14 Haziran 2019 Cuma

NE 555 Entegre Özellikleri, Bacak Bağlantı İsimleri Nelerdir? Hangi Elektronik Devrelerde Kullanılır?


NE555, kararsız ve tek-kararlı durumlarda çalışabilen bir zamanlayıcı entegresidir.

Mikrosaniye mertebesinden saat mertebesine kadar zamanlama yapabilir.

Tek kararlı durumda zaman aralığı bir direnç ve bir kondansatörtör ile kontrol edilir.

Kararsız durumda ise çıkış frekansı ve yüksek sinyal - düşük sinyal oranı iki direnç ve bir kondansatörle kontrol edilir.

555 entegresi, kare dalga üreteci olarak kullanılabilir.

Tek kararlı durumda, tetikleme girişinden gelen her bir sinyal çıkışta bir kare dalga oluşmasını sağlar.

Kararsız durumda ise sürekli olarak çıkıştan kare dalga alınmaktadır.


555 zamanlayıcı entegresinin 8 tane bacağı bulunmaktadır.

Bacak   İsim           Açıklama 

   1        GND         Toprak bağlantısı

   2        TRIG         Tetikleme girişi

   3        OUT          Çıkış, kare dalgayı bu bacaktan alıyoruz

   4        RESET      Reset

   5        CONT        Kontrol girişi

   6        THRESH   Çıkışı kesmek için kullanılır.

   7        DISCH       Kapasitörün deşarj girişi

   8        VCC           Pozitif besleme voltajı bu bacağa bağlanır.

555 Entegresinin Özellikleri :

1- Yüksek kararlılık ve düşük maliyetlidir.

2- Kapanma (turn-off) süresi 2 mikrosaniyeden kısadır.

3- Maksimum işlem frekansı 500 KHz’den büyüktür.

4- Mikrosaniyelerden saatlere kadar zamanlama sağlamaktadır.

5- Yüksek çıkış akımı verebilir (200 mA)

6- Ayarlanabilir çıkış frekansına sahiptir.

7- +4.5 , +18V arası besleme gerilimi istemektedir.

Zehra (Nabizade Nazım) Kitap Sınavı Yazılı Test Soruları ve Cevap Anahtarı


S.1) Aşağıdaki boşlukları uygun şekilde doldurunuz.
 

Zehra, ……………………. adlı bir tüccarın kızıdır ve küçük yaşta babasının çalışanı …………………… ile evlenir.

S.2) Zehra adlı romanı kim yazmıştır?

a)Ahmet Mithat Efendi
b) Hüseyin Rahmi Gürpınar
c) Mehmet Rauf
d) Şemsettin Sami
e) Nabizade Nazım

S.3) Roman kahramanlarından Suphi, 5-6 kere kama saplayarak kimi öldürmüştür?

a) Zehra
b) Sırrı Cemal
c) Münire
d) Ürani
e) Marika

S.4) I-Suphi
II-Sırrı Cemal
III-Zehra

Yukarılardan hangisi/ hangileri Makri Köyü’nde tren istasyonun yanı başında pembe boyalı bir evde oturmaktadır?


a) I-II
b) I-III
c) Yalnız I
d) Yalnız III
e) I-II-II

S.5) Roman kahramanlarından Sırrı Cemal nasıl ölmüştür?

a) Trenin altında kalmıştır.
b) Hap içmiştir.
c) Evin sarnıcına (su deposu) atlamıştır.
d) Denizde boğulmuştur.
e) Evin balkonundan düşmüştür.

S.6) “Makri Köyü. Suphi Bey’in hanesine.
Bu gece gelmeyeceğim ben, işim var. Merak etme.
5 Şubat. Suphi”

Zehra adlı romanda Suphi, eve gelemeyeceğini bildirmek için kağıda yazdığı yukarıdaki bilgiyi evine nasıl ulaştırmıştır?


a) Telefonla
b) Telgrafla
c) Kartvizitle
d) Atlı haberciyle
e) Güvercinle

S.7) Zehra’nın ikinci eşinin adı nedir?

a) Suphi
b) Bedri
c) Muhsin
d) Şevket
e) Salih

S.8) Zehra’nın doğan erkek çocuğu kaç hafta yaşamıştır?


a)Üç hafta
b) Dört hafta
c) İki hafta
d) Bir hafta
e) Zehra’nın hiç çocuğu olmamıştır.

S.9) Emniyet Müdürlüğü, adam öldürmekle yargılanan Suphi’yi nereye sürgüne göndermiştir?

a) Mısır
b) Kıbrıs
c) Malta
d) Trablusgarp
e) Bingazi

S.10) Zehra adlı romanın başında hangi şehrimizle ilgili bilgiler aktarılmıştır?

a)İzmir
b) İzmit
c) İznik
d) İskenderun
e) İstanbul

S.11) I-Ürani
II-Sırrı Cemal
III-Zehra

Suphi’nin yukarıda verilen kadınlardan hangisi / hangileriyle bir ilişkisi olmuştur?


a)I-III
b) II-III
c) I-II
d) I-II-III
e) Yalnız III

S.12) Roman başkahramanlarından Zehra’yla ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

a) Şüpheci ve kıskanç biridir.
b) Suphi’yi hiç sevmemektedir.
c) Çektiği vicdan azabı hastalığını ilerletmiştir.
d) Suphi’den intikam almak istemiştir.
e) Yalnızlık çekmektedir.

S.13) Münire Hanım kimin annesidir?

a) Suphi
b) Zehra
c) Ürani
d) Sırrı Cemal
e) Salih

S.14) Münire Hanım oğlunun ve gelininin rahatlığını düşündüğü için hizmette Nazikter’e yardım etmesi için eve aldığı cariyenin adı nedir?

a) Ürani
b) Zehra
c) Sırrı Cemal
d) Marika
e) Dilaşub

S.15) “Bendeniz, sizin en aşağı bir kulunuzum ve sizi canımdan çok seviyorum. Merhametinize muhtacım; sevdiğim artık bu kadar eziyet yeter ve beni bu kadar huzurunuzdan kovmayın. Çok iyi bilirsiniz ki bendeniz yüce şahsiyetiniz hakkında hiçbir fenalık düşünmemişimdir. Allah aşkına, Hıristos aşkına bana acıyınız ve lütfediniz. Allah biliyor, yüreğime bir hançer sapladınız, merhamet!”

Suphi, yukarıda bir bölümü verilen mektubu kime yazmıştır, aşağıdaki boşluğa yazınız.


……………………………………..


S.16) Zehra adlı eser hangi roman türüne girmektedir?


a) Sosyal roman
b) Tarihi roman
c) Macera romanı
d) Psikolojik roman
e) Biyografik roman

Cevap Anahtarı : 

1-Şevket - Suphi      2-E       3-D       4-A        5-C
6-B           7-C          8-C       9-D       10-E      11-D
12-B        13-A       14-C      15-Ürani             16-D

Zehra (Nabizade Nazım) Kitabının Özeti, Konusu Tahlili için tıklayınız...

Felatun Bey ile Rakım Efendi (Ahmet Mithat Efendi) Kitabının Özeti, Konusu, Tahlili ve Kişileri



Kitabın Adı : Felatun Bey ile Rakım Efendi

Kitabın Yazarı : Ahmet Mithat Efendi

Kitabın Konusu :

Giyimine çok önem veren, baba parası ile yaşamaya alışmış Felatun Bey ile ailesini küçük yaşta kaybetmiş, yoksulluk içinde büyürken bir yandan da kendini geliştirmeye çalışan, azimli, çalışkan biri olan Rakım Efendi’nin hayatını anlatır.

