9 Kasım 2025 Pazar

Hapı Yuttuk Eczanesi (Mert Arık) Kitabının Özeti, Konusu, Tahlili ve Kitap Hakkında Bilgi


Kitabın Adı: Hapı Yuttuk Eczanesi

Kitabın Yazarı: Mert Arık

Kitap Hakkında Bilgi:

Ödüllü yazar Mert Arık'tan hayal gücünüzü büyüleyecek EFSANE bir macera!

Babaannemizin dünya turuna devam ederken Zeynoş'a bıraktığı şey sadece bir sözlüktü. Peki, Zeynoş bir sözlükle neler yapabilirdi?

Masalların tamir edildiği bir atölye, kahkaha fabrikasında üretilen espriler ve kelimelerle iyileşen kalpler... Zeynoş, kelimelerin muhteşem gücüyle Sarıkayalar Kasabası'nda unutulmaz bir maceraya atılıyor.Bu kitabı elinize aldığınızda bir daha geri bırakamayacaksınız. Haydi, hep birlikte "Kelimeler iyileştirir!" diyelim! (Tanıtım Bülteninden)

Kitabın Konusu:

Kitap, Türkçemizin ne kadar renkli ve zengin olduğunu anlatırken, çocuklara hayal kurmanın, farklı düşünmenin ve yeniden denemenin ne kadar değerli olduğunu anlatıyor.

Kitabın Özeti:

Saat tam olarak 10.24'ü gösterdiğinde Sarıkaylar Kasabası'nda bir korna sesi duyulur. Herkes kahvaltı masasındadır. Gelenin kim olduğunu merak ederler. Evin önünde kocaman masmavi bir karavan durmaktadır. Zeynoş birden babaannem gelmiş diye sevinçle bağırır.

Hepimiz çok mutlu olmuştuk ve hızla dışarı çıktık. Zeynoş'un babaannesi şimdiye kadar 96 ülke gezmişti. Birleşmiş Milletlere göre dünya üzerinde 208 ülke bulunuyormuş. Babaannenin gezmesi gereken daha 112 ülke vardır.

Babaannesi Zeynoş'a dünya turuna devam etmeye başlamadan önce bir sözlük verir. Zeynoş, bu hediyeyi ilk başta anlayamaz ve hayal kırıklığı yaşar. Babaannesinin sıradan bir şey yapmayacağını bildiğinden, sözlük hediye etmesinin bir anlamı olduğunu düşünür.

Zeynoş sözlük sayesinde yeni kelimeler öğrenmenin, kelimeleri doğru kullanmanın ve kendini daha ifade edebilmenin sözlük sayesinde mümkün olduğunu fark eder.

Babaannesine göre, eski masallar bir anlamda eskimiş eşyalar gibidir. Masallar da yenilenmeli, bugünün çocuklarının anlayabileceği bir dile kavuşturulmalıdır. Babaanne teknolojinin de kullanılmasıyla eski masalların yeni nesil için uygun bir dille anlatmayı düşünür.

Sonunda Zeynoş, hediye edilen sözlükten de ilham alarak Hapı Yuttuk Eczanesi’nin kurulması fikrini ortaya atar ve Hapı Yuttuk Eczanesi kurulur. Hapı Yuttuk Eczanesi, kelimeleri şifa olarak sunan bir yerdir.

“Elinizde ne kadar kelime, deyim, atasözü varsa Hapı Yuttuk Eczanesi’ne getirin. Hep birlikte burayı kocaman bir sözlük yapalım. Kelimelerle neler yapabileceğimizi herkese gösterelim. Biz, kelimelerle dünyayı değiştirebileceğimize inanıyoruz! Gelin, dünyayı birlikte değiştirelim.”

5 Kasım 2025 Çarşamba

Yere Yakın Yıldızlara Uzak (Emine Tavuz) Kitabının Özeti, Konusu ve Kitap Hakkında Bilgi


Kitabın Adı: Yere Yakın Yıldızlara Uzak

Kitabın Yazarı: Emine Tavuz

Kitap Hakkında Bilgi:

“Her kalp atışının bir hikâyesi vardı.”

