Enerji tasarrufu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
thumbnail

Fırın ve Ocak Kullanımında Enerji Tasarrufu Nasıl Sağlanır?



Fırın ve ocak kullanımı ile enerji tasarrufu nasıl sağlanır? İşte madde madde yapılması gerekenler...

1- Fanlı fırınlarda ısıtılmış hava sürekli fırın içinde dolaşacağı için pişirme süresi ve pişirmek için gereken sıcaklık azalır. Ortalama %20 daha az enerji harcanır. (Pişirme süresi 10-15 dakika, ısıtma 2-3 dakikadır.)

2- Pişireceğiniz malzeme boyutuna göre pişirme cihazınızı seçin. Bir tostu bir fırında pişirmeyin.

3- Ocağın altındaki alevin büyüklüğü tencere altının büyüklüğünü aşmamalıdır. Büyük bir ateşe küçük bir tencere koyarsanız, enerji israfına sebep olursunuz.

4- Altı düz olan tencere ve tava kullanın. Altı eğri olan kaplar %50 daha fazla enerji tüketirler.

5- Fırında cam veya seramik kaplar kullanırsanız, metal kaplara göre daha iyi sonuç alırsınız. Cam ve seramik kaplarda diğerlerine göre 15 derece daha düşük sıcaklıklarda pişirme yapabilirsiniz. Cam ve seramik kaplar metal kaplara göre ısıyı daha uzun süre korurlar.

6- Altı kirlenmiş tencere ve tavalar ısıyı emerler, pişirme verimini azaltır. Pişirme kaplarınızın altını temiz ve parlak tutun.

7- Fırında pişirme yaparken pişme süresi dolmadan fırın kapağını açarsanız %20 oranında enerji kaybına sebep olursunuz.

8- Pişmekte olan yiyecekler kaynar kaynamaz ocağın altını en kısık ayara getirin. Yüksek ateş pişirmeyi hızlandırmaz, sadece enerji kaybına sebep olur.

9- Düdüklü tencere ile yemeklerinizi daha kısa sürede, daha az enerji tüketerek pişirebilirsiniz.

10- Ocakta yemek pişirmek, fırında pişirmekten daha ekonomiktir.

11- Çay demlerken, kaç kişilik çay hazırlıyorsanız, çaydanlığınızda o kadar su kaynatın.

12- Çok gerekli değilse, fırında ön ısıtma yapmayın.

13- Bir tencere yemekten sadece bir kişi için yemek ısıtacaksanız bütün tenceredeki yemeği ısıtmayın, yenecek yemek kadar başka bir ısıtma kabına alıp ısıtma yapın.

thumbnail

Buzdolabı Kullanımında Enerji Tasarrufu Nasıl Sağlanır? Nelere Dikkat Etmek Gerekir?

 


1- Buzdolabınızı mutfağın en soğuk yerine, ocak ve radyatörden uzağa yerleştirin. Böylece buzdolabınız %15 daha az enerji tüketir. 

2- Dolabın çevresinde havanın yeterince hareket edebileceği 10 cm boşluk bırakılmalıdır. Dolap etrafında dolaşan hava soğumadıkça tüketim 2-3 kat artacaktır.

3- Buzdolabını +5 derecede ve derin dondurucuyu -18 derecede de tutmak gereklidir. Daha düşük değerler enerji israfı anlamına gelir.

4- Dolaba konacak yiyecekleri oda sıcaklığına kadar soğuttuktan sonra koyunuz. Sıcak konulan yiyecekler daha fazla enerji tüketimine sebep olurlar.

5- Buzdolabı ve derin dondurucu kapaklarının hava sızdırmaz olması gerekir. Sızdırmazlık kontrolü için temiz bir kâğıdı contaların arasına sıkıştırarak kapağı kapatın. Kapak kapalıyken kâğıdı kolayca çekebiliyorsanız, buzdolabı hava alıyor demektir.

6- Buzluktan çıkartılan yiyecekleri ilk önce dolapta biraz çözdürün. Böylece soğumaya yardımcı olacağınız için dolabınız daha az enerji tüketir.

7- Dolaba koyduğunuz sulu yiyeceklerin ağzını sıkıca kapatın. Ağzı açık bırakılan kaplar nedeniyle dolapta nem oranı artar ve dolap bu nemi alabilmek için daha fazla enerji tüketir.

8- Buzdolabının kapağını sık sık açmayınız. Daha fazla enerji tüketimine sebep olursunuz.

9- Buzdolabınızın buzluğundaki buz kalınlığının 5 mm'yi geçmemesine dikkat ediniz.

10- Koruyucuların kalınlığı arttıkça, buzdolabı içindekileri serin tutmak için daha çok çalışacaktır. Buzdolabına koymadan önce, gıdaların fazla olan paketleri çıkarılmalıdır.

11- Kullanacağınız ev aletlerini satın alırken sadece fiyat olarak değil, enerji tasarrufu açısından da karşılaştırın. Enerji verimliliği yüksek bir cihaza yapacağınız yatırım maliyeti daha fazla olmakla birlikte, cihazın 10–15 yıllık kullanım ömrü boyunca sağlayacağı enerji tasarrufu ödediğiniz parayı size geri kazandırır. Cihaz alırken “A” ve “A +” işaretli olanlarının en verimli olanlar olduğunu hatırlayınız. Yüksek verimli ve çok düşük verimli cihazlar arasında % 60’ın üzerinde enerji tüketim farkı vardır.
thumbnail

Ev ve Binalarda Isı Enerjisi Tasarrufu Sağlamak İçin Yapılması Gerekenler Nelerdir?

 


Evlerimizde ve binalarımızda ufak değişiklikler ve basit uygulamalar ile ısınma konusunda tasarruf sağlamak mümkün. İşte yapmamız gerekenler.

