18 Eylül 2019 Çarşamba

Hayatın O Güzel Şarkısı (Jose Mauro De Vosconcelos) Kitabının Özeti, Konusu, Tahlili

Kitabın Adı : Hayatın O Güzel Şarkısı

Kitabın Yazarı : Jose Mauro De Vosconcelos

Kitap Hakkında Bilgi :

'Bir zamanlar, ülkenin birinde kocaman bir çiftlik varmış. Güneşin parladığı yemyeşil kırlarda yarış atları yetiştirilirmiş. Ormanda minik kuşlar özgürce şakımayı öğrenmeye çalışırmış. Gölün sularında süs balıkları üretilirmiş. Çiftlikte her şey çok güzelmiş. Ama insanlar?..'

Şeker Portakalı'nı, Güneşi Uyandıralım'ı, birbirinin devamı olan bu iki güzel kitap o kadar çok sevildi, o kadar çok okundu ki. Hala da okunmakta. Brezilyalı yazar Jose Mauro de Vasconcelos'un bir başka kitabını sunuyoruz şimdi sizlere. Hayatın O Güzel Şarkısı, doğanın vazgeçilmez parçası olan, doğanın süsü olan hayvanların gözüyle anlatılan bir öykü bu. İnsanların onlara karşı ne kadar acımasız olduğunu anlatan bir öykü.

Yazar, yaşamın kıymetini ve o yaşanmış anın değerini bilmek gerektiğini anlatırken, çevremizin, arkadaşlarımızın ve ailemizin değerini bilmemizi sağlıyor. Yazar, anlatmak istediklerini hayvan ve bitkiler ile anlatmaktadır.

Kitabın Özeti :

Güneşe Övgü;

Kahramanımız küçük mavi renkli bir, çok güzel bir muhabbet kuşudur. Annesi ile birlikte güzel bir hayat sürmektedir. Annesi ona uçmayı şakımayı ve ormanlar da özgür bir şekilde uçmayı öğretmektedir. Ancak güzel muhabbet kuşumuz arkadaşları ile mutlu bir gün geçirken insanlar tarafından yakalanıverir. Gözünü kafeste açan muhabbet kuşumuz, özgürlüğünü kaybettiğini önceden anlayamaz. Sonra kafesin içerisinde uçamayınca ve bu kafesten kurtulamayacağını anlayınca yemekten ve içmekten kesilir.

Umutsuz düşüncelerle dolu muhabbet kuşumuz, Pedro isimli papağan ile tanışır. Bay Pedro Muhabbet kuşumuza hayatın güzelliklerini kafes içerisinde bile yaşabileceğini anlatmaya çalışır. Ama annesinden uzak ve özgürlüğüne alışmış muhabbet kuşumuz bulunduğu ortama dayanamaz ve hiç bir şey yemek ve içmek istemez. Pedro'nun bütün ısrarlarına rağmen bu duruma devam eder ve güçsüz duruma düşer. Sahibi muhabbet kuşunun durumuna üzülür ve kafesin kapısını açar. Muhabbet kuşu öyle güçsüzdür ki uçaçak gücü yoktur. Sonunda gözlerini kapar ve bir daha açmaz.

Akvaryum:

Çok genç bir balık olan kahramanımız akvaryumunun en güzel balığıdır. Ancak bu balık akvaryumdaki diğer balıkları beğenmemektedir. Güzel görünümünün farkında olan küçük, süslü, alımlı ve kırmızı renkte olan balığımız bir gün bulunduğu akvaryumdan satılır. Satınalan hanımefendi onu büyük bir küre akvaryumun içine koyar ve hizmetçisine teslim eder. Akvaryumun içinde yalnız yaşamaya başlayan küçük kırmızı balığımızın canı çok sıkılmaktadır. Günler günleri kovalar ve yalnızlıktan çok sıkılmaktadır.

