5 Kasım 2025 Çarşamba

Yere Yakın Yıldızlara Uzak (Emine Tavuz) Kitabının Özeti, Konusu ve Kitap Hakkında Bilgi


Kitabın Adı: Yere Yakın Yıldızlara Uzak

Kitabın Yazarı: Emine Tavuz

Kitap Hakkında Bilgi:

“Her kalp atışının bir hikâyesi vardı.”

Bestegül her sabah yaptığı gibi, o sabah da okula gitmek için evden ayrıldığında, kaderinin on üç diğer insanla birleşeceğini henüz bilmiyordu. O sabah metroya bindi ve son durağa kadar seyahat etti fakat son duraktan çıkamadı. Onunla beraber diğer on üç kişide metro istasyonunda mahsur kaldı ve o an ortak hikâyelerinin ilk kalp atışı kulakları sağır etmeye başladı.

Enkaz altında mücadele etmeleri gereken şeyler vardı.

Açlık, susuzluk, özlem, keder, hüzün, ölüm...

Kalpleri korkuyla çarparken ansızın aralarından biri öldü ve diğerleri de ilginç sebeplerle onu bir bir takip etti. Tüm bu ölümler kalplerinde ve beyinlerinde derin izler bırakırken, yapabildikleri tek şey enkaz altından kurtarılmayı beklemek oldu.

Şimdi birimiz buradan çıkacak, kurtulacak. Çekildiğimiz fotoğrafları alıp bir çerçeveye koyacak, çerçeveyi bir duvara asacak, geçip karşısına bizi izleyecek. Zaman o anda donacak. Şimdi birimiz sağ kalacak ama solu ölmüş olacak. Birimiz, birimizin duvarına asılmış bir çerçevenin içinde yaşlanacağız. Birimiz için şarkı bitecek, fakat her ikimiz de dans etmeyi bırakacağız.

Anlıyor musun?
Anlamıyorsun.
Çünkü beni duymayı bıraktın.
Zaten, ben de konuşmayı... (Tanıtım Bülteninden)

Kitabın Konusu:

Kitap, bir kaza sonrası enkaz altında kalan kişilerin yaşadıkları zorlukları ve iki genç arasındaki duygusal yakınlaşmayı anlatmaktadır.

Kitabın Özeti:

Bestegül 16 yaşında bir kız çocuğudur. Hayatında büyük beklentileri olmayan, içine kapanık bir kişiliği vardır. Ailesiyle beraber İstabul'da yaşamaktadırlar.

Bestegül okula gitmek için metroya biner. Her şey olağan görünmektedir. Birden metro tünelinde meydana gelen bir kaza sonucu metro vagonu enkaz altında kalır. Bestegül’ün de aralarında bulunduğu 14 kişi tünel enkazında mahsur kalır.

Hayatta kalan 14 kişi, farklı yaşlardan ve mesleklerden kişilerdir. Yaşlı bir adam olan İhsan Amca, emekli bir öğretmendir. Genç bir hemşire olan Zeynep, mesleği icabı yaralılara yardım etmeye çalışır. Oğuz ise bir üniversite öğrencisidir.

Kazanın ilk saatlerinde herkes panik içindedir. Zaman ilerledikçe açlık, susuzluk ve oksijen azlığı gibi zorluklar baş gösterir. Kurtarma ekiplerinin sesleri duyulmaya başlar. Enkazın derinliği ve çeşitli zorluklar nedeniyle yardım bir türlü ulaşamaz.

Zaman ilerledikçe bazı kişiler bu duruma daynamaz. İlk ölen kişi kalp rahatsızlığı olan bir iş adamıdır. Bu ölüm kazazedeler arasında korkuya neden olur. Sonrasında yaralı bir kadın kan kaybından ölür. Her ölüm geride kalanlarda farklı duygular uyandırır. Kimi yaşadıklarına isyan eder, kimi dua eder, kimi ise sessizce ağlar.