1- Duvar ile radyatör arasına alüminyum folyo kaplı yalıtım levhası koyun. Bu panelleri strafor levha üstünü alüminyum folyo kaplayarak evde kendiniz de hazırlayabilirsiniz.

2- Radyatör sıcaklığını ayarlayan termostatik radyatör vanaları yılda %15-20 oranında enerji tasarrufu sağlar. Radyatörlerin önünü uzun perdelerle kapatmayın. Mobilya koymayın. Sıcak hava akışına engel olmayın.

3- Kışın kuzeye bakan pencere perdelerini ve varsa, panjurları kapalı tutun. Mümkünse evinizin kuzey yönünde kalın perdeler kullanın.

4- Isı kayıpların önlemek için su ısıtıcınızı ve sıcak su borularını yalıtın.

5- Kalorifer kazanı veya kat kaloriferinizi yoğuşmalı, yüksek verimli olanlar ile değiştirin.

6- Merkezi sistemle ısıtılan konutlarda sıcaklık fazla geldiğinde camları açmak yerine, termostatik vanalarla sıcaklığı düşürün. Ortam sıcaklığını 1 derece azaltarak enerji tüketimini %6 azaltabilirsiniz. 

7- Kışın ortam sıcaklığını gereğinden fazla yükseltmeyin. Oturma odaları 19 ile 21 derece ve yatak odalarını 16-18 derece arasında ısıtmak uygundur.

8- Apartman giriş kapılarını kapalı tutun. Çift kapı veya otomatik kapanma ısı korunumuna yardımcı olur.

9- Güneşli kış günlerinde ısıtıcınızı kısın ve perdelerinizi açın. Güneş ışığından mümkün olduğunca yararlanın.

10- Kapı ve pencere boşlukların kontrol ederek sızıntıları önleyin. Bunun için pencere kenarlarına yalıtım yapın.

11- Standart camlardan daha pahalı olsa da yalıtımlı camları kullanın. Konfor ve enerji tasarrufu sağlarlar. 12 mm çift cam kullanılması durumunda camlardan kaybedilecek ısı %50 oranında azalır. 

12- Low-e camlar kullanılması ısı kayıplarını daha da düşürecektir.

13- Binanızın izolasyonunu yaptırın. Yalıtılmış duvarlar ile % 30’a kadar enerji tasarrufu sağlanır.

14- Ev satın alırken enerji dostu bir ev olmasına dikkat edin. Başlangıçta daha fazla para ödersiniz; ama ömür boyu hem para, hem enerji tasarrufu sağlamış olursunuz.

15- Doğal gün ışığından faydalanın. Mobilyalarınızı gün ışığının içeri girişini kolaylaştıracak şekilde yerleştirin. 

16- Duvarlarınızı açık renge boyayın.
thumbnail

LEED Sertifikası Nedir? Ne İşe Yarar? Nasıl Alınır? Yeşil Bina Sertifikası


Dünyada insan nüfusunun artması ile ortaya çıkan doğal kaynakların azalması, çevre kirliliği, küresel ısınma ve susuzluk sebebiyle İnşaat sektöründe yeşil bina olarak tabir edilen doğaya dost yapılar ortaya çıkmıştır. Bu yapılar ile enerji tasarrufu yapmak, doğayı korumak ve insanlara konforlu yaşam sağlamak hedeflenmiştir. Bu hedefler doğrultusunda inşa edilen yapılar için takdir belgesi niteliğinde oluşturulan sertifikaya ise yeşil bina sertifikası denilmektedir.

Ekolojik, ekonomik ve sosyal kaynakların gelecek nesillere aktarılmasını sağlamak, yaşanılabilir bir çevreyi gelecek nesillere taşıyabilmek bu sertifikasyon programlarının ana amaçları arasında yer almaktadır.

İngiltere’de BREEAM, Almanya’da DGNB ve ABD‘de ise LEED sertifikalandırma programları bunların en yaygın olanları olarak öne çıkmaktadır.

LEED Sertifikası Nedir?

Leed sertifikası Amerikan Yeşil Binalar Konseyi tarafından yeşil binaları derecelendirmek adına uygulanan bir sertifika sistemidir. Leed sertifika sisteminde dört adet derece bulunmaktadır en yüksek puanın 110 olduğu bu sistemde 40 ile 49 puan arası yalın sertifika, 50 ile 59 puan arası gümüş sertifika, 60 ile 79 puan arası altın sertifika, 80 puan üzeri ise platinum sertifika almaya hak kazanır.

Yapılan araştırmalara göre, LEED sertifikasına sahip binaların standart binalara oranla enerji verimliliğinde %20 ila %30, su verimliliğinde %20-%40 ve katı atık azaltımında %40-50 arası verimlilik sağladığı görülmektedir.

Enerji tüketiminin, işletme ve bakım maliyetlerinin azaltılması, karbon salınımının minimum seviyeye çekilmesi, bina enerji performansının ve çalışan memnuniyetinin arttırılması, LEED sertifika programının temel hedefleri arasında yer almaktadır.

LEED Sertifikası ve Enerjinin Verimli Kullanımı

Dünya nüfusunun hızla artması ve buna bağlantılı olarak ortaya çıkan enerji taleplerinden dolayı, elektrik enerjisinin daha verimli kullanılmasının, izlenebilmesinin, güvenilirliğinin ve sürekliliğinin sağlanmasının önemi de her geçen gün artıyor. Bu gerçek aynı zamanda kamu idaresinin dağıtım şebekesini akıllı şebekeye dönüştürmesi için zorlayıcı etki oluşturuyor. 

