25 Nisan 2019 Perşembe

Charlie’nin Çikolata Fabrikası (Roald Dahl) Kitap Sınavı Yazılı Test Soruları ve Cevap Anahtarı 1


1. Ailenin en yaşlısıydı. Tam doksan altı buçuk yaşındaydı, daha ne olsun. Tüm yaşlılar gibi sevecen ve kırılgandı, bütün gün neredeyse hiç konuşmazdı. Ama akşamları, sevgili torunu Charlie odaya girdi mi, sihirli bir değnek değmişçesine gençleşiverirdi. Bitkinliğinden eser kalmaz, bir delikanlı gibi kabına sığmaz, aşka gelirdi.

Yukarıdaki paragrafta betimlemesi yapılan şahıs aşağıdakilerden hangisidir?


A) George dede
B) Georgina nine
C) Josephine nine
D) Joe dede

2. Aşağıdakilerden hangisi Bay Willy Wonka’nın fabrikasına casus gönderip fabrikadaki bilgileri çaldıran fabrika sahiplerinden biri değildir?

A) Wolfowist
B) Fickelgruber
C) Prodnose
D) Slugworth

3. Bay Willy Wonka’nın çikolata fabrikasına insanlar kaç yıl girememiştir?

A) üç yıl         C) on yıl
B) beş yıl       D) on beş yıl

4. Çikolata fabrikasına girebilmek için altın bileti bulan ilk iki talihlinin isimleri aşağıdaki seçeneklerin hangisinde doğru olarak verilmiştir?

A) Veruka Salt – Mike Teavee
B) Augustus Gloop – Veruca Salt
C) Augustus Gloop – Mike Teavee
D) Charlie Bucket – Violet Beauregarde

5. Augustus Gloop altın bileti bulduktan sonra yaşadığı kentte aşağıdaki durumlardan hangisi yaşanmamıştır?

A) Tüm pencerelerde bayraklar dalgalanmıştır.
B) Okullar tatil edilmiştir.
C) Kentin valisi Augustus Gloop’u makamına kabul etmiştir.
D) Kahraman çocuğun onuruna geçit töreni düzenlenmiştir.
6. Rusya’da düzmece bir biletle ortaya çıkıp altın bileti bulduğunu ileri süren kişi aşağıdakilerden hangisidir?

A) Charlotte Russe
B) Eric Foulbody
C) Vilidamir Brosky
D) Emma Groose

7. Aslında ben bir çiklet hastasıyım. Bayılırım çiklete. Çikletsiz yapamam. Bütün gün çiklet çiğnerim. Yalnızca yemek yiyeceğim zaman çikletimi ağzımdan çıkarır, bir yere kaybolmasın diye kulağımın arkasına yapıştırırım.

Yukarıdaki paragrafta konuşan kişi aşağıdakilerden hangisidir?


A) Cornelia Prinzmetel
B) Violet Beauregarde
C) Veruka Salt
D) Josephine Teavee

8. Kitapta geçen çocuklarla ilgili aşağıdaki eşleştirmelerden hangisi yanlıştır?

A) Augustus Gloop – Aç gözlü bir oğlan
B) Veruka Salt – Sabahtan akşama kadar çiklet çiğneyen bir kız
C) Mike Teavee – Televizyon izlemekten başka bir şey yapmayan bir oğlan
D) Charlie Bucket – Fakir bir ailenin açlık çeken cılız çocuğu

9. Charli’nin babası Bay Bucket, diş macunu fabrikasından ayrıldıktan sonra hangi işte çalışmaya başlamıştır?

A) Çikolata fabrikasında iş bulup çalışmaya başlamıştır.
B) Bir temizlik şirketinde işe girip cadde ve sokaklardaki çöpleri toplamaya başlamıştır.
C) Sokaklarda az para karşılığında kar temizlemeye başlamıştır.
D) Willy Salt adında bir patronun fabrikasında gündelik işçi olarak çalışmıştır.

10. Charli Bucket, altın yaldızlı çikolatayı hangi parayla almıştır?

A) Karın içinde bulduğu parayla
B) Joe dedenin uzun zamandır biriktirdiği parayla
C) Babasının verdiği harçlıkla
D) Yaşlı bir kadına yardım ettikten sonra kadının verdiği parayla

11. İçinde altın biletlerin de olduğu Wonka çikolatalarının tanesi ne kadardır?

A) Üç peni
B) Beş peni
C) Yedi peni
D) On peni

12. Charli Bucket’in çikolatada bulduğu altın yaldızlı bilette aşağıdaki ifadelerden hangisi yoktur?

A) Altın biletin talihli sahibi, Bay Willy Wonka seni yürekten kutlar, gönülden kucaklar.
B) Ayrılma vakti geldiği zaman, kocaman kamyonlar sizleri evlerinize bırakacak.
C) Hazırladığım akıl sır ermez sürprizler karşısında şaşkınlıktan küçük dilinizi yutacak, zevkten kendinizden geçeceksiniz.
D) Ailenizde bulunan bütün fertlere aidat bağlanıp bütün istekleri tarafımdan karşılanacaktır.

13. Charli’nin altın yaldızlı biletinde aşağıdaki talimatlardan hangisi yoktur?

A) Ziyaret günü, Ocak ayının ilk günüdür.
B) O gün sabah tam onda fabrikanın kapısının önünde olacaksın.
C) Sana göz kulak olmaları, yaramazlık etmeni önlemeleri için ailenden bir iki kişiyi de getirmen iyi olur.
D) Bu bileti yanına almayı unutma, yoksa içeri giremezsin.

14. Joe dede, Charliye çikolata fabrikasına gitmeden önce hazırlanmasını istemiş ve bazı telkinlerde bulunmuştur.

Aşağıdakilerden hangisi Joe dedenin Charli’ye yaptığı telkinlerinden biri değildir?

A) Elini, yüzünü yıka, saçını tara, dişlerini fırçala.
B) Burnunu sümkür, tırnaklarını kes.
C) Pantolonunu ütüle, hırkanı sil.
D) Ayakkabılarını boya, gömleğini ütüle.

15. Willy Wonka’nın çikolata fabrikasına girmeye hak kazanan çocuklar ve yakınları fabrikanın önüne gelmişlerdi. Orada bulunan meraklı gözler ün yapmış bu çocuklar hakkında yorum yapıyorlardı.

Aşağıdaki yorumlardan hangisi yanlış kişiyle eşleştirilmiştir?

A) Montunda maskeli süvari resmi olan televizyon delisi çocuk – Mike Teavee
B) Kadidi çıkmış ihtiyarın yanında dikilen sıska bücür – Charli Bucket
C) Üzerinde vizon kürkü olan, canının her istediğini babasına aldıran kız – Violet Beauregarde
D) Duba gibi! Şişko patates! Tombul oğlan – Augustus Gloop

16. Aşağıdaki ifadelerden hangisi Bay Willy Wonka’yla ilgili bir özellik değildir?

A) Çenesinde sipsivri, simsiyah bir keçi sakalı göze çarpıyordu.
B) Uzun boylu, keskin bakışlı etkileyici bir duruşu vardı.
C) Çok canlı ve hayat doluydu. Kıpır kıpırdı, yerinde duramıyordu.
D) Pantolonu cam yeşili, eldivenleri inci rengindeydi.

17. Sevgili ……….! Nasılsın bakalım? Seninle tanışmak ne güzel! Çok ilginç bir adın var. Ellerinde, ayaklarında siğiller olan biri olarak düşünmüşümdür hep bu adı. Ne kadar da yanılmışım. Geldiğine çok sevindim.

Bay Willy Wonka yukarıdaki ifadeleri aşağıdaki isimlerden hangisi için kullanmıştır?

A) Augustus Gloop
B) Mike Teavee
C) Veruca Salt
D) Violet Beauregarde

18. Çikolata fabrikasına girdikten sonra Willy Wonka’nın çocuklara yaptığı ilk uyarı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Birbirinizden ayrılmayın, kendi başınıza gezmeye kalkışmayın, bir yere kaybolmayın.
B) Lütfen paltolarınızla şapkalarınızı şuradaki askılara asın ve beni izleyin.
C) Sevgili çocuklar, lütfen çok dikkatli olun! Sakın soğukkanlılığınızı kaybetmeyin. Çok sakin olun.
D) Sevgili çocuklar, lütfen fabrikayı gezerken hiçbir şekilde çikolatalara karışmayın. Çikolatalara insan eli değmemeli.

