14 Haziran 2019 Cuma

Felatun Bey ile Rakım Efendi (Ahmet Mithat Efendi) Kitap Sınavı Yazılı Test Soruları ve Cevap Anahtarı 1


1) Ahmet Mithat Efendi’nin “Felatun Bey ile Râkım Efendi” romanının teması nedir?

A) Avrupalılaşmaya çalışmak
B) Doğu özentiliği
C) Yanlış Batılılaşma
D) Batı sevdalılığı
E) Eski zamanlara olan özlem

2) Ahmet Mithat Efendi’nin “Felatun Bey ile Râkım Efendi” romanınında olaylar hangi dönemde geçmektedir?


A) Servet-i Fünun Dönemi
B) Tanzimat Dönemi
C) Milli Edebiyat Dönemi
D) Divan Edebiyatı Dönemi
E) Fecriati Dönemi

3) Ahmet Mithat Efendi’nin “Felatun Bey ile Râkım Efendi” romanınında olay örgüsünü oluşturan olaylar nerede geçmektedir?

A) İstanbul’da bir konakta ve Rakım Efendi’nin oturduğu kenar bir mahallede geçer.
B) Heybeli Ada’da ve yolcu vapurunda geçer.
C) Sarayda ve sarayın hasbahçesinde geçer.
D) Çamlıca tepesinde ve Felatun Bey’nin faytonunda geçer.
E) İzmir’de bir konakta geçer.

4) Ahmet Mithat Efendi’nin “Felatun Bey ile Râkım Efendi” romanının kahramanlarından Felatun Bey’in babası Mustafa Meraki Efendi karısı öldükten sonra neden tekrardan evlenmemiştir?

A) Kendi başının çaresine bakabileceğini düşündüğü için
B) Kendini iş hayatına vermek istemesi
C) Biraz inzivaya çekilmek istemesi
D) Kendini çocuklarına adamak bilgilerini onlara aktarmak istemesi
E) Elinde iki çocuğu ile kalması ve o dönemin medeni anlayışlılığının bekâr yaşayabilmesine uygun olması

5) Ahmet Mithat Efendi’nin “Felatun Bey ile Râkım Efendi” romanının kahramanlarından Mustafa Meraki Efendi’nin “Meraki” lakabı nereden gelmektedir?

A) Aşırı meraklı bir insan olmasıve bu sebeple rahatından bile vazgeçmesidir.
B) Eşinden ayrılmış olması ve çok çapkın bir efendi olmasındandır.
C) İşine bağlı biri olmasındandır.
D) Çocuklarına olan düşkünlüğünden dolayısöylenmiştir.
E) Avrupa’ya olan özentiliği yüzündendir.

6) Ahmet Mithat Efendi’nin “Felatun Bey ile Râkım Efendi” romanının kahramanlarından Felatun Bey’in vurdumduymaz kişiliğinin sebebi nedir?

A) Utangaç ve pısırık bir çocukluk geçirmesidir.
B) Geri kafalı olmasıdır.
C) Küçük yaşta annesinin ölmesi ve babasının onun her isteğini yerine getirmesidir.
D) İnsanlara kendini öyle göstermek istemesidir.
E) Daha ilgi çekici olacağını düşünmesidir.

7) Ahmet Mithat Efendi’nin “Felatun Bey ile Râkım Efendi” romanınında hangi edebi akımdan etkilenilmiştir?

A) Parnasizm
B) Romantizm
C) Naturalizm
D) Klasisizm
E) Realizm

8) Ahmet Mithat Efendi’nin “Felatun Bey ile Râkım Efendi” romanının kahramanlarından Rakım Efendi’nin dadısı aldıkları cariyeye niçin“Canan” adını vermiştir?

A) Ona göre bu ismin uğur getiriyor olması
B) Vefat eden annesinin adı olması
C) Onu candan sevsin, ona can yoldaşı olsun diye
D) Çok hoşlandığı bir isim olması
E) Kendi çocuğu olsaydı, ona koymak istediği bir isim olduğu için

9) Ahmet Mithat Efendi’nin “Felatun Bey ile Râkım Efendi” romanının kahramanlarından Rakım Efendi’nin hevesle kabul ettiği yeni işi nedir?

A) Vergi dairesinde terfi almıştır.
B) İngilizlerin iki kızına Türkçe dersleri vermeye başlamak.
C) Yurtdışına gözcülük görevine çağırılmıştır.
D) Piyano dersleri vermeye başlamıştır.
E) Fransızca öğretmek için teklif almıştır.

10) Ahmet Mithat Efendi’nin “Felatun Bey ile Râkım Efendi” romanının kahramanlarından Rakım Efendi eve neden piyano hocası tutmuştur?

A) Dadısının piyano çalma hevesi olması.
B) Derse gelen İngiliz kızların öğrenmesini istemesi.
C) Alaturka fikirlerden uzaklaşmak için.
D) Rakım Efendi’nin piyano çalmak istemesi.
E) Canan’ın piyano çalmayı öğrenmek istemesi ve Rakım Efendi’nin Canan’ı dadısız dışarı çıkarmak istememesi.
11) Ahmet Mithat Efendi’nin “Felatun Bey ile Râkım Efendi” romanının kahramanlarından Canan neden Fransızca öğrenmiştir?

A) Rakım Efendi istediği için öğrenmiştir.
B) Küçüklüğünden beri Fransızca öğrenme hayali olduğu için öğrenmiştir.
C) Dönemin getirdiklerine ayak uydurabilmek için öğrenmiştir.
D) Piyano hocası Yosefino ile anlaşabilmek için öğrenmiştir.
E) Fransızca konuşmak istediği için öğrenmiştir.

12) Ahmet Mithat Efendi’nin “Felatun Bey ile Râkım Efendi” romanının kahramanlarından aşçı, Ziklas ailesinin ziyafetinde neden mayonez sosunu kazara dökmüştür?

A) Felatun Bey ile işi pişirdikleri esnada çarptıkları için dökmüştür.
B) Çok sakar bir aşçı olduğu için elinden düşürmüştür.
C) Ziklas ailesi maaşını kıstığı için kasten dökmüştür.
D) Diğer hizmetçilerinden biri dökmüştür, aşçı ise suçu üstüne almıştır.
E) Sosu hazırlamayı unuttuğu için dökülmüş diye yalan söylemiştir.

13) Ahmet Mithat Efendi’nin “Felatun Bey ile Râkım Efendi” romanının kahramanlarından Canan’a müşteri çıkmasının sebebi nedir?

A) Diğer cariyelere göre okumayı, yazmayı, çalgıyı, dilleri çok çabuk öğrenmesi.
B) Canan’a karşı özel duygular beslemesi.
C) Canan’ın belli bir çevre tarafında ün salması.
D) Bir cariye olarak onu beğenmesi.
E) Canan’ı Rakım’dan ayırmak istemesi.

14) Ahmet Mithat Efendi’nin “Felatun Bey ile Râkım Efendi” romanının kahramanlarından Ziklas ailesi Mösyö’nün davetine neden çocuklarını götürmedi?


A) Onlara evde kalma cezası verdikleri için.
B) Rakım Efendi ile olan derslerinin bölünmemesi için.
C) Çocuklar davete katılmak istemediği için.
D) Evde yapacak ödevleri olduğu için.
E) Mösyö’nün davetine sadece büyüklerin katılması icap ettiği için.

15) Ahmet Mithat Efendi’nin “Felatun Bey ile Râkım Efendi” romanının kahramanlarından Yosefino ve Rakım Efendiler Kağıthane’ye neden Çarşamba sabah erkenden gitmek istedi?

