30 Kasım 2019 Cumartesi

Açlık Oyunları 2 Ateşi Yakalamak (Suzanne Collins) Kitabının Özeti, Konusu, Tahlili


Kitabın Adı : Açlık Oyunları 2 Ateşi Yakalamak

Kitabın Yazarı : Suzanne Collins

Kitap Hakkında Bilgi :

Cehennem ateşinin kıvılcımı katnıss parlıyor. Alevler yayılıyor. Ve isyan başlıyor!

Kitabın Özeti :

Katniss ve Peeta eve dönmüşlerdi ama olaylar henüz bitmemişti. Onlar artık gelecek oyunlarda koçluk yapmak zorundaydılar. Ama öncelikle zafer turu yapmak için bütün mıntıkaları ziyaret etmeleri gerekiyordu.

Katniss ve Peeta'nın arası eve döndüklerinden beri soğuktu. Gale madende çalışıyordu. Katniss ihtiyacı olmadığı halde Gale'nin ailesi için avlanmaya tek başına gidiyordu. Katniss o istemediği zaman gelmişti zafer turları. Bu gezi Peeta ve onun için çok farklı olacaktı. Katniss, Başkan Snow tarafından diğer mıntıkalarda ayaklanmalara neden olduğu için tehdit edilir. Bu yüzden yine Peeta ile sevgili rolüne devam etmek zorunda kalacaktı .Yolculuk öncesi Katniss gelinlikli resimleri Capitol başkanının isteği üzerine çekildi ve Capitol halkının oylamasına sunuldu.

Daha sonra yolculuk hazırlıkları başladı. Haymitch ve Peeta başkan Snow'un tehditlerini öğrenmesi fazla uzun sürmedi.

11. mıntıka yolculuğun ilk durağı oldu. Burada Katniss için bu mıntıka Rue sayesinde farklıydı. Peeta ve Katniss yaptığı konuşma sonunda silahlar patlamış ve ortalık bir anda karışmıştı. Diğer mıntıkaların turu bitince Capitole geldiler. Peeta burada halkın önünde Katniss'e evlilik teklifinde bulundu. Ama bu ayaklanmaları bastırmak için ne kadar yeterli olacaktır. Katniss bilemiyordu. Son durak kendi evleri oldu.

13. mıntıka yok edilen yer. Katniss 13. mıntıkaya gitmek için 8. mıntıkadan kaçan 2 kadına ormanda rastlamış ve onlara yardım etmişti. 12. mıntıkada hayat değişmeye başlamıştır. Gale'nin kırbaçlanması ve Katniss'in onu kurtarmaya çalışmasıyla değişmişti. Başkan buradaki eski askerleri değiştirmişti. Yeni askerler mıntıkada korku saçıyorlardı. Sonunda toplanma günü geldi ama yeni adayların seçilmedi. Eski kazananlar yeniden seçildi. Katniss ve Haymitch yerine haraç olan Peeta yeniden areneya döndüler
Haymitch'le ikiside birbirlerini hayatta tutmak için gizli anlaşma yaptılar

Capitol’e vardıklarında eski galip haraçlarla bir araya geldiler ve Haymitch ikisine de kendilerine oyun sırasında yandaş bulmalarını istedi. Katniss ve Peeta bunu istemediklerine karar verdiler. Mülakat gecesinde Katniss, Cinna tarafından hazırlanan gelinlikle sahnede yerini aldığında olacaklardan onunda haberi yoktu. Gelinlik bir anda alev aldı ve siyah bir gelinlik ortaya çıktı. Bu kıyafetin en önemli özelliği Alaycı kuşa benzetilmesi oldu. Peeta ise Katniss'le daha önce evlendiğini ve onun hamile olduğu yalanını herkese söyleyerek insanları oyunlara karşı galyana getirdi. Buna başkan Snow çok kızdı. Bunun bedeli olarak Katniss oyun alanına çıkmadan Cinna'nın ölesiye dövüldüğünü gördü.

Oyun arenası bu sefer göl üzerinde başladı. Yüzme bilen 4. mıntıkanın haracı Finnick ve Katnisss ilk karaya çıkanlar oldu. Finnick’in zıpkın ile Katniss’e saldıran 5. mıntıka haracını öldürmesi ve Finnick kolundaki Haymitch'in bileziğini fark etmesi Katniss'i onunla iş birliği yapmaya itti. Anlaşılan Haymitch ikisi için müttefik ayarlamıştı. Finnick yüzme bilmeyen Peeta'yı bulunduğu yerden alarak kumsala çıkardı. Onlara 4. mıntıkanın kadın haracı yaşlı Mags (her şeyle olta ve ağ yapabiliyor) katıldı. Diğer haraçların birbirlerini öldürmeye başlaması ve kendilerine yapılan saldırılardan sonra onlar da ormanda saklanmaya karar verdiler. Ama ormanda yol alırken Peeta güç sahasına bilmeden dokundu ve şokla geriye fırladı. Kalbi durmuştu ve onu hayata Finnick geri döndürmüştü. Bu olaydan dolayı Peeta iyice güçsüzleşmişti.

