thumbnail

Üretilen Elektrik Enerjisinin İletimi ve Dağıtımı Nasıl Yapılmaktadır?



Genellikle elektrik üretim santrallarıyla tüketim merkezleri birbirine uzaktır.

Aralarındaki bağlantı, iletim şebekesi ve enterkonekte sistemlerle sağlanır.

Elektrik (alternatif akım) depolanamadığından, üretildiğinde hemen kullanıcıya ulaştırılması gerekir.

Bu da üretim ve tüketimin her an dengede tutulması demektir. Öte yandan tüketim miktarı bölgelere, mevsimlere ve hatta günün saatlerine göre büyük değişiklikler gösterebilir. 

Enterkonekte sistemler, üretimi tüketim düzeyindeki değişimlere uyarlamayı sağlar.

Elektriğin iletimiyse, gerilimin değerine bağlı olarak değişen elektrik hatları aracılığıyla gerçekleştirilir. 

Gerilim arttığında iletim işleminde ciddi tasarruflar sağlanır: enerji kaybı gerilim düzeyiyle ters orantılı olduğu için enerjiden, hat miktarı azaldığı için yerden, şebekedeki bakım masrafları azaldığı için de harcamalardan tasarruf edilir. Mesela, 1.000 MW’lık bir nükleer santralin ürettiği elektriği boşaltmak için, 380 000 V’luk bir hat kullanılır; oysa aynı işi görmek için 154 000 V’luk altı hat veya 66 000 V’luk 30 hat gerekir. 

Hat geriliminin yüksek olması hattan geçen akım miktarının düşmesine neden olur. Böylece elektrik enerjisi iletimi ve dağıtımı daha masrafsız olur. Ayrıca hattaki gerilim düşümü de daha az olmuş olur.

Enterkonekte sistemler çok dağınık bölgelerin üretim imkanlarını birleştirerek, aynı malzeme güvenliği bakımından gerekli olan güç miktarınının azalmasını sağlar.

Arızalar meydana geldiğinde, yerinde değiştirilmesi gereken parçalar o an içinde elde bulunmayabilir. Bu durumda enterkonekte sistem yardıma koşar; elektrik enerjisi iletimi istasyonlarında gerilimin akış yönü ayarlanarak anında ve en az harcamayla üretim ile tüketim arasındaki denge sağlanır. 

Şebekenin yönetimi için gerekli emirler ve bilgiler özel iletişim hatları, özel telsizler kullanılarak sağlanır.

Uzaktan ölçüm, düzenleme, sinyalizasyon ve alarm donanımları gibi çeşitli otomatik sistemler de giderek yaygınlaşmaktadır. Bu aygıtlar şebekeyi sürekli denetleyen yönetim görevlilerine ve bilgisayarlara anında sorunlara müdahale etme imkanı verir.

Elektrik Enerjisi İletimi

Türkiye’de elektrik enerjisi iletimi genellikle Türkiye Elektrik Kurumu (TEK) sorumludur; bazı bölgelerde bu işi özel şirketler üstlenmiştir. 

Dağıtım kuruluşu tüketim ihtiyacına göre şebekler kurmak, bunları yönetmek ve yenilemek, tüketicileri şebekeye bağlayan bağlantıları yapmak, dağıtılan elektriğin sürekliliğini sağlamak ve miktarını sabit kılmakla yükümlüdür.

İletim sistemi aracılığıyla yüksek gerilimde taşınan elektrik, alçak gerilime düşürülerek bir dağıtım merkezine, yani transformatör istasyonuna ulaştırılır. 

Kırsal bölgelerde bu şebekeler açıktadır; yerleşim bölgelerindeyse çoğunlukla yeraltına döşenmiştir. 

Orta gerilim/alçak gerilim merkezlerinin bağlayıcı elemanı , farklı gerilimdeki iki şebekeyi birbirine bağlayan ve kısaca trafo denen transformatördür. 

Alçak gerilimli dağıtım sistemi tüketicilere üç fazlı ve bir topraklı (nötr) elektrik sağlar; elektrik iki gerilim düzeyinden oluşur. Bunlardan giderek yaygınlaşanı fazlar arası 380V ve faz-toprak arası 220V gerilimidir. 

Fazlar arası 220 V ve faz-nötr arası 127 V olanı giderek azalmaktadır. 

En çok kullanılan sistemler üç fazlı 380 V ve tek fazlı 220 V’ tur. Bu seçeneğe göre, bir alet 4 tele veya 2 tele bağlanır. 

Elektrik akımının frekansı bütün Avrupa’da ve Türkiye’de 50 Hz, Amerika kıtasındaysa 60 Hz’dir. 

Bir motor veya bir bilgisayar, aygıtın içinde kullanılan frekansa eşit frekanslı bir şebekeye bağlanmadıkça düzgün çalışamaz.

Subscribe by Email

Follow Updates Articles from This Blog via Email

No Comments