Bestegül, bu süreçte hem kendi korkularıyla yüzleşirken Oğuz’la da yakınlaşır. Oğuz, 19 yaşında, sakin ve düşünceli bir gençtir. Bestegül’ün en büyük destekçisi Oğuz olur. Birlikte sohbet ederek birbirlerine hayallerinden bahsederler.

Zaman ilerledikçe kazazedeler birer birer azalır. İhsan Amca, torununun adını sayıklayarak ölür. Zeynep, bir yaralıyı kurtarmaya çalışırken kendi yarasını ihmal eder ve yaşamını yitirir. Oğuz, enkazın bir yerinde sıkışan bir çocuğu kurtarmaya çalışırken üzerine düşen bir beton parçası yüzünden ağır yaralanır ve Bestegül’ün kollarında ölür.

Kurtarma ekipleri bir süre sonra enkaza ulaşır. Kazadan sadece Bestegül, bir lise öğrencisi olan Mert ve orta yaşlı bir kadın olan Ayşe kurtulur.

Yıldızlara Yakın (Metin Özdamarlar) Kitabının Özeti, Konusu ve Kitap Hakkında Bilgi

Kitabın Adı: Yıldızlara Yakın

Kitabın Yazarı: Metin Özdamarlar

Kitap Hakkında Bilgi:

Zor koşullarda büyüyen Mustafa, hayallerinin peşinden gittiği zorlu yolculukta yolunu aydınlatan yıldızlardan ilham alır. Bu yıldızlar kimi zaman bir kaplumbağalı anahtarlık olarak çıkar karşısına, kimi zaman bir komşu, bir manav, bir dost...
Yolunun üstünde parıldayarak duran bu yıldızların isimlerini küçük mavi defterine tek tek not almaya karar verir. Böylece zamanı geldiğinde onların varlığını takdir edebilecektir.
Artık nihayet büyüdüğünde parlama sırası ona gelir!
Acaba o kimlerin hayatındaki yıldız olacak, kimlerin yolunu aydınlatacak?
Yıldızlara Yakın, iyiliğin, emeğin, dayanışmanın sesinin yükseldiği, göğsünüzde bir Kutup Yıldızı gibi taşıyacağınız, unutulmaz bir roman… (Tanıtım Bülteninden)

Kitabın Konusu:

Kitap, bir çocuğun hayatında başarıya ulaşırken azmini, kendisine yardımcı olan insanlara karşı vefa ve sevgisini anlatmaktadır.

Kitabın Özeti:

Kitabın ana karakteri Mustafa babasını kaybetmiş bir çocuktur. Mustafa maddi durumu iyi olmayan bir ailede büyümektedir.

Mustafa azim ve umutla hayata tutunmaya çalışır. Mustafa'nın yaralı kalbine ilk dokunan bir öğretmenidir. Mustafa başarıya giden yolda hayatına dokunan kendisine yol göstermiş ve iyiliği dokunan insanları yıldızlar olarak nitelemektedir.

Mustafa'nın hayatında bir ev sahibi, bir berber, bir tamirci tanıdığı tanımadığı birçok insandan oluşan ve onu hayallerine ulaştıran kişiler onun için birer yıldız oluyor.

Mustafa okumak için Ankara'ya okumaya gelir ve karşılaştığı iyi insanları anlatır.

Mustafa, kendisine yardımcı olan yıldızların da katkısıyla hayallerine ulaşarak Yapay Zeka Mühendisi olur ve kendisine ihtiyacı olan kişilere yardımcı olacak bir yıldıza dönüşür.

2 Kasım 2025 Pazar

Altı Harfli Bir Tatlı (Şermin Yaşar) Kitabının Özeti, Konusu ve Kitap Hakkında Bilgi


Kitabın Adı: Altı Harfli Bir Tatlı

Kitabın Yazarı: Şermin Yaşar

Kitap Hakkında Bilgi:

“Ben istiyorum ki meşguliyetim olsun. Elimde bir işim olsun. Bekleyecek bir şeylerim olsun... Telefonun başında çocukların aramasını bekleyeyim, pencerenin kenarında çocukların, torunların bana uğramasını bekleyeyim, ağaç yapraklansın diye bekleyeyim, salatalıklar çiçek açsın diye bekleyeyim, domates kızarsın diye bekleyeyim. Öyle şeyler... Zaman kolay geçsin istiyorum ben. Başka derdim yok. Ölüm kapımı çalana kadar bir şeyler oyalasın
işte beni.”

Selime Teyze’nin hikâyesi, çocuklarının dünyasında yer bulamayan ve onların gözünde yok gibi var olmayı reddeden bir annenin hikâyesi.

Selime, bir gün hiç beklenmedik bir anda kaybolur. Gönülsüz ama planlı bir kaçıştır bu. Bildiği bütün hayatı geride bırakıp bir köyün sessizliğine sığınır. Kimseye haber vermeden, ardında iz bırakmadan. Bulunmayı bekler.
Ama hayat, beklenmedik bir misafirle –Meltem’le– karşılaştırır onu.
Biri annesiz büyümenin, diğeri evlatsız yaşlanmanın derdini anlatır.

İki hayat, iki kayboluş, iki yara aynı evde buluşur.

Bu roman, yaşlıların yok sayıldığı, insanın yalnız bırakıldığı, herkesin ancak kendine yetebildiği, en yakınlarına bile derman olamadığı bir çağın hikâyesi. (Tanıtım Bülteninden)

Kitabın Konusu:

Kitap yalnızlığı seçmiş yaşlı bir kadın ile annesiz büyümüş genç bir kadın biaraya gelmesini konu edinmiştir.

Kitabın Özeti:

Selime Teyze'nin eşi vefat etmiştir. Çocukları ise farklı şehirlerde yaşamaktadır. Selime Teyze yaşlılığıyla yüzleşmeye çalışan yalnız bir kadındır.

Selime Teyze, çocuklarının hayatında yok gibi var olmayı istemez. Bir gün yaşadığı yerden ayrılmaya karar verir. Çok istemese de yalnızlığın verdiği hüzünle bir köye yerleşir. Köyün sessizliğine sığınarak belki de bulunmayı beklemeye başlar.

Meltem, Selime Teyze'nin geldiği köyde yaşamaktadır. Meltem, annesiz büyümüştür. Babası başka bir kadınla evlenmiştir. Meltem, evlenmiş ve eşinden ayrılmış genç bir kadındır.

Meltem, annesizliğin verdiği hüzün ve kendisini hiç bir yere ait hissedememe travmasıyla hayatına devam etmektedir. Kendisini kimse tarafından sevilmeyen ve istenmeyen biri olarak görmektedir.

Selime Teyze ve Meltem aralarındaki yaş farkına rağmen yalnız iki insan olarak aynı evde buluşur. İkisinin de farklı yanızlıkları vardır. Aynı evde birbirlerinin farklı yalnızlıklarını paylaşırlar.

Yaşlılığın yok sayıldığı günümüzde yalnız kalmanın ve kendi kendine yetebilmenin hikayesi kitapta yaşanmaktadır.

Kitaptan Alıntılar:

Aynı evi paylaşan, hiç konuşmadan, kavga etmeden, birbirine dokunmadan seneler geçiren insanların geçimi de geçimsizlik değil mi? Çiçeği ha bir günde koparıp atmışsın kökünden, ha yavaş yavaş solmasına izin vermişsin..

Kendi kendime ne çok şey yapıyordum... Hâlâ da yapıyorum. Her şeyi kendi kendime yapa yapa sonunda yiyip bitirdim kendimi...

İnsan sanıyor ki kıyamet bir kerede kopacak. Belki herkesin kıyameti ayrı ayrı kopuyordur.

Hiçbir şey birdenbire olmuyor; her şeyin bir evveliyatı var.

27 Ekim 2025 Pazartesi

Kınalı Serçe (Şermin Yaşar - İlber Ortaylı) Kitabının Özeti, Konusu ve Kitap Hakkında Bilgi


Kitabın Adı: Kınalı Serçe

Kitabın Yazarı: Şermin Yaşar - İlber Ortaylı

Kitap Hakkında Bilgi:

Diyarın birinde göğsü kınalı bir serçe varmış. Ne zaman gök gürlese yere yatar ve ayaklarını gökyüzüne doğru kaldırırmış. Bir değil, iki değil, üç değil… Bir gün göğsü kınalı serçeye sormuşlar, “Neden böyle yaparsın?” diye;

1840’lı yılların Topkapı Sarayı’nda on yaşından gün almış, dokuzunda bir şamaroğlanı vardı. Lala, şehzade yerine ona kızardı, şehzade yerine onu uyarırdı, hata yaptığında şehzade yerine onu azarlardı. Herkes bir kınalı serçeden bahsederdi ona… Saraydakiler arasında gizli bir dil, sadece bilenlerin bildiği bir şifre gibiydi “Kınalı Serçe.” Kimdi, neredeydi, nereye uçar, nereye konar, nerede yaşardı? Tam yüz beş yaşına kadar onun hikâyesini aradı bizim şamaroğlanı sarayda… Eh hadi iyi haber verelim, buldu sonunda.

Çocuk edebiyatımızın üretken ve sevilen yazarlarından Şermin Yaşar, bu kez bizi Topkapı Sarayı’nda bir gezintiye çıkarıyor. Saray adetlerini, işgal yıllarını, değişen toplumu ve yeniden yeşeren ümidi bu kez bir şamaroğlanının gözünden anlatıyor. Kahkaha ve hüznü bir araya getiren bu tarihi yolculuk, Türk tarihçiliğinin büyük ismi İlber Ortaylı’nın verdiği bilgilerle zenginleşiyor. (Tanıtım Bülteninden)

Kitabın Konusu:

Kitap, Osmanlı'nın son zamanlarından cumhuriyete geçiş dönemine kadar olan süreyi çocuklarda tarih bilinci oluşturarak anlatmaktdır.

Kitabın Özeti:

Kitap, sarayda yaşayan bir şamaroğlanının ağzından 1840'lı yıllardan başlayıp 1935 yılına kadar saray ve ülke hayatını anlatıyor.

Şehzadenin lalasının evlatlığı dokuz yaşlarında bir şamaroğlanıdır. Lala eğitim verdiği şehzadeye kızması gerektiğinde şamaroğlanına kızmaktadır. Zaten bu nedenle kendisine şamaroğlanı denilmektedir.

Şamaroğlanı doğduğundan beri sarayda yaşamaktadır. Bu nedenle sarayda çalışan herkesi tanımaktadır. Ayrıca herkes tarafından da sevilmektedir. Şamaroğlanı sarayın neredeyse her yerine girip herkesle konuşabilmektedir.

Şamaroğlanı yıllar içinde büyürken sarayla ilgili birçok şey öğrenir. 1840'lı yıllardan 1935 yılına kadar olan dönemde Osmanlı'dan cumhuriyete geçiş dönemi şamaroğlanın hayat hikayesini oluşturur.

Şamaroğlanı saf bir çocuktur. Sarayın kuralları ona bir oyun gibi görünür. Zamanla bu kuralların hayatın ta kendisi olduğunu anlar. Bir gün, gök gürlediğinde yere yatıp ayaklarını havaya kaldıran bir serçeden bahsedilir. Kınalı Serçe...

Şamaroğlanı yıllar geçtikçe, sarayın içindeki hiyerarşiyi, gizli konuşmaları ve derin sessizlikleri çözmeye başlar. Kınalı Serçe'nin bir kuş değil, bir insan, bir anı, belki de bir milletin ruhu olduğunu sezmeye başlar.

İşgal yıllarında sarayın yalnızlığına tanık olur, değişen dünyayı anlamlandırmaya çalışır ve tüm bu karmaşanın içinde kendi kimliğini arar.

Sarayda herkesin bir yeri vardır. Lala emreder, sehzade hükmeder, hizmetkârlar koşturur. Şamaroğlanı ise kimsenin fark etmediği, ama her şeyi gören bir gölge gibidir. Bu görünmezlik, ona hem yük hem de özgürlük verir. 105 yaşına geldiğinde yalnızca sarayın değil, bir ulusun öyküsünü kendinde görür. İşgalin acısı, özgürlüğün sevinci, eski ile yeninin çarpışması.

