31 Mayıs 2018 Perşembe

Multivibratörler - 3. Çift Kararlı Multivibratörler, Transistörlü Devre, Çalışması

MULTİVİBRATÖRLER

Multivibratörler, flip-flop devrelerimizde gerekli olan kare dalga sinyalini yani tetikleme sinyalini üreten devrelerdir. Bir devreye bağlı bir ledin, durmadan peşi sıra yanması ve sönmesi flip-flop olarak adlandırılır.

Yanması hali flip, sönmesi hali flop olarak isimlendirilir.

Bir flip-flop aslında bir kare dalga üreteci çeşididir.

Multivibratörler 3‟e ayrılırlar.

a) Kararsız (astable) multivibratörler için tıklayınız...

b) Tek kararlı (monostable) multivibratörler için tıklayınız...

c) Çift kararlı (bistable) multivibratörler.


3. Çift Kararlı (Bistable) Multivibratör

Çift kararlı multivibratör blok şeması

Tek kararlı multivibratörde çıkış, butona basılmadığı sürece “0” olarak kalıyor, butona basılınca konum değiĢtiriyor ama bir süre sonra eski konumuna dönüyordu. Yani “1” olarak kalma konusunda kararlı değildi. “0” olarak kalma konusunda kararlı idi. O yüzden tek kararlı diye isimlendiriliyor.

Çift kararlı multivibratörde ise çıkışın ne olacağını butonlar belirliyor.

S1 butonuna bastığınızda çıkış devamlı olarak lojik “0” seviyesi veriyor, yani çıkış kararlı bir şekilde “0” olarak kalıyor.

S2 butonuna bastığınızda ise çıkış devamlı olarak lojik “1” veriyor, yani çıkış kararlı bir şekilde “1” olarak kalıyor.

İşte bu yüzden çift kararlı multivibratör denmiştir.

Çift kararlı multivibratör devresi


Çift kararlı multivibratör çıkış dalga şekli

S1 butonuna bastığınızda çıkış “1” ise “0” durumuna geçer. “0” ise “0” olarak kalmaya devam eder.

S1 butonuna basıldığında T2 transistörü iletken, T1 transistörü yalıtkan duruma geçer.

S2 butonuna bastığınızda çıkış “0” ise “1” durumuna geçer. “1” ise “1” olarak kalmaya devam eder.

S2 butonuna basıldığında T1 transistörü iletken, T2 transistörü yalıtkan duruma
geçer.

Bu multivibratörde çıkışın “1” olarak kalma veya “0” olarak kalma sürelerini butona basan kişi belirler. Devrede dikkat ederseniz kondansatör yoktur. Yani bir zaman ayarı söz konusu değildir.

Çift kararlı multivibratörde S1 anahtarını RS flip-flobun “S” girişi, S2 anahtarını da “R” giriĢi gibi düşünürsek, bu multivibratörün çalışmasının RS flip-floba benzer. 

Flip-flopların temelinde çift kararlı multivibratörler vardır.

Multivibratörler - 2. Tek Kararlı Multivibratörler, Transistörlü Devre, Çalışması

MULTİVİBRATÖRLER

Multivibratörler, flip-flop devrelerimizde gerekli olan kare dalga sinyalini yani tetikleme sinyalini üreten devrelerdir. Bir devreye bağlı bir ledin, durmadan peşi sıra yanması ve sönmesi flip-flop olarak adlandırılır.

Yanması hali flip, sönmesi hali flop olarak isimlendirilir.

Bir flip-flop aslında bir kare dalga üreteci çeşididir.

Multivibratörler 3‟e ayrılırlar.

a) Kararsız (astable) multivibratörler için tıklayınız...

b) Tek kararlı (monostable) multivibratörler.

c) Çift kararlı (bistable) multivibratörler için tıklayınız...

2. Tek Kararlı (Monostable) Multivibratör


Tek kararlı multivibratör blok şeması

Tek kararlı multivibratörlere enerji verildiğinde, kararsız multivibratörler gibi, çıkışından devamlı olarak kare dalga üretmezler.

Bu devrelerde bir buton bulunur ve bu butona basıldığında bir kare dalga üretilir. 

Butona basılmadığı sürece çıkış lojik “0” olarak kalır. Butona basıldığı anda ise çıkış lojik “1” olur ve bir süre devam ettikten sonra tekrar lojik “0” seviyesine döner. 

Butona tekrar basılmadığı sürece de lojik “0” seviyesinde kalmaya devam eder.


Tek kararlı multivibratör devresi

S butonuna basmadığınız sürece çıkış lojik “0” seviyesindedir. S butonuna bastığınızda ise çıkıĢ bir müddet lojik “1” olur ve sonra lojik “0” seviyesine geri döner.

Çıkışın lojik “1” seviyesinde kalma süresini (t1), C kondansatörü ve R3 direnci belirler.


Tek Kararlı multivibratör çıkış dalga şekli

Multivibratörler - 1. Kararsız Multivibratörler, Transistörlü Devre, Çalışması

MULTİVİBRATÖRLER

Multivibratörler, flip-flop devrelerimizde gerekli olan kare dalga sinyalini yani tetikleme sinyalini üreten devrelerdir. Bir devreye bağlı bir ledin, durmadan peşi sıra yanması ve sönmesi flip-flop olarak adlandırılır.

Yanması hali flip, sönmesi hali flop olarak isimlendirilir.

Bir flip-flop aslında bir kare dalga üreteci çeşididir.

Multivibratörler 3‟e ayrılırlar.

a) Kararsız (astable) multivibratörler.

b) Tek kararlı (monostable) multivibratörler için tıklayınız...

c) Çift kararlı (bistable) multivibratörler için tıklayınız...

1. Kararsız (Astable) Multivibratörler

Kararsız multivibratörler kare dalga osilatörü olarak kullanılabilirler.

Kararsız denilmesinin sebebi de çıkışın “1” veya “0” olmaya karar verememesi, durmadan “1” ve “0” arasında gidip gelmesinden kaynaklanmaktadır. 

Devreye enerji verdiğimizde çıkış devamlı olarak “1” verse idi, bu multivibratöre kararlı multivibratör diyecektik.

Günümüzde çok sayıda kararsız multivibratör, yani kare dalga üreteci devre bulunmaktadır.


Transistörlü kararsız multivibratör

Şekildeki devre enerji verildiği andan itibaren çalışmaya başlamaktadır. Çıkışlarından kare dalga üretmektedir. Bu devrenin 2 adet çıkışı vardır ve her hangi bir anda çıkışlardan biri “1” iken diğeri “0” olur. 