Şebekelerin akıllı şebekelere dönüşümünü destekleyen pek çok kurum ve kuruluşun temel hedefleri ise:

* Enerjinin verimli kullanımı
* Kişi ve kurumlarda farkındalığın arttırılması
* Enerjinin üretim anından tüketim anına kadar her bir noktada çevre bilincini oluşturmak olarak kısaca özetlenebilir.

Akıllı Şebekeler sisteminde üretici - tüketici alışverişinde, tüketici bu sistemin işlemesi için önemli nokta… Eğer tüketici gelen enerjinin maliyetini bir tarafa bırakıp, kullandığı enerjinin çevreye olan etkisini düşünmeden bilinçsizce tüketirse, enerjinin iletiminde, dağıtımında verimli ve akıllıca davranılmasının bir değeri de kalmamaktadır. 

Resmi rakamlara göre Türkiye elektrik tüketimi 2018 yılı Temmuz ay sonu itibariyle bir önceki yılın Temmuz ayı sonuna göre %4,7 oranında artarak 167,1 milyar kWh olarak gerçekleşmiştir. Toplam tüketilen enerjinin %30’undan fazlası ise konutlarda kullanılmıştır.

Yeşil Bina Sertifikası Nasıl Alınır?

Bir yapının yeşil bina sertifikası alabilmesi için; yapınn inşası için alan seçimi, yapı projesinin tasarımı, kullanılan yapı malzemelerinin özellikleri ve artık malzemelerin yeniden kullanımına bakılmaktadır.

Yeşil bina sertifikası alınmak istenen bir yapı için danışmanlar tarafından izlenmesi gereken adımlar; denetleme yapmak, rapor hazırlamak ve sertifikayı verecek kuruma iletilerek sertifika süreci başlatmaktır.

Yeşil Binanın Faydaları Nelerdir?
1- Yaşam alanlarına değer katar
2- Bina değerinin artması
3- Yapım aşamasında çevreye zarar vermemesi
4- Temiz teknolojilerin gelişmesini sağlaması
5- Atık malzemelerin değerlendirilmesi
6- Doğa dostu uygulamalarla yağmur sularının arındırılması ve kullanılmasını sağlaması
7- Güneş enerjisinden yararlanması
8- Enerji tasarrufu sağlaması
9- İzolasyon sistemleri ile sıcak, soğuk dengesini sağlaması
thumbnail

Akıllı Sayaçlar Hangi Saatlerde Daha Az Tüketim Bedeli Yazar - Elektrik Faturasını Düşürmek İçin


Akıllı sayaç sahibi aboneler elektriği 12 kuruş, 28 kuruş ve 48 kuruş olmak üzere üç farklı tarifeden kullanabiliyor. Temizlik ve yıkama işlerini geceye kaydıranın faturası düşüyor.

Milliyet Gazetesi'nden Mithat Yurdakul'un haberine göre Akıllı sayaç kullanan aboneler, elektrik kullandıkları saatleri ayarlayarak, elektriği daha ucuza alabiliyor ve bu yolla ev ekonomisine katkı sağlıyor. Elektrik mevzuatında yapılan son düzenlemeye göre saat 22.00’den sonraki elektrik kullanımlarında kilovatsaat başına 12 kuruşa elektrik kullanabilirken, elektrik kullanımının en yoğun olduğu 17.00-22.00 saatleri arasında ise bu fiyat 48 kuruşa çıkıyor. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) elektrik tarifesine göre akıllı sayacı bulunan aboneler gün içinde farklı elektrik fiyatlarından yararlanabiliyor. Akıllı sayacı olan vatandaşlar, gün içinde 3 farklı tarifeye tabi tutuluyor.
Buna saat 06.00-17.00 saatleri arasındaki elektrik tüketimlerinde kilovatsaat (kWh) başına 28 kuruş ödüyor. Elektrik dağıtım şirketine başvuruyla giren üçlü tarifeye göre, “puant” adı verilen 17.00-22.00 saatleri arasında ise, elektriğin fiyatı artıyor. Vatandaşların en çok elektrik kullandığı dilim olan bu saatler arasında elektriğin fiyatı 48 kuruşa çıkıyor.

Saat 22.00’den sonraki gece tarifesi ise, EPDK kararıyla ucuz elektrik kullanılabiliyor. Akıllı sayacı olan aboneler 22.00 ile sabah 06.00 saatleri arasında 12 kuruşa elektrik kullanabiliyor.

Akıllı sayacı olmayan ve tek zamanlı tarifeden elektrik alan aboneler ise, gün boyu 28 kuruş sabit ücretle elektrik kullanıyor.

Gece 12 kuruş, gündüz 4 katı fiyat

- 06.00-17.00 arasında kWh başına 28 kuruş alınıyor.

- 17.00-22.00 aralığı fiyat 48 kuruşa çıkıyor.

- 22.00’den sabah 06.00’ya kadar ise 12 kuruş.

- Akıllı sayacı olmayana fiyat gün boyu 28 kuruş.

Akıllı sayaç şart

Üç zamanlı tarifeden yararlanmak için, akıllı elektrik sayacına ihtiyaç duyuluyor. Tüketimi saat dilimlerine göre ölçebilen akıllı sayaçlara geçmek için elektrik dağıtım şirketine başvuruda bulunuluyor. Elektronik sayacını taktıran abone, üç tarifeli sisteme geçmek için yine dağıtım şirketine başvurabiliyor. Elektronik ortamda da yapılabilen tarife değişiklikleri elektrik kesilmeden uygulanabiliyor. Bu şekilde elektronik sayaca geçen aboneler, tüketimlerini sayaçlarından kendileri de takip edebiliyor.

Değişim ücretli mi?