19. Bay Willy Wonka’nın çikolata fabrikasını dolaşan toplam ziyaretçi sayısı kaçtır?

A) 13      B) 14      C) 15      D) 16

20. “Burası çok önemli bir odadır. Tüm fabrikanın beynidir burası, tüm işin kalbidir.”


Bay Willy Wonka’nın “fabrikanın beynidir” dediği oda aşağıdakilerden hangisidir?

A) Ceviz odası
B) Büyük cam asansör
C) Tele-çikolata odası
D) Çikolata odası

21. Aşağıda ismi geçen ağaç ve çiçeklerden hangisi fabrikanın içinde bulunan çikolata ırmağının kenarında bulunmamaktadır?

A) Salkımsöğütler
B) Akçaağaçlar
C) Açelyalar
D) Kardelenler

22. Aşağıdakilerden hangisi Bay Wonka’nın çikolata çağlayanıyla ilgili verdiği bir bilgi değildir?

A) Çikolatayı çalkalayıp karıştırır.
B) Dövüp ezer.
C) Çikolata rengi almasını sağlar.
D) Hafifletir, yumuşatır, köpük veri

23. Bay Willy Wonka, yumuşak nane şekerinden yaptığı çimene ………… ismini vermiştir.

Yukarıda boş bırakılan noktalı yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

A) Kadük                      B) Nanik
C) Hedik                       D) Nane çimeni

24. Çocuklar arasında Umpa Lumpalar’ı gören ilk kişi kimdir?

A) Augustus Gloop
B) Mike Teavee
C) Veruca Salt
D) Violet Beauregarde

25. Çocuklarla beraber çikolata fabrikasını dolaşan velilerden hangisi coğrafya öğretmenidir?

A) Bayan Salt
B) Bayan Gloop
C) Bayan Beauregarde
D) Bayan Teavee

Charlie’nin Çikolata Fabrikası (Roald Dahl) Kitap Sınavı Yazılı Test Soruları ve Cevap Anahtarı 2

Charlie’nin Çikolata Fabrikası (Roald Dahl) Kitap Sınavı Yazılı Test Soruları ve Cevap Anahtarı 1 - 25 için tıklayınız...

26. Lumpa ülkesiyle ilgili verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?

A) Dünyanın en ürkünç canavarlarıyla doludur.
B) Balta girmemiş ormanlarla kaplıdır.
C) Lumpalar canavarlardan korunmak için ağaçların tepelerinde ev yapmışlardır.
D) Umpa Lumpaların kaldığı ormanda en fazla kakao ağacı vardır.

27. Aşağıdaki canavarlardan hangisi Umpa Lumpaların düşmanı değildir?

A) Boynuzlu congolozlar
B) Amansız devanaları
C) Korkunç yamyamlar
D) Dev tepegözler

28. Aşağıdakilerden hangisi Umpa Lumpalar’ın özelliklerinden değildir?

A) Dans etmeyi ve şarkı söylemeyi çok severler.
B) Umpa Lumpa dilinden başka bir dil bilmezler.
C) Hem yaramaz hem şakacıdırlar.
D) Erkekleri geyik derisiyle, kadınları yapraklarla vücutlarını örterler.

29. Augustus Gloop’un içinde tıkalı kaldığı boru hangi odaya çıkmaktadır?

A) Çokonat yapılan odaya
B) Sütlü çikolata kaplamalı çilekli gofretli çokobarların yapıldığı odaya
C) Erimez, tükenmez bonbonlar ve karamelaların yapıldığı odaya
D) Meyve sıkma odasına

30. Umpa Lumpalar’ın söylediği şarkıda Augustus Gloop aşağıdaki varlıklardan hangisine benzetilmiştir?

A) Bir domuza
B) Aç bir kurda
C) Deniz aygırına
D) Tuluma

31. Bakın göründü, çıktı geliyor işte!
Mucize denmez mi şu olup bitene!
Az önce herkesin nefret ettiği obur,
Az sonra herkesin gözdesi olur
Kim karşı koyabilir ki bu nefis tada,
Kim hayır diyebilir gofretli çokobara

 Umpa Lumpalar bu dizelerde kimden söz etmişlerdir?


A) Violet Beauregar
B) Mike Teavee
C) Veruca Salt
D) Augustus Gloop

32. Bay Wonka, “Hey, …………..! buraya bak!” diye bağırdı. Lütfen kayığı yalayıp durma! Yapış yapış yaparsın o kadar, yalaman başka bir işe yaramaz!”


Çikolata ırmağından geçerken Bay Wonka’nın kayığı yalamaması için uyardığı kişi kimdir?


A) Veruka Salt
B) Violet Beauregarde
C) Augustus Gloop
D) Mike Teavee

33. Bay Wonka ve ziyretçiler çikolata ırmağından kayıkla geçerken ırmak yüzeyinin az üstünde, geçidin duvarında yeşil bir kapı vardı. Kapının üstünde 54 NUMARALI DEPO ve güçlükle okunabilen yazılar vardı.

Aşağıdakilerden hangisi deponun üstünde yazılan yazılardan biri değildir?


A) Kremşanti
B) Vanilyalı krema
C) Elmalı krema
D) Saç kremi

34. “Sümsük çekirdekler mi!” diye bağırdı …………. “Tıpkı senin gibi” dedi Bay Wonka.

Bay Wonka’ın “sümsük” olarak nitelediği kişi aşağıdakilerde hangisidir?


A) Veruka Salt
B) Violet Beauregarde
C) Augustus Gloop
D) Mike Teavee

35. Charli Bucket, koskocaman odaya şöyle bir göz attı. Burası bir büyücünün mutfağını andırıyordu. Koca koca sobaların üstünde kara kazanlar fokur fokur kaynıyor, tencereler tıslıyor, tavalar cozurduyor, tuhaf tuhaf demir makineler şakır şukur çalışıyordu. Tavan ve duvarlardan borular geçiyordu. Odanın içini duman, buhar ve nefis kokular kaplamıştı.

Yukarıdaki paragrafta betimi (tasvir) yapılan yer neresidir?


A) Ceviz odası
B) Buluş odası
C) Tele-çikolata odası
D) Çikolata odası

36. Dünyada tüm mutfakların sonu gelecek, yemek pişirme derdi ortadan kalkacak. Alışverişe çıkmak falan da gerekmeyecek. Ne et almak gerekecek, ne de sebze! Yemeklerde çatal bıçak kullanılmayacak, tabağa gerek kalmayacak. Bulaşık derdi kalmayacak. Ne bir çöp ne bir atık.

Yukarıdaki paragrafta hangi üründen söz edimektedir?


A) Erimez tükenmez bonbonlardan
B) Sütlü çikolata şekerinden
C) Şeker haline getirilmiş vanilyalı kremadan
D) Tılsımlı çikletten

37. Bay Wonka’nın bütün uyarılarına rağmen Violet Beauregarde tılsımlı sakızı çiğnemiştir. Violet Beauregarde sakızı çiğnerken çeşitli yemeklerin tadını almıştır.

Aşağıdakilerden hangisi yukarıdaki paragrafta sözü edilen yemek ve tatlardan biri değildir?


A) Sucuklu, yumurtalı pizza
B) Domates çorbası
C) Pirzola
D) Fırında patates

38. Joe dede, Charlie ve Bay Wonka geçitten koşarak ilerliyorlardı. Her yirmi adımda bir, bir kapının önünden geçiyorlardı. Her kapıda bir şeyler yazıyordu. Joe dede ve Charlie bazı kapılardaki yazıları da okuyabiliyorlardı.

Aşağıdaki yazılardan hangisi Joe dede ve Charlie’nin okudukları yazılardan değildir?


A) Çikolatalı süt veren inekler
B) Böğürtlen ve züğürtlenler
C) Soğuk günler için sıcak dondurmalar
D) Çocuk odaları için yalamalık duvar kağıtları

39. Veruca Salt’ın evinde beslediği hayvanlarla ilgili aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?

A) İki köpeği, dört kedisi vardır.
B) Üç kanaryası, bir papağanı vardır.
C) İki kuzusu, bir kazı vardır
D) İki muhabbet kuşu, bir kaplumbağası vardır.

40. Joe dede ve Charlie cam asansörde hızla yol alırlarken, asansörün cam duvarlarından çeşitli odalarda olup biten tuhaf, olağanüstü şeyler çarpıyordu gözlerine.