Her iki çıkışta devrenin çıkışı olarak kullanılabilir. Çünkü her iki çıkıştan da kare dalga üretilmektedir.

Devrede kullanılan 2 adet NPN transistörden, her hangi bir anda biri iletken iken diğeri yalıtkan olur. İletken olan transistörün çıkışı lojik “0”, yalıtkan olan transistörün çıkışı
lojik “1” olur.
Kararsız multivibratörün çıkış dalga şekilleri

Devrenin çalışması aslında çok basittir. Kondansatörlerin sıra ile dolup (şarj) ve
boşalmış (deşarj) olmaları, transistörlerin sıra ile iletimde ve yalıtımda olmalarını sağlar.

Çıkışlarda oluşan kare dalganın frekansını da, yani kare dalga sinyalin “1” olarak kalma (t2) ve “0” olarak kalma (t1) sürelerini de kondansatörlerin dolma ve boşalma süreleri belirler. Ckondansatörü Rc1 üzerinden, C2 kondansatörü Rc2 üzerinden dolmuş ve boşalmış olmaktadır.

Lojik Entegre Karşılaştırıcılar Nedir? Uygulama Devresi


Entegre devre karşılaştırıcılar 4 bitlik paralel karşılaştırıcıların paketlenmiş halidir ve çalışma sistemleri aynıdır.

Kaskat (ard arda) girişleri adı altında “A>B” , “A<B” ve “A=B” girişleri vardır. Daha önceki
entegrelerde nasıl hem elde girişi, hem elde çıkışı varsa, bu entegrede de bu girişler o amaçladır. Yani 2 entegreyi kaskat birbirine bağlayarak 8 bitlik bir karşılaştırıcı yapmak amacıyla bu girişler kullanılır.

Bunu yapmak için düşük değerlikli bitlere sahip entegrenin “A>B”, “A<B” ve “A=B” çıkışları, yüksek değerlikli bitlere sahip entegrenin “A>B” , “A<B” ve “A=B” kaskat girişlerine bağlanır. 

Yüksek değerlikli entegreden A=B sonucu geldiğinde kaskat giriĢleri etkili olur ve top düĢük değerlikli bitlere sahip entegreye geçer.

Eğer entegre tek başına 4 bitlik karşılaştırıcı olarak kullanılacaksa kaskat girişlerinden “A=B” girişinin 1 yapılması gerekmektedir. Yoksa devre “A=B” sonucunu veremez.

Dört Bitlik Karşılaştırıcı Uygulaması



Bu uygulamada DM7485N entegresini kullanarak 4 bitlik 2 ikilik sayıyı karşılaştıracağız. 

Kaskat girişlerini kullanmayacağımız için “A=B” girişini +5 V'a , “A>B” ve “A<B” girişlerini toprak hattına bağlayacağız. 

Devrenin çalışmasını anlayabilmek için entegrenin katalog bilgilerini, özellikle doğruluk tablosunu incelemeniz faydalı olacaktır.

28 Mayıs 2018 Pazartesi

Lojik Tam Karşılaştırıcı Devresi, Doğruluk Tablosu, Blok Şeması, Çıkış Fonksiyonları

Karşılaştırıcılar

Girişine uygulanan 2 sayıyı karşılaştırıp bu iki sayının birbirine eşit olup olmadığını veya hangisin büyük olduğunu belirleyen devrelerdir.

Karşılaştırıcının;

2- Tam karşılaştırıcı, 
3- Paralel karşılaştırıcı ve 
gibi çeşitleri olmakla birlikte, girilen 2 sayının kaç bitlik olduğuna göre de çeşitlendirilebilir.

Yarım karşılaştırıcı, tam karşılaştırıcı ve paralel karşılaştırıcı devreleri, karşılaştırıcılar konusunun temelini oluşturması açısından önemlidir. Fakat, esas önemli olan entegre devre karşılaştırıcıları, özelliklerini ve nasıl kullanıldığını öğrenmektir.

2- Tam Karşılaştırıcılar ve Özellikleri

1- Giriş uçlarına uygulanan birer bitlik 2 adet ikilik sayıyı karşılaştırır ve sayıların eşit olup olmadığını, eğer sayılar eşit değilse hangisinin büyük olduğunu belirler.

2- 2 girişi, 3 çıkışı olan bir devredir.

3- Çıkışlar  “A<B” ,  “A=B” ve  “A>B”  şeklinde isimlendirilmektedir.

4- Hangi sonuç oluşmuşsa o çıkış aktif (lojik 1) , diğerleri pasif (lojik 0) olur.

Tam karşılaştırıcı blok şeması


Tam karşılaştırıcı lojik devresi


Doğruluk Tablosu ve Çıkış Fonksiyonları

DragonflEye - Yusufçuk Böceklerini Uzaktan Kontrol Edebilen Cyborg Böcek Projesi




Bir drone ne kadar küçülürse, o kadar fazla alanda uçabilir hale geliyor. Pek çok araştırmacı, küçük böcekler gibi gözüken ve davranan drone'lar üretmek için çalışıyor. Ama yeni bir yaklaşım ile bazı mühendisler, var olan yaratıklara drone benzeri geliştirmeler ekleme peşinde.

Küçük drone'ların karşılaştıkları en büyük sorun kendilerine güç sağlamak. Küçük bir uçabilen araç sadece küçük bir batarya taşıyabiliyor ve bu da uçuş süresini ciddi bir şekilde kısaltmakta. Tabi küçük cihazların bu problemi, sizin üzerinizde yakıt yenilemeden önce saatlerce kulağınızın dibinde uçan sivrisinekler için geçerli değil.

Ancak elektronikleri henüz yeterince küçük yapamıyor olmamız, bir sivrisineğin kullanılmasını engellemekte. Buna rağmen yusufçuk (dragonfly) böcekleri Charles Stark Draper Laboratory ve Hoawrd Hughes Medical Institute araştırmacıları için yeterli boyuta sahip görünüyor. Araştırmacılar, DragonflEye adını verdikleri bir sistem geliştirerek, canlı bir yusufçuk üzerine inşa edilmiş uzaktan kumandalı bir drone'u tanıttı.

Yusufçuk, insanların gidemedikleri veya güvenli olmayan bölgelerde veri toplamasına veya okuma yapabilmesine imkan tanıyan küçük algılayıcılar ile donatılmış durumda. Üzerinde yer alan küçük güneş hücreleri DragonflEye'ın elektroniklerine enerji sunuyor ve bu elektronik sistemler arasında böceklerin nereye uçtuğunu kontrol eden eşsiz bir teknoloji de bulunmakta.

