21 Nisan 2018 Cumartesi

İETT'nin Elektrikli, Sürücüsüz Nostaljik Ulaşım Aracının Özellikleri Nelerdir?



İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen "Dünya Akıllı Şehirler Kongresi 18'in açılış töreninde İETT, "2023" ismi verilen elektrikli sürücüsüz araç tanıtıldı. 

Aracın özellikleri ve detayları şunlardır.

Sürücüsüz araç, önceden belirlenen ve hafızasına yüklenen rotada sürücüsüz olarak gidebiliyor. 

Aracın bulunduğu konumun ve çevresinin algılamasını sağlayan GPS, kamera ve sensörler etkin olarak kullanılıyor.

Şarj süresi kullanıma bağlı olarak 4,5 ile 9 saat arasında değişiyor. 

Aracın 75 kilometrelik menzile sahip olduğu öğrenildi. 

Saatte 45 kilometre hıza ulaşabiliyor.

Tek yönlü sürüş ve geri manevra yapabiliyor.

Trafiğe kapalı alanlarda ve belirlenen güzergâhlarda çalışmak üzere tasarlandı. 

Aracın yolcu taşıma kapasitesi 14 kişi.

Aracın genişliği yaklaşık 2 metre ve uzunluğu 5,5 metre olarak belirlendi.

İETT'nin sürücüsüz aracının imalat çalışmaları Bursa'da otomotiv alanında faaliyet gösteren karoser fabrikasında, Kocaeli Teknopark bölgesinde ve İkitelli'de bulunan İETT garajında gerçekleştirildi. 

4 farklı tasarım arasından seçilen nostaljik tramvay görünümlü sürücüsüz aracın üretimi, 2017 yılının Aralık ayında tamamlandı. 

Aracın kontrol yazılımı, motor ve batarya yönetim sistemi yazılımları için Galatasaray Üniversitesi'nden bir akademisyen ve Kocaeli Teknopark'ta faaliyet gösteren bir firmadan danışmanlık hizmeti alındı.

Aracın dış kabuk tasarımı, fren ve direksiyon sistemi, batarya yönetim sistemi, şanzıman redüktörü, araç yönetim yazılımı, alt ekipman kontrol sistemleri ve sürücüsüz kontrol yazılımı dahil olmak üzere yüzde 74 oranında yerli mühendislik ürünü olduğu belirtildi.

Bazı özel malzemeler ise Çin, Almanya, Japonya, Amerika ve Tayvan gibi ülkelerden temin edildi. 

Öte yandan sürücüsüz aracın ilk etapta fuar gibi kapalı alanlarda hizmet vereceği öğrenildi.

Limondan Pil Yapımı Deney, Proje Nasıl Olmaktadır?

Limondan Pil Yapımı

Evdeki limonlarımızdan olduğu kadar portakal, greyfurt, patates ve diğer meyve ve sebzelerden de pil yapabiliriz. Bu şekilde bir kimyasal reaksiyonun nasıl elektrik üreteceğini ve oluşturulan bu pilin ne kadar güç üreteceğini öğrenebiliriz.

Gerekli Malzemeler:

Limon (3-4 adet)
Bakır para, vida veya çubuk (limon sayısı kadar)
Çinkodan yapılmış çivi, çubuk veya vida (limon sayısı kadar)
1 tane LED
Tel yada kablo (kıskaç kablolar kolaylık sağlar)

Deneyin Yapılışı:



Önce her bir limonun bir tarafına çinko diğer tarafına bakır malzemeyi bıçak yardımı ile keserek batırıyoruz. Burada çinko çivi (-) elektrot, bakır para ise (+) elektrot görevi görüyor. 

Daha sonra kablo yardımıyla limonlarımızı birbirine bağlıyoruz. Ama bir limonun (+) kutbu diğer limonun (-) kutbuna gelecek şekilde bakır-çinko arasında olmasına dikkat ediyoruz.  ve limon suyu da elektrolit olarak davranıyor. 