Aşağıdakilerden hangisi bu olağanüstü şeylerden biri değildir?


A) Her bir dalında farklı bir meyve türü olan ve gövdesi çikolatadan oluşan ağaç
B) Ağzından kahverengi yapışkan bir şeyler akan kocaman bir musluk
C) Ortalığa pudra püskürterek kar fırtınası yapan bir makine
D) Dipten doruğa badem şekerlerinden yapılmış çok büyük, dimdik bir dağ

41. Dar ve uzun bir odaydı. Oda baştan başa beyaza boyanmıştı. Yerler bile beyazdı, ufacık bir toz bile yoktu yerde. Tavandan sarkan koca koca lambalar odayı çok parlak mavi-beyaz bir ışığa boğuyordu. Odanın ortası bomboştu. Bir ucunda tekerlekli büyük bir kamera duruyordu.

Yukarıdaki paragrafta betimi (tasvir) yapılan mekan aşağıdakilerden hangisidir?


A) Ceviz odası
B) Buluş odası
C) Tele-çikolata odası
D) Çikolata odası

42. Ben televizyondan pek hoşlanmam. Dozunda seyredilirse sorun yok, ama çocuklar ne yazık ki dozunu kaçırıyorlar. Televizyonun karşısına geçmeyegörsünler, sabahtan akşama kadar boş gözlerle ekrana bakıyorlar, takılıp kalıyorlar televizyona…

Yukarıdaki paragrafta televizyonla ilgili yorumu yapan kişi kimdir?


A) Joe dede
B) Bayan Salt
C) Bay Beauregarde
D) Bay Wonka

43. Mike Teavee’nin sorduğu hangi soruya Bay Wonka “tehlikeli ve felaketle sonuçlanabilir.” yanıtını vermiştir?

A) Ceviz odasındaki sincaplara dokunulursa ne olur?
B) İnsanı ölümsüz kılan şekerlemeden yenirse ne olur?
C) Umpa Lumpalardan birkaçını evime götürebilir miyim?
D) Gerçek bir insanı aynı biçimde bir yerden başka bir yere televizyonla gönderebilir misiniz?

44. Yalvarırım Bay Wonka, onu büyütmenin yolu yok mu? Bay Wonka, “Bilemiyorum” dedi. Sonra “Hiç kolay değil.” diye ekledi. Ama küçük çocuklar lastik gibi esnektir. Çektin mi acayip uzarlar. Çikletlerin esnekliğini kontrol ettiğim özel bir makine var, sizin çocuğu o makineye sokacağız.

Bay Wonka’ın sözünü ettiği çocuk kimdir?


A) Veruka Salt
B) Violet Beauregarde
C) Augustus Gloop
D) Mike Teavee

45. Benim nefis süper vitaminli çikolatalarım var. Süper vitaminli çikolatada A’dan Z’e kadar vitamin vardır. Sadece ….. vitamini ve …… vitamini yoktur. Neden derseniz bu vitaminlerden biri insanı hasta eder bir diğeri de insanın kafasında horoz ibik çıkarır.

Bay Wonka’nın “Biri insanı hasta eder bir diğeri de insanın kafasında horoz ibiği çıkarır.” Dediği vitaminler hangileridir?


A) H-İ     B) M-N     C) X-W     D) B-U

46. Umpa Lumpalar söyledikleri şarkılarda televizyon için aşağıdaki ifadelerden hangisini kullanmamışlardır?

A) Ne zaman bırakır ne de işgücü inanın
B) Aklını başından alır insanın
C) Çocuğun adı çıkar kuş beyinliye
D) Öyle oturur boş gözlerle bakar

47. Umpa Lumpalar’ın şarkılarında aşağıdaki kitap isimlerinden hangisi yoktur?

A) Binbir Gece Masalları
B) Güliver’in Seyahatleri
C) Lafontaine Masalları
D) Üç silahşörler

48. Charlie Bucket dışındaki çocuklar evlerine dönerken bazı fiziksel değişmelere uğramışlardır.

Yukarıdaki paragrafa bağlı olarak aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?


A) Augustus Gloop bir deri bir kemik kalmıştır.
B) Violet Beauregarde’nin yüzünde morluklar oluşmuştur.
C) Veruka Salt, anne babasıyla beraber çikolataya bulanmışlardır.
D) Mike Teavee’nin boyu neredeyse on metreye çıkmıştır.

49. Altın bilet yarışmasının asıl sebebi aşağıdakilerden hangisidir.

A) Yıllardır açılmayan fabrikayı insanlara tanıtmak.
B) Bay Wonka’nın bu yarışma sayesinde rakiplerine gözdağı vermek istemesi
C) Bay Wonka’nın bu yarışma sayesinde kendisinin ve fabrikasının reklamını yapmak istemesi
D) Bay Wonka yaşlandığı için fabrikasını teslim edecek temiz yürekli bir çocuk araması

50. Roald Dahl’in “Charlie’nin Çikolata Fabrikası” adlı kitabı kaç bölümden oluşmuştur?

A) 25    B)    30    C) 35    D) 40


CEVAP ANAHTARI :

1.D     2.A     3.C     4.B     5.C     6.A     7.B    8.B     9.C     10.A
11.B  12.D   13.A  14.C   15.C   16.B   17.C  18.A   19.B   20.D
21.D  22.C   23.B   24.C   25.A   26.D  27.C  28.B   29.B   30.A
31.D  32.D  33.C   34.B   35.B   36.D  37.A   38.B  39.C   40.A

Kraliçeyi Kurtarmak (Vladimir Tumanov) Kitap Sınavı Yazılı Soruları ve Cevap Anahtarı



1. Aleks, her şeyin başlamasına neden olan kurşun kalemi neredeyken buluyor?


A) Okuldayken
B) Odasındayken
C) Duraktayken
D) Marketteyken

2. Aşağıdakilerden hangisi Aleks’in bulduğu kurşun kalemin özelliklerinden değildir?

A) Gümüş renkli olması
B) Üstünde sayılar olması
C) Kalın ve uzun olması
D) Tepesinde silgi olması

3. Aleks’in en başarısız dersi hangisidir?


A) Fen
B) Matematik
C) İngilizce
D) Edebiyat

4. Aleks’in bulduğu kurşun kalemin en önemli özelliği nedir?

A) Matematik sorusu çözmesi
B) Konuşması
C) Ucunun kendiliğinden açılması
D) Hiç bitmemesi

5. Annesi ve babası, Aleks’in matematik notu yüksek olursa onu nereye gönderecekmiş?

A) Eğlence parkına
B) Sinemaya
C) Kampa
D) Babaannesine

6. Aleks’in kitaplığında bulduğu “Kraliçeyi Kurtarmak” adlı kitabın içindeki hikâyenin adı nedir?

A) Aleks’in macerası
B) Zümrüt Kraliçe
C) Rechner’in şatosu
D) Jayden’in Kurtuluşu

7. Jarden’ı kim kaçırmıştır?

A) Aleks
B) Sam
C) Nestor
D) Rechner

8. Kitaptaki soruları çözmede sorun yaşadıkları zaman onlara yardım eden tek gözlü canavarın adı nedir?

A) Vanessa
B) Jayden
C) Lund
D) Monoculus

9. Aleks kamptayken aşağıdaki tehlikelerden hangisini geçirmiştir?

A) Uçurumdan düşme
B) Boğulma
C) Silahla yaralanma
D) Sert bir cisimle vurulma

10. Rechner’in zindana kilitlenmesi için yüzüne karşı söylenmesi gereken kelime aşağıdakilerden hangisidir?

A) AFGOI
B) GOFIA
C) AIFOG
D) FOGAI

11. Aleks bir gün kitaplığında hiç görmediği bir kitabı fark eder. Bu kitabın adı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Saraydan Kurtulmak
B) Şatodaki esaret
C) Kraliçeyi Kurtarmak
D) Büyücüden Kurtulmak

12. Aleks hangi kampa gitmek istiyor?

A) Fen kampı
B) İzcilik kampı
C) Matematik kampı
D) Waconda kampı

13. Kraliçeye neden "Zümrüt Kraliçe" denilmektedir?


A) Ülkesinde zümrüt madeni çok bulunduğu için
B) Tahtı zümrütten yapıldığı için
C) Koyu yeşil gözlerine uysun diye yeşil elbiseler giydiği için
D) Diğer ülkelerdeki tüm zümrütleri elde etmek istediği için

14. Kitabın son sorusu neredeydi?

A) Kitabın ön kapağıda
B) Kitabın arka kapağında
C) Kraliçenin tacında
D) Sihirli kurşun kalemin içinde

15. Çocukların Lugubriya ülkesinin hükümdarını tutsak edebilmeleri için ne yapmaları gerekmektedir?