A) Öğlene doğru başka işleri olduğu için.
B) Yosefino’nun tek boş saati olduğu için.
C) Mekânın, Rakım ile birlikte dolaşabilecek kadar boş olması için.
D) Gündoğumunu izlemek için.
E) Birlikte daha çok vakit geçirebilmek için.

16) Ahmet Mithat Efendi’nin “Felatun Bey ile Râkım Efendi” romanının kahramanlarından Canan, neden ağzını arayan Yozefino’ya bir şey söylemez?

A) Yosefino’dan hoşlanmadığı için.
B) Efendi’siyle olan ilişkilerini dadı kalfadan başkasına anlatmanın ayıp olduğunu düşündüğünden.
C) Dadı Kalfa konuşmasnı yasakladığı için.
D) Rakım Efendi’nin böyle şeylerden hoşlanmadığını bildiğinden.
E) Rakım Efendi’yi gerçekten abisi gibi gördüğü için.

17) Ahmet Mithat Efendi’nin “Felatun Bey ile Râkım Efendi” romanının kahramanlarından Yosefino neden Türklerin her hâlinin Avrupalılardan daha güzel olduğunu düşünüyor?

A) Avrupa’nın çok monoton olduğunu, geç yatıp sadece gece hayatından yararlandıklarını, tabiatın sadece akşam güzelliğinden faydalanıp sabahın güzelliklerinden mahrum olduklarını ve Türklerin daha eğlenceli, misafirperver olduğunu düşündüğü için.
B) Türk mutfağını Avrupa’ınkinden daha çok beğendiği için.
C) Türklerin daha evcimen ve sakin olduğunu düşündüğü için.
D) Türklerin sadece gece hayatı olduğunu geceyi gündüz ettiklerini düşündüğü için.
E) Geçmişinde Avrupa’da hoş şeyler yaşamadığını düşündüğü için.

18) Ahmet Mithat Efendi’nin “Felatun Bey ile Râkım Efendi” romanının kahramanlarından Felatun Bey ara vermeden neden sürekli kumara devam etmiştir ve zarara uğramıştır?

A) Para kazandığını görmüştür.
B) Metresi Matmazel Polini, kişisel çıkarları için ona oynamaya devam etmesinde ısrar etmiştir.
C) Yapacak başka bir işi olmadığı için devam etmiştir.
D) O kadar çok kazanç sağlamıştır ki gözünü kazanma hırsı bürümüştür.
E) Kaybedecek başka bir şeyinin olmadığını düşünmüştür.

19) Ahmet Mithat Efendi’nin “Felatun Bey ile Râkım Efendi” romanının kahramanlarından Bay Ziklas neden kızlarının evde kalacaklarını düşünür?

A) Çok müşkülpesent davrandıkları için.
B) Evlenmeyi düşünmedikleri için.
C)Aileleri ile birlikte kalmak istedikleri için.
D) Kafalarını kitaplardan kaldırmayıp Katolik Rahibeleri gibi kocasız kalacaklarını değerlendirdiği için.
E) Evlilik kurumunun onlara saçma gelmesi yüzünden.

20) Ahmet Mithat Efendi’nin “Felatun Bey ile Râkım Efendi” romanının kahramanlarından Ziklas ailesi Rakım Efendi’nin Canan gibi bir cariyesi olmasına neden bu kadar şaşırmıştır?

A) Rakım Efendi’nin evinde cariye bulundurmasına şaşırmışlardır.
B) Canan’ı hiç beğenmemişlerdir.
C) Canan’ın durumunun -İngilizlerin köle anlayışı- Amerika’da olduğu gibi olmadığı için şaşırmışlardır.
D) Cariyelik anlayışı onlara ters olduğu için şaşırmışlardır.
E) Canan’ı çok beğenmişlerdir.

21) Ahmet Mithat Efendi’nin “Felatun Bey ile Râkım Efendi” romanının kahramanlarından Can ve Margrit’in Canan’a olan tavırları neden değişmiştir?

A) Kızı beğenmemiş, kötü bulmuşlardır.
B) Canan’ı, onun sahip olduğu özellik, değer ve zenginliklerinden dolayı kıskanmışlardır.
C) Kızın onlara yeteri kadar hizmet etmediğini düşünmüşlerdir.
D) Kızın, Rakım’a yakışmadığını düşünmüşlerdir.
E) Esir olarak yüz lira etmiş olduğu için tavırları değişmiştir.

22) Ahmet Mithat Efendi’nin “Felatun Bey ile Râkım Efendi” romanının kahramanlarından Rakım Efendi neden Can ve Margrit’le olan dersini terk eylemiştir?

A) Can ona ters davranınca artık ona ihtiyaç kalmadığını düşünmesi ve Canan’ı araştırmaya başlamaları üzerine.
B) Çok önemli bir toplantısına yetişmek zorundadır.
C) Dadı Kalfa’nın fenalaşması üzerine onu hastaneye yetiştirmek zorundadır.
D) Bugün için dersin yeterli olacağını düşünmüştür.
E) Felatun Bey onu eğlenceye çağırmıştır.

23) Ahmet Mithat Efendi’nin “Felatun Bey ile Râkım Efendi” romanının kahramanlarından Felatun Bey neden Büyükdere’de bir ev kiralamış ve orada yaşamaya başlamıştır?

A) Büyükdere onun için farklı anlamlar taşımaktadır.
B) Madamı orada yaşamak isteğinde bulunmuştur.
C) Hotel’in masrafı ağır gelmeye başlamıştır, karşılayamayacak duruma gelmiştir.
D) Şehir ve eğlence hayatından biraz olsun soyutlanmak istemiştir.
E) Hotel’de yaşamaktan sıkılmıştır, ev ortamının hasretini çekmektedir.

24) Ahmet Mithat Efendi’nin “Felatun Bey ile Râkım Efendi” romanının kahramanlarından Ziklas ailesinin büyük kızı Can’ın ölümcül hastalığı nedir, neden yataklara düşmüştür?

A) Verem teşhisi konmuştur, doktor bir haftalık ömrünün kaldığını söylemiştir.
B) Zenginlik depresyonuna girmiştir.
C) Artık onun için hayatın bir anlamı kalmamıştır.
D) Hava değişimlerinden ötürü üşütmüş ve hastalığı onu yatağa düşürecek kadar ilerlemiştir.
E) Rakım’a karşı olan hislerine hâkim olamamış ve sevda hastalığına yakalanmıştır.

25) Ahmet Mithat Efendi’nin “Felatun Bey ile Râkım Efendi” romanının kahramanlarından Can, Rakım Efendi’nin o iyileşsin diye yalandan ettiği sevda teklifini neden reddetti?

A) Ona olan hisleri artık eski şehvetini yitirdiği için.
B) Rakım Efendi’nin ona acıdığı için bu teklifi sunduğunu ve aslında Canan’ı sevdiğini bildiği için.
C) Can, babası, Rakım ve doktoru konuşurken onlara kulak misafiri olduğu için.
D) Margrit’in kalbini kırmamak için.
E) Felatun Bey’e karşı kalbinde yeni hisler filizlendiği için.
Cevap Anahtarı :

1-C      2-B      3-A      4-E      5-A
6-C      7-B      8-C      9-B     10-E
11-D   12-A    13-A    14-B    15-C
16-B   17-A    18-B    19-D    20-C
21-B   22-A    23-C    24-E    25-B

Felatun Bey ile Rakım Efendi (Ahmet Mithat Efendi) Kitap Sınavı Yazılı Test Soruları ve Cevap Anahtarı 2 için tıklayınız...