Boğaziçi Elektrik Dağıtım’ın internet sitesindeki bilgilere göre, 10 yıllık damga süresini dolduran sayaçların damga ayar işlemleri için sökülerek geçici ya da yeni sayaç takılması durumunda ücret ödenmiyor. Tüketici talebiyle kontrol için sökülen sayaç doğru çalışıyorsa talep sahibinden sayaç kontrol bedeli alınıyor. Bu bedel, direkt bağlı tek fazlı aktif veya 3 fazlı aktif ve/veya reaktif sayaçlar için 22.1 TL, akım trafolu ve/veya gerilim trafolu aktif ve/veya reaktif sayaçlar için 27.9 TL.

Hangi cihaz çok tüketiyor?

- Evde kullanılan bazı cihazlar, diğerlerine göre daha yüksek elektrik kullanıyor.

- Bu ürünlerin arasında, televizyon, çamaşır makinesi, bilgisayar, buzdolabı, fırın, ütü, elektrikli süpürge gibi cihazlar yer alıyor.

- Elektrik Mühendisleri Odası’nın verilerine göre, elektrik tüketiminde ilk sırayı yüzde 30,4 payla gün boyu aralıksız çalışan buzdolabı alıyor.

- Buzdolabını yüzde 28,6’yla aydınlatma, yüzde 10,4’le elektrikli fırın, televizyon yüzde 9,8, çamaşır makinesi yüzde 6,5, bulaşık makinesi yüzde 5,6, ütü yüzde 4,3, elektrikli süpürge yüzde 2,4, saç kurutma makinesi yüzde 1,9’la takip ediyor.
thumbnail

Tasarruflu Ampül ve Floresan Lambaların Sağlığa, Çevreye Zararları Nelerdir?


Evinizde veya iş yerinizde tasarruflu ampul veya floresan lamba mı kullanıyorsunuz?

Ailece keyifle oturduğunuz oturma odanızda, çocuğunuzun odasında, bebeğinizin başucunda tasarruflu ampul mu yanıyor?

Başınıza 30-40 cm uzaklıkta duran masa lambasının içinde de bir tasarruflu ampul mü var?

Gıda ürünlerini satın aldığınız markette, tavanlarda floresan mı kullanılıyor? 

Dış kimyasal etkilere en açık olan et ve süt ürünlerinin sergilendiği raflarda ete, süte ve peynire 20 cm mesafede yanan floresan lamba mı var?

Bu sorulara cevabınız “evet” ise, bu yazıyı okumanızı tavsiye ederiz…

Elektrik tasarrufu sağlamaları sebebiyle son yıllarda kullanımı giderek yaygınlaşan floresan lambalar ve tasarruflu ampuller, sağladıkları elektrik tasarrufu yanında insan ve gıda sağlığı için ciddi tehlike arzediyor.

Bu tehlikenin ana kaynağı, floresan lambalarda ve tasarruflu ampullerde bulunan civa buharı ve yaydıkları elektromanyetik radyasyondur.

Bunlarla birlikte, en sık görülen bir başka etki de, insan gözünün algılayamadığı ve saniyede 100 kez tekrarlanan ışık titreşimlerinin yol açtığı göz bozuklukları, baş ağrıları ve konsantrasyon eksikliğidir.

Frekansı 50 Hz olan şebekelerde, floresan lambalardaki lamba akımı saniyede 100 defa sıfırdan geçer. Yani lamba 100 defa yanar ve söner. “Fliker olayı” adı verilen bu yanma ve sönme hadisesi gözü yorar. Ayrıca bu titremeler, stroboskopik olaylara (hareket ve hız yanılmalarına) sebep olurlar. Böylece birçok iş kazası meydana gelir. Stroboskopik olayların önüne geçmek üzere trifaze sistemle beslenen tesislerde, bilhassa dönen makinelerin bulunduğu atölye, fabrika laboratuar vb. yerlerin aydınlatılmasında kullanılan fluoresan lambaların ayrı ayrı fazlardan beslenmesi yoluna gidilir.

Floresan lambalarda, elektrik düğmesine basıldığında, balastdan geçen elektrik akımı tüpün bir ucundaki flamandan diğerine bir ark oluşturur. Bu arkın enerjisi tüpün içindeki civayı buharlaştırır. Bu buhar elektrik yüklenerek gözle görülmeyen ultraviyole ışınları saçmaya başlar. Bu ışınlar da tüpün iç yüzeyine kaplanmış olan fosfor tozlarına çarparak görülen parlak ışığı oluşturur. Tasarruflu ampuller ise, ampul içindeki elektrotların yaydığı elektronların cam tüp içinde cıva atomlarıyla çarpışmasının sonrasında yayınladığı ultraviyole ışınların lambanın iç yüzeyindeki fosfor kristalleri (florışıl tozlar) tarafından görünür ışığa çevrilmesi ile çalışır.

İşte bu süreçte ortaya çıkan civa buharı ve elektromanyetik radyasyon, insan ve gıda sağlığını tehdit etmektedir..

Civanın Tehlikeleri

Enerji tasarruflu ampuller ve floresan lambalarla birlikte evlerimize ve iş yerlerimize bol miktarda civa da girdi. Enerji tasarruflu ampullerin beş miligrama kadar civa içermesine izin veriliyor. Ancak civanın zerresi bile son derece zehirli…

Civa, sahip olduğu buhar basıncı sebebiyle oda sıcaklığında uçucu hale gelir ve hemen civa buharı oluşturur. Civa buharının solunum yoluyla yahut deriden geçişi ile insan vücuduna nüfuz etmesi sonucunda merkezi sinir sistemi, akciğerler, böbrekler, deri ve üreme sistemi üzerinde olumsuz etkileri görülebilir.

Uzun süreli düşük düzeyde civaya maruz kalmak, kişiden kişiye farklı belirtiler yaratabilir. Yorgunluk, iştah kaybı, kilo kaybı, uykusuzluk, hazımsızlık, ishal, ağızda ya da boğazda yanma, ağızda pas tadı, diş etlerinde yanma ve diş eti iltihabı, asabiyet artışı, hafızada zayıflama ve adale titremeleri , bu belirtilere örnektir.