A) Bilmeceleri çözüp sihirli sözcükleri yüzüne söylemeleri gerekmektedir.
B) Bilmeceleri çözüp sihirli sözcükleri, sihirli kalemin üzerindeki minyatür şatoya söylemeleri gerekmektedir.
C) Bilmeceleri çözüp sihirli sözcükleri kraliçenin tacındaki zümrüte söylemeleri gerekmektedir.
D) Bilmeceleri çözüp sihirli sözcükleri kitabın içine yazmaları gerekmektedir.

16. Aşağıdakilerden hangisi Aleks’in bulduğu kurşunkalemin özelliklerinden biri değildir?

A) Gümüş renkli,üstü küçük,parlak mavi sayılarla kaplı.
B) Benzerlerinin çoğundan daha uzun ve kalın.
C) Tepesinde silgi yerine ,minyatür bir şato kondurulmuştu.
D) Konuşabilme özelliği var.

17. Sam, kimdir?

A) Aleks’in kuzeni
B) Vanessa’nın kuzeni
C) Aleks’in kardeşi 
D) Aleks’in arkadaşı

18. Aleks,kalemin sihirli olduğunu nasıl anlıyor?

A) Türkçe sınavında kalem,bütün soruları çözünce.
B) Matematik sınavında kalem,bütün soruları çözünce.
C) Sosyal Bilgiler sınavında kalem,bütün soruları çözünce.
D) Fen ve Teknoloji sınavında kalem,bütün soruları çözünce.

19. Kraliçenin asıl adı nedir?

A) Kira
B) Rechner 
C) Monoculus 
D) Jayden

20. Lugubriya ülkesinin hükümdarı,kraliçeyi geri almak için çocuklara kaç gün süre verdi?

A) 3    B) 7     C) 5     D) 2

CEVAP ANAHTARI :

1-C      2-D     3-B     4-A     5-C     6-D    7-D     8-D      9-B    10-C   
11-C   12-D   13-C   14-B   15-A  16-D   17-D  18-B    19-D   20-

Kraliçeyi Kurtarmak (Vladimir Tumanov) Kitabının Özeti, Konusu, Tahlili


Kitabın Adı : Kraliçeyi Kurtarmak

Kitabın Yazarı : Vladimir Tumanov

Kitap Hakkında Bilgi :

Kim korkar matematikten!

Rus asıllı Kanadalı profesör Vladimir Tumanov'un, oğluna matematiği sevdirmek için kaleme aldığı Kraliçeyi Kurtarmak adlı romanıdır. Çocukları soluksuz bir serüvene sürükleyen, 100. baskıya ulaşmış çok okunan bir kitaptır.

Matematikle arası iyi olmayan Aleks, yolda bulduğu ilginç kalemin matematik problemlerini çözdüğünü keşfeder. Sınavlardaki başarısının tam tadını çıkaracağı sırada, gizemli bir kitap onu da, yakın arkadaşlarını da sayılar dünyasında tehlikeli ve olağandışı bir maceraya sürükler. Kötü kalpli bir kralın esir aldığı Zümrüt Kraliçe'yi ve onun ülkesini kurtarmak için, üç arkadaşın tam 400 problemi çözmesi gerekmektedir. Ama nasıl?..

Kitabın Özeti :

Aleks Isaac Fog, çok zeki bir çocuktur. Okulda matematik harici tüm dersleri pekiyidir. Bir gün okul servisini beklerken yerde etrafında rakamların yazılı olduğu bir kalem bulur. Ve kalemi görmesiyle beraber işittiği ayak sesleriyle beraber tedirgin olan Aleks hızlıca okul servisine binerek oradan ayrılır.
Kalemi ilk olarak en yakın arkadaşı olan Sam’e gösterir. Sam, Aleks’e kalemlerini takas etmeyi teklif etse de Aleks, Sam’i reddedip ona her pazartesi günü olan matematik sınavına yeni kalemiyle gireceğini söyler.

Ve vakit gelip sınava girdiğinde ise Aleks şok olur. Çünkü kalem kendiliğinden Aleks’in elini harekete geçirerek tüm problemleri çözmeye başlar. Aleks bu şaşkınlığını ve büyülü kalemini hemen Sam anlatıp kanıtlarını da sunmuştur. İkisi aralarında konuşurken kulak misafiri olan Vanessa’da bu büyük sırrı öğrenir ve bir üçlü grup oluşturmaya karar verirler.

Öğle teneffüslerinde buluşup kütüphane de dünyanın en zor matematik sorularını çözmeye başlarlar. Bir gün Aleks gerçeğin farkına varır ve arkadaşlarının eğlencesi yüzünden kaleminin boyutunun gittikçe küçüldüğünü fark eder. Aleks’in o kaleme ihtiyacı vardı ve arkadaşlarına da bu konuyu anlatmak ister lakin bir anda ağzından doğrular yerine kalemi kaybettiği yalanı çıkınca, Aleks’in içi suçluluk duygusuyla dolsa da yalanını devam ettirdi.

Bir zaman sonra okul dolabının gizli bölmesine baktığında ise kalem gerçekten kaybolmuştu ve Aleks hayretler içinde kalmıştı. Eve gittiğinde her zaman kafasını dağıtmak için yaptığı şeyi yaparak kitap okumaya yeltenmişti ama kütüphanesinde daha önce hiç görmediği ve yazarı belli olmayan bir kitapla karşılaşır. Kitabın adı Kraliçeyi kurtarmaktır. Ve Aleks kitabı alıp okumaya başladığında gerçekten ilgisini çekmiştir.

Kraliçeyi Kurtarmak kitabında İdilya Krallığının iyi kalpli kraliçesi olan Jayden’den bahseder. Zümrüt gözleriyle merhametini yansıtan Kraliçe o kadar yüce gönüllüymüş ki ülkeyi başarı ve dürüstlüyle neredeyse yeniden inşa etmiştir. Öyle ki yılın belirli zamanlarında bir parti düzenler ve rakip olan diğer ülkelerin krallarını davet edermiş. O düşman olan krallar öyle bir samimiyet ve dürüstlük karşısında hiç savaş açmayı bile akıllarından geçirmezmişler. Öyle ki aralarından Lugubriya Krallığının Kralı olan Recher haricinde…

Recher balonun ortasında Kraliçe Jayden’e evlenme teklifi etmiştir. Ama Kraliçe Jayden nazik bir dille kendisini tanımadığından dolayı ilk olarak sadece arkadaş olabileceklerini belirtmiştir. Kibir ve öfkenden gözü dönen Recher kendi sarayına dönerek Jayden’ı elde etme planları kurmaya başlamıştır.

Ve bir sabah saray görevleri Kraliçenin odasına girip baktıklarında, Kraliçeden yeller esmekteydi. Recher, Jayden’i kaçırmıştı ve onu zindanların en derinine hapis etmiştir. Zindanın içinde iki kapı vardır. Birinden geçerse Recher ile evlenmek zorundadır. Diğerinden geçer ise korkutucu canavarların olduğu mahzen kapılarından bilmeceleri bulup çıkışa ulaşmasını sağlayacaktır. Kraliçe Jayden tabii ki kendisini çıkışa ulaştıracak kapıdan geçmeyi seçmiştir.

Ve işte burada da hikâye Aleks sayesinde devam etmeye başlayacaktır. Sorulan bilmecelerin hepsi matematikle ilgilidir. Ve ne yazık ki Aleks o sihirli kalemi kaybetmiştir. Kendi kendine birkaç bilemece çözse de arkadaşlarının yardımına ihtiyacı olduğunu düşünür ve kitabı bilmeceleriyle beraber Vanessa’ya anlatır. Sam ‘la araları bozuktu çünkü.

Vanessa ile birlikte bilmeceleri her gün kendi evinde buluşup çözmeye başlamıştırlar ve bir süre sonra Sam’e de ihtiyaç duyduklarını ve onu özlediklerini anlarlar. Bir yandan da pazartesi günleri devam eden matematik sınavları Aleks’in gözünü korkutsa da kendi kendine iyi durumuna gelmiştir.