Bestegül her sabah yaptığı gibi, o sabah da okula gitmek için evden ayrıldığında, kaderinin on üç diğer insanla birleşeceğini henüz bilmiyordu. O sabah metroya bindi ve son durağa kadar seyahat etti fakat son duraktan çıkamadı. Onunla beraber diğer on üç kişide metro istasyonunda mahsur kaldı ve o an ortak hikâyelerinin ilk kalp atışı kulakları sağır etmeye başladı.

Enkaz altında mücadele etmeleri gereken şeyler vardı.

Açlık, susuzluk, özlem, keder, hüzün, ölüm...

Kalpleri korkuyla çarparken ansızın aralarından biri öldü ve diğerleri de ilginç sebeplerle onu bir bir takip etti. Tüm bu ölümler kalplerinde ve beyinlerinde derin izler bırakırken, yapabildikleri tek şey enkaz altından kurtarılmayı beklemek oldu.

Şimdi birimiz buradan çıkacak, kurtulacak. Çekildiğimiz fotoğrafları alıp bir çerçeveye koyacak, çerçeveyi bir duvara asacak, geçip karşısına bizi izleyecek. Zaman o anda donacak. Şimdi birimiz sağ kalacak ama solu ölmüş olacak. Birimiz, birimizin duvarına asılmış bir çerçevenin içinde yaşlanacağız. Birimiz için şarkı bitecek, fakat her ikimiz de dans etmeyi bırakacağız.

Anlıyor musun?
Anlamıyorsun.
Çünkü beni duymayı bıraktın.
Zaten, ben de konuşmayı... (Tanıtım Bülteninden)

Kitabın Konusu:

Kitap, bir kaza sonrası enkaz altında kalan kişilerin yaşadıkları zorlukları ve iki genç arasındaki duygusal yakınlaşmayı anlatmaktadır.

Kitabın Özeti:

Bestegül 16 yaşında bir kız çocuğudur. Hayatında büyük beklentileri olmayan, içine kapanık bir kişiliği vardır. Ailesiyle beraber İstabul'da yaşamaktadırlar.

Bestegül okula gitmek için metroya biner. Her şey olağan görünmektedir. Birden metro tünelinde meydana gelen bir kaza sonucu metro vagonu enkaz altında kalır. Bestegül’ün de aralarında bulunduğu 14 kişi tünel enkazında mahsur kalır.

Hayatta kalan 14 kişi, farklı yaşlardan ve mesleklerden kişilerdir. Yaşlı bir adam olan İhsan Amca, emekli bir öğretmendir. Genç bir hemşire olan Zeynep, mesleği icabı yaralılara yardım etmeye çalışır. Oğuz ise bir üniversite öğrencisidir.

Kazanın ilk saatlerinde herkes panik içindedir. Zaman ilerledikçe açlık, susuzluk ve oksijen azlığı gibi zorluklar baş gösterir. Kurtarma ekiplerinin sesleri duyulmaya başlar. Enkazın derinliği ve çeşitli zorluklar nedeniyle yardım bir türlü ulaşamaz.

Zaman ilerledikçe bazı kişiler bu duruma daynamaz. İlk ölen kişi kalp rahatsızlığı olan bir iş adamıdır. Bu ölüm kazazedeler arasında korkuya neden olur. Sonrasında yaralı bir kadın kan kaybından ölür. Her ölüm geride kalanlarda farklı duygular uyandırır. Kimi yaşadıklarına isyan eder, kimi dua eder, kimi ise sessizce ağlar.

Bestegül, bu süreçte hem kendi korkularıyla yüzleşirken Oğuz’la da yakınlaşır. Oğuz, 19 yaşında, sakin ve düşünceli bir gençtir. Bestegül’ün en büyük destekçisi Oğuz olur. Birlikte sohbet ederek birbirlerine hayallerinden bahsederler.