Civa öncelikle deri ve mukoza zarlarını tahriş etmekte ve bazı kişilerde deri hassasiyeti yaratabilmektedir. Bu yüzden kırılan floresan lambalara ve tasarruflu ampullere dokunmak, tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Uzmanlar tasarruflu ampul ve floresan lambaların zararlı etkilerinden korunmak için söz konusu lambalar kırıldığında veya patladığında nasıl hareket edilmesi gerektiğini şöyle özetliyor:

1. Kırıklara asla basmayın ve derhal odayı terkedin. Odayı en az 15-20 dk havalandırın. Klima çalışıyorsa kapatın.

2. Kırıkları ve yerlere saçılan civa partiküllerini temizlemek için elektrik süpürgesi kullanmayın. Saçılan civa partikülleri elektrik süpürgesi sayesinde ortama yayılabilir.

3. Plastik eldiven takın ve yerdeki cam kırıklarını süpürün ve civa partiküllerini ise paspaslayın. Topladığınız kırık parçaları bir plastik torba içine alın ve bu torbayı mümkünse evdeki normal çöp kovasına değil, belediyelerce tahsis edilen kimyasal atık konteynerine atın.

4. Kırık ampulden çıkan tozu solumayın.

5. Kırık ampul parçaları elbisenize değdiyse, o elbiseyi tekrar kullanmayın. Çünkü kumaş civa buharını emer ve sonradan tekrar ortama salar.

Tasarruflu Ampuller ve Floresan Lambalardaki Radyasyon

Floresan lambalar, en çok elektromanyetik radyasyon yayan aletler listesinde ön sıralarda yer alıyor.

Sakarya Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Çerezci, tasarruflu ampullerin yaydıkları radyasyon nedeniyle tercih edilmemesi gerektiğini söylüyor: “Cep telefonları kadar olmasa da, markası ne olursa olsun tasarruflu ampuller yerine akkorlu ampuller tercih edilmeli. En azından çocukların odasında ve uzun süreli kalınan oturma odalarında tasarruflu ampul kullanılmamalı” diye konuşan Prof. Dr. Çerezci, kamuoyundaki infialden ötürü tartışmalar baz istasyonu odaklı yapılırken, evlerin içerisinde dikkatsiz kullanım sonucu oluşan elektromanyetik dalgaların geri planda kaldığını vurguluyor: “Tasarruflu ampullere yakın duruyorsanız çok şiddetli bir radyasyonla baş başa kalırsınız. Bunun için baz istasyonunun yanına gitmeye gerek yok. Baz istasyonunu evinizin içine getirmiş oluyorsunuz.”

Düşük tavanlı evlerde tasarruflu ampul kullanımının, daha riskli olduğunu kaydeden Prof. Dr. Çerezci, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın enerji verimliliği programı çerçevesinde tasarruflu ampul kullanımının özendirmesinin ise yanlış olduğunu savunanlardan… Prof. Dr. Çerezci, “Belki kazanç sağlanacak ama, bu iyi bir yönlendirme değil. Gelecek nesillerin sağlıklı yetişmesi için ortam hazırlamayı düşünüyoruz. Elektromanyetik kirlilik bugün için insan sağlığını tehdit eden bir risk faktörü oluşturuyor. Dünya Sağlık Örgütü de bunun altını çiziyor” diyerek tasarruflu ampuller ve floresan lambaların olumsuz etkilerine dikkat çekiyor.

Prof.Dr. Osman Çerezci, tasarruflu ampullerin güneş ışığı gibi etki yaptığını, uzun süre maruz kalınması halinde cilt ve göz sağlığına zarar verdiğini de ilave ediyor : “Bu ampullerin insan sağlığı için oldukça zararlı elektromanyetik radyasyon yayması yanında pek farkında olunmayan önemli bir zararı da güneş ışığı etkisi yapması. Güneş gibi zararlı ultraviyole ışınlar yayan tasarruflu ampuller, cilt ve göz sağlığı için zararlı. Bu ampullerin kullanılması halk sağlığını tehdit ediyor.”

Floresan lambalar ve tasarruflu ampuller, civa buharı aracığı ile aynı zamanda UV (ultraviyole) ışın üretir. UV ışınlar fosfor kaplamayla filtrelenip görünen ışığa dönüştürülür. Ancak bu UV’nin tamamı filtrelenmez. 

Cilt Hastalıkları Uzmanı Mehmet Anıl tasarruflu ampullerin güneş ışığı ile benzer özellikler taşıması sebebiyle, uzun süre bu ışığa maruz kalmayı doğru bulmadıklarını ifade ediyor. Zararlı ışınların özellikle hassas cilt ve cilt rahatsızlığı olan kişilerde cilt problemlerini artırdığını dile getiren Anıl, özellikle kalitesiz ampullerden kaçınılması gerektiğini söylüyor..

Akkor ampullerin yasaklanmasının ardından tasarruflu ampuller ve floresan lambalarla ilgili tartışmalar Avrupa Birliği ülkelerinde de devam ediyor.

Viyana Teknik Üniversitesi Atom Enstitüsü’nden radyofizik uzmanı Georg Steinhauser, “Bir ampuldeki civa miktarı ancak ampulün kırılarak açılmasıyla tespit edilebiliyor ve bu sırada gaz şeklindeki bileşikler havaya karışıyor. Bana göre ne enerji tasarruflu ampuller için izin verilen en yüksek miktar olan beş miligram, ne de bir miligram civa bile soluduğumuz havaya karışmamalı. Bu kabul edilir bir şey değil.” diyerek, tasarruflu ampullerin kullanılmasını teşvik eden kararların yanlışlığını savunuyor.