Felatun Bey ile Rakım Efendi (Ahmet Mithat Efendi) Kitabının Özeti, Konusu, Tahlili için tıklayınız...

Zehra (Nabizade Nazım) Kitabının Özeti, Konusu Tahlili


Kitabın Adı : Zehra

Kitabın Yazarı : Nabizade Nazım

Kitap Hakkında Bilgi :

1886 yılında Servet-i Fünun dergisinde yayınlanan eserde doğuştan kıskanç olan Zehra adındaki güzel bir kızın hikayesi anlatılır. Zehra'nın kocasını elinden kaptırma korkusu ile kıskançlığın pençesine yakalanışı işlenir.

Tanzimat Edebiyatının ikinci dönem ürünü olan eser karakterlerinin çok yönlü ele alınışı ile kendinden önceki romanlardan ayrılır. Eser kıskançlık teması üzerine yazılmıştır. Yazar, çevre tasvirlerinde ve kahramanlarını çevrelerine uygun işleme konusunda dönemine göre başarılıdır. Bu açılardan roman natüralizmden izler taşır.

Kitabın Özeti :

Suphi oldukça kibar büyümüş, genç yakışıklı bir delikanlıdır. Babası sağlığında oğlunu Asmaaltı’nda tüccar olan Şevket Efendi’nin yanına katip olarak yerleştirir. Suphi, Şevket Efendi’nin on yedi yaşındaki kıskanç yaradılışlı kızı Zehra'ya âşık olur. Suphi’nin hisleri karşılıksız değildir. Durumu fark eden Şevket Efendi, hırçınlığından ve huysuzluğundan şikâyet ettiği kızına eş olarak Suphi’yi uygun bulur.

Evlendikten bir süre sonra Zehra'nın huysuzluk ve kıskançlıkları tekrar başlar. Suphi’nin annesi Münire Hanım evin kalfası Nazikter’e yardım etmesi için oğlu ile gelinine Sırrıcemal adıyla bir cariye satın alır. Sırrıcemal çok güzel bir kızdır. Zehra, güzellik bakımından Sırrıcemal’den aşağı kalmasa da kocasını -henüz ortada bir şey yokken- evin hizmetçisi Sırrıcemal’den kıskanır. Sırrıcemal’in Zehra’nın hırçınlıklara karşı boyun eğişi ve sakin tavırları Suphi’nin dikkatini çekmeye başlar ve asıl bu noktadan sonra Suphi Sırrıcemal’e ilgi duymaya başlar. Çok geçmeden Suphi, Sırrıcemal’e aşkını ilan eder. Durumdan şüphelenen Zehra’nın hırçınlıkları artar. Evin yaşlı halayığı Nazikter, Sırrıcemal’i yakın takibe alır. Sırrıcemal artık her şeye boyun eğen, alçak gönüllü cariye değildir. İki kadın arasında artık büyük bir savaş başlamıştır. Nihayet ilk savaşı karnındaki çocukla Sırrıcemal kazanır.

Bu sırada Şevket Efendi ölür. Mağazanın yönetimi Suphi’ye kalır. Suphi karısından giderek soğur ve onu boşayıp Sırrıcemal’le evlenir. Suphi’nin Zehra ile birlikte bıraktığı Münire Hanım, Sırrıcemal’i bu evliliğin ortasına bırakmanın ezikliği ile gelininin hırçınlıklarına boyun eğmeye mecbur kalmaktadır.

Habbe Molla adındaki bir kadının vasıtasıyla eski kocasının yeni evini öğrenen Zehra intikam ateşi ile yanmaktadır. Zehra, kurduğu düzen ile Suphi’nin başına Ürani adındaki bir yosmayı musallat eder. Evin yolunu unutan Suphi’nin gözü artık Ürani’den başkasını görmemektedir. Olanlardan habersiz evinde kocasını bekleyen Sırrıcemal, Suphi’nin Zehra’ya döndüğünü zanneder. Artık Sırrıcemal de Zehra gibi intikam sevdasına düşmüştür. Bir gün yanına hizmetçilerden birini alıp Hocapaşa’da oturan Zehra’nın evine gider. Kayınvalidesinin kucağına kapanıp ağlayan Sırrıcemal, bir süre sonra Suphi’nin bu eve hiç uğramadığına ikna olur. Sırrıcemal’in halini gören Zehra, bu durumdan memnundur.


Suphi’nin kendisi gibi Zehra’yı da feda ettiğini anlayan Sırrıcemal’in artık adını bilmediği yeni bir düşmanı vardır. Bu olaydan birkaç gün sonra Suphi’nin katibi Muhsin bir miktar harçlıkla biraz öteberi getirir. Muhsin’in ağzını arayan Sırrıcemal, kocasının kendisini hafifmeşrep bir kadın için terk ettiğini öğrenir. Bu durumu kabullenemeyen Sırrıcemal bir nöbet şeklini alan baygınlıklar geçirmeye başlar. Bir süre sonra da bebeğini kaybeder. Bütün umudunu bağladığı çocuğunu kaybetmesi Sırrıcemal için bir yıkım olur. Gün geçtikçe eriyen çaresiz kadın yaşadıklarını dayanamayıp kendini evin sarnıcına atarak intihar eder.

İşlerden elini tamamen kesen Suphi, mağazayı tamamen Muhsin’in eline bırakmıştır. Suphi, Ürani’nin istek ve ihtiyaçlarını karşılamak için de su gibi para harcar. Mağazanın idaresinde tek başına kalan Muhsin de çalıp çırpmaya koyulmuştur.

Sırrıcemal’in ölümü ile intikamının en az bir kısmını aldığını düşünen Zehra’nın Suphi için başka planları vardır. Ürani ile yürüttüğü intikamı artık yeterli görmez ve Muhsin’i gözüne kestirir. Bu sayede mağazayı da ele geçirmek niyetindedir. Habbe Molla’yı aracı tutan Zehra, Muhsin kendisiyle evlenmek için dünden razı olduğunu öğrenir. On beş gün içerinde her şey olup biter. Zehra bu evlilik meselesiyle Suphi’den beklediği tepkiyi alamaz. Suphi aldığı bu habere karşı kayıtsız kalır. Muhsin hesapları görüp Suphi’nin hissesini ayırır.

Sırrıcemal’in başına gelenlerden de habersiz olan Suphi kimi zaman silkinip Ürani’den kurtulmak istese de bunu başaramaz. Suphi, eline kalan bu son parayı da Ürani’yi memnun etmek için harcar. Elinde avucunda bir şey kalmayan Suphi bir süre sonta Ürani’nin sığıntısı olarak yaşamaya başlar. Ürani hiçbir şeyi kalmayan bu zavallı adamı kapının önüne koyar. Sokakta kalan Suphi uzun zamandır aklına getirmediği annesini hatırlar. Zehra’nın evlendikten sonra yalnızlığa terk ettiği Münire, konu komşuya avuç açar hale gelmiştir. Annesinin yersiz yurtsuz kalması bile Suphi’yi pek etkilememiştir.

Tulumbacı olarak çalışmaya başlayan Suphi, sefil bir yaşam sürmeye başlar. Büyük bir değişim geçirmiştir. Bir zamanın nazik, kibar adamı sırım gibi sertleşmiş, bıçkınlaşmıştır. Bir gün Ürani ile sevgilisini tramvayda görür. İntikam hırsı ile bir plan yaparak ikisini de öldürür. Şüpheli olarak yakalanan Suphi’yi suçlayacak maddi kanıtlar bulunamaz ancak İstanbul’da kalması da uygun bulunmayarak Trablusgarp’a sürülmesine karar verilir.

