21 Mart 2017 Salı

İneğe Binen Bilge Lao Tzu'dan Kötü Günlerinizde Size Güç Verebilecek Güzel Bir Öykü


Köyün birinde bir yaşlı adam varmış. Çok fakirmiş ama kral bile onu kıskanırmış. Öyle dillere destan bir beyaz atı varmış ki, kral bu at için ihtiyara büyük bir servet teklif etmiş ama adam satmaya yanaşmamış. “Bu at, sadece bir at değil benim için; bir dost. İnsan dostunu satar mı?” demiş.

Bir sabah kalkmışlar ki, at yok.

Köylü ihtiyarın başına toplanmış:

“Seni ihtiyar bunak, bu atı sana bırakmayacakları, çalacakları belliydi. Krala satsaydın, ömrünün sonuna kadar beyler gibi yaşardın. Şimdi ne paran var, ne de atın” demişler.

İhtiyar: “karar vermek için acele etmeyin” demiş. “Sadece at kayıp” deyin, “çünkü gerçek bu. Ondan ötesi sizin yorumunuz ve verdiğiniz karar. Atımın kaybolması, bir talihsizlik mi, yoksa bir şans mı? Bunu henüz bilmiyoruz. Çünkü bu olay henüz bir başlangıç. Arkasının nasıl geleceğini kimse bilemez.”

Köylüler ihtiyara kahkahalarla gülmüşler.

Aradan 15 gün geçmiş ve at bir gece ansızın dönmüş. Meğer çalınmamış, dağlara gitmiş. Dönerken de, vadideki 12 vahşi atı peşine takıp getirmiş. Bunu gören köylüler toplanıp ithiyara gidip özür dilemişler. “Babalık” demişler, “sen haklı çıktın. Atının kaybolması bir talihsizlik değil adeta bir devlet kuşu oldu senin için, şimdi bir at sürün var.”

“Karar vermek için gene acele ediyorsunuz” demiş ihtiyar. “sadece atın geri döndüğünü söyleyin. Bilinen gerçek sadece bu. Ondan ötesinin ne getireceğini henüz bilmiyoruz.”

Köylüler bu defa açıkça ihtiyarla dalga geçmemişler. Ancak içlerinden “bu ihtiyar sahiden saf” diye geçirmişler.

Bir hafta geçmeden, vahşi atları terbiye etmeye çalışan ihtiyarın tek oğlu attan düşmüş ve ayağını kırmış. Evin geçimini sağlayan oğul şimdi uzun zaman yatakta kalacakmış.

Köylüler gene gelmişler ihtiyara. “Bir kez daha haklı çıktın” demişler. “Bu atlar yüzünden tek oğlun, bacağını uzun süre kullanamayacak. oysa sana bakacak başkası da yok, şimdi eskisinden daha fakir, daha zavallı olacaksın” demişler. İhtiyar “siz erken karar verme hastalığına tutulmuşsunuz” diye cevap vermiş.

“O kadar acele etmeyin. oğlum bacağını kırdı. Gerçek bu. Ötesi sizin verdiğiniz karar. Ama acaba ne kadar doğru. Hayat böyle küçük parçalar halinde gelir ve ondan sonra neler olacağını asla bilemezsiniz”

Birkaç hafta sonra düşmanlar hanedanlığa çok büyük bir ordu ile saldırmış. Kral son bir ümitle eli silah tutan bütün gençleri askere gönderme emrini vermiş. Köye gelen görevliler, ihtiyarın kırık bacaklı oğlu dışında bütün gençleri askere almışlar. Köyü matem sarmış. çünkü savaşın kazanılmasına imkân yokmuş, giden gençlerin ya öleceğini ya da esir düşeceğini herkes biliyormuş.

Köylüler, gene ihtiyara gelmişler. “Gene haklı olduğun kanıtlandı” demişler. “Oğlunun bacağı kırık ama hiç değilse yanında. oysa bizimkiler, belki asla köye dönemeyecekler. Oğlunun bacağının kırılması, talihsizlik değil, şansmış meğer…”

“Siz erken karar vermeye devam edin” demiş, ihtiyar. “oysa ne olacağını kimseler bilemez. bilinen bir tek gerçek var. Benim oğlum yanımda, sizinkiler askerde ama bunların hangisinin talih, hangisinin şanssızlık olduğunu sadece allah biliyor.”