Burada kullanılan yusufçuk, omuriliğinde araştırmacıların "yönlendirme nöronları" olarak adlandırdıkları hücrelere sahip olması için genetik mühendisliği ile üretilmiş. Gözde var olanlara benzer ışığa hassas genlerin yerleştirilmesi ile DragonflEye, özel üretilmiş optik yapılar aracılığıyla iletilen ışık dalgaları kullanılarak kontrol edilebiliyor. Bu yaklaşımın avantajı, işlem sırasında yusufçuğun diğer nöronlarının etkilenmiyor (veya hasar almıyor) olması ve bu da kendisinin, en gelişmiş drone'larımızdan bile daha atik bir şekilde uçmasına imkan tanıyor.

chip.com.tr'nin haberine göre bu teknoloji, mükemmel casus aracını üretmenin yanı sıra, sinir sistemindeki bir problem sebebiyle düşük hareket kabiliyetine sahip olan insanlara yardımcı olmak için de kullanılabilir. Araştırmacılar, mucizevi bir şekilde insanları tekrar yürütebileceklerinin sözünü vermiyorlar ancak sinir sistemi sinyallerini taklit etmek için ışığın kullanılması, pek çok farklı medikal kullanım imkanını da beraberinde getiriyor.

Hürriyet

26 Mayıs 2018 Cumartesi

Lojik Yarım Karşılaştırıcı Devresi, Doğruluk Tablosu, Blok Şeması, Çıkış Fonksiyonları

Karşılaştırıcılar

Girişine uygulanan 2 sayıyı karşılaştırıp bu iki sayının birbirine eşit olup olmadığını veya hangisin büyük olduğunu belirleyen devrelerdir.

Karşılaştırıcının;

1- Yarım karşılaştırıcı,
3- Paralel karşılaştırıcı ve 
gibi çeşitleri olmakla birlikte, girilen 2 sayının kaç bitlik olduğuna göre de çeşitlendirilebilir.

Yarım karşılaştırıcı, tam karşılaştırıcı ve paralel karşılaştırıcı devreleri, karşılaştırıcılar konusunun temelini oluşturması açısından önemlidir. Fakat, esas önemli olan entegre devre karşılaştırıcıları, özelliklerini ve nasıl kullanıldığını öğrenmektir.

1. Yarım Karşılaştırıcı

a) Girişine uygulanan bir bitlik iki sayının, sadece birbirine eşit olup olmadığını belirler.

b) 2 girişi 2 çıkışı olan bir devredir.

c) Çıkışlardan biri “eşit” çıkışı diğeri “eşit değil” çıkışıdır.

d) Sayılardan hangisinin büyük olduğunu belirlemez.

Yarım karşılaştırıcı blok şeması

Yarım karşılaştırıcı lojik devresi


Yarım karşılaştırıcı doğruluk tablosu
Çıkış Fonksiyonları

Hoparlör Nedir? Çalışma Prensibi, Yapısı, Sembolü, Kullanıldığı Yerler, Çeşitleri, Hoparlör Seçimi


Hoparlör

Elektriksel sinyalleri ses sinyallerine çeviren devre elemanlarına “hoparlör” denir. Hoparlörler elektrik sinyalini insanların duyabileceği ses sinyallerine çeviren transdüserlerdir.

Hoparlör Sembolü

Yapısı:

Genel olarak hoporlörler mıknatıs ve mıknatıs etrafına yerleştirilen bir bobin ve hareketli diyaframdan oluşur.

Bas ses yayan hoparlörler: 16 - 600 Hz (düşük frekanslı sesler).

Medyum ses yayan hoparlörler: 400 - 6000 Hz (orta frekanslı sesler).

Tiz ses yayan hoparlörler: 4000 - 16.000 Hz lik yüksek frekanslı sesleri yayarlar.

Hoparlörlerde polarite (artı ve eksi uç)

Hoparlör bağlantı terminallerinde artı (+) ve eksi (-) işaretleri karşımıza çıkar. Aynı zamanda ses sinyali üreten cihazların çıkış uçlarında da artı (+) ve eksi (-) işaretleri vardır. Hoparlör bağlanırken bu işaretlere dikkat etmek gerekir. Bir tek hoparlörün devreye düz ya da ters bağlanmasının pratik olarak hiç bir sakıncası yoktur. Birden fazla hoparlörlü sistemlerde artı (+) ve eksi (-) işaretlerine uyulmadan bağlantı yapılırsa ses verimi düşer. 

Bunun nedeni; ters bağlantıda iki hoparlöre aynı anda elektrik sinyali gittiğinde diyaframın biri dışarıya doğru havayı titreşirken, öbürü içeri doğru titreşir. Bu da kulağımıza ses titreşimlerini taşıyan havanın titreşiminin dengesiz olmasına neden olarak ses verimini düşürür.

Hoparlör seçimi:

Ses sistemlerinde rastgele hoparlör seçimi yapıldığında maliyeti yüksek arızalar (anfi ya da hoparlör arızaları) olabilmektedir. Ses sisteminin empedans ve güç değerlerine dikkat edilmelidir. Ses sinyali yayan cihazın gücüne göre hoparlör kullanılmalıdır. Çok ses çıksın diye fazla hoparlör bağlama yoluna gidilmemelidir.

Hoparlörler çalışma prensiplerine göre çeşitlere ayrılırlar:

1. Dinamik (Hareketli Bobinli) Hoparlörler

Dinamik hoparlörler, bobin, mıknatıs, kon (diyafram) gibi elemanların birleşiminden oluşmuştur. 

Bu elemanlarda demirden yapılmış bir silindirin ortasına doğal mıknatıs yerleştirilmiştir. Mıknatısla yumuşak demir arasındaki hava aralığına ise hoparlör diyaframının uzantısı üzerine sarılmış bobin konmuştur. Bobinin sarıldığı diyaframın alt kısmı bir süspansiyon (esnek taşıyıcı) ile gövdeye tutturulmuştur. Bobin, süspansiyonlar sayesinde hava aralığında rahatça hareket edebilmektedir. Hoparlörlerde kon iki tanedir. Geniş çaplı olan dışarıda, küçük çaplı
olan ortadadır. Büyük kon kalın (bas) sesleri, küçük kon ise ince (tiz) sesleri oluşturur.

2. Piezoelektrik (Kristal) Hoparlörler

Piezoelektrik hoparlörler çizgi biçiminde, birbirine karşı polarize edilmiş, bükülgen piezooksit (kurşun, elmas, titan karışımı) maddeden yapılmışdır.

Şeritlere akım uygulandığında, boyut uzayıp kısalır ve karşıdakini itip çeker. Bu titreşim ise esnek membranı hareket ettirerek ses oluşur. 