Kitabın Özeti :

Mustafa Meraki Efendi, dış görünüşüne çok fazla önem veren zengin biridir. Avrupai yaşamı benimser. Ancak bu istek bile sadece gösterişten ibarettir. Mustafa Meraki Efendi’nin bir oğlu ve bir kızı vardır ve bu çocuklarını da kendi gibi yetiştirir. Çocuklarının dış görünüşlerinin düzgün olması için hiçbir masraftan kaçınmaz. Çocuklarının dış görünüşlerine verdiği önemi, eğitimleri hususunda göstermez. Bu şekilde yetişen Mihriban ve Felatun Bey’de babalarından farklı olamazdı. İkisi de dış görünüşlerine önem veren gerisini önemsemeyen kişiler haline gelirler. Felatun Bey, babasının ayarladığı kalemdarlık işinde çalışıyor gözükse de kalemdarlığa hiç uğramazdı. Babasının verdiği cep harçlığı halihazırda kalemdarlık maaşından fazladır. Felatun Bey’de çalışmamak için türlü bahaneler uydurur ki bu bahanelerin çoğu eğlencelerde vakit geçirmektir.

Rakım Efendi, kalaslık yapan fakir bir babanın oğludur. Çocuk yaşta önce babasını daha sonrada annesini kaybeder. Rakım Efendi’nin sorumluluğunu Arap dadısı Fedayi üstlenir. Rakım için elinden ne iş geliyorsa yapar. Rakım Efendi’de boşa vakit geçirmez ve kendini geliştirmek için ne gerekiyorsa yapar. 20 yaşına gelene kadar yoksul bir hayat sürer. Okulunu bitirdikten sonra devlet dairesinde kalemdar olarak çalışır. Ancak buradan kazandığı para çok azdır. Hiç ummadık bir zamanda bir iş gelir. Rakım Efendi’nin Fransızca bildiğini duyan bir matbaacı Rakım Efendi’ye Fransızca bir kitabı çevirmesi için 20 altın teklif eder. Rakım Efendi bu iş için kendine pek güvenemese de 12 gün gibi bir sürede çeviriyi tamamlar. Kazandığı 20 altın ile ne yapacağını bilemez. Rakım Efendi hayatı boyunca bu kadar parayı hiç bir arada görmemiştir. Kazandığı 20 altını doğruca dadısına götürür. Dadısı elinde 20 altın olan Rakım Efendi ile gurur duyar ve ikisi birlikte ağlaşırlar. Bu 20 altından sonra Rakım Efendi’nin işleri hep yolunda gider. Yabancı dil biliyor olması onun birçok yerden iş teklifi almasını sağlar. Birçok mektup, belge, kitap vb. yazıların çevirisi için Rakım Efendi tercih edilir. Yabancı dil bilmesinin yanı sıra düzgün ve güvenilir kişiliğinin de bu durumda etkisi büyüktür. İşleri düzene girince ilk iş olarak babadan kalma eski evini tamir ettirir. Gece gündüz çalışıyor olması sayesinde cebinden hiç parası eksik olmayan Rakım Efendi, dadısının bütün ısrarlarına rağmen evlenmek istemediğini dile getirir. Dadısı da yalnızlığından dem vurarak evde bir arkadaş olmasını ister. Bu durumda Rakım Efendi eve bir cariye almaya karar verir. Dadı Fedai tanıdık esircilerden Arap cariye sipariş etse de gelenleri hiç beğenmez.

Rakım Efendi bir gün yolda yürürken bir kız görür. Kızın girdiği evin kapısını çalarak esir olduğunu düşündüğü kızın fiyatını sorar. Esirci Çerkez kız için 100 altın ister. Rakım Efendi’nin sadece 80 altını vardır. Esirci ile pazarlık etse de kuruş indiremez. Esirciye 20 altını daha sonra vermek üzere senet imzalamayı teklif eder. Kızda sarılık belirtileri ortaya çıktığı için esirci, Rakım Efendi’nin teklifini hemen kabul eder. Arap cariye isteyen dadısına ne söyleyeceğini bilemeyen Rakım Efendi, kız ile eve gider. Dadı Fedayi, Rakım Efendi’nin düşündüğünün aksine Çerkez kızı çok beğenir. Dadı Fedayi yeni kıza Canan adını koyar. Canan, eve bereketi ile gelir. Rakım Efendi’nin işleri daha da artar. Ancak Canan bir süre sonra hastalanır. Canan’ı kontrole gelen doktor istirahat etmesi gerektiğini söyler. Canan kısa sürede iyileşir.

Yakın zamanda İstanbul’a bir İngiliz aile taşınır. İstanbul’a yerleşen Ziklas ailesi, Rakım Efendi’ye bir arkadaşı aracılığı ile iş teklif ederler. Hiçbir işten kaçmayan Rakım Efendi, Ziklas ailesi ile görüşmek için Ziklas ailesinin evlerine doğru yola koyulur. Ne iş yapacağını evde öğrenecek olan Rakım Efendi evde Mister ve Misters Ziklas ile taşınır. Rakım Efendi’ye verilecek olan iş Ziklas ailesinin Can ve Margrit adında iki kızına ders vermektir. İlk derste sadece alfabe öğreten Rakım Efendi, kendi evinde de Canan’a ders vermeye başlar.

İkinci ders için Ziklas ailesinin evine gittiğinde Felatun Bey ile karşılaşır. Eskiden birbirlerini tanıyan Rakım Efendi ve Felatun Bey ayaküstü sohbet ederler. Bilgiçlik taslamak isteyen Felatun Bey, Rakım Efendi’nin kızlara öğrettiği şeyler hakkında atıp tutmaya çalışsa da cahilliği hemen ortaya çıkar. Rakım Efendi, Felatun Bey’in bu davranışına rağmen yine de Felatun Bey’in cahilliğini yüzüne vurmamak için elinden geleni yapar. Felatun Bey köşkten ayrıldıktan sonra Rakım Efendi de derslere başlar ve Felatun Bey hakkında tek kelime etmez.

Rakım Efendi ders sonrası doğruca evine gider. Canan’ı evde göremez. Dadısına sorsa da net bir cevap alamaz. Dadısını biraz sıkıştırınca her şeyi öğrenir. Canan komşunun cariyeleri ile birlikte piyano dersi görmektedir. Ancak Rakım Efendi kızar diye bunu saklamışlardır. Gerçektende Rakım Efendi bu duruma çok sinirlenir. Canan’ın terbiyesinin bozulmasından korkmaktadır. Ne kadar kızsa da Canan’ı kırmak istemez. Canan’a hem piyano alacağını hem de hoca tutacağına söz verir. Rakım Efendi’nin maddi durumu verdiği sözü geciktirmektedir. Piyano alabilse bile hoca tutmak çok masraflıdır.

Beyoğlu’nda Fransız bir dostunu ziyaret ettiği bir gün evdeki hanımlar piyano çalmaya başlayınca verdiği söz aklına gelen Rakım Efendi kederlenir. Yanındaki dostları bu durumu fark edip nedenini sorunca her şeyi anlatır. Piyanoyu çalan kadın yerinden kalkarak Canan’a ders veren hocanın kendisi olduğunu söyler. Canan’ın en başarılı öğrencisi olduğunu söyleyerek ona ders vermek istediğini söyler. Rakım Efendi’den ders ücreti yerine dostluğunu ve sohbetini ister. Duruma çok sevinen Rakım Efendi, durumu seve seve kabul eder. Ancak Yozefino adındaki piyano hocasının bir şartı daha vardır. O da kaliteli bir piyano almasıdır. Müzik aletlerinden hiç anlamayan Rakım Efendi, Yozefino ile beraber giderek Yozefino’nun seçtiği piyanoyu satın alır ve eve yollatır. Canan, Rakım Efendi’nin sürprizine çok sevinir.

