Trafo etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Trafo etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

23 Ekim 2019 Çarşamba

Zil Trafosunun Tanımı, Yapısı ve Çalışma Prensibi Nasıldır?

Zil Trafosunun Tanımı :

Transformatör sargılarından birine uygulanan alternatif gerilimi elektromanyetik indüksiyon yolu ile diğer sargılarında aynı frekansta fakat değişik gerilime dönüştüren ve hareketli parçası olmayan elektrik makinesidir.

Zil Trafosunun Yapısı :
 
Küçük güçlü transformatörlere zil transformatörü denilmektedir.

220/3-5-8 volt, 220/4-8-12 volt ve 220/24 voltluk standart gerilimlerde üretilmektedir. Güçleri ise 10-20-50 watt olarak değişmektedir.

Zayıf akım trafosu, demir nüve ve sargılar olmak üzere iki bölümden meydana gelmiştir. Demir nüve, 0,35 -0,5 mm kalınlığındaki birer yüzeyleri yalıtılmış ince silisli sacların paketlenmesi ile yapılmıştır. Sargılar primer ve sekonder sargı olmak üzere iki adettir. Primer ve sekonder sargı birbiriyle elektriki bağlantısı olmayan bu iki sargıdır. İnce kesitli iletkenle çok sipirli olarak sarılan birinci sargıya primer sargı, kalın kesitli iletkenle az sipirli olarak sarılan ikinci sargıya ise sekonder sargı denir.

Primer sargıya 220 volt gerilim uygulanır. Sekonder sargıdan alınan düşük gerilim zil, kapı otomatiği, refkontak ve numaratör kapı otomatiği gibi zayıf akım devre elemanlarını çalıştırmak için kullanılır.

Mantel tipi nüvede zil trafosunun primer ve sekonder sargısı aynı makaraya sarılmıştır.

Çekirdek tipi nüvede zil trafosunun primer ve sekonder sargısı iki ayrı makaraya sarılmıştır. 


Zil Trafosunun Çalışma Prensibi :

Transformatör prensip şemasında, primer sargıya alternatif gerilim uygulandığında, bobinden alternatif akım geçer. Bu akım, demir nüve üzerinde zamana göre yönü ve şiddeti değişen bir manyetik alan meydana getirir. Manyetik alan kuvvet çizgileri, sekonder sargı iletkenlerini keserek bir emk (elektro motor kuvvet) endükler. Bu şekilde aralarında hiç bir elektriki bağ olmadığı halde, primer sargıya uygulanan alternatif gerilimin etkisi ile sekonder sargıdan aynı frekanslı, düşük gerilim elde edilir. Transformatörün, sekonder sargısından düşük değerli alternatif gerilim uygularsak bu defa diğer sargısında aynı frekanslı yüksek gerilim alırız. Fakat fazla akım çekilemez. Transformatörler doğru akımda çalışmazlar.

27 Ekim 2018 Cumartesi

Evlerinin Yakınında Trafo veya Yüksek Gerilim Hattı Bulunanlar Ne Kadar Etkilenir? Zararlımıdır? Ne yapmalıdır?


Evlerinin yakınında trafo bulunanlar ne yapmalı?


Yakınımızda trafo var, bizi olumsuz etkiler mi?

İmza toplayarak yargı yoluyla trafoyu kaldırtabilir miyiz? ya da 

Evin yanı başına trafo yapılıyor: evi satın alayım mı?

Yakınımıza trafo yapılacak, ne uzaklıkta yapılması uygun olur?

Kaldığımız evin çatısında baz istasyonu vardı, evi değiştirdik, şimdi de yanı başımıza trafo yapılıyor, ne yapmalıyız?

Bu çeşit sorulara verilecek genel yanıtlarda şunlar göz önüne alınmalıdır.

1. Trafodan 8-10 metre kadar uzaklıkta elektrik alan şiddeti (Volt/m) ve manyetik akı yoğunluğu (mikroTesla) genellikle çok düştüğünden, daha uzaklarda olumsuz bir etki beklenmemelidir. Trafonun etkisinden çok, genellikle toprak altından binalara dağılan kabloların etkisi üzerinde durulmalı.

2. Vücuda olumsuz bir etkinin ancak, trafonun ve kabloların çok yakınlarında ve çok uzun süre kalındığında ortaya çıkabileceği göz önüne alınmalıdır. Çocukların trafonun duvarına yaslanarak sık sık oturmaları ya da çok yakınında oynamaları gibi.

3. İstenirse, trafoyu kablolarıyla birlikte kuran ve işleten kurumdan teknik bilgi alınmalı, trafo ve kabloların yakınlarında yaptıkları ölçüm sonuçlarının sınır değerlerin ne kadar altında kaldığı sorulup öğrenilmelidir. 

Trafolardan yayınlanan elektromanyetik radyasyon için sınır değerler: manyetik akı yoğunluğu için 100 mikroTesla ve elektriksel alan şiddeti için 5000 Volt/metre.

4. Çeşitli büyüklükte (güçte) ve zırhlamada trafolar bulunduğundan, ayrıntılı bilgiler ancak trafo ve evlere dağılan kabloların teknik çizimleri ve trafoyu kuran kurumun ölçüm sonuçlarıyla birlikte yerinde incelenerek, çok kalınan yerlerdeki (yatak odaları, bürolar gibi) olabilecek etki hesaplanabilir. 

Trafolara çok yakın evlerde, çocuk parklarında, okul bahçelerinde, elektrik alan şiddeti (Volt/m) ve manyetik akı yoğunluğu (mikroTesla) ölçümlerinin yapılması, sınır değerlerle karşılaştırılması, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Müdürlüklerinden istenebilir, ilgili ölçüm laboratuvarları öğrenilebilir ya da kontrol ölçümleri için ilgili şirketler internetten bulunabilir.

5. Özellikle kalp pili gibi vücutlarında elektronik alet taşıyanların, elektromanyetik dalga yayan kaynaklardan uzak durmaları önerilir.

6. Evlere çok yakın trafolar patlayarak farklı bir zarar daha meydana getirmektedir.


Sonuç

Çevremizde elektromanyetik radyasyon yayan çok çeşitli kaynaklar bulunuyor ve bunların tümünü etkisiz kılmamız olanaksız. Evlerimizde, iş yerlerinde, trenlerde, tramvaylarda, otomobillerde neredeyse her yerde bulunan elektromanyetik alanların içinde yaşadığımızdan ise habersiziz. 

Trafolara, bunların evlere dağılan kablolarına ve yüksek gerilim hatlarına çok yakın yerlerde (bürolar, yatak odaları gibi uzun süre kalınan yerlerde) ölçümler yapılmalı ve sonuçlara göre gerekiyorsa sınır değerlerle karşılaştırma yapılarak makul önlemler alınmalı.

Vücuda etki bakımından, elektromanyetik alan şiddetlerinden daha önemlisi, o alanda kalma süresidir. Eğer kalma süremiz kısa ise etki de az olacaktır.

Ayrıca trafolar evlerimize iş yerlerimize elektrik verilebilmesi için gereklidir. Bunları, çok uzaklara konuşlandırmak, yeraltı kablolarının uzamasına ve uzun kablolar boyunca daha çok elektromanyetik radyasyon yayılmasına yol açacaktır. Ayrıca uzun kablolar, elektrik enerjisinin daha çok ısıl kayıplarıyla sonuçlanacağından, trafoların uygun yerlerde yakınlarımızda bulunması gerekiyor. Önemli olan trafoların ilgili standartlara göre uygun ve güvenli olarak kurulmuş olmaları, duvarlarının içten zırhlanmasıdır ki, buna da normal olarak dikkat edilir.

Çeşitli elektrikli ev aletleri kullanıyoruz. Örneğin, saç kurutucusu başımızda 2.000 mikrotesla’ya, traş makinesi 1.500 mikrtesla’ya varan manyetik akı yoğunlukları oluşturabiliyorlar. Ancak, bunların kullanılma süreleri kısa olduğundan vücuda etkileri de azdır.

Elektromanyetik radyasyonun vücuda etkisiyle ilgili olarak bugüne kadar 60.000 kadar bilimsel araştırma yapıldığı kestiriliyor. Bilimsel araştırmalar tüm dünyada sürmekle birlikte bugüne kadar bilimselliği kesin olarak saptanmış bulgular elde edilmiş değil. Bazı araştırmalarda önemli etkilerin görüldüğü (baş ağrısı, uykusuzluk gibi) ileri sürülüyor ise de, yetkili uluslararası uzman kurullar, yaptıkları incelemelerde, bu çeşit araştırmalarda yöntem yanlışları, veri, bulgu azlığı gibi daha başka bilimsel tutarsızlık, uyumsuzluk bulduklarından bu gibi araştırmaları göz önüne almıyorlar, ayrıca bunlar başka araştırmalarla sınanamıyor, desteklenemiyor. Bu gibi etkilerin görüldüğünü ileri süren her bir araştırmaya karşın, bu çeşit etkilerin görülmediğini ortaya koyan iki adet araştırma bulunuyor.

Yukarıda açıklanan tüm bu belirsizlikleri göz önüne alarak, koruyucu bir önlem olarak, trafoların ve yüksek gerilim hatlarının çok yakınında uzun süre kalınmamalıdır. Trafolar ilgili standartlara göre güvenli bir şekilde kurulmalı, ilgili sınır değerlerin aşılmadığı ölçümlerle gösterilmelidir.

Ayrıca, sadece trafo ve YGH'ına odaklanmamalı, tüm elektromanyetik radyasyon yayan aygıtlar örneğin cep telefonları kulağa yapıştırılmamalı ve daha az kullanılmalıdır. Çünkü cep telefonları vücuda yapıştırılarak çok kullanıldığında bunlardan yayınlanan çok yüksek frekanslı elektromanyetik dalgaların vücudumuzu etkilemesi, uzağımızdaki trafo ve YGH'ının,hatta baz istasyonlarının vücudumuzu etkilemesinden, genellikle, çok daha fazladır. Bu nedenle cep telefonları, akıllı telefonlar arka cepte, küçük çantada taşınmalı, kullanırken kulakla araya parmağımızı koymalı ve bluetooth gibi kulaklıklar kullanılmalı ve en önemlisi gereksiz uzun konuşmalar yapılmamalıdır.

Yüksel Atakan, Dr., Radyasyon Fizikçisi, Almanya

28 Ekim 2016 Cuma

Yüksek Gerilim Tesislerinde Kullanılan Transformatör (Güç Trafosu) Nedir?


Transformatörün Tanımı;

Alternatif akımı aynı frekansta yükseltebilen veya düşürebilen elektrik makinalarıdır. Transformatörler doğru akımda çalışmazlar. Transformatörler, ince silisyumlu saclardan oluşan nüve ile bunun üzerine, yalıtılmış iletkenlerle sarılan sargılardan oluşur. Giriş sargısına primer sargı, çıkış sargısına sekonder sargı denir.

Yükseltici Transformatörlerde sekonder sargı spir sayısı primersargı spir sayısından fazladır.

Düşürücü Transformatörlerde sekonder sargı spir sayısı primersargı spir sayısından azdır.


İstanbul'da Mahalle arasındaki bir trafonun patlama videosu

Transformatörlerin Önemi

Elektrik enerjisinin en önemli özelliklerinden biri de üretildiği yerden çok uzak mesafelere kolayca taşınabilmesidir. Taşımanın verimli olabilmesi için gerilimin yeteri kadar yüksek olması gerekir. Santrallerde jeneratörler vasıtasıyla üretilen gerilim, alternatif gerilimdir. Jeneratörlerde üretilen gerilim uzak mesafelere taşınacak değerde değildir. Jeneratör çıkış gerilimleri 0, 4-3, 3-6, 3-10, 6-13-14, 7-15, 8 ve 35kV mertebesindedir. Tabii bu değerler yeterli olmadığından yükseltilmeleri gerekir. Bu alternatif gerilimin yükseltilmesi işlemi transformatörler yardımıyla çok kolay bir şekilde gerçekleştirilir. Uzak mesafelere taşınan elektrik enerjisi, abonelerin kullanımına sunulabilmesi için düşürücü trafolar yardımıyla orta ve alçak gerilime düşürülür.

