14 Haziran 2019 Cuma

Breadboard Deney Bordu Nedir? Nasıl Kullanılır?


Breadboard Deney Bordu Nedir? 

Breadboard yani Deney Bordu; elektronik devreleri denerken veya elektronik devreler ile deney yaparken devre elemanlarını lehimlemeden birbirine temas ettirerek devrenin çalışmasını sağlayan delikli bir platformdur.

Elektronik devre elemanlarını pek çok deneyde tekrar tekrar lehim yapmadan kullanmamıza olanak tanırlar.

Breadboard Deney Bordu Nasıl Kullanılır?

Deney bordunda birbiriyle bağlantılı 5'er delikli gruplar bulunmaktadır. Her 5'li delik birbiriyle bağlantılıdır, diğer gruplardaki deliklerle bağlantılı değildir.


Deney borduna elektronik devre elemanının bağlantı ucunun tam olarak girdiğinden emin olmamız gerekir.

Deney borduna çok ince veya çok kalın iletken tel veya elektronik devre elemanı takılmamalıdır.

Entegreleri deney bordunun ortasındaki boşluğun iki yanındaki deliklere takınız.

Devre elemanlarının deney borduna takılırken uzun bacaklarının birbirine değmesini engelleyiniz.

Deney bordunun kenarlarındaki yatay 5'li gruplar gerilim uygulamak için kullanılmaktadır. Bu gruptaki delikleri + ve - gerilim bağlantı uçları olarak kullanınız.

CERN Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi Hakkında Bilgi, CERN'de Neler, Hangi Deneyler Yapılıyor?


Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi (CERN)

Nükleer Araştırmalar için Avrupa Konseyi anlamına gelen Fransızca "Conseil Européen pour la Recherche Nucléaire" sözcüklerinin kısaltmasıdır.
1953 yılında Cenevre'de merkezi laboratuvarlar kurulmasına karar verilerek ismi Fransızca "Organisation Européenne pour la Recherche Nucléaire" ve İngilizce "European Organization for Nuclear Research" olarak değişmiş ancak CERN kısaltması değişmeden kalmıştır.

İsviçre ve Fransa sınırında yer alan ve Cenevre şehrine yakın olan CERN, dünyanın en büyük parçacık fiziği araştırma laboratuvarıdır. CERN’in kuruluş amacı, üye ülkelerin kendi bütçe olanakları ile gerçekleştiremeyecekleri araştırmaları ortak olarak yürütebilmektir. CERN, Nobel ödüllerine de layık görülen çok önemli bilimsel buluşların yapıldığı bir merkezdir.


CERN'i Kuran Ülkeler Hangileridir?

CERN İkinci Dünya Savaşından sonra Avrupa'nın fizik alanında ABD'ye yetişebilmesi için 12 Avrupa ülkesinin (Belçika, Almanya, Fransa, Danimarka, Hollanda, İngiltere, İsveç, İsviçre, İtalya, Norveç, Yugoslavya, ve Yunanistan) işbirliği ile 1954 yılında kurulmuştur.

Kurulduğundan bu yana Merkez, çok geniş katılımlı uluslararası işbirliğinin başarılı bir örneği olarak hizmet vermektedir.

CERN'e Üye Ülkeler Hangileridir?

CERN’e üye ülke sayısı 2014 yılı itibariyle 21’dir. Bu ülkeler; Almanya, Avusturya, Belçika, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İngiltere, İspanya, İsrail, İsveç, İsviçre, İtalya, Macaristan, Norveç, Polonya, Portekiz, Slovakya ve Yunanistan’dır.

Gözlemci olarak katılan ülke/kuruluş sayısı 7'dir. Gözlemci statüsündeki ülkeler; Amerika Birleşik Devletleri, Hindistan, Japonya ve Rusya Federasyonudur.

Ayrıca, Avrupa Komisyonu, UNESCO ve JINR da CERN'de gözlemci olarak temsil edilmektedir.

Türkiye CERN'e Nezaman Katılmıştır?

Türkiye 1961'den 2015 yılına kadar gözlemci statüsünü sürdürmüş, 12 Mayıs 2014 tarihinde Cenevre’de imzalanan ve 22.01.2015 tarihli ve 6587 sayılı Kanunla onaylanması uygun bulunan “Türkiye Cumhuriyeti ile Avrupa Nükleer Araştırma Örgütü (CERN) Arasında CERN’de Ortak Üye Statüsü Verilmesi Hakkında Anlaşma”ya dair beyanımızı içeren Mektup’un Dışişleri Bakanlığımız vasıtasıyla 06.05.2015 tarihinde CERN’e ulaştırılmasıyla birlikte ülkemizin CERN’e Ortak Üyeliği gerçekleşmiştir.

CERN'de Neler Bulunmaktadır?

CERN laboratuvarlarının temeli hızlandırıcılar ve dedektörler üzerine kuruludur. CERN'deki ilk hızlandırıcı 1957 yılında kurulan 600 MeV'lik proton hızlandırıcısıdır. 1959'da devreye giren 28 GeV'lik proton hızlandırıcısı (Proton Synchrotron, PS) ise bugün hala kullanılmaktadır. 1976'da işletmeye alınan 450 GeV süper proton hızlandırıcısı (Super Proton Synchrotron, SPS) ise birçok Nobel kazanan çalışmalara olanak sağlamıştır. 1989-2000 yılları arasında hizmet vermiş olan CERN’deki en önemli tesis elektron-pozitron çarpıştırıcısıdır (Large Electron-Positron Collider, LEP) ve bu çarpıştırıcı 100-200 GeV enerji aralığında çalışmıştır.

Bu çarpıştırıcının 2001’de görevini tamamlamasından sonra aynı tünel içinde inşası 2008’de tamamlanan büyük hadron çarpıştırıcısı (Large Hadron Collider, LHC) 4 büyük deney sistemi (ATLAS, CMS, ALICE ve LHCb) ile önemli araştırma ve buluşların eşiğindedir. LHC, 10 Eylül 2008 tarihinde işletmeye alınmış, meydana gelen bir arıza nedeniyle işletmeye ara verilmiştir. LHC tesisinin resmi açılışı ülkemizin de temsil edildiği bir törenle 21 Ekim 2008 tarihinde yapılmıştır. Halen LHC’de 7 TeV enerjide proton-proton çarpışmaları gerçekleştirilmektedir.

CERN'de Ne Tür Araştırmalar Yapılmaktadır?

CERN'de yürütülen araştırmaların esas amacı maddenin yapısını ve maddeyi bir arada tutan kuvvetleri anlamaktır. İnsanlığın asırlardır yürüttüğü maddenin yapısını anlamak amaçlı büyük faaliyetin modern altyapısı parçacık hızlandırıcılarıdır. Parçacık hızlandırıcılarında çok yüksek enerjilere ve çarpışma sayılarına erişmek, çarpışmalardan çıkan çok sayıdaki parçacığı algılayabilmek mevcut teknolojinin sınırlarını zorlamaktadır. Bu bağlamda CERN, temel bilim araştırmalarının yanında, yarının teknolojilerini geliştirmekte de çok önemli bir rol oynamaktadır.

Süper iletken teknolojisinin CERN hızlandırıcıları sayesinde ilerlemesi, yeni temiz enerji kaynaklarının araştırılması, yeni reaktör sistemlerinin geliştirilmesi, bilgisayar teknolojisi, tıpta tedavi ve teşhis uygulamaları, yeni elementlerin bulunuşu en önde gelen araştırmalardır. Parçacık fiziği araştırmaları lazer fiziği, plazma fiziği, elektronik, telekomünikasyon, nanobilim, malzeme bilimi, nükleer tıp ve radyoterapi, bilişim teknolojisi (yazılım geliştirme, bilgisayar mimarisi, bilgisayar ağ bilimi vb.), savunma sanayi ve mühendisliğin çeşitli dallarındaki yeni gelişmelerin lokomotifidir. Örneğin, bugün dünyadaki bilgisayar iletişiminin kalbi olan World Wide Web (www), pek çok ülkeye dağılmış olarak çalışan parçacık fizikçilerinin hızlı ve kolay iletişim kurmalarını sağlamak amacıyla, CERN'de bir bilgisayar programcısı olan Tim Berners-Lee'nin "HTML" adlı bilgisayar dilini bulup geliştirmesiyle oluşmuştur. Diğer bir örnek ise hızlandırıcılar sayesinde ilk defa olarak anti-hidrojen üretiminin gerçekleşmesidir. Bu kapsamda CERN, temel bilimin en ileri saflarında yeni bilgi üretmeye çalışan bilim adamlarına teknolojinin izin verdiği en ileri deneysel olanakları ve çözümleri de sunmaktadır.

555 Entegre İle Ayarlı Kare Dalga Osilatör Devresi ve Çalışma Prensibi Multivibratör, Flaşör, Flip Flop


Devrenin Amacı :

555 zamanlayıcı entegresi ile istenilen frekansta sinyal üretecek kare dalga osilatörü dizayn edebilmek.

Devrenin Çalışması :

Başlangıçta 1uf C kondansatörü boştur.

Devrede +5v besleme gerilimi uygulandığında C kondansatörü RA ve RB (Pot) dirençleri üzerinden şarj olmaya başlar.

Kondansatör şarj olurken 555 entegresi çıkış verir ve LED yanar.

Şarj gerilimi belirli noktaya geldiğinde çıkış 0 olur ve LED söner.

Bu işlemler tekrarlanarak çıkışta kare dalga elde edilir.

Potansiyometre ile kondansatörün şarj süresi ve dolayısıyla devrenin çalışma frekansı ayarlanabilir.

Malzeme Listesi :

1- Bir adet 555 entegre
2- Bir adet 330Ω direnç
3- Bir adet 1kΩ direnç
4- Bir adet 1MΩ potansiyometre
5- Bir adet 10nf kondansatör
6- Bir adet 1uf kondansatör
7- Bir adet Led
8- Bir adet 2×2’li PCB klemens

NE 555 Entegre Özellikleri, Bacak Bağlantı İsimleri Nelerdir? Hangi Elektronik Devrelerde Kullanılır?


NE555, kararsız ve tek-kararlı durumlarda çalışabilen bir zamanlayıcı entegresidir.

Mikrosaniye mertebesinden saat mertebesine kadar zamanlama yapabilir.

Tek kararlı durumda zaman aralığı bir direnç ve bir kondansatörtör ile kontrol edilir.

Kararsız durumda ise çıkış frekansı ve yüksek sinyal - düşük sinyal oranı iki direnç ve bir kondansatörle kontrol edilir.

555 entegresi, kare dalga üreteci olarak kullanılabilir.

Tek kararlı durumda, tetikleme girişinden gelen her bir sinyal çıkışta bir kare dalga oluşmasını sağlar.

Kararsız durumda ise sürekli olarak çıkıştan kare dalga alınmaktadır.


555 zamanlayıcı entegresinin 8 tane bacağı bulunmaktadır.

Bacak   İsim           Açıklama 

   1        GND         Toprak bağlantısı

   2        TRIG         Tetikleme girişi

   3        OUT          Çıkış, kare dalgayı bu bacaktan alıyoruz

   4        RESET      Reset

   5        CONT        Kontrol girişi

   6        THRESH   Çıkışı kesmek için kullanılır.

   7        DISCH       Kapasitörün deşarj girişi

   8        VCC           Pozitif besleme voltajı bu bacağa bağlanır.

555 Entegresinin Özellikleri :

1- Yüksek kararlılık ve düşük maliyetlidir.

2- Kapanma (turn-off) süresi 2 mikrosaniyeden kısadır.

3- Maksimum işlem frekansı 500 KHz’den büyüktür.

4- Mikrosaniyelerden saatlere kadar zamanlama sağlamaktadır.

5- Yüksek çıkış akımı verebilir (200 mA)

6- Ayarlanabilir çıkış frekansına sahiptir.

7- +4.5 , +18V arası besleme gerilimi istemektedir.

Zehra (Nabizade Nazım) Kitap Sınavı Yazılı Test Soruları ve Cevap Anahtarı


S.1) Aşağıdaki boşlukları uygun şekilde doldurunuz.
 

Zehra, ……………………. adlı bir tüccarın kızıdır ve küçük yaşta babasının çalışanı …………………… ile evlenir.

S.2) Zehra adlı romanı kim yazmıştır?

a)Ahmet Mithat Efendi
b) Hüseyin Rahmi Gürpınar
c) Mehmet Rauf
d) Şemsettin Sami
e) Nabizade Nazım

S.3) Roman kahramanlarından Suphi, 5-6 kere kama saplayarak kimi öldürmüştür?

a) Zehra
b) Sırrı Cemal
c) Münire
d) Ürani
e) Marika

S.4) I-Suphi
II-Sırrı Cemal
III-Zehra

Yukarılardan hangisi/ hangileri Makri Köyü’nde tren istasyonun yanı başında pembe boyalı bir evde oturmaktadır?


a) I-II
b) I-III
c) Yalnız I
d) Yalnız III
e) I-II-II

S.5) Roman kahramanlarından Sırrı Cemal nasıl ölmüştür?

a) Trenin altında kalmıştır.
b) Hap içmiştir.
c) Evin sarnıcına (su deposu) atlamıştır.
d) Denizde boğulmuştur.
e) Evin balkonundan düşmüştür.

S.6) “Makri Köyü. Suphi Bey’in hanesine.
Bu gece gelmeyeceğim ben, işim var. Merak etme.
5 Şubat. Suphi”

Zehra adlı romanda Suphi, eve gelemeyeceğini bildirmek için kağıda yazdığı yukarıdaki bilgiyi evine nasıl ulaştırmıştır?


a) Telefonla
b) Telgrafla
c) Kartvizitle
d) Atlı haberciyle
e) Güvercinle

S.7) Zehra’nın ikinci eşinin adı nedir?

a) Suphi
b) Bedri
c) Muhsin
d) Şevket
e) Salih

S.8) Zehra’nın doğan erkek çocuğu kaç hafta yaşamıştır?


a)Üç hafta
b) Dört hafta
c) İki hafta
d) Bir hafta
e) Zehra’nın hiç çocuğu olmamıştır.

S.9) Emniyet Müdürlüğü, adam öldürmekle yargılanan Suphi’yi nereye sürgüne göndermiştir?

a) Mısır
b) Kıbrıs
c) Malta
d) Trablusgarp
e) Bingazi

S.10) Zehra adlı romanın başında hangi şehrimizle ilgili bilgiler aktarılmıştır?

a)İzmir
b) İzmit
c) İznik
d) İskenderun
e) İstanbul

S.11) I-Ürani
II-Sırrı Cemal
III-Zehra

Suphi’nin yukarıda verilen kadınlardan hangisi / hangileriyle bir ilişkisi olmuştur?


a)I-III
b) II-III
c) I-II
d) I-II-III
e) Yalnız III

S.12) Roman başkahramanlarından Zehra’yla ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

a) Şüpheci ve kıskanç biridir.
b) Suphi’yi hiç sevmemektedir.
c) Çektiği vicdan azabı hastalığını ilerletmiştir.
d) Suphi’den intikam almak istemiştir.
e) Yalnızlık çekmektedir.

S.13) Münire Hanım kimin annesidir?

a) Suphi
b) Zehra
c) Ürani
d) Sırrı Cemal
e) Salih

S.14) Münire Hanım oğlunun ve gelininin rahatlığını düşündüğü için hizmette Nazikter’e yardım etmesi için eve aldığı cariyenin adı nedir?

a) Ürani
b) Zehra
c) Sırrı Cemal
d) Marika
e) Dilaşub

S.15) “Bendeniz, sizin en aşağı bir kulunuzum ve sizi canımdan çok seviyorum. Merhametinize muhtacım; sevdiğim artık bu kadar eziyet yeter ve beni bu kadar huzurunuzdan kovmayın. Çok iyi bilirsiniz ki bendeniz yüce şahsiyetiniz hakkında hiçbir fenalık düşünmemişimdir. Allah aşkına, Hıristos aşkına bana acıyınız ve lütfediniz. Allah biliyor, yüreğime bir hançer sapladınız, merhamet!”

Suphi, yukarıda bir bölümü verilen mektubu kime yazmıştır, aşağıdaki boşluğa yazınız.


……………………………………..


S.16) Zehra adlı eser hangi roman türüne girmektedir?


a) Sosyal roman
b) Tarihi roman
c) Macera romanı
d) Psikolojik roman
e) Biyografik roman

Cevap Anahtarı : 

1-Şevket - Suphi      2-E       3-D       4-A        5-C
6-B           7-C          8-C       9-D       10-E      11-D
12-B        13-A       14-C      15-Ürani             16-D

Zehra (Nabizade Nazım) Kitabının Özeti, Konusu Tahlili için tıklayınız...

Felatun Bey ile Rakım Efendi (Ahmet Mithat Efendi) Kitabının Özeti, Konusu, Tahlili ve Kişileri



Kitabın Adı : Felatun Bey ile Rakım Efendi

Kitabın Yazarı : Ahmet Mithat Efendi

Kitabın Konusu :

Giyimine çok önem veren, baba parası ile yaşamaya alışmış Felatun Bey ile ailesini küçük yaşta kaybetmiş, yoksulluk içinde büyürken bir yandan da kendini geliştirmeye çalışan, azimli, çalışkan biri olan Rakım Efendi’nin hayatını anlatır.

Kitabın Özeti :

Mustafa Meraki Efendi, dış görünüşüne çok fazla önem veren zengin biridir. Avrupai yaşamı benimser. Ancak bu istek bile sadece gösterişten ibarettir. Mustafa Meraki Efendi’nin bir oğlu ve bir kızı vardır ve bu çocuklarını da kendi gibi yetiştirir. Çocuklarının dış görünüşlerinin düzgün olması için hiçbir masraftan kaçınmaz. Çocuklarının dış görünüşlerine verdiği önemi, eğitimleri hususunda göstermez. Bu şekilde yetişen Mihriban ve Felatun Bey’de babalarından farklı olamazdı. İkisi de dış görünüşlerine önem veren gerisini önemsemeyen kişiler haline gelirler. Felatun Bey, babasının ayarladığı kalemdarlık işinde çalışıyor gözükse de kalemdarlığa hiç uğramazdı. Babasının verdiği cep harçlığı halihazırda kalemdarlık maaşından fazladır. Felatun Bey’de çalışmamak için türlü bahaneler uydurur ki bu bahanelerin çoğu eğlencelerde vakit geçirmektir.

Rakım Efendi, kalaslık yapan fakir bir babanın oğludur. Çocuk yaşta önce babasını daha sonrada annesini kaybeder. Rakım Efendi’nin sorumluluğunu Arap dadısı Fedayi üstlenir. Rakım için elinden ne iş geliyorsa yapar. Rakım Efendi’de boşa vakit geçirmez ve kendini geliştirmek için ne gerekiyorsa yapar. 20 yaşına gelene kadar yoksul bir hayat sürer. Okulunu bitirdikten sonra devlet dairesinde kalemdar olarak çalışır. Ancak buradan kazandığı para çok azdır. Hiç ummadık bir zamanda bir iş gelir. Rakım Efendi’nin Fransızca bildiğini duyan bir matbaacı Rakım Efendi’ye Fransızca bir kitabı çevirmesi için 20 altın teklif eder. Rakım Efendi bu iş için kendine pek güvenemese de 12 gün gibi bir sürede çeviriyi tamamlar. Kazandığı 20 altın ile ne yapacağını bilemez. Rakım Efendi hayatı boyunca bu kadar parayı hiç bir arada görmemiştir. Kazandığı 20 altını doğruca dadısına götürür. Dadısı elinde 20 altın olan Rakım Efendi ile gurur duyar ve ikisi birlikte ağlaşırlar. Bu 20 altından sonra Rakım Efendi’nin işleri hep yolunda gider. Yabancı dil biliyor olması onun birçok yerden iş teklifi almasını sağlar. Birçok mektup, belge, kitap vb. yazıların çevirisi için Rakım Efendi tercih edilir. Yabancı dil bilmesinin yanı sıra düzgün ve güvenilir kişiliğinin de bu durumda etkisi büyüktür. İşleri düzene girince ilk iş olarak babadan kalma eski evini tamir ettirir. Gece gündüz çalışıyor olması sayesinde cebinden hiç parası eksik olmayan Rakım Efendi, dadısının bütün ısrarlarına rağmen evlenmek istemediğini dile getirir. Dadısı da yalnızlığından dem vurarak evde bir arkadaş olmasını ister. Bu durumda Rakım Efendi eve bir cariye almaya karar verir. Dadı Fedai tanıdık esircilerden Arap cariye sipariş etse de gelenleri hiç beğenmez.

Rakım Efendi bir gün yolda yürürken bir kız görür. Kızın girdiği evin kapısını çalarak esir olduğunu düşündüğü kızın fiyatını sorar. Esirci Çerkez kız için 100 altın ister. Rakım Efendi’nin sadece 80 altını vardır. Esirci ile pazarlık etse de kuruş indiremez. Esirciye 20 altını daha sonra vermek üzere senet imzalamayı teklif eder. Kızda sarılık belirtileri ortaya çıktığı için esirci, Rakım Efendi’nin teklifini hemen kabul eder. Arap cariye isteyen dadısına ne söyleyeceğini bilemeyen Rakım Efendi, kız ile eve gider. Dadı Fedayi, Rakım Efendi’nin düşündüğünün aksine Çerkez kızı çok beğenir. Dadı Fedayi yeni kıza Canan adını koyar. Canan, eve bereketi ile gelir. Rakım Efendi’nin işleri daha da artar. Ancak Canan bir süre sonra hastalanır. Canan’ı kontrole gelen doktor istirahat etmesi gerektiğini söyler. Canan kısa sürede iyileşir.

Yakın zamanda İstanbul’a bir İngiliz aile taşınır. İstanbul’a yerleşen Ziklas ailesi, Rakım Efendi’ye bir arkadaşı aracılığı ile iş teklif ederler. Hiçbir işten kaçmayan Rakım Efendi, Ziklas ailesi ile görüşmek için Ziklas ailesinin evlerine doğru yola koyulur. Ne iş yapacağını evde öğrenecek olan Rakım Efendi evde Mister ve Misters Ziklas ile taşınır. Rakım Efendi’ye verilecek olan iş Ziklas ailesinin Can ve Margrit adında iki kızına ders vermektir. İlk derste sadece alfabe öğreten Rakım Efendi, kendi evinde de Canan’a ders vermeye başlar.

İkinci ders için Ziklas ailesinin evine gittiğinde Felatun Bey ile karşılaşır. Eskiden birbirlerini tanıyan Rakım Efendi ve Felatun Bey ayaküstü sohbet ederler. Bilgiçlik taslamak isteyen Felatun Bey, Rakım Efendi’nin kızlara öğrettiği şeyler hakkında atıp tutmaya çalışsa da cahilliği hemen ortaya çıkar. Rakım Efendi, Felatun Bey’in bu davranışına rağmen yine de Felatun Bey’in cahilliğini yüzüne vurmamak için elinden geleni yapar. Felatun Bey köşkten ayrıldıktan sonra Rakım Efendi de derslere başlar ve Felatun Bey hakkında tek kelime etmez.

Rakım Efendi ders sonrası doğruca evine gider. Canan’ı evde göremez. Dadısına sorsa da net bir cevap alamaz. Dadısını biraz sıkıştırınca her şeyi öğrenir. Canan komşunun cariyeleri ile birlikte piyano dersi görmektedir. Ancak Rakım Efendi kızar diye bunu saklamışlardır. Gerçektende Rakım Efendi bu duruma çok sinirlenir. Canan’ın terbiyesinin bozulmasından korkmaktadır. Ne kadar kızsa da Canan’ı kırmak istemez. Canan’a hem piyano alacağını hem de hoca tutacağına söz verir. Rakım Efendi’nin maddi durumu verdiği sözü geciktirmektedir. Piyano alabilse bile hoca tutmak çok masraflıdır.

Beyoğlu’nda Fransız bir dostunu ziyaret ettiği bir gün evdeki hanımlar piyano çalmaya başlayınca verdiği söz aklına gelen Rakım Efendi kederlenir. Yanındaki dostları bu durumu fark edip nedenini sorunca her şeyi anlatır. Piyanoyu çalan kadın yerinden kalkarak Canan’a ders veren hocanın kendisi olduğunu söyler. Canan’ın en başarılı öğrencisi olduğunu söyleyerek ona ders vermek istediğini söyler. Rakım Efendi’den ders ücreti yerine dostluğunu ve sohbetini ister. Duruma çok sevinen Rakım Efendi, durumu seve seve kabul eder. Ancak Yozefino adındaki piyano hocasının bir şartı daha vardır. O da kaliteli bir piyano almasıdır. Müzik aletlerinden hiç anlamayan Rakım Efendi, Yozefino ile beraber giderek Yozefino’nun seçtiği piyanoyu satın alır ve eve yollatır. Canan, Rakım Efendi’nin sürprizine çok sevinir.

