9 Kasım 2017 Perşembe

Çoklu Zeka Kuramı Nedir? Zeka Çeşitlerine Göre Öğrencilerin Özellikleri Nelerdir?


Zekâ:

Öğrenme, öğrenileni kullanma ve öğrenilenlerden yeni çözüm yolları üretebilme kapasitemizdir. Düşünüp akıl yürütebilme; sorgulayıp sonuç çıkarabilme becerisi de diyebiliriz.

Öğrenme dediğimizde, zekânın öğrenme becerisiyle de ilgili olduğunu söylemiş oluyoruz. Öyleyse, müzik konusunda çok iyi bir kulağa sahip ve hızlı öğrenme becerisi olan birinin matematik işlemlerini öğrenmekte zorluk çekmesini nasıl ifade edebiliriz? Bu durumda, örneği verilen kişi için “zeki” veya “zeki değil” diyebilir miyiz?

ÇOKLU ZEKÂ KURAMI NEDİR?

Çoklu zekâ kuramı: Harvard üniversitesi’nde bilimsel çalışmalar yapan Amerikan psikolog Howard Gardner tarafından öne sürülen bir yaklaşımdır. Bu yaklaşıma göre insan zekâsı 8 alt kategoriye ayrılmış ve 9. alt kategori üzerine de araştırmalar başlamıştır. Mevcut 8 alt kategori, insanın sahip olduğu zekâsını hangi alanlarda daha etkin kullanabildiğini gösteren –veya sınıflandıran- zekâ türlerinden oluşmaktadır. Gardner çoklu zekâ kuramına göre her insanın özel yetenek alanları ve zekâsını kendine özgü kullanma biçimi vardır.

Çoklu zekâ kuramı, zekânın tek olduğunu ama kendi içinde sınıflara ayrıldığını ifade eder. Bununla birlikte her zekâ çeşidinin dinamik olup geliştirilebilir olduğunu belirtir.

İnsan zekâsını 8 farklı boyutta inceleyerek 8 farklı sınıfa ayıran Howard GARDNER, bu boyutları aşağıdaki şekilde sınıflandırmıştır.

Çoklu Zekâ Türleri

1- Görsel - Uzamsal Zekâ
2- Bedebsel - Kinestetik Zekâ
3- Müziksel - Ritmik Zekâ
4- Sözel Zekâ
5- Kişisel - İçsel Zekâ
6- Sosyal Zekâ
7- Mantıksal - Matematiksel Zekâ
8- Doğasal Zekâ
9- Varoluşsal Zekâ (9.su olabileceğine inanılan zekâ türü)

Çoklu Zekada İlkeler

Öncelikle çoklu zekanın ilkelerini bilmekte fayda var:

- İnsanlardaki zekalar tanımlanabilir, geliştirilebilir, ölçülebilir.

- İnsan gelişimiyle ilgili bütün kuramlar ve bilimsel çalışmalar, çoklu zeka teorisini desteklemekte ve kabul etmektedirler.

- Bir zeka alanını ilgilendiren çalışmalarda diğer zeka alanlarından da faydalanılabilir.

- Şu anda bilinen ve tanımlaması yapılan zeka türlerinden farklı zekaların da olması mümkündür.

- Kişisel özellikler, çevre, inançlar ve yargılar, kültür gibi etkenler zekanın gelişimi üzerinde etkilidir.

- Zeka denilen durum her insanda farklı süreçlerde oluşur ve her zeka türü dinamiktir.

- Her birey kendine özgü özelliklere sahiptir ve zeka da kişiye özgü bir durumdur.

- Her insanda farklı türde zeka gelişimi vardır.

- Her zeka türü kendine özgü olarak değerlendirilmelidir. 

- Zekanın yapısı, dikkat, algı, hafıza, problem çözümü gibi birçok etken ışığında farklı süreçlerden meydana gelir.

1- GÖRSEL - UZAMSAL ZEKÂ NEDİR?