Ekip kalacak yer ayarladıktan sonra Katniss grub için avlandı ve ağaçlardan su elde etmeyi bildi. Fakat oyun kurucular rahat durmuyorlardı ve onların kaldığı yere doğru zehirli gaz sisi yolladı. Hepsi bu gazdan kaçarken etkilendiler. Finnick sırtında Peeta ile ve Katniss sırtında Mags ile kaçmaya başladılar. Sonunda gazın kaslarını felç ettiğinden dolayı hareket edemeyeceklerini anlayınca Mags onlara yük olmamak için zehirli sisin içine dalarak intihar etti. Göl suyunun sise karşı iyileştirici gücü olduğunu Katniss keşfetti üçü de iyileşmeye başladılar. Katniss, Finnick yaralarını suda iyileştirirken maymunlar ağaçlarda belirdi. Peeta su bulmak için ormanda idi. Peeta tam kumsala çıkarken maymunların saldırısına maruz kaldı. Ama maymunun darbesinden önce 6. mıntıkanın kadın haraçsı kendini Peeta siper etti ve çok kötü yaralandı. Maymunlarla savaş sürmüştü ama bir anda sanki hiçbir şey olmamış gibi maymunlar ortadan kaybolmuştu.

Daha sonra bir anda devasa dalgalar çıkmış ve bir başka haraçın öldüğü top atışı duyulmuştu. Hemen bunun ardından kırmızılar içinde 7. mıntıkadan Johanna Wiress ve Beetee ortaya çıkmışlardı. Onlar da kan yağmurundan kaçmışlardı. Katniss’in Johanna'ya güvenmesi Finnick sayesinde olmuştu. Johanna diğer ikisini Katniss için getirmişti. Beetee (volta) sırtından yaralı idi ve Wiress ise devamlı tik tak diye bir şeyler mırıldanıyordu. Katniss, Voltanın sırtındaki yarayı iyileştirmeye çalıştı. Gece sıra ile nöbet tuttuklar. Sabah Katniss bütün arenadaki durumu çözmüştü. Diğerlerini de uyandırıp arenanın bir saat gibi nasıl işlediğini anlattı. Peeta zaman dilimini gösteren bir harita çizdi. Bu sayede grup nerede olması gerektiğini artık biliyordu.

Volta onları öldürmek isteyen diğer 2 haraça tuzak kurmak istediğini Katniss ve diğerlerine anlattı. Buna göre dalgalardan ve saat 12 de ağacın tepesine düşen yıldırımdan yararlanarak kumsala elektrik verecek ve onları takip eden diğer haraçlar şokla öleceklerdi. Bu planı uygulamak için Johanna ve Katniss ağaca doladıkları telin diğer ucunu gölün dibine yerleştirip oradan kaçacaklardı. Ama her şey ters gitti ve diğer haraçlar onların tuzağını anladı ve teli kesti. Katniss ve Johanna telin kesildiğini fark ettikler. Bu sırada Johanna, Katniss’in başına bobinle aniden vurur ve bayıltır. Katniss en son gördüğü ormanda yattığı ve Johanna'nın bedenine bastırarak kolunu bıçakla yararak oradan uzaklaşmasıydı.

Katniss biraz kendine geldiğinde hemen Peeta'yı bulmaya çabaladı. Finnick’in Peeta, Johanna ile birlik olup öldürdüğünden şüpheleniyordu. Bu yüzden Finnick ona seslenmesine cevap vermedi ve saklandı. Peeta bıraktığı yere gittiğinde Voltu yerde yaralı olarak, Peeta'yı bıçağının üzeri telle sarılı olarak onun elinde gördü. Volta'nın ikinci planı güç sahasını ortadan kaldırmaktı ama bunu kimseye söylememişti. Katniss durumu anladığında Peeta ona ormandan sesleniyordu. O da düşmanlarının onu bulmaması ve kendi yeri belli olsun diye bağırarak Peeta'ya seslendi. 2 haraç onu öldürmek için çıktığı ağacın altına geldi. Katniss’in yayı ve oku hazırdı ama o haraççıları vurmak yerine güç sahasının zayıf noktasına tel sardığı okunu attı. Şimşek çakması ile güç sahası patladı Katniss yaralandı. Onu ağacın üstünden bir hava aracı alarak arenadan çıkarttı.

Hastanede kendine gelince odasında yatan Voltu gördü. Artık aklında önce Peeta sonra başkanı yok etmek vardı. Peeta'yı aramaya başladı ama bir odanın kapısına gelince gizli konuşmalara kulak misafiri oldu. Haymitch, Finnick ve Plutarch Heavensbee (oyun başkanı) gördü. Katniss çılgına dönmüştü. Peeta'nın Johanna’nın ve Enobaria ile birlikte capitol başkanı tarafından tutsak edildiğini öğrendi. Haymitch Üstüne saldırıp yüzünü yaraladı. Artık bütün mıntıkalarda ayaklanma çıkmıştı ve olaylar büyümüştü. 13. mıntıka olaya dahil olmuştu. Katniss bunu kabul etmiyordu ama Gale’nin yanına gelmesi her şeyi değiştirmişti.

Açlık Oyunları 1 (Suzanne Collins) Kitabının Özeti, Konusu, Tahlili


Kitabın Adı : Açlık Oyunları 1

Kitabın Yazarı : Suzanne Collins

Kitap Hakkında Bilgi :

Açlık oyunları başlasın ve şans hep sizden yana olsun!