Sam de ekibe dahil olduklarında çözmeleri gereken 400 tane bilmecileri çoktan yarılamışlardı bile. Lakin başka bir pazartesi sınavında Aleks’in karşılaştığı soru onu çok şaşırtmıştır. Çünkü soru Jayden ile ilgiliydi ve bilmecelerinin çözülüp mahzenlerden çıkmasının belirli bir süresi olduğunu hesaplamakla alakalıydı ve Aleks’in hesaplarına göre dört haftaları kalmıştı. Monoculus adlı gizli dostları sayesinde öğrenmişti bunları.
Monoculus, ilk bilmecesinde ki tek gözlü yaratıktı v görünüşe bakılırsa Alekslerin tarafındaydı. Yaz tatili gelip çatmıştı. Sorularda çözülmüştü ve kraliçe Jayden kurtarılmıştı. Ama hala büyük bir sorun vardı. Kraliçe Jayden mahzenlerin sonuna ulaşmıştı ama son kapıda ne bekçi vardı ne de bilmece?

İşte bundan sonra asıl macera başlıyordu. Aleks, Sam ve Vanessa Waconda Kampı’na gitmişlerdi hep beraber. Ve asıl bulmacaları yeni yeni çözmeye başlıyorlardı. Tabi ilk bilmecenin bekçisi olan Monoculus’un yardımıyla beraber. Ve bilmeceleri bilip Kraliçe Jayden’i kurtarmışlardı. Ama bu sefer de kraliçenin kendi ülkesine dönmeyip kayıplara karışması ve bunun yanı sıra Recher’ın Aleks ve arkadaşlarına görünüp onları tehdit etmesiyle işler çığırından çıkmaya başlamıştır. Yeni bulmacaların peşi sıra Recher’ı sonsuza kadar hapsedebileceklerini öğrenen küçük dostlarımız arayışa düşmeye başlamıştırlar. Ve ellerine geçen 16.709 rakamıyla eş değer bir anlam taşıyan kelime bulup sihirli sözcükleri söyleyerek Recher’ı hapsetmek sorundadırlar. Peki ya bu sihirli sözcük ne?..

Kraliçeyi Kurtarmak (Vladimir Tumanov) Kitap Sınavı Yazılı Soruları ve Cevap Anahtarı için tıklayınız...

Keşanlı Ali Destanı (Haldun Taner) Kitabının Özeti, Konusu, Tahlili ve Kişiler


Kitabın Adı : Keşanlı Ali Destanı

Kitabın Yazarı : Haldun Taner

Kitap Hakkında Bilgi :

İki perde, on beş tablo, kırk karakterden oluşan Keşanlı Ali Destanı ilk Türk epik tiyatro örneğidir.

Keşanlı Ali Destanı dilden dile çevrilerek dünyanın pek çok ülkesinde sahnelenmiş; oyuncusu ve seyircisiyle bütünleşmiş; dahası, Türk tiyatrosuna yıllarca öncülük etmiş bir başyapıttır. 

Haldun Taner’in “gecekondu ortamında bir kahramanlık mitosunun parodisi” dediği, modern epik tiyatronun en güzel örneklerinden biri sayılan oyunda, geleneksel gösteri sanatlarımızın birçok özelliği çağdaş bir yorumla sunuluyor.

Kitabın Özeti :

Birinci Perde: 

Keşanlı Ali sevdiği kız Zilha’nın dayısı, mahallenin belalılarından Çamur İhsan’ı öldürdüğü gerekçesiyle tutuklanıp cezaevine gönderilmiştir. Aldığı 9 yıllık cezanın 4 yılını yattıktan sonra aftan yararlanarak çıkan Ali’yi Sineklidağ halkı coşkuyla karşılar. Mahalleli yaklaşan muhtarlık seçimlerinde Ali’nin muhtar olmasını canıgönülden desteklemektedir. O yokken mahalleliyi haraca boğan Çakal Rüstem ve adamları Teke Kâzım ile Kürt Sabri de muhtar adaylarıdır. Kürt Sabri Çakal Rüstem lehine adaylığından feragat eder. 

Ali’nin kahvesine esrar saklayan Rüstem ve adamları Ali’yi polise şikâyet eder. Durumu fark edip el çabukluğuyla esrarı Rüstem’in kuşağına saklayan Nuri sayesinde Rüstem saf dışı edilir. Daha önce Ali’nin talimatıyla Teke Kazım’a oy verecek yukarı mahalledekiler çift yazdırılmıştır. Kütüklerde tahrifat ortaya çıkınca Teke Kazım engeli de ortadan kalkmış olur. Seçimi kazanan Ali tuvalet kâğıdı rulosu üzerine yazdığı yeni çalışma ilkelerini silah zoruyla kabul ettirir. Arkadaşı Temel’i maliyeci, Derviş Dayıyı hukuk müşaviri, akrabası Hafize’yi de kurduğu hizmetçiler birliğinin başı olarak atar. Müteahhit İhya Onaran’a ırgatlık yapacak 200 kişiyi seçer. 

Sırada kendisine dargın olan Zilha ile arasını düzeltmek vardır. Zilha’ya dayısı Çamur İhsan’ı çeşme başında bıçaklanmış bulduğunu, onu eczaneye götürürken üzerine kan bulaştığını, bu sırada bekçinin geldiğini, dayısının son sözü de Ali olunca asil katilin adamlarının yalancı şahitliğiyle tutuklandığını anlatır. 

Hapisteyken 3 ay boyunca masum olduğunu haykırmış, ağlamış, en sonunda koğuş arkadaşının kafasına tavla vurmasıyla nevri dönerek olay çıkarmış, cezaevi müdürünün kafasına iskemleyi geçirince de namı alıp başını gitmiştir. Zilha tam ona inanacakken Temel gelir. Ali’nin yeniden kabadayılık taslamasıyla Zilha bozulur ve başkasına yar olacağına ant içer. 

Sözünün hemen ardından Zilha Şerif Ablanın tuvaletinde İhya Onaran’ın oğlu Bülent, Bülent’in kızı Filiz ve Madam Olga ile karşılaşır. Bülent Bey Zilha’yı görüp kaçan karısı Nevvare’ye benzetince bayılır. Tesadüfen tuvalette bulunan aile dostları Profesör Zilha’yı kolundan tutarak Onaranların evine götürür. Bu sırada Ali’nin kahvesinde de işler tam tıkırında gitmektedir. Politikacının ziyaretiyle oy pazarlığı başlar. Mahalleye su, elektrik, havagazı ve bir miktar para karşılığı oylar satılır.

İkinci Perde: 

Zilha Onaranların evinde kalmaya başlamıştır. İhya Bey ve Profesörün isteğiyle Madam Olga’dan adabımuaşeret dersleri almaya başlar. Amaç Zilha’yı bir hanımefendi gibi yetiştirip karısının başkasına kaçması nedeniyle bunalıma girmiş Bülent Beyle evlendirmektir. Kıyafeti, saçı, makyajı, yürüyüşle Ali’ye caka satmak isteyen Zilha ailenin köpeği Şamama’yı alarak eski mahallesine gider. 

Onun hem bu haline hem de Bülent Beye metres olmuş dedikodularına sinirlenen Ali, Onaranlardan intikam almak için gönderdiği 200 işçiyi inşaatın bitmesinin son anlarında geri çekmeye karar verir. Ancak planı işe yaramamıştır. İhya Bey Şakir Şaklaban’ın yardımıyla zarara uğramaktan kurtulmuştur. Üstüne üstlük oğlu Bülent’i Zilha’yla evlendirmek üzeredir. 

Yüksek sosyetenin tüm isimlerinin toplandığı düğün sırasında Ahsen’in istediğiyle Nevvare eve geri dönmüştür. Nevvare ile karşılaşan Zilha durumu anlayarak evden kaçar. Aynı anda Çamur İhsan’ı gerçekten öldüren Manyak Cafer para karşılığı Keşanlı Ali’yi öldürmek için İhya Beyle anlaşmaya gelmiştir. Düğün haberini Bohçacı Raziye’den alan Ali de evi basarak yanlışlıkla Zilha’ya çok benzeyen Nevvare’yi kaçırır. 