Uzamsal zekâ, görsellikle ilgili olan ve aslında görsel-uzamsal olarak adlandırılan bir zekâ türüdür. Buradaki görsellik, hem görmeyle, hem de zihin gözü denilen zihinde canlandırmayla ilgilidir. Zihinsel anlamda ilk gelişim alanlarından biridir çünkü insan doğduğu andan itibaren görmektedir.

Görülenleri hafızaya alma, anlatılanları ise zihinde canlandırma, boyutlandırma ve görsel tasarımlar kurgulama uzamsal-görsel zekâ becerileridir. Bazı insanlarda temel düzeyde olan görsel zekâ, sanatsal alanlarda kendini kanıtlamış kişilerde daha belirgin gözlemlenebilmektedir. Bu zeka türüne sahip kişiler ressam, fotoğrafçı, mühendis, mimar, tasarımcı, görsel sanatçı, rehber olabilir.

Bu zekası kuvvetli olan bir öğrenci;

1- Haritaları, çizelgeleri ve diyagramları yazılı materyallerden daha kolay okur.

2- Sanat içerikli etkinlikleri sever.

3- Arkadaşlarına oranla daha çok hayal kurar.

4- Yaşına göre yüksek düzeyde beceri gerektiren figürleri ve resimler çizer.

5- Filmleri, slaytları ve diğer görsel sunuları izlemeyi tercih eder.

6- Bulmaca çözmekten hoşlanır.

7- Renklere karşı çok duyarlıdır.

8- Resimli yayınlardan daha çok hoşlanır.

9- Elinde bulunan materyallere bir şeyler çizer.

10- Daha önce gittiği yerleri kolay hatırlar.

11- Yaşına göre ilginç üç boyutlu yapılar veya modeller oluşturur.

12-Okurken kelimelere oranla resimlerden daha çok öğrenir.

13-Varlıkların görsel imgelerini çok iyi çizer.


2- BEDENSEL - KİNESTETİK ZEKÂ NEDİR?

Kinestetik zekâ, beyin-beden koordinasyonuyla ilgili ve aslında bedensel-kinestetik olarak adlandırılan bir zekâ türüdür.

Kinestetik zekâsı gelişmiş olan kişiler jest ve mimiklerini adeta ustalıkla kullanırlar. Bu sayede, duygu ve düşüncelerini anlatma konusunda başarılıdırlar. Sadece günlük konuşma değil; sanatsal kompozisyonlar konusunda da iyidirler. Örnek: Kusursuz aktardığı koreografiyle mesaj veren bir dansçı.

Kinestetik-bedensel zekâsı ön planda olan kişilerin zihinsel ve bedensel uyumu hemen fark edilir. Düşündüklerini, harekete dökme konusunda iyi oldukları için bedenlerini oldukça sanatsal kullanırlar. Başarılı sporcularda bu örneği görebilmekteyiz.

Bedensel – kinestetik zekası kuvvetli olan bir öğrenci ;

1- Duygularını belirgin olarak vücut diliyle ifade eder.

2- El becerileri iyidir.

3- İnsanlara, canlı ve cansız varlıklara dokunmaktan hoşlanır.

4- Bir veya birden fazla sportif faaliyetlerde başarılıdır.

5- Bir yerde uzun süre kaldığında hareket etmeye, kımıldamaya ihtiyaç duyar.


3- MÜZİKSEL - RİTMİK ZEKÂ NEDİR?

Müziksel zekâ doğadaki seslere ve müziğe karşı duyarlılığın yüksek olmasıyla ilgili bir zekâ türüdür.

Müziksel zekâsı ön planda olan kişiler bazen hiç eğitim almadan bir enstrümanı çalabilir; notalarını bilmediği müzikleri sadece dinleme yoluyla öğrenip çalabilirler.

Bu zekası kuvvetli olan bir öğrenci ;

1- Şarkıların melodilerini çok iyi hatırlar.

2- Güzel şarkı söyleyebilme sesine ve yeteneğine sahiptir.

3- Bir şarkının makamını, notalarını, eslerini ayırdedebilir.

4- Öğrendiği şarkıları paylaşmak ister.

5- Herhangi bir müzik aletini çok iyi çalar ya da bunun eğitimini almak ister.