Kış mevsimi geldiğinden Rakım Efendi, İngiliz kızlarının saatlerinde değişiklik yapar. Mister Ziklas’ın uzun süredir devam eden ısrarları karşısında akşam yemeği davetini kabul eder. Ziklas ailesine yemeğe gittiği bir akşam yolda Felatun Bey ile karşılaşır. Felatun Bey’in üstü başı berbat bir haldedir. Rakım Efendi durumu sorduğunda da üstüne mayonez döküldüğünü söyler. Biraz daha sohbet ettikten sonra yollarına devam ederler. Rakım Efendi, Ziklas ailesi ile yemeğe oturduğunda Mister Ziklas hizmetçiden mayonez ister ama hizmetçi mayonezin döküldüğünü söyleyince Rakım Efendi bir şeylerden şüphelense de bu konudan hiç söz etmez.

Başka bir gün Can ve Margrit, Rakım Efendi’ye bir mektup yazarak eve davet ederler. Sebep olarak da akşam Felatun Bey’in davetli olduğunu ve yalnız kalmak istemediklerini söylerler. Rakım Efendi, ilk olarak daha önce söz verdiği Yozefino’nun evine uğrar. Biraz alkol aldıktan sonra yakınlaşan Rakım Efendi ve Yozefino ayrılmadan önce sevişirler. Ayrılırken de aralarında geçenlerin sır olarak kalacağına söz verirler. Rakım efendi Yozefino’dan ayrıldıktan sonra Ziklasların evine gider. Evin kapısı açılır açılmaz hizmetçi tarafından kucaklanan Rakım Efendi neye uğradığını şaşırır. Hizmetçi:

“Zalim, ne geç kaldın? Gözlerim yollarda kaldı, bu akşam da mayonezi üstüne başına dökecek misin?” diyince Rakım Efendi her şeyi anlar.

Rakım Efendi hizmetçiyi konuşturarak her şeyi öğrenir. İşin aslı ise şöyledir: Felatun Bey’de o akşam Ziklas ailesine davetlidir. Biraz erken gelerek evin hizmetçisi ile kırıştırmaya başlar. Ancak masadaki mayonezi üstüne dökülür. Hal böyle olunca da kimseye görünmeden evden uzaklaşır.

Rakım Efendi başka bir gün ders vermeye geldiğinde Felatun Bey’den bahsedince Mister Ziklas çok sinirlenir ve Felatun Bey’in adının anılmamasını ister. Rakım Efendi, nezaketen sussa da çok merak ettiği bu konuyu kızlardan öğrenir. Durum şöyledir. Başka bir gün Felatun Bey yine Ziklasların evinde karanlık koridorda hizmetçi sanarak evin hanımını kucaklayarak

“A tatlım! Mayonezi bir daha üstüme dökecek misin? Az kalmıştı ki beni Rakım ve diğer konuklar huzurunda rezil edecektin

diyince her şey ortaya çıkmış. Evin hanımı sinirlenerek Felatun Bey’i ve hizmetçiyi evden kovmuş.

Rakım Efendi’nin Yozefino’nun evinde olduğu bir gün Yozefino, Canan’a alıcı olduğunu söyler. Canan için 1500 altın teklif ettiklerini de ekler. Rakım Efendi bu kararı Canan’ın vermesi gerektiğini söyleyerek konuyu kapatır. Akşam eve gittiğinde durumu Canan’a anlatır. Canan, Rakım Efendi’nin yanında kalmak istediğini söyler.

Felatun Bey’in babası Mustafa Meraki Efendi vefat eder. Bütün varlığı kızı ve oğlu arasında paylaşılır. Büyük bir servetin mirasçısı olan Felatun Bey, müsrifliği iyice arttırır. Polini adında bir tiyatro oyuncusuna aşık olur. Polini adındaki bu kadın Felatun Bey’in daha çok harcamasına ve kumara alışmasına sebep olur. Rakım Efendi, Felatun Bey’i dost olarak gördüğü için uyarmaya çalışsa da Felatun Bey, Rakım Efendinin kendisini kıskandığını düşünerek Rakım Efendi’nin sözlerini dikkate almaz.

Rakım Efendi’nin hayatı düzene girmiş ve her şey güzel bir şekilde ilerler. Canan ile iyice yakınlaşan Rakım Efendi Yozefino ile de ilişkisine devam eder. Hatta hep birlikte gezmelere giderler. Ziklas ailesi ile de iyice yakınlaşan Rakım Efendi, kendi evinde Ziklas ailesi için alaturka bir eğlence tertip eder. Bu eğlencede Can ve Margrit Canan’ı çok kıskanır.

Mister Ziklas’ın büyük kızı Can da Rakım Efendi’yi sevmektedir. İçinde sakladığı bu sevgi Can’ın hastalanmasına ve yatağa düşmesine sebep olur. Gelen doktor Can’ın hastalığının sebebini bir türlü çözemez. Bu hastalığın sebebinin aşk olduğunu fark edince bir test yapar ve bu testin sonucunda Can’ın Rakım Efendi’ye aşık olduğunu anlar. Durumu Mister Ziklas’a anlatır. Mister Ziklas kızının iyileşmesi için Rakım Efendi’den kızı ile evlenmesini ister. Ancak Rakım Efendi Canan ile evli olduğu yalanını söyleyerek teklifi geri çevirir. Mister Ziklas servetinin yarısını teklif etse de Rakım Efendi’yi ikna edemez. Doktor Rakım Efendi’den en azından Can’a yalan söylemesini ve hastalığı atlatana kadar idare etmesini ister. Rakım Efendi bu teklifi kabul etse de yatakta yatmakta olan Can’ı kandıramazlar. Rakım Efendi evde daha fazla durmak istemez ve oradan ayrılır. Kendini diğer işlerine verir. Canan, Dadı Fedayi ve Yozefino ile güzel vakitler geçirir.

Mister Ziklas, küçük kızı Margrit’in de aynı hastalığa düşmesinden korktuğu için kızını İskenduran’a gidecek olan bir gemiye bindirir. Margrit’i yolcu etmeye Rakım Efendi de gelir. Margrit ile vedalaştığı sırada Margrit, Rakım Efendi’ye kendi aşkını itiraf eder. Eğer ablası daha önce söylememiş olsa kendinin de aynı hastalığa yakalanabileceğini söyler. Rakım Efendi, Margrit’in yanından ayrıldıktan sonra aynı gemide Felatun Bey ile karşılaşır.

Felatun Bey, bütün servetini tüketmiştir. Polini denilen kadın, onu kumar oynamaya teşvik ederek daha çok kaybetmesini sağlamış ve kazanan kişiler ile parayı bölüşmüştür. Hiç parası kalmayan Felatun Bey, bir dostu sayesinde Cezayir’deki eyaletlerden birine kaymakam olarak atanır. Gemiye de Cezayir’e gitmek için biner. Felatun Bey geç de olsa akıllanmıştır. Artık hayatını daha aklında biri olarak yaşayacağını söyleyerek Rakım Efendi’ye veda eder.

