1 Ocak 2024 Pazartesi

Kayıp Kitaplıktaki İskelet (Aytül Akal ve Mavisel Yener) Kitabının Özeti, Konusu ve Kitap Hakkında Bilgi


Kitabın Adı: Kayıp Kitaplıktaki İskelet

Kitabın Yazarı: Aytül Akal ve Mavisel Yener

Kitap Hakkında Bilgi:

Türk çocuk ve gençlik yazınının iki büyük kaleminden etkileyici bir edebiyat buluşması: "Kayıp Kitaplıktaki İskelet" Aytül Akal ve Mavisel Yener, yıllar önce başlattıkları ikili şiir oyunlarını sürükleyici bir romanla bir adım daha ileriye taşıyorlar! "İki yazar - tek kitap" kavramı yetişkin edebiyatı için bile son derece ender rastlanır bir olguyken, çocuk edebiyatı için ilham verici yepyeni bir deneyim vaat ediyor. Böylesi cesaret gerektiren bir çalışmanın ardında Türk çocuk ve gençlik edebiyatının iki dev isminin bulunması ise kuşkusuz bir tesadüf değil.

Aytül Akal ve Mavisel Yener'in yıllar önce "Mavi Ay" adlı şiir kitabıyla başlattıkları iki yazarlı ortak çalışmaları, tatlı tesadüflerin ardından yepyeni bir roman üzerinde yeniden buluştu. İki yazar tek bir kitap üzerinde nasıl çalışabilir, diye düşünmeden edemiyor insan. Bu fikir bile kitabı alıp okumaya yetecek nitelikte! Ama bu da işin en büyük sırrı, büyüsü herhalde. Aytül Akal ve Mavisel Yener, kitabın iskeletini bir bayram tatilinde oluşturmuşlar. Üstelik bir araya gelmeyerek, sadece e-postalar aracılığıyla. Kitap bu yönüyle bizlere internet dünyasının istenildiğinde ne denli faydalı olabileceğini de kanıtlamış oluyor. İki yazar, sürekli fikir alışverişi ve karşılıklı yazılı atışma yoluyla adeta oyun oynar gibi ilmik ilmik işlemişler kitabı. Sadece bu özelliğiyle bile "Kayıp Kitaplıktaki İskelet" yılın en özgün çocuk kitabı olmaya aday!

Kitabın başkahramanı Ceylan, iki yazardan da izler taşıyan, ne istediğini bilen, kararlı bir kız olarak çıkıyor karşımıza. Ceylan; Aytül Akal kadar hayat dolu, renkli; Mavisel Yener kadar da olgun ve duygu yüklü bir kız aslında. Her iki yazarın tek bir karakterde buluştuğu Ceylan, Efes antik kentinde ailesiyle birlikte yaşayan sevimli bir kız çocuğu olarak karşılıyor okurlarını. Başına buyruk olmaktan hoşlanan, hayvan dostu, yer yer asi, cesur bir kız...

"Kayıp Kitaplıktaki İskelet", Efes antik kentinde bulunan dünyaca ünlü tarihi Selsus Kütüphanesi'nde başlayan bir serüvenin ilk macerası. Kitabın bir seri olup olmayacağı tam olarak belirtilmiş olmasa da sonuna doğru bu ihtimalin yüksek olduğunu anlamak hiç de güç değil. Bu sebeple, çocukları, Ceylan, Ali ve hayvan dostları ile daha nice maceralar bekliyor olabilir.

Özgürlüğüne düşkün Ceylan, küçük kedisi Efes, yaşlı kaplumbağa Kapkap, yardımsever köpek Çelimsiz ve Ceylan'ın hoşlandığı çocuk Ali çevresinde şekillenen sürükleyici bu roman, olay örgüsünün ara satırlarına tarihsel bilgiler de eklemeyi ihmal etmemiş. Olayların tarihi Selsus Kütüphanesinde geçiyor olması, iki yazarın da dikkatleri bu antik kalıntıya çekmek istiyor olmalarından kaynaklanan bir seçim. Böylece, Anadolu tarihinde son derece önemli bir işlevi bulunan Selsus Kütüphanesinin anıtsal değeri, bu kitap aracılığıyla bir kez daha vurgulanmış oluyor.

"Kayıp Kitaplıktaki İskelet", çok yönlü bir keşif öyküsü aslında: Ceylan'ın Ali'ye karşı filizlenmeye başlayan duyguları, Efes'in aniden ortadan kayboluşu, yüzyıllık bir kaplumbağanın tarihten günümüze taşıdığı gizemli sırlar, yazılı tabletler ve bir anahtar...

Tarih, gizem, merak, macera ve heyecan dolu bir serüvene hazır olun! Ceylan, Ali, Efes, Kapkap ve Çelimsiz sizi Selsus Kütüphanesine doğru sırlarla dolu bir yolculuğa davet ediyor!..

Kitabın Konusu:

Kitapta, Efes Antik Kenti’nde yaşayan Ceylan’ın kedisi Efes’in saklı kalmış bir hazineyi ortaya çıkarması anlatılmaktadır. 

Kitabın Özeti:

Ceylan, İzmir Efes’te yaşayan bir çocuktur. Her gün okula giderken adını Efes koyduğu kedisine mamasını bırakır ve kedisiyle oynar. Kedi Efes bir süre mama kabında yasemin çiçeğinden başka bir şey bulamaz. Kedi Efes araştırmaları sonucunda bu işi yapanın Kapkap isimli kaplumbağa olduğunu bulur. 

Kapkap ile Efes arkadaş olurlar. Bu arkadaşlık kaplumbağanın anlattığı hazine hikayesine dayanmaktadır. 

Efes tiyatrosunda bir pop müzik grubu konser verecektir. Ceylan’ın babası bekçilik yapmaktadır. Babası konser alanına çocukları biletsiz içeri alamayacağını söyler. Ceylan, arkadaşlarını kütüphanenin altındaki gizli geçitten konser alanına geçirebileceğini söyler. Arkadaşları Ayda ve Zeycan karanlık ve yasaklı bir yere girmek istemeyince Ceylan’la araları açılır. 

Bu arada Ceylan, sınıflarına sonradan gelen, depremde anne ve babasını kaybeden ve hayvanlarla konuştuğu iddia edilen Ali’ye karşı ilgi duymaktadır. Ceylan, Ali’yi harabeleri gezmeye davet eder.

Kedi Efes, gizli geçitte keşif yapan Ceylan’ın peşine takılıp sessizce geçide girer. Geçitte ölen annesinin kokusunu duyar. Kokunun en yoğun geldiği yerde bir açıklık fark eder. İçeriye doğru uzandığında ayağı kayıp düşer. Kedi Efes, düştüğü yerde bir insan ve bir kedi iskeleti olduğunu görür. Orada bir tabletin üzerinde anahtar bulunmaktadır. Efes, ses çıkarmak için anahtarla ve tabletle oynar. Tablete vurunca alt tarafından bir bölme açılır. Efes bölmeden içeriye girer. 

Aşağıda kupalar ve parşömenler bulan Efes burada aç ve susuz kalır. Bir süredir arkadaşını göremeyen Kapkap, Efes'i merak eder. Gizli geçidin girişinde Efes'in tüylerini görünce, harabelerde yaşayan köpek  Çelimsiz'den yardım ister. Kapkap, köpeğin kokuyu takip etmesiyle Efes’i bulur. Efes’i düştüğü yerden kurtaramazlar. 

Kapkap ve Çelimsiz, insanlara dertlerini anlatmaya çalıştıkları süre içinde Efes’e yiyecek ve su taşırlar. Ceylan'ın sınıfı öğretmenleri ile birlikte Efes’teki Selsus Kütüphanesine gezi düzenler. Çelimsiz’in hareketlerinden yavrularını kaybettiğini sanan Ali, köpeği takip eder. Ali ve Ceylan’ın peşine sınıftaki diğer arkadaşları da takılır. 

Gizli geçidin önüne geldiklerinde sınıf öğretmenleri Ceylan’ın babasından içeri girmek için izin alır. Ceylan, Ali ve öğretmenleri içeri girerler. Çelimsiz’in yol göstermesiyle kedi Efes'i bularak düştüğü yerden çıkarırlar. Efes yukarı çıkarken ağzında bir kupa da vardır. Böylece buradaki hazine gün ışığına çıkarılmış olur. 