Piezoelektrik hoparlörler daha çok yüksek frekanslı seslerin elde edilmesinde (kolonların tweeterlarında) ve kulaklıklarda kullanılmaktadır. Aynı zamanda dijital saatlerde kullanılan hoparlörlerde buzzer olarak piezoelektrik esasına göre çalışır.

Hoparlörlerin Kullanım Alanları:

Elektrik sinyallerinin sese çevrilmesinin istenildiği her yerde kullanılır. Televizyon ve radyolarda, alarm devrelerinde, elektronik devrelerde, sahne ve müzik sistemlerinde vs. yerlerde çoklukla kullanılır.
Sağlamlık Testi:

Avometre Ohm konumuna (200 ohm) alınarak yapılır. Yapılan ölçümde üzerinde yazılı olan direnç değeri (4,8,16 Ohm gibi) okunmalıdır. Bunun yanında ölçüm esnasında hoparlör bobini, membranı bir miktar titreştirmelidir. Çok küçük bir ses çıkarmalıdır.

24 Mayıs 2018 Perşembe

Sivas'ta Lise Öğrencileri İnsansız Hava Aracı (İHA) Yaptı


Sivas'ta lise öğrencileri, yaklaşık 20 dakika havada kalabilen İnsansız Hava Aracı (İHA) üretti.

Özel Bahçeşehir Fen Lisesi öğrencilerinin yerli malzemeler kullanarak ürettikleri İHA'nın test uçuşu, il protokolünün de katılımıyla okul bahçesinde gerçekleştirildi. İHA, yaklaşık 20 dakika havada kalabiliyor ve çektiği görüntüleri bir çipe kaydedebiliyor. Önden çekişli motor modelli İHA'nın uçuşunu başarıyla tamamlamasını, öğrenciler alkışlayarak kutladı.

Okulun müdürü Suat Demirer, gazetecilere yaptığı açıklamada, okul olarak daha önce de yerli drone ürettiklerini ifade etti.

Okul laboratuvarında yaptıkları İHA'nın ilk test uçuşunu yaptığını aktaran Demirer, "İbni Sina'nın bir sözü var, 'Bilim ve sanat, itibar görmediği yerde durmaz' diye. Bu sözden yola çıkarak, bilime ve sanata önem vererek yaptığımız çalışmalarla Sivas'a katkı sağlamış olduk." dedi.

İHA'nın yapılmasında okulun laboratuvarlarının kullanıldığını belirten Demirer, "Öğrencilerimiz robotik yazılım programlarını da kendileri yazdı. Hafif malzemeler kullanarak İHA'yı imal ettiler. Tamamen öğrencilerimizin çalışmasının sonucu oldu. Hedefimiz, daha gelişmiş ve daha uzun süre havada kalan İHA üretmek. Sivas'ta ilk defa İHA yaparak bunu uçuran okul olmanın gururunu yaşıyoruz." diye konuştu.

Programa, Sivas Belediye Başkan Yardımcısı Ahmet Özaydın, Cumhuriyet Başsavcısı Murat İrcal, Emniyet Müdürü Kenan Aydoğan, Polis Meslek Eğitim Merkezi Müdürü Kadir Yırtar, Milli Eğitim Müdürü Ebubekir Sıddık Savaşçı, Cumhuriyet Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Taşkın, Milli Eğitim Şube Müdürleri Mehmet Başçıl ve Mehmet Darıcı ile diğer davetliler katıldı.

Kaynak: AA

22 Mayıs 2018 Salı

Karbon Mikrofon Nedir? Çalışma Prensibi ve Yapısı Nasıldır?

5. Karbon Tozlu Mikrofonlar



Karbon tozlu mikrofonlar Şekil 5.6’da görüldüğü gibi bir hazne içinde doldurulan karbon tozu zerrecikleri ve esnek diyaframdan oluşmuştur.

Ses dalgaları alüminyum diyaframa çarpınca titreşerek karbon zerreciklerinin sıkışıp gevşemesine yol açar. Tozlar sıkışınca akımın yolu kısalacağından direnç azalır. Tozlar gevşeyince ise akımın yolu uzayacağından direnç yükselir. İşte bu işlem esnasında sesin şiddetine göre karbon tozlarından geçen akım değişken özellik gösterir.

Karbon tozlu mikrofonların çalışabilmesi için bir Doğru Akım besleme kaynağına gereksinim vardır.

Bu tip mikrofonların empedansları 50 ohm dolayında olup çok küçüktür.

Kömür tozlarının zamanla tortulaşarak özelliklerini yitirmeleri nedeniyle de, bugün kullanımı tercih edilmemektedir.


Bununla beraber, birçok telefonun mikrofon kapsülü, halende karbonlu mikrofon yapısındadır.

Mikrofonların çalışma prensiplerine göre çeşitleri şunlardır:

1- Dinamik mikrofonlar için tıklayınız...

2- Kapasitif mikrofonlar için tıklayınız...

3- Şeritli (bantlı) mikrofonlar için tıklayınız...

4- Kristal mikrofonlar için tıklayınız...

5- Karbon tozlu mikrofonlar

Kristal Mikrofon Nedir? Çalışma Prensibi ve Yapısı Nasıldır?

4. Kristal Mikrofonlar


Kristal mikrofonlar, piezoelektrik olayından yararlanılarak yapılan mikrofonlardır.

Quartz ve Roşel (Rochell) tuz kistallerine basınç uygulandığında iki tarafına tutturulan elektrotlar arasında bir gerilim oluşmaktadır.


Kristal mikrofonlar başlıca şu özelliklere sahiptir:

a-) Sağlam yapılıdırlar.

b-) Hassasiyetleri oldukça iyidir.

c-) Frekans karakteristiği çok geniş sayılmaz. 50-10.000 Hz arasındadır.

d-) Ürettikleri gerilim yeterli büyüklükte olmadığı için mikrofon içi yükselteç ile kullanılır.

Şeritli (Bantlı) Mikrofon Nedir? Çalışma Prensibi ve Yapısı Nasıldır?

3. Şeritli (Bantlı) Mikrofonlar



Şerit mikrofonlar çok hassas yapılıdırlar, sarsıntıdan, hava akımından, etkilenirler ve gürültülü çıkış verirler. Bu nedenle, kullanırken fazla sarsmamaya dikkat etmek gerekir.

Rüzgarlı havalarda da, açık havada kullanılmamalıdır. Hassas olması nedeniyle, düşük frekanslı sesleri (bas) dahi rahat alır ve frekans karakteristiği geniştir.


Çalışmaları dinamik mikrofonlar gibi manyetik alan esasına dayalı mikrofonlardır.