Bir gece bir ateşböceği ve örümcek ile tanışır. Onlarla sohbet eder ve çok mutlu olur. Ama beğenmediği balıklarla dolu, doğduğu akvaryumu çok özlemektedir. Zaman zaman örümcek ile sohbet edebilmektedir. Ancak evin hizmetçisi düzenli suyunu temizlememektedir. Bir gün evin hanımı seyahate çıkar ve dönüşte hizmetçisine akvaryumun suyunu değiştirip değiştirmediğini sorar. Hizmetçi her gün akvaryumun suyunu değiştirdiğini söyler ama değiştirmemiştir. Küçük kırmızı balığımız suyun pisliğinden ve moralsizlikten hayatını kaybeder. Evin hanımı balığı aldığı dükkana iade eder.

Altın Tay:

Küçük bir tay dünyaya gelmiş. Annesi onu ayağa kaldırmak için biraz uğraşmış. İnce çırpı bacaklarıyla ayağa kalkabilmiş tayımız. Güzel küçük tayımızın sarı renkli teni ve altın sarısı da saçları varmış. Çok güzel bir duruşu ve günden güne güçlenen bacakları varmış. Annesi ona uçsuz bucaksız çayırlarda koşmayı ve oynamayı öğretirmiş. Dere kenarında su içmeyi terini soğutmayı, hatta diğer atlarla yarışmayı da öğretirmiş. Annesi hep bir gün onun müthiş bir yarış atı olacağını söyler. Bir çok yarışmalara katılıp birincilikler alacağını söylermiş.

Küçük tay annesiyle mutlu bir hayat sürerken aralarındaki yarışlarda onu geçmeye de başlar. Küçük tay iyice büyümüş ve güzel bir at olmuştur. Bir gün annesi ona artık kendisinden ayrılması gerektiğini söylemiş ve küçük tayımız çok ağlamış. Altın saçlı tayımız buna anlam verememiş. Çok üzülmüş. Onu annesinden ayırmışlar ve yarışmalara sokmuşlar. Katıldığı yarışmaların hepsini kazanmış atımız ama hep annesini hatırlamış. Sahibi küçük Celia ona çok iyi bakmış, onun binmesine hep müsade etmiş. Ancak Celia büyümüş ve evden ayrılmış.

Yıllar geçmiş ve Altın atın dişleri dökülmeye ve bacaklarında romatizma ağrıları başlamış. Kaldığı evde bir kenara atılmış çok pis bir ortamda yaşamaya başlamış. Artık hiç bir işe yaramıyormuş. Kırlarda koşmak ve annesine kavuşmak istiyormuş ancak bunu yapacak gücü kalmamış. Eskiden sırtını ve vücudunu kaşağı ile temizlerlermiş. Bunu artık kimse yapmıyormuş. Gözleri de görmemeye başlamış ve artık onu ahır da değil bir dere kenarına yaşamaya bırakmışlar. Uçsuz bucaksız çayırlarda annesi ile koştuğu günleri, kazandığı bir çok yarışmaları hatırlayıp gözlerini kapatmış. Bir daha uyanmamış...

Ağaç:

Çok büyük bir çiftliğin bahçesinde Candoca isimli bir mango ağacı yaşarmış. Güzel bahçesinin doğasında mutlu günler yaşarken meyvelerini de evin genç prensine saklardı. Evin dadısı Laocadia'nın evin prensi ile ilgilenmesi onu mutlu ediyormuş. Kuşlar Cadoca'nın özgürce kollarına konar ve arkadaşlık yaparmış. Condaco ile evin prensi çok iyi arkadaş olmuşlar. Evin küçük prensi Condaco'nun dallarına tırmanır ve onunla sürekli sohbet edermiş. Condaco ona hep çok güzel sözler söylermiş ve aralarında müthiş bir sevgi varmış. Küçük Prens zaman geçmiş ve büyümüş. Delikanlı olmuş ve çok uzaklarda bir okula gitmek zorunda kalmış. Prens gittikten sonra evde zor günler başlamış. Bahçe bakımsız hale gelmeye başlamış evde fareler dolaşmaya başlamış. Candoca ya artık kuşlar da ziyaret etmemeye başlamış. Candoca'nın dalları kurumuş, yaprak açmamaya başlamış.