Nevvare’yi kurtarmak için Sineklidağ’a giden polis ve Onaranlar Nevvare’yi Şerif Abla’nın evinde bulurlar. Gerçek anlaşılmış, Onaranlar Nevvare’yi alarak evlerine dönmüşlerdir. Zilha da Ali’yi affetmiştir. Tam baş başa kalmışlarken Manyak Cafer ortaya çıkar. Ali’yi kışkırtır. Gecekondulardan birini ateşe verir. Eli silahlı Cafer’in üzerine atlayan Ali onunla boğuşurken silah ateş alır. Cafer vurulmuştur. Polisler gelir, Ali’yi kelepçeleyerek götürürler. Ali artık gerçek bir katildir. Destan doğrulanmış, Zilha ile yolları yine ayrılmıştır. 

Kitabın Karakterleri : 

Keşanlı Ali, Hidayet, Şerif Abla, İzmarit Nuri, Sütnine Hafize, Temel, Derviş Dayı, Beşvakit Niyazi, Şişman Polis, Zilha, Zayıf Polis Rıza, Çakal Rüstem, Teke Kazım, Kürt Sabri, Sipsi Selim, Sarhoş Rasih, Gazeteci, Lütfiye, İhya Onaran, Filiz Onaran, Bülent Onaran, Şoför, Madam Olga, Profesör, Bohçacı Raziye, Resmiye, Politikacı, Dedikodu Yazarı Suhandan Gülperi, Davut Daltaban, Dürdane Daltaban, Kâzım Kaltaban, Kâmile Kaltaban, Şakir Şaklaban, Şahinde Şaklaban, Duzişe Düztaban, Nevvare, Tarçınizade Ahsen, Manyak Cafer, Onaranların Köpeği Şamama, Ali’nin Köpeği Karabaş.

Cyrano De Bergerac (Edmond Rostand) Kitabının Özeti, Konusu, Tahlili


Kitabın Adı : Cyrano De Bergerac

Kitabın Yazarı : Edmond Rostand 

Kitap Hakkında Bilgi :

Cyrano de Bergerac 1897’de Fransız oyun yazarı Edmond Rostand tarafından kaleme alındı ve kısa sürede yazarının en ünlü eseri oldu. Gerçek bir kişilikten yola çıkılarak yaratılan ve ilk kez 28 Aralık 1897’de Paris’te sahnelenen oyun, yazarının ilgi çekici üslubu ve kendine özgü şiirsel diliyle dikkat çekti.

“Cyrano de Bergerac” karakterinin en belirgin yönü, güçlü kişilerle mücadele cesareti, ahlaki kaygıları ve hitabet gücüdür. Öte yandan zeki, cesur ve çirkinliğinden ötürü acı çeken ana karakteriyle bu tiyatro eseri, çeşitli nedenlerle toplumun dışladığı kişilere ve ezilenlere yakılmış bir ağıttır.

Kitabın Özeti :

Birinci Perde:

Yıl 1640. Burgonya Otelinin salonu La Clorise oyununu izlemek için gelen her kesimden insanla dolmuştur. Bunların arasında Cadet Bölüğü Muhafız Kıtasına yeni atanan Christian de Neuvillette de vardır. Christian, uzaktan görüp âşık olduğu kadının kim olduğunu söylemesi için yanında Lignière’yi getirmiştir. Lignière oradan bir an önce sıyrılıp meyhaneye gitmeyi planlarken şair pastacı Ragueneau’yu görür. Ragueneau, Lignière’ye Cyrano Savinien Hercule de Bergerac’ı görüp görmediğini sorar. Cyrano, Phaidon rolündeki Montfleury’ye bir ay süreyle sahneye çıkmasını yasak etmiştir. Ragueneau bir markiyle Cyrano’nun gelip gelmeyeceği konusunda bahse tutuşurken Magdelaine Robin Roxane locada görünür. Yanında yine hiçbir yerde peşini bırakmayan Kont de Guiche vardır. Christian’ın Roxane’yi görüp afallamasından yararlanan bir yankesici onu soymaya çalışırken Christian durumu fark eder. Yankesici, Christian’a Kont de Guiche hakkında yazdığı hicviye nedeniyle Lignière’ye 100 kişinin saldıracağını söyler. Christian salondan ayrılmış olan Lignière’yi bulmak ve haberi vermek için oradan ayrılır. Perde açılıp Montfleury sahnede görüldüğünde Cyrano ortaya çıkar ve ona sahneden inmesini söyler. Seyirciler itiraz edince Cyrano isteyenle düello yapacağını ilan eder ancak kimse buna cesaret edemez. Kendini Kont de Guiche’ye ispatlamaya çalışan Vikont de Valvert, Cyrano’nun en hassas noktası olan kocaman burnuyla alay etmek ister. Cyrano ona hem okuduğu baladla şiirdeki yeteneğini hem de kılıç kullanmadaki dillere destan olmuş ustalığını gösterir. Halk tarafından büyük bir coşkuyla izlenen bu çekişme sonrası Le Bret arkadaşı Cyrano’ya Montfleury’ye olan düşmanlığının nedenini sorar. Cyrano kuzeni Roxane’ya aşıktır ancak burnunun büyüklüğü nedeniyle aşkını bir türlü ilan edememiştir. Bir oyunda Montfleury’nin Roxane’ye bakışını yakalamış ve çok hiddetlenmiştir. Le Bret, Cyrano’yu duygularını söylemesi için cesaretlendirmeye çalışırken yanlarına Roxane’nin dadısı gelir ve Roxane’nin kahraman kuzenine söyleyecek bir şeyi olduğunu söyler. Bu konuşma için ertesi gün Ragueneau’nin dükkanında buluşmak üzere anlaşırlar. Heyecandan yerinde duramayan Cyrano, Lignière’nin içinde bulunduğu zor durumu öğrenir ve ona pusu kurmuş kişilerle kahramanca çarpışarak hepsini mağlup eder.

İkinci Perde:

Pastanede Roxane, Cyrano’nun bölüğündeki baronlardan biri olan Christian’a âşık olduğunu söyler ve ondan, onu her türlü tehlikeden korumasını, himaye etmesini rica eder. Cyrano, hayal kırıklığı ve acısını gizleyerek bunun için genç kadına söz verir. Roxane oradan ayrıldığında Cyrano’nun etrafını akşamki çarpışmayı öğrenen cadetler sarar ve 100 kişiyi nasıl tek başına devirdiğini anlatmasını isterler. O sırada Christian da gelir, kendisini acemi çaylak olarak gören Gaskonlara varlığını kanıtlamak için Cyrano’nun hassasiyetini bilmesine rağmen burun kelimesini, konuşmasını kesmek suretiyle sık sık yeniler. Cyrano çileden çıksa da sevdiği kadının hatırına susar ve kendini ona tanıtır. Roxane’nin mektup beklediğini öğrenen Christian’ın eli ayağına dolaşır çünkü o, kadınların karşısında güzel sözler söylemek yeteneğinden mahrumdur. Roxane’nin hüsrana uğrayacağından korkan Cyrano, mektupları Christian’ın ağzından kendi yazacağını vaat eder.

Üçüncü Perde:

Roxane, Christian’ın mektuplarından her geçen gün daha fazla etkilenmektedir. Christian duygularını ifade etmek için artık Cyrano’ya ihtiyaç duymadığını düşünür ve bu işi tek başına yürütmeye karar verir ancak başaramaz. Bu arada Christian’ın kumandanı Kont de Guiche, Roxane’yi gün geçtikçe daha fazla sıkıştırmaya başlamıştır. Arras Kuşatmasından bir gün önce kendisini ziyaret eden Kontu oyuna getiren Roxane, Cyrano’nun da yardımıyla Christian’la evlenir. Nikah töreninden sonra durumu anlayan Kont, Christian’ı derhal cepheye gönderir. Roxane çiçeği burnunda eşini yine Cyrano’ya emanet eder.

Dördüncü Perde:

Bir aydan beri Christian ve Cyrano cephenin en tehlikeli mevkiinde sırt sırta mücadele etmektedirler. Bu durumda bile Cyrano, her sabah düşman hatlarını geçerek Roxane’ye yazdığı mektupları götürmeyi aksatmamıştır. İspanyolların hücum edeceğini öğrenen Christian, Roxane’ye veda mektubu yazmayı temenni ettiğini söyler. Cyrano’nun cebinden çıkarak ona verdiği mektuptaki gözyaşı izinden gerçeği anlayan Christian genç kadına her şeyi anlatmasını konusunda ısrarcı olur. Mektuplarda yazılanlardan başı dönen Roxane sürpriz bir ziyaretle bölüğün konumlandığı yere geldiği sırada Christian düşmanın ilk kurşunuyla vurularak ölür. Roxane, Christian’ın mektubunu bulunca iyice yıkılır.