Olaylardan haberdar olan Zehra, durumdan memnun değildir. Suphi’nin tüm yaptıklarından pişman olup ayaklarına kapanmasını beklemek artık mümkün değildir. Suphi’yi kaybettikten sonra zaten hiç sevmediği Muhsin’den de nefret etmeye başladı. Muhsin’den olan çocuğu ancak iki hafta yaşayabilmiş bir süre sonra Muhsin de ölmüştür.

Bir gün alışveriş çarşıya çıkan Zehra, yolda bir kalabalık görür. Yoksul ve yaşlı bir kadın yolda düşüp ölmüştür. Zehra kadının Münire olduğunu görünce üzerine kapanıp ağlamaya başlar. Büyük bir pişmanlık yaşayarak bu üzüntüyle yatağa düşen Zehra da kısa bir süre sonra ölür.

8 Haziran 2019 Cumartesi

Elektromıknatıs Nasıl Yapılır? Kullanım Alanları Nelerdir?

Elektromıknatıs ve Kullanım Alanları

Elektromıknatıs, bir manyetik nüve ve nüvenin üzerine sarılan bir bobinden oluşur.

Bir iletkenden akım geçirildiğinde etrafında bir manyetik alanın oluştuğunu biliyoruz.

Bir bobinden akım geçirildiğinde ise etrafında daha güçlü bir manyetik alan oluşur ve bu alan, nüve üzerinden dolaşarak nüvenin mıknatıs özelliği göstermesini sağlar.

İletken telin üst üste sarılmasının nedeni birim alandaki manyetik alan şiddetini artırmaktır, çünkü oluşan manyetik alan miktarı telin boyu ile doğru orantılıdır.


Düz bir elektromıknatısta alanın yönü sağ el kuralına göre bulunur. Sağ elin dört parmağı akımın yönünü gösterecek şekilde tutulduğunda başparmak alanın yönünü (N kutbunu) gösterir.

Elektromıknatıslar, evlerde iletişim araçlarının mikrofon ve hoparlörlerinde, çamaşır makinesi, buzdolabı gibi cihazların motorlarında, birçok elektronik cihazın adaptörlerinde, kaçak akım ve aşırı akım rölelerinde, sigortalarda, kumandanda röleleri ve kontaktörlerde vb. yerlerde kullanılır.

Elektromıknatısın kullanım alanlarından bazılarını aşağıdaki gibi sıralayabiliriz.

1- Radyo, televizyon, müzik çalar gibi cihazların hoparlörlerinde, mikrofonlarda,

2- Evlerdeki tokmaklı kapı zilinde; buzdolabı, çamaşır makinesi gibi cihazların motorlarında, araba marş motorlarında, evlerde, iş yerlerinde ve endüstrinin hemen her kolunda kullanılan çok değişik tipteki motorlarda,

3- Evlerdeki adaptörlerin trafolarında, enerji iletiminde kullanılan gerilim dönüştürücü trafolarda ve yine hemen her cihazda kullanılan gerilim uygunlaştırıcı trafolarda kullanılır. Ölçme (ölçme alanını genişletme) amaçlı trafolar da kullanılabilir.

4- Koruma amaçlı röleler, şalterler ve kumanda amaçlı röle ve kontaktörlerde, sigortalarda kullanılır.

5- Haberleşmede ses ve görüntü iletiminde,

6- Arama ve güvenlik amaçlı endüktif dedektörlerde,

7- Hızlı (manyetik) trenlerde,

8- Metal ayıklama sistemlerinde ve vinçlerde,

9- Atom laboratuarlarında parçacık hızlandırıcılarda kullanılır.

Not: Elektromıknatıs nüvesi yumuşak demirden ya da aynı özellikteki saçlardan yapılır. Çünkü elektromıknatısın akımı kesildiğinde nüvenin de manyetik özelliğinin sona ermesi gerekir.

Basit Bir Elektromıknatıs Uygulaması :

Bu uygulamada bir elektromıknatıs yapmaya çalışacağız.

Uygulama için aşağıdaki malzemeleri hazırlayınız.

1- Bir adet 1.5 V’luk pil

2- 15-20 cm uzunluğunda bir çivi ya da yaklaşık ölçülerde demir parçası

3- İki adet 0.50 mm2 kesitinde ve 100 - 150 cm uzunluğunda bir emaye bobin teli kesiniz. (0.75 mm 2 kesitinde zil teli de olabilir.)

4- Bir adet doğal mıknatıs

5- Bir miktar topluiğne, cam çivisi ya da ataç bulundurunuz.

Deneyin yapılışı:

Elektromıknatısı yapmak için aşağıdaki adımları izleyebilirsiniz.

1. Bobin teli kullanıyorsanız tellerin uçlarından 1 cm civarında maket bıçağı ile kazıyarak iletken kısmı ortaya çıkarınız. Zil teli kullanıyorsanız kablo uçlarını yan keski ile 1 cm kadar soyunuz.

2. Teli düzgün bir şekilde çivinin ya da metal çubuğun üzerine sarınız.

3. Pili, Resim 21’de görüldüğü gibi elde ettiğiniz elektro mıknatısın üzerine yapıştırınız.

4. Bobinin (kablonun) bir ucunu pilin eksi kutbuna (altına) yapıştırınız.

5. Şimdi bir elinizle açıkta kalan bobin ucunu pilin artı kutbuna dokundurarak diğer elinizle elektro mıknatısı metal cisimlere (toplu iğne, ataç, çivi vb) yaklaştırınız.

6. Elektromıknatısı sağa sola, yukarı aşağı hareket ettirerek çekim gücünü anlamaya çalışınız.

7. Bobinin diğer ucunu da bantlayınız (artı uca) ve elektromıknatısınızı çeşitli açılarla doğal mıknatısa yaklaştırınız ve iki mıknatıs arasındaki etkileşimi gözlemleyiniz.

Deneyin Sonucu:

1- Manyetik bir malzeme, üzerine iletken tel sarılıp akım geçirildiğinde mıknatıslık özelliği kazanır.

2- Elektromıknatıs çalışır haldeyken doğal mıknatısa yaklaştırıldığında aralarında itme ve çekme gerçekleşir. Bu da elektromıknatısın aktifken tamamen doğal mıknatıs gibi davrandığını gösterir.

3- Akım kesilince elektromıknatısın mıknatıslık özelliği çok kısa bir sürede yok olur.

7 Haziran 2019 Cuma

İki Yıl Okul Tatili (Jules Verne) Kitap Sınavı Yazılı Test Soruları ve Cevap Anahtarı


1- İki Yıl Okul Tatili kitabının yazarı kimdir?

A- Gülten Dayıoğlu
B- Jules Verne
C- Eloner H.Porter

2- İki Yıl Okul Tatili Kitabının kahramanlarının ortak özellikleri nedir?

A- Kadın olmaları
B- Çocuk olmaları
C- Yaşlı olmaları

3- Çocukların ıssız bir adaya düşmelerine neden olan olay nedir?

A- Korsanlar tarafından kaçırılmaları.
B- Ormanda yollarını kaybetmeleri.
C- Geminin, kaptan olmadan hareket edip, kıyıdan ayrılması.

4- Çocuklar ıssız adada ne kadar süre kalmışlardır?