6- Konuşurken veya hareket ederken elleri ve ayakları ile ritim tutar.

7- Farkına varmadan kendi kendine mırıldanır.

8- Ders çalışırken farkında olmadan masaya vurarak ritim tutar.

9- Çevresindeki seslere duyarlıdır.

10-Bir şarkı duyduğunda farkında olmadan ona eşlik eder.

11- Müzik çalan bir ortamda daha verimli çalışır.


4- SÖZEL ZEKÂ NEDİR?

Sözel zekâ, dil becerileriyle ilgili olan ve aslında sözel-dilsel olarak adlandırılan bir zekâ türüdür. İnsanın, zihnindeki düşünceleri sözcüklerle ifade edebilme; sözcüklerle anlatılanları da zihninde anlamlandırabilme becerileriyle ilgilidir.

Sözel zekâsı iyi olan kişilerin olayları kompoze etme, hitap ve sözlü-yazılı sunum konusundaki yetenekleri belirgindir. Okullarda sözel zekâya hitap eden ve sözel zekâyı geliştirme etkisi olan derslere oldukça fazla odaklanılmıştır.

Yazarlar, hatipler, şairler, siyasetçiler, dil bilimciler ve benzer mesleklerde başarılı olmuş kişilerin sözel zekâsı ön plandadır.

Bu zekası kuvvetli olan bir öğrenci;

1- Diğer öğrencilerden daha iyi yazar.

2- Uzun hikayeler ve fıkralar anlatır.

3- İsimler, yerler ve tarihler ile ilgili iyi bir hafızaya sahiptir.

4- Sözcükleri anlamlarına uygun bir biçimde kullanır.

5- Yaşına göre iyi bir kelime haznesine sahiptir.

6- Başkalarıyla yüksek düzeyde sözel iletişime girer.

7- Tekerlemeleri, anlamsız ritimleri ve sözcük oyunlarını sever.

8- Okumayı sever.

9- Dinleme becerisi yüksektir; dinleyerek daha iyi öğrenir.

10- İyi bir hafızası vardır.


5- KİŞİSEL - İÇSEL ZEKÂ NEDİR?

İçsel zekâ, kişinin kendini iyi tanıma ve bunu faydaya dönüştürme becerisiyle ilgilidir. Bu zekâ türünü önemli kılan, beceri-hedef uyumudur. Yani, içsel zekâsı gelişmiş kişiler, neler yapabilecekleri konusunda neredeyse kusursuz bir öngörüye sahiptirler. Dolayısıyla, başladıkları işte başarılı sonuçlar elde etme olasılıkları yüksektir.

Kendi davranışlarını, sosyal etkileyiciler ile birleştirip yorumlama konusunda yetenekli kişiler içsel zekâsı gelişmiş kişilerdir. Daha çok yazar, sosyal hizmet uzmanı, iş adamı, ressam, sanatçı, heykeltıraş olabilirler.

İçsel zekaya sahip öğrencilerin bazı özellikleri şunlardır;

1. Bağımsızlık duygusu gelişmiştir.

2. Güçlü ve zayıf yönlerinin farkındadır.

3. Bireysel çalışırken daha başarılıdır.

4. Amaç ve hedeflerine ilişkin iyi bir anlayışa sahiptir.

5. Düşünce ve davranışları arasında tutarlılık vardır.

6. Kendisine her zaman güvenir.

7. Yaşadıklarında her zaman ders alır.


6- SOSYAL ZEKÂ NEDİR?

Sosyal zekâ, bireysel veya toplumsal davranışları iyi analiz etme, iyi iletişim kurma becerileriyle ilgilidir. Sosyal zekâsı gelişmiş olan kişiler, karşısındaki insanın duygularını anlama ve hatta yönetme konusunda başarılıdırlar.

Topluluklara hitap eden siyasetçi, eğitmen ve benzeri meslek gruplarında başarılı olan kişiler sosyal zekâsıyla ön plana çıkmaktadır.

Sosyal zekânın gelişmiş olması kişiye geniş bir çevre, sevilen kişi olma, kabul edilme gibi avantajlar sağlar.  Öğretmenlik, rehberlik, politika, danışmanlık, psikologluk, yönetim ve organizasyon uzmanlığı bu zeka türüne sahip bireylerin yapabileceği mesleklerdendir.