Beşinci Perde:

Yıl 1655. Christian’ın ölümünün üzerinden 15 yıl geçmiş, Roxane kapandığı manastırda göğsünde sakladığı son mektupla eşinin yasını tutmaya devam etmektedir. Her cumartesi Roxane’yi ziyaret etmeyi aksatmayan Cyrano o gün manastıra gitmek için yola çıkmışken başına payanda düşer. Yataktan çıkması ölüme davetiye anlamına gelse de Cyrano yine de Roxane’nin yanına gider. Roxane, Cyrano’nun solgun halini görmez ve ondan şehirdeki havadisleri anlatmasını ister. Konu döner dolaşır Christian’ın son mektubuna gelir. Cyrano mektubu okumak istediğini söyler. Hava kararmasına rağmen Cyrano’nun mektubu duraklamadan okuması ve ses tonu Roxane’nin hakikati bir anda idrak etmesini sağlar ancak her şey için çok geçtir. Cyrano ölür, Roxane sevdiği erkeği ikinci kez kaybeder.

“…Rahmetlinin Cyrano de Bergerac’tı adı;
Her şey olayım derken hiçbir şey olamadı!”

24 Nisan 2019 Çarşamba

1984 – Bin Dokuz Yüz Seksen Dört (George Orwell) Kitabın Özeti, Konusu, Tahlili


Kitabın Adı : 1984  – Bin Dokuz Yüz Seksen Dört

Kitabın Yazarı : George Orwell

1984 Kitap Özeti - 1

Kitapta 3 farklı ülkeden bahsediliyor. Kitabın ana karakteri olan Winston Okyanusya’da yaşıyor. Bunun dışında iki ülke daha var Doğu Asya ve Avrasya. 

Okyanusya korku ile sindirilmiş, her daim insanları izleyen sistemlerin olduğu bir ülke. Düşünün ki televizyondan sizi görebiliyorlar, duyabiliyorlar ve her daim kontrol altına alınıyorsunuz. Bu kadar engel ve yasak varken kendinizi nasıl özgürce ifade edersiniz? Edemezsiniz. Zaten öyle bir beyin yıkama yapılıyor ki insanların birçoğu ifade edecek bir şey bile düşünmüyor. Hatta birçok çocuk kendi ailesini “Düşünce Polis”lerine şikâyet ediyorlar. Herkes son derece gaddar ve nefret dolu birbirine karşı.

Winston, bu sisteme rağmen düşüncelerini ifade etmek isteyen Okyanusya’nın parçalara ayrılan sisteminde “Hakikat” diye adlandırılan binada çalışan bir memurdur. Kitap karakterimizin eve gelip günce tutmaya başlaması ile başlıyor. Sizi izleyen bir televizyon varken, yakalanmadan ve ses çıkarmadan günce tutmak için çok sınırlı bir alanınız oluyor ve Winston bu sınırlı alanı kullanıp yakalanma ihtimaline rağmen yazı yazıyor. Yazısında “Büyük Birader” e olan nefreti büyük bir yer kaplıyor.

İşinin başına döndüğünde herkesin katılmak zorunda olduğu “İki Dakikalık Nefret” programına katılıyor Winston. Bu programda herkes gibi tüm nefretini kusuyor. Bu sırada “Anti Seks Derneği” üyesi bir kıza rastlıyor. Kız ona bir mektup gönderiyor ve bunun üzerine ikili şehir dışında izlenemeyecekleri bir yerde buluşma kararı alıyorlar. Birbirlerine âşık oluyorlar. Julia ile Winston birbirleriyle vakit geçirip birbirlerine sırlarını anlatmaya başlıyorlar.

Devlete olan isyanın sadece ikisi ile sınırlı olmadığını düşünmeye başlarlar. Daha önceden Winston’ın dikkatini çeken O’Brien ile konuşurlar. Onun sayesinde Emmanuel Goldstein’in örgütüne dâhil olurlar. O’Brien, Winston’a örgütün öğretilerinin olduğu bir kitap ulaştırır. Fakat tam o dönemde Nefret Haftası başlar. Winston, kitabı okumak için Mr Charrington’ın antika dükkânında kiraladığı odaya gider. Julia ile birlikte kitabı okur ve sohbet ederler. Tam bu sohbet esnasında çerçevenin arkasına gizlemiş tele ekran onları ele verir yakalanmışlardır. İçeri siyah üniformalı insanlar girer ve ikiliyi ayırırlar. Winston’ın aklında Mr Charrington gelir. O esnada kapıda belirir. Onun bir düşünce polisi olduğunu çok geçte olsa anlamıştır Winston.

Julia ve Winston ayrı odalarda hapis tutulurlar. Yanına birçok insan gelir gider bu insanların hepsi 101 numaralı odadan çok korkmaktadır. O’Brien ve içeriye giren bir görevli onu bayıltır ve 101 numaralı odaya götürür. Elektrik ve daha birçok işkence gören Winston son olarak kafasını fareler ile dolu bir kutuya sokma fikriyle karşı karşıya kalır. En büyük korkularından olan fareleri mi seçecektir, aşkı Julia’yı mı koruyacaktır? Julia’yı satar ve bir süre sonra artık onu izleyen bir şey olmadan dışarı çıkar. Beyni tümüyle yıkanmıştır ve kendisi de hiçbir şey hakkında düşünmemenin, partinin gösterdiği yolda gitmenin en mantıklı seçim olduğu anlamıştır. Aynı şekilde Winston’ı satan Julia ile karşılaşır bir süre sonra. İkili bir yere oturup muhabbet ederler. Sonra bir daha bir araya gelmeyecek şekilde birbirlerinden ayrılırlar.

Kitabın başında tüm kalbiyle “Büyük Birader ”den nefret eden Winston artık ona gönülden bağlıdır. Parti ne diyorsa doğrudur, en güvenilir kaynaktır.

1984 Kitap Özeti - 2

İngiliz edebiyatının önde gelen yazarlarından biri olan George Orwell’in dünya tarihine damgasını vuran 1984 – Bin Dokuz Yüz Seksen Dört romanı politik anlamda devrim niteliği taşıyan bir romandır. Büyük Birader ve Düşünce Polisi gibi kavramları kazandıran ve günümüze kadar gelmesini sağlayan ünlü romanda politika ve beyin yıkama üzerine mükemmel bir konu işleniyor.

İlk olarak 1949 yılında yayınlanan ve ilk adı Avrupa’daki Son Adam (The Last Man in Europe) olan roman daha sonra pazarlama amacı ile 1984 – Bin Dokuz Yüz Seksen Dört adını almıştır. Hayali bir gelecekte geçen ve tek parti dönemini işleyen zaman diliminde insanların düşünmesi yasaktır ve kendilerine ne denirse ona inanmaları ve yapmaları gerekmektedir. Düşünmek, hissetmek, aşık olmak, sorgulamak tamamen yasaktır.

Kitabın ana karakteri olan Winston Smith her vatandaş gibi ona ne söyleniyorsa yapan sıradan bir vatandaştır. Çevresinde yaşananlara tam anlam veremeden kendisine ne söyleniyorsa yapan, propagandalara katılan fakat evine gittiğinde gizli gizli düşüncelerini yazmaktadır. Yaptığının suç olduğunu bilmektedir fakat neden olduğunu bilmeden arzularını dinleyerek yazmaya devam eder.

Hayatına bir gün Julia adında gizemli bir kadın girer. Partiye bağlı ve propagandalarda aktif yer alan kadının ona gizemli bakışları dikkatinden kaçmaz. Bir gün Julia Winston’a mesaj gönderir ve onunla görüşmek istediğini söyler. Kadın erkek ilişkisinin yasak olduğu bir zamanda ikili aşklarını itiraf eder ve gizli bir şekilde birlikte olurlar.