Manyetik alan içine yerleştirilmiş ince bir alüminyum ya da kalay levhaya ses sinyalleri çarpınca, manyetik alan içinde hareket eden levhada ses frekanslı akım oluşur. Şeritli mikrofonların empedeansı çok düşük, kaliteleri yüksektir. Sarsıntıdan, rüzgârdan olumsuz etkilendiklerinden kapalı ortamlarda kullanılır.

Mikrofonların çalışma prensiplerine göre çeşitleri şunlardır:



3- Şeritli (bantlı) mikrofonlar


Kapasitif Mikrofon Nedir? Çalışma Prensibi ve Yapısı Nasıldır?

2. Kapasitif Mikrofonlar

Sabit levha ve bir de hareketli iletken levha arasında hava boşluğu bırakılarak kapasite elde edilir. Hareketli levha aynı zamanda diyafram görevi de yapar. Kapasitif mikrofonlar şarjlı bir kondansatörün yükü değiştirildiğinde elektrik akımının elde edilmesi esasına dayalı olarak çalışır. UCC bataryası (1,5-45V) sürekli olarak beslediği için kondansatörlü mikrofon sürekli şarjlıdır. Ses dalgalar diyaframa çarptığında mekanik titreşimler meydana gelir.


Titreşimin plakalar arasındaki hava aralığını daralıp genişletmesiyle kapasite değişimi sağlar.

Kapasitenin değişmesi ile devreden küçük bir akım geçer. Devreden geçen akım direnç üzerinde bir gerilim düşümü meydan getirir. Bu gerilim küçük olduğu için bir yükselteç devresiyle yükseltilerek kullanılır.

Kapasitif mikrofonlar DC akım ile beslenerek kullanıldıkları ve küçük boyutlarda üretilebildikleri için robotik çalışmalar için uygundur.

Kapasitif mikrofonların 50 – 15.000 Hz arasında oldukça geniş bir frekans karakteristiği vardır.

Başlıca şu üstünlüklere sahiptir:

a-) 50 – 15.000 Hz arasında oldukça geniş bir frekans karakteristiği vardır.

b-)Distorsiyon Parazit oranları azdır.

c-) Empedansı büyüktür (10 - 50 MΩ).

Bu özelliklere karşın şu tip dezavantajları vardır:

a-) Diğer mikrofonlardan farklı olarak, bir besleme kaynağına ihtiyacı vardır.

b-) Yükselteç ile mikrofon arası kablonun kapasitif etkisi mikrofon kapasitesini etkileyerek parazite neden olur.

c-) Bu etkiyi azaltmak amacıyla mikrofon içine bir yükselteç konur.

Kapasitif mikrofonların devreye bağlantısı DC beslemeli olarak yapılır. Mikrofonun plâkalarına uygulanan DC, modele göre 1,5 - 48 V arasında değişmektedir. Günümüzde yaygın olarak kullanılan kapasitif mikrofonların DC beslemesinde bir ya da iki adet kalem pil bulunur.

Mikrofonların çalışma prensiplerine göre çeşitleri şunlardır:

1- Dinamik mikrofonlar için tıklayınız...

2- Kapasitif mikrofonlar

3- Şeritli (bantlı) mikrofonlar için tıklayınız...

4- Kristal mikrofonlar için tıklayınız...

5- Karbon tozlu mikrofonlar için tıklayınız...

Dinamik Mikrofon Nedir? Çalışma Prensibi ve Yapısı Nasıldır?

1. Dinamik Mikrofonlar

Dinamik mikrofonlar ses dalgaları ile hareket eden diyaframa bağlı bobinin sabit bir mıknatıs içinde hareket etmesinden dolayı bobin uçlarında oluşan gerilim değişimine bağlı olarak çalışır.

Ses dalgalarıyla titreşen diyafram, bağlı bulunduğu bobini, sabit mıknatıs içerisinde ileri-geri hareket ettirir. Sabit mıknatısın kutupları arasında manyetik alan hatları vardır.

Bobin iletkenleri hareket sırasında bu manyetik alan hatlarını kesmektedir. Manyetik alan içerisinde hareket eden iletkenin uçları arasında bir gerilim oluşur.

Sürekli ileri-geri titreşim halinde bulunan bobinde de ses frekansına uygun olarak değişen bir gerilim oluşur. Mikrofon bobini uçlarında oluşan gerilim, bir ses frekans yükseltecine verildiğinde, hoparlörden aynı frekansta çıkış alınır. Böylece mikrofona yapılan konuşma veya melodi kuvvetlendirilmiş olarak sese dönüştürülür. Dinamik mikrofon bobininin direnci birkaç ohm "Ω" kadardır.


Dinamik mikrofon şu bölümlerden oluşmaktadır:

1- Diyafram

2- Diyaframa bağlı hareketli bobin

3- Bobinin içerisinde hareket ettiği sabit mıknatıs

4- Empedans uygunluğu sağlayan küçük bir transformatör (Bazı dinamik mikrofonlarda bulunur).

Dinamik mikrofonlar kullanım sırasında, elektriksel alandan uzak tutulmalıdır.

Dinamik mikrofonlar en çok kullanılan mikrofon türüdür.

Mikrofonların çalışma prensiplerine göre çeşitleri şunlardır:

1- Dinamik mikrofonlar

2- Kapasitif mikrofonlar için tıklayınız...

3- Şeritli (bantlı) mikrofonlar için tıklayınız...

4- Kristal mikrofonlar için tıklayınız...

5- Karbon tozlu mikrofonlar için tıklayınız...

Mikrofon Nedir? Çeşitleri Nelerdir? Çalışma Prensibi ve Yapısı Nasıldır?

Mikrofon

Meydana gelen herhangi bir ses dalgasını elektriksel titreşimlere dönüştürülebilen cihazlara mikrofon denir.

Mikrofon ses dalgalarına göre sinyal gerilimi verdiğinden hoparlörü tamamlayan bir unsurdur.

Mikrofon ses işaretlerini elektriksel işaretlere dönüştüren transdüserdir.

Mikrofonlar da tıpkı kulaklarımız gibi havadaki basınç değişikliğinin yarattığı etkiden yararlanarak sesi algılar ve elektrik sinyaline çevirir.

Bütün mikrofonların yapısı, ses dalgalarının bir diyaframı titreştirmesi esasına dayanmaktadır. Her sesin belirli bir şiddeti vardır. Bu ses şiddetinin havada yarattığı basınç ses şiddeti ile doğru orantılıdır. Gelen hava basıncının büyüklük ve küçüklüğüne göre ileri-geri titreşen diyaframın bu titreşimini, elektrik enerjisine çevirmek için değişik yöntemler kullanılmaktadır. Kullanılan yöntemlere göre de mikrofonlara isim verilmektedir.


Mikrofonun Yapısı

Bir mikrofonun yapısında ayrı-ayrı 3 parça vardır ve her 3 parça birbirlerini etkileyerek mikrofonun çalışma sistemini oluşturur.

a) Kasa (İngilizce: Casing), mikrofon diyaframını dış etkenlerden korur ve mikrofona gelecek olan ses sinyallerinin, diyaframa göre kutupsal şeklini (polar diagram) belli eder. Ayrıca ses sinyalini diyaframa iletmeden önce yön tayin edici olarak bir görev üstlenir.

b) Diyafram (İngilizce: Diaphram), akustik ses dalgaları tarafından titreştirilir ve hareketini çevirici ortama iletir.

c) Çevirici (İngilizce: Transducer), diyaframdan aldığı hareketle akustik enerjiyi elektrik enerjisine çevirir. Bir mikrofonun tipini çeviricisi belli eder. Örneğin, bir dinamik mikrofonda, akustik enerji elektrik enerjisine hareketli bobinler yardımıyla çevrilir. Çeviride kullanılan malzeme hareketli bobin olduğu için tüm dinamik mikrofonlar “devingen bobinli mikrofon (moving-coil microphone)” olarak adlandırılır.
Mikrofonların çalışma prensiplerine göre çeşitleri şunlardır:

1- Dinamik mikrofonlar için tıklayınız...

2- Kapasitif mikrofonlar için tıklayınız...

3- Şeritli (bantlı) mikrofonlar için tıklayınız...

4- Kristal mikrofonlar için tıklayınız...

5- Karbon tozlu mikrofonlar için tıklayınız...


Hoparlör ve anfiyle beraber kullanılan karaoke mikrofonlar da bulunmaktadır. Bu mikrofonu kullandığınızda başka bir şeye ihtiyaç duymadan sesinizi yükselterek dışarıya verebilirsiniz.

21 Mayıs 2018 Pazartesi

Meslek Lisesi Öğrencilerinden Uzatma Kablolu Elektrikle Çalışan Otomobil


Anadolu Ajansı'nın haberine göre Antalya'da meslek lisesi öğrencileri, kendi ürettikleri motoru taktıkları hurda otomobili, seyyar kabloyla bağladıkları şebeke elektriğiyle çalıştırarak hareket ettirdi. Konyaaltı ilçesine bağlı kırsaldaki Bahtılı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinin öğrencileri, motor bölümü öğretmeni Eyüp Karagül gözetiminde otomobillerde yakıt dönüşümünü sağlayabilmek için çalışma başlattı.

Bu kapsamda okul müdürü Ali Yerli'nin girişimleri sonucu İl Milli Eğitim Müdürlüğüne ait hurdaya ayrılan 1998 model resmi plakalı otomobil, liseye tahsis edildi. Çekici yardımıyla okulun atölyesine götürülen benzinli otomobilin elektrikle ve daha sonra da güneş enerjisiyle çalıştırılabilmesi için Ar-Ge faaliyeti yürütüldü.

Otomobilin fosil yakıtlı (benzin veya dizel) motoru sökülerek, yerine 5,5 kilovatlık elektrik motoru takıldı, aktarım organlarıyla irtibatlandırıldı. Ön düzen ve aks tertibatlarında da değişiklik yapıldı.

Kablo ile çalıştırıldı

Kısıtlı imkanlarla yaklaşık iki yıldır çalışmayı sürdüren öğrenciler, hurda aracın motor bölümünü sökerek, tamamını kendilerinin yaptığı elektrikle çalışan bir motor taktı. Seyyar kabloyla şebekeden elektrik çekerek otomobili çalıştırmayı başaran öğrenciler, okulun bahçesinde test sürüşleri gerçekleştirdi.

Öğrenciler, Ar-Ge çalışmaları devam eden otomobili güneş enerjisiyle çalıştırmayı hedefliyor. Öğrenciler, sponsor bulmaları halinde araca güneş panelleri yerleştirerek, kendi elektriğini kendisinin üretmesini sağlamayı planlıyor.

16 Mayıs 2018 Çarşamba

Optik Transdüser ve Sensörler - 6 - Optokuplör Tanımı, Çalışması, Sembolü, Kullanıldığı Yerler

OPTİK TRANSDÜSERLER VE SENSÖRLER

Üzerine düşen ışığa bağlı olarak üstünden geçen akımı değiştiren elemanlara optik eleman denir. Optik transdüserler ışık miktarındaki değişmeleri elektriksel işaretlere dönüştürürler. Bu elemanlar genellikle küçük akımlı elemanlardır. Optik transdüserler genellikle alıcının akımlarını taşımazlar sadece alıcıyı çalıştıran elemanları kumanda ederler.

Çeşitleri:
6- Optokuplör


6- Optokuplör


Optokuplör, aralarında elektriki bir bağlantı olmadan düşük gerilimlerle, yüksek gerilim ve akımları kontrol edebilen devre elemanına denir.

Optokuplör kelime anlamı olarak optik kuplaj anlamına gelir. Kuplaj bir sistem içindeki iki katın birbirinden ayrılması ama aralarındaki sinyal iletişiminin devam etmesi olayıdır. Ayrılma fiziksel olarak gerçekleşir ama iletişim manyetik veya optik olarak devam eder. Bu durumun faydası, katlardan birinde olan fazla akım, yüksek gerilim gibi olumsuz, sisteme zarar verecek etkilerden diğer katları korumaktır.

Yapısında bir led diyot ve onun yaydığı ışıktan etkilenerek iletime geçen bir adet foto eleman bulunur. Işık yayan eleman olarak "LED", "İnfraruj LED" kullanılırken ışık algılayıcı olarak "foto diyot", "foto transistör", "foto tristör", "foto triyak" vb. gibi elemanlar kullanılır.



Bir adet LED tam karşısına milimetrik olarak yerleştirilmiş bir fototransistörden oluşmuştur. LED yandığı zaman transistör iletime geçer. LED sönük ise transistör yalıtımdadır.

Optokuplör Çeşitleri

Kullandığı LED diyot ve sensöre göre optokuplör çeşitleri vardır:

Diyot Optokuplör: Infrared LED ışık ve silikon fotodiyot sensör kullanır. Hızı yüksektir.

Dirençli Optokuplör: Doğrusal akkor teli lamba, neon lamba veya infrared LED kullanır. Sensör olarak CdS veya CdSe fotodirenç vardır. Hızı genellikle düşüktür.