31 Aralık 2023 Pazar

Menekşe İstasyonu (Ömer Açık) Kitabının Özeti, Konusu ve Kitap Hakkında Bilgi


Kitabın Adı: Menekşe İstasyonu

Kitabın Yazarı: Ömer Açık

Kitap Hakkında Bilgi:

Ömer Açık'tan dayanışmayı yücelten, birbirinden ilginç karakterlerin buluştuğu bir ilk roman.

Bir mahalle, istasyonunu savunuyor!

Öğretmenlik görevini sürdüren genç yazar Ömer Açık, zengin dil kullanımıyla okumayı keyfe dönüştürmeyi başardığı ilk çocuk romanında okuru, özlenen bir mahalleye davet ediyor. Hayatlarının merkezindeki tren istasyonuyla ilgili kötü bir haber alan mahallelinin çabasını ve umut öyküsünü anlatıyor. Yediden yetmişe bütün mahallelinin bir amaç etrafında birleştiği romanda yazar, çocukların heyecanını ve yaşamı biçimlendirme gücünü, kendi deneyimlerinden süzerek hissettirmeyi başarıyor. Kitap, kentsel dönüşümün sonuçları ve etkileri üzerine düşündürüyor ve dayanışmayı yüceltiyor. Bir yandan da, yok olmaya yüz tutan meslekleri hatırlatıyor. Gün geçtikçe hızlanan ve sorumsuzca şekillendirilen bir dünyada, tren istasyonunda kitap okumak ve vagon penceresinden farklı yaşam kareleri görmek isteyen küçükler ve büyükler için umut sözcükleriyle yazılmış bir roman.

Menekşe renginde, buz gibi suları olan Küçükçekmece Gölü'nün kenarında kendilerine bir yaşam kurmayı başaran Menekşeliler... Kuşaktan kuşağa evlerini, yollarını, okullarını ve hatta onları işlerine, okullarına ve gezmeye götüren istasyonlarını emek emek kuran Menekşeliler, günün birinde istasyonun geleceğiyle ilgili bir haber alırlar. Büfecisinden dişçisine, muhtarından mahallenin afacan çocuklarına kadar tüm mahalle toplanır. Geçmişlerini ve geleceklerini nasıl kurtaracaklardır?..
(Tanıtım Bülteninden)

Kitabın Konusu:

Kitap, aynı mahallede yaşayan insanların belediyenin Menekşe İstasyonu’nu kapatma kararı alması üzerine, kendilerine danışılmadan alınan bu karara karşı birleşip mücadele etmesi ve dayanışmasını anlatmaktadır.

Kitabın Özeti:

Yekta Baba ve onunla beraber toplamda on sekiz kişi Küçükçekmece Gölü’nün kıyısında bir düzlüğü kendilerine yurt edinmişlerdir. Bu topluluk birlik içinde hareket ederek her aileye ev yaparlar. 

Çevrede nüfus gittikçe kalabalıklaşır. Hep beraber mahallenin kenarına bir tren istasyonu yapılır. Tren istasyonu işe gidenler, okula gidenler tarafından kullanılmakta ve ulaşım ihtiyacını karşılamaktadır. Zaman geçtikçe Menekşe Mahallesi’nin etrafında büyük binalar yapılır. Menekşe Mahallesi binalar arasında sıkışık ve küçük kalır. 

Menekşe Mahallesi muhtarı hastalandığı için yaklaşık üç ay işleri yürütemez. Bu süre zarfında belediyeden istasyonu kapatacaklarına dair bir yazı gelir. Muhtar yazıyı hastalığı nedeniyle geç fark eder. Muhtar mahalleliyi toplar ve istasyonun kapatılacağını söyler. İstasyonun kapatılmasına bir ay vardır. Herkes bir çare aramaktadır. 

Karabatak Murat ve Karakalem Adem önderliğinde çocuklar ortaya bir fikir atarlar. Çocuklar, kendilerine sorulmadan alınan bu kararı haksız bulmaktadır. Tüm şehre bunu duyurmak için bir kampanya yapmayı düşünürler. Bu fikir kabul edilir. Gogo Teyze’nin ifadesiyle bu kumpanya için herkes  hazırlık yapar. 