Elektronlar normalde (-) kutuptan (+) kutba doğru akmaya başlar. 3 yada 4 adet limonu bu şekilde birbirlerine bağladığımız zaman Led’i yakmak için yeterli voltajı üretmiş oluruz. Yaklaşık 2,5 - 3,5 Volt arası bir gerilim elde ediyoruz. 

Buradan elektrik enerjisini kimyasal etkiyle elde edebileceğimizi anlıyoruz. Eğer ne kadar voltaj ürettiğinizi öğrenmek istersek avometre ile ölçebiliriz. 

Aşağıdaki linke tıklayarak koladan pil yapımını görebilirsiniz...

20 Nisan 2018 Cuma

Elektrik Akımının Etkileri Nelerdir?


Elektrik Akımının Etkileri

Evlerimizde ve sanayide kullandığımız birçok cihaz ve makine elektrik akımının çeşitli metal, gaz, sıvı ortamlarda gösterdiği değişik etkiler sonucu yapılmışlardır. 

Elektrik akımının 5 değişik etkisi vardır. Bunlar;

1- Isı Etkisi


2- Işık Etkisi


3- Manyetik Etkisi


4- Kimyasal Etkisi


5- Fizyolojik (Bedensel) Etkisi 

Elektrik Akımının Işık Etkisi Nedir?


Elektrik Akımının Işık Etkisi

Elektrik akımı bazı metallerden veya gazlardan geçerken bu maddelerden ışık yayıldığı görülür.

Elektrik akımının geçtiği maddelerin ısınmaktadır. Bu ısınma çok yüksek değerlere ulaştığında ışık kaynağı ortaya çıkmaktadır. Akkor telli (flamanlı) lambalar bu mantıkla çalışırlar. Tungusten (wolfram) bir flamanın elektrik akımı uygulandığında çok yüksek değerlerde ısınması sonucu ışık ortaya çıkar.

Elektrik akımının çeşitli gazlardan geçmesi sonucu oluşan ışık kaynakları olarak fluoresan lambalar, tasarruflu ampüller, neon lambalar örnek olarak gösterilebilir.

Bunun yanında LED lerde kimyasal etkiyle ışık kaynağı olarak kullanılır

Elektrik enerjisinin ışık etkisinden faydalanma alanı oldukça geniştir. Aydınlatmadan tutunda eğlence sektörüne, teşhis ve tedavi amaçlı tıp uygulamalarından haberleşme teknolojisine, baskı teknolojilerinden güvenlik uygulamalarına, otomatik kontrol uygulamalarından bilimsel amaçlı test ve ölçüm uygulamalarına kadar birçok alanda kullanılmaktadır.

Örneğin, evler ve iş yerlerindeki aydınlatma amaçlı lambalar, sokak lambaları,  televizyon ve benzeri cihazların kumandaları, hemen bütün cihazlarda bulunan ve çalışıp çalışmadığını gösteren ledler daha somut örnekler olarak sıralanabilir.

Elektrik Akımının Fizyolojik (Bedensel) Etkisi Nedir? Fayda ve Zararları Nelerdir? Elektrik Çarpması


Elektrik Akımının Fizyolojik (Bedensel) Etkisi

Elektrik akımının faydalı fizyolojik etkilerinden bazıları kalp pili, işitme cihazları ve birtakım bedensel ve psikolojik hastalıkların tedavisi şeklinde sıralanabilir.

Elektrik akımının fizyolojik bakımdan faydalarının yanında zararları da mevcuttur. En önemli sakıncası elektrik çarpması olarak bildiğimiz insan vücudu üzerindeki etkileridir.

Elektrik çarpması maruz kalınan gerilimin, insan vücudunun direncine ya da akımın geçtiği yolun direncine bağlı olarak vücuttan geçirdiği akıma, geçen akımın süresine ve bulunulan ortama (ıslak, kuru, nemli, iletken, yalıtkan...) bağlı olarak tehlikeli sonuçlara yol açabilmektedir. Değişik değerdeki elektrik akımlarının insan vücudunu nasıl etkilediği aşağıda maddeler halinde sıralanmıştır.