Transistör Optokuplör: Infrared LED kullanır. Sensör olarak çiftkutuplu silikon fototransistör veya Darlington tipi fototransistör kullanır. Ortalama bir hıza sahiptir.

SCR Optokuplör: Infrared LED ve silikonlu doğrultucu sensör kullanır. Hızı yavaş ve orta arasıdır.

Triak Optokuplör: Infrared LED kullanır. Sensör olarak TRIAC yani Alternatif Akım Triyodu kullanır. Hızı yavaş ve orta arasıdır.

Katıhal Röle: Infrared LED kümesi ve sensör olarak fotodiyot kümesi kullanır. Hızı yavaştan hızlıya kadar çıkabilmektedir.

Kullanım Alanları

Optokuplörler daha çok, iki farklı devre arasında izolasyonu sağlamak için kullanılır. Çok düşük gerilimle çalışan bir devreyle yüksek gerilimli bir güç devresine optokuplör aracılığıyla kumanda edilebilir. Böylelikle tetikleme devresi hiçbir şekilde zarar görmez. Optokuplörler 2000 ile 5000 voltluk gerilimlere dayanıklı olduğundan en hassas kontrol sistemlerinde güvenle kullanılır.

İki farklı devre arasında izolasyonu sağlamak için kullanılan optokuplörler, ses ve müzik endüstrisinde, beyin akımyazımında, bilgisayar ve telekomünikasyon teknolojisinde, otomasyon endüstrisinde ve daha birçok alanda kullanılır.

Optik Transdüser ve Sensörler - 5 - Foto Pil (Işık Pili, Güneş Pili) Tanımı, Çalışması, Sembolü, Kullanıldığı Yerler

OPTİK TRANSDÜSERLER VE SENSÖRLER

Üzerine düşen ışığa bağlı olarak üstünden geçen akımı değiştiren elemanlara optik eleman denir. Optik transdüserler ışık miktarındaki değişmeleri elektriksel işaretlere dönüştürürler. Bu elemanlar genellikle küçük akımlı elemanlardır. Optik transdüserler genellikle alıcının akımlarını taşımazlar sadece alıcıyı çalıştıran elemanları kumanda ederler.

Çeşitleri:
5- Foto Pil (Işık Pili, Güneş Pili)


5- Foto Pil (Işık Pili, Güneş Pili)



Güneş pilleri (fotovoltaik piller), yüzeylerine gelen güneş ışığını , elektrik enerjisine dönüştüren yarı iletken maddelerdir. Yüzeyleri kare, dikdörtgen, daire şeklinde biçimlendirilen güneş pillerinin alanları genellikle 100 cm2 civarında, kalınlıkları ise 0,2-0,4 mm arasındadır.

Güneş pili sembolleri

Güneş pilleri transistörler, doğrultucu diyotlar gibi yarı iletken maddelerden yapılmaktadır. Yarı iletken özellik gösteren birçok madde arasından güneş pili yapmak için en elverişli olanlar, silisyum, galyum arsenit, kadmiyum tellür gibi maddelerdir. Bu maddeler güneş pilleri için özel olarak hazırlandıktan sonra PN eklemine güneş enerjisi geldiğinde fotonlardaki elektron yükü PN maddeleri arasında bir potansiyel fark yani gerilim oluşturur. Bu gerilim 0,15-0,5 volt civarındadır.

Işık pilleri seri bağlanarak daha büyük gerilim, paralel bağlanarak daha büyük akım elde edilebilir. Güneş enerjisiyle çalışan hesap makinelerinde kullanılan eleman ışık pilidir.

Kullanım Alanları


Güneş pilleri gelişmiş ülkelerde hayatın her alanına girmiş durumdadır. Günlük hayatımızda küçük, büyük güçlü cihazların şarjlarında çokça karşılaştığımız elemanlardır.



Artık güneş pilleri bir çok yerin enerji ihtiyacını karşılamakla birlikte bağımsız olarak trafik yol uyarı levhalarında, sokak aydınlatmalarına varan bir çok yerlerde kullanılmaktadır. 



Günümüzde evlerin çatılarında güneş enerji panelleri ile elektrik enerjisi üretimi yapıldığı gibi geniş alanlara güneş enerjisi santralleri kurularak elektrik enerjisi üretimi yapılmaktadır.

Optik Transdüser ve Sensörler - 4 - İnfrared Diyot (IR Diyot, Kızıl Ötesi Diyot) Tanımı, Çalışması, Sembolü, Kullanıldığı Yerler

OPTİK TRANSDÜSERLER VE SENSÖRLER

Üzerine düşen ışığa bağlı olarak üstünden geçen akımı değiştiren elemanlara optik eleman denir. Optik transdüserler ışık miktarındaki değişmeleri elektriksel işaretlere dönüştürürler. Bu elemanlar genellikle küçük akımlı elemanlardır. Optik transdüserler genellikle alıcının akımlarını taşımazlar sadece alıcıyı çalıştıran elemanları kumanda ederler.

Çeşitleri:
4- İnfrared Diyot (IR Diyot, Kızıl Ötesi Diyot)


4- İnfrared Diyot (IR Diyot, Kızıl Ötesi Diyot)


Doğru polarlanmalandırıldığında insan gözünün göremediği frekans bandında kızıl ötesi ışık yayan diyodlardır.
Galyum arsenit yarı iletken maddeden yapılan, doğru polarma altında çalışarak kızıl ötesi ışık yayan diyot çeşidine enfraruj diyot denir.

İnfrared diyot ve sembolü

PN birlesmesiyle elde edilen infrared LED’lere dogru polarma uygulandığında, foton adı verilen birbirinden ayri paketler halinde isik enerjisi yayarlar. İnfared diyodlar devreye Led diyod gibi bağlanırlar ve genelde fototransistörlerle birlikte kullanılırlar.
Yarı iletkenlere çeşitli maddeler eklenerek insan gözünün göremeyeceği frekanslarda (kızıl ötesi) ışık yayan LED elde edilmiştir. PN birleşmesiyle elde edilen infrared LED’lere doğru polarma uygulandığında, foton adı verilen birbirinden ayrı paketler hâlinde ışık enerjisi yayarlar.

Dış görünüm olarak LED diyotlara benzeyen enfraruj diyotlar en çok, uzaktan kumanda (TV, video, müzik seti, otomatik çalıştırılan endüstriyel makineler vb.) sistemlerinde kullanılır.

Kullanım Alanları

İnfraruj LED’ler özellikle televizyon veya müzik setlerinin kumandalarında, kullanılmakla birlikte uzaktan kumanda yapılması istenen her yerde kullanılırlar.