Evin kahyası kurumuş ağaçları bir bir kesiyormuş. Sıra Candoca ya gelmiş. Candoca kesildiği halde bile köklerinde bir çok şeyi hissesiyormuş. Son bir kez de olsa sevgili küçük prensini görmek istemiş. Küçük prens bir gün çiftliği ziyaret etmiş. Hüzünle bahçeleri ve evi dolaşmış. Candoca'nın kökünün bulunduğu yere gelmiş. "Burada bir ağaç vardı? demiş" kahyaya. Kahya, "evet kuruyunca kestik demiş". Prens kocaman bir adam olmuş, ama çocukluğunda geçirdiği o güzel günleri unutamamış. Hüzünle arabasına binmiş ve bir daha dönmemek üzere ayrılmış. Candoca onu görünce çok sevinmiş. En büyük dileği buymuş zaten. Prensi ayrıldıktan sonra artık gözlerini bir daha açmamak üzere kapamış.

17 Eylül 2019 Salı

Aritmetik İyi Kuşlar Pekiyi (Cemal Süreyya) Kitap Sınavı Yazılı Test Soruları ve Cevap Anahtarı

 
1- Yazar, Lacivert İpek Helikopter yazısında hangi sebzeye gözlük takıldığında arkadaşına benzeyeceğini söylüyor?

A) Ispanak
B) Pırasa
C) Lahana
D) Domates

2- Aşağıdakilerden hangisi yazarın çocuklara önerdiği kitaplardan değildir?

A) Küçük Prens
B) Alice Harikalar Diyarında
C) Kırmızı Başlıklı Kız
D) Define Adası

3- Yazara göre Yahya Kemal neden büyük bir şairdir?

A) Türkçenin güzelliğini çok iyi bir biçimde ortaya koyduğu için
B) Şiir yarışmalarında birinci geldiği için
C) En çok okunan şair olduğu için
D) İstanbul'u en güzel şekilde anlattığı için

4- Aşağıdakilerden hangisi kitapta hakkında ödül töreni düzenlenen şairlerden değildir?

A) Namık Kemal
B) Yahya Kemal
C) Orhan Veli Kanık
D) Yaşar Kemal

5- Ünlü Ressam isimli yazıda ressam kime kızıyor?

A) Boyaları birbirine karıştıranlara
B) Resim yaparken cetvel kullananlara
C) Şekilleri yamuk yapanlara
D) Kurşun kalemle resim yapanlara

6- Kitapta adı bahsedilen üç ünlü ressam kimdir?

A) Şeker Ahmet Paşa - Bedri Rahmi Eyüpoğlu - Cihat Burak
B) Osman Hamdi - Bellini - İbrahim Çallı
C) Şeker Ahmet Paşa - İbrahim Çallı - Bedri Rahmi Eyüpoğlu
D) Cihat Burak - Osman Hamdi - Bellini

7- Kitapta yazar hangi öğretmenlerini hiç unutmadığını söylemiştir?

A) Matematik öğretmenlerini
B) Tarih öğretmenlerini
C) Edebiyat öğretmenlerini
D) Fen Bilgisi öğretmenlerini

8- Yazar, kitapta hangi şair için şiir yazmıştır?

A) Fazıl Hüsnü Dağlarca
B) Behçet Necatigil
C) Yahya Kemal Beyatlı
D) Ahmet Haşim

9- Renkler Ölmüyordu yazısında çocuğun hatırladığı cümle nasıl tamamlanıyor?
"Ne kadar sevgin varsa o kadar .............."

A) arkadaşın vardır.
B) iyi yaşarsın.
C) az üzülürsün.
D) uzun yaşarsın.

10- Aşağıdakilerden hangisi kitabın bölümlerinden değildir?

A) Lacivert İpek Helikopter
B) Gülmek
C) Reklamlar
D) Annem

Cevap Anahtarı :

1-B      2-C      3-A      4-D      5-B
6-A      7-C      8-B      9-B     10-D

Aritmetik İyi Kuşlar Pekiyi (Cemal Süreyya) Kitabının Özeti, Konusu, Tahlili


Kitabın Adı : Aritmetik Kuşlar Pekiyi

Kitabın Yazarı : Cemal Süreyya

Kitap Hakkında Bilgi :

Çocuklar için yazmak. Yazarsın. Yalnız şunu unutma: Çocuklar her şeyi anlar. Her şeyden sözedebilirsin onlara. Enflasyondan bile. -Bilgiçlik taslayan şeyler yazma. Daha içten ol. Serüvenlerden düşlerden söz et. Sözgelimi, lacivert ipek helikopter uçsun yazılarında. Bilgi de ver. -Senin işin onlarda okuma tadı yaratmaya çalışmak. Bu öğütleri dinleyen Cemal Süreya'nın Çocukça dergisinde yazdığı 12 küçük serüven. Unutmayın, en güzel halimiz, güler halimizdir.

Cemal Süreya, Cumhuriyet döneminin önde gelen şairlerindendir. 1931 yılında Erzincan'da doğmuştur. 9 Ocak 1990 tarihinde İstanbul'da ölmüştür.

Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunudur. Maliye Bakanlığında müfettiş muavini ve müfettiş olarak çalıştı. Cemal Süreya, buluşları ve söyleyiş biçimiyle İkinci Yeni şiirinin öncülerinden olmuştur. Gelenekten faydalanarak yeni tarzda şiirler yazdı.

Kitabın Özeti :

Kitap, Cemal Süreya’nın çocuklar için kaleme almış olduğu Çocukça dergisinde yayınlanmış on iki yazı, çocuk edebiyatı üzerine bir bölüm ile Necati Güngör söyleşisinden oluşmaktadır.

Kitaptan bazı bölümler;

Lacivert İpek Helikopter:

Pırasaya gözlük takın, aynı ona benzer. Yanlış anlamayın, çok sevimli ve çok bilgili bir adamdır. Yolda karşılaştık. Dergideki yazılarımı sordu. “Yeni başlayacağım, neler yazayım?” diye sordu­ğumda,
“Çocuklar her şeyi anlar, onlara enflasyondan bile söz edebilirsin. Savaşlardan söz et, her ay çıkan kitaplardan, şairler, ressamlar, uzay bilginleri, çevre kirlenmesi,..”
” Bilgi de vermekle birlikte, asıl amacın onlara okuma keyfini tat­tırmak olsun. Bilgiçlik taslayan şeyler yazma. Serüvenlerden, düşlerden söz et. Sözgelimi lacivert İpek helikopterler uçsun yazılarında…”
Böylece, ilk yazının konusu ve başlığı çıkmış oldu.
Altı Kitap:

Ne kitaplar var! Küçük Prens’i okudunuz mu? Ya “Kırmızı Ba~ lon”u? Alis’i tanıyor musunuz? “Alis Harikalar Ülkesirıde”yi okuya­caksınız, değil mi? “Define Adası”nda bir adam var eli kesik.
“Gülliver’in Yolculukları”m da okuyun. Ha bir de “Robinson” var.
Bunları söylüyorum ya, aslında elinize ne geçerse onu okuyun. Ya bir şey geçmezse… O zaman da oturun, bana mektup yazın.

Issız Ada:

Ali’nin canı çok sıkılıyordu. Uzak bir yere gitmek istiyordu. Bir dünya haritası buldu, parmağını ismi bile yazılı olmayan, küçük bir adanın üstüne koydu. Oraya gidecekti. Gerekli eşyala­rın listesini yaptı. Ailesini, arkadaşlarını, okulu, köşedeki bakkalı, dedesi ve dedesi için bütün izmir’i, arkasından bütün ülkeyi…
Ama, Türkiye’yi alıp götürürse, oluşacak boşluktan denizler birbirine karışır, dünyanın haritası bozulurdu.
O zaman dünyayı da götürmeliydi adasına. Düşünün 5 mil­yar insan…
Elbet birtakım güçlükleri de vardı bunun. Ee, ne yapalım, o kadarı da olsun artık. Biz işimize bakalım. Yolcu yolunda gerek. Bütün bunları yaparken Nuh Peygamber kadar ciddiydi.
İşte gidiyordu. Artık canı sıkılmayacaktı.

