Dil bilgini, gazeteci, sözlükçü ve yazardır. Yanya’nın Fraşer kasabasında doğdu. Fraşer’de başladığı öğrenim hayatına Yanya’da, bir Rum okulunda devam etti. Bu okulda İtalyanca, Rumca, Eski Yunanca ve Fransızca öğrendi, bir yandan da özel hocalardan aldığı derslerle Farsça ve Arapçasını ilerletti.
1871’de İstanbul’a giderek Matbuat Kalemi’ne girdi. 1872’de Hadika’da gazetecilik hayatına atılan Şemsettin Sami, aynı yıl edebiyatımızın ilk telif romanı sayılan Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat’ı yayımlamaya başladı.
Trablusgarp, Sabah, Tercüman-ı Şark gazeteleriyle Aile ve Hafta dergileri onun gazetecilik ve dergicilik alanındaki diğer önemli faaliyetlerindendir. Fransızcadan İhtiyar Onbaşı ve Galetée oyunlarını tercüme edip yayımlar. Daha sonra Besa yahut Ahde Vefa adlı oyunu yazar ve oyun Osmanlı Tiyatrosu’nda sahnelenir. Seydî Yahya, Gâve yazarın tiyatro türündeki diğer yapıtlarıdır. Sefiller, Robinson gibi önemli eserleri dilimize kazandırır.
Cep Kütüphanesi serisinde mitolojiden kadınlara, İslam medeniyetinden astronomiye çok çeşitli konularda ansiklopedik nitelikte küçük kitaplar yazar. Bütün bu çalışmalarının yanı sıra asıl dikkatini dil üstünde toplayan Şemsettin Sami, Kamus-ı Fransevî (Fransızcadan Türkçeye/Türkçeden Fransızcaya sözlük) ve Kamus-ı Türkî (Türkçe sözlük) gibi iki önemli sözlük ile altı ciltten oluşan ansiklopedisi Kamusü’l-a’lâm’ı hazırlar.
Ömrünün son yıllarında Türkçenin en eski eserlerini araştırmaya yönelen yazar, Orhun Abideleri ve Kutadgu Bilig üzerine çalışmıştır. Kültür dünyamıza dil çalışmaları, sözlük ve ansiklopedi yazarlığı, çeviri, roman ve oyunlarıyla önemli katkılar sağlamıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder