26 Ekim 2025 Pazar

Telefon Melefon Yok (Şermin Yaşar) Kitabının Özeti, Konusu ve Kitap Hakkında Bilgi


Kitabın Adı: Telefon Melefon Yok

Kitabın Yazarı: Şermin Yaşar

Kitap Hakkonda Bilgi:

Şermin Yaşar’dan hem çocukları hem de yetişkinleri güldürürken düşündüren yepyeni bir hikâye!

Berk, telefonunu bir an bile elinden bırakmak istemeyen bir çocuk. Annesi, babası, dedesi, babaannesi, halaları, amcaları, enişteleri… herkes ama herkes ondan aynı şeyi istiyor: “Artık bırak şu telefonu!” Derken, büyük bir doğum günü partisinde, tam da Koca Dede’nin 98. yaş gününde, olanlar oluyor: Telefonlar, Berk ve kuzenlerinin ellerine gerçekten yapışıyor!

Tornavidalar, yağlar, hastane yolları işe yaramıyor. Çünkü mesele sadece bir telefon değil.
Berk ve kuzenleri bu tuhaf durumdan kurtulmaya çalışırken, teknolojiyle kurdukları bağı, kendi alışkanlıklarını ve sorumluluklarını sorgulamak zorunda kalıyorlar.

Mizahın, absürtlüğün ve içtenliğin bir araya geldiği bu hikâyede Şermin Yaşar, çağımızın çocuklarını çok iyi tanıyan gözlem gücüyle yine harika bir iş çıkarıyor. (Tanıtım Bülteninden)

Kitabın Konusu:

Kitap, teknolojik bağımlılığı, aile içi iletişimi ve nesiller arasındaki farklılıkları mizahi bir dille anlatmaktadır.

Kitabın Özeti:

Kitabın ana karakteri Berk adında bir çocuktur. Berk, Can, Ali ve İpek çok iyi anlaşan dört kuzendir. Kuzenlerin en sevdiği şey öğleye kadar uyumak ve uyandıktan sonra da akşama kadar telefonla vakit geçirmektir. Kuzenler ekran bağımlısı olmuştur.

Berk ve ailesi aynı mahallede yaşayan geniş bir ailedir. Aile bireyleri birbiriyle vakiy geçiren sosyal bağları güçlü bir ailedir. Buna rağmen Berk cep telefonu ve ekran bağımlısı olmuştur. Bu durum aile bireylerinin hoşuna gitmemektedir ve kuzenlerin bu durumuna kızmaktadırlar.

Berk’in dedesi Sıtkı dede diğer adıyla Koca Dede 98 yaşına girmiştir. Aile bireyleri Sıtkı dedenin doğum gününü kutlamak için evine giderler. Aileden yeni doğum yapmış genç bir anne de küçük çocuğunun kırkını çıkarmak için Sıtkı dedenin doğum gününe gelmiştir. Rivayete göre torununun torununu gören kişinin dileği kabul görürmüş. Bütün aile Sıtkı dede doğum gününü kutlarken onun ne dileyeceğini merak etmektedir. Çünkü Sıtkı dede torununun torununu görmüştür.

Sıtkı dede tam doğum günü pastasına üflerken çocukların elindeki telefonları görür ve "o telefonlar elinizde yapışıp kalsın" der. Tam o anda çocuklar telefonların ellerine yapıştığını fark ederler. Kuzenler ilk önce ne olduğunu anlamazlar fakat daha sonra korkmaya başlarlar. Durumu ailelerine söylediklerinde önce kimse inanmaz ve "ellerinizden telefonu bırakmazsanız böyle olur" diyerek gülerler.

Berk’in annesi durumun farkına varan ilk yetişkin olur. Daha sonra ailenin tüm fertleri bu durumun nasıl olduğunu anlamaya çalışırlar. Kimse kendi ellerine de yapışır diye telefonlara dokunmak istemez. Çocuklar da diğer ellerine yapışırsa diye endişe etmektedir. Hastanenin acil servisine giderler fakat orada da bir çözüm bulunamaz. Ertesi gün doktora gitmelerini söylerler.

Kuzenler korku içerisindedir ve ayrı ayrı kalmaktansa sabah olana kadar Sıtkı dedenin evinde kalmaya karar verirler. Sabaha kadar bu durumdan nasıl kurtulacaklarını düşünürler. Yaşadıkları bu duruma için çok üzgündürler. Bir zamanlar vazgeçemedikleri telefonları şimdi kurtulmaları gereken bir nesneye dönüşmüştür.

Sabah olduğunda çocuklar babalarıyla beraber doktora gitmek için hazırlanırlar. Doktor Murtaza bey çocukların bu haline çok şaşırır. Belki bulaşıcı bir hastalıktır diye düşünerek çocukların ellerindeki telefonlara dokunmaz. Doktor Murtaza, çocuklara bayram sonuna kadar bu şekilde idare etmelerini söyler.

Berk, babası ile beraber kafasının dağılması için alışveriş merkezine gider. Bir sınıf arkadaşı ile orada karşılaşır. Arkadaşı tokalaşmak için ona elini uzattığında eline telefon yapışık olduğu için ona karşılık veremez ve çok üzüllürek eve döner.

Berk evde düşünürken olayların başlangıcı dedesinin bir dileği ile başladıysa tekrardan dedesi "elinizden düşsün şu telefon" diyerek bir dilek dilerse telefonun düşmesi gerektiğini düşünür. Berk şunu anlamıştı ki her şeyi telefondan araştırmak aslında onu kitap okumaktan ve düşünmekten uzaklaştırıyordu. Berk sorunu telefona bakmadan çözmüştü.

Tüm aile tekrar Sıtkı dedenin evine giderler. Tekrardan Sıtkı dedenin doğum gününü kutlamaya karar verirler. Sıtkı dede doğum günü pastasını üflerken "elinizden düşsün şu telefonlar" der ve telefonlar çocukların ellerinden düşer. Herkes çok şaşırmıştır. Sıtkı dede gülmeye başlar ve "ben size küçük bir oyun oynamak için telefonun arkasına çam sakızı sürmüştüm o ellerinize yapışmıştı" der. Sonrasında "Zaten ben dilemesem de bugün etkisini kaybedip telefonlar ellerinizden düşecekti." der.

O günden sonra kuzenler telefonu çok kullanmanın iyi bir şey olmadığını, kitap okumak, sokakta gezmekk ve oyun oynamak gerektiğini anlarlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Telefon Melefon Yok (Şermin Yaşar) Kitap Sınavı Yazılı Soruları ve Cevap Anahtarı

Kitabın Adı: Telefon Melefon Yok Kitabın Yazarı: Şermin Yaşar Telefon Melefon Yok Kitap Sınavı Soruları ve Cevap Anahtarı 1- Kitabın ana k...