Dört Büyük Şair:

Dört büyük şair için anma törenleri düzenlenmiş, şiirleri o-kunmuş, sanat güçleri hatırlanmıştı. Kimdi bunlar? Biri Yahya Kemal Beyath. Öbürleri Namık Kemal, Ahmet Haşİm ve Orhan Veli Kanık.
Namık Kemal özgürlük ve yurt şairidir.
Yahya Kemal, Türkçenin güzelliğini çok iyi bir biçimde orta­ya koydu. İstanbul’u yazdı.
Şiirimizi çağdaş çizgiye getirenlerden biri de Ahmet Haşim’dir. Yalnızlık duygusunu, hüzünleri işlemiştir.
Orhan Veli, şakacı bir şair. Dili de bugünkü dil. Ne yazık ki genç yaşta öldü.
Bir de Behçet Necatigil, Melih Cevdet Anday, Oktay Rİfat var. Daha niceleri… Ülkemiz şairler ülkesi… Homeros bile bura­da yaşamış. Günümüzde, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Edip Cansever, Hilmi Yavuz, İsmail Uyaroğlu, Cahit Külebi…

İki Annesi Vardı:

Çıkardığım dergide, yazmak için Ahmed Ariften hayat öy­küsünü istemiştim. Beni kırmadı. Her hafta İstanbul’dan Anka­ra’ya kaim iki zarf geliyordu. Bunlar birikti. Kitap olarak basama-sam da bu yazının ilk cümlesi aklımdan hiçbir zaman çıkmaz. Öyküsü şöyle başlıyordu: “Benim iki annem oldu.”
Ahmed Arif annesini kaybetmiş ve babası başka biriyle ikinci kez evlenmişti. Ahmed Arif, onu da öz annesi gibi sevmiş ve ona hep “An­ne” diye hitap etmiştir.
Annemizin, babamızın yerini hiç kimse tutamaz. Ancak, on­lardan birisi şu ya da bu sebeple yanımızda değilse ve yerine yeni birisi gelmişse, onu da sevmeli ve alışmalıyız. Her üvey anne ve baba masallardaki gibi kötü değildir. Her şey karşılıklıdır. Sevgi, sevgiyi çeker…

Gülmek:

Eve dönüyordum. Baktım bizim gözlüklü orada. Görür görmez başladı eleştirmeye: “Küçük şeyleri yaz, küçük şeyler Önemli­dir. Yazılarını takip ediyorum. Yine sürekli bilgiçlik taslıyorsun. Daha içten olamaz mısın? Sözgelimi, Atatürk’ün kuru fasulyeyi sevdiğini biliyor muydun?”
“..?”
“Ya Napolyon’un midesinde ülser olduğu için, elini hep midesinin üzerinde tuttuğunu? Napolyon biraz gülebilseydi, ülseri azalırdı.”
“Gülmek, dünyaya iyimser ve eğlendirici biçimde yaklaşmaktır. Bu da gülen kişiyi güçlü yapar. Gülen yüz, her zaman güzeldir.”
Ünlü Ressam:

Ünlü ressam yavaşça konuşuyordu: “Çocukların yaptıkları re­simlere bayılıyorum. Çok özgür çalışıyor onlar. Yuvarlak bir kedi çizmek isteyenler bile bazen cetvel kullanıyorlar. Resim yaparken cetvel kullanılmaz, elle yapılacak, isterse yamuk olsun.”
“Ressam kime denir? ”
“Renklerle yaşayan kimseye.”
“Şair?”
“Şair de sözcüklerle yaşar.”

Renkler Ölmüyordu:

Çocuk, okul çıkışında her gün buradan geçerdi. Bu kalabalığı ve İnsanları seviyordu. Bir an bütün ders kitaplarının sokakta yürüdüğünü düşündü. Bir adam alışveriş yapıyor, işte Sosyal Bilgiler. İkisi de konuşunca Dilbilgisi ortaya çıkıyor. Büfeci paranın gerisini adama veriyor. Bu da Aritmetik.
Bir kadın, kızını elinden tutmuş sürüklüyor. Böyle kadınlar da var. Belli ki kız annesinden bir şeyler istemiş. İşte bu Masal.
Otobüsler tıklım tıklım dolu. İçlerindeki her insan ayrı kişi; ayrı özlemleri var hepsinin. Roman olmuyor mu bu?
Peki Şiir ne? Bütün bunların hepsinin kendisinde uyandırdı­ğı karışık ama güzel duygu mu yoksa?
Çocuk çantasını bir elinden diğer eline geçirdi. Ağır gelmiyordu. Bir şey artık ağır gelmiyorsa, bilin ki bu yaşama sevincidir.
Düşündü çocuk: “Ne kadar sevgin varsa, o kadar iyi yaşarsın.”