Sosyal zekası güçlü olan bir öğrencinin bazı özellikleri şunlardır.

1. Arkadaşlarıyla ya da akranlarıyla sosyalleşmeyi çok sever.

2. Grup içerisinde doğal bir lider görünümündedir.

3. Problemi olan arkadaşlarına her zaman yardım eder.

4. Dışarıda iken kendi başının çaresine bakabilir.

5. Başkaları ile birlikte ders çalışmayı veya oyun oynamayı çok sever.

6. En az iki veya üç yakın arkadaşı vardır ve onları sık sık arar.

7. Başkaları daima onunla birlikte olmak ister.

8. Başkalarına selam verir, onların hatırlarını sorar ve onları önemser.

9. Empati yeteneği çok iyi gelişmiştir.

10. Bir şeyi başkalarıyla işbirliği yaparak, onlarla paylaşarak ve öğreterek öğrenmeyi sever.


7- MANTIKSAL - MATEMATİKSEL ZEKÂ NEDİR?

Matematiksel zekâ, sayı ve sembolleri etkin kullanma, soyut kavramlar türetme ve mantık yürütebilme becerileriyle ilgilidir. Mantıksal-Matematiksel zekâ olarak da adlandırılır.

Matematiksel zekâsı ön planda olan kişiler analitik düşünebilme konusunda iyidirler. Parçaları bir araya getirip sonuç çıkarma, tümden gelim veya tüme varım konusunda başarılıdırlar.

Muhakeme yeteneği, matematiksel zekânın bir parçasıdır. Matematiksel zekâ kişinin neden-sonuç ilişkisi kurabilmesini ve sağlam sorgularla, sağlıklı sonuçlar elde etmesini sağlar. Okullarda matematiksel zekâya hitap eden dersler, tıpkı sözel zekâ dersleri gibi ağırlıklıdır.

Bu zeka türüne sahip insanlar matematikçi, mühendis, mimar, istatistikçi, ekonomist, bilim adamı, bilgisayar uzmanı gibi meslekler seçebilirler.

Mantıksal –matematiksel zekası kuvvetli bir öğrenci ;

1- Olayların oluşumu ve işleyişi hakkında çok soru sorar.

2- Soyut ve kavramsal düşünebilir.

3- Bilgiler arasında bağlantılar kurar.

4- Güçlü bir muhakemesi vardır.

5- Satranç oyunları oynamaktan zevk alır.

6- Matematiksel problemleri kafasında kolayca ve çabucak çözer.

7- Matematik dersini sever.

8- Matematiksel hesaplama oyunlarını ilginç bulur.

9- Mantıksal bulmacaları çözmeyi ve satranç veya dama gibi stratejikoyunları oynamayı sever.

10-Olayları ve nesneleri kategorilere ayırmayı veya onları hiyerarşik olarak düzenlemeyi sever.

11- Yüksek düzeyde bilişsel düşünme becerisi içeren deneylere katılmayı sever.

12-Yaşıtlarına kıyasla soyut düşünebilme ve sebep-sonuç ilişkisi kurabilme kabiliyetleri çok iyi gelişmiştir.


8- DOĞASAL ZEKÂ NEDİR?

Doğasal zekâ, doğayı büsbütün yorumlama becerisiyle ilgilidir. Doğa zekâsı olarak da isimlendirilir.

Doğasal zekâsı yüksek kişiler, doğayı ve doğadaki canlıları inceleyip çıkarımlar elde etme konusunda başarılıdırlar.

Hayvan ve doğa belgesi izleme konusunda istekli kişilerin doğasal zekâsının diğer insanlardan daha belirgin olması tesadüf değildir. Arkeoloji, dağcılık, izcilik, belgesel çekimi, botanik, jeoloji alanlarında aktiftirler. Bu zeka türüne sahip bireyler doğayla ilgili tüm meslekleri seçebilirler: Botanik, Dağcılık, Kimya, Biyoloji, Zooloji, Meteoroloji, Jeoloji, Arkeoloji, Tıp, Fotoğrafçılık, İzcilik gibi çok geniş bir alandaki mesleklerin tümü bu zeka türüne sahip kişilerin severek yapacakları işlerdir.

Doğasal zekaya sahip öğrencilerin bazı özellikleri şunlardır;

1. Doğa olaylarına çok meraklıdır.

2. Bitki yetiştirmeyi çok sever. Sınıftaki çiçeklerin bakımını üstlenir.

3. Doğa ve hayvanlarla ilgili konuları iliyle takip eder.

4. Mevsimleri ve iklim olaylarını yakından takip eder.

5. Doğa ve hayvanlar ilgili belgeselleri izler.

6. Çevreye karşı duyarlıdır.

7. Toprakla oynamayı sever.

Üzerinde çalışılan ve çoklu zekâ kuramına sonradan eklenen diğer zekâ türü; varoluşsal zekâ hakkında:


9- VAROLUŞSAL ZEKÂ NEDİR?

Varoluşsal zekâ, birçok kez mantık yürütmenin zor olduğu ve duyulup hissedilemeyen konularda etkin yorum yapabilme becerisiyle ilgilidir.

Varoluşsal zekâsını iyi kullanan kişiler, inanması güç olup öte yandan ihtiyaç derecesinde olan kavramların anlamlandırılması ve insan zekâsına uygun bir şekilde sunulması konusunda yeteneklidirler.

Din adamları, fizikçiler, kuantumcular, matematikçiler ve benzeri gibi en uç noktaları irdeleyen kişilerin varoluşsal zekâsı ön plandadır.

SONUÇ OLARAK:

Zekâ üzerinde yapılan araştırmaların daima ortak noktayı işaret etmesi tesadüf olamaz. İnsan beyni ve zekâ üzerine yapılan tüm bilimsel çalışmalar gösteriyor ki, zekâ geliştirilebilir bir potansiyeldir. Yine yapılan araştırmalar, zekâ gelişiminin büyük oranda çocuk yaşta gerçekleştiğini ifade ediyor.

Gardner’ın zekâ türlerini kategorize etmesi, tüm dünya genelinde okulların müfredatına adeta ışık tutuyor. Eğitmenler, çocukları zihinsel becerilerine göre gruplandırıp onlar için en uygun yönlendirmeleri yapmaya çalışıyorlar.

Sözel zekâsını daha etkin kullanan öğrencilerin sözel bölüm-mesleklere yönlendirilmesi; matematiksel zekâsını etkin kullanan öğrencilerin sayısal bölüm-mesleklere yönlendirilmesi elbette önemlidir. Bununla birlikte, diğer zekâ çeşitlerini de değerlendirip eğitim alanlarının genişletilmesi çok önemlidir.

8 Kasım 2017 Çarşamba

Grafen Nedir? Özellikleri Nelerdir? Teknolojiye Sağlayacağı Katkılar Nelerdir? Nerelerde Kullanılır?


Çelikten 300 kat daha sağlam ve esnek olan Grafen maddesinin elektronik eşyalarda kullanılmasıyla cihazlar daha hızlı şarj olacak, bükülebilir telefonlar ve elektronik kağıtlar hayatımıza girecek.

Karbon atomunun bal peteği örgülü yapısı Grafen, 2004'te Rus kökenli İngiliz bilim adamları Andre Geim ve Konstantin Novoselov tarafından keşfedilmişti. Geim ve Novoselov, keşifleriyle 2010'da Nobel Fizik Ödülü'ne layık görülmüştü.

Grafen, karbon atomlarının bal peteği görünümündeki iki boyuta yakın bir düzenleniş biçiminden başka bir şey değildir.

Bilindiği gibi; kömür, grafit ve elmas gibi malzemeler de karbon atomlarının farklı sıralanışı yada allatroplarıdır.

Grafenin elektrik iletkenliği çok yüksektir.

Nano boyutlarda böylesi bir elektrik iletimi, süper küçük bilgisayarlar, elektronik devre ve transistörlere kapı aralamaktadır.