A- İki yıl
B- İki ay
C- Bir yıl

5- Çocukların, Sloughi gemisine binme nedenleri nedir?

A- Tatil yapmak
B- Yeni kıtları keşfetmek
C- Uluslar arası bir projeye katılmak

6- Çocuklar mağarayı nasıl keşfettiler?

A- Zenci tayfa Moko onları mağaraya götürdü.
B- Bir yerli, onlara mağaranın yerini tarif etti.
C- Köpek Phann havlayarak onların mağarayı görmesini sağladı.

7- Çocuklar, kendilerinden önce mağarada yaşayan adamın ölmüş olduğunu nasıl anladılar?


A- Ormanda bir ağacın altında iskeletine rastladılar.
B- Mağaranın içinde kemiklerine rastladılar.
C- Adamın bıraktığı haritadan anladılar.

8- Çocuklar yaşadıkları adaya hangi adı verdiler?

A- Yolculuk ettikleri geminin adını
B- Yeni Zelenda’daki okullarının adını.
C- Gruptaki en küçük çocuğun adını.

9- Chairmen ülkesine sırasıyla hangi çocuklar başkan olmuştur?

A- Gordon ve Briant
B-Donifon ve Gross
C- Briant ve kardeşi Jackues

10- Çocukların adadaki günlük yaşamlarını sürdürecek işleri kim yapıyordu?

A- Anneleri ve babaları
B-Başkanları
C- İş bölümü yaparak kendileri

11- Adada süt ihtiyacı nasıl karşılanıyordu?

A- Yakındaki bir marketten satın alınarak.
B- Yakaladıkları hayvanları evcilleştirip sağarak
C- Gemideki yiyecek fıçılarını taşıyarak

12- Adada geceleri aydınlanmak için yakıt ihtiyacı nasıl karşılanıyordu?

A- Avladıkları fok balıklarının yağlarından.
B- Yel değirmeninden
C- Petrolden

13- Gordon’un bir yıllık başkanlık süresi dolduktan sonra adanın yeni başkanı kim oldu?

A- Zenci Moko
B- Donifan
C- Briant

14- Dört çocuk gruptan niçin ayrılmışlardır?

A- Bir Fransız olan Briant’ın başkan olması onları rahatsız ettiği için
B- Adadan kaçıp kurtulmak için.
C- Korsanların yanına gitmek için

15- Donifan’ın Briant’tan hoşlanmamasının nedeni ne olabilir?

A- Briant’ın sürekli Gordon’u aşağılaması
B- Gemiyi Briant’ın batırdığını düşünmesi
C- Briant’ın özelliklerini ve başarısını kıskanması

16- Çocuklar kıyıda baygın rastladıkları kadını ne yaptılar?

A- Yiyecek ve su verip yardım ettiler.
B- Kadından korkup hemen oradan uzaklaştılar.
C- Başları belaya girmesin diye kadını haydutlara teslim ettiler.

17- Donifan ve Briant birbirlerine ne söz verdiler?

A- Adayı paylaşma sözü
B- Bir daha asla kavga etmemek ve ömür boyu dost kalmak sözü
C- Birlikte yeni bir seyahate çıkma sözü.

18- Geminin halatını çözüp adaya sürüklenmelerine kim sebep oldu?

A-Donifan
B- Briant’ın kardeşi Jackues
C-Haydutlar

19- Briant ve Donifan yıllar önce ağaca hangi cümleyi yazmışlardır?

A- BİR DAHA ASLA!
B- SENEYE GÖRÜŞELİM!
C- YAŞASIN TATİL!

20- Kitabın sonunda yazar okuyucuya hangi mesajı vermiştir?

A- Derslerimize çok çalışmalı ve başarılı olmalıyız.
B- Hiçbir şey için kötülük yapmamalı, her zaman iyiliği tercih etmeliyiz.
C- Doğayı korumalıyız.

Cevap Anahtarı :

1-B     2-B     3-C     4-A     5-A
6-C     7-A     8-B     9-B     10-C
11-B   12-A   13-C  14-A    15-C
16-A   17-B   18-B  19-A    20-B

Oliver Twıst (Charles Dickens) Kitap Sınavı Yazılı Test Soruları ve Cevap Anahtarı

1) Oliver Twıst’e bu ismi kim vermiştir?

A) Bay Brawnlow
B) Fagin
C) Bay Bumble
D) Bayan Mann

2) Oliver Twist’in sonunda aşağıdakilerden hangisi olmuştur?

A) Oliver hırsızlık çetesine karışır.
B) Oliver sevdiği insanlarla birlikte huzurlu bir hayat yaşamaya başlar.
C) Fagin tarafından öldürülmüştür.
D) Oliver anne ve babasına kavuşur.

3) Bayan Soverberi hüngür hüngür ağlamaya başladı. Bay Soverberi, Oliver'e iyi davranmak istemesine rağmen karısı ağlamaya başlayınca Oliver'i iyice bir dövdü; sonra da karanlık odaya kapattı . artık bu dayaklara dayanamayan Oliver, O gece kaçtı. Oliver, yolda Bayan Mann evinin önünden geçerken kimi görmüştür.

A) Arkadaşı Dik’e hoşça kal demek için durmuştur.
B) Bayan Mann’ı görmüş hemen saklanmıştır.
C) Peşinden gelen Bay Soverberi’görmüştür.
D) Polisleri görmüş, kaçtığını anlayacak diye endişe etmiştir.

4) Oliver kendisine iyi davranan bir aile bulmuştu. Bay Branlo, Oliver’in kötü bir çocuk olmadığını anlamıştı. Yakın dostu Bay Grimvig, Bay Branlo'ya, “İnsanlara çok kolay güveniyorsun. Bu çocuk seni aldatıyor, sevgili arkadaşım” diye fısıldadı. Bundan sonra Oliver’in güvenirliliğini ölçmek istediler. Bunun için ne yaptılar?

A) Oliver’in bulacağı bir yere para bıraktılar.
B) Değerli eşyalarını n yerini belli ederek Oliver’i takip ettiler.
C) Para ve kitaplar vererek onu kitapçıya gönderdiler.
D) Bay Bronlo, içinde değerli bir eşya olan zarfı Oliver’le bir dostuna göndermiştir.

5) Sayks'la Tobi Krekit bir evi soymayı planlıyorlardı. Eve girmek için sürekli açık duran küçük pencereden gireceklerdi. Pencere çok küçük olduğu için Oliver oradan girecek ve kapıyı açacaktı. Yapılan bu plan nasıl gerçekleşmiştir?

A) Planlandığı gibi pencereden girip ve kapıyı açar.
B) Oliver girmek istemez ve Tobi’den dayak yer.
C) Oliver İçeri girdikten sonra yakalanıp dayak atıldıktan sonra polise teslim edilir.
D) Oliver, içerde elindeki ışığı düşürür ve patlayan bir silahla yaralanır.
6) Oliver’in annesi son nefesini verirken, çocuğuna verilmek üzere Sali'ye bir zarf vermiştir. Bu zarfın içerisinde ne vardır?

A) Bir hesap cüzdanı vardır.
B) Tüm gerçeklerin anlatıldığı bir mektup vardır.
C) Bir nikâh yüzüğü vardır.
D) Bir adres ve isim yazılı kâğıt vardır

7) Oliver Twist hangi ülkede doğmuştur?

A) Fransa
B) İngiltere
C) Almanya
D) İtalya

8) Oliver Twist‘in annesi ne zaman ölmüştür?