Tasarruflu Ampuller ve Floresan Lambalarla Gelen Çevre Kirliliği

Civa buharı içeren tasarruflu ampuller ve floresan lambalar insan sağlığını doğrudan etkilemekle kalmıyor, çevreyi de kirleterek daha olumsuz sonuçlar doğuruyor.

Tasarruflu ampullerin ve floesan lambaların, pil gibi zehirli çöplerle birlikte ayrıştırılması gerekiyor. Fakat bunların çok az bir kısmı bu şekilde ayrıştırılıyor. Geri kalansa diğer çöplerle birlikte atıldığı için çevreye büyük zarar veriyor. Dünya Sağlık Örgütü (DTO) kıstaslarına göre 1 litre suda 0,001 mg’dan fazla civa bulunması halinde bu su “kirli” sınıfına giriyor. Bu kıstasa göre, 5 mg civa içeren bir adet tasarruflu ampul, 5000 litre suyu kirletecek güce sahip…

Avrupa Birliği kimi elektrikli ve elektronik cihazlarda civa kullanımını yasakladı. Ev kullanımı için yeni üretilecek termometre ve barometrelerde de civa yok. Kimi cihazlara da kısıtlamalar getirdi. Norveç civayı tümüyle yasakladı.

Tasarruflu ampuller ayrıca tutuşmayı engelleyici ve yine çok toksik olan kimyasallar da (PBDE) içeriyor. Bazı tasarruflu ampullerin dışı nano parçacıklardan oluşan titanyum dioksitle kaplı ve bunların sağlık etkileri hakkında da tartışmalar var.
Zehirli Aydınlatmanın Alternatifi : Sağlıklı Led Aydınlatma

İnsan sağlığını ve gıda güvenliğini tehdit eden ve önemli ölçüde çevre kirliliği yaratan floresan lambalar ve tasarruflu ampullerin alternatifi olarak kullanılmaya başlanan ve elektrik enerjisini herhangi bir kimyasal kullanmadan, doğrudan ışığa çeviren led aydınlatma ürünleri insan ve gıda sağlığına zarar vermediği gibi, çevresel kirliliğe de yol açmıyor.

www.ledayled.com/beni-oku-floresanin-zararlari/
thumbnail

Yenilenebilir Enerji Lisesi Türkiye'de İlk Ankara Eryaman'da Açıldı


Türkiye'nin ilk yenilenebilir enerji lisesi eğitime başladı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Albayrak, Cezeri Yeşil Teknoloji Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinin açılış töreninde, "Bu okulumuz yıllık 23,6 kilovatsaat enerji tüketecek. Yüzde 80 enerji verimliliği demek." dedi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Eryaman'daki Cezeri Yeşil Teknoloji Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinin açılış töreninde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin ilk yenilebilir enerji lisesinin bu yönüyle birçok kuruma örnek oluşturacağını söyledi.

Okulun isminin sibernetik alanında çığır açan buluşlarıyla bilinen El-Cezeri'den geldiğini ifade eden Albayrak, El-Cezeri'nin bu toprakların bilimle, ilimle, fenle, tarihin her alanıyla ne kadar iç içe olduğunun göstergelerinden biri olduğunu dile getirdi.

Okulun yaklaşık 39 bin metrekare alan üzerine bütünleşik bina sistemiyle inşa edildiğini anlatan Albayrak, standart bir okulun yıllık enerji tüketiminin yaklaşık 159 kilovatsaat olduğunu bildirdi. Bakan Albayrak, şöyle devam etti:

"Bu okulumuz yüksek enerji verimliliği sağlayan altyapısı sayesinde yıllık 23,6 kilovatsaat enerji tüketecek. Bu, diğer liselere göre toplamda en az yüzde 80 enerji verimliliği demek. Ayrıca, ısıtma, soğutma, aydınlatma ve havalandırma sistemleri için gereken enerji güneş panelleri ve rüzgar türbinlerinden üretilerek sağlanacak. Gelişmiş arıtma kapasitesine sahip sulama sistemleriyle de atık su ve yağmur suyunun geri dönüşümünden yüzde 70 oranında verimlilik sağlanacak. Standart bir lisede 60 yıllık toplam enerji, su, işletme ve bakım maliyetleri bugünkü değerleriyle yaklaşık 257 milyon lira. Bu okulumuzda bu rakam 71 milyon Türk lirası olacak. Yani 180 milyondan daha fazla bir tasarruf. 26 derslik, 6 laboratuvar, 10 atölye, kapalı spor salonu ve 147 yataklı pansiyona sahip okulumuz yaklaşık 26 milyon liraya mal oldu. Yani aynı özelliklerdeki standart bir liseye göre 1,5 kat daha fazla paraya mal olmasına rağmen, ortaya koyduğu bu tasarrufla bu yatırımı 9,5 yılda amorti edecek. Normal bir liseye göre daha fazla maliyet gerektiren bu ek yatırımları ise yani rüzgar, güneş, verimlilik noktasındaki yatırımların geri dönüşü 3 yılda sağlanacak."

"Türkiye enerji teknolojileri üretiminde merkez olacak"

Albayrak, okulun teknolojik altyapısıyla Türkiye'nin son 15 yılda geçirdiği değişim ve dönüşümü gösteren en önemli örneklerden olduğunu vurgulayarak, artan enerji talebinin dengeli bir enerji sepetiyle karşılanması için Milli Enerji ve Maden Politikası Strateji Belgesi'ni nisan ayında kamuoyuyla paylaştığını hatırlattı.