Kış mevsimi geldiğinden Rakım Efendi, İngiliz kızlarının saatlerinde değişiklik yapar. Mister Ziklas’ın uzun süredir devam eden ısrarları karşısında akşam yemeği davetini kabul eder. Ziklas ailesine yemeğe gittiği bir akşam yolda Felatun Bey ile karşılaşır. Felatun Bey’in üstü başı berbat bir haldedir. Rakım Efendi durumu sorduğunda da üstüne mayonez döküldüğünü söyler. Biraz daha sohbet ettikten sonra yollarına devam ederler. Rakım Efendi, Ziklas ailesi ile yemeğe oturduğunda Mister Ziklas hizmetçiden mayonez ister ama hizmetçi mayonezin döküldüğünü söyleyince Rakım Efendi bir şeylerden şüphelense de bu konudan hiç söz etmez.

Başka bir gün Can ve Margrit, Rakım Efendi’ye bir mektup yazarak eve davet ederler. Sebep olarak da akşam Felatun Bey’in davetli olduğunu ve yalnız kalmak istemediklerini söylerler. Rakım Efendi, ilk olarak daha önce söz verdiği Yozefino’nun evine uğrar. Biraz alkol aldıktan sonra yakınlaşan Rakım Efendi ve Yozefino ayrılmadan önce sevişirler. Ayrılırken de aralarında geçenlerin sır olarak kalacağına söz verirler. Rakım efendi Yozefino’dan ayrıldıktan sonra Ziklasların evine gider. Evin kapısı açılır açılmaz hizmetçi tarafından kucaklanan Rakım Efendi neye uğradığını şaşırır. Hizmetçi:

“Zalim, ne geç kaldın? Gözlerim yollarda kaldı, bu akşam da mayonezi üstüne başına dökecek misin?” diyince Rakım Efendi her şeyi anlar.

Rakım Efendi hizmetçiyi konuşturarak her şeyi öğrenir. İşin aslı ise şöyledir: Felatun Bey’de o akşam Ziklas ailesine davetlidir. Biraz erken gelerek evin hizmetçisi ile kırıştırmaya başlar. Ancak masadaki mayonezi üstüne dökülür. Hal böyle olunca da kimseye görünmeden evden uzaklaşır.

Rakım Efendi başka bir gün ders vermeye geldiğinde Felatun Bey’den bahsedince Mister Ziklas çok sinirlenir ve Felatun Bey’in adının anılmamasını ister. Rakım Efendi, nezaketen sussa da çok merak ettiği bu konuyu kızlardan öğrenir. Durum şöyledir. Başka bir gün Felatun Bey yine Ziklasların evinde karanlık koridorda hizmetçi sanarak evin hanımını kucaklayarak

“A tatlım! Mayonezi bir daha üstüme dökecek misin? Az kalmıştı ki beni Rakım ve diğer konuklar huzurunda rezil edecektin

diyince her şey ortaya çıkmış. Evin hanımı sinirlenerek Felatun Bey’i ve hizmetçiyi evden kovmuş.

Rakım Efendi’nin Yozefino’nun evinde olduğu bir gün Yozefino, Canan’a alıcı olduğunu söyler. Canan için 1500 altın teklif ettiklerini de ekler. Rakım Efendi bu kararı Canan’ın vermesi gerektiğini söyleyerek konuyu kapatır. Akşam eve gittiğinde durumu Canan’a anlatır. Canan, Rakım Efendi’nin yanında kalmak istediğini söyler.

Felatun Bey’in babası Mustafa Meraki Efendi vefat eder. Bütün varlığı kızı ve oğlu arasında paylaşılır. Büyük bir servetin mirasçısı olan Felatun Bey, müsrifliği iyice arttırır. Polini adında bir tiyatro oyuncusuna aşık olur. Polini adındaki bu kadın Felatun Bey’in daha çok harcamasına ve kumara alışmasına sebep olur. Rakım Efendi, Felatun Bey’i dost olarak gördüğü için uyarmaya çalışsa da Felatun Bey, Rakım Efendinin kendisini kıskandığını düşünerek Rakım Efendi’nin sözlerini dikkate almaz.

Rakım Efendi’nin hayatı düzene girmiş ve her şey güzel bir şekilde ilerler. Canan ile iyice yakınlaşan Rakım Efendi Yozefino ile de ilişkisine devam eder. Hatta hep birlikte gezmelere giderler. Ziklas ailesi ile de iyice yakınlaşan Rakım Efendi, kendi evinde Ziklas ailesi için alaturka bir eğlence tertip eder. Bu eğlencede Can ve Margrit Canan’ı çok kıskanır.

Mister Ziklas’ın büyük kızı Can da Rakım Efendi’yi sevmektedir. İçinde sakladığı bu sevgi Can’ın hastalanmasına ve yatağa düşmesine sebep olur. Gelen doktor Can’ın hastalığının sebebini bir türlü çözemez. Bu hastalığın sebebinin aşk olduğunu fark edince bir test yapar ve bu testin sonucunda Can’ın Rakım Efendi’ye aşık olduğunu anlar. Durumu Mister Ziklas’a anlatır. Mister Ziklas kızının iyileşmesi için Rakım Efendi’den kızı ile evlenmesini ister. Ancak Rakım Efendi Canan ile evli olduğu yalanını söyleyerek teklifi geri çevirir. Mister Ziklas servetinin yarısını teklif etse de Rakım Efendi’yi ikna edemez. Doktor Rakım Efendi’den en azından Can’a yalan söylemesini ve hastalığı atlatana kadar idare etmesini ister. Rakım Efendi bu teklifi kabul etse de yatakta yatmakta olan Can’ı kandıramazlar. Rakım Efendi evde daha fazla durmak istemez ve oradan ayrılır. Kendini diğer işlerine verir. Canan, Dadı Fedayi ve Yozefino ile güzel vakitler geçirir.