1- 1-8 mA: Bedende şok etkisi yapar. Hafif sarsıntı ve heyecanlanma şeklinde algılanır.

2- 15-20 mA: Bedenden geçtiği bölgedeki kaslarda kasılma olur. Bu durumda el kasları istem dışı kasıldığından, tutulan iletkenin bırakılmaması söz konusu olabilir. Bu değerdeki akımın bedenden geçiş süresi uzarsa ölüm tehlikesi söz konusu olabilir.

3- 50-100 mA: Bedende aşırı kasılmalara, solunum güçlüğüne, süre uzadığında ise ölüme neden olur.

4- 100-500 mA: Geçiş süresine bağlı olmakla birlikte kesin ölüme neden olur.

Elektrik akımının öngörülemeyen zararlı etkilerine karşı alınacak önlemler

1- Tesisat arızası giderirken şalter ve sigortaları kapatarak onarım bitene kadar kapalık kalacaklarından emin olmak. Gerekirse panonun başına bir nöbetçi bırakmak.

2- Tesisatlarda mutlaka faz koruma rölesi, faz sırası rölesi, kaçak akım rölesi ve sigorta kullanmak.

3- Nemli yerlerin tesisatlarında nemli yer malzemeleri kullanmak.

4- Sıcaklığın fazla olduğu yerlerde ya da yangın tehlikesinin olduğu yerlerde ısıya dayanıklı kablo ve ısıya dayanıklı elemanlar kullanmak.

5- Nemli yerlerde yalıtkan ayakkabı ve eldiven giymek

6- Elektrikli cihaz onarımı yaparken cihazın fişini prizden çekip, yalıtkan eldiven ve yalıtkan ayakkabı giydikten sonra işe başlamak

7- Elektrik işlerinde kullanılan pense, yankeski, kargaburun, tornavida, kontrol kalemi ve çeşitli ölçü aletleri gibi araç gereçlerin yalıtımlarının iyi olmasına dikkat etmek.

8- Kullanılan malzemelerin yalıtımlarının standartlara uygun olarak yapılmış olduklarına emin olmak.

Koladan Sıvı Çözeltili Bir Pil Uygulaması, Kola, Alüminyum, Bakır, Çinko

Koladan sıvı çözeltili bir pil uygulaması

Deney malzemeleri:

1. Bir adet alüminyum levha

2. Bir adet bakır levha

3. Bir adet çinko levha

4. Bir bardak kola

5. Yarım bardak su

6. Bir bardak su

7. Bir avometre

8. İki adet krokodil kablo

Deneyin yapılışı:

1. Avometreyi volt (DC) kademesine getiriniz.

2. Krokodil kabloların birer uçlarını avometre uçlarına bağlayınız.

3. Krokodil kabloların boşta kalan uçlardan birini alüminyum levhaya diğerini de bakır levhaya bağlayınız.

4. Levhaları kola dolu bardağa daldırınız.

5. Voltmetrenin kaç voltu gösterdiğini okuyup not ediniz.

6. Alüminyum çubuğu bardaktan alınız ve yerine çinko çubuğu bağlayınız.

7. Voltmetrenin gösterdiği değeri okuyup not ediniz.

8. Yarım dolu su bardağına bir çorba kaşığı tuz ekleyerek bir kaşıkla iyice karıştırınız.

9. Bakır ve alüminyum levhayı bu defa yarım dolu tuzlu su bardağına daldırınız ve bağlantıları yapınız.

10. Voltmetrenin gösterdiği değeri okuyup not ediniz.

11. Dolu su bardağına iki çorba kaşığı tuz ilave ederek bir kaşıkla iyice karıştırınız.

12. Büyük alüminyum ve büyük bakır levhaları, dolu tuzlu su bardağına daldırınız ve bağlantıları yapınız.

13. Avometrenin gösterdiği değeri okuyarak not ediniz.

14. Aldığınız değerleri karşılaştırarak bir pil sisteminde potansiyel farkını etkileyen ya da etkilemeyen faktörleri bulmaya çalışınız.