– Hava soğuktu, ama renkler kolay kolay ölmüyordu.

87 Oğuz (Rakım Çalapala, Nimet Çalapala) Kitap Sınavı Yazılı Test Soruları ve Cevap Anahtarı


1- Oğuzun annesi Hanife Hanım niçin erken uyumaktadır?

A) Geç saatlere kadar çalıştığı için
B) Uykuyu sevdiği için
C) Yapacak işi olmadığı için
D) Hasta olduğu için

2- Oğuz'un arkadaşlarından hangisi Atatük'ü nerede görmüştür?

A) Cemil, İstanbul'da
B) Burhan, Yalavo'da
C) Zehra, Ankara'da
D) Fikret, Kocaeli'de

3- Sınıfa yeni gelen çocuğun adı nedir?

A) Selim
B) Fikret
C) Hikmet
D) Burhan

4- Cumhuriyet Bayramı'nda gittikleri Taksim Cumhuriyet Abidesi'nde Oğuz ne yapmıştır?

A) Arkadaşlarıyla oyun oynamıştır
B) Selim ile dalga geçmişitir
C) Öğretmenine soru sormuştur
D) Şiir okumuştur

5- Sınıfta öğrencilerin hazırladığı programda aşağıdakilerden hangisi yoktur?

A) İskoç oyunu
B) Sınıf Şarkısı
C) Halay
D) Zeybek

6- Hangi çocuğun babası intihar etmiştir?

A) Burhan
B) Oğuz
C) Selim
D) Fatih

7- Aşağıdakilerden hangisi Oğuz'un Selim'de yaptığı değişimlerden değildir?

A) Derslerinde başarılı olmuştur
B) Haylaz bir çocuk olmuştur
C) Cesaretli bir çocuk olmuştur
D) Pısırıklıktan kurtulmuştur

8- Oğuz'un sene sonu sınıf birincisi olmasında hangisi daha etkili olmuştur?

A) Öğretmenini daha iyi dinlemeye başlaması
B) Kitap okumaya başlaması
C) Selim'e yardımcı olması
D) Sınıf içinde daha düzenli olması

9- Oğuz'un okula karşı düşünceleri başlangıçta nasıldır?

A) Okulu sevmezdi
B) Okula gitmek istemezdi
C) Okulu severdi
D) Okulu oyun alanı görürdü

10- Oğuz'un öğretmeninin adı nedir?

A) Selim Bey
B) Hanife Hanım
C) Nezihe Hanım
D) Hamdi Bey

Cevap Anahtarı : 

1-A      2-B      3-A      4-D     5-C    
6-C      7-B      8-C      9-C     10-C

87 Oğuz (Rakım Çalapala, Nimet Çalapala) Kitabının Özeti, Konusu, Tahlili için tıklayınız...

15 Eylül 2019 Pazar

Aşk (Elif Şafak) Kitap Sınavı Yazılı Test Soruları ve Cevap Anahtarı


1. Aşk romanın yazarı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Gülten Dayıoğlu
B) Elif Şafak
C) Victor Hugo
D) Necip Fazıl
E) İskender Pala

2. Aşağıdakilerden hangisi romanda geçen karakterlerden biri değildir?

A) Ella
B) David
C) Zahara
D) Şems
E) Natalie

3. Kırk yaşına basmak üzereydi. Nicedir tüm alışkanlıkları, ihtiyaçları ve tercihleri tekdüzeydi. Şaşmaz bir çizgiydi günlerin akışı; öylesine yeknesak, düzenli ve sıradan. Bilhassa son yirmi yıl boyunca hayatındaki her ayrıntıyı evliliğine göre ayarlamıştı.

Yukarıda özellikleri verilen roman karakteri aşağıdakilerden hangisidir?