Yaptıklarının suç olduğunu bile bile düşünce polisinden gizlenerek bir araya gelmeye ve hayatın tadını çıkartmaya çalışırlar. Fakat birliktelikleri uzun sürmez ve düşünce polisi tarafından yakalanırlar. Hemen öldürülmek yerine beyin yıkama işlemine sokulurlar. Winston’a dört parmak gösterilerek kaç parmak gösterildiği sorulur. Dört cevabını verdiğinde ise işkence görür. Zamanla gördüğün şeyin zihninin bir oyunu olduğunu söyler ve dört parmak gördüğü için zihnini sorunlu görmeye başlar. Seanslar bu şekilde devam eder ve Winston parmaklar gösterildiğinde ne cevap vermesi gerektiğini öğrenmek ister. Bazen 3 bazen ise 5 cevabını verir fakat işkenceleri durduramaz. Sonunda ona sorulduğunda bilmediğini söyler ve bir sonraki aşamaya geçilir.

Winston’un çeşitli işkencelerden geçerek beyni yıkanır. O da propagandanın bir parçası olur. Fakat kalbinin derinliklerinde bir aşk vardır fakat zihninden tamamen silinmiştir.

1984 – Bin Dokuz Yüz Seksen Dört romanı özgürlüğü iki kere ikinin dört olduğunu söyleyebilmek olarak tanımlıyor. Winston’un yaşadığı dünyada ise iki kere iki parti ne derse odur anlamına geliyor. Farklı bir şey düşünmek suçtur ve cezası ölümdür. İnsanlar onlara ne söylenirse inanmak zorundadır ve ne istenirse yapmak zorundadırlar.

1984 Kitap Özeti - 3

Dünya yönetim açısından üç bölüme ayrılmıştır. Avrasya, Doğuasya, Okyanusya…Bu üç devlet sürekli birbirleri ile savaş halindedir, kimi zaman da aralarında birleşip karşılarında duran devletlere savaşlar açarlar ve bundan en çok halkları etkilenir.

Okyanusya kendi içinde neredeyse üç bölüme ayrılmıştır. İç parti üyeleri, dış parti üyeleri ve proleterler. İç parti üyeleri diğerlerine göre daha ferah yaşamaktadır, dış parti üyeleri kendilerine söylenen her şeyi eksiksiz yapmak zorundadır, proleterler ise gözden çıkarılmış basit halk konumundadır.

Kitabın ana karakteri Winston Smith Okyanusya’ da yaşayan bir vatandaştır. Dış partinin Gerçek Bakanlığı bölümünde görev almaktadır. Bütün gün yaptığı iş tarihteki yaşanmış, gerçekleşmiş olaylar zincirini gün şartlarına göre yeniden düzenlemektir. Tek partili rejim gibi görünen Okyanusya’ nın başında Büyük Bilader isimli biri yer almaktadır. Onu kimse görmemiştir, ne zaman doğduğu belli değildir ve ölümsüzdür. Fakat onun söylemleri her zaman hatta tarihin akışına ters düşse de doğru olmak zorundadır. Bir gün önce söylediğini ertesi bambaşka bir şekilde söyleyebilir, işte buradaki belgeleri anlık olarak düzenlemek yani geçmişi değiştirmek Gerçek Bakanlığı’ nın yani Winston’ un görevidir.

Dönemin şartlarına göre her zaman her yerde insanları izleyen tele-ekranlar yer almaktadır. Evlerde, caddelerde, iş yerlerinde. Dahası aile kavramı yok edilemediğinden, küçük yaştaki çocuklar belirli eğitimlerden geçirilir ve yeri geldiğinde aile bireylerini bile ihbar etmek üzere eğitilirler.

Tele-ekranlar, düşünce polisleri her an ensenizdedir. Çalışmak ve uyumak dışında boş vakit olması bir suçtur çünkü Büyük Bilader’ in gözü üzerinizdedir. İnsanların sohbet etmesi, bir gün önceyi düşünüp tartışmaları yasaktır. Tek bilinen gerçek o gün Büyük Bilader’ in tele-ekrandan yaptığı yayındır. Rüyaların dahi denetim altında olduğu böyle bir zamanda evlilikler bile PARTİ’ nin ayarlaması ile gerçekleşir. Zaten evlilik dışı ilişki kurmak yasaktır. Çocuğun dahi ne zaman yapılması gerektiği tamamen partinin isteklerine bağlıdır.

Tüm bu olayların arasında Winston kendini kapana sıkışmış gibi hisseder. Bazen aklına geçmişte yaşadığını düşündüğü olaylar gelir fakat bunların hayal mi, yoksa gerçekten kendi geçmişi mi olduğunun ayırdına varamaz. Herkesten gizli bir günlük tutmaya başlar ve aklına gelenleri yazmaya koyulur. İlk cümlesi ; Büyük Bilader’ den nefret ediyorum olur. Bundan yola çıkarak etrafını gözlemlemeye başlar, kendisi gibi geçmişi ve günü sorgulayan birisini bulmaya çalışır. Gözüne çarpan tek kişi İç Parti üyesi olan, son derece sert görünen O’Brien’ dir. Fakat karşılıklı konuşmak yasak olduğundan ve her yerde kendisini izleyen ekranlar, dinleyen gizli mikrofonlar olduğu için bu adama nasıl yaklaşması gerektiğini bilemez.

Kafasında bunlarla beraber bir gün iş çıkışı yolu proleter mahallesine düşer. Sokakları hızla geçerken gözüne eski, pis bir dükkân çarpar ve içeri girer. Tehlikeli olmasına rağmen, antika eşyalar satan bu dükkândan çıkmayı asla istemez ve o günden sonra gizli gizli buraya gelmeye başlar.

Bu eski yerde tele-ekran olmadığı için, izlenilmediğine güvenerek kendisini bir süre rahat hisseder. Bu sırada kısa bir süredir dikkatini çeken genç bir kız vardır. Kimi zaman içindeki duygular yüzünden onu öldürmek istese de aslında tek isteği böyle biri ile beraber olmaktır. Fakat herkesin casus olabildiği zamanda, bu kıza asla güvenemez. Lakin bir gün iş yerinde kendisinin yapamadığı hareket o kızdan yani Julia’ dan gelir. Küçük bir notta Winston’ u sevdiği ve görüşmek istediği yazar. Bu nota kayıtsız kalamayan Winston ilk fırsatta Julia ile buluşur ve beraber olurlar.

Aralarındaki ilişki güçlendikçe duyguları da birleşir. En büyük ortak noktaları ikisinin de Parti’ den nefret ediyor olmasıdır. Görüşmelerinin de sıklaşması ile buluşacak gizli yere ihtiyaç duyarlar ve Winston’ un proleter mahallesindeki antikacının üst katını günlük olarak kiralarlar.

Bu sırada O’Brien ile konuşma fırsatı yakalayan Winston artık onun da partiyi sevmediğini öğrenir. Beraber doğruyu bulmak için ilerlemeyi kararlaştırırlar.

Sıcak bir akşamüstü gizli yerlerinde buluşan Winston ve Julia parti aleyhine konuşurken hiç tanımadıkları bir sesle irkilirler. Sesin duvardaki tablodan geldiğini anladıklarında kaçacak başka bir yer olmadığını görürler. Düşünce polisi ikisini de yakalamıştır ve yolun sonu bellidir. Winston teslim olduğunda polislerin başındaki kişinin de O’Brien olduğu ortaya çıkar.

Winston’ un kendisinin dahi ne kadar olduğunu bilemediği bir zaman boyunca işkenceden geçirilir. Beyni tamamen yıkanır. Kalbindeki aşk ve düşünceleri sökülüp alınır. Aynaya bakınca kendi vücudunu bile tanıyamaz.

Çok uzun zaman sonra ölümü bekleyen Winston serbest bırakılır. Üstelik artık onu ne bir izleyen ne de bir dinleyen vardır. Winston’ un ise tüm yaşananlardan sonra aklındaki şey; 2 + 2 = 4 değildir. Belki beş belki üçtür. Fakat en güvenilir cevap partinin verdiği cevaptır. Bilmemek gerçekten özgürlüktür. Kendisi bile inanamasa da artık kalbi Büyük Bilader’ i seviyordur…

Postayla Gelen Deniz Kabuğu (Behiç Ak) Kitabının Özeti, Konusu ve Kitap Hakkında Bilgi

Kitabın Adı: Postayla Gelen Deniz Kabuğu Kitabın Yazarı:  Behiç Ak Kitap Hakkında Bilgi: Dijital dünyanın labirentlerinden çıkış mümkün mü?...