Bu maddenin kadar küçük boyutlarda sahip olduğu bir diğer üstün özellik ise güçlü ve şeffaf olmasıdır. Bu madde kullanılarak, bilinen en ince, esnek, dayanıklı ve hafif malzemeler üretilebilecektir.

Dünya yeni bir teknolojinin arifesinde. Grafen maddesinin hayatımıza girmesiyle bugünkü anlamdaki cep telefonları tarihe karışacak. Cihazlar daha hızlı şarj olacak ve elektronik kağıtlar hayatımıza girecek.

Son derece ince bir yapıya ve sıra dışı özelliklere sahip olan Grafen'den üretilen Grafen Aerojel, eğilip bükülmeden kendi ağırlığının 40 bin katını taşıyabiliyor. Grafen'den elde edilen köpük, 1 santimetrekareye 1 tondan daha fazla darbeye de dayanabiliyor.

Orijinal boyutunun yüzde 5'ine kadar sıkıştırılabilen süper madde, yeniden kendi biçimine ve büyüklüğüne dönüyor. Sıkıştırma işleminin bin defa tekrarlanmasına karşın süper madde hiçbir zarar görmüyor. Isıya karşı da son derece dayanıklı olan madde, roket ve füzelerin yol açtığı darbeyi emmesi için tankların yüzeyinde ve askerler için zırh üretiminde kullanılabilecek.

Ayrıca iletken olarak kullanılabilen Grafen ile bir dakikada şarj edilen piller, katlanabilen ve rulo yapılabilen kağıt kadar ince cep telefonlar üretilebilecek.

TÜRKİYE'DE DE ÇALIŞMALAR MEVCUT

Grafen konusunda Türkiye'de de çalışmalar mevcut. Avrupa Birliği’nin öncelikli araştırma konularından biri olarak belirlediği Grafen için TÜBİTAK, Ekim 2013’te bir çağrı yayınlamıştı. Sabancı Üniversitesi’ndeki çalışmalar, Grafen'in günlük yaşamdaki enerji uygulamalarında rolünü artırma amacını taşıyor.

Bu bağlamda güneş enerjisinde kullanılan fotovoltaik hücreler, bataryalar, yakıt hücreleri, hidrojen depolama gibi modern dünyanın enerji politikalarını etkileyecek çalışmalar söz konusu.

2013 sonunda başlayan çalışmalarla bu alanda bir yetkinlik merkezi oluşturmayı amaçlayan Sabancı Üniversitesi, yakıt pilinde Grafen kullanımına odaklanıyor.

GRAFEN HANGİ ALANLARDA KULLANILIYOR?

Bükülebilir telefonlar.
Elektronik kağıtlar.
Bataryaların ultra hızlı şarj edilmesi.
Hızlı flash hafızalar.
Küçük ve verimli biyosensör cihazlar.
Bataryaların yerini alabilecek süperkapasitörler.
Su geçirmeyen kıyafetler
Daha sağlam ve hafif uçaklar ve koruma ekipmanları.
Doku yenilenmesinde yardımcı malzeme olarak kullanmak.
Tuzlu suyu, içilebilir suya dönüştürmek.
Doğrudan vücuttaki nöronlara bağlanabilen biyonik cihazlar
Radyoaktif atıkların daha kolay temizlenebilmesi.
Güçlü ve daha dengeli aletler ve spor ekipmanları üretilmesi
Enerjinin depolanması ve dağıtımı alanında.

3 Fazlı Asenkron Motorun Ters Zaman Rölesi İle Çalıştırılması Kumanda ve Güç Devresi, Devrenin Çalışması

Devrenin Çalışması:

Zaman rölesinin enerjisi kesildikten sonra, ayarlanan süre sonunda kontakları konum değiştiren devre elemanına ters zaman rölesi denir.

Bu devrede stop butonuna basıldığında hemen asenkron motor durmaz, zaman rölesinin ayarlandığı süre kadar asenkron motor çalışmaya devam eder.