Can’ın ölümünü bekleyen ailesi ve doktor beklenmedik bir gelişme ile şaşırır. Can iyileşmeye başlamıştır. Gün geçtikçe de eski gücünü geri kazanır. Rakım Efendi bu durumdan haberdar olunca çok sevinir. Rakım Efendi’nin hayatı da gün geçtikçe daha güzel gitmektedir. Canan’ı nikahına alır ve kısa süre sonra Dadı Fedayi’den Canan’ın hamile olduğunu öğrenir. Bu haberden 6 ay sonra da Yozefino Rakım Efendi’ye bir erkek evlat verir.

Kitabın Kahramanları, Kişileri :

Rakım Efendi: Yoksul bir ailede doğmuş ve küçük yaşta ailesini kaybeden bir gençtir. Çalışkan ve iyi ahlaklı olması ile birçok zorluğun üstesinden gelir. Dürüstlüğü ve güvenirliliği sayesinde herkes tarafından sevilen, sayılan biridir.

Felatun Bey:
Varlıklı bir ailenin tek erkek çocuğudur. Dış görünüşüne çok fazla önem verir. Alafranga takılmak için her şeyi yapar. İsminin anlamından yola çıkarak kendini Platon gibi bilgili biri olarak göstermeye çalışsa da her zaman rezil olur. Kadınlara düşkünlüğü yüzünden babasından kalan tüm mirası tüketir. Son bir dostun yardımı ile İstanbul dışında bir memurluğa atanır.

Canan: Rakım Efendi’nin çok beğenerek aldığı Çerkez cariyedir. Canan çok zeki olduğu için kendisine verilen tüm dersleri hızlıca öğrenir. Fransızca konuşmayı ve piyano çalmayı öğrenir. Rakım Efendi’ye aşıktır.

Dadı Fedayi: Rakım Efendi’nin dadısıdır. Arap olan Fedayi, anne ve babası ölen Rakım Efendi’yi kendi çocuğu gibi büyütür.

Yozefino: Fransız bir piyano hocasıdır. Rakım Efendi ile Canan’a piyano dersi vermek vesilesi ile tanışır. Kısa sürede Rakım Efendi ile yakınlaşarak birlikte olurlar.

Mister Ziklas: İngiliz bir bey. Uzun zaman çalıştıktan sonra rahat yaşayabilmek için İstanbul’a taşınır. Kızlarına ders vermesi için Rakım Efendi’yi tutar.

Can: Mister Ziklas’ın büyük kızıdır. Renkli gözlü, ince belli, kırmızı çehreli bir kızdır. Rakım Efendi’ye olan aşkı yüzünden yataklara düşer.

Margrit: Mister Ziklas’ın küçük kızıdır. Ablasının aynısıdır. Ablası gibi Rakım Efendi’den hoşlansa da kendine hakim olmayı başarır.

Polini: Tiyatro oyuncusu olan bir kadın. Felatun Bey ile parası için birlikte olur. Felatun Bey’i kumara başlatarak onu dolandırır ve bütün servetini sömürür.

Felatun Bey ile Rakım Efendi (Ahmet Mithat Efendi) Kitap Sınavı Yazılı Test Soruları ve Cevap Anahtarı 1 için tıklayınız...

Felatun Bey ile Rakım Efendi (Ahmet Mithat Efendi) Kitap Sınavı Yazılı Test Soruları ve Cevap Anahtarı 2 için tıklayınız...

Felatun Bey ile Rakım Efendi (Ahmet Mithat Efendi) Kitap Sınavı Yazılı Test Soruları ve Cevap Anahtarı 2


SORU 1: Felatun Bey’in babasının adı nedir?

A- Ahmet Bey
B- Mustafa Meraki Efendi
C- Mutasarrıf Hilmi Bey
D- Ziya Efendi
E- Şevket Bey

SORU 2: Felatun Bey'in kız kardeşinin adı nedir?

A- Mihriban Hanım
B- Merve Hanın
C- Miyase Hanım
D- Mihrimah Sultan
E- Mürüvvet Kadın

SORU 3: Felatun Bey'in babasının maaşı ne kadardır?

A- Otuz bin kuruş
B- Otuz üç bin kuruş
C- Yirmi bin kuruş
D- Yirmi yedi bin kuruş
E- Elli bin kuruş

SORU 4: Rakım Efendi'nin babası ne iş ile meşguldü?

A- İstanbul Valisi
B- Kadıköy Kaymakamı
C- Adalar Kaymakamı
D- Tophane bekçilerinden
E- Çocuk doktoru

SORU 5: Rakım Efendi'nin vefat eden babasından miras ne kalmıştır?

A- Salı pazarında üç odalı ev, Arap hizmetçi
B- Beyoğlu’nda bir otel
C- Adalarda bir yazlık
D- Üç dönem tarla
E- Hiçbiri

SORU 6: Rakım Efendi nezaret katipliği haricinde Fransızca bir kitabın Türkçe’ye çevirmesi karşılığında ilk çevirmenlik ücreti ne kadar kazanmıştır?

A- Yüz lira
B- Yüz yirmi lira
C- Seksen lira
D- Kırk lira
E- Yirmi lira
SORU 7: Rakım Efendi esirciden satın aldığı on dört yaşındaki Çerkez kızına ne ad vermiştir, boşluğa yazınız?

…………………………

SORU 8: Rakım Efendi babasının ölümünden sonra annesi ve Arap dadısıyla yapayalnız kalmıştır. Arap dadısının adı nedir?

A- Arap Fehime
B- Arap Fedayi
C- Arap Fadime
D- Çerkez Teslime
E- Sakine Hanım

SORU 9- Madam Jozefino, Felatun Bey'in evlerine hangi dersi vermek için gelmektedir?

A- Keman
B- Gitar
C- Piyano
D- İngilizce
E- Divan edebiyatı

SORU 10: Felatun Bey Polini isimli bayanla tüm aile servetini tüketmiştir. Romanda Felatun Beyle Polini’nin ilişkileri nasıl sonlanmıştır?

A- Evlenirler
B- Evlenirler ve Paris’e yerleşirler
C- Polini ölür
D- Polini Felatun Beyi terk eder
E- Felatun Bey ve Polini Amerika’ya yerleşir.

SORU 11: Romanın sonlarına doğru İstanbul’da Kağıthane denilen mesire yerinde yapılan bir piknik vardır. Pikniğe gidilirken kayığı kullanan karakterin adı nedir?

A- Kayıkçı Kul Mustafa
B- Kaptan Mehmet
C- Kayıkçı Osman Amca
D- Ferruh Reis
E- Ali Kaptan

SORU 12: Felatun Bey’in kız kardeşi kiminle evlenir?

A- Doktor
B- Kaymakam
C- Mal müdürü
D- Harbiye nazırı
E- Askeri yüzbaşı

SORU 13- Rakım Efendi’nin Türkçe dersleri verdiği Margrit ve Can hangi millettendir?

A- Fransız
B- İngiliz
C- Rus
D- Amerikalı
E- Avusturyalı

SORU 14- ‘’Şimdi taşlarla dövünmekteyim ama fayda yok. Eniştemle de bozuştuk. Dünyanın halini şimdi anladım diyorum ya! Parasız kanı enişteler , parasız biraderi hemşirelerde kabul etmiyormuş.’’

Yukarıdaki cümleler hangi karaktere ait olabilir?

A- Mr. Ziklas
B- Rakım Efendi
C- Mrs. Ziklas
D- Felatun Bey
E- Madam Jozefino

SORU 15- Felatun isminin Frenkçesi aşağıdakilerden hangisidir?

A- Platon
B- Socrates
C- Herakles
D- Montaigne
E- Balzac

SORU 16- Felatun Beyle Rakım Efendi romanı hangi edebiyat dönemimize aittir?