Nüve Yapısı ve Çeşitleri 

1- Çekirdek tipi
2- Mantel tipi
3- Dağıtılmış tip
Dönüştürme Oranı



Transformatörlerin Çalışma Durumları

1. Boş Çalışması

Primer uçlarına gerilim uygulanan trafonun sekonder uçlarına herhangi bir yük bağlanmazsa (yani açık devre yapılırsa) bu çalışma şekline trafonun boş çalışması denir. Boşta çalışırken trafo faydalı güç vermez. Bu nedenle şebekeden çekilen gücün tamamı manyetik nüve üzerinde demir kayıpları olarak tüketilir. Demir kayıpları fukolt ve histeresiz kayıpları olmak üzere ikiye ayrılır. Boş çalışmada çekilen akım çok küçük olduğundan bu akımın sekonder sargıda oluşturduğu bakır kayıpları ihmal edilebilir. Ancak istenirse sargı direnci ölçülerek bu sargıdaki bakır kaybı kolayca hesaplanabilir. Bu durumda transformatörün demir kayıpları daha doğru olarak bulunmuş olur. Boş çalışırken çekilen akım çok küçük olduğundan bu akımın oluşturduğu bakır kayıpları ihmal edilebilir ve harcanan güç de demir kayıplarını (PFe) verir.

2. Yüklü Çalışması

Primer uçlarına gerilim uygulanıp sekonder uçlarına yük bağlanırsa bu çalışma şekline trafonun yüklü çalışması denir. Trafolarda demir kayıpları sabit olmasına rağmen bakır kayıpları yüke göre değişir. Çünkü trafo yüklendikçe sekonder sargı akımı ve burada meydana gelen bakır kayıpları da artar. Bu sebeple trafonun tam yükteki toplam kayıpları, demir ve bakır kaybından oluşur
(PTK = PFe + PCu). Bundan dolayı trafonun yüklü çalışmasındaki amaç, trafonun toplam kayıplarının (PTK) bulunmasıdır.

3. Kısa Devre Çalışması

Primer uçları nominal geriliminin %3’ü ila %14’ü arasında bir gerilimle beslenip sekonder uçları kısa devre edilirse bu çalışma şekline trafonun kısa devre çalışması denir. Burada uygulanacak gerilimin yüzdesi, sekonder uçlarından dolaşacak akımın tam yükteki akımı sağlayacak derecede seçilmesi gerekir. Bu esnada uygulanan gerilime kısa devre gerilimi ve sekonder uçlarından geçen akıma da kısa devre akımı denir. Sekonder uçlarından geçen kısa devre akımı manyetik nüveden dolaşan akıma göre çok büyüktür. Dolayısıyla manyetik nüvede oluşan demir kayıpları da sargılarda oluşan bakır kayıplarına göre çok küçüktür ve ihmal edilebilir. Buna göre kısa devre çalışma ile elde edilen kayıplar bakır kayıplarını (PCu) verir.

Trafolarda Polarite

Trafoların primer ve sekonder sargısının uçları alternatif akımın frekansına bağlı olarak sürekli işaret değiştirir. Bu işaretlere polarite denir.

Polarite Önemi

Trafo sargılarının polaritelerinin bilinmesi, trafoların birbirleri ile paralel bağlanmalarında veya çeşitli sargıların kendi aralarında bağlanmalarında büyük kolaylıklar sağlar. Trafo uçlarının polariteleri dikkate alınmadan yapılacak bağlantılar çok tehlikeli sonuçlara neden olabilir.

Trafoların Gerilimine Göre Çeşitleri 

Trafolar kullanılacağı gerilim sınıfına göre seçilir ve üretilir. Buna göre trafo çeşitleri:
1- Alçak gerilim trafoları (0-1kV)
2- Orta gerilim trafoları (1-34, 5kV)
3- Yüksek gerilim trafoları (34, 5-154kV)
4- Çok yüksek gerilim trafoları (154kV ve yukarısı)

Postayla Gelen Deniz Kabuğu (Behiç Ak) Kitabının Özeti, Konusu ve Kitap Hakkında Bilgi

Kitabın Adı: Postayla Gelen Deniz Kabuğu Kitabın Yazarı:  Behiç Ak Kitap Hakkında Bilgi: Dijital dünyanın labirentlerinden çıkış mümkün mü?...