Kumanda devresinde start butonuna basıldığında C kontaktörü ve zaman rölesi enerjilenir. C kontaktörünün açık kontağı start butonuna paralel bağlı olduğu için mühürleme gerçekleşir. Zaman rölesinin GA kontağı ve C kontaktörünün açık kontağı kapanır ve M kontaktörü enerjilenir. Güç devresinde asenkron motor M kontaktörünün açık kontaklarına bağlıdır. M kontaktörü çalışınca güç devresindeki açık kontakları kapanır ve motor çalışmaya başlar. Motoru durdurmak için stop butonuna basılır ancak motorun çalışması durmaz, C kontaktörü ve ters zaman rölesinin enerjisi kesilir. C kontaktörünün enerjisi kesildiğinde M kontaktörünün enerjisi kesilmemesi için açık C kontağına M kontaktörünün açık kontağı paralel bağlanmıştır. Ters zaman rölesinin enerjisi kesilince ayarlandığı süre dolduğunda M kontaktörünün önündeki zaman rölesinin açık olan kontağı (gecikmeli açılan kontak) açılır ve M kontaktörünün enerjisi kesilir, asenkron motor durur.

Bu devrede mühürlemeyi C kontaktörü ile yapınız ve güç devresinde M kontaktörü ile motoru çalıştırınız. Kontaktörleri karıştırmamaya dikat ediniz.

3 Fazlı Asenkron Motorun Düz Zaman Rölesi İle Ayarlanan Süre Sonunda Çalıştırılması Kumanda ve Güç Devresi

Devrenin Çalışması:

Zaman rölesine enerji uygulandıktan sonra, ayarlanan süre sonunda kontakları konum değiştiren devre elemanına düz zaman rölesi denir.

Bu devrede start butonuna basıldığında hemen asenkron motor çalışmaz, zaman rölesinin ayarlandığı süre sonunda motor çalışmaya başlar.

Kumanda devresinde start butonuna basıldığında C kontaktörü ve zaman rölesi enerjilenir. C kontaktörünün açık kontağı start butonuna paralel bağlı olduğu için mühürleme gerçekleşir. Zaman rölesinin ayarlandığı süre dolduğunda M kontaktörünün önündeki zaman rölesinin açık olan kontağı (gecikmeli kapanan kontak) kapanır ve M kontaktörü enerjilenir. Güç devresinde asenkron motor M kontaktörünün açık kontaklarına bağlıdır. M kontaktörü çalışınca güç devresindeki açık kontakları kapanır ve motor çalışmaya başlar. Motoru durdurmak için stop butonuna basılır.

Bu devrede mühürlemeyi C kontaktörü ile yapınız ve güç devresinde M kontaktörü ile motoru çalıştırınız. Kontaktörleri karıştırmamaya dikat ediniz.

3 Fazlı Asenkron Motorun Butonsal Kilitlemeli Devir Yönünü Değiştirme Kumanda ve Güç Devresi, Devrenin Çalışması

Devrenin Çalışması:

3 fazlı asenkron motorun ileri ve geri devir yönünün değitirildiği devredir.

Devrede ileri yön ve geri yön için bir tane olmak üzere iki tane çift konumlu jog butonu vardır.

Jog butonlarının hem açık kontağı hem de kapalı kontağı bulunur.

Motoru durdurmak için bir tane stop butonu vardır.

İleri yön butonunun açık kontağı geri yön butonun kapalı kontağına, ileri yön butonunun kapalı kontağı geri yön butonun açık kontağına bağlanmıştır. Böylece bir yönde çalışırken diğer yön butonuna basıldığında stop butonuna basmaya gerek olmadan devir yönü değişikliği yapılabilir.

İleri yön butonunun açık kontağına mühürleme amacıyla I kontaktörünün açık kontağı paralel olarak bağlanmıştır. Geri yön butonunun açık kontağına mühürleme amacıyla G kontaktörünün açık kontağı paralel olarak bağlanmıştır.  Güç devresinde devir yönü değişikliği için ileri yön kontaktörüne fazlar bağlandıktan sonra geri yön kontaktörüne bağlanırken fazlardan biri sabit tutulup diğer ikisi yer değiştirilir.