A- Servet-i Fünun Edebiyatı
B- Tanzimat Edebiyatı
C- Milli Edebiyat
D- Cumhuriyet Dönemi
E- Fecr-i Ati Edebiyatı
Cevap Anahtarı : 

1-B      2-A       3-C      4-D      5-A
6-E      7-CANAN        8- B     9-C
10–D   11-C    12-E     13-B    14-D
15-A    16-B

Felatun Bey ile Rakım Efendi (Ahmet Mithat Efendi) Kitap Sınavı Yazılı Test Soruları ve Cevap Anahtarı 1 için tıklayınız...

Felatun Bey ile Rakım Efendi (Ahmet Mithat Efendi) Kitabının Özeti, Konusu, Tahlili ve Kişileri için tıklayınız....

Felatun Bey ile Rakım Efendi (Ahmet Mithat Efendi) Kitap Sınavı Yazılı Test Soruları ve Cevap Anahtarı 1


1) Ahmet Mithat Efendi’nin “Felatun Bey ile Râkım Efendi” romanının teması nedir?

A) Avrupalılaşmaya çalışmak
B) Doğu özentiliği
C) Yanlış Batılılaşma
D) Batı sevdalılığı
E) Eski zamanlara olan özlem

2) Ahmet Mithat Efendi’nin “Felatun Bey ile Râkım Efendi” romanınında olaylar hangi dönemde geçmektedir?


A) Servet-i Fünun Dönemi
B) Tanzimat Dönemi
C) Milli Edebiyat Dönemi
D) Divan Edebiyatı Dönemi
E) Fecriati Dönemi

3) Ahmet Mithat Efendi’nin “Felatun Bey ile Râkım Efendi” romanınında olay örgüsünü oluşturan olaylar nerede geçmektedir?

A) İstanbul’da bir konakta ve Rakım Efendi’nin oturduğu kenar bir mahallede geçer.
B) Heybeli Ada’da ve yolcu vapurunda geçer.
C) Sarayda ve sarayın hasbahçesinde geçer.
D) Çamlıca tepesinde ve Felatun Bey’nin faytonunda geçer.
E) İzmir’de bir konakta geçer.

4) Ahmet Mithat Efendi’nin “Felatun Bey ile Râkım Efendi” romanının kahramanlarından Felatun Bey’in babası Mustafa Meraki Efendi karısı öldükten sonra neden tekrardan evlenmemiştir?

A) Kendi başının çaresine bakabileceğini düşündüğü için
B) Kendini iş hayatına vermek istemesi
C) Biraz inzivaya çekilmek istemesi
D) Kendini çocuklarına adamak bilgilerini onlara aktarmak istemesi
E) Elinde iki çocuğu ile kalması ve o dönemin medeni anlayışlılığının bekâr yaşayabilmesine uygun olması

5) Ahmet Mithat Efendi’nin “Felatun Bey ile Râkım Efendi” romanının kahramanlarından Mustafa Meraki Efendi’nin “Meraki” lakabı nereden gelmektedir?

A) Aşırı meraklı bir insan olmasıve bu sebeple rahatından bile vazgeçmesidir.
B) Eşinden ayrılmış olması ve çok çapkın bir efendi olmasındandır.
C) İşine bağlı biri olmasındandır.
D) Çocuklarına olan düşkünlüğünden dolayısöylenmiştir.
E) Avrupa’ya olan özentiliği yüzündendir.

6) Ahmet Mithat Efendi’nin “Felatun Bey ile Râkım Efendi” romanının kahramanlarından Felatun Bey’in vurdumduymaz kişiliğinin sebebi nedir?

A) Utangaç ve pısırık bir çocukluk geçirmesidir.
B) Geri kafalı olmasıdır.
C) Küçük yaşta annesinin ölmesi ve babasının onun her isteğini yerine getirmesidir.
D) İnsanlara kendini öyle göstermek istemesidir.
E) Daha ilgi çekici olacağını düşünmesidir.

7) Ahmet Mithat Efendi’nin “Felatun Bey ile Râkım Efendi” romanınında hangi edebi akımdan etkilenilmiştir?

A) Parnasizm
B) Romantizm
C) Naturalizm
D) Klasisizm
E) Realizm

8) Ahmet Mithat Efendi’nin “Felatun Bey ile Râkım Efendi” romanının kahramanlarından Rakım Efendi’nin dadısı aldıkları cariyeye niçin“Canan” adını vermiştir?

A) Ona göre bu ismin uğur getiriyor olması
B) Vefat eden annesinin adı olması
C) Onu candan sevsin, ona can yoldaşı olsun diye
D) Çok hoşlandığı bir isim olması
E) Kendi çocuğu olsaydı, ona koymak istediği bir isim olduğu için

9) Ahmet Mithat Efendi’nin “Felatun Bey ile Râkım Efendi” romanının kahramanlarından Rakım Efendi’nin hevesle kabul ettiği yeni işi nedir?

A) Vergi dairesinde terfi almıştır.
B) İngilizlerin iki kızına Türkçe dersleri vermeye başlamak.
C) Yurtdışına gözcülük görevine çağırılmıştır.
D) Piyano dersleri vermeye başlamıştır.
E) Fransızca öğretmek için teklif almıştır.

10) Ahmet Mithat Efendi’nin “Felatun Bey ile Râkım Efendi” romanının kahramanlarından Rakım Efendi eve neden piyano hocası tutmuştur?

A) Dadısının piyano çalma hevesi olması.
B) Derse gelen İngiliz kızların öğrenmesini istemesi.
C) Alaturka fikirlerden uzaklaşmak için.
D) Rakım Efendi’nin piyano çalmak istemesi.
E) Canan’ın piyano çalmayı öğrenmek istemesi ve Rakım Efendi’nin Canan’ı dadısız dışarı çıkarmak istememesi.
11) Ahmet Mithat Efendi’nin “Felatun Bey ile Râkım Efendi” romanının kahramanlarından Canan neden Fransızca öğrenmiştir?

A) Rakım Efendi istediği için öğrenmiştir.
B) Küçüklüğünden beri Fransızca öğrenme hayali olduğu için öğrenmiştir.
C) Dönemin getirdiklerine ayak uydurabilmek için öğrenmiştir.
D) Piyano hocası Yosefino ile anlaşabilmek için öğrenmiştir.
E) Fransızca konuşmak istediği için öğrenmiştir.

12) Ahmet Mithat Efendi’nin “Felatun Bey ile Râkım Efendi” romanının kahramanlarından aşçı, Ziklas ailesinin ziyafetinde neden mayonez sosunu kazara dökmüştür?

A) Felatun Bey ile işi pişirdikleri esnada çarptıkları için dökmüştür.
B) Çok sakar bir aşçı olduğu için elinden düşürmüştür.
C) Ziklas ailesi maaşını kıstığı için kasten dökmüştür.
D) Diğer hizmetçilerinden biri dökmüştür, aşçı ise suçu üstüne almıştır.
E) Sosu hazırlamayı unuttuğu için dökülmüş diye yalan söylemiştir.

13) Ahmet Mithat Efendi’nin “Felatun Bey ile Râkım Efendi” romanının kahramanlarından Canan’a müşteri çıkmasının sebebi nedir?

A) Diğer cariyelere göre okumayı, yazmayı, çalgıyı, dilleri çok çabuk öğrenmesi.
B) Canan’a karşı özel duygular beslemesi.
C) Canan’ın belli bir çevre tarafında ün salması.
D) Bir cariye olarak onu beğenmesi.
E) Canan’ı Rakım’dan ayırmak istemesi.