A) Ella Rubinstein
B) Michelle
C) Steve
D) Avi
E) Gölge

4. Aşk romanında kaç kuraldan bahsetmektedir?

A) 10
B) 20
C) 30
D) 40
E) 50

5) Ella’nın hayatını değiştiren kitap aşağıdakilerden hangisidir?

A) Aşk
B) Kitab-ı Aşk
C) Aşk Şeriatı
D) Aşk-ı İlahi
E) Divan-ı Aşk

6. Ella’yı yirmi yıllık evliliğine son verdiren olay nedir?

A) Aziz Zahara’ya aşık olması
B) Kızının izinsiz evlenmek istemesi
C) Şiddetli geçimsizlik
D) David’in ilgisizliği
E) Kitap editörlüğü yapması

7. Alaaddin’in aşık olduğu kişi kimdir?


A) Kimya
B) Şems
C) Ella
D) Aziz
E) Jeanette

8. Aziz öldükten sonra Ella’ya kim yakınlık göstermiştir?

A) Kocası David
B) Jeannette
C) Avi
D) Orly
E) Rumi

9. Bir yanda deli gibi başkalarının üstüne düşen, onları denetleyen bir Ella vardı; diğer yanda ise hâlim selim, pasif Ella. Ne zaman, hangisinin ortaya çıkacağını o bile bilmiyordu sanki. Bir de üçüncü Ella vardı. Her şeyi sessizce bir kenardan izleyen, vaktinin dolmasını bekleyen Ella.

Yukarıdaki paragrafta Ella ile ilgili aşağıdaki yargılardan hangisi çıkarılamaz?


A) Ella’nın roman boyunca sabit bir karakter olduğu
B) Ella’nın kişiliğinin değişiklilklere uğradığı
C) Ella’nın deli gibi başkalarının üstüne düştüğü
D) Ella’nın her şeyi kenardan izlediği
E) Ella’nın halim selim olduğu

10. Hani bir şarkı var: "Que sera, sera" hatırlar mısın?

Bu şarkıdakı mısranın Türkçe anlamı nedir?


A) Veda et güle güle
B) Kul ol Hakka
C) Aşka yürü
D) Her şey olacağına varır
E) Anı yaşa

11. "Allah aşkı derya deniz gibidir. Kendi meşrebince her in san ondan su alır. Fakat kimin ne kadar su alacağı kabının büyüklüğüne bağlıdır. Kiminin kabı fıçıdır, kiminin kova; kiminin kırbadır, kiminin matara." Bu söz romanda hangi kıssada anlatılmaktadır?

A) Beyazıd-i Bestami
B) Halidi Bağdadi
C) Şah-ı Nakşıbend
D) Cafer-i Sadık
E) Yunus Emre

12. Aşağıdakilerden hangisi nefsin mertebelerinden biri değildir?

A) Nefs-i emmare
B) Nefs-i levvame
C) Nefs-i mülhime
D) Nefs-i mutmaine
E) Nefs-i seyyare

Cevap Anahtarı :

1-B      2-E      3-A      4-D      5-C
6-A      7-A      8-B      9-A     10-D
11-A   12-E

Denizler Altında Yirmibin 20000 Fersah (Jules Verne) Kitap Sınavı Yazılı Test Soruları ve Cevap Anahtarı


1- Kitabın yazarı kimdir?

A) Mark Twain
B) Jules Verne
C) Jose Saramago
D) Jostein Gaarder

2- İnsanların canavar sandığı denizaltı neyle çalışıyordu?

A) Mazot
B) Benzin
C) Elektrik
D) Kömür

3- İnsanların canavar sandığı denizaltının adı nedir?

A) Papirus
B) Kakilus
C) Poseidon
D) Natilus

4- İnsanların canavar sandığı denizaltının kaptanının adı nedir?

A) Kaptan Nemo
B) Kaptan Memo
C) Kaptan Keko
D) Kaptan Neco

5- Denizaltıya gemiden düşen kaç kişi binmiştir?

A) İki
B) Üç
C) Dört
D) Beş

6- Denizaltının kaptanı deniz altına aldığı kişlere nasıl davranır?

A) Denizaltında özgür bırakır ama denizaltıdan dışarı bırakmaz
B) Bir kamaraya hapseder ve aç bırakır
C) Denzialtı makina dairesinde tutsak olarak çalıştırır
D) Denizaltının temizlik işlerini yaptırır

7- Denizaltının kaptanı nasıl biridir?

