11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı 8. Ünite Eleştiri Özet Ders Notları
8. Ünite Eleştiri içeriği:
* Eleştiri türünün özellikleri
* Eleştiri türleri
* Eleştiri türünün gelişimi
* Cumhuriyet öncesinde eleştiri
* Cumhuriyet Dönemi’nde eleştiri
* Türk edebiyatında önemli eleştirmenler
ELEŞTİRİ (TENKİT)
Tanımı: Bir edebi eserin ya da sanat eserinin iyi ve kötü, başarılı ve zayıf yanlarının belli bir takım bilimsel yöntemlerle incelenip ortaya koyulduğu yazıları tenkit yani eleştiri denir.
Edebiyatımızdaki ilk eleştiri yazısı Namık Kemal’in Tasvir-i Efkâr’da yayımlanan “Lisan-ı Osmanînin Edebiyatı Hakkında Bazı Mülâhazâtı Şamildir” adlı yazısıdır.
İlk eleştiri ESERİ ise yine Namık Kemal’in Tahrib-i Harabat’ıdır.
ELEŞTİRİ TÜRÜNÜN ÖZELLİKLERİ
* Düşünsel plânla yazılır.
* Her eser ya da sanatçı eleştirinin konusu olabilir.
* Eleştiride bir eser olumlu ya da olumsuz özellikleriyle birlikte ele alınır.
* Eleştiri yapılırken somut verilerden yararlanılmalıdır.
* Eleştiride amaç; iyi olanın değerini ortaya koymak, sanatı unutulmaktan kurtarmak, iyi olmayana ve kötüye fırsat vermemektir.
* Eleştirmenin görevi kılavuzluk yapmaktır.
* Eleştiriler yıkıcı değil yapıcı olmalıdır.
* Konu, yazının sonuna dek değerlendirilmesi yapılan esere bağlı kalmalıdır.
* Eser ile ilgili, değerli ve değersiz diye gösterilen yargılar, eserden alınacak örneklere dayandırılmalıdır. Yazar, yargılarında belirli ölçülere bağlı kalmalı, eleştirileri nesnel olmalı, "beğendim, hoşuma gitti" gibi öznel değerlendirmelerden kaçınmalıdır.
* Bunun yanında eleştiri yazısını okutacak olan elbette eleştiri yazarının kendine özgü konuyu ele alış biçimi, kendine özgü yorumlayışı ve anlatımındaki üslubudur.
* Eleştirisi yapılan çalışma, bütün boyutlarıyla ele alınmalı, kendi türü içindeki bilimsel, sanatsal, toplumsal yere oturtulmalıdır.
* Alanındaki diğer çalışmalarla karşılaştırılarak bu türe kattıklarıyla, kendisinden beklendiği halde katamadıklarıyla ele alınmalıdır.
* Eleştiride açıklama, tartışma, tanık gösterme ve örnekleme gibi yöntemler kullanılır.
ELEŞTİRİ TÜRLERİ :
Sanatçıya dönük eleştiri : Sanatçıyı ele alan, onun sanatını iyi ve kötü yönleriyle eleştiren eleştiri türüdür.
Okura dönük eleştiri : Eleştirmen eserin kendisi üzerindeki etkilerini değerlendirir.
Topluma dönük eleştiri : Eserin toplumsal olay ve olgulara bağlantısı, toplumsal gelişmeye katkısı değerlendirilir.
Esere dönük eleştiri : Eseri oluşturan yapısal unsurlar, konu, olay örgüsü, dil ve anlatım özellikleri, tür özellikleri vb. değerlendirilir.
Nesnel eleştiri : Yazarın eleştirdiği konu üzerinde tarafsız kalmasıdır.
Öznel eleştiri : Eleştiri yazılarında yazarın kendi düşüncelerini belirterek taraflı bir tutum sergilemesidir.
ELEŞTİRİ YAZARLARINDA OLMASI GEREKEN ÖZELLİKLER
* Bir sanat eserinin gerçek değerini, özünü, yapısını, değerli-değersiz yönlerini ortaya koymalı.