Lao Tzu, öyküsünü şu nasihatla tamamlamış:

“Acele karar vermeyin. hayatın küçük bir dilimine bakıp tamamı hakkında karar vermekten kaçının. karar; aklın durması halidir. karar verdiniz mi, akıl düşünmeyi, dolayısı ile gelişmeyi durdurur. Buna rağmen akıl, insanı daima karara zorlar. Oysa gezi asla sona ermez. bir yol biterken yenisi başlar. Bir kapı kapanırken, başkası açılır. Bir hedefe ulaşırsınız ve daha yüksek bir hedefin hemen oracıkta olduğunu görürsünüz.”

20 Mart 2017 Pazartesi

Pilsiz El Feneri Yapımı (Proje - Ödev)


Pilsiz el fenerini normal el fenerinden ayıran en önemli özelliği herhangi bir harici enerji kaynağna ihtiyaç duymamasıdır. Özel tasarımı sayesinde hareket enerjisini elektrik enerjisine dönüştüren bu fener, depoladığı enerji ile belirli bir süre boyunca ışık yaymaktadır. Pilsiz el fenerini çalıştırmak için yaklaşık 30 saniye sallamak yeterlidir.


Pilsiz el fenerinin içinde  0,25 mm çapında bobinaj telinden 1800 spir sarılmış bir bobin vardır. Bu bobinin içinde rahatça hareket edebilen üç tane çapı 2cm ve kalınlığı 1cm olan neodyum mıknatıs bulunur. Mıknatısın bobin içindeki hareketi bobin uçlarında bir gerilim endüklenmesini sağlar. Bu gerilim köprü diyot ile doğrultulur ve kondansatör ile depo edilir. Böylece el fenerinin pilsiz olarak çalışması sağlanır.

Devreden uzun süreli ışık almak için kondansatörün kapasitesinin yüksek olması gerekir bu nedenle 1 faradlık bir kondansatör kullanılması uygun olur. Normalde 1 faradlık bir kondansatör kapasitesi çok büyüktür, günümüzde piyasada küçük boyutluları bulunmaktadır.

Mıknatısın manyetik alanının kuvvetli olması için de özellikle neodyum mıknatıs kullanılmalıdır. Mıknatısın manyetik alanı kevvetli olacağı için el fenerini elektronik cihazlara, manyetik kartlara ve hafıza birimlerine yaklaştırmamak gerekir.

Güçlü ışık vermesi için ışık şiddeti yüksek beyaz LED'ler tercih edilebilir.


Devrede bobinde oluşan gerilimi doğrultmak için köprü tipi diyot, gerilimi sabitlemek için zener diyot kullanılmıştır. Kondansatör gerilimi depo etmeye yaramaktadır. SW1 anahtarı el fenerini açıp kapamak için, SW2 anahtarı lamba parlaklığını ayarlamak için kullanılmaktadır. Lamba parlaklığını ayarlamak istenmezse SW2 anahtarı ve devrenin sonundaki direnç kullanılmaya bilir.

Kaynak; Bilimteknik dergisi

5 Mart 2017 Pazar

Cep Telefonu İçin Kablosuz Şarj Cihazı Yapımı


Ev ortamında yapılabilecek bir devre ile cep telefonlarınızı kablosuz şarj edebilirsiniz. Okul için de güzel bir proje / ödev konusu olacaktır. Kullanılan malzemeleri her yerde bulunabilecek, kolay yapılabilir bir devre ile sonuca ulaşabilirsiniz. Cihazın yapımı yukarıdaki videoda anlatılmaktadır.

Kullanılan malzemeler;

1- Güçlü bir mıknatıs, bozuk bir hoparlörün arkasından sökebilirsiniz.

2- İki, üç metre bobinaj bobin teli, kesiti tahmini 0,2 - 0,3 mm2

3- Sıcak silikon tabancası, yapıştırıcı tutkal

4- 2N2222 transistör

5- USB kablo ve bağlantı soketi

6- Telefon şarj cihazı

Videoyu izleyerek yapmaya çalışın, kolay gelsin...

26 Şubat 2017 Pazar

Trafikte Uyulması Gereken Adab-ı Muaşeret Kuralları Nelerdir?




Sürücü veya yaya olarak evden dışarı adımımızı attığımız andan itibaren tarfikle karşı karşıyayız. Çoğumuz yaya iken sürücülere, sürücü iken yayalara kızıyoruz. Çoğu kişi direksiyon başına geçtiğinde eğitim durumu, yaşı, kariyeri ne olursa olsun trafik canavarına dönüşüyor. Trafikte meydana gelen tartışma veya kavgalar bazen istenmeyen sonuçlar ortaya çıkarıyor. Mevcut trafik kurallarının yanında sürücü ve yaya olarak uyulması gereken adab-ı muaşeret kurallarını bilmekte fayda var.

1- Trafikte bayan sürücüleri sıkıştırmaya yönelik hareketler yapmamak.

2- Trafikte motorsiklet kullanan sürücülere dikkat etmek, onları sıkıştırmamak.

3- Gereksiz yere korna kullanmamak.

4- Gereksiz yere uzun farları çalıştırmamak.

5- Gereksiz yere şerit değiştirmemek.

6- Trafikte makas atmamak.

7- Yol kenarındaki su birikintilerine hızlı girip yayaları ıslatmamak.

8- Araba kullanırken sigara içmemek.

9- Araba kullanırken cep telefonu kullanmamak.

10- Arabadan dışarı çöp ve benzeri birşeyler atmamak.

11- Dönüş yaparken sinyal vermek.

12- Arabada çevreyi rahatsız edecek şekilde yüksek sesle müzik dinlememek.

13- Özellikle yaya geçitlerinde yayalara öncelik tanımak.

14- Okul, hastane, cami gibi yayaların, çocuk ve yaşlıların çok olduğu yerlerden yavaş ve dikkatli geçmek.

15- Kavşaklarda geçiş önceliklerini bilmek ve gerektiğinde yol vermek.

16- Dar yolda yol verirken, yokuş inenin yokuş çıkana yol vermesi.

17- Ambulans, itfaiye, polis arabası gibi geçiş önceliği olan araçlara yol vermek.

18- Öndeki arabayla takip mesafesini korumak, çok yaklaşmamak.

19- Yolda kalmış arabalara mümkünse yardımcı olmak.

20- Yolda meydana gelen kazalarda mümkünse yardımcı olmak.

21- Yolda meydana gelen kazaları izlemeye çalışırken bir başka kazaya meydan vermemek.

22- Emniyet şeritlerini amacı dışında kullanmamak.

23- Başkalarının geçişini engelleyecek şekilde park ve duraklama yapmamak.

24- Şerit çizgilerinin üzerinde değil arasında aracı kullanmak.

25- Aracın bakım ve temizliğini zamanında yapmak.

26- Engelli araçları için ayrılan yerlere araba park etmemek.

27- Bisiklet yollarına araba park etmemek.

28- Yayaların kullandığı kaldırımlara araba park etmemek.

29- Kaldırımda yürürken yanımızdaki çocukları yol tarafında yürütmemek.

30- Yolun ortasında yürümemek.

31- Yolda yürürken gerekmedikçe cep telefonu kullanmamak.

32- Toplu taşıma araçlarında yüksek sesle cep telefonu veya birbaşkasıyla konuşmamak.

33- Toplu taşıma araçlarında hamile, çocuklu, yaşlı ve engellilere yer vermek.

34- Toplu taşıma araçlarında başkalarını engelleyecek şekilde kapı önlerinde beklememek.

35- Yoldan geçen araçlara kar topu, taş ve benzeri şeyler atmamak.


Okullarda uyulması gereken adab-ı muaşeret kuralları için aşağıdaki linke tıklayınız...http://elektrikelektronikegitimi.blogspot.com.tr/2016/10/okullarda-uyulmas-gereken-adab-muaseret.html

Yüksek Gerilim Elektrik Direklerinde Tellerde Bulunan Toplar Ne İşe Yarar?


Önce şunu belirtelimki bu topların kullanımının elektrikle hiçbir ilgisi yoktur. Bu toplar özellikle yüksek gerilim tellerinde bulunmaktadır. Bu toplara ikaz topu ve ya ikaz küresi denir.

Özellikle hava karardığında alçaktan uçan hava taşıtlarının (helikopter, uçak gibi) bu tellere takılmasını önlemek için kullanılmaktadır.

Bu toplar elektrik akımı taşıyan tellerde değil daha yukarıdaki koruma iletkeni üzerinde bulunur.

30 metre aralıklarla dizilirler.

Gündüz ve gece görünmesini kolaylaştırmak için beyaz-turuncu renklerde olurlar.

İkaz kürelerinin kullanılmadığı özellikle şehir dışında bulunan direklerde tellere takılan pek çok helikopter ve uçak olmuştur. Bu tür kazaların sonucunun ölümcül olduğunu düşünmek pek yanlış olmaz. Dolayısıyla basit ve ucuz bir malzemenin eksikliği can ve mal kaybına neden olacak büyük kazların olmasına neden olabilir.


İkaz küreleri ile ilgili detaylı bilgiyi aşağıdaki linkte bulabilirsiniz.

elektrikport.com

15 Şubat 2017 Çarşamba

Kullandığımız Türk Liralarının Arkasında Kimlerin Resimleri Vardır? Hayat Hikayeleri Nedir?

Günümüzde kullanığımız kağıt paralar (banknotlar) 5TL, 10TL, 20TL, 50TL, 100TL ve 200TL olmak üzere 6 çeşit paradır. Bu paraların ön yüzünde Atatürk resmi bulunduğunu herkes bilmektedir. Ancak çoğumuz günlük hayatta kullandığımız bu paraların arkasında kimlerin resimleri bulunduğunu bilmiyoruz.

5 TL nin Arkasında Kimin Resmi Bulunmaktadır? Hayat Hikayesi Nedir?



Ord. Prof. Dr. Aydın Sayılı ; Türkiye’de bilim tarihçiliğinin yerleşmesini sağlamış bilim adamıdır. 1913 İstanbul doğumludur, 15 Ekim 1993'te Ankara'da vefat etmiştir. Ordinaryüs Profesör Doktor unvanı taşır. Seçtiği alanda eğitim görmek istediği ve yapılacak sınavda başarılı olacağı takdirde Harvard Üniversitesinde Prof. Gorge Sarton tarafından eğitim görmeye hak kazanacağı konusunda bilgilendirilmiş ve bu andan itibaren bilim, Sayılı’nın yaşam amacı haline gelmiştir. 1933 yılında yapılan sınavı başarı ile tamamlayan Aydın Sayılı aynı yıl Harvard Üniversitesinde eğitim almaya başladı. Eğitimlerin meyvesini fazlası ile alan Aydın Sayılı 1943 yılında Harvard Üniversitesinden başarı ile mezun olarak Doktora belgesini almıştır. Dünyada bilim tarihi alanında bilinen ilk doktora derecesinin sahibidir.


10 TL nin Arkasında Kimin Resmi Bulunmaktadır? Hayat Hikayesi Nedir?



Prof. Dr. Cahit Arf ; Cahit Arf 1910 yılında, o dönem Osmanlı İmparatorluğuna bağlı olan Selanik'te doğdu. Matematiğe, Hasse-Arf Teoremi ve Arf değişmezleri olarak bilinen katkılarından dolayı, geniş kitleler tarafından tanınmış bir matematikçidir. Arf, 1963'te TÜBİTAK kurulurken önemli rol oynadı. Kurulduğu dönemden itibaren uzun yıllar, TÜBİTAK' a başkan olarak hizmet etti. 1997'de ölümünden sonra, adı ULAKBİM Bilgi Merkezi'ne verildi. Sentetik geometri problemlerinin cetvel ve pergel yardımıyla çözülebilirliği konusunda yaptığı çalışmalar, cisimlerin kuadratik formlarının sınıflandırılmasında ortaya çıkan değişmezlere ilişkin Arf değişmezi ve Arf halkaları gibi literatürde adıyla anılan çalışmaların yanı sıra "Hasse-Arf Teoremi" adı ile anılan teoremi matematik bilimine kazandırmıştır. Cahit Arf, matematiği bir meslek dalı olarak değil, bir yaşam tarzı olarak görmüştür.


20 TL nin Arkasında Kimin Resmi Bulunmaktadır? Hayat Hikayesi Nedir?



Mimar Kemaleddin ; 20. yüzyılın başlarındaki çalışmalarıyla tanınan ve Birinci Ulusal Mimarlık Akımı’nın önde gelen isimlerinden olan Türk mimar. 1870'te İstanbul'da doğdu, 1927'de Ankara'da vefat etmiştir. Mühendislik eğitimini birincilikle tamamladığı 1891'de, aynı okulda öğretim görevlisi olarak bulunan Alman akademisyen Jachmund'un asistanlığına atandı. Bu görevi dört yıl yürüten Mimar Kemaleddin, bu arada okul dışında özel bürosunu açarak ilk eserlerini tasarlamaya başladı ve Türk mimarının önemli isimleri arasına girdi.Hababam sınıfı filminin çekildiği Çamlıca Kız Lisesi, Mimar Kemaleddin’in eserlerinden biridir. "Zavallı İstanbul!...Son düşüş devrinde imâr adı altında ne câhilane, ne zafimâne yıkıma uğradı..." - Mimar Kemaleddin Bey


50 TL nin Arkasında Kimin Resmi Bulunmaktadır? Hayat Hikayesi Nedir?




Fatma Aliye Hanım ; İlk kadın romancımız, ilk kadın felsefecimiz, edebiyatımızda ilk kez çeviri yapan, kadın haklarından ve kadın-erkek eşitliğinden ilk kez bahseden, hakkında ilk defa monografi yazılan yazardır. 1862'de İstanbul'da doğdu. 13 Temmuz 1936'da yine İstanbul'da yaşamını yitirdi. Tanzimat döneminin ünlü devlet adamı Ahmed Cevdet Paşa ve Adviye Rabia Hanım’ın kızıdır. Gazi Osman Paşa'nın yeğeni Kolağası Faik Bey ile evlenmiş ve dört kızı olmuştur. Romanları: Hayal ve Hakikat (Ahmet Mithat ile 1891), Muhâdarât (1891), Refet (1897), Udi (1899, Fransızca’ya çevrildi), Enin (1912). Nisvan-ı İslam (Tefrika, 1891) en bilinen incelemelerinden biridir.