14) Ahmet Mithat Efendi’nin “Felatun Bey ile Râkım Efendi” romanının kahramanlarından Ziklas ailesi Mösyö’nün davetine neden çocuklarını götürmedi?


A) Onlara evde kalma cezası verdikleri için.
B) Rakım Efendi ile olan derslerinin bölünmemesi için.
C) Çocuklar davete katılmak istemediği için.
D) Evde yapacak ödevleri olduğu için.
E) Mösyö’nün davetine sadece büyüklerin katılması icap ettiği için.

15) Ahmet Mithat Efendi’nin “Felatun Bey ile Râkım Efendi” romanının kahramanlarından Yosefino ve Rakım Efendiler Kağıthane’ye neden Çarşamba sabah erkenden gitmek istedi?

A) Öğlene doğru başka işleri olduğu için.
B) Yosefino’nun tek boş saati olduğu için.
C) Mekânın, Rakım ile birlikte dolaşabilecek kadar boş olması için.
D) Gündoğumunu izlemek için.
E) Birlikte daha çok vakit geçirebilmek için.

16) Ahmet Mithat Efendi’nin “Felatun Bey ile Râkım Efendi” romanının kahramanlarından Canan, neden ağzını arayan Yozefino’ya bir şey söylemez?

A) Yosefino’dan hoşlanmadığı için.
B) Efendi’siyle olan ilişkilerini dadı kalfadan başkasına anlatmanın ayıp olduğunu düşündüğünden.
C) Dadı Kalfa konuşmasnı yasakladığı için.
D) Rakım Efendi’nin böyle şeylerden hoşlanmadığını bildiğinden.
E) Rakım Efendi’yi gerçekten abisi gibi gördüğü için.

17) Ahmet Mithat Efendi’nin “Felatun Bey ile Râkım Efendi” romanının kahramanlarından Yosefino neden Türklerin her hâlinin Avrupalılardan daha güzel olduğunu düşünüyor?

A) Avrupa’nın çok monoton olduğunu, geç yatıp sadece gece hayatından yararlandıklarını, tabiatın sadece akşam güzelliğinden faydalanıp sabahın güzelliklerinden mahrum olduklarını ve Türklerin daha eğlenceli, misafirperver olduğunu düşündüğü için.
B) Türk mutfağını Avrupa’ınkinden daha çok beğendiği için.
C) Türklerin daha evcimen ve sakin olduğunu düşündüğü için.
D) Türklerin sadece gece hayatı olduğunu geceyi gündüz ettiklerini düşündüğü için.
E) Geçmişinde Avrupa’da hoş şeyler yaşamadığını düşündüğü için.

18) Ahmet Mithat Efendi’nin “Felatun Bey ile Râkım Efendi” romanının kahramanlarından Felatun Bey ara vermeden neden sürekli kumara devam etmiştir ve zarara uğramıştır?

A) Para kazandığını görmüştür.
B) Metresi Matmazel Polini, kişisel çıkarları için ona oynamaya devam etmesinde ısrar etmiştir.
C) Yapacak başka bir işi olmadığı için devam etmiştir.
D) O kadar çok kazanç sağlamıştır ki gözünü kazanma hırsı bürümüştür.
E) Kaybedecek başka bir şeyinin olmadığını düşünmüştür.

19) Ahmet Mithat Efendi’nin “Felatun Bey ile Râkım Efendi” romanının kahramanlarından Bay Ziklas neden kızlarının evde kalacaklarını düşünür?

A) Çok müşkülpesent davrandıkları için.
B) Evlenmeyi düşünmedikleri için.
C)Aileleri ile birlikte kalmak istedikleri için.
D) Kafalarını kitaplardan kaldırmayıp Katolik Rahibeleri gibi kocasız kalacaklarını değerlendirdiği için.
E) Evlilik kurumunun onlara saçma gelmesi yüzünden.

20) Ahmet Mithat Efendi’nin “Felatun Bey ile Râkım Efendi” romanının kahramanlarından Ziklas ailesi Rakım Efendi’nin Canan gibi bir cariyesi olmasına neden bu kadar şaşırmıştır?

A) Rakım Efendi’nin evinde cariye bulundurmasına şaşırmışlardır.
B) Canan’ı hiç beğenmemişlerdir.
C) Canan’ın durumunun -İngilizlerin köle anlayışı- Amerika’da olduğu gibi olmadığı için şaşırmışlardır.
D) Cariyelik anlayışı onlara ters olduğu için şaşırmışlardır.
E) Canan’ı çok beğenmişlerdir.

21) Ahmet Mithat Efendi’nin “Felatun Bey ile Râkım Efendi” romanının kahramanlarından Can ve Margrit’in Canan’a olan tavırları neden değişmiştir?

A) Kızı beğenmemiş, kötü bulmuşlardır.
B) Canan’ı, onun sahip olduğu özellik, değer ve zenginliklerinden dolayı kıskanmışlardır.
C) Kızın onlara yeteri kadar hizmet etmediğini düşünmüşlerdir.
D) Kızın, Rakım’a yakışmadığını düşünmüşlerdir.
E) Esir olarak yüz lira etmiş olduğu için tavırları değişmiştir.

22) Ahmet Mithat Efendi’nin “Felatun Bey ile Râkım Efendi” romanının kahramanlarından Rakım Efendi neden Can ve Margrit’le olan dersini terk eylemiştir?

A) Can ona ters davranınca artık ona ihtiyaç kalmadığını düşünmesi ve Canan’ı araştırmaya başlamaları üzerine.
B) Çok önemli bir toplantısına yetişmek zorundadır.
C) Dadı Kalfa’nın fenalaşması üzerine onu hastaneye yetiştirmek zorundadır.
D) Bugün için dersin yeterli olacağını düşünmüştür.
E) Felatun Bey onu eğlenceye çağırmıştır.

23) Ahmet Mithat Efendi’nin “Felatun Bey ile Râkım Efendi” romanının kahramanlarından Felatun Bey neden Büyükdere’de bir ev kiralamış ve orada yaşamaya başlamıştır?

A) Büyükdere onun için farklı anlamlar taşımaktadır.
B) Madamı orada yaşamak isteğinde bulunmuştur.
C) Hotel’in masrafı ağır gelmeye başlamıştır, karşılayamayacak duruma gelmiştir.
D) Şehir ve eğlence hayatından biraz olsun soyutlanmak istemiştir.
E) Hotel’de yaşamaktan sıkılmıştır, ev ortamının hasretini çekmektedir.

24) Ahmet Mithat Efendi’nin “Felatun Bey ile Râkım Efendi” romanının kahramanlarından Ziklas ailesinin büyük kızı Can’ın ölümcül hastalığı nedir, neden yataklara düşmüştür?

A) Verem teşhisi konmuştur, doktor bir haftalık ömrünün kaldığını söylemiştir.
B) Zenginlik depresyonuna girmiştir.
C) Artık onun için hayatın bir anlamı kalmamıştır.
D) Hava değişimlerinden ötürü üşütmüş ve hastalığı onu yatağa düşürecek kadar ilerlemiştir.
E) Rakım’a karşı olan hislerine hâkim olamamış ve sevda hastalığına yakalanmıştır.

25) Ahmet Mithat Efendi’nin “Felatun Bey ile Râkım Efendi” romanının kahramanlarından Can, Rakım Efendi’nin o iyileşsin diye yalandan ettiği sevda teklifini neden reddetti?