A) Acımasız, zalim
B) Korkak, pısırık
C) Bilgili, kültürlü
D) Çelimsiz, güçsüz

8- Yerliler denizaltıya çıkarken kaptan nasıl savunma yapar?

A) Denizaltıdan yerlilere ateş eder
B) Denizaltıyı suyun altına batırır
C) Tayfalar kılıçla saldırır
D) Geminin dışına elektrik verir

9- Denizaltına binenler aşağıdakilerden hangisine şahit olmamıştır?

A) Köpekbalıkları ile mücadele
B) Top büyüklüğünde inciler
C) Güney kutbunu gitmek
D) İki denizaltının çarpışması

10- Denizaltına binenler nasıl kaçarlar?

A) Denize atlayıp yüzerek
B) Kaptan ve tayfalarla savaşarak
C) Denizaltının kurtarma sandalına binerek
D) Deniz kuvvetleri tarafından kurtarılırlar

Cevap Anahtarı :

1-B      2-C      3-D      4-A      5-B
6-A      7-C      8-D      9-D     10-C

Denizler Altında Yirmibin Fersah (Jules Verne) Kitabının Özeti, Konusu, Tahliliiçin tıklayınız...

Tom Sawyer (Mark Twain) Kitap Sınavı Yazılı Test Soruları ve Cevap Anahtarı


1- Okuduğunuz kitabın yazarı kimdir?

a- Tom Sawyer
b- Mark Twain

c- Gülten Dayıoğlu
d- Kristof Kolomb

2- Tom’un annesi öldüğünde ona kim bakmıştır?

a- Doktor
b- Polly Teyze
c- Lisa
d- Tom Amca

3- Tom’un balkonda görüp beğendiği sarışın kızın babası ne iş yapıyor?

a- Yargıç
b- Doktor
c- Öğretmen
d- Bahçıvan

4- Tom ve Jim gece vakti mezarlığa niçin gittiler?

a- Macera olsun diye
b- Dua etmek için.
c- Siğillerini iyileştirmek için
d- Cesur olduklarını ispatlamak için.

5- Doktoru kim öldürdü?

a- Kızılderili Co
b- Hanper
c- Jim Mory
d- Peter

6- Tom ve Lisa nerede kayboldular?

a- Hanperler’ın bahçesinde
b- Mağarada
c- Ormanda
d- Adada

7- Tom okula geç kalınca öğretmen ona nasıl bir ceza verdi?

a- Tek ayak üstünde durma cezası
b- Kızların yanına oturma cezası
c- Öğretmen Tom’a düşük not verdi.
d- Öğretmen Tom’u sınıfa almadı.

8- Harper annesinden dayak yediği için çok üzgündü. Tom bu fırsattan yararlanarak yeni bir macera düşündü. Tom‘un düşüncesi neydi?

a- Korsancılık yapmak.
b- Ormanda çadır kurmak.
c- Kılık değiştirmek.
d- Mezarlıkta uyumak

9- Kasabalı üç çocuğun ölmüş olabileceğini düşünürken çocuklar neredeydi?

a- Samanlıkta saklanıyorlardı.
b- Adaya gitmişlerdi.
c- Terk edilmiş bir eve yerleştiler.
d- Joe onları kaçırmıştı.

10- Çocuklar define ararken Kızılderili John‘u nerede gördüler?

a- Terk edilmiş yıkık bir evde
b- Değirmende
c- Issız adada
d- Kasaba dışındaki ormanda

Cevap anahtarı : 

1-b      2-b      3-a      4-c      5-a
6-b      7-b      8-a      9-b     10-a

Tom Sawyer (Mark Twain) Kitabının Özeti, Konusu, Tahliliiçin tıklayınız...

Dicle Elektrik 6 İlde Elektrik Borcunu Ödemeyen Abonelerin Hatlarını Sökecek

Dicle Elektrik 6 İlde Elektrik Borcunu Ödemeyen Abonelerin Hatlarını Sökecek Dicle Elektrik, ödenmeyen elektrik faturası alacakları nedeniyl...