Yıllık ortalama 55 milyar dolarlık enerji ve maden ithalatı gerçekleştiren Türkiye için bunun önemli sorunlardan biri olmaya devam ettiğinin altını çizen Albayrak, "Bunun için uzun vadeli, sürdürülebilir ve şeffaf enerji stratejileriyle Türkiye'yi, enerji ve maden alanında dışa bağımlılıktan kurtaracak çok boyutlu bir politikayı uygulamak için adımlar atmaya başladık. Aramacılıktan üretime, alternatif kaynak yatırımlarından, tüketime kadar enerjinin her alanında bütüncül bir süreç oluşturulması için gerekenleri nakış gibi işliyoruz." diye konuştu.

Bakan Albayrak, yenilenebilir teknolojilere yapılan yatırımlarda teknoloji transferini öncelik olarak belirlediklerini belirterek, şunları söyledi:

"Enerjide atacağımız bu adımlar sadece dışa bağımlılığa, cari açığa, ekonomiye etki etmeyecek. Bu adımlar aynı zamanda Türkiye'yi enerji ticaretinde küresel anlamda önemli bir noktaya taşıyacak. Maliyetleri düşürecek. Sanayicilerimiz, vatandaşlarımız artık enerji maliyetlerine daha az kaynak ayırarak ucuzlaması vesilesiyle daha rahat edecek. Bu da ekonominin büyümesinde, sanayinin büyümesinde ve rekabet etmesinde ülkemize doping etkisi yapacak. Biz biliyoruz ki, bu politikalarımızın başarılı olmasıyla ülkemiz enerji teknolojileri üretiminde aynı zamanda bir merkez haline gelecek."

Mezunlara istihdam sözü

El Cezeri'nin 12'nci yüzyılda tasarladığı 50'den fazla makinayla dünyada robot alanının öncüsü olması gibi, bugün Türk mühendislerin, bilim insanlarının enerji teknolojilerine yapacakları çalışmaların da büyük ve güçlü Türkiye amacına ulaşmak için gerekli olduğuna dikkati çeken Albayrak, "Buradaki öğrenci kardeşlerimizin bizler de yanında olacağız. Bu okulumuzda başarılı olan tüm kardeşlerimize lise ve üniversite sonrası istihdam, master ve doktora süreçlerinde en büyük desteği vermek için buradan söz veriyorum. Sevgili gençler sizlerin içlerindeki dinamizm Türkiyenin en büyük gücüdür." diye konuştu.

Anadolu Ajansı
thumbnail

Okullarda Elektrik Enerjisi Tasarrufu İçin Neler Yapmak Gerekir?


Okulların önemli gider kalemlerinden birisi de elektrik faturalarıdır. Okullarda aydınlatma, bilgisayar, yazıcı, fotokopi makinesi, projeksiyon cihazı ve akıllı tahta gibi elektrikli eşyalar yoğun olarak kullanılmaktadır. Ülkemizde binlerce okul bulunmaktadır. Basit önlemler ile okullarda ciddi elektrik tasarrufu sağlanabilir.

Okullarda Alınabilecek Elektrik Tasarrufu Önlemleri Şunlardır

1- Öncelikle aydınlatma ile ilgili önlemler düşünülmelidir. Bir okulda yüzlerce aydınlatma amacıyla lamba bulunmaktadır. Seçilecek lambaların tasarruflu veya LED lamba olması ciddi elektrik enerjisi tasarrufu sağlayacaktır.
2- Kullanılacak aydınlatma ürünlerinin (lambaların) ihtiyaca uygun miktarda ve özellikte kullanılması gerekmektedir. Sınıf, tuvalet, koridor ve diğer alanlarda gereğinden fazla miktar ve güçte lamba kullanılması gereksiz elektrik enerji sarfiyatına neden olacaktır.

3- Okullarda çoğu zaman lambalar boşa yanmaktadır. Bu nedenle okul koridorlarında, merdivenlerde, tuvaletlerde ve okul çevre aydınlatmasında fotoselli ürünlerin tercih edilmelidir. Bu şekilde lambaların açık unutulması ve sürekli yanarak enerji tüketimini artırmaları gibi bir problemle karşılaşılması söz konusu olmaz.

4- Lambaların gereksiz yere yandığı ve çoğu zaman açık unutulduğu sınıflarda öğrencilerin tasarruf ile ilgili bilinçlendirilmesi ve bu konuda nöbetçi öğrencilere sorumluluk verilmesi de tasarruf yapılmasında etkili olur.

5- Bilgisayar, projeksiyon cihazı ve akıllı tahtalar, derste kullanıldıktan sonra kapatılmalıdır. Eğer bu cihazlar çok kısa süre içerisinde tekrar kullanılmayacaksa bekleme konumunda bırakılmaları yerine, tamamen kapalı konuma getirilmeleri gerekir.
6- Okulda kullanılan yazıcılar, fotokopi makineleri, televizyonlar, ses sistemleri ve diğer ofis makineleri de kullanılmadıklarında kapatılmalıdırlar. Bekleme konumunda da bu cihazların enerji tüketimleri belirli oranda devam ettiğinden, özellikle gece boyunca kullanılmayacakları için derslerin bitiminden sonra tüm cihazların fişleri prizlerden çıkartılmalı ya da elektrik sigortası kapalı konuma getirilmelidir.

7- Okullarda kullanılan klima, buzdolabı, çamaşır makinesi ve bulaşık makinesi gibi elektrikli eşyalar satın alınırken de enerji verimliliği yüksek ürünler tercih edilmelidir. Her ne kadar satın alma aşamasında daha pahalı olsalar da bu cihazlar uzun yıllar boyunca kullanıldıklarında elektrik faturalarında meydana getirdikleri azalma ile kara geçilmesini sağlarlar.

8- Akıllı sayaç kullanımı da okullarda elektrik tasarrufu yapılmasında etkilidir. Özellikle okullarda enerji tüketiminin en yoğun olduğu 06:00-17:00 saatleri arasındaki tüketim bu şekilde %8 oranında düşürülebilir.
thumbnail

Elektrik Enerjisi Tasarrufu İçin Neler Yapılması Gerekir?