Kitabın Özeti :

Katniss Everdeen 12. mıntıkanın dikiş adı verilen fakir bir bölümünde 12 yaşındaki kardeşi Prim ve annesi ile yaşıyordu. Babası kömür madeninde hayatını kaybettiğinde evin geçimini Katniss yasak bölgede avlanarak ve avladıklarını değiş tokuş yaparak sağlıyordu. Annesi eşi kaybetmenin üzüntüsü ile kendine gelememişti. Katniss’e ormanda avlanırken kendisinden birkaç yaş büyük olan Gale yardım ediyordu. Gale'de ailesini babası olmadığı için geçindiriyordu. Aralarında güçlü bir bağ vardı.

Açlık oyunları için haraç toplama gecesi gelmişti. Açlık Oyunları'nın çok basit kuralları var: Her mıntıka ayaklanmalara karşı bir ceza olarak, haraç olarak adlandırılan, birer kız ve erkek evladını vermek zorunda. Bu yirmi dört haraç, içinde alev alev yanan bir çölden, dondurucu bir çorak araziye kadar her şeyi kapsayan, geniş bir açık hava arenasına hapsediliyor. Birkaç haftalık bir süre boyunca, yarışmacıların ölümüne mücadele vermesi gerekiyor. Ayakta kalmayı başaran son mıntıka galip sayılıyor. Bütün oyun canlı olarak halk tarafından seyredilebiliniyordu.

Halk bu geceye katılmak zorundaydı karşı gelirlerse Capitol tarafından 13 mıntıka gibi yok edileceklerdi. İnsanlar açlıkla mücadele ettikleri için bu kuraya 1 mozaik taşı karşılığı adlarını yazdırıyorlardı. Bu taşlar bir ailenin bir yıllık tahıl ihtiyacını karşılıyordu. Prim bu sene ilk defa kuraya giriyordu. Sonunda kurada kızlardan Prim çıkıyor ve Katniss kardeşinin ölüme gitmemesi için onun yerine aday oluyor. Erkeklerden fırıncının oğlu Peeta Mellark seçiliyor. Seçilenler son kez aileleri ile görüştürülüp oradan ayrılıyorlar.

Trende ikisine arenaya kadar koçluk yapmak üzere Haymitch ve Effie Trinket eşlik etti. Haymitch 30 yıl önceki açlık oyunlarını kazanmıştı ama onu 12 mıntıkada herkes ayyaş olarak bilirdi.

Sonunda tren, oyunların yapılacağı yere varıyor. İkisini hazırlamak için stilistler görevlendiriliyor. Katniss stilisti Cinna idi. Cinna ona açılış gecesi için ateş saçan pelerinli bir kıyafet giydirdi. Bütün mıntıkalar kendi yaptıkları işe göre kostüm giyiyorlardı. Peeta ayn kıyafetten giymişti. Halk onlara hayran kaldı. Diğer günleri idman sahasında çalışma yaparak gösterdiler. Her ikisi de kendi asıl kabiliyetlerini asla rakiplerine belli etmediler.

3. günün sonunda oyun kurucuların karşısına tek tek çıktılar. Oyun kurucuların verdiği puanlar bahisleri tetikliyor ve yarışmacıların sponsor edinmesini sağlıyordu. Sponsorlar yarışma sırasında haraçlara (yaramacılara) ihtiyaç duydukları eşyaları satın alarak onlara gönderiyorlardı. Bu her türlü eşya olabilirdi. Bu yarışmaya birde eğitimli haraçlar katılıyordu ve birinciler daima onlar oluyordu. Bunlar genellikle ilk 4 mıntıkadan çıkıyorlardı. En yüksek puan 12 idi ve Kattnis 11, Peeta ise 8 alarak herkesi şaşırttılar.

Sunum gecesi en son Peeta çıkıyor. Bir anda konuşmasının sonunda Katniss’e aşık olduğunu açıklıyor. Katniss şok ve çok sinirleniyor. Haymitch oyun boyunca sevgili gibi davranmalarını istiyor.

Arena günü bütün haraçlar tek başlarına fanus içinde alana alınıyor. Alan içerisine onlar için hayati önem taşıyan alet ve yiyecekler bırakılıyor. Katniss sirenle önündeki çantayı almaya çalışırken onu öldürmek için haraçlar harekete geçiyor. Katniss çantayı alarak ormana kaçıyor. Bütün gece yürüyor ve sonunda yorgunluktan ve susuzluktan dolay uyumak için gece bir ağacı üstünde geçiriyor.

Gece arenada ölen 11 haracın resmi gökyüzüne yansıtılıyor ve böylece kalanlar belli oluyor. Sabah seslerle uyandığında 1.-2. ve 4. kariyer haraçları ile Peeta‘ı görünce şok oluyor. Onlar gidince su bulmak için uğraşıyor .Sonunda suyu buluyor ama oyun kurucular daha fazla ölüm görmek için onu ve diğerlerini ateş topları yağmuruna tutuyor. Katniss yangından kaçarak bir ağaç tepesine siniyor. Ama yine o kötü grupla karşı karşıya geliyor. Sonunda yerini belirtiyor. Onu yakalayamıyorlar ve sabahı beklemeye başlıyorlar.