Kola, bakır ve alüminyum pili

Kola, bakır ve çinko pili

Deneyin sonucu:

1. İki metal uygun bir elektrolite (asit, baz ya da tuzlu su) daldırıldığında aralarında bir potansiyel farkın (emk) oluştuğu görüldü.

2. Beşinci ve yedinci adımdaki değerler karşılaştırıldı ve elde edilen potansiyel farkının değerinin, elektrotların cinsine bağlı olduğu görüldü.

3. Yedinci ve onuncu adımlarda alınan değerler karşılaştırıldı ve elde edilen potansiyel farkının elektrolitin cinsine bağlı olduğu görüldü.

4. Onuncu ve onüçüncü adımlarda alınan değerler karşılaştırıldı ve elde edilen potansiyel farkının elektrotların (levhaların) büyüklüğüne ya da elektrolitin miktarına bağlı olmadığı görüldü.

Not: Deneyimizde pilin uçlarındaki potansiyel farkın, elektrolitin miktarına ya da levhaların büyüklüğüne bağlı olmadığı görüldü. Elektrolitin miktarının ya da levhaların büyüklüğünün etkilediği bir şey yok mu? Var elbette. Bu büyüklükler pilin gücünü, dolayısıyla da enerji miktarını etkilemektedir. Örneğin, deneyimizde sekiz ve on ikinci adımlarda yapımına başladığımız pilleri ele alalım. Bu pillerden ilki bir alıcıyı 5 dakika çalıştırırsa ikincisi aynı alıcıyı daha uzun süre çalıştırabilir.

Limondan pil yapımı için aşağıdaki linke tıklayınız...

http://elektrikelektronikegitimi.blogspot.com/2018/04/limondan-pil-yapm-deney-proje-nasl.html

Elektrik Akımın Kimyasal Etkisi, Elektroliz, Piller, Özellikleri, Kullanım Alanları

Elektrik Akımın Kimyasal Etkisi

Elektrik akımı bazı sıvı bileşiklerden geçirilince (asitli, bazlı, tuzlu su) sıvı iyonlarına ayrılır ve bu iyonlar elektron taşıyıcısı durumuna geçerek sıvıdan elektrik akımının geçmesini sağlarlar.

1.Elektroliz


Elektrolizin, özellikle metalürji ve galvanoteknikte olmak üzere birçok kullanım alanı vardır. Elektroliz düzeneği, bazı metallerde değişiklikler meydana getirmek ve bazı gazların üretimi için kullanılır. Metallerin saflaştırılması, sertleştirilmesi, kaplanması vb işlemlerin bir kısmı elektrolizle de yapılmaktadır.

Elektrot, elektrolit (çözelti), elektroliz tanımları


Bir elektroliz düzeneği, içinde asit, baz ya da tuz çözeltisi bulunan bir kap, bir kaynak ve kaynağın uçlarına bağlı birbirine değmeyecek şekilde elektroliz kabına (çözeltiye) daldırılmış iki elektrottan oluşur.

Elektrot: Birer uçları kaynağa ve birer uçları ise sıvının içine daldırılan ve genellikle metal olan iletken çubuklara denir.

Kaynağın pozitif ucuna bağlı olan elektroda anot ve kaynağın negatif ucuna bağlanan elektroda ise katot denir.

Elektrolit: Eriyik halindeki (iyonlarına ayrılmış) sıvılarla suyun karışımı olan (iyon ihtiva eden) iletken sıvıdır.

Elektroliz: Elektolitik sıvıdan (çözelti) elektrik akımı geçirildiğinde sıvı içerisinde gerçekleşen tepkimelere elektroliz denir.

İyon: Elektrolit içerisindeki artı ya da eksi yüklü atom ya da bileşikler.

Bir bileşiğin içerisindeki eksi (-) yüklü iyonlara Anyon, artı yüklü iyonlara ise Katyon denir.