Elektrik enerjisi tasarrufu hem aile, işyeri bütçesi ve giderleri açısından, hem elektrik enerjisi üretim yatırımları yapan ülkemiz ekonomisi açısından, hem de doğa ve çevrenin korunması açısından oldukça önemlidir. Basit önlemler alarak ve kullanım alışkanlıklarımızdaki hatalı davranışları ortadan kaldırarak elektrik enerjisi tasarrufu yapabiliriz.

1- Kullanmadığınız elektrikli cihazların fişlerini prizden çıkarınız veya kapama düğmesine basınız. Pek çok cihaz çalışmasa bile bekleme (stand-by) konumunda elektrik harcamaya devam eder.

2- Beyaz eşyaların yüksek tasarruflu A+, A++ gibi yeni nesil modellerini tercih ediniz. Basit bir hesapla evlerimizde fişi çekilip kapatılmayan sürekli çalışan buzdolaplarının tasarruflu modelleri bir saate 100w/h enerji tasarrufu yapsa, ülkemizde evlerde 20.000.000 tane buzdolabı olsa yapılacak tasarruf miktarı 2 gigawatt/saat (2.000.000.000w/h) olmaktadır.

3- Mümkün olduğunca gün ışığından faydalanıp gereksiz yere lambaları yakmamalıyız.

4- Gereksiz yere dekoratif aydınlatma kullanmayın.

5-Kullandığımız lambaların günümüzde LED olmasına dikkat etmeliyiz. Normal tasarruflu ampüller hem LED'lerden fazla enerji harcar, hem yakın mesafede kullanıldığında radyasyon yayar, hem içlerinde kimyasal maddeler olduğu için ev veya iş yerinde kırıldığında zararlı olur, hem de çöpe atıldığında çevreye zarar verir.

6- Buzdolaplarını güneş ışığı görmeyen bir yere koymalıyız.

7- Buzdolaplarının ve fırınların kapaklarını gereksiz yere açmamalıyız. Açmak zorunda kaldığımızda kısa sürede kapaklarını kapatmalıyız.

8- Buzluktan çıkardığımız yiyecekleri fırında çözmek yerine oda sıcaklığında çözünmesini beklemeliyiz.

9- Buzdolabına koyacağımız yemeklerin dışarıda soğumasını beklemeliyiz.

10- Buzdolabı, çamaşır makinası, bulaşık makinası, fırın gibi cihazları yerleştirdiğimiz yerlerin sağında, solunda ve arkasında yeterli boşluk kalmasına dikkat etmeliyiz.

11- Buzdolabınızı ocak, fırın, radyatör gibi ısı üreten gereçlerden uzağa yerleştirin.

12- Buzdolabınızda aşırı buzlanma gözlemlediğinizde buzların çözülmesini sağlayın. Aşırı buzlanma enerji tüketimini artırır.
13- Buzdolabınızın yaz-kış mevsimsel ayarlarını zamanında yapın.

14- Çamaşır makinasına fazla deterjan koymayınız. Fazla deterjan çok köpüreceği için çamaşır makinasının rahat çalışmasını engeller ve fazla elektrik enerjisi tüketimine neden olur.

15- Kurutmalı çamaşır makinaları fazla enerji tüketimine neden olur. Bunun yerine çamaşırları asmayı tercih etmeliyiz.

16- Çamaşır makinasını, kapasitesini aşmadan dolu bir şekilde çalıştırmalıyız. Az çamaşır için makinayı çalıştıracaksak veya çamaşırlar az kirli ise kısa programları tercih edin.

17- Yıkanan çamaşırlarımızı kurutmak için düzgün bir şekilde asmalıyız. Böylece ütü yapmak kolaylaşacağından elektrik tasarrufu konusunda yardımcı olacaktır.

18- Çamaşır makinanızda düşük su sıcaklığını tercih edin, çamaşırlarınız da yıpranmamış olur.

19- Ütü işleminin son 5 dakikasında ütünün fişi çekebiliriz, var olan sıcaklık yetecektir.

20- Aldığımız ütü yüksek buhar güçlü almak ve ütü işlemini ütünün buhar özelliğini kullanarak yapmak, enerji tasarrufuna olanak sağlayacaktır.

21- Bulaşık makinanıza tabakları koymadan önce peçete yardımı ile temizlenmeye çalışın. Böylelikle daha az elektrik, su ve deterjan kullanırsınız.

22- Bulaşık makinanızı tam dolulukta çalıştırmaya özen gösterin.

23- Fırını toplam pişirme süresinden bir kaç dakika önce kapatarak elektrik tasarrufu sağlayabilirsiniz.

24- Elektrik süpürgesinin torbasını çok dolmadan sık sık boşaltın.

25- Saç kurutma makinasını kullanmadan önce saçınızı havlu ile iyice kurulayınız. Böylece saç kurutma makinasını daha kısa süre kullanmış olacağınız için elektrik tasarrufu sağlamış olursunuz.

26- Saç kurutma makinasını düşük sıcaklıkta kısa süreyle kullanın, enerji tasarrufu yaptığınız gibi saçınıza da zarar vermemiş olursunuz.

27- Cep telefonu, tablet gibi şarj ettiğiniz cihazları akşam yatarken şarja takıp sabaha kadar saatlerce prizde bırakmayınız. Cihazlar şarj olduktan sonra prizden çekiniz.

28- Apartmanın merdivenlerinde aydınlatma için merdiven otomatiği yerine sensörlü lamba kullanınız.

29- Mümkün olduğunca ısınma amaçlı elektrikli cihazlar, elektrikli soba kullanmayınız.