Mister Ziklas, küçük kızı Margrit’in de aynı hastalığa düşmesinden korktuğu için kızını İskenduran’a gidecek olan bir gemiye bindirir. Margrit’i yolcu etmeye Rakım Efendi de gelir. Margrit ile vedalaştığı sırada Margrit, Rakım Efendi’ye kendi aşkını itiraf eder. Eğer ablası daha önce söylememiş olsa kendinin de aynı hastalığa yakalanabileceğini söyler. Rakım Efendi, Margrit’in yanından ayrıldıktan sonra aynı gemide Felatun Bey ile karşılaşır.

Felatun Bey, bütün servetini tüketmiştir. Polini denilen kadın, onu kumar oynamaya teşvik ederek daha çok kaybetmesini sağlamış ve kazanan kişiler ile parayı bölüşmüştür. Hiç parası kalmayan Felatun Bey, bir dostu sayesinde Cezayir’deki eyaletlerden birine kaymakam olarak atanır. Gemiye de Cezayir’e gitmek için biner. Felatun Bey geç de olsa akıllanmıştır. Artık hayatını daha aklında biri olarak yaşayacağını söyleyerek Rakım Efendi’ye veda eder.

Can’ın ölümünü bekleyen ailesi ve doktor beklenmedik bir gelişme ile şaşırır. Can iyileşmeye başlamıştır. Gün geçtikçe de eski gücünü geri kazanır. Rakım Efendi bu durumdan haberdar olunca çok sevinir. Rakım Efendi’nin hayatı da gün geçtikçe daha güzel gitmektedir. Canan’ı nikahına alır ve kısa süre sonra Dadı Fedayi’den Canan’ın hamile olduğunu öğrenir. Bu haberden 6 ay sonra da Yozefino Rakım Efendi’ye bir erkek evlat verir.

Kitabın Kahramanları, Kişileri :

Rakım Efendi: Yoksul bir ailede doğmuş ve küçük yaşta ailesini kaybeden bir gençtir. Çalışkan ve iyi ahlaklı olması ile birçok zorluğun üstesinden gelir. Dürüstlüğü ve güvenirliliği sayesinde herkes tarafından sevilen, sayılan biridir.

Felatun Bey:
Varlıklı bir ailenin tek erkek çocuğudur. Dış görünüşüne çok fazla önem verir. Alafranga takılmak için her şeyi yapar. İsminin anlamından yola çıkarak kendini Platon gibi bilgili biri olarak göstermeye çalışsa da her zaman rezil olur. Kadınlara düşkünlüğü yüzünden babasından kalan tüm mirası tüketir. Son bir dostun yardımı ile İstanbul dışında bir memurluğa atanır.

Canan: Rakım Efendi’nin çok beğenerek aldığı Çerkez cariyedir. Canan çok zeki olduğu için kendisine verilen tüm dersleri hızlıca öğrenir. Fransızca konuşmayı ve piyano çalmayı öğrenir. Rakım Efendi’ye aşıktır.

Dadı Fedayi: Rakım Efendi’nin dadısıdır. Arap olan Fedayi, anne ve babası ölen Rakım Efendi’yi kendi çocuğu gibi büyütür.

Yozefino: Fransız bir piyano hocasıdır. Rakım Efendi ile Canan’a piyano dersi vermek vesilesi ile tanışır. Kısa sürede Rakım Efendi ile yakınlaşarak birlikte olurlar.

Mister Ziklas: İngiliz bir bey. Uzun zaman çalıştıktan sonra rahat yaşayabilmek için İstanbul’a taşınır. Kızlarına ders vermesi için Rakım Efendi’yi tutar.

Can: Mister Ziklas’ın büyük kızıdır. Renkli gözlü, ince belli, kırmızı çehreli bir kızdır. Rakım Efendi’ye olan aşkı yüzünden yataklara düşer.

Margrit: Mister Ziklas’ın küçük kızıdır. Ablasının aynısıdır. Ablası gibi Rakım Efendi’den hoşlansa da kendine hakim olmayı başarır.

Polini: Tiyatro oyuncusu olan bir kadın. Felatun Bey ile parası için birlikte olur. Felatun Bey’i kumara başlatarak onu dolandırır ve bütün servetini sömürür.

Felatun Bey ile Rakım Efendi (Ahmet Mithat Efendi) Kitap Sınavı Yazılı Test Soruları ve Cevap Anahtarı 1 için tıklayınız...

Felatun Bey ile Rakım Efendi (Ahmet Mithat Efendi) Kitap Sınavı Yazılı Test Soruları ve Cevap Anahtarı 2 için tıklayınız...

Felatun Bey ile Rakım Efendi (Ahmet Mithat Efendi) Kitap Sınavı Yazılı Test Soruları ve Cevap Anahtarı 2


SORU 1: Felatun Bey’in babasının adı nedir?