Mahalleli, çarşaflara istasyonun kapatılacağına dair sloganlar yazar ve istasyona asar. Mahaleli, imza kampanyası başlatır ve trende seyahat eden yolculardan yardım ister. Çevredeki diğer mahallelerle irtibata geçilir. Gazeteci Zeynep imza kampanyasını duyar ve mahalleye gelerek Menekşelilerle röportaj yapar. 

Kampanya genişler belediyeye yürüyüş düzenlenir. Belediyeye telefon ve e-posta yoluyla itirazlar yapılır. İstasyonun kapatılacağı belirtilen tarihte mahalleli istasyonda bir araya gelir. İstasyona haberciler, mahalleliye destek verenler ve birkaç belediye görevlisi gelir. 

Menekşeliler gelen tren istasyonda durmadan geçerse başka tren gelmeden raylara inmeye karar verirler. Gelen tren istasyonda durmadan geçince herkes şaşırmış beklerken raylara çocuklar atlar. Ardından da herkes raylara atlamaya başlar. 

İstasyon görevlisi Ali Amca istasyona doğru gelen başka trenin makinistine telsizle haber vermeye çalışır. Raylardaki insanların kaza geçirmesini önlenmeye çalışmaktadır. Ali Amca makinistle iletişim kuramaz ve Yekta Baba heyecanına yenik düşüp kalp krizi geçirir. Gelen tren kazasız belasız durur ve istasyonun kapatılmasından vazgeçilir.

30 Aralık 2023 Cumartesi

Süper Gazeteciler 1 - Serüven (Aytül Akal) Kitabının Özet, Konusu ve Kitap Hakkında Bilgi


Kitabın Adı: Süper Gazeteciler 1 - Serüven

Kitabın Yazarı: Aytül Akal

Kitap Hakkında Bilgi:

Süper Gazeteciler, on üç yaşında dört çocuğun kendi çabalarıyla hazırlayıp dağıttıkları gazeteleri için
röpartaj yaparken karıştıkları heyecan dolu serüveni anlatırken, arkadaşlıklarını, okul ve aile ilişkilerini
genç okurlarıyla, içtenlikle paylaşıyor.

10-14 yaş çocukların ilkgençliğe girişte yaşadıkları sorunların da yansıtıldığı roman, sürükleyici dili ve
heyecanlı öyküsüyle, okurlarını daha ilk sayfalardan serüvene katıyor.

Kitabın Konusu:

Kitap, Evren ve Yener isimli iki yakın arkadaş tarafından kendi imkanları ile çıkarılan Süper Gazete’yi hazırlarken yaşadıkları maceraları anlatmaktadır.

Kitabın Özeti:

Evren ve Yener, Süper Gazete’i on beş günde bir çıkarmaktadırlar. Gazateye olan ilgiyi ve satış miktarını artırmak için ünlü kişilerle röportaj yapmaya karar verirler. İlk röportajlarını ünlü pop şarkıcısı Altay Şen’e çok benzeyen ve tarih öğretmenlerinin yeğeni olan Oğuzcan Selimoğlu ile yapmak isterler. 

Oğuzcan Selimoğlu, Evren ve Yener'i evine davet eder. Selin’in de kendilerine katılmasıyla üç kişi olarak Oğuzcan Selimoğlu’na giderler. Oğuzcan Selimoğlu haydutlar tarafından kaçırılır. Evren, Yener ve Selin korkudan kimseye bir şey söylemezler. 

Gençler ertesi gün okula giderler. Tarih öğretmenleri röportajı sorar ve yeğeninin  kaçırıldığından haberi yok gibidir. Bu durum çocukları kuşkulandırır. Olayın sırrını çözmek için Altay Şen’in kendisi ile görüşmeye karar verirler. Tarih öğretmenlerine göre Altay Şen, yeğenini ölümle tehdit etmektedir. 

Çocuklardan Yener’in annesi bankada çalışmaktadır. Bir müşterisinin hesabındaki parayı çekmek istemesi canını sıkar. Yener müşterinin Altay Şen olduğunu öğrenir. Çocuklar, sınıf arkadaşları Elif’ten, Altay Şen’in telefon numarasını ve adresini alırlar. Röportaj için randevulaşırlar.

Röportaj için randevu saatinde Altay Şen'in evinde olurlar. Röportaj esnasında Altay Şen de kaçırılır. Altay Şen kaçırıldıktan hemen sonra yanlarında getirmedikleri arkadaşları Elif kapıda belirir. Çocuklar mecburen her şeyi Elif’e anlatırlar. 

Evren, Yener, Selin ve Elif dört kişi birden bu işin sırrını çözmeye çalışırlar. Bu sırada Altay Şen’in ev telefonu çalar. Arayan Yener’in bankacı annesidir. Hesaptaki paranın bankadaki adama verilmesi konusunda onay verip vermediğini sorar. Evren sesini değiştirerek onaylamadığını söyler. 

Çocuklar ne yapacakları konusunda bir kafede oturup çözüm ararlar. Bu sırada bir taksinin içinde Altay Şen’i veya benzeri Oğuzcan Selimoğlu’nu görürler. Hep beraber hemen taksinin peşine düşerler. Taksi Oğuzcan Selimoğlu’nun kaldığı apartmanın önünde durur. Çocuklar daha önce röportaj için geldikleri daireye giderler ancak kapıyı açan olmaz. 

Evren, ertesi gün okuldan erken çıkarak Oğuzcan Selimoğlu’nun kaldığı apartmana gider. Tarih öğretmeninin kaldığı dairenin önündeyken içeriden gelen konuşmaları dinlemeye başlar. Evren yakalanıp kaçırılır. 

Yener, Elif, Selin ve Selin’in babasının şoförü Sedat Amca apartmana gelerek Evren’i ve Altay Şen’i kurtarırlar. Oğuzcan Selimoğlu ve arkadaşları tutuklanır. Altay Şen, çocukları ve ailelerini kendi evine davet eder ve mutlu bir akşam geçirirler. 

Pera Günlükleri 1 - Körler Ülkesi (Delal Arya) Kitabının Özeti, Konusu ve Kitap Hakkında Bilgi


Kitabın Adı: Pera Günlükleri 1 - Körler Ülkesi

Kitabın Yazarı: Delal Arya

Kitap Hakkında Bilgi:

Körler Ülkesi Nerede?

12 yaşındaki Ran unutulmaya yüz tutmuş bir kulenin dibinde gizli bir oda keşfediyor. İçerisi paha biçilmez hazinelerle dolu ama dahası da var: Bir papirüs, bir piramit resmi, bir mumya ve bir yer adı: Körler Ülkesi. Ran ve ikiz kardeşi Lusin, onları İstanbul'da tarihin en büyük sırrının beklediğinden habersizler. Devamı serinin ikinci kitabı Sırlar Oteli'nde.

Kitabın Konusu:

Kitap, görünüş ve kişilik olarak birbirinden tamamen farklı olan Ran ve Lusin Eltanin adlı çift yumurta ikizi kardeşlerin yaşadıkları gizem dolu olayları anlatmaktadır. 

Kitabın Özeti:

Kitabımızın kahramanları Ran ve Lusin Eltanin on iki yaşında olan çift ikizi kardeşlerdir. İkizlerin anne ve babaları macera tutkunu, gezgin, arkeolog ve araştırmacı birer bilim insanıdır. 

Ran ve Lusin'in anne ve babası çocuklarını Venedik’te yalnızca aristokrat çocuklarının gidebildiği bir yatılı okula verir. Anne ve baba her zamanki gibi yaşamlarını farklı diyarlarda geçirirler. 

İkizlerden Ran Eltanin, maceracı ve araştırmacı bir kişiliğe sahiptir Ran Eltanin, babası gibi gizem çözmeyi seven, hareketli bir çocuktur. 

Lusin Eltanin ise ikiz kardeşine göre daha sakin bir kişiliğe sahiptir. Bale tutkunu, eski şeyleri seven bir kızdır. Lusin, annesinden kalma üç başlı küçük bir yılan fosilini saklamaktadır. 

Ran, kütüphaneden edindiği ünlü kaşif Marco Polo’nun günlüğü okur. Günlükten okulun yanındaki tarihi kulenin altında gizli bir oda olduğunu öğrenir ve o odaya girer. Girdiği odadan eski bir sandığın içinde bulduğu mühürlü bir parşömen kağıdı yanına alır. 

Ran'ın bulduğu parşömen eski Grek dilinde yazılmıştır. Ran, Grekçe bilmesine rağmen, kelimelerin ne anlama geldiğini tam olarak çözemez. Parşömenden tek anladığı Körler Ülkesi ve bir piramit resmidir. 

Bir gün, ikizler anne ve babalarının çölde kaybolduğu bilgisi okula ulaşır. Kolul müdürü, ikizlere artık Venedik’te kalamayacağını söyler. İkizleri uzaktan akrabaları olan bir denizcinin yanına İstanbul’a gönderir. 

Ran, yeni maceralar yaşayacağı için mutludur, Lusin ise bale ve okuldan uzak kalacağı için üzüntülüdür. İkizler trenle İstanbul’a trenle giderler. Trende Lusin’in sakladığıannesinden kalma yılan fosil ile ilgili tuhaf ve tehlikeli olaylar yaşarlar. 

Trene sonradan bağlanan bir vagonda bulunan Kaşmir adlı çingene reisinden Körler Ülkesi’nin İstanbul’da olduğunu öğrenirler. Kaşmir trenden ayrılmadan Ran’ı olacaklarla baş etmesi için lanetler.

İkizler İstanbul’da kalacakları Pera Palas Otel'e giderler. Orada büyük amcaları tarafından hoş karşılanmazlar. Amcaları Barnekas ile otelin aşçısı Cahit arasında geçen konuşmalardan kötü ve tehlikeli şeyler olacağını anlarlar. 

28 Aralık 2023 Perşembe

Milli Akıllı Sayaç Sistemi (MASS) Resmi Gazete'de Yayınlanarak Yürürlüğe Girdi


Milli Akıllı Sayaç Sistemi (MASS) Resmi Gazete'de Yayınlanarak Yürürlüğe Girdi

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun (EPDK) "Elektrik Piyasası Ölçüm Sistemleri Yönetmeliği", Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girdi.

Milli Akıllı Sayaç Sistemi (MASS), yazılım, donanım ve iletişim altyapısıyla elektrik dağıtım sistemindeki verilerin doğrulanması, saklanması, işlenmesi ve son kullanıcı dahil ilgili taraflara sunulmasına imkan sağlayacak.

Yönetmelik kapsamında, elektrik piyasasında lisanslı ve lisanssız üretim faaliyetleri ile tüketim amaçlı kullanılan ölçüm sistemleri kapsamında yer alan sayaçlar dahil olmak üzere tüm ölçüm sistemlerinin belirlenmesi, kurulumu ve işletilmesine ilişkin hususlar belirlendi.

Buna göre, elektrik piyasası faaliyetlerinde, Uluslararası Tip Onay belgesi ve reaktif enerji ölçme özelliği için ilave olarak Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Tip ve Sistem Onay belgesine sahip olan ve gerekli şartlara uygun üretilen ölçüm sistemi bileşenleri kullanılacak.

Ölçüm sistemi bileşenlerine ilişkin asgari ve isteğe bağlı özellikler Türkiye Elektrik İletim AŞ (TEİAŞ) veya Türkiye Elektrik Dağıtım AŞ (TEDAŞ) tarafından hazırlanan teknik şartnamelerle belirlenecek.
Kullanıcı mobil uygulaması ve internet sitesi kurulacak

MASS ile elektrik dağıtım sisteminde kullanılan sayaç veya uç birim ile merkezi haberleşme yazılımı arasında haberleşme protokolü çerçevesinde uzaktan iki yönlü veri haberleşmesini mümkün kılacak.

Sistem, yazılım, donanım ve iletişim altyapısı ile de verilerin doğrulanması, saklanması, işlenmesi ve son kullanıcı dahil ilgili taraflara sunulmasına imkan sağlayacak.

MASS ana bileşenleri ise akıllı sayaçlar, modem, merkezi haberleşme yazılımı, veri yoğunlaştırıcı ve kullanıcı mobil uygulaması donanım ve yazılımlarından oluşacak.