A) Oliver Twist‘ı doğurduktan hemen sonra
B) Oliver Twist, okula başladığı zaman
C) Yaşlandığı zaman hastalığa yakalanarak
D) Oliver Twist, beş yaşındayken

9) Oliver Twist ‘in kaldığı yurtta verilen yemek neymiş?

A) Sebze yemekleri
B) Makarnalı köfte
C) Bol sulu çorba
D) Patates köfte

10) Fogin’in, Oliver Twist ’le oynadığı oyunun adı nedir?

A) Kulaktan kulağa oyunu
B) Birdir bir oyunu
C) Cep boşaltma oyunu
D) Kör ebe

11) Oliver Twist, ilk olarak hangi işte çırak olarak çalıştı?

A) Değirmencide.
B) Tabut ve cenaze işleri.
C) Bahçe işleri ve bitki yetiştirme.
D) Marangozluk

12) Bay Bumble kimdir?

A) Düşkünler evinin müdürü.
B) Oliver Twist’e ilk sevgi ve şefkat gösteren kişi.
C) Hırsızlık çetesi lideri.
D) Polis

13) “Oliver Twist’in annesi son nefesini verirken, çocuğuna verilmek üzere Sally'ye bir zarf vermiştir.“
Bu zarfın içerisinde ne vardır?


A) Bir adres ve isim yazılı kâğıt vardır .
B) Tüm gerçeklerin anlatıldığı bir mektup vardır.
C) Bir nikâh yüzüğü vardır.
D) Para vardır.

Cevap Anahtarı :

1-C      2-B     3-A     4-C     5-D
6-C      7-B     8-A     9-C     10-C
11-B   12-A   13-C

Aşağıdaki cümlelerin yanına doğru ise D, yanlış ise Y yazınız.

( Y ) 1 – Oliver Twist , İtalya’da bir yetimhanede doğmuştur.

( D ) 2 – Oliver Twist oldukça zayıf ve çelimsiz bir çocuktu.

( Y ) 3 – Monks , Oliver Twist’in öz kardeşidir.

( D ) 4 – Bay Brownlow , Oliver Twist’i evlat edindi.

( D ) 5 – Oliver Twist , babasının ikinci evliliğinden olan çocuğudur.

Boşluklara aşağıdaki kelimelerden uygun olanları yazınız.

Fogin, cüzdanını, Bay Bumble, Londra’ya, Bill Sikes, yarı tok, teyzesi, elbisesini, yarı yoksul, Roma’ya, halası

1 – Oliver ve arkadaşları yarı aç yarı tok bir durumda haftalar geçirdiler .

2 – Bazen Fogin'le cep boşaltma oyunu oynuyorlardı.

3 – Jack ile Charles kitapçı dükkanındaki yaşlı adamın cüzdanını çalıp kaçmışlardı .

4 – Oliver Twist Londra’ya gitmek istiyordu .

5 – Oliver Twist’in öz teyzesi Bayan Rose Maylie’ymiş .

 Oliver Twist (Charles Dickens) Kitabının Özeti, Konusu, Tahlili için tıklayınız...

Olasılıksız (Adam Fawer) Kitabının Özeti, Konusu, Tahlili


Kitabın Adı : Olasılıksız

Kitabın Yazarı : Adam Fawer

Kitabın Özeti :

David Caine sayılarla arası iyi olan sürekli poker oynayan biridir. Gene bir gün D Bulvarı’ndaki Chernobyl Rus lokantasının kalabalık mahzeninde poker oynuyordu. Burası Vitaly Nikolaev’e ait bir mekan idi. David’in oyun arkadaşı 20 arttırıyorum var mısın diye sordu? Fakat David cevap veremedi arkadaşını duyuyordu ama konuşamıyordu midesi acayip bir şekilde bulanıyordu. İçinden lanet okudu tam da sırası diye. David ara sıra nöbetler geçiren biridir. Gene nöbet geçiriyordu. Ama o haliyle bile olasılık hesaplamaya çalışıyordu. David hep olasılık hesaplayarak oynar ve o yüzden işi baya uzun sürerdi. Genellikle de tüm olasılıkları hesapladığı için her zaman kazanırdı. David gene uzun bir süre düşünürek olasılık yaptı ve parayı daha fazla arttırdı. Çünkü elindeki kartlar çok sağlamdı ve o kartları yenecek kartların bir arada olma olasılığı bir kart için 442 de bir ve 2 kart için 19,448 de bir oranı tutturması gerekiyordu ki buda imkansız gibi bir şeydi. David buna güvenerek kartlarını açtı fakat rakibinin kartları imkansız dediğimiz oranları tutturmuştu. David çok büyük bir borca girdi ve buna inanamıyordu. Çünkü ilk kez yeniliyordu. David Caine neredeyse mide bulantısından ölmek üzereydi. Borcunu kapatmak için git gide idda parasını arttırmaya başladılar ve ta ki 15.750 dolara ulaşana kadar para artırıldı. En sonunda kartlar ortaya döküldü. Floş ve kare çıkma oranını hesaplamıştı. Bu oranlar floşta 3.438 elde 1 gelme şansı, kare de ise 595 elde 1 gelme şansına sahipti. Fakat kaybetmişti oyunu. Rus mafyası Vitaly’e tamı tamına 11.000 dolar borca girmişti. Bunu nasıl ödeyeceğini bilemezken bir anda yere düştü ve bayıldı.

Dr. Tversky'e Julia adında bir kız aşıktır. Dr. Tversky Julia'yı kandırarak onun üstünde deneyler yapıyordu. Bu kızda garip olan bir şeyler vardı. Sanki geleceği görebiliyordu. Bizim dejavu dediğimiz olayı çok sık yaşıyordu. Ama sadece bir kısım geleceği görmek yerine resmen tüm olayları görebiliyordu. Ve kız kafiyeli konuşuyordu bu onun geleceği görebildiğinin en büyük kanıtıydı. Böyle insanlar genellikle şizofren teşhisi konulup akıl hastanesine yatırılırdı. 

Caine uyandığında hastanede yatıyordu ve kaç saattir uyuduğunu merak ediyordu, o sırada bir ses duydu. ‘Ufaklık 8 saatir uyuyorsun dedi ona ses’ kafasını dönüpte baktığı zaman abisi Jasper'i gördü. Caine abisini pek sevmezdi. Çünkü abisini şizofren diye akıl hastanesine kaldırmışlardı. Fakat şimdi serbest bırakılmıştı. Aslında dejavu olayını Jasper da yaşıyordu. Fakat bunu başkalarına anlatınca onu deli zannedip akıl hastanesine götürmüşlerdi.

Caine büyük bir borca girdiğini abisi ısrar edince söyledi. Borcunun 11 bin dolar olduğunu öğrenen abisi çok şaşırdı. Kardeşinin elinde kare as varken yenildiğini duyunca onu yenen adama büyük bir saygı duydu içinden.

Dr. Kummar ona bu hastalığı düzeltemeyeceklerini fakat onların deneylerine kobay olarak katılırsa belki iyileşebileceğini iyileşmese bile deneylerde faydası olacağını söyledi. Çünkü bu hastalıktan kurtuluşu yoktu. Caine bu deneylere katılmaya başladı ve her deneyde aldığı ilaçlardan sonra kendini kısa bir sürede olsa iyi hissetmeye başladı.