Katniss diğer haraç Rue fikri sayesinde sabah onlar uyanmadan üstlerine iz sürürcü arı kovanını boşaltıyor. Kendisini ve Peeta arı sokuyor ve 2 haraçcı orada ölüyor. Katniss Peeta yardımı ile ok ve yayı alarak ortadan kayboluyor. Gece Rue le karşılaşıyor ve birlikte hareket ederek kariyer haraççılarının yiyecek stokunu havaya uçuruyorlar. Ama olaydan bir gün sonra Rue yakalanıyor ve Katniss onu kurtarmak için onu yakalayan haraçı öldürüyor ama Rue olaydan kurtulamıyor ve ölüyor.

Oyun kuralları değişiyor ve aynı mıntıkadan iki haraççı sağ kalırsa galip olacakları açıklanıyor. Katniss kuralı duyunca Peeta aramaya başlıyor ve onu yaralı şekilde buluyor ve bir mağaraya sığınıyorlar.Katniss ona bakarken aralarındaki bağ kuvvetleniyor. Peeta durumu ciddileşiyor ve katniss onu kurtarmak için arenaya kendisi için bırakılan çantayı almaya peeta uyku ilacı(sponsorlar tarafından ona arenadaki dövüşe katılabilmesi için gönderiliyor) içirerek gizlice gidiyor.Katniss arenadan Rue ile aynı mıntıkadaki adam sayesinde yaralıda olsa kurtuluyor ve peeta için gerekli ilacı alabiliyor.

Arenada bir heykele tırmanırlar ama bu sırada Peeta yaratıklar tarafından bacağından kötü şekilde yaralanır tekrar. Bu sırada Cato kendine gelince Peeta saldırır ve onu öldürmeye çalışır. Katniss Peeta sayesinde Cato yaralar ve Cato yaratıkların arasına düşer ama ölmez. Yaratıkların önceden ölen yarışmacıların muttasyon geçirmiş hali olduğunu Katniss anlar. Katniss Peeta‘ın bacağını sarar ama durum kötüdür. Saatler sonra Cato ölmediğini anlarlar ve mecburen Katniss tek oku ile onu öldürmek zorunda kalır. Fakat yarış bitmemiştir. Capitol tekrar kuralı değiştirir ve tek bir galibin olması gerektiğini açıklar. Katniss ve Peeta birbirlerini öldürmektense intihara kalkışırlar. Capitol canlı yayında onların intiharının halkı ayaklandırmaması için onları galip ilan eder.

Peeta hastaneye kaldırılır ve ameliyat edilir. Katniss inde yaraları hastanede iyileştirilir. Galibiyet kutlamaları bitince trenle tekrar yola evlerine dönerler . Katniss in kafası Peeta dolayı karışıktır ve ona soğuk davranır. Bu arada Capitol un düşmanlığını da kazandıklarını unutmamışlardır. Nede olsa bütün güç Capitol de idi.

Çatı (M. Necati Sepetçioğlu) Kitabının Özeti, Konusu, Tahlili


Kitabın Adı : Çatı

Kitabın Yazarı : M. Necati Sepetçioğlu

Kitap Hakkında Bilgi :

Çatı romanı Karacahisar'ın alınmasından Osman Beyin ölümüne kadar olan hadiseleri içine alır. Osman Bey Karacahisar'a yerleşilmesini söylemiştir. Fakat aşiret, göçebeliğe ve çadırda yaşamaya alışmıştır. Bir türlü evlerde yaşamaya alışamazlar. Aybüken Ebe aşiretin kadınlarını ikna etmeye çalışır.

Romanda göçebelikten yerleşikliğe geçişin bütün sıkıntıları anlatılmıştır. Türkmen'in toprağa alışma süreci, bu dönemin getirdiği sıkıntılar, problemler, Türkmen'in dedikodu merakı, Rumlarla münasebeti, Rumları taklit etmesi, Rum'un daha önce yaşadığı açlık gibi meseleler üzerinde uzun uzun durulmuş, derin, isabetli ve düşündürücü tahliller yapılmıştır.

Kitabın Özeti :

Osman Bey yerleşik hayatın getirdiği yeni problemlerle karşılaşır. Bunlardan birisiyeni bir köprü yapılması üzerine ortaya çıkar. Dursun Fakıh köprüden geçişi ücrete bağlar. Osman Bey önce çok kızar. Dursun Fakıh ise görüşlerini şöyle açıklar:

Yerleşik hayatın birtakım masrafları vardır. Bunlar beyin kesesinden karşılanamaz. Osman Bey artık aşiret reisi değildir. Yerleşik hayatın getirdiği bir diğer problem pazardaki baç meselesinde ortaya çıkar. Dursun Fakıh buna da bir çare bulur ve başta Osman Bey olmak üzere herkese kabul ettirir. Osman Bey, pazarı dolaşmış, bir problemle daha karşılaşmıştır. Bilecik'ten gelen Rum pazarcılar çok fakirdirler. Osman Bey onlardan pazar bacı alınmamasını uygun görür ve Dursun Fakıh'a bu konuda bir buyruk çıkarmasını söyler.