Kitaptan Alıntı:

"Evin babası padişah gibiydi, evin annesi valide sultandı adeta... Ben bir tek biz sarayda yaşıyoruz sanıyordum, meğer herkesin evi kendine saraymış."

Robonlar 2 - Bir Hayal Operasyonu (Mert Arık) Kitabının Özeti, Konusu ve Kitap Hakkında Bilgi


Kitabın Adı: Robonlar 2 - Bir Hayal Operasyonu

Kitabın Yazarı: Mert Arık

Kitap Hakkında Bilgi:

Ödüllü yazar Mert Arık’ın kaleminden yine heyecan dolu bir macera!
Şarj azalıyor, zaman daralıyor ve Robonat Bahçesi’nde kurtarılmayı bekleyen onlarca Robon seni bekliyor!
Hurdalıkta başlayan serüven, sinema robonu Filmo’yla muhteşem bir hayal operasyonuna dönüşüyor! Robon, Ebro, Külüstür, Çırpıcı, Kıtır Kıtır ve sevimli minik ayıcığımız Tokyo’nun yanına efsane futbolcu Messo, rengârenk ipleriyle Örgü, mis kokulu çiçekleriyle Bahço ve bol köpüklü Latte de katılıyor.
İddia ediyoruz! Bu kitabı okurken hayallerinizi şarj edeceksiniz!
Haydi! Bataryanı kap ve gel! Muhteşem bir macera seni bekliyor! (Tanıtım Bülteninden)

Kitabın Konusu:

Kitap, teknoloji, yapay zekâ ve dijital bilinç gibi güncel kavramları çocuk seviyesine uygun şekilde ele alarak empati, dostluk ve kendini ifade etmek gibi önemli konuları anlatmaktadır.

Kitap, dostluk, cesaret, özgürlük ve kimlik gibi temaları işlerken, aynı zamanda hayal gücünün gücünü ve birlikte hareket etmenin önemini vurgular.

Kitabın Özeti:

Robonatbahçesi hayal kuran birbirinden yetenekli yüzlerce robon ile doludur. Robon ve arkadaşları Ebro, Külüstür, Çırpıcı, Kıtır Kıtır ve Tokyo, Robonat Bahçesi'nde kurtarılmayı bekleyen diğer robotları bulmak için harekete geçerler.

Ancak ekibin hazırlandığı bu görev, beklediklerinden çok daha zordur. Zamanları daralmaktadır ve karşılaştıkları engeller, onları hem fiziksel hem de duygusal olarak sınayacaktır.

Kitapta Öne Çıkan Temalar:

Hayal Gücü ve Yaratıcılık:
Kitap, hayal gücünün sınırlarını zorlayarak, robotların ve insanların birlikte daha iyi bir dünya kurabileceğini gösterir.

Dostluk ve Dayanışma: Robon ve arkadaşları, zorluklarla başa çıkarken birbirlerine olan güven ve destekleriyle güç bulurlar.

Özgürlük ve Kimlik: Robotların benliklerini bulma ve özgürlüklerini kazanma mücadelesi, insanlık durumu ve etik sorulara dair derinlemesine bir sorgulama yapılmaktadır.

Anne Terliği (Anıl Basılı) Kitabının Özeti, Konusu ve Kitap Hakkında Bilgi


Kitabın Adı: Anne Terliği

Kitabın Yazarı: Anıl Basılı

Kitap Hakkında Bilgi:

İYİLİK EDEN İYİLİK BULUR.
Sirkenaz, Somurtkan Hala, Leyla, Helva, Süheyla, Uyanık, Bitirim ve en uzağa hatta uzaya fırlatılan Anne Terliği Ödülü…
Çok eski bir anne sözüne göz kırpacak şekilde, “Her yer her yerde!” tarzında bir hikâye. Geçmişe takılarak sökükler içinde kalan anıları gelecek ile dokuma zamanı!
Anıl Basılı’nın karalamaları ve Eda Ertekin Toksöz’ün renkleriyle hayat bulan Anne Terliği, uzakta aradıklarımızın bazen en yakınımızda olduğunu bizlere hatırlatıyor.
Umudun gürleştirdiği, desteğin güçlendirdiği kalpten çiçeklere…(Tanıtım Bülteninden)

Kitabın Konusu:

Kitap, bir mahalle ortamında çocukların gözünden iyiliğin bulaşıcı olduğunu, küçük adımlarla büyük değişimler ortaya çıkabileceğini anlatıyor.