Zaman ilerledikçe kazazedeler birer birer azalır. İhsan Amca, torununun adını sayıklayarak ölür. Zeynep, bir yaralıyı kurtarmaya çalışırken kendi yarasını ihmal eder ve yaşamını yitirir. Oğuz, enkazın bir yerinde sıkışan bir çocuğu kurtarmaya çalışırken üzerine düşen bir beton parçası yüzünden ağır yaralanır ve Bestegül’ün kollarında ölür.

Kurtarma ekipleri bir süre sonra enkaza ulaşır. Kazadan sadece Bestegül, bir lise öğrencisi olan Mert ve orta yaşlı bir kadın olan Ayşe kurtulur.

Yıldızlara Yakın (Metin Özdamarlar) Kitabının Özeti, Konusu ve Kitap Hakkında Bilgi

Kitabın Adı: Yıldızlara Yakın

Kitabın Yazarı: Metin Özdamarlar

Kitap Hakkında Bilgi:

Zor koşullarda büyüyen Mustafa, hayallerinin peşinden gittiği zorlu yolculukta yolunu aydınlatan yıldızlardan ilham alır. Bu yıldızlar kimi zaman bir kaplumbağalı anahtarlık olarak çıkar karşısına, kimi zaman bir komşu, bir manav, bir dost...
Yolunun üstünde parıldayarak duran bu yıldızların isimlerini küçük mavi defterine tek tek not almaya karar verir. Böylece zamanı geldiğinde onların varlığını takdir edebilecektir.
Artık nihayet büyüdüğünde parlama sırası ona gelir!
Acaba o kimlerin hayatındaki yıldız olacak, kimlerin yolunu aydınlatacak?
Yıldızlara Yakın, iyiliğin, emeğin, dayanışmanın sesinin yükseldiği, göğsünüzde bir Kutup Yıldızı gibi taşıyacağınız, unutulmaz bir roman… (Tanıtım Bülteninden)

Kitabın Konusu:

Kitap, bir çocuğun hayatında başarıya ulaşırken azmini, kendisine yardımcı olan insanlara karşı vefa ve sevgisini anlatmaktadır.

Kitabın Özeti:

Kitabın ana karakteri Mustafa babasını kaybetmiş bir çocuktur. Mustafa maddi durumu iyi olmayan bir ailede büyümektedir.

Mustafa azim ve umutla hayata tutunmaya çalışır. Mustafa'nın yaralı kalbine ilk dokunan bir öğretmenidir. Mustafa başarıya giden yolda hayatına dokunan kendisine yol göstermiş ve iyiliği dokunan insanları yıldızlar olarak nitelemektedir.

Mustafa'nın hayatında bir ev sahibi, bir berber, bir tamirci tanıdığı tanımadığı birçok insandan oluşan ve onu hayallerine ulaştıran kişiler onun için birer yıldız oluyor.

Mustafa okumak için Ankara'ya okumaya gelir ve karşılaştığı iyi insanları anlatır.

Mustafa, kendisine yardımcı olan yıldızların da katkısıyla hayallerine ulaşarak Yapay Zeka Mühendisi olur ve kendisine ihtiyacı olan kişilere yardımcı olacak bir yıldıza dönüşür.

2 Kasım 2025 Pazar

Altı Harfli Bir Tatlı (Şermin Yaşar) Kitabının Özeti, Konusu ve Kitap Hakkında Bilgi


Kitabın Adı: Altı Harfli Bir Tatlı

Kitabın Yazarı: Şermin Yaşar

Kitap Hakkında Bilgi:

“Ben istiyorum ki meşguliyetim olsun. Elimde bir işim olsun. Bekleyecek bir şeylerim olsun... Telefonun başında çocukların aramasını bekleyeyim, pencerenin kenarında çocukların, torunların bana uğramasını bekleyeyim, ağaç yapraklansın diye bekleyeyim, salatalıklar çiçek açsın diye bekleyeyim, domates kızarsın diye bekleyeyim. Öyle şeyler... Zaman kolay geçsin istiyorum ben. Başka derdim yok. Ölüm kapımı çalana kadar bir şeyler oyalasın
işte beni.”