A- Ahmet Bey
B- Mustafa Meraki Efendi
C- Mutasarrıf Hilmi Bey
D- Ziya Efendi
E- Şevket Bey

SORU 2: Felatun Bey'in kız kardeşinin adı nedir?

A- Mihriban Hanım
B- Merve Hanın
C- Miyase Hanım
D- Mihrimah Sultan
E- Mürüvvet Kadın

SORU 3: Felatun Bey'in babasının maaşı ne kadardır?

A- Otuz bin kuruş
B- Otuz üç bin kuruş
C- Yirmi bin kuruş
D- Yirmi yedi bin kuruş
E- Elli bin kuruş

SORU 4: Rakım Efendi'nin babası ne iş ile meşguldü?

A- İstanbul Valisi
B- Kadıköy Kaymakamı
C- Adalar Kaymakamı
D- Tophane bekçilerinden
E- Çocuk doktoru

SORU 5: Rakım Efendi'nin vefat eden babasından miras ne kalmıştır?

A- Salı pazarında üç odalı ev, Arap hizmetçi
B- Beyoğlu’nda bir otel
C- Adalarda bir yazlık
D- Üç dönem tarla
E- Hiçbiri

SORU 6: Rakım Efendi nezaret katipliği haricinde Fransızca bir kitabın Türkçe’ye çevirmesi karşılığında ilk çevirmenlik ücreti ne kadar kazanmıştır?

A- Yüz lira
B- Yüz yirmi lira
C- Seksen lira
D- Kırk lira
E- Yirmi lira
SORU 7: Rakım Efendi esirciden satın aldığı on dört yaşındaki Çerkez kızına ne ad vermiştir, boşluğa yazınız?

…………………………

SORU 8: Rakım Efendi babasının ölümünden sonra annesi ve Arap dadısıyla yapayalnız kalmıştır. Arap dadısının adı nedir?

A- Arap Fehime
B- Arap Fedayi
C- Arap Fadime
D- Çerkez Teslime
E- Sakine Hanım

SORU 9- Madam Jozefino, Felatun Bey'in evlerine hangi dersi vermek için gelmektedir?

A- Keman
B- Gitar
C- Piyano
D- İngilizce
E- Divan edebiyatı

SORU 10: Felatun Bey Polini isimli bayanla tüm aile servetini tüketmiştir. Romanda Felatun Beyle Polini’nin ilişkileri nasıl sonlanmıştır?

A- Evlenirler
B- Evlenirler ve Paris’e yerleşirler
C- Polini ölür
D- Polini Felatun Beyi terk eder
E- Felatun Bey ve Polini Amerika’ya yerleşir.

SORU 11: Romanın sonlarına doğru İstanbul’da Kağıthane denilen mesire yerinde yapılan bir piknik vardır. Pikniğe gidilirken kayığı kullanan karakterin adı nedir?

A- Kayıkçı Kul Mustafa
B- Kaptan Mehmet
C- Kayıkçı Osman Amca
D- Ferruh Reis
E- Ali Kaptan

SORU 12: Felatun Bey’in kız kardeşi kiminle evlenir?

A- Doktor
B- Kaymakam
C- Mal müdürü
D- Harbiye nazırı
E- Askeri yüzbaşı

SORU 13- Rakım Efendi’nin Türkçe dersleri verdiği Margrit ve Can hangi millettendir?

A- Fransız
B- İngiliz
C- Rus
D- Amerikalı
E- Avusturyalı

SORU 14- ‘’Şimdi taşlarla dövünmekteyim ama fayda yok. Eniştemle de bozuştuk. Dünyanın halini şimdi anladım diyorum ya! Parasız kanı enişteler , parasız biraderi hemşirelerde kabul etmiyormuş.’’

Yukarıdaki cümleler hangi karaktere ait olabilir?

A- Mr. Ziklas
B- Rakım Efendi
C- Mrs. Ziklas
D- Felatun Bey
E- Madam Jozefino

SORU 15- Felatun isminin Frenkçesi aşağıdakilerden hangisidir?

A- Platon
B- Socrates
C- Herakles
D- Montaigne
E- Balzac

SORU 16- Felatun Beyle Rakım Efendi romanı hangi edebiyat dönemimize aittir?

A- Servet-i Fünun Edebiyatı
B- Tanzimat Edebiyatı
C- Milli Edebiyat
D- Cumhuriyet Dönemi
E- Fecr-i Ati Edebiyatı
Cevap Anahtarı : 

1-B      2-A       3-C      4-D      5-A
6-E      7-CANAN        8- B     9-C
10–D   11-C    12-E     13-B    14-D
15-A    16-B

Felatun Bey ile Rakım Efendi (Ahmet Mithat Efendi) Kitap Sınavı Yazılı Test Soruları ve Cevap Anahtarı 1 için tıklayınız...

Felatun Bey ile Rakım Efendi (Ahmet Mithat Efendi) Kitabının Özeti, Konusu, Tahlili ve Kişileri için tıklayınız....

İyi Geceler Bay Tom (Michelle Magorian) Kitap Sınavı Yazılı Soruları ve Cevap Anahtarı

Kitabın Adı: İyi Geceler Bay Tom Kitabın Yazarı: Michelle Magorian Kitap Sınavı Soruları ve Cevap Anahtarı 1. Will'in kollarındaki morlu...