Kitabın Özeti:

Kitapta aşağıda görüldüğü gibi her biri tanıdık anne sözlerinden oluşan 10 bölümden meydana gelmektedir.

1- Çok Yakından Bakma Gözlerin Bozulacak
2- Evde Yapsam Yemezsin
3- Nereye Koyduysan Oradadır
4- Akşam Yatmak Bilmez Sabah Kalkmak
5- Halası Kılıklı
6- Terlik Giyin Ayağına Üşüteceksin
7- İçine Atlet Giymezsen Böyle Olur
8- Bak Komşunun Çocuklarına
9- Hep Bilgisayar Başına Oturmaktan Oluyor Bunlar
10- İyilik Eden İyilik Bulur

Kahramanlarımız Leyla, Helva, Süheyla ve Sirkenaz’ın köpeği Bitirim'dir. Sirkenaz 60, Leyla 58, Helva 55 ve Süheyla 53 yaşındadır. Otuz yıldır Turşuhan Sokağında yaşayamaktadırla. Uyanık yani Hürdeniz lise birinci sınıftadır.

Leyla, Helva ve Süheyla kardeşler; arkadaşları Sirkenaz’ın evindeki gizli odanın kapısındadırlar. Sirkenaz’la uzun yıllardır arkadaş olmalarına rağmen bu odaya hiç girmemişlerdir ve içinde ne olduğunu bilmemektedirler. Üç kardeş gizli odayı ilk kez görecekleri için çok heyecanlanırlar. Sonunda Sirkenaz gizli odanın kapısını açar. Üç kardeş, içinde ne olduğunu bilmedikleri gizemli odaya merakla girerler. Kapıdaki basamağı fark edemezler ve üç kardeş bir yerden yere düşerler. Gizli odanın ödüllerle dolu olduğunu görünce her tarafı merakla incelerler. Arkadaşlarının bu kadar ödülü olmasına ve bunca yıl hiç bahsetmemesine de çok şaşırırlar.

Ödül arasından en ilgincinin Anne Terliği Ödülü olduğunu düşünürler. Arkadaşları Sirkenaz’ın en önemsediği ödül de odur. Sirkenaz’ın bu özel ödülü nasıl kazandığını öğrenince ona bu anı yeniden yaşatmak isterler. Özel çerçeve içindeki terliği alıp arkadaşları Sirkenaz’ı yıllar sonra yeniden bir atış yapması için bahçeye çıkarırlar. Sirkenaz arkadaşlarının gazına gelerek terliği fırlatır. Ancak hepsi de 50’sini geçmiş dört kadın, Sirkenaz’ın o kadar uzağa fırlattığı terliği nasıl bulacaktır?

Dört arkadaş terliği tek başlarına arayamazlar ve hiç istemedikleri halde Sirkenaz’ı büyüten kişi olan halası Somurtkan Hala’yı çağırmak zorunda kalırlar. Somurtkan Hala, teknoloji delisi torunu Hürdeniz diğer adıyla Uyanık’ı da yanına alarak hemen Sirkenaz’ın evine gelir.

Bir süre sonra Uyanık, terliği bulmak için kampa girmeleri gerektiğini söyler ve birlikte hazırlanmaya başlarlar. Hazırlarını tamamlayıp bahçede toplandıklarında Sirkenaz ile halası arasında duygusal konuşmalar geçer. Sirkenaz, halasının küçükken kendisine hiç sevgi göstermediğini ve bu yüzden ne kadar üzüldüğünü söyler. Halası da kendisi de sevgi görmeden büyüdüğü için bunu nasıl yapacağını bilemediğini söyleyer ve geçmiş yıllar için özürdiler. Böylece hala-yeğen arasında yeni bir bağ oluşur. Duygusal anların sona ermesiyle de kayıp terliği bulmak için yola koyulurlar.