Asenkron motor bir yönde dönerken diğer yöne döndürmek istersek elektriksel kilitlemeli devrede olduğu gibi önce stop butonuna sonra start butonuna basmaya gerek yoktur. Motor ileri yönde dönerken geri yön start butonuna basarak devir yönünü değiştirebiliriz.

3 Fazlı Asenkron Motorun Birden Fazla Kumanda Merkezinden (İki Ayrı Yerden) Çalıştırılması Kumanda ve Güç Devresi

Devrenin Çalışması:

3 fazlı asenkron motorun birden fazla yerden çalıştırılıp durdurulması istendiğinde kullanılan devredir.

Devrede stop butonları birbirine seri bağlıdır.

Start butonları ise birbirine paralel bağlıdır.

Mühürleme için herhangi bir start butonuna kontaktörün açık kontağının paralel bağlanması yeterlidir.

Bütün start butonlarına mühürleme yapmaya gerek yoktur.

Bir stop ve bir start butonu bir kumanda merkezini oluşturur.

Daha farklı bir yerde de stop ve start butonu ile başka kumanda merkezleri oluşturulur.

Hangi kumanda merkezinden start butonuna basarsak basalım motor çalışır.

Hangi kumanda merkezinden stop butonuna basarsak basalım motor durur.


7 Kasım 2017 Salı

3 Fazlı Asenkron Motorun Yardımcı Röleli Kesik ve Sürekli Çalıştırılması Kumanda ve Güç Devresi, Devrenin Çalışması

Devrenin Çalışması:

3 fazlı asenkron motorun hem kesik hem de sürekli olarak çalıştığı devredir.

Kumanda devresinde sürekli çalışma için start butonu kullanılır.

Kesik çalışma için hem açık hem de kapalı konumu bulunan 4 uçlu (3 uçlu da olabilir) jog butonu (iki konumlu buton) kullanılmıştır.

Devrenin enerjisini kesmek için bir tane de stop butonu kullanılmıştır.

Tek kontaktörlü devrede elimizi kesik çalıştırma jog butonundan hızlıca çekersek kontaktör mühürleme kontağı açılamaz ve motor kesik çalışma yerine sürekli çalışmaya devam eder. Bu sakıncanın ortadan kalkması için yardımcı röleli (kontaktörlü) kesik ve sürekli çalışma devresi kullanılır.

Stop butonu, kesik çalışma (Jog) butonunun kapalı konumu ve start butonu birbirine seri bağlanmıştır. Start butonuna bastığımızda önce yardımcı röle (kontaktör) N enerjilenir ve açık olan kontaklarını kapatır. Mühürleme gerçekleşir ve M kontaktörü enerjilenir. Güç devresindeki M kontaktörünün açık kontakları kapanarak motorun enerjilenerek sürekli çalışması sağlanır. Mühürleme motoru çalıştıran M kontaktörü ile değil yardımcı röle (kontaktör) açık kontağı ile yapılır. Kesik çalışma butonuna basıldığında yardımcı röle (kontaktör) N çalışmaz. Böylece start butonu mühürlenemeyeceği için elimizi hızlıca çeksekte bir sakınca meydana gelmez. Kesik çalışma butonuna elimiz basılı olduğu sürece M kontaktörü çalışır güç devresinde M kontaktörünün açık olan kontakları kapanır ve asenkron motorun enerjilenerek çalışması sağlanır.

Elimizi kesik çalışma jog butonundan çektiğimizde M kontaktörünün enerjisi kesileceği için kapanmış olan kontaklar açılır ve motorun enerjisi kesileceği için motor durur.

Sürekli çalışmada asenkron motoru durdurmak için stop butonuna bastığımızda kontaktörün enerjisi kesilir ve kontakları açılarak motorun enerjisini keser, motor durur.

Postayla Gelen Deniz Kabuğu (Behiç Ak) Kitabının Özeti, Konusu ve Kitap Hakkında Bilgi

Kitabın Adı: Postayla Gelen Deniz Kabuğu Kitabın Yazarı:  Behiç Ak Kitap Hakkında Bilgi: Dijital dünyanın labirentlerinden çıkış mümkün mü?...