100 TL nin Arkasında Kimin Resmi Bulunmaktadır? Hayat Hikayesi Nedir?



Buhurizade Mustafa Efendi (Itri) ; 17. yüzyıl büyük Türk bestekârı. Asıl adı Mustafa olup Itri mahlasıdır. Çiçekçilik ve meyvecilikle uğraştığı için bu mahlası almış olduğu söylenir. Çağının kaynakları Mevlevi olduğunu göstermektedir. Mevlevi mukabelesinde okunan bir Segah ayin bestelemiş olduğundan bu rivayetlerde haklılık payı olabileceği düşünülmektedir. Hayatı müddetince birçok padişah ve devlet adamından himaye görmüş olup, bunlardan en önemlileri IV. Mehmet ve Gazi Giray Han'dır. Devlet adamlarına yakınlığı nedeniyle bir dönem esirciler kethüdalığı yapmış, sarayda da musiki dersleri vermiştir.


200 TL nin Arkasında Kimin Resmi Bulunmaktadır? Hayat Hikayesi Nedir?





Yunus Emre ; Anadolu'da Türkçe şiirin öncüsü olan mutasavvıf ve filozof, Anadolu'da yaşamış tasavvuf ve halk şairi, Türk İslam düşünürü. 1991 yılı UNESCO tarafından Yunus Emre'nin doğumunun 750. yılı olarak anılmıştır. 1240 Eskişehir doğumudur, 1321'de vefat etmiştir. Anadolu’da farklı halk ozanlarının, aşığın ve dervişin isminde yer alan Emre sözcüğünün (örneğin, Yunus Emre, Taptuk Emre) Türkçe'de "Âşık" anlamına geldiği dilbilim açısından kesinleşmiş durumdadır.

9 Şubat 2017 Perşembe

USB Kablonun İçindeki Tel Renkleri Nelerdir? Hangi Renk Tel Ne İşe Yarar?


Cep telefonu ve tablet şarj cihazlarında USB kablolarla sık sık karşılaşıyoruz ve kullanıyoruz. Aynı zamanda bu cihazlara ve bilgisayarlara veri transferi (resim, dosya vb.) içinde USB kablolar kullanıyoruz.

Evdeki eski telefonun şarj cihazını basit bir adaptör olarak kullanmak çok pratik bir çözüm olabilir. Aynı zamanda bilgisayarın USB portundan enerji alarak fan, lamba gibi bir şey çalıştırmak da bazen işimize yarayabilir.

Bunun için USB kablo içindeki tellerin renklerini ve ne anlama geldiklerini bilmek gerekir.

Cep telefonu şarj cihazından ve bilgisayarın USB portundan alacağımız gerilim +5v dur.

Standart bir USB kabloda durum aşağıdaki gibidir.

Kırmızı = +5v gerilim ucu

Beyaz = - Data ucu

Yeşil = + Data ucu

Siyah = - gerilim ucu

Yukarıdaki tabloya göre gerilim almak için bizim kullanmamız gereken renkler kırmızı (+) ve siyah (-) uçlardır. Ancak bazı standart dışı USB kablolarda renkler farklı olabilmektedir.

Daha çok ucuz ve kalitesiz USB kablolarda renkler aşağıdaki gibi olabilmektedir.

Turuncu = +5v gerilim ucu

Mavi = - Data ucu

Yeşil = + Data ucu

Beyaz = - gerilim ucu olabilmektedir.

Eğer farklı renkler karşınıza çıkarsa bir avometre yardımı ile doğru akım kademesinde gerilim ölçümü yaparak uçları tespit edebilirsiniz.

Postayla Gelen Deniz Kabuğu (Behiç Ak) Kitabının Özeti, Konusu ve Kitap Hakkında Bilgi

Kitabın Adı: Postayla Gelen Deniz Kabuğu Kitabın Yazarı:  Behiç Ak Kitap Hakkında Bilgi: Dijital dünyanın labirentlerinden çıkış mümkün mü?...