Caine gene normal hayatına devam ediyordu. Ama sanki bir gariplik vardı. Hayatında bazı olayları yaşanmadan önce yaşanacağını hissediyordu. Başta bunu başkalarına açmayı düşündü fakat sonra hemen vazgeçti. Çünkü başının belaya girmesinden korkuyordu. Vitaly o sırada hastaneye gelipte ilk taksidi alması için adamını yollamıştı. Caine o sırada hastanede gezerken Elizabeth adlı bir bebeğin ağladığını duymuş ve onun yanına gidip onu sakinleştirmişti. Tam o odadan çıkacağı sırada bir ses duydu çıkıştan çıkma seni orada bekliyorlar acil servisten çık diye bir ses duydu. Etrafında kimse yoktu ama içindeki sesi daha önceden de duyduğu için onun dediğini yaptı. O sırada Jasper de evindeydi fakat bir ses duydu içinden kardeşinin başının belada olduğuna dair ve hemen silahını alıp hastaneye gitti. O sırada Vitaly nin adamı Sergey Caine’yi boğazından tutmuş ve parasını istiyordu. Jasper direk silahını ateşledi ve adam sesin geldiği yere baktı. Jasper kardeşini derhal bırakmasını söyledi. Adam Caine’i bıraktı. Sonra abi kardeş oradan kaçtılar.

Eve gittiklerinde tüm eşyalar etrafa dağılmıştı. Jasper içinden bir ses duydu Vitaly nin yarın eve gelipte kardeşini döveceğine dair. Ve Jasper kardeşi dayak yemesin diye onun yerine evin önünde beklemeye başladı ikiz oldukları için ayırt edilemiyorlardı sonuçta. Vitaly gelince Jasper’i Caine sanıp tüm kemiklerini kırana kadar dövdüler ve sonra gittiler. Caine o sırada alışveriş yapmıştı. Döndüğünde abisini tanıyamadı. Hemen onu yukarı çıkarıp olanları dinledi. Ve baya şaşırdı çünkü böyle bir tesadüf olamazdı abisi nerden biliyordu ki adamların geleceğini. Aklında bir sürü soru vardı ama abisiyle ilgilenmeye başladı ve yaralarına krem sürmeye başladı.

Bir süre sonra Caine, Tommy diye bir arkadaşıyla konuştu. Tommy tam intihar edeceği sırada milli piyango ona vurmuştu. Caine borcunu ödemek için ondan para istemişti. Tommy küçükken Caine ye borçluydu. Şimdi borcumu ödemenin zamanı diyerek tamam dedi. Ve parayı vermek için buluştukları yerde bir anda bomba patladı. Tommy öldü, Caine de ölecekti fakat o sırada adı Nava olan bir kadın ortaya çıktı ve Caine’nin hayatını kurtardı.

Nava çok iyi bir ajandı. Nedenini bilmiyordu ama Caine'i kurtarıp ona güvenmesi gerektiğini hisetti.

Bir gün Jasper ve Caine Nava'yı da alıp bir kafeye gittiler. Jasper bana 5dk verin ama bana inanın ben deli değilim diyerek söze girdi. Aslında geleceğini görebildiğini ve onunla ilgili her şeyi anlattı. Sonra Caine‘ye döndü ve sende geleceği görebiliyorsun aslında tüm mide bulantıların o yüzdendi. Fazla enerji harcayıp beynini yorduğun için bünyen bunu kaldıramıyor ve bayılıyorsun dedi. Başta inanmadılar buna hatta kargaşa bile çıktı. Ama sonra sakinleşip abisinin haklı olduğunu düşündü. Peşlerinde deney yapan 2 tane profesör doktor vardı. Onları kobay olarak kullanmayı düşünüyorkardı. Deney sonunda öleceklerdi.

Dr. Tversky, Caine ve Jasperi yakalar. Onlara işkence yaparak bazı şeyleri gözlemlerler. Gözleri hep açık tutuluyordu. Çünkü geleceği görmek için gözlerini kapatmaları lazımdı. Caine bir süre sonra bu acıya dayanamaz. Ve gözleri açık uykuya dalar. O sırada gözü açık olmasına rağmen geleceği görebilir. Nava ile iletişim kurar. Nava onu duyabilir ama cevap veremez. Nava'ya hangi odada tutulduklarını ve güvenlik sistemiyle ilgili bilgileri verir. Nava'yı yönlendirerek bulundukları yere getirir. Nava onları kurtarır ve oradan kaçarlar.

En sonunda Dr. Tversky yakalanır ve hüküm giyer. Caine beyninin içindeki sesle konuşur. Ses aslında onlara sadece yol gösterdiğini, asıl geleceği kendisinin yaptığını söyler. Çünkü geleceği göremeyiz kendimiz çizeriz. Karşımıza seçenek çıkar. Ya şunu ya bunu yapacağızdır. Burda tüm olasılıkları hesaplayıpta doğruyu seçtiğimiz zaman karşımıza gelecek çıkar.

Bin Muhteşem Güneş (Khaled Hosseini) Kitabının Özeti, Konusu, Tahlili


Kitabın Adı : Bin Muhteşem Güneş

Kitabın Yazarı : Khaled Hosseini

Kitabın Özeti :

Nana, Celil’le birlikte yasak bir aşk yaşar. Bunun sonucunda Meryem dünyaya gelir. Celil varklıklı birisidir ve karıları vardır. Şehirde de bir namı olduğu için bu olayın üzerini örtmek için Nana’yı bir kulübede yaşamaya terk eder. Meryem bir harami olduğunu 5 yaşında öğrenir. Kulübede yaşadığı sürece Celil, Meryem’i her Perşembe elinde bir hediyeyle ziyarete gider. Bunun dışında Meryem’e Kuran dersi veren Molla Feyzullah ile birlikte Meryem çok iyi anlaşıyorlardı.

Nana, Meryem’e hep Celil’in kötü bir adam olduğunu hatta tüm erkeklerin kötü olduğunu aşılamaya çalışır. Meryem küçük yaşlardayken geçirdiği krizler sonucu kendisine cinler geldiğini söylerdi. Fakat Meryem büyüdükçe görüyordu ki bu bir hastalıktan başka bir şey değildir.

Meryem bir doğum gününde diğer kardeşlerini tanımak amacıyla bir sinemada buluşmak ister onlarla. Fakat Celil ve Nana bunun olamayacağını belirtir. Nana Meryem’e çok düşkündür. Celil gittikten sonra Nana kendisini bırakmak istemekle suçlar ve kendisini bırakıp giderse yaşayamayacağını belirtir.

Günün birinde Meryem başını alır ve Celil’in evine gider. Fakat Celil’in şöförü Celil’in evde olmadığını söyler. Buna rağmen Meryem evin kapısında sabaha kadar bekler. Sabah olunca bir anlık boşluk faydalanarak evin avlusuna kadar hızla girer. O anda pencerede tanıdık bir sima görür fakat o tanıdık sima hemen ortadan kaybolur. Daha sonra Celil’in şöförü Meryem’i zorla alıp evine doğru götürür. Meryem ise annesinin ne kadarda haklı olduğunu düşünür. Şoför onu evine ulaştırdığında görürler ki Nana kendini asmıştır. Meryem yaptığına çok pişman olur.

Cenaze günü Celil büyük bir sahiplenme gösterisi yapar. Molla Feyzullah ise omzunda ağlayan kızı teselli etmeye çalışır. Fakat kız ağlamaya devam edince bırakır ağlasın. Cenaze merasimi bitiminde Celil, Meryem’i evine götürür. Birkaç gün kıza iyi davranılır. Fakat sonra kızı bir ayakkabıcıya vermeyi kararlaştırırlar. Meryem ne kadar itiraz etsede Celil’den yardım istese de hiçbir fayda etmez. Kızı Raşit’e verirler. Meryem giderken Celil, Meryem’den helallik istemek ister fakat Meryem net bir tavır koyup oradan Kabil’e yolculuğa eşiyle birlikte çıkar. Raşit ilk zamanlar kıza çok iyi davranır.