Leyla’nın sürdüğü karavanla göl kenarındaki kamp alanına gelirler. Çadırlarını kurup biraz sohbet ettikten sonra terliği aramaya başlarlar. Sirkenaz’ın köpeği Bitirim bir süre sonra ağzında ödül terlikle gelir. Terlik bulunmuştur ama Sirkenaz terliği ne kadar uzağa atabildiğini bir kez de halasına göstermek ister. Arkadaşlarının uyarılarına vakit kalmadan da terliği yeniden fırlatır.

Postayla Gelen Deniz Kabuğu (Behiç Ak) Kitap Sınavı Yazılı Soruları ve Cevap Anahtarı


Kitabın Adı: Postayla Gelen Deniz Kabuğu

Kitabın Yazarı: Behiç Ak

Postayla Gelen Deniz Kabuğu Kitap Sınavı Yazılı Soruları ve Cevap Anahtarı

1- Sude'nin annesinin mesleği nedir?

Avukat

2- Sude'nin babasının mesleği nedir?

Pandomim sanatçısı

3- Sude, arkadaşlarının Panndomim nedir sorusuna nasıl bir cevap verir?

Detaya girmeden sessiz tiyatro der.

4- Sude, tableti aldığı günden sonra neler yapmıştır?

Bütün gün tablette oyun oynamış, ve yavaş yavaş teknolojiye bağımlı hale gelmeye başlamış.

5- Tiyatroya gitmeye karar verdiklerinde sokaktaki manzara nasıldı?

İnsanların elinde telefonlar\tabletler varmış, ve herkes bağımlı hale gelmiş.

6- Bir Korsan tarafından ele geçirilmiş oyun adı hangisidir?

Gogoluku Oyunu

7- Gogoluku Oyunun şirketi kimdir?

Tokudo Şirketi

8- Sude'nin teknolojiden uzaklaşmak için ilk görevi nedir?

1000 tane deniz kabuğu toplayıp sahile kendi adını yazmak.

9- Sude'nin teknolojiden uzaklaşmak için ikinci görevi nedir?

150 tur ağacın yaprakları ile kendi adını yazmak.

10- Görsellik delisi olan ve her şeyin fotoğrafını çizen Sude'nin en yakın arkadaşı kimdir?

Fikret'tir.

11- Ahtapot lakaplı kişi kimdir?

Fikret

12- Sude'nin en sevdiği sos nedir?

Tarotor Sosu

13- Sude'ye gelen postacının adı nedir?

Tarotor

14- Gogoluku oyunu kilitlenince ekranda beliren yazı nedir?

Oyununuz Kilitlenmiştir, Boşuna beklemeyin.

15- Tüm insanların hayatını değiştiren şey nedir?

Gözlük

16- Bütün olayların sorumlusu kimdir?

Fikret'tir.

17- Annesi Sevda Hanım, Sude'yi kurtarmak için ilk önce ne yapıyor?

Sude'nin oynadığı oyunu oynuyor.

18- Kitabın Konusu Nedir?

Okuldan sonra genelde denizlerde kabuk toplayan küçük Sude'nin, eve gelen bir tablet ile hayatının değişmesi

19- Kitabın kahramanlarını yazınız?

Sude, Rıfkı Bey, Sevda Hanım, Fikret, Tokudo Şirketi

20- Kitabın yazarı kimdir?

Behiç Ak

Yere Yakın Yıldızlara Uzak (Emine Tavuz) Kitabının Özeti, Konusu ve Kitap Hakkında Bilgi

Kitabın Adı: Yere Yakın Yıldızlara Uzak Kitabın Yazarı: Emine Tavuz Kitap Hakkında Bilgi: “Her kalp atışının bir hikâyesi vardı.” Bestegül...