Romanda devrin problemleri, Osman Beyin ağzından da dile getirilmiştir. Osman Bey Şeyh Edebali ile konuşmaktadır. Yeni bir akın için yerleşmeyi beklemekte olduğunu söyler. Türkmen azlıktır. Şehir hayatına alışamamıştır. Civardaki aşiretler de Kayı'yaalışamamışlardır. Osman Bey Akça Koca'nın da Dursun Fakıh'a alışamadığını söyler. Kılıç kaleme henüz alışamamıştır. Eserde Akça Koca kılıcı, Dursun Fakıh da kalemitemsil etmektedir. Şeyh Edebali Osman Bey’den ikinci oğlu Alaaddin'i kendisine vermesini söyler. Onu kalem ehli olarak yetiştirecektir.

Akça Koca da Orhan'ı yetiştirmekte, ona cenk talimleri yaptırmaktadır. Uzun süren bir barış dönemine girilmiştir. Ertuğrul Bey’in silâh arkadaşı olan Akça Koca bu durumdan memnun değildir ve akınları özler. Eserde Dursun Fakıh, kalemden başka adaleti de temsil etmektedir.

Romanın sonunda Bursa kuşatılmıştır. Mal Hatun, Şeyh Edebali, Kumral Dede ölmüşlerdir. Osman Bey bir erkek torunu olduğunu öğrenir ve ölür.

Romanda, birliği ve düzeni bozmak isteyenler de her zaman aktif bir şekilde görülürler. Bunlardan en önemlisi Pir Cabbarın Alisi'dir. Meraga'dan gelmiştir. Bu mesele de Osman Bey’in ağzından dile getirilir.

Osman Bey Şeyh Edebali'ye son zamanlarda aşiretlere eskici adı altında birtakım adamların yerleştiklerini, Türkmen’e acayip laflar etmekte olduklarını anlatır ve bunların neyin nesi olduklarını sorar. Sonra bu sorunun cevabı romanın bir başka yerinde Bileyici Baba tarafından verilir. Bileyici Baba, aşireti kandıran adamların İran'dan geldiklerini, kendilerini "Ehl-i Hak"tan tanıttıklarını söyler. Pir Cabbarın Alisi ve onun gibiler Germiyanoğlu'nun topraklarına girmişler, eskici, demirci, debbağ, dülger gibi görünmüşler...

Ali ise Karası'ya geçmiş, Aclan Beyin oğlu Demirhan Bey’in yanına kapılanmıştır. Kumral Dede Bileyici Baba vasıtasıyla buna karşı bir tedbir alır. Bileyici Babaya güvenilen adamlarından yirmisini Bursa'ya, Karası'ya ve Germiyan'a göndermesini söyler. Bunlar eskici, debbağ, dülger olarak oralara yerleşeceklerdir. Bir kısmının da çerçi olup haber getirip götürmek üzere ayırmasını ister.

Romanda bir başka husus Rahman'ın yaşamakta olduğu sıkıntıdır. Rahman bir buhran geçirmektedir. Osman Bey onu Karacahisar'a subaşı yapar. Rahman bu işten hoşlanmaz. Bu işten ayrılıp Kumral Dede’nin konağına girer. Bu durum, onun savaşa alıştığı, savaşı ve akınları bir hayat tarzı olarak benimsediği, normal, yerleşik bir hayat düzenine alışamadığı şeklinde yorumlanabilir. Rahman, Akça Koca'nın bir başka türlüsüdür. Fakat Akça Koca gibi yalın bir karaktere sahip değildir.

Daha karmaşık, derin ve kompleks, biraz mistisizme yatkın bir kişiliği vardır.
Romanda "kara barut" meselesine de değinilir. Dalaman, kara barutu bir Çinliden öğrendiğini ve Çinliyi de öldürdüğünü belirtmektedir. Böylece barut meselesi, kötülük yapmak isteyenler vasıtasıyla konu edilir.

Romanda rüya motifi de ele alınmaktadır. Atros Tekfurunun kızı Aryetta Rahman'ı rüyasında görür ve kaleyi Türkmenlere teslim eder.

Darağacı (M. Necati Sepetçioğlu) Kitabının Özeti, Konusu, Tahlili


Kitabın Adı : Darağacı

Kitabın Yazarı : Mustafa Necati Sepetçioğlu

Kitap Hakkında Bilgi :

Mademki insanı anlatıyoruz, öyle ise Onun mutluluğu için yazacağız; bu da, çirkinde bile var olabilen güzelliği aramak uğruna nice bir ömrü harcamak demek olacaktır. San'at adamının çok zor olan görevi de zaten burada başlar. Hayat ile ömür arasındaki bağların oluşturduğu hem birbirinden ayrı hem içiçelemiş bir hürriyet bizim aradığımız mutluluğu meydana getirebilir mi?
Bu soru, bize, insanın dünü, bugünü, yarını ile birlikte ölüm sonrası dünyasını da bir arada düşünmek mecburiyetini yüklüyor. İyinin, doğrunun ve güzelin uğrunda umutlanmış bir ömür, hayatı ve sonrasını gözardı edemez. O vakit de Bütünlük ve Birlik söz konusu edilecektir.