Elektroliz Olayı

Elektroliz olayını anlamak için öncelikle bileşikler arasındaki bağları (bileşikleri bir arada tutan kuvvet) anlamak gerekir. Bileşikler arasında değerlik elektronuna bağlı iki tür bağ söz konusudur.

Kovalent bağ: Kovalent bağda bileşikler elektron ya da elektronları ortak kullanırlar.

İyonik bağ: Bileşik atomlarından (ya da moleküllerden) biri diğerine elektron vererek kendisi pozitif iyon haline gelir. Diğer atom ya da bileşik ise negatif iyon durumuna geçer.

Kovalent bağlı bileşikler elektrik alanı ile ayrıştırılamazlar. Buna karşın iyonik bağlı bileşikler elektrik alanı ile (potansiyel fark uygulanarak) ayrışabilirler.

Elektroliz farklı amaçlar için farklı şekillerde yapılabilir. Örneğin, bir metalin başka bir metalle kaplanması isteniyorsa kullanılacak eriyik ve elektrotlar ona göre seçilir. Ya da su ayrıştırılarak Hidrojen gazı elde edilmek istendiğinde farklı bir çözelti ve farklı elektrotlar kullanılır.

Elektroliz olayının nasıl işlediğini anlamak bakımından Şekil’deki düzenek bir örnek teşkil edebilir. Bu düzenek, kaynağın eksi ucuna bağlanmış olan malzemenin (katot) kaynağın artı ucuna bağlanmış olan malzeme (anot) ile kaplanması için tasarlanmıştır.

Elektroliz kabının içindeki suya bakırsülfat (CuSO 4 ) karıştırılmış ve bakırsülfat, bakır (Cu +2 ) ve sülfat (SO 4-2 ) şeklinde suda çözünerek iyonlarına ayrılmıştır. Sisteme enerji verildiğinde kaynağın artı (+) ucu anottan elektron çekerken eksi (-) ucu ise katoda elektron verir. Anotta negatif iyon durumuna geçen bakır atomları (Cu -2 ) çözeltide serbest halde bulunan sülfat iyonları (SO4 -2 ) ile birleşerek bakırsülfatı (CuSO 4 ) oluştururlar. Bu esnada çözeltide serbest halde bulunan pozitif bakır iyonları (Cu +2 ) katottaki fazla elektronları alarak katotla birleşirler. Bu şekilde akım geçtiği sürece katottaki metal, anottaki metal ile kaplanmış olur.

Zamana ve devre akımına göre kaplanan bakırın miktarı Faraday Yasaları ile açıklanabilir.

Faraday Kanunu

Elektroliz ürünlerinin miktarı ve ürünlerin meydana gelme hızı elektroliz şartlarına bağlıdır. Faraday elektroliz yasalarına göre:

1- Elektrolitten elektrik akımı geçirildiği zaman serbest hale geçen ya da çözünen madde miktarı elektrolitten geçen elektrik yükü ile doğru orantılıdır.

2- Çeşitli elektrolitlerden aynı miktar elektrik akımının geçirilmesiyle ayrılan veya çözünen madde miktarı, bu cismin kimyasal eşdeğeri ile doğru orantılıdır.

Bir cismin kimyasal eşdeğeri, bir kulonluk (coulomb) elektrik yükü miktarının serbest hale geçirdiği veya çözdüğü maddenin gram miktarıdır.