Gerdek gecesini bile aylar geçtikten sonra gerçekleştirirler. Daha sonra Meryem hamile kalır. Raşit çok sevinir ve çocuğun erkek olacağından emindir. Fakat bu durum Meryem’i çok üzer. Bir gün Raşit, Meryem’i rahatlatmak amacıyla hamama gönderir. Hamamda bebeği düşürür. Böylece Raşit artık kıza kötü davranışlar sergilemeye başlar. Yemeklerini beğenmez. Hatta bir gün kızın yaptığı pirincin taş gibi olduğunu savunarak kıza dışarıdan getirdiği bir avuç taş yığınını yedirmeye çalışır. Hamamdaki düşen çocuktan sonra Meryem 4 yıl içinde 6 çocuk daha düşürür. Raşit çok tahammülsüz olur ve Meryem’in cahilliğini sürekli yüzüne vurur. Günün birinde Kabil’de halk yönetime el koyar. Bu Kabil’de kâbus gibi olacak günlerin başlangıcıydı.

Meryem’in komşusu olan Fariba, sokak ortasında bir bebek dünyaya getirir. Bebeğin adını Leyla koyarlar. Herkesin bir çocukluk aşkı vardır. Leyla’nınki de Tarık idi. Hatta Raşit onlara Leyla ile Mecnun diye takılırdı. Bunlar tüm çocukluk dönemlerini beraber geçirirler. Fakat Tarık artık 16 yaşına gelince Leyla’nın annesi haklı olarak Leyla’yı elalem laf yapar diye uyarır. Leyla buna uyar fakat yoğun geçen savaş dönemlerinden dolayı Tarık ailesiyle birlikte Kabil’i terk edeceğini belirtince aralarında cinsel bir münakaşa yaşanır ve Tarık her ne kadar Leyla’sız gitmek istemesede ailesiyle birlikte Kabil’den gider. Leyla’nın ailesi ise bu topraklar için Leyla’nın iki abisini feda ettiklerinden gitmeyi kendilerine yakıştıramaz. Fakat Leyla’nın babası bir gün annesini gitmek için ikna edebilir. O gün Leyla babasının kitaplarını satmak için sürekli evden kitap taşıyıp durur. Bir ara kitaplarını götüreceği sıra ev havaya uçurulur. O enkazın altında Leyla annesini ve babasını kaybeder. Fakat onu enkazın altından Meryem kurtarır.

Leyla bilinci kayıp bir şekilde günlerce uyur. Leyla uyandığında Raşit kendisini kendisinin kurtardığı gibi yalanlar söyleyerek Leyla’ya kur yapar ve sonunda bu şekilde burada kalamayacağını milletin laf yapacağını ancak kendisinin karısı olmayı kabul ederse onlarla kalabileceğini Meryem aracılığıyla Leyla’ya iletir ve Leyla kabul eder. Bir dönem Leyla ve Meryem anlaşamazlar. Fakat birbirlerini tanıdıkça severler. Birbirleriyle birlik olup Raşit’e direnirler çoğu zaman.

Kısa bir süre sonra Leyla hamile kalır ve o da kız doğurunca Raşit çok kızar. Leyla kızın adını Azize koyar. Bir gün bir adam evlerine gelip Tarık’ın ölüm haberini verdiğinden beri bu böyle sürer gider. Bir gün kaçmaya kalkışacak olurlar fakat başarısız olurlar ve Raşit onları ağır bir cezayla cezalandırır. Daha sonra Leyla bu sefer bir erkek dünyaya getirir ve adı Zalmay olur. Raşit bir gün iflasa uğrar. Varlarını yoklarını satarlar. Bu süre zarfında durumları iyileşinceye kadar bir süre Azize’yi Raşit’in öldüğü yalanıyla bir yetimhaneye bırakırlar.

Bir gün ansızın Tarık çıkagelir ve Raşit’in her şeyi uydurduğu ve eve gelip Tarık’ın ölüm haberini veren adamı da kendi tuttuğu ortaya çıkar. Derken Tarık gider. Akşam olur Raşit eve gelir. Zalmay’dan eve bir erkeğin geldiğini, Leyla’dan o erkeğin Tarık olduğunu öğrenir. Bunun üstüne Zalmay görmesin diye onu bir odaya kitleyerek Leyla’ya saldırır. Tam Raşit, Leyla’yı boğarak öldürmek üzereyken Meryem, Raşit’in kafasına kürek ile vurur. Raşit afallar ayağa kalkıp gitmeye çalışır. Fakat Meryem onu öldürmek zorundadır. Çünkü Meryem, Raşit’i öldürmezse Raşit, Leyla’yı ve kendisini öldürecekti. Meryem Raşit’i öldürür.

Daha sonra Leyla Zalmay’ın kilitli olduğu odaya gider ve Raşit’in uzaklara gittiği yalanını söyleyerek çocuğu avutmaya çalışır ve dualar ederek beraber uyurlar. Sabah olur Leyla kendisinin bile zor inandığı kaçış planlarını anlatır Meryem’e. Fakat Meryem ikna olmaz. Teslim olur ve suçunu itiraf ederek her şeyi kabul eder. Leyla, Tarık, Zalmay ve Azize yeni, güzel ve başarılı bir hayata yelken açarken Meryem’in hayatı bir idam cezası ile sonlanır. Leyla, Meryem’in sürekli anlattığı o doğup büyüdüğü yerlere gider.

Molla Feyzullah’ın evini bulur. Fakat Molla Feyzullah’ın yaşamını yitirdiğini öğrenir. Molla Feyzullah’ın oğlu Leyla’ya Celil’in Meryem’e ulaşmasını istediği bir paket verir. Meryem öldüğü için bunun kendisi açması gerektiğini belirtir. Leyla evine gider. Pakette altınlar ve bir mektup bulur. Mektupta Celil öleceğini belirterek helallik istemiş ve pişmanlıklarını belirtmiş olduğunu görür.

Artık Kabil’den gitme zamanı gelir. Kabil’den ayrılırlar. Tarık’ın patronunun onlara sunmuş olduğu güzelliklerden faydalanırlar. Leyla sonunda Tarık’a kavuşmuştur. Bu sıralarda Kabil’de artık yeniden demokrasileşme hareketleri başlar. Bunların bilincinde olan Leyla, Tarık’a Kabile gitmek istediğini belirtir. Hep birlikte Kabil’e giderler. Kabil’de daha önceden Azize’yi bıraktıkları yetimhaneye giderler. Tarık oranın onarımını yapar. Leyla ise öğretmenlik yapar. Birçok başarı elde ederler. Kariyer yapan Leyla bu sırada hamile kalır. Şimdi tek sorunları doğacak çocuğun erkek olursa isminin ne olacağıdır. Kız olursa Leyla zaten hangi ismi koyacağını iyi biliyor.

İyi Geceler Bay Tom (Michelle Magorian) Kitap Sınavı Yazılı Soruları ve Cevap Anahtarı

Kitabın Adı: İyi Geceler Bay Tom Kitabın Yazarı: Michelle Magorian Kitap Sınavı Soruları ve Cevap Anahtarı 1. Will'in kollarındaki morlu...