Kitabın Özeti :

Mustafa Necati Sepetçioğlu'nun Dünkü Türkiye serisinin üçüncü grubu Yıldırım dairesidir. Sepetçioğlu bu seriyi, Yıldırım- Timur- Şeyh Bedreddin adıyla sunmaktadır. Burada Yıldırım Bâyezid, Timur ve Şeyh Bedreddin etrafındaki hadiseler anlatılmıştır. Yazar Şeyh Bedreddin'in ve Yıldırım'ın çocukluğundan başlar. Bu üçlünün ilk kitabı Bu Atlı Geçide Gider adını taşır. Serinin ikinci kitabı Geçitteki Ülke adını taşır. Dizinin son kitabı Darağacı romanıdır.

Roman Yıldırım Bayezid'in Boğazda bir hisar yaptırmasıyla başlar. Şeyh Bedrettin Sakız'dan ayrılır. Torlak Kemal, Börklüce Mustafa ve keşişin, kendisinden habersiz bir şeyler çevirdiklerini düşünmektedir.

Diğer taraftan yavaş yavaş Yıldırım Bayezid'le Timur'un aralan açılmakta, birbirleriyle savaşmaya doğru tahrik edilmektedirler. Timur Sivas'a girer ve yağma eder. Nihayet iki ordu Ankara Çubuk Ovası’nda karşılaşırlar. Anadolu birliklerinin dağılmaları ve Timur tarafına geçmeleri üzerine Yıldırım savaşı kaybeder ve Timur'a esir düşer.

Diğer taraftan bir problem daha ortaya çıkar. Her yerde ben kendi hâlinde bir Bedrettinem, diyen adamlar türemiştir. Bunlar aynı giyimde, aynı tavır ve görünüşte her yerde görünmektedirler. Anadolu'da beylik kavgası başlamıştır. Anadolu parça parçadır ve kıyasıya bir kardeş kavgası hüküm sürmektedir. Ümidi kalmayan Bâyezid intihar eder.

Şeyh Bedrettin, Musa Çelebi'nin kazaskeri olur. Devletin her kademesine Bedrettinli denilen adamlar tayin edilir. Mehmet Çelebi'nin Edirne'ye gelişi ve Musa Çelebi'nin yenilmesi üzerine Torlak Kemal'le Börklüce Mustafa Anadolu'ya kaçarlar. Orada halkı kışkırtmaya devam ederler. Torlak Kemal Manisa'da, Börklüce Mustafa Karaburun'da isyan çıkarırlar. Öldürülürler. Onların adamlarından olan Çeykel de Zağra'da öldürülür. Şeyh Bedrettîn yakalanır, yargılanır ve idam edilir.

Romanda beylikler döneminin bütün karışıklığı, kargaşası ve perişanlığı başarılı ve İsabetli tahlil ve yorumlarla verilmektedir. Anadolu'nun havası ayrıntılı olarak aktarılmıştır.

Bu romanda yazar, halk masal ve hikâyelerinde görülen ve kullanılan vakalardan ve tiplerden de faydalanmıştır. Minnet Beyin tanınmamak için kendini ve Sefil Ali'yi siyah renge boyaması, Sefil Ali'nin kılık değiştirerek saraya girmesi gibi...

Geçitteki Ülke (M. Necati Sepetçioğlu) Kitabının Özeti, Konusu, Tahlili


Kitabın Adı : Geçitteki Ülke

Kitabın Yazarı : M. Necati Sepetçioğlu

Kitap Hakkında Bilgi :

Mademki insanı anlatıyoruz, öyle ise Onun mutluluğu için yazacağız; bu da, çirkinde bile var olabilen güzelliği aramak uğruna nice bir ömrü harcamak demek olacaktır. San'at adamının çok zor olan görevi de zaten burada başlar. Hayat ile ömür arasındaki bağların oluşturduğu hem birbirinden ayrı hem içiçelemiş bir hürriyet bizim aradığımız mutluluğu meydana getirebilir mi?
Bu soru, bize, insanın dünü, bugünü, yarını ile birlikte ölüm sonrası dünyasını da bir arada düşünmek mecburiyetini yüklüyor. İyinin, doğrunun ve güzelin uğrunda umutlanmış bir ömür, hayatı ve sonrasını gözardı edemez. O vakit de Bütünlük ve Birlik söz konusu edilecektir.

Kitabın Özeti :

Mustafa Necati Sepetçioğlu'nun Dünkü Türkiye serisinin üçüncü grubu Yıldırım dairesidir. Sepetçioğlu bu seriyi, Yıldırım- Timur- Şeyh Bedreddin adıyla sunmaktadır. Burada Yıldırım Bâyezid, Timur ve Şeyh Bedreddin etrafındaki hadiseler anlatılmıştır. Yazar Şeyh Bedreddin'in ve Yıldırım'ın çocukluğundan başlar. Bu üçlünün ilk kitabı Bu Atlı Geçide Gider adını taşır. Serinin ikinci kitabı Geçitteki Ülke adını taşır.