* Nesnel olmalı.
* Araştırmacı olmalı.
* Ciddi, ağırbaşlı olmalı
* Dili sade, anlatımı açık ve anlaşılır olmalı.
* Yıkıcı değil yapıcı olmalı.
* Kanıtlama yoluna gitmelidir.
* Geçmişin ve çağının sanat olaylarını iyi bilmeli.
* Geniş bilgi ve kültür birikimiyle donanımlı olmalı
* Dünya Edebiyatı, sanatı ve kültürüyle ilgili genel bilgilere sahip olmalı
* Eleştirdiği konuyu, eseri veya olayı bütün olarak kavramalı.
DÜNYA EDEBİYATINDA ELEŞTİRİ
Eski Yunancadan Latinceye oradan da Fransızcaya geçen critique (kritik) sözcüğünün karşılığı olarak kullanılan “eleştiri” Batı’da ortaya çıkıp gelişmiş bir türdür.
Dünya edebiyatında Boileau (Bualo), Hippolyte Taine (Hippolit Ten), Anatole France (Anatol Frans) ve Thomas Stearns Eliot (Tamıs Störns Elyıt) eleştiri türünde tanınmış isimlerdir.
TÜRK EDEBİYATINDA ELEŞTİRİ
Türk edebiyatında eleştiri, Tanzimat edebiyatıyla başlamıştır.
Edebiyatımızdaki ilk eleştiri yazısı Namık Kemal’in Tasvir-i Efkar’da yayımlanan “Lisan-ı Osmanînin Edebiyatı Hakkında Bazı Mülâhazâtı Şamildir” adlı yazısıdır.
İlk eleştiri ESERİ ise yine Namık Kemal tarafından yazılan Tahrib-i Harabat’tır.
Servetifünun Dönemi’nde ise Batılı bir anlayışla bu türde eser verilmeye başlanmıştır.
Eleştiri kavramını karşılamak üzere, Tanzimat edebiyatında muaheze, Servetifünun ve daha sonraki dönemde tenkit terimleri kullanılmıştır, eleştiriciye de münekkit denmiştir.
Tanzimat Dönemi’nde Namık Kemal (Tahrib-i Harabat), Muallim Naci (Demdeme) gibi kimi yazarlar eleştiriyi yergiye dönüştürmüştür. Muallim Naci gibi bazı yazarlar, sadece dil bilgisi açısından eleştiri yapmıştır. Bu dönemde Batı'daki anlamda eleştiri yazısı, Recaizade Mahmut Ekrem tarafından yazılmıştır.
Serveti Fünun Dönemi’nde, Cenap Şahabettin intikad (sahte parayı gerçeğinden ayırmak) anlayışıyla tenkit eder. Halit Ziya, Mehmet Rauf, Nabizade Nazım, Hüseyin Cahit dönemin eleştirmenleridir.
CUMHURİYET DÖNEMİ’NDE ELEŞTİRİ
Cumhuriyetin ilk yıllarında eleştiri Yahya Kemal ve Ahmet Haşim’le başlar. İsmail Habip Sevük ve Ahmet Hamdi Tanpınar eleştiriyi edebiyat tarihi içinde ele alırlar.
Nurullah Ataç, Suut Kemal Yetkin iki öznelci eleştirmendir.
Sistematik eleştirmenler Asım Bezirci, Fethi Naci, Hüseyin Cöntürk bağımsız yöntemi geliştirdi. Sabahattin Eyüboğlu ile Vedat Günyol hümanist eleştirmenlerdir.
CUMHURİYET DÖNEMİ’NDE ELEŞTİRİ TÜRÜNDEKİ ÖNEMLİ ESERLER
* Mehmet Kaplan - Şiir Tahlilleri, Hikaye Tahlilleri
* Orhan Şaik Gökyay - Destursuz Bağa Girenler,
* Berna Moran - Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış
* Fethi Naci - Yüz Yılın 100 Türk Romanı, Eleştiri Günlüğü
* Gürsel Aytaç - Çağdaş Türk Romanı Üzerine İncelemeler
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder