21 Haziran 2019 Cuma

Romeo ve Juliet (William Shakespeare) Kitabının Özeti, Konusu, Tahlili ve Kişileri


Kitabın Adı : Romeo ve Juliet

Kitabın Yazarı : William Shakespeare

Kitabın Konusu:

Kan davalı iki ailenin çocukları olan Romeo ve Juliet birbirlerine âşık olmuşlardır. Rahip Lawence, düşman ailelerin barışacaklarını umarak, nikâhlarını kıymıştır. Ancak ailelerinin düşmanlıkları yetmezmiş gibi, başka kötü aksilikler olmaktadır. Romeo bir kavgada istemeyerek birini öldürüp diğer bir şehre sürülmüş, Juliet ise Paris adlı biriyle evlendirilmek istenmektedir. Juliet, düğün gecesi kırk iki saat ölü gibi uyutacak bir ilaç içecek, öldü sanılarak mezara konulacak, rahip durumu Romeo’ya bildirecek, Romeo da Juliet’i alıp kaçıracaktır. Fakat Juliet’in bu planı hazin bir son ile biter.

Kitabın Özeti :

Verona'da yaşayan Capulet’ler ve Montague’ler birbirine düşmandır. Verona şehir devleti hükümdarı Prens Escalus her iki tarafa da gözdağı vermiş, iki grup arasında bir daha kavga çıkarsa kavgacıların idam edileceğini bildirmiştir.

Kont Paris, Capulet'lerin başkanı Lord Capulet’ten kızı Juliet’i ister. Capulet Kont Paris'e iki yıl sonra izdivaç teklifini tekrarlamasını tavsiye eder. İki yıl sonrasında Juliet'e Kont Paris ile evlenmesini emredecektir. Lord Capulet Kont Paris'i baloya davet eder. Juliet'in annesi, Juliet'e Kont Paris'e yakın davranmasını öğütlemiştir.
Montague’lerin oğlu Romeo, Capulet'lerin yeğenlerinden Rosaline’e âşık olmuş, ama Rosaline onun aşkına karşılık vermemektedir. Çünkü o bir rahibedir. Romeo bu duruma çok üzülmekte ve acı çekmektedir. Romeo’nun arkadaşı Benvolio onu unutmasını söylemekte ama Romeo, hiçbir şeyi dinlememektedir. Romeo, Rosaline'nin yakinda verilecek Capulet balosuna geleceğini duymuştur. Bu baloya gidecek ve orada kıza yaklaşıp aşkını anlatmaya karar verir. Böylece Romeo, ailesine düşman olan Capulet'lerin balosuna gizlice katılacak ve Rosaline aşkını itiraf edecektir.

Bu planı yapan Benvolio, Romeo’yu bu şölene sokmuş, Şölende Rosaline’den daha güzel bir sürü kız olacağını söylemiştir. Ancak bu Romeo’nun umurunda değildir. Sadece dalga geçip, eğlenmeye gidecektir. Romeo Capulet'lerin konağının bahçesinde yapılan baloya Rosaline'le görüşmek için katılmayı başarmıştır. Ancak baloda bam başka birine aşık olmuştur. Bu kız düşmanlarının kızı Juliet’ten başkası değildir.

Şölene gittiklerinde Romeo, Juliet’i dans ederken görür ve ilk görüşte âşık olur. Aynı zamanda Juliet’te Romeo’ya âşık olmuştur. Ancak Romeo ve Juliet birbirlerine düşman olmuş iki ayrı ailenin çocukları olduklarını öğrenmişlerdir. Ama onların aşklarına bu bir engel olamayacak gizli gizli aşklarını yaşamaya başlayacaklardır. Daha fazla gizliliğe dayanamayan genç âşıkları evlnemeye karar verirler.

Romeo rahiple konuşmuş, Juliet’in dadısı da onlara yardım etmiştir. Ailelerin düşmanlıklarının son bulacağını ümit eden Rahip onları nikâhlamıştır. Aileler arasındaki düşmanlığı bitirecek tek umut işte bu evliliktir.

Capuletlerin yeğeni Tybalt, bir gün Romeo ve arkadaşı Mercutio ile karşılaşır. Tybalt, Romeo’ya sataşmış ancak Romeo, bir tepki vermemiştir. Mercutio bu duruma bir anlam veremez ve Tybalt’a karşılık verir. Mercutio ile Tybalt düelloya girmiş, Tybalt, Mercutio’yu öldürmüştür, bunu kabullenemeyen Romeo’da ve Tybalt’ı öldürmüştür. Prens olayı duymuş ve Romeo’nun yakalanmasını emretmiştir.

Capuletler, Juliet’i Paris ile evlendirmeyi planladıklarından ve bu niyetlerini yavaş yavaş duyurmaya başlamıştır. Ancak Juliet, bu evliliği kesinlikle reddetmektedir. Fakat Juliet’in ailesi düğün hazırlıklarına başlamış babası Juliet’e, Paris ile evlenmesi için emir vermiştir. Romeo ise askerlerden kaçmaya çalışmaktadır.

Romeo ve Juliet’in umutları tükenmiştir. Prens, Romeo’ya sürgün cezası vermiştir. Juliet, Rahip Lawrence’e gider. Paris ile evlendirileceğini ve ne yapması gerektiğini sorar. Rahip ona bir iksir verir. Bu iksir onu 2 gün ölü gibi gösterecek, Jullıet öldü diye mezara konulacak Romeo onu mezardan çıkarıp alıp kaçıracaktır. Böylece Juliet istemediği bir evlilikten kurtulacak ve Romeo’ya kavuşmuş olacaktır. Rahip Romeo’ya da bunları anlatan bir mektup yazar ancak bu mektup Romeo’ya zamanında ulaşmamıştır.
Romeo yapılan plandan bihaberdir, Juliet’in gerçekten öldüğünü sanır. Yoksul bir eczacıdan kendini öldürecek bir zehir aldıktan sonra Juliet’i son kez görmek için Capuletlerin aile mezarlığına gider. Mezarlıkta Kont Paris’le karşılaşır ve onu öldürür, ardından da zehri içerek ölür. Rahip, Juliet’in uyanma vakti yaklaştığından mezarlığa gelir ve ölenleri görür. Rahip Lawrence Juliet’i uyandırır ve Juliet, yanı başında Romeo’yu ölü bir şekilde görünce Romeo’nun hançerini alır, göğsüne saplar ve o da kendini öldürür.

Olayların tek şahidi Rahip Lawrence, ailelere tüm olanları anlatınca aileler arasındaki düşmanlık son bulmuş ama genç âşıklar da ölmüştür.

Oyunun Kahramanları, Kişileri :

Prince Escalus: Verona şehir devleti hükümdarı Prens

Count Paris: Prens Escalus'un Juliet'le evlenmek isteyen akrabası

Mercutio: Prens Escalus'un akrabası ve Romeo'nun arkadaşı.

Lord Capulet: Capulet sülalesinin başı 

Juliet : Capulet'in kızı. Oyunun kadın kahramanı

Tybalt: Juliet'in kuzeni ve Lord Capulet'nin karısının yeğeni

Mürebbiye: Juliet'in nedimesi ve sırdaşı.

Rosaline: Lord Capulet'nin yeğeni ve Romeo'nun aşık olduğu rahibe

Lord Montague: Montagu sülalesinin başı.

Romeo: Lord Montague'nun yaşındaki oğlu. Oyunun kahramanı

Benvolio: Romeo'nun kuzeni ve arkadaşı.

Keşiş Laurence: Francisken tarikatı kesişi, Romeo'nun sırdaşı

Eczacı: Romeo'ya istmeye istemeye zehir veren satıcı 

Macbeth (William Shakespeare) Kitabının Özeti, Konusu, Tahlili


Kitabın Adı : Macbeth

Kitabın Yazarı : William Shakespeare

Kitabın Konusu :

Bu tiyatro oyunu, sahte sözlere aldanarak idareyi yanlış evlatlarına veren bir kral ve kontun dramları üzerine kuruludur. Her iki karakter de sahte sözlere, yalan ve riyaya aldanarak içten ve gerçekten seven evlatlarını dışlamışlardır. Sonunda her ikisi de kendi elleriyle sonlarını hazırlamışlardır.

Kitabın Özeti :

Üç Cadı, yağmur ve şimşekler arasında konuşmaktadır. Bu üç cadı Macbet ile buluşmaya karar verirler. Bu sırada yaralı bir asker, İskoç Kralı Duncan’a, yaklaşarak Macbeth ve Banquo’nun Norveç ve İrlanda güçlerini bozguna uğrattıklarını haber verir.

Zafer kazanmış olan Macbeth ve Banquo, gezinirken o üç Cadı onların yanına gelir. Cadıların üçü de ayrı yarı Macbeth’i selâmlar.

İlk Cadı Glamis Baronu Macbeth;
ikincisi, Cawdor Baronu Macbeth;
üçüncüsü ise Kral Macbeth diye selamlamıştır.

Cadılar, Macbeth’in yanındaki Banquo’ya da bir kraliyet ailesi kuracağını müjdeler.

Macbeth ve Banquo cadıların neden böyle söylediklerini düşünüp dururlarken Cadılar ortadan kaybolmuştur.

O sırada Baron Ross, yanlarına gelir. Kral tarafından gönderildiğini ve Macbeth’in Kral tarafından Cawdor Baronluğu rütbesine yükseltildiğini müjdeler. İlk Cadı’nın yaptığı kehanet çok geçmeden yerine gelmiştir. Bunun sonucunda Macbeth de kral olacağını düşünmeye başlar.

Macbeth, hemen oturup karısına bir mektup yazarak olanları anlatır. Cadıların en sonunda Kral olacağını da söylediklerini yazar. Mektubu okuyan karısı da hemen hırsa kapılmıştır. Macbeth’in karısı kraliçe olarak anılmak düşlerini kurmaya başlamıştır. Zaten üzerinden çok geçmeden ona bir fırsat çıkmıştır. Kral Duncan, bir haber salmış Macbeth’in Inverness’deki şatosunda bir müddet kalmak istediğini bildirmiştir. Macbeth’in karısı Lady Macbeth’in aklına derhal bir fikir gelmiştir. Şatolarına gelen Kral Duncan’ı öldürüp kocasının tahta gidecek yolunu açmaya karar vermiştir. Lady Macbeth, kocası Macbeth’e bu düşüncesini açıklar. Macbeth, kralı öldürmek fikrini pek benimsemez ve çok sevdiği kralını öldürmek fikrine karşı çıkar. Fakat karısı en sonunda Kralı öldürmek konusunda kocasını ikna eder.

Kral şatoya gelmiş ve karısı tarafından ikna edilen Macbeth, Kral Duncan’a büyük bir ziyafet vermiştir. Ziyafet sonrasında kral odasına çekilir. Macbeth karısının hazırladığı plana göre hareket ederek gece geç saatlerde Kral Duncan’ı öldürür. Lady Macbeth de Kral’ın odasında kalan görevlilerin kılıçlarını kralın kanına bulayıp kralın uşaklarının üzerine bırakır. Herkes kralı öldürenlerin kralın adamları olduğunu düşünecektir.

Ertesi sabah, bir İskoç asilzade Lennox ile Fife Baronu Macduff şatoya gelmişler ve Kral Duncan ile görüşmek istediklerini söylemişlerdir. Macbeth de Kral’ın bu misafirlerini alarak kralın odasına götürür ve Duncan’ın cesediyle karşılaşırlar. Bunun üzerine Macbeth, Kralı öldürdükleri suçlaması ile kapıdaki uşakları öldürür. Fakat bu olaydan şüphe duyan Duncan’ın oğlu olan Prens Malcolm, İngiltere’ye; kardeşi Donalbain ise İrlanda’ya kaçmışlardır. Kral ölmüş ve varisleri de kaçmıştır. Bu nedenle herkes kralı öldürten kişilerin Duncan’ın veliahtları olduğunu düşünmeye başlamış, hiç kimse Macbet ve karısından kuşkulanmamıştır. Veliahtların da ani olarak kaçmaları nedeni ile kralın akrabası olan Macbeth, kendisinin İskoç Kral’ı olduğunu ilan eder. Böylece Cadıların kehanetleri harfiyen çıkmış olur.

Fakat bu defa Macbeth’in kafasını cadıları diğer kehaneti kemirmeye başlamıştır. Yakın dostu Banquo’nun kralların atası olacağı fikrinden hoşnut olmayan Macbeth, Banquo’yu da öldürmeye karar verir. Bir elçi ve bir casus göndererek onu kraliyet yemeğine çağırır. Banquo, davete katılmayı kabul eder. Casusu da Banquo’nun oğlu Fleance‘yi de yanına alıp gelecekleri saati ve yerleri öğrenip Macbeth’e haber verir. Bunun üzerine Macbeth, arkadaşı Banquo ile oğlu Fleance’ı öldürmesi için adamlarını gönderir. Macbeth’in adamları Banquo’yu öldürmeyi başarmış ama oğlunu ellerinden kaçırmışlardır. O akşamki yemekte çok garip bir olay olmuş, Banquo’nun hayaleti ortaya çıkarak Macbeth’in tahtına oturmuştur.

Bu olaydan çok korkan Macbeth, Cadıların yanına gider. Cadılar, Macbeth’e Macduff’a dikkat etmesini söylerler, Macbeth’e bir kadın tarafından doğurulan hiç kimsenin zarar veremeyeceğini de müjdelerler. Büyük Birnam Ormanı’nın Dunsinane Tepesi’ne gelmediği sürece Macbeth’in kaybolmayacağını da söylerler. Bunun üzerine Macbeth, Macduff’ın şatosundaki herkesi Macduff’ın karısı ve çocukları da dahil katleder. Fakat Macduf şato da olmadığı için kurtulmuştur.

Macbeth, kendine tehdit olabilecek olasılıkları ortadan kaldırdığı halde Lady Macbeth vicdan azabı duymaya başlamış ellerinden kan izleri çıkmaya başlamıştır. Üstelik Büyük Birnam Ormanı’nın Dunsinane Tepesi’ne gelme ihtimali de yoktur.

Fakat İngiltere‘ye sığınmış olan Kral Duncan’ın oğlu Malcolm ve Duncan’ın dostu Macduff, Macbeth ve Lady Macbeth’i ortadan kaldırmak için ordu hazırlamaya başlamışlardır. Malcolm, Macduff ve İngiliz Siward birlikte bir ordu kurarak Dunsinane Şatosu’nu kuşatırlar. Birleşik ordu Birnam Ormanı’na gelerek konaklar. Komutanlar askerlere ağaçları kesip, dalları kamuflaj olarak kullanıp şatoya saldırmalarını emreder. Askerler dalları keserek kamuflaj yapar. Ordu bu şekilde Şatoya doğru ilerler. Bu sırada çıldıran Lady Macbeth ölmüştür. Macbeth’de karısının başında beklemektedir. Bu sırada bir asker Macbeth’e gelerek ordunun Birnam Ormanı’nın Dunsinane Tepesi’ne doğru geldiğini haber verir. Macbeth, cadıların kehanetinin geldiğini anlar.

Malcom‘ın ordusu şatoya girmiş, Macbeth, İngiliz komutanı Siward’ın oğlunu öldürmüştür. Macbeth, Macduff’la da karşı karşıya kalır. Ancak Macbeth, bir kadın tarafından doğurulmuş biri tarafından öldürülemeyeceğini bildiği için bunu Macduff’a söyler. Bunun üzerine Macduff, “annemin rahminden / Vakitsiz koparıldım” diyerek, Macbeth’e saldırır. Macduff, Macbeth’in, kafasını kesip eline alır.

En sonunda Kral Duncan’ın oğlu Malcolm, İskoç Kralı olarak tahta çıkar.

Bacaksız Kamyon Sürücüsü (Rıfat Ilgaz) Kitap Özeti, Konusu, Tahlili


Kitabın Adı : Bacaksız Kamyon Sürücüsü

Kitabın Yazarı : Rıfat Ilgaz

Kitabın Özeti :

Cide’den İstanbul’a yeni taşınan Şoför Apti Dönmez ve ailesi, memlekette neleri varsa satmış ve parasıyla bir kamyonet almıştır. Kamyonet çok eski olduğu için herkes bu kamyonete külüstür diyordu. Şoför Apti kazandığı parayı külüstürün onarımı ve borçlarına veriyordu.

Şoför Apti son günlerde Tekirdağ’dan karpuz, kavun taşıyordu. Yine Tekirdağ’dan karpuz getirmişti, İstanbul’a. Babası, Bacaksız’a taşıyamayacağı ağırlıkta bir karpuz verdi ve bu karpuzu kimseye göstermeden eve götürmesini istedi. Ancak Bacaksızın bu karpuzu taşıması ve eve kadar götürmesi biraz zordur. Bacakları, taşırken bükülüyordu. Zaten çelimsiz olduğu için ona Bacaksız adını takmışlardı.

Bacaksızın karpuzu taşıyacak dermanı kalmadığı için onu yuvarlayarak eve götürmeyi düşündü ve bu fikrini uygulamaya koydu. Fakat bayır aşağı gittiği için karpuz hızlandı ve bayırın sonundaki ağaca toslayıp parçalandı. Parçalanan karpuzu da Karamarsık Çetesi yedi ve Bacaksızla alay etti.

Bacaksız, babasının kendisine ceza vereceğini bildiği için manavdan en büyük ve kabak bir karpuz aldı. Parası ancak ona yetiyordu çünkü. Babası ev geldiğinde Bacaksızın eve getirdiği karpuzun onun gönderdiği karpuz olmadığını anladı. Çok sinirlenen baba, Bacaksızdan her şeyin aslını öğrenince ona ceza olarak külüstürü yıkamasını istedi.

Bacaksız külüstürü güzelce yıkadı ve bundan büyük bir zevk aldı. Yıkamayı bitirdikten sonra mahalle arkadaşları gözüne ilişti. Çoğu Bacaksızla dalga geçen çocuklardı. Bacaksız onları görünce onlara bazı şeyleri ispatlamak için külüstürü bayır aşağı yürüttü. Külüstürün hakimiyetini kaybeden bacaksız, külüstürü yavaşta olsa bayırın sonundaki ağaca tosladı.

Bacaksızın babasının askerlik arkadaşı olan Şoför Salih Bacaksız ve külüstürü alıp Şoför Apti’nin yanına geldi. Şoför Apti çok sinirlendiği için Şoför Salih, Bacaksızı çocuklarıyla oynaması için kendi evine götürdü. Bacaksız burada da yalanlarına devam ediyordu. Bir müddet sonra Şoför Salih Bacaksızı eve geri götürdü.

Bacaksız eve döndükten kısa süre sonra babası geldi. Fakat Bacaksız çoktan arabanın altına saklanmıştı bile. Babası geç saatlere kadar Bacaksızı aradı fakat bulamadığı için eve döndü. Ancak geri gelir düşüncesi ile kapıyı kapatmadı.

Bacaksız eve dönmedi külüstürün altında çoktan uyumuştu. Ayak seslerine uyanan Bacaksız, hırsızların külüstürün lastiklerini çaldıklarını anladı. Hiç ses çıkarmadan onları dinledi. Hırsızlar külüstürün yeni değişen üç lastiğini çalıp giderken, Bacaksız babasına haber verdi. Babası ile beraber karakola giden Bacaksız, hırsızları yakalattı. Hem kendi arabalarının hem de Zeynep’in babasının arabasının lastiklerini kurtardı.

Zeynep’in babası Hüsnü Amca, Bacaksıza büyük bir çikolata verdi. Bacaksız Şoför Salih’in evinde oyun oynadığı arkadaşlarıyla paylaşarak çikolatasını yedi. Oyun oynarken onlara boğaz köprüsünden geçtiği hakkında yalan söyleyen Bacaksız, arkadaşlarının geçen gün gezdikleri boğaz köprüsünün kendisinin anlattığından farklı olduğunu söylediler. Bacaksız bundan çok utandı. Bir daha başından geçmemiş olayları başından geçmiş gibi anlatmamaya karar verdi.

Arkadaşlarının, hırsızları nasıl yakalattığını anlat sorusundan sonra rahatlayan Bacaksız, içine hiçbir yalan katmadan anlattı. Bacaksızın bu cesareti karşısında arkadaşlarının ağzı açıkta kalmıştı.

Başlangıç (Dan Brown) Kitabının Özeti, Konusu, Tahlili


Kitabın Adı : Başlangıç

Kitabın Yazarı : Dan Brown

Kitap Hakkında Bilgi :

Kim olursan ol, neye inanırsan inan,
Çok yakında her şey değişecek...

Genç adam, aniden üç büyük dinin temsilcilerine döndü. “Şaşırtıcı bulacağınızı tahmin ettiğim bilimsel bir buluşum sebebiyle bugün buradayım. İnsanlık deneyimimizin en temel iki sorusuna cevap bulma ümidi ile yıllardır peşinden koşuyordum. Bu bilginin tüm inananları derinden etkileyeceğine inanıyorum. Nasıl desem, ‘yıkıcı’ diye tanımlanabilecek bir değişikliğe sebep olabilir. Birazdan görecekleriniz, dünyayla paylaşmayı umduğum sunumun kaba bir kesiti. Fakat bunu yapmadan önce dünyanın en etkili din adamlarına danışmak, en çok etkilenecek kişilerce nasıl algılanacağını öğrenmek istedim.”

Piskopos, haham ve ulema birbirlerine baktılar, sıkılmış görünüyorlardı. Piskopos, “İlginç bir girizgâh Bay Kirsch. Bize gösterecekleriniz dünya dinlerinin temelini sarsacakmış gibi konuşuyorsunuz," dedi.

Genç adam kutsal metinlerin saklandığı bu eski mahzende etrafına baktı. Temellerini sarsmayacak, yıkacak, diye düşündü. Din adamları üç gün içinde bu sunumu bir etkinlikle insanlara duyuracağını bilmiyorlardı. Bunu yaptığında tüm insanlar, dini öğretilerin gerçekten de ortak bir noktası bulunduğunu anlayacaklardı: Hepsinin tümden yanlış olduğunu...

Nereden geldik? Nereye gidiyoruz?

İnsanoğlunun var olduğu günden beri cevabını bulmaya çalıştığı bu temel soruya cevap bulma iddiasındaki bir fütüristin tam da keşfini açıklayacağı gece her şey trajik bir biçimde karanlığa gömülür. Eski öğrencisinin sunumuna davetli olan Simgebilim Profesörü Robert Langdon söz konusu keşfi öğrencisinin anısına dünyaya duyurmaya karar verir. Ancak, kendisini bekleyen şifrelerden, acı sürprizlerden ve ölümcül fanatiklerden habersizdir...

Kitabın Özeti :

Dan Brown Başlangıç kitabında kitabın adından da anlaşılacağı gibi insanoğlunun başlangıç hikayesine el atıyor. Büyük tartışmalara neden olan insanoğlunun nereden geldiği sorusunun cevabı kitabın hikayesinin temelinde yer alıyor.

Robert Langdon’ın öğrencisi olan Edmond Kirsch dünyaca ünlü Ateist, Fütürist ve bilgisayar dâhisidir. Edmond önemli bir buluş gerçekleştirmiştir. Ve bu buluşun dünya’daki tüm insanları etkileyeceğini öngörmektedir. Buluşunu dünya’ya açıklamadan önce İslam, Hiristiyanlık ve Musevi din alimlerine gösterir. Din alimleri bu buluşun tehlikeli ve insanların geleceğini etkileyeceği için bu konu hakkında bir şeyler yapmaları gerektiğini düşünmektedirler.

Edmond Kirsch, Guggenheim Müzesi’nde buluşunu dünya’ya açıklayacağı bir sırada suikast sonucu öldürülür.

Edmond’ın ölümü ile birlikte Guggenheim Müzesi müdürü ve İspanya Kraliyet Ailesi’nin gelin adayı Ambra Vidal, Prof. Langdon ve Edmond’ın yapmış olduğu Yapay Zeka (Bilgisyar) olan Winston ile birlikte Edmond’ın buluşunu açıklamak için harekete geçerler. 

Robert yaşananlardan bir anlamda kendini sorumlu tutar. Çünkü sunumdan birkaç dakika önce Edmond ile konuşma şansı yakalamıştır. Edmond bulduğu cevaların tüm dinleri yok edeceğini düşündüğü için sunumdan üç gün önce dört büyük dinin, Hristiyan, İslam ve Yahudu, temsilcileri ile özel olarak görüşmüş ve sunumu ilk onlara yapmıştır. Bu sunum dini temsilciler arasında büyük rahatsızlık yaratmış ve Edmond sunumdan önce bunu yapmaması için tehditkar bir tavır ile uyarılmıştır. Edmond da hayatından şüphe ettiği için son kez Robert’a danışmış fakat Robert dini temsilcilerin onu öldürmek gibi bir hatanın içine düşmeyeceğini belirtmiştir. Fakat bundan dakikalar sonra öğrencisi gözlerinin önünde öldürülmüştür. Bunun üzerine Robert Edmond’un sunumunun geri kalanını herkese duyurmak için kendini sorumlu hisseder ve kendini bir maceranın içinde bulur.

“ Yazar kitapta bize İspanya; siyasi, sanatsal ve mimari tarihi ile ilgili bilgiler sunmakta. Gelişen teknoloji çağında bize adeta geleceği kurgulamaktadır.”

Edmond Kirsch’i öldüren Palmerian Kilisesi üyesi olan emekli Amiral Luis Avilla, telefon aracılığı ile Naip adı verilen bir adam tarafından yönlendirilmekte ve buluşun açıklanmasını engellemeye çalışmaktadır. Diğer taraftan ülke ve dış basın Edmond Krisch’in ölüm haberi ve buluşu ile ilgili dedikodularla çalkalanmaktadır. Bu haberler içerisinde önemli bir konu da İspanya Kraliyet Ailesi’nin de ismini geçiyor olmasıdır.

Abra Vidal ve Prof. Langdon uzun bir macera sonrası Edmond Kirsch’in labaratuvarına ulaşırlar ve buluşu açıklarlar. Buluş genel olarak insanların Evrim teorisi üzerinden bugüne nasıl geldikleri ve günümüzde teknolojinin bu denli gelişmesi ile 50 yıl içerisinde insanların yeni bir evrimle kendilerini nasıl yok edeceğine dair bir teoridir.

Yapay Zeka (Bilgisayar) Winston’ın kendini sıfırlamasına saatler kala Prof. Langdon’ın labaratuvardan almış olduğu telefon ile iletişime geçer ve tüm olayı anlatır. Winston kısa süre sonra kanserden ölecek olan Edmond’ın açıklayacağı buluşun Dünya’da herkesin heberi olmasını ve takip etmesini ister. Buna dair araştırmalar yapar. Winston internet üzerinden yaptığı araştımalar sonrası Edmond’ın sunum sırasında ölmesi ile çok etkili bir iletişim ağının kurulabileceğine karar verir. İnternet üzerinden kiralık katiller tutar, basına yalan haberler sızdırır ve suikasti düzenleyen Avilla’yı da Naip adıyla yönlendirdiğini söyler. Bunları duyan Prof. Langdon olanlara inanamaz ve muhteşem ötesi bulduğu dünyanın gelecekteki en önemli icatlarından birisi olarak ön gördüğü Yapay Zeka’nın bu denli hareket edebileceğini tahmin etmemiştir.

İhanet Noktası (Dan Brown) Kitabının Özeti, Konusu, Tahlili


Kitabın Adı : İhanet Noktası

Kitabın Yazarı : Dan Brown

Kitabın Özeti :

ABD başkan adaylarından olan Senatör Sexton ile kızı Rachel Sexton bir restoranda buluşurlar. Rachel Sexton ve babasının ilişkileri çok iyi değildir. Hatta birbirlerini pek sevmezler. Senatör eşini aldatmış ve eşinden ayrılmıştır. Rachel, ABD Başkanına bağlı bir istihbarat teşkilatında başkan adına çalışmaktadır. Senatör kızından bu görevini bırakmasını istemektedir. Çünkü kızının rakibi adına çalışması seçim kampanyası için olumsuz bir durum teşkil eder. Zaten babasını pek sevmeyen Rachel ise teklifi geri çevirir. Görüşme sırasında Rachel’in çağrı cihazına acil bir not gelir. Not çalıştığı Ulusal Keşif Ofisi (UKO)’nden gelmiştir. Rachel’in ofisteki görevi, ofise gelen istihbarat bilgilerini değerlendirerek başkan için özetler oluşturmaktır. Babasına bir mazeret uydurarak ofisin yolunu tutar.

Rachel’in çağrı cihazına düşen acil not UKO direktörü William Pickering tarafından gönderilmiştir. Direktör Rachel’e başkan tarafından acil olarak çağrıldığını söyler. Rachel’i başkanla görüşmesine götürmek üzere bir helikopter hazır beklemektedir. Beyaz Saray’ın UKO binasına çok yakın olmasına rağmen yolculuk için bir helikopter seçilmesi Rachel’i çok şaşırtır. Fakat helikopter Beyaz Saray’a değil, eski bir NASA fırlatma üssü olan Wallops Adasına gidiyordur. Rachel, başkanın babasının seçim kampanyası ile ilgili olarak görüşeceğini tahmin eder. Zaten Pickering de böyle olabileceğini söylemiştir. Eğer başkanın gerçekten böyle bir niyeti varsa hiç düşünmeden reddedecektir. Başkan’ın görüşme için burayı seçmesi Rachel’i yine şaşırtmıştır. Başkan ve Rachel Sexton, başkanın Hava Kuvvetleri Bir uçağında görüşürler.

Başkan Rachel’e, NASA’nın Yer Gözetleme Sistemi (YGS)’nden ve çok önemli bir keşif yaptığından bahseder. YGS Projesi, dünyayı incelemek üzere NASA tarafından geliştirilmiş, fakat başarısızlığa uğramış bir projedir. Fakat şimdi YGS insanlık tarihi için çok önemli bir keşfe imza atmıştır. Başkan daha fazla ayrıntıya girmez. Tüm açıklamaların bizzat NASA tarafından yapılacağını söyler.

Rachel bir jet uçağına bindirilir. Hâlâ nereye gittiğini bilmemektedir. Kuzey Kutbuna gittiklerini uçakta pilottan öğrenir. Rachel’i Milne Buzul Katmanında NASA yetkilileri karşılar. NASA burada habiküre denilen küre biçiminde bir çadır kurmuştur. NASA Müdürü Lawrance Ekstrom Rachel’e YGS’nin çok önemli bir keşifte bulunduğunu söyler. Ekstrom, Rachel’in orada bulunmasından pek hoşnut değildir. Ekstrom, YGS’nin verileri doğrultusunda Kuzey Buz Denizinde yaptıkları araştırmalar neticesinde bir göktaşı bulduklarını söyler. Göktaşından alınan kesitlerde dünyada bilinmeyen ve başka bir gezegende yaşadığı tahmin edilen böcek fosilleri vardır. Habikürede NASA personeli ve Rachel haricinde dört tane de tanınmış sivil bilim adamı vardır. Bunlar Michael Tolland, Corky Marlinson, Waille Ming, Dr. Mangor’dur. Başkanın amacı, keşfin seçim kampanyası için bir malzeme olmadığını göstermek amacıyla tarafsız bilim adamları tarafından doğrulanması ve daha sonra kamuoyuna duyurulmasıdır. Bunun için de belgesel program yapımcısı olan ve çok sevilen Michael Tolland seçilmiştir. Başkan, Senatör Sexton’un seçim kampanyası nedeniyle, Beyaz Saray çalışanları arasında bile itibar kaybetmektedir. NASA tarafından yapılan keşfin Rachel Sexton tarafından Beyaz Saray personeline duyurulması inandırıcılık için çok iyi bir seçimdir. Başkan Rachel’den sadece, personele bir konuşma yaparak keşfi duyurmasını istemiştir. Rachel teklife çok sıcak bakmıyordu. Fakat başkan onu ikna etmeyi başarmıştı.

Başkan NASA’ya çok inanıyor ve NASA’ya çalışmaları için sürekli çok büyük ödenekler aktarıyordu. Fakat NASA son yıllarda yaptığı çalışmalarda sürekli başarısızlığa uğramış, bu durum da halkın gözünde başkanın ve NASA’nın itibar kaybetmesine neden olmuştu. Senatör Sexton ise, seçim kampanyalarında bu durumu çok iyi kullanmış ve NASA’yı çok zor duruma sokmuştu. NASA’ya harcanan paraların ekonomiyi kötüye götürdüğünü, bunun yerine uzay çalışmalarının rekabete açılması, sivil şirketlerin de uzay çalışmaları yapabilmesi gerektiğini söylüyordu.

Beyaz Saray çalışanları başkanın oval ofisinde toplandılar. Rachel canlı olarak oval ofise bağlandı ve NASA’nın keşfinden bahsetti. Bu konuşmanın ardından başkan bir ulusa sesleniş konuşması ile buluşu kamuoyuna duyuracaktır. Bu sırada, habikürede bulunan bilim adamlarından Dr. Mangor göktaşına son bir kez bakmak üzere göktaşının yanına gelir. Fakat çok şaşırtıcı bir şey olur ve Dr.Mangor su yüzeyinde canlı bioorganizmalar görür.

Habikürede bunlar yaşanırken, çok özel donanımlara ve eğitilmiş askerlere sahip Delta Gücü timi, habikürede yaşananları izlemektedir. Delta Gücü, insan damarlarında bile dolaşabilecek kadar küçük mikrobotlar ile habiküreyi gözetlemektedir. Dr. Mangor, su yüzeyinden canlı organizmayı almak isterken, Delta Gücü mikrobot aracılığıyla bilim adamının altındaki buz parçasını kırar ve Dr. Mangor havuzun içine düşer. Bir süre sonra diğer bilim adamları ve Rachel de göktaşının bulunduğu yere gelirler ve durumu fark ederler. Onlar da su yüzeyinde canlı organizmalar görürler. Aralarında yaptıkları tartışmalarda göktaşı ile ilgili şüpheler oluşur. Michael Tolland, su yüzeyindeki canlı organizmalarla ilgili bilgileri faks aracılığıyla ABD’deki ekibinden ister. Keşif ile ilgili sorunlar olduğunu gören Delta Gücü, Rachel ve arkadaşlarını öldürmeye çalışır ve Dr. Ming öldürülür. Rachel ve diğerleri ise kaçmayı başarırlar. Delta Gücü bilim adamlarını yakalamak için çalışır. Fakat Rachel ve arkadaşları mucizevi bir şekilde kaçmayı başarırlar ve bir gemi tarafından kurtarılırlar.

Rachel, göktaşı ile ilgili bilgilerin bulunduğu faksları babasına gönderir ve hayatının tehlikede olduğunu bildirir. Bu sırada Delta Gücü hâlâ onları takip etmektedir. Başkanın, NASA’nın önemli keşfini halka duyurmasıyla seçim kampanyası dibe vuran Senatör Sexton için bu fakslar kurtarıcı olacaktır. Kızının tehlikede olması onu çok fazla ilgilendirmemektedir. Bir basın duyurusu ile basın toplantısı düzenleyeceğini ve keşfin gerçek olmadığını delilleri ile birlikte açıklayacağını bildirir. Senatörün yardımcısı ve en büyük destekleyicisi olan Gabriel Ashe, senatörün bu kadar ileriye gidebilecek olmasına ve böyle bir adam için çalıştığına inanamaz. Bu sırada Delta Gücü askerleri ile Rachel ve arkadaşları arasındaki kovalamaca devam etmektedir. Rachel, Michael ve Marlinson, Michael’in araştırma gemisine ulaşırlar. Burada da yaptıkları incelemelerde aldatıldıklarını kesin olarak anlarlar. Göktaşı, Milne Buzul Katmanına NASA tarafından götürülmüştür. Bu sırada, Delta Gücü onları bulmuştur. Rachel ve arkadaşları, Delta Gücü askerlerinin başında Pickering’i görünce dehşete kapılırlar. Sahte keşif Pickering tarafından planlanmıştır. Pickering’in amacı, seçimi kaybetmek üzere olan başkana yardımcı olmaktır. Çünkü başkanın seçimi kaybetmesi aynı zamanda NASA’nın da sonu olacaktır.

Senatör ve yardımcısı Gabriel geçmişte bir ilişki yaşamışlardır. Başkanın danışmanlarından bir bayan, Gabriel’e ellerinde bu ilişkiye ait fotoğraflar olduğunu ve senatörü durdurması gerektiğini, aksi halde senatörün başkan seçilmesi halinde uzay araştırmaları ile ilgili ciddi yanlışlar yapacağını söyler. Uzay araştırmalarının sivil şirketlere verilmesi durumunda ne gibi felaketler yaşanacağını anlatır. Gabriel söylenenlere pek inanmaz ama yine de araştırmak ister. Gizlice senatörün ofisine girer ve faksları alır. Senatör ile konuşmak için evine gittiğinde, senatörün yalnız olmadığını anlar. Senatör 4-5 kişilik bir grupla görüşmektedir. Gizlice konuşmaları dinler ve dehşete kapılır. Senatörün konuştuğu kişiler uzay araştırmaları ile ilgilenen şirketlerin yetkilileridir. Senatörün uzay ile ilgili vaatleri karşılığında, büyük paralarla senatörün seçim kampanyasını desteklemektedirler.

Senatör Sexton, faksları koyduğu ve mühürlediği zarflarla basının karşısına çıkar. Delta Gücünün elinden kurtulmayı başaran Rachel de basın toplantısının yapılacağı yere gelir. Rachel babasına, NASA’nın ve başkanın masum olduğunu, sahte keşfin Pickering tarafından tezgahlandığını anlatır. Basın açıklamasından vazgeçmesini ister. Fakat babası açıklamayı yapmayı kafasına koymuştur. Bu sırada genç bir kadın muhabir, senatörün konuşma yapacağı kürsüye mikrofonunu bırakır. Fakat bu telaş içerisinde, Sexton’un zarflarını yere düşürür. Muhabir yerden zarfları toplar ve sinirlenen senatöre uzatır. Senatör Sexton, NASA’nın keşfinin sahte olduğunu belirterek konuşmasına başlar ve zarfları basın mensuplarına dağıtır. Fakat zarflardan senatör ve Gabriel’in ilişkilerinin yer aldığı fotoğraflar çıkar. Gabriel Ashe, muhabir kılığında basın toplantısına katılmış ve kürsüye mikrofon bırakırken zarfları değiştirmiştir. NASA’yı ve başkanı kurtarmak pahasına kendisini feda etmiştir. Tabi bu durum senatörün de sonu olmuştur.

Dijital Kale (Dan Brown) Kitabının Özeti, Konusu, Tahlili


Kitabın Adı : Dijital Kale

Kitabın Yazarı : Dan Brown

Kitabın Özeti :

Ulusal Güvenlik Teşkilatı (NSA), ABD istihbarat ağının belkemiğini oluşturan bir kuruluştur. Yörüngedeki casus uyduları, dünyanın her tarafındaki dinleme istasyonları ve ajanları aracılığıyla elektronik iletişim ortamlarını izlemektedir. ABD'nin düşmanı olan devletleri ve suç örgütlerini takip eden teşkilatın en büyük güvencesi TRNSLTR adlı şifre çözücü bilgisayardır. İletişimin artık e-posta ve internete dayandığı bir dünyada, mesajların şifrelerini hızla çözen, üç milyon işlemciye sahip ve koca bir binanın içine ancak sığan bu süper bilgisayar, en zor şifreleri bile dakikalar içinde çözerek Amerikan istihbaratına sürekli bilgi sağlamaktadır.

Susan, NSA da, şifre çözüm merkezi olan Kripto katının başında olan zeki ve çekici bir bayandır. Susan, David Becker adında bir dil profesörü ile birliktedir.

Susan'ın komutanı olan, kripto katının müdür yardımcısı Strathmore, o ana kadar kadar Susan'ı hep kollamış ve yükselmesinde ona yardımcı olmuştur.

Tankato, Hiroşima dan etkilenip sakat doğan insanlardan biridir. Annesi doğum sırasında ölür. Babası, bir utanç kaynağı olarak gördüğü özürlü oğlunu hastanede bıraktığı için Tankato kimsesiz çocuklar yurdunda büyür. Teknoloji dünyasına ilgi duyan Tankato bir yazılım uzmanı olur. Adını duyurduktan sonra NSA tarafından teklif edilen işi kabul eder ve NSA için çalışmaya başlar. NSA, 2 milyar dolara inşa ettiği, TRANSLTR olarak adlandırdığı dev bilgisayarla şifre çözümü gerçekleştirir. Ancak bu şifre çözümü kişilerin özel hayatlarını taciz ettiği görüşünde olan Tankato NSA dan ayrılır.

Tankato'nun E-maillerinin şifrelerini kırıp onları okuyan Strathmore, Tankato'nun çözülemeyen bir şifre sistemi geliştirdiğini öğrenir. Mutasyon dizgilerinden oluşan DİJİTAL KALE. Tankato imkansızı başarmış ve bunu internet üzerinden satışa çıkarmıştır.

Strathmore Dijital Kaleyi internetten indirip şifresini kırmaya çalışır. TRANSLTR en fazla 10 dakikada şifreyi çözebiliyordu. Ancak sistem Dijital Kaleyi kabul etmez. Çünkü Dijital Kale Mutasyon dizgilerinden oluşmaktadır. Mutasyon dizgileri virüslerin ana temelidir. Strathmore Dijital Kalenin şifresini çözmeyi kafasına koymuştur. Eğer Dijital Kalenin şifresini çözüp, bu yazılıma bir açık kapı ekleyebilrse bu NSA da bir devrim olacaktır. Bu sayede her bilgiye rahatca ulaşılabilecektir. Bundan dolayı Strathmore TRANSLTR nın virüs koruma programı olan Koridoru devre dışı bırakır. Dijital kalenin şifresinin kırılması için beklemeye başlar.

İspanya'ya giden Tankato kalp krizi geçirerek ölür. Strathmore Dijital kalenin geçiş anahtarını almak için bir ajan göndermek yerine, bir sivil olan David'i İspanya'ya gönderir. Bu sayede NSA zan altında kalmıyacaktır. David, Tankato'nun elbiselerini almaya gider ve Tankato'nun bir yüzüğü olduğunu anlar. Yüzüğü ister ama yüzük yoktur. Çünkü Tankato onu ölürken bir turiste vermiştir. David yüzüğün peşine düşer.

David'in işi beklediğinden uzun sürer. Yüzüğün peşine düşerek önce Kanada'lı turisti bulur. Kanadalı turistin yönlendirmesi ile bir Alman turistin peşine düşer. Alman turisti bulur ancak onunla birlikte olan kadın yüzüğü punkçu bir kıza verir. Becker Punkçu kızın peşine düşer ve sonunda şans eseri onu da bulur ve yüzüğü ondan alır. Bu olaylar sırasında Becker yanlız olmadığının farkında değildir. Bir katil David'i takip etmektedir. Görüştüğü her kişiyi de yok etmektedir. Şimdi sıra David'dedir. Katil verilen emir doğrultusunda yüzüğü alıp David Becker' ı yok edecektir. Ancak David çetin ceviz çıkar ve kurtuluD.

Strathmore, gizlilik içinde planını yürütürken bir teknisyen kripto katına gelir. Ekrandaki geçen süre onu şok eder. 16 saattir TRANSLTR bir dosya üzerinde çalışmaktadır. Bu imkansızdı. Sistemde virüz vardı! Ama Strathmore' u ikna edemez. Sistemi kapatmayı planladığı zaman öldürülür. Susan teknisyenin ölümünü o an kripto katında olan Greg Hale'nin yaptığını düşünür.

Müdür Fauntine, Strathmore'un projesi hakkında bilgi sahibidir ancak Strathmore işe bir kiralık katili karıştırması ileri gittiğinin bir göstergesiydi. Fauntine iki kişilik bir ekibi İspanya'ya gönderir ve katili izlettirir.

Çok geçmeden Susan ve Strathmore Dijital Kale diye bir şey olmadığının farkına varırlar. Tankato onlara bir oyun oynamıştır. Bir virüsü şifreleyerek onu açık arttırmaya çıkarmıştır. İzleneceğinin ve Strathmore'nun Dijital Kaleye sahip olmaya çalışacağının farkındaydı ve öyle olmuştu. Strathmore Digital Kaleyi çözmek için koridoru devre dışı bırakır ve bilgi bankası tehlike altına girer. Strathmore kaybetmektedir.

Susan, Greg Hale'nin Tankato ile olan maillerini ele geçirir ve onunla ortak olduğunu düşünür. Greg intahar eder, yanında da bir not. "Pişmanım. Dijital Kale ile ilgili olarak Tankato ile haberleşiyordum. Geçiş anahtarını elde etmek için bir kiralık katil tutup Tankato'yu öldürttüm. Ancak David Becker'ı da öldürtmek zorunda kaldım. Onun için üzgünüm."

Susan yıkılmıştır. Strathmore amacına yavaş yavaş yaklaşmaktadır. Dijital kale bir hüsran ile sonuçlanmış olabilirdi ancak Susan artık onun olacaktı. Kazanan yine o olacaktı.

Strathmore çeketini perişan haldeki Susan'a verir ve TRANSLTR'i kapatmaya gider. Bu arada ceketin cebinden bir ses gelir. Susan cebi kontrol eder. Bir skyper. Yeni bir mesaj vardır. David Becker : YOK EDİLDİ

Strathmore, Susan'ın elinde skyperı görür ve Susan'ın herşeyi öğrendiğini anlar. Ona "seni hep sevdim ve seveceğim. Sen benim tek Aşkımsın.." gibi itiraflarda bulunur. Ancak bu arada TRANSLTR patlar ve Strathmore ölür. Susan, Strathmore'un odasındaki gizli asansörün 5 hanelik şifresini düşünürken Strathmore'un ona olan aşkı aklına gelir ve şifreyi girer. S-U-S-A-N

Susan kripto bölümünden kurtulur ve yeraltı otoyolunda yürürken bir kurtarma ekibi onu almaya gelir. Ana bilgi bankasına götürür. Dijital kale bir virüs değildir. Bir solucandır ve sistemin güvenlik kalkanlarını yok etmek için programlanmıştır. Bu sayede isteyen herkes NSA bilgi bankasındaki gizli bilgilere hiç zorluk çekmeden ulaşabilecektir.

Susan hala perişan bir halde iken, Müdür Fauntin'in emri üzerine İspanya ile uydu bağlantısı gerçekleştirilir. İki ajan, kiralık katil ile David Becker'ı araçlarına almışlardır. Kiralık katil ölmüştür ancak David hala hayattadır. Bu Susan için muhteşem bir haberdir.

Yüzükte "bekçilere kim bekçilik edecek" yazıyordur ancak bu şifre değildir. Programı inceleyen 2. sorumlu teknisyen Soshi dörderli anlamsız dizeler bulur. Onlar için anlamsız olan bu grupların bir şifre olduğu anlaşılır ve Susan ile David'in ortak çalışması ile geçiş şifesi girilir. Böylece solucan durdurulur.
Kitabın sonunda bulunan şifre : we are watching you

2N3055 Transistörün Bacak Bağlantıları, Katalog Bilgileri ve Teknik Özellikleri Nelerdir?


2N3055 Transistörün Bacak Bağlantıları :

2N3055 transistörün 2 ucu gözükür. 2N3055 transistörü şekildeki gibi uçları aşağı doğru tuttuğumuzda soldaki ucu beyz, sağdaki ucu emiterdir. 2N3055 transistörün kollektör ucu ise gövdesidir. Yukarıdaki şekilde 1 nolu uç beyz, 2 nolu uç emiter ve gözde ise kollektördür..

2N3055 Transistörün Katalog Bilgileri ve Teknik Özellikleri :

2N3055 ; NPN tipi bir güç transistörüdür.

Kollektör Emiter arası maksimum gerilim değeri 60 volt'tur.

Kollektör Beyz arası maksimum gerilim değeri 100 volt'tur.

Emiter Beyz arası maksimum gerilim değeri 7 volt'tur.

Kollektör Emiter arasndan maksimum 15 amper akım geçebilir.

2N3055 transistörün hfe akım kazancı minimum 15, maksimum 120 dir.

2N3055 toplam güç değeri P=115 watt dır.

2N3055 NPN transistör, TO3 kılıfına sahiptir.

Güçlü ve fazla akım çeken bir transistör olduğu için 2N3055 soğutucu ile beraber kullanılmalıdır. Kollektör ucu gövdesi olduğu için 2N3055 kullanım sırasında kısa devre meydana getirmemek için metal bir gövdeye monte edilecek ise iyi yalıtım yapılmalıdır.

Postayla Gelen Deniz Kabuğu (Behiç Ak) Kitabının Özeti, Konusu ve Kitap Hakkında Bilgi

Kitabın Adı: Postayla Gelen Deniz Kabuğu Kitabın Yazarı:  Behiç Ak Kitap Hakkında Bilgi: Dijital dünyanın labirentlerinden çıkış mümkün mü?...