9 Haziran 2018 Cumartesi

İstanbul'da Metrobüs Rüzgarından Elektrik Enerjisi Üretimi Projesi ENLİL Dikey Rüzgar Türbini


İstanbul'un adeta simgesi haline gelen metrobüs sistemi, yolcu taşımanın yanı sıra artık küçük bir ilçeye yetecek kadar elektrik enerjisi de üretecek. Topkapı İstasyonu yakınına konulan ve başarılı sonuç alınan sistem, metrobüslerin geçiş esnasında oluşturduğu rüzgârı yakalayarak enerjiye çeviriyor. İki şeritli yolun ortasına konulan türbinler iki yönden de rüzgâr alabiliyor. 1 kilometrelik hat için 300 türbin döşenmesi planlanıyor ve yapılan hesaplara göre sadece metrobüs hattında 20 bin haneye yetecek potansiyel var.

Türk mühendislerin projesi ile İstanbul’un yolcu yükünü taşıyan metrobüs hattından, küçük bir semtin elektriğini karşılayacak kadar elektrik elde edilecek. Metrobüs aracının geçişi esnasında oluşan rüzgâr, elektrik enerjisine dönüştürülecek.

Her gün Kadıköy'den Yenibosna'ya iş için giden genç mühendis Kerem Deveci, yolculuk sırasında aklına gelen fikri hayata geçirdi. İTÜ Çekirdek’in kuluçka merkezinde projesini geliştiren Deveci, ENLİL ismindeki ürününü sahada test etmeye başladı.

ENLİL, araçların geçişi esnasındaki rüzgârı enerjiye dönüştürüyor. Üzerindeki solar panel aracılığıyla güneş enerjisinden de faydalanıyor. ENLİL, sadece elektrik üretmekle kalmıyor hava sıcaklığını, nemi, rüzgârı, karbondioksiti ölçüyor ve ücretsiz Wi-Fİ hizmeti sağlıyor. Aynı zamanda da deprem ölçümü yapıyor.



Projenin çıkış noktası da oldukça ilginç. İş için her gün Kadıköy'den Yenibosna'ya giden genç mühendis Kerem Deveci, buradaki potansiyeli keşfediyor. Deveci şunları söylüyor: "ENLİL isimli projemizin ortaya çıkışı Metrobüs kullanırken oldu. Araç kapılarının yanında bulunan acil tahliye vana kapaklarının, yan yana geçen araçların ürettiği rüzgâr ile havalandığını gördüm. Buradaki rüzgâr ile enerji üretilebilir fikri böyle doğdu. Türk Patent Enstitüsü'nden faydalı model belgemi aldım. Ardından İTÜ Çekirdek sürecine kabul edildim. İETT İşletmeleri Genel Müdürlüğü'ne dilekçe vererek türbinimizin saha testleri için izin istedik. Kurumun vizyoner ve yenilikçi yönetimi teklifimizi kabul ederek Topkapı Durağı'ndaki bir alanı laboratuvar olarak bize verdi. Sonuç başarılı oldu."

İETT tarafından ENLİL için Topkapı istasyonu yakını uygun görüldü ve burada testler yapıldı. Testleri başarılı sonuç veren türbinlerden 300 adet konumlandırılması planlanıyor. Yapılan hesaplara göre 1 kilometrelik hatta konumlandırılacak 300 türbin, 20 bin haneye yetecek kadar elektrik üretecek. Üretilen elektrik enerjisi, ilk etapta metrobüs duraklarının enerjisini karşılaması için kullanılacak.

Kerem Deveci’nin geliştirdiği proje, Mercedes Benz StartUP yarışmasında finale kalan 60 proje arasına girdi. Birincilik için mücadele edecek. Proje, yabancıların ilgisini çekmeyi başardı.

DEPREMİ DE ÖNCEDEN BİLECEK
Deveci, "Sisteme yerleştireceğimiz sensörler ve IOT platformu, şehir içi sıcaklık, nem, rüzgâr, CO2 ölçümü yapacak. Deprem izleme istasyonu da olası İstanbul depreminin tahminlerine bilgi sağlayarak şehrin güvenliğine katkı verecek" dedi.

6 Haziran 2018 Çarşamba

Bugün Oğlumun Veli Toplantısındaydım - Öğrenci Velisi bir Annenin Paylaşımı


Bugün oğlumun veli toplantısındaydım. Daha doğrusu öğretmen-veli görüşme gününde. Ortaokulda olan oğlumun sanırım altı öğretmeni ile görüştüm. Her bir öğretmenin odasının önündeki kuyrukta uzun uzun bekledim. Her görüşmenin üç dakika sürmesi gerektiğine dair pek çok uyarıcı asılmışken etrafa bazı veliler nedense içeriden çıkmakta zorlandılar. Öğretmene ya çok şey sordular ya çok şey anlattılar, bilemiyorum.

Benim görüşmelerim pek üç dakikayı geçmedi çünkü hemen hepsinde aşağıda yazacağım aynı konuşmaları yaptık. İçeri giriyorum, kendimi tanıtıyorum. Öğretmen listesinden öğrenciyi buluyor ve başlıyor ;

- Hoş geldiniz, oğlunuz çok akıllı bir çocuk. Arkadaşlarına ve bizlere karşı duyarlı ve saygılı. Not ortalaması şöyle, ama ödevlerini sıkı takip etmiyor. Lütfen siz takip edin.

Dinliyorum, son cümleye kadar.

- Ben ödev takip etmem Hocam. Kendisi yapar ise yapar, yapmaz ise sizin göstereceğiniz tepkiye ve sonuçlarına katlanır.

- Ama biliyorsunuz bizim okulumuzun velilerinde ödevleri takip edebilmesi için bir sistem var. Bunu yapmanız için kuruldu bu sistem.

- Evet o sistemi duydum ve henüz hiç bakmadım. Bakmayı da düşünmüyorum. Ödevleri takip etmesi gereken kişi oğlum ve kontrolde sizin işiniz, benim değil.

Peki, bunu neden yapıyorsunuz ?

- Hocam, ben de eğitimciyim ve ödevin aile de bir soruna dönüşmesine karşıyım. Tamam tekrar öğrenmeyi pekiştirmesi açısından yararlı ama kontrolcüsü veli olmamalı. Kontrol veliye bırakıldığında ve bu konuda takip veliden beklenildiğinde evde bazı sorunlara sebep olabiliyor. En basiti anne-baba ve çocuk arası her akşam bir ödev gerginliği yaşanıyor. Tüm günü okulda geçiren çocuğun bir de evde sınırlı zaman geçirdiği anne-babası ile ödev yüzünden sorun yaşamasını doğru bulmuyorum. Ben her akşam oğluma yapması gereken ödevleri var ise yapmasını hatırlatır ve bırakırım. Yapmaz ise okulda ki sonuçlarına katlanacağını bilir.

- Ama unutmayın, iki sene sonra TEOG sınavı var. Şimdiden başlayıp daha fazla test çözmesi gerek.

- Sayın Hocam, TEOG sistemi iki sene sonra neye dönüşecek belli bile değil. Üstelik benim ne oğlumdan ne sizden o sınava hazırlanıp, muhteşem bir sonuç getirmesi yönünde bir beklentim yok. Elinden geleni yapar, bu iyi bir sonuç getirirse ne ala, getirmez ise ona göre bir süreç yaşarız. Şimdiden ilerde ne olacağı belli olmayan bir sistem için çocuğumu zorlamam.

- Anladım, ilginç bir velisiniz. Pek karşılamıyorum sizin gibi veli ile, daha çok çalışsın, daha çok test çözsün dediğimde çoğu veli memnun oluyor. Ve onlarda benden aynısını istiyor. Sizin benden istediğiniz bir şey var mı ?

- Var Hocam, tek bir şey istiyorum. Çocuğumla olumlu duygusal bağ kurun lütfen. Çünkü benim oğlum sevmediği öğretmenden bir şey öğrenmiyor. Ve ben inanıyorum ki tüm çocuklar böyle. Eğer siz onlarla olumlu duygusal bağ kurarsanız, bu bağ sayesinde derste anlattığınız her şeyi dikkatle dinleyecek ve doğal olarak öğrenecekler zaten. Her çocuğu sevmek zor, bunu yapın demiyorum ama en azından olumlu bir bağ kurun. Benim oğlum işitsel ve görsel bir çocuk, yani sizinle olumlu bir bağı varsa derste anlattığınız, tahtaya yazdığınız her şeyi zaten öğreniyor. Ve inanın bana bunun üstüne ödev yapmasına da gerek olmuyor.

Teşekkür edip çıkıyor ve diğer öğretmenle aynı şeyleri konuşmak üzere yan odaya geçiyorum.

Uzun yıllardır hem eğitimciyim hem anneyim. Hem öğrencilerimden hem çocuklarımdan bu konuda çok şey öğrendim ve yaşadım.

Sırf öğretmenini sevmiyor diye başarılı olduğu bir derste gerileyen ya da öğretmenini sevdi diye daha önce hiç ilgisi çekmemiş derste birden çok ilgili olmaya başlayan öğrenciler gördüm. Öğretmenlik cidden çok zor bir iş bunu ben de yaşıyorum. Her öğrenciyi sevmek ya da her an sevgi dolu davranmak kolay yapılır bir şey değil. Ama şunu unutmamak için ben kendimi sık uyarıyorum;

Öğrencilerin sana olan duyguları çok önemli ve eğer bu mesleğe soyunduysan sınıfa girdiğin anda her çocukla bir şekilde olumlu duygusal bir temas kur. Bazen bir söz, bazen bir göz teması, bazen belki sırtını sıvazlama ya da başını okşama ile seninle bir bağ kurmadan o sınıftan tek bir öğrencinin bile çıkmasına izin verme.

Alıntı

Veba Geceleri (Orhan Pamuk) Kitabının Özeti, Konusu ve Kitap Hakkında Bilgi

Kitabın Adı: Veba Geceleri Kitabın Yazarı: Orhan Pamuk Kitap Hakkında Bilgi: Orhan Pamuk’un üzerinde 5 yıldır çalıştığı Veba Geceleri, 190...