A) Ona olan hisleri artık eski şehvetini yitirdiği için.
B) Rakım Efendi’nin ona acıdığı için bu teklifi sunduğunu ve aslında Canan’ı sevdiğini bildiği için.
C) Can, babası, Rakım ve doktoru konuşurken onlara kulak misafiri olduğu için.
D) Margrit’in kalbini kırmamak için.
E) Felatun Bey’e karşı kalbinde yeni hisler filizlendiği için.
Cevap Anahtarı :

1-C      2-B      3-A      4-E      5-A
6-C      7-B      8-C      9-B     10-E
11-D   12-A    13-A    14-B    15-C
16-B   17-A    18-B    19-D    20-C
21-B   22-A    23-C    24-E    25-B

Felatun Bey ile Rakım Efendi (Ahmet Mithat Efendi) Kitap Sınavı Yazılı Test Soruları ve Cevap Anahtarı 2 için tıklayınız...

Felatun Bey ile Rakım Efendi (Ahmet Mithat Efendi) Kitabının Özeti, Konusu, Tahlili için tıklayınız...

Zehra (Nabizade Nazım) Kitabının Özeti, Konusu Tahlili


Kitabın Adı : Zehra

Kitabın Yazarı : Nabizade Nazım

Kitap Hakkında Bilgi :

1886 yılında Servet-i Fünun dergisinde yayınlanan eserde doğuştan kıskanç olan Zehra adındaki güzel bir kızın hikayesi anlatılır. Zehra'nın kocasını elinden kaptırma korkusu ile kıskançlığın pençesine yakalanışı işlenir.

Tanzimat Edebiyatının ikinci dönem ürünü olan eser karakterlerinin çok yönlü ele alınışı ile kendinden önceki romanlardan ayrılır. Eser kıskançlık teması üzerine yazılmıştır. Yazar, çevre tasvirlerinde ve kahramanlarını çevrelerine uygun işleme konusunda dönemine göre başarılıdır. Bu açılardan roman natüralizmden izler taşır.

Kitabın Özeti :

Suphi oldukça kibar büyümüş, genç yakışıklı bir delikanlıdır. Babası sağlığında oğlunu Asmaaltı’nda tüccar olan Şevket Efendi’nin yanına katip olarak yerleştirir. Suphi, Şevket Efendi’nin on yedi yaşındaki kıskanç yaradılışlı kızı Zehra'ya âşık olur. Suphi’nin hisleri karşılıksız değildir. Durumu fark eden Şevket Efendi, hırçınlığından ve huysuzluğundan şikâyet ettiği kızına eş olarak Suphi’yi uygun bulur.

Evlendikten bir süre sonra Zehra'nın huysuzluk ve kıskançlıkları tekrar başlar. Suphi’nin annesi Münire Hanım evin kalfası Nazikter’e yardım etmesi için oğlu ile gelinine Sırrıcemal adıyla bir cariye satın alır. Sırrıcemal çok güzel bir kızdır. Zehra, güzellik bakımından Sırrıcemal’den aşağı kalmasa da kocasını -henüz ortada bir şey yokken- evin hizmetçisi Sırrıcemal’den kıskanır. Sırrıcemal’in Zehra’nın hırçınlıklara karşı boyun eğişi ve sakin tavırları Suphi’nin dikkatini çekmeye başlar ve asıl bu noktadan sonra Suphi Sırrıcemal’e ilgi duymaya başlar. Çok geçmeden Suphi, Sırrıcemal’e aşkını ilan eder. Durumdan şüphelenen Zehra’nın hırçınlıkları artar. Evin yaşlı halayığı Nazikter, Sırrıcemal’i yakın takibe alır. Sırrıcemal artık her şeye boyun eğen, alçak gönüllü cariye değildir. İki kadın arasında artık büyük bir savaş başlamıştır. Nihayet ilk savaşı karnındaki çocukla Sırrıcemal kazanır.

Bu sırada Şevket Efendi ölür. Mağazanın yönetimi Suphi’ye kalır. Suphi karısından giderek soğur ve onu boşayıp Sırrıcemal’le evlenir. Suphi’nin Zehra ile birlikte bıraktığı Münire Hanım, Sırrıcemal’i bu evliliğin ortasına bırakmanın ezikliği ile gelininin hırçınlıklarına boyun eğmeye mecbur kalmaktadır.

Habbe Molla adındaki bir kadının vasıtasıyla eski kocasının yeni evini öğrenen Zehra intikam ateşi ile yanmaktadır. Zehra, kurduğu düzen ile Suphi’nin başına Ürani adındaki bir yosmayı musallat eder. Evin yolunu unutan Suphi’nin gözü artık Ürani’den başkasını görmemektedir. Olanlardan habersiz evinde kocasını bekleyen Sırrıcemal, Suphi’nin Zehra’ya döndüğünü zanneder. Artık Sırrıcemal de Zehra gibi intikam sevdasına düşmüştür. Bir gün yanına hizmetçilerden birini alıp Hocapaşa’da oturan Zehra’nın evine gider. Kayınvalidesinin kucağına kapanıp ağlayan Sırrıcemal, bir süre sonra Suphi’nin bu eve hiç uğramadığına ikna olur. Sırrıcemal’in halini gören Zehra, bu durumdan memnundur.


Suphi’nin kendisi gibi Zehra’yı da feda ettiğini anlayan Sırrıcemal’in artık adını bilmediği yeni bir düşmanı vardır. Bu olaydan birkaç gün sonra Suphi’nin katibi Muhsin bir miktar harçlıkla biraz öteberi getirir. Muhsin’in ağzını arayan Sırrıcemal, kocasının kendisini hafifmeşrep bir kadın için terk ettiğini öğrenir. Bu durumu kabullenemeyen Sırrıcemal bir nöbet şeklini alan baygınlıklar geçirmeye başlar. Bir süre sonra da bebeğini kaybeder. Bütün umudunu bağladığı çocuğunu kaybetmesi Sırrıcemal için bir yıkım olur. Gün geçtikçe eriyen çaresiz kadın yaşadıklarını dayanamayıp kendini evin sarnıcına atarak intihar eder.

İşlerden elini tamamen kesen Suphi, mağazayı tamamen Muhsin’in eline bırakmıştır. Suphi, Ürani’nin istek ve ihtiyaçlarını karşılamak için de su gibi para harcar. Mağazanın idaresinde tek başına kalan Muhsin de çalıp çırpmaya koyulmuştur.

Sırrıcemal’in ölümü ile intikamının en az bir kısmını aldığını düşünen Zehra’nın Suphi için başka planları vardır. Ürani ile yürüttüğü intikamı artık yeterli görmez ve Muhsin’i gözüne kestirir. Bu sayede mağazayı da ele geçirmek niyetindedir. Habbe Molla’yı aracı tutan Zehra, Muhsin kendisiyle evlenmek için dünden razı olduğunu öğrenir. On beş gün içerinde her şey olup biter. Zehra bu evlilik meselesiyle Suphi’den beklediği tepkiyi alamaz. Suphi aldığı bu habere karşı kayıtsız kalır. Muhsin hesapları görüp Suphi’nin hissesini ayırır.

Sırrıcemal’in başına gelenlerden de habersiz olan Suphi kimi zaman silkinip Ürani’den kurtulmak istese de bunu başaramaz. Suphi, eline kalan bu son parayı da Ürani’yi memnun etmek için harcar. Elinde avucunda bir şey kalmayan Suphi bir süre sonta Ürani’nin sığıntısı olarak yaşamaya başlar. Ürani hiçbir şeyi kalmayan bu zavallı adamı kapının önüne koyar. Sokakta kalan Suphi uzun zamandır aklına getirmediği annesini hatırlar. Zehra’nın evlendikten sonra yalnızlığa terk ettiği Münire, konu komşuya avuç açar hale gelmiştir. Annesinin yersiz yurtsuz kalması bile Suphi’yi pek etkilememiştir.