Selime Teyze’nin hikâyesi, çocuklarının dünyasında yer bulamayan ve onların gözünde yok gibi var olmayı reddeden bir annenin hikâyesi.

Selime, bir gün hiç beklenmedik bir anda kaybolur. Gönülsüz ama planlı bir kaçıştır bu. Bildiği bütün hayatı geride bırakıp bir köyün sessizliğine sığınır. Kimseye haber vermeden, ardında iz bırakmadan. Bulunmayı bekler.
Ama hayat, beklenmedik bir misafirle –Meltem’le– karşılaştırır onu.
Biri annesiz büyümenin, diğeri evlatsız yaşlanmanın derdini anlatır.

İki hayat, iki kayboluş, iki yara aynı evde buluşur.

Bu roman, yaşlıların yok sayıldığı, insanın yalnız bırakıldığı, herkesin ancak kendine yetebildiği, en yakınlarına bile derman olamadığı bir çağın hikâyesi. (Tanıtım Bülteninden)

Kitabın Konusu:

Kitap yalnızlığı seçmiş yaşlı bir kadın ile annesiz büyümüş genç bir kadın biaraya gelmesini konu edinmiştir.

Kitabın Özeti:

Selime Teyze'nin eşi vefat etmiştir. Çocukları ise farklı şehirlerde yaşamaktadır. Selime Teyze yaşlılığıyla yüzleşmeye çalışan yalnız bir kadındır.

Selime Teyze, çocuklarının hayatında yok gibi var olmayı istemez. Bir gün yaşadığı yerden ayrılmaya karar verir. Çok istemese de yalnızlığın verdiği hüzünle bir köye yerleşir. Köyün sessizliğine sığınarak belki de bulunmayı beklemeye başlar.

Meltem, Selime Teyze'nin geldiği köyde yaşamaktadır. Meltem, annesiz büyümüştür. Babası başka bir kadınla evlenmiştir. Meltem, evlenmiş ve eşinden ayrılmış genç bir kadındır.

Meltem, annesizliğin verdiği hüzün ve kendisini hiç bir yere ait hissedememe travmasıyla hayatına devam etmektedir. Kendisini kimse tarafından sevilmeyen ve istenmeyen biri olarak görmektedir.

Selime Teyze ve Meltem aralarındaki yaş farkına rağmen yalnız iki insan olarak aynı evde buluşur. İkisinin de farklı yanızlıkları vardır. Aynı evde birbirlerinin farklı yalnızlıklarını paylaşırlar.

Yaşlılığın yok sayıldığı günümüzde yalnız kalmanın ve kendi kendine yetebilmenin hikayesi kitapta yaşanmaktadır.

Kitaptan Alıntılar:

Aynı evi paylaşan, hiç konuşmadan, kavga etmeden, birbirine dokunmadan seneler geçiren insanların geçimi de geçimsizlik değil mi? Çiçeği ha bir günde koparıp atmışsın kökünden, ha yavaş yavaş solmasına izin vermişsin..

Kendi kendime ne çok şey yapıyordum... Hâlâ da yapıyorum. Her şeyi kendi kendime yapa yapa sonunda yiyip bitirdim kendimi...

İnsan sanıyor ki kıyamet bir kerede kopacak. Belki herkesin kıyameti ayrı ayrı kopuyordur.

Hiçbir şey birdenbire olmuyor; her şeyin bir evveliyatı var.

Hapı Yuttuk Eczanesi (Mert Arık) Kitabının Özeti, Konusu, Tahlili ve Kitap Hakkında Bilgi

Kitabın Adı:  Hapı Yuttuk Eczanesi Kitabın Yazarı: Mert Arık Kitap Hakkında Bilgi: Ödüllü yazar Mert Arık'tan hayal gücünüzü büyüleyecek...