Yıldırım Bâyezid Bursa'da padişahtır. Saray ve çevresi, zevk ve eğlenceye dalmıştır. İnsanlar fazla zenginlik peşinde koşar olmuşlardır. Somuncu Baba, Bursa'nın değiştiğini, artık eski Bursa olmadığını düşünmektedir. Gidişattan memnun değildir. Bursa'dan ayrılır. Konya'ya gelir. Orada Bedrettin'le ve Samet'le karşılaşır. Bir tarafta Yıldırım Bâyezid vardır. Diğer tarafta Timur istilâlar ve akınlar yaparak yayılmaktadır. Somuncu Baba düşünür ve üzülür.

Anadolu Beyleri kıyafet değiştirerek Yıldırım Bayezid'den kaçmış ve Timur'a sığınmışlardır. Samet de değişmiştir. Bütün bildiklerini Somuncu Babaya anlatır ve Osmanlı’nın casusu olmak istediğini söyler. Somuncu Baba çaresizdir. Bu arada Yıldırım, Bizans'ı kuşatır.

Roman, Niğbolu kuşatmasında Haçlı Ordusunun püskürtülmesi üzerine Yıldırım ve Doğan Beyin konuşmalarıyla sona erer.

Romanda çok ilgi çekici ruh tahlilleri yapılmıştır. Karakterlerin düşünceleri, geçirdikleri iç değişimler, yorumlar belki biraz polisiye ve kurgulu, fazla tesadüflere dayalı olarak, fakat sürükleyici, düğümlü ve gerilimli, çok yönlü ve kompleks bir şekilde verilmektedir.

Yazar gerilim dozunu hiç düşürmez. Seyyit Bereke'nin, Timur'un, Ecevit'in düşünceleri, kişilikleri, kişiliklerindeki değişmeler, içlerinde kopan fırtınalar çok canlı tahlil edilmiştir. Bütün şahsiyetler, tarihî birer tablo veya resim gibi tek veya iki boyutlu değil, çok boyutlu, derinlikli, tahlilî bir şekilde işlenmektedir.

Bu arada Yıldırım Bayezid'in içinde kopan ruh fırtınaları da verilmektedir. Yıldırım Bâyezid içindeki yangını susturamaz. İçinde kardeşi Yakup'la Demirci Boran Usta’nın ölümlerinin acısını taşımaktadır. Ya şarap, ya savaş onun derdini bir parça unutturmaktadır.

Bu Atlı Geçide Gider (M. Necati Sepetçioğlu) Kitabının Özeti, Konusu, Tahlili


Kitabın Adı : Bu Atlı Geçide Gider

Kitabın Yazarı : Mustafa Necati Sepetçioğlu

Kitap Hakkında Bilgi :

Mademki insanı anlatıyoruz, öyle ise Onun mutluluğu için yazacağız; bu da, çirkinde bile var olabilen güzelliği aramak uğruna nice bir ömrü harcamak demek olacaktır. San`at adamının çok zor olan görevi de zaten burada başlar. Hayat ile ömür arasındaki bağların oluşturduğu hem birbirinden ayrı hem içiçelemiş bir hürriyet bizim aradığımız mutluluğu meydana getirebilir mi? Bu soru, bize, insanın dünü, bugünü, yarını ile birlikte ölüm sonrası dünyasını da bir arada düşünmek mecburiyetini yüklüyor. İyinin, doğrunun ve güzelin uğrunda umutlanmış bir ömür, hayatı ve sonrasını gözardı edemez. O vakit de Bütünlük ve Birlik söz konusu edilecektir.

Kitabın Özeti :

Mustafa Necati Sepetçioğlu'nun Dünkü Türkiye serisinin üçüncü grubu Yıldırım dairesidir. Sepetçioğlu bu seriyi, Yıldırım- Timur- Şeyh Bedreddin adıyla sunmaktadır. Burada Yıldırım Bâyezid, Timur ve Şeyh Bedreddin etrafındaki hadiseler anlatılmıştır. Yazar Şeyh Bedreddin'in ve Yıldırım'ın çocukluğundan başlar. Bu üçlünün ilk kitabı Bu Atlı Geçide Gider adını taşır.

Murat Hüdavendigâr padişahtır. Romanın kahramanlarından Kara Mustafa, Bursa'da Somuncu Baba ile konuşmaktadır. Yanında beş çocuk vardır. Buyruk gereği bu çocuklan yerlerine teslim edecektir. Bu çocukların adlan Bedrettin, Doğan, Mustafa, Kemal ve Samet'tir. Bedrettin, Edirne'ye ailesine gönderilmek üzere oraya gidecek olan kervancıbaşına teslim edilecektir. Doğan bir şehit çocuğudur. Bir müddet Kumral Dede Konağında kalacaktır. Kemal, Mustafa ve Samet dil öğrenmek ve yetiştirilmek üzere Türkmen ailelerin yanlarına yerleştirilecektir.

Kara Mustafa, devşirme olan bu çocuklara bazı takma isimler vermiştir. Onları Börklüce Mustafa, Torlak Kemal diye çağırmaktadır. Samet'e de Ecevit demektedir. O sırada bir patlama sesi duyarlar. Biraz sonra bir atlının son hızla patlamanın olduğu yere, yani geçide doğru gittiğini görürler. Bu, Şehzade Bâyezid Beğ’dir. O da bu çocuklarla aynı yaşlardadır. Somuncu Baba, Demirci Boran Ustanın top döktüğünü, onu denemiş olabileceğini söyler. Somuncu Baba "çocuk denecek yaşta" olan Bayezid'in atını öyle doludizgin, geçide doğru sürmesini hoş karşılamamıştır.