Tulumbacı olarak çalışmaya başlayan Suphi, sefil bir yaşam sürmeye başlar. Büyük bir değişim geçirmiştir. Bir zamanın nazik, kibar adamı sırım gibi sertleşmiş, bıçkınlaşmıştır. Bir gün Ürani ile sevgilisini tramvayda görür. İntikam hırsı ile bir plan yaparak ikisini de öldürür. Şüpheli olarak yakalanan Suphi’yi suçlayacak maddi kanıtlar bulunamaz ancak İstanbul’da kalması da uygun bulunmayarak Trablusgarp’a sürülmesine karar verilir.

Olaylardan haberdar olan Zehra, durumdan memnun değildir. Suphi’nin tüm yaptıklarından pişman olup ayaklarına kapanmasını beklemek artık mümkün değildir. Suphi’yi kaybettikten sonra zaten hiç sevmediği Muhsin’den de nefret etmeye başladı. Muhsin’den olan çocuğu ancak iki hafta yaşayabilmiş bir süre sonra Muhsin de ölmüştür.

Bir gün alışveriş çarşıya çıkan Zehra, yolda bir kalabalık görür. Yoksul ve yaşlı bir kadın yolda düşüp ölmüştür. Zehra kadının Münire olduğunu görünce üzerine kapanıp ağlamaya başlar. Büyük bir pişmanlık yaşayarak bu üzüntüyle yatağa düşen Zehra da kısa bir süre sonra ölür.

8 Haziran 2019 Cumartesi

Elektromıknatıs Nasıl Yapılır? Kullanım Alanları Nelerdir?

Elektromıknatıs ve Kullanım Alanları

Elektromıknatıs, bir manyetik nüve ve nüvenin üzerine sarılan bir bobinden oluşur.

Bir iletkenden akım geçirildiğinde etrafında bir manyetik alanın oluştuğunu biliyoruz.

Bir bobinden akım geçirildiğinde ise etrafında daha güçlü bir manyetik alan oluşur ve bu alan, nüve üzerinden dolaşarak nüvenin mıknatıs özelliği göstermesini sağlar.

İletken telin üst üste sarılmasının nedeni birim alandaki manyetik alan şiddetini artırmaktır, çünkü oluşan manyetik alan miktarı telin boyu ile doğru orantılıdır.


Düz bir elektromıknatısta alanın yönü sağ el kuralına göre bulunur. Sağ elin dört parmağı akımın yönünü gösterecek şekilde tutulduğunda başparmak alanın yönünü (N kutbunu) gösterir.

Elektromıknatıslar, evlerde iletişim araçlarının mikrofon ve hoparlörlerinde, çamaşır makinesi, buzdolabı gibi cihazların motorlarında, birçok elektronik cihazın adaptörlerinde, kaçak akım ve aşırı akım rölelerinde, sigortalarda, kumandanda röleleri ve kontaktörlerde vb. yerlerde kullanılır.

Elektromıknatısın kullanım alanlarından bazılarını aşağıdaki gibi sıralayabiliriz.

1- Radyo, televizyon, müzik çalar gibi cihazların hoparlörlerinde, mikrofonlarda,

2- Evlerdeki tokmaklı kapı zilinde; buzdolabı, çamaşır makinesi gibi cihazların motorlarında, araba marş motorlarında, evlerde, iş yerlerinde ve endüstrinin hemen her kolunda kullanılan çok değişik tipteki motorlarda,

3- Evlerdeki adaptörlerin trafolarında, enerji iletiminde kullanılan gerilim dönüştürücü trafolarda ve yine hemen her cihazda kullanılan gerilim uygunlaştırıcı trafolarda kullanılır. Ölçme (ölçme alanını genişletme) amaçlı trafolar da kullanılabilir.

4- Koruma amaçlı röleler, şalterler ve kumanda amaçlı röle ve kontaktörlerde, sigortalarda kullanılır.

5- Haberleşmede ses ve görüntü iletiminde,

6- Arama ve güvenlik amaçlı endüktif dedektörlerde,

7- Hızlı (manyetik) trenlerde,

8- Metal ayıklama sistemlerinde ve vinçlerde,

9- Atom laboratuarlarında parçacık hızlandırıcılarda kullanılır.

Not: Elektromıknatıs nüvesi yumuşak demirden ya da aynı özellikteki saçlardan yapılır. Çünkü elektromıknatısın akımı kesildiğinde nüvenin de manyetik özelliğinin sona ermesi gerekir.

Basit Bir Elektromıknatıs Uygulaması :

Bu uygulamada bir elektromıknatıs yapmaya çalışacağız.

Uygulama için aşağıdaki malzemeleri hazırlayınız.

1- Bir adet 1.5 V’luk pil

2- 15-20 cm uzunluğunda bir çivi ya da yaklaşık ölçülerde demir parçası

3- İki adet 0.50 mm2 kesitinde ve 100 - 150 cm uzunluğunda bir emaye bobin teli kesiniz. (0.75 mm 2 kesitinde zil teli de olabilir.)

4- Bir adet doğal mıknatıs

5- Bir miktar topluiğne, cam çivisi ya da ataç bulundurunuz.

Deneyin yapılışı:

Elektromıknatısı yapmak için aşağıdaki adımları izleyebilirsiniz.

1. Bobin teli kullanıyorsanız tellerin uçlarından 1 cm civarında maket bıçağı ile kazıyarak iletken kısmı ortaya çıkarınız. Zil teli kullanıyorsanız kablo uçlarını yan keski ile 1 cm kadar soyunuz.

2. Teli düzgün bir şekilde çivinin ya da metal çubuğun üzerine sarınız.

3. Pili, Resim 21’de görüldüğü gibi elde ettiğiniz elektro mıknatısın üzerine yapıştırınız.

4. Bobinin (kablonun) bir ucunu pilin eksi kutbuna (altına) yapıştırınız.

5. Şimdi bir elinizle açıkta kalan bobin ucunu pilin artı kutbuna dokundurarak diğer elinizle elektro mıknatısı metal cisimlere (toplu iğne, ataç, çivi vb) yaklaştırınız.

6. Elektromıknatısı sağa sola, yukarı aşağı hareket ettirerek çekim gücünü anlamaya çalışınız.

7. Bobinin diğer ucunu da bantlayınız (artı uca) ve elektromıknatısınızı çeşitli açılarla doğal mıknatısa yaklaştırınız ve iki mıknatıs arasındaki etkileşimi gözlemleyiniz.

Deneyin Sonucu:

1- Manyetik bir malzeme, üzerine iletken tel sarılıp akım geçirildiğinde mıknatıslık özelliği kazanır.

2- Elektromıknatıs çalışır haldeyken doğal mıknatısa yaklaştırıldığında aralarında itme ve çekme gerçekleşir. Bu da elektromıknatısın aktifken tamamen doğal mıknatıs gibi davrandığını gösterir.

3- Akım kesilince elektromıknatısın mıknatıslık özelliği çok kısa bir sürede yok olur.

İyi Geceler Bay Tom (Michelle Magorian) Kitap Sınavı Yazılı Soruları ve Cevap Anahtarı

Kitabın Adı: İyi Geceler Bay Tom Kitabın Yazarı: Michelle Magorian Kitap Sınavı Soruları ve Cevap Anahtarı 1. Will'in kollarındaki morlu...