Optik Transdüser ve Sensörler - 3 - LED Diyot Tanımı, Çalışması, Sembolü, Kullanıldığı Yerler

OPTİK TRANSDÜSERLER VE SENSÖRLER

Üzerine düşen ışığa bağlı olarak üstünden geçen akımı değiştiren elemanlara optik eleman denir. Optik transdüserler ışık miktarındaki değişmeleri elektriksel işaretlere dönüştürürler. Bu elemanlar genellikle küçük akımlı elemanlardır. Optik transdüserler genellikle alıcının akımlarını taşımazlar sadece alıcıyı çalıştıran elemanları kumanda ederler.

Çeşitleri:
3- LED Diyot


3- LED Diyot
Işık yayan flamansız yarı iletken (diyot) lambalara LED (light emitting diode, ışık yayan diyod, solid state lamp) denir. 2-20 mA gibi çok az bir akımla çalıştıklarından ve sarsıntılara dayanıklı olduklarından her türlü elektronik devrede karşımıza çıkar. Işık, bir yarı iletkende, P tipi madde içine enjekte edilen bir elektronun oyukla birleşmesi ya da N tipi madde içine enjekte edilen bir oyuğun elektronla birleşmesi sonucunda oluşur. Bu olaydaki temel esas, elektronların enerji kaybının ışıma olarak ortaya çıkmasıdır.



LED’lerde uzun bacak anot, kısa bacak katottur. 

LED’lerin yaydığı ışınların renkleri kırmızı, sarı, yeşil, turuncu, mavi, pembe vb.dir. Bunlardan kırmızı LED en yüksek verimli olan tiptir. Ayrıca LED’ler normal koşullarda yaklaşık 100.000 saat boyunca ışık verebilir. Led diyodların yapısında kullanılan galyum arsenik (GaAs), galyum arsenik fosfat (GaAsP), galyum fosfat (GaP), çinko, nitrojen vb. gibi maddelere göre ortaya çıkan ışığın rengi de farklı olmaktadır. Yani yarı iletken içine konan elementler LED’in yaydığı ışığın rengini belirlemektedir. Yeşil renk veren LED’lerin içinde nitrojen bulunmaktadır. Nitrojen miktarı artırıldıkça ışık sarı olmaktadır. Kırmızı renk elde etmek için ise çinko ve oksijen kullanılmaktadır.

Kırmızı LED en az 1,5 - 1,6 volt ile çalışırken turuncu 1,7 volt, sarı 1,8 volt, yeşil 2,2 - 2,4 voltta ışık yaymaya başlar. Yaklaşık 2,5 ile 4 volttan yüksek gerilimler LED’lerde bozucu etki yapar. Yüksek DC gerilimlere bağlanacak LED’lere seri olarak ön direnç bağlanır.


Üç renkli LED’lerde katot ucu ortak kullanılmak üzere toplam üç bacak bulunur. Yeşil ve kırmızı olmak üzere iki adet LED birleşiminden oluşsa da yeşil ve kırmızı bir arada kullanıldığında sarı renk de oluşacağından üç renkli LED olarak anılır. Uzun uç katottur.

Kullanım Alanları

Bu ışıklı diyotlar, kullanışlı ve pratik olmalarının yanı sıra oldukça ucuz olmaları nedeniyle gösterge olarak diğer tip lambaların yerini almışlardır. LED diyotların kullanım alanları çok geniştir. Çok az enerji harcadıkları için reklam tabelaların da, ışıklı uyarı levhalarında elektronik devrelerin testlerinde, tüm elektronik cihazların üzerinde çalıştığını gösteren ışık olarak kullanılmaktadır. Aydınlatmada ampül olarak, vitrin aydınlatmasında şerit LED olarak da kullanılmaktadır.

Optik Transdüser ve Sensörler - 2 - Foto Diyot Tanımı, Çalışması, Sembolü, Kullanıldığı Yerler

OPTİK TRANSDÜSERLER VE SENSÖRLER

Üzerine düşen ışığa bağlı olarak üstünden geçen akımı değiştiren elemanlara optik eleman denir. Optik transdüserler ışık miktarındaki değişmeleri elektriksel işaretlere dönüştürürler. Bu elemanlar genellikle küçük akımlı elemanlardır. Optik transdüserler genellikle alıcının akımlarını taşımazlar sadece alıcıyı çalıştıran elemanları kumanda ederler.

Çeşitleri:
2- Foto Diyot
6- Optokuplör için tıklayınız...


2- Foto Diyot



Foto diyotlar ışık etkisi ile ters yönde iletken olan diyotlardır. Devreye ters olarak bağlanılırlar. Anoduna negatif, katoduna pozitif gerilim uygulanır.

Üzerine ışık düştüğünde iletken olarak katot ucundan anot ucuna doğru akım geçiren elemanlardır. Bu elemanlar devreye ters polarma bağlanır. Işık ile ters yöndeki sızıntı akımlarının artması suretiyle kontrol yapar. Bu kontrol, ışıkla yarı iletkenin kristal yapısındaki bağların bazı noktalarında kopması sonucu elektron ve oyukların hareketiyle doğan akım ile çoğalmasıyla olur.

Foto diyotlarda mercekli kısma gelen ışığa göre katottan (-) anoda (+) doğru akan düşük değerli akım geçirir. Geçen akım, ışığın şiddetine bağlı olarak 100 mA ila 150 mA, gerilim ise 0,14 ila 0,15 volt arasında değişmekte olup çok küçüktür. Foto diyotların çalışma hızı son derece yüksektir (yaklaşık 1 nsn ila 0,2 msn). Bu hızlı davranışları ve boyutlarının küçük olması sayesinde fiber optik kabloyla veri iletiminde kullanılmaktadır.
            Foto diyot sembolü

Kullanım Alanları

Fotodiyotlar, transistör ve tristör tetiklemelerinde, ışık kontrollü devrelerde, alarm devrelerinde, elektronik flaşlarda ışık ölçüm cihazlarında oprtokuplörlerde ve sayıcı devrelerinde kullanılırlar.

Sağlamlık Testi

Avometreyi ohm kademesine getiririz. Foto diyotu avometre uçlarına ters olarak bağladıktan sonra fotodiyotun karanlıkta direncinin yüksek aydınlıkta ise direncinin düşük olduğunu görmemiz gerekir. Aksi durumda fotodiyot bozuktur.

İyi Geceler Bay Tom (Michelle Magorian) Kitap Sınavı Yazılı Soruları ve Cevap Anahtarı

Kitabın Adı: İyi Geceler Bay Tom Kitabın Yazarı: Michelle Magorian Kitap Sınavı Soruları ve Cevap Anahtarı 1. Will'in kollarındaki morlu...