Endüstrideki kullanım alanları


1- Metalürjilerde, metallerin hazırlanmasında ya da arıtılmasında,

2- Galvanoplastide, bir elektrolitik metal birikimiyle döküm kalıbına biçim vermede, aşınmaya karşı korumada ve bir metal çökeltisiyle metallerin kaplanmasında, (nikel kaplama, çinko kaplama, kadmiyum kaplama, krom kaplama, gümüş ya da altın kaplama)

3- Suyun elektroliziyle arı hidrojen ve başka gazlar elde etmede

4- Metal üstünde koruyucu oksitli anot tabakalarının elde edilmesinde

5- Elektrolizle parlatmada, metallerin katot ya da anot olarak yağlardan arındırılmasında

6- Sürekli akım yardımıyla, organik dokuların ayrıştırılmasına dayanan tedavi elektrolizi, cerrahide sinir uçlarının (nöronların), sertleşen urların, burun deliklerindeki poliplerin yok edilmesinde, üretra(idrar yolları) ya da yemek borusu daralmalarının tedavisinde

2.Piller



Piller, kimyasal enerjiyi elektrik enerjisine dönüştüren kaynaklardır. Pillerden doğru akım (DA/DC) elde edilir.

Piller, günümüzün (düşük güçlü mobil cihazlar için) vazgeçilemez enerji kaynaklarından biri durumuna gelmişlerdir. Artık şarjlı (yeniden doldurulabilen) ve şarjsız (yeniden doldurulamayan) piller çok değişik tiplerde üretilmekte ve bunlardan en az birini nerdeyse her an yanımızda taşımaktayız.



Pillerin yapımında kullanılan elektrot ve bileşik çeşitleri geniş bir yelpaze teşkil etmektedir. Özellikle yeniden doldurulabilen pillerin birçoğunun elektrolitleri ve içerdikleri bileşiklerin oranları nerdeyse ticari bir sır niteliğindedir.

Birçok pilin tek bir kap içerisinde seri bağlanmasıyla elde edilen pil grubuna batarya denmektedir ve daha yüksek gerilim ve kapasite isteyen cihazlarda bunlar kullanılmaktadır.



Çok kullanılan bazı piller ve özellikleri

Piller hayatımızı bunca kuşatmışken onları daha iyi tanımalı, nasıl kullanacağımızı, kullanım süreleri bitince nasıl davranacağımızı bilmemiz gerekmektedir. Ticari piller şarj edilebilir olup olmamasına göre iki grupta incelenebilir.

Tek kullanımlık piller (birincil piller) üreten firmaya, içerisindeki malzemeye bağlı olarak gerilimleri aynı olmakla birlikte farklı enerji potansiyellerine sahiptirler.

Tekrar doldurulabilen (şarjlı) piller (ikincil piller) ise yine üretilen firma ve yapımında kullanılan malzemeye bağlı olmak üzere farklı gerilimlere ve farklı enerji kapasitelerine sahiptirler.

Piller kullanıldıktan ya da ömürlerini tamamladıktan sonra içerdikleri zararlı bileşikler nedeniyle çöpe atılmamalı, geri dönüşüm kutularına bırakılmalıdırlar.

Pil alacağımız zaman ihtiyacımızı iyi belirler ve pilleri de iyi tanıyarak seçimimizi ona göre yaparsak daha ekonomik ve daha akıllı davranmış oluruz. Bu amaca yönelik olarak çok kullanılan birkaç ticari pil çeşidi ve özellikleri birer tablo halinde verilmiştir.

Pillerin çalışma ilkesi

Pillerin işleyiş mekanizması elektroliz ile benzerdir. Tek fark, elektrolizde işleyen süreç pillerde tersine işler.

Kullanılan sıvı ya da jel halindeki çözelti (elektrolit) ve elektrot olarak kullanılan metalin cinsine göre farklı yapılarda ve farklı voltajlarda pil elde etmek mümkündür.

Bir metal çubuk uygun bir elektrolit içine daldırılırsa, elektrolit ile çubuk arasında bir potansiyel farkı oluşur. Buna değme emk’i (elektro motor kuvvet) denir.

Piller kuru pil veya sıvı çözeltili pil olabilir.

İyi Geceler Bay Tom (Michelle Magorian) Kitap Sınavı Yazılı Soruları ve Cevap Anahtarı

Kitabın Adı: İyi Geceler Bay Tom Kitabın Yazarı: Michelle Magorian Kitap Sınavı Soruları ve Cevap Anahtarı 1. Will'in kollarındaki morlu...