Çocuklar yerlerine teslim edilirler. Yalnız Samet kaçmıştır. Onu bulamazlar. Roman, Kosova Meydan Muharebesi’nde Murat Beyin şehit olduğu güne kadar devam eder. Yıldırım Bâyezid padişah olmuştur.

Yıldırım, Doğan Bey’e Niğbolu Beyliği’ni verir. Romanın sonunda Yıldırım'ın dördüncü oğlunun doğduğu haberi gelir. Padişah onun adını Mehmet koyar.

Romanda Bedrettin'in yetişmesi, Timur'a; Mısır'a ve Sakız'a gitmesi, Börklüce Mustafa ile Torlak Kemal'in savaştan kaçmaları, birbirlerine rastlamaları, Timur'a gitmeleri, sonra Bedrettin'le karşılaşarak ve Sakızlı bir keşişin davetine uyarak Sakız'a gitmeleri heyecanlı bir şekilde anlatılmıştır. Bu sırada onların düşünceleri, Osmanlı veTürkmen'e olan nefretleri de ayrıntılı bir şekilde tahlil edilmiştir.

Ayrıca Timur'un kişiliği, özellikleri, İhtirası ve huzursuzluğu, kişiliğinde görülen değişmeler, okuma ve öğrenme merakı anlatılmıştır.

Üçler Yediler Kırklar (M. Necati Sepetçioğl) Kitabının Özeti, Konusu, Tahlili


Kitabın Adı : Üçler Yediler Kırklar

Kitabın Yazarı : M. Necati Sepetçioğlu

Kitap Hakkında Bilgi :

Sanat adamları ancak yeryüzünü güzelleştirebilmek uğrunda, çirkinde bile mevcut olan bütün güzellikleri insanların gönül gözünde yerleştirmek için çaba sarfetmek mecburiyetindedirler. Yeryüzünün güzelleşmesi dünki, bugünki, yarınki çabaların senteziyle olur.

Kitabın Özeti :

Üçler Yediler Kırklar romanında olaylar Osman Bey’in ölümüyle başlar. Orhan Bey Cendereli Kara Halil'i Bursa kadılığına tayin etmiştir. Roman, Orhan Beyin oğlu Süleyman Beyin salla Rumeli'ye geçişine kadar devam eder.
Yazar bu romanında, diğer romanlarında görülenden farklı bir teknik kullanmıştır. Roman boyunca şahıslar bir sal üzerinde Rumeli'ye doğru yol almaktadırlar. Vakalar, geriye dönüşler ve hatırlananlar şeklinde anlatılır. Vakanın büyük bölümü mahkeme zabıtları hâlinde düzenlenmiştir ve şu adları taşımaktadır: Gazi Fazıl’ın Anlattıkları, Ece Halil'in Anlattıkları, Hacı İlbeğ'in Anlattıkları, Zöhre'nin Anlattıkları, Sülemiş'in Anlattıkları, Kendigelen Kızın Anlattıkları, Yine Zöhre'nin Anlattıkları, Aşık Ana’nın anlattıkları...

Vakanın büyük bir bölümü, bu şahıslar ağzından anlatılmış, arada bir sala dönülmüştür. Bunlardan sonra "Cendereli Kara Halil Düşündü" başlığını taşıyan bir bölüm gelmektedir. Bu, düğümü çözüme götüren bölümdür. Burada kadı, hükmünü vermeden önce Orhan Bey’i dinlemeye ve ona bazı sorular sormaya karar verir. Orhan Beyin dinlenmesiyle mesele çözülür.

Bunlarla yetinmeyen yazar araya Birinci Protez, İkinci Protez, Üçüncü Protez, Dördüncü Protez adı ile dört bölüm ilâve etmiştir. Bu bölümlerde de, mahkemede dinlenen şahitlerin eksik bıraktıkları vaka anlatılmakta, meselelere açıklık getirilmektedir. Yazar, olaylar arasındaki sebep-sonuç bağlantılarını bu şekilde tamamlamıştır.
Bu romandaki vakalar daha çok Karesi Beyliği’nde geçmektedir. Romanda Karasi Beyi’nin sarayının üfürükçüler ve gözbağcılar tarafından istilâ edildiğinden bahsedilmektedir. Veli Baba, Pir Cabbar’ın Alisi oradadır. Burası fitne fesat yuvası olmuştur. Buna çare olarak Aclan Beyin küçük oğlu Dursun'u Orhan Bey’in yanına aldırmasını sağlarlar. Romanda ana tem, kötülerin yarattığı fitne ile mücadele edilmesidir.

Bu arada Osmanlıların Rumeli'ye geçişine yer verilmiştir. Ayrıca Karagöz'le Hacivat tiplemesi de kullanılmıştır.

Postayla Gelen Deniz Kabuğu (Behiç Ak) Kitabının Özeti, Konusu ve Kitap Hakkında Bilgi

Kitabın Adı: Postayla Gelen Deniz Kabuğu Kitabın Yazarı:  Behiç Ak Kitap Hakkında Bilgi: Dijital dünyanın labirentlerinden çıkış mümkün mü?...