Ana bileşenlere ilişkin asgari teknik özellikler, ölçüm doğruluğu sınıfları, MASS'a dahil edilecek sayaçlar, uzaktan haberleşme donanımı ile merkezi haberleşme yazılımı arasında uzaktan iki yönlü veri alışverişinin gerçekleştirilebilmesi için altyapının sahip olması gereken asgari teknik özellikler ile diğer kriterler, TEDAŞ tarafından hazırlanan ilgili teknik şartnameler ile belirlenecek.

MASS kapsamındaki farklı marka sayaç, modem, merkezi haberleşme yazılımı ve veri yoğunlaştırıcı birimleri TEDAŞ tarafından onaylanan birlikte çalışabilirlik test prosedürlerine göre TEDAŞ ya da Türk Akreditasyon Kurumu tarafından yetkilendirilmiş test kurumlarınca yapılan birlikte çalışabilirlik testleriyle onaylanacak.

Dağıtım sistemine bağlı sayaçların MASS kapsamına dahil edilmesi, iletişim kurulması için gerekli teçhizatın, altyapının ve akıllı sayaçların kurulumu, işletilmesi ve bakımı ve mevcut sayaçların akıllı sayaçlar ile değiştirilmesi dağıtım şirketlerinin sorumluluğunda olacak.

Enerji Piyasaları İşletme AŞ (EPİAŞ) tarafından, kullanıcıların bazı bilgilerini takip edebilmeleri, geçmişe dönük verileri üzerinden belirli analizleri görebilmeleri ve geri bildirimde bulunmalarını sağlamak amacıyla Kullanıcı Mobil Uygulaması ve internet sitesi kurulacak. Mobil uygulamanın kullanıcıların kullanımına sunulması, işletilmesi ve veri güvenliğinin sağlanması EPİAŞ'ın sorumluluğunda olacak.

Lisanssız elektrik üretim tesislerinde kullanılan sayaçlara ilişkin hususların da belirlendiği yönetmelik, 1 Ocak 2024 itibarıyla yürürlüğe girecek.

Kapiland'ın Karanlık Yüzü (Miyase Sertbarut) Kitabının Özeti, Konusu ve Kitap Hakkında Bilgi


Kitap Adı: Kapiland'ın Karanlık Yüzü

Kitabın Yazarı: Miyase Sertbarut

Kitap Hakkında Bilgi:

Kapiland’a iki bilet lütfen!

Kemerlerinizi sıkı bağlayın: Dünyanın “en güçlü”, “en saygın”, “en çok turist çeken” ülkesi Kapiland’a yolculuğumuz başlıyor…

Çocuk ve gençlik edebiyatımıza başyapıt değerinde sayısız eser kazandıran Miyase Sertbarut’un, yayımlandığı günden bu yana çok satanlar listesinde yer alan ödüllü romanı Kapiland’ın Kobayları, maceraya kaldığı yerden devam ediyor!..

İlk kitapta; sözde şiddet önleyici olarak sunulan anti-row şurubunun gençler üzerindeki olumsuz etkilerini açığa çıkararak dünya devi Kapiland’a meydan okuyan cesur kahramanlarımız Marjinal ve Mehtap’ın başları yine belada. Hileli bir sınavla Kapiland’a davet edilen ikilimiz, Kapiland’ın yeni bir oyunu ile karşı karşıya… Üstelik Kapiland’ın başkanı bu kez gözünü karartmış durumda. Kapiland gerçekten bir fırsatlar ülkesi mi? Yoksa iki kafadarımız tuzaklarla dolu bu gezinin sonunda her şeyden memnuniyet duyan ve hiçbir şeyi sorgulamayan aptal birer zombi olarak mı dönecekler ülkelerine?..

Kapiland serisinde; kapitalist ülkelerin ticaret adı altında gelişmekte olan ülkeleri içten içe sömürmeye çalıştıkları bir siyasi düzeni eleştiren Miyase Sertbarut, okurlarını, gerçeğin peşine düşen iki öncü gencin izinde, yaşadıkları dünyanın görmekten vazgeçemediği pembe rüyadan uyandırmaya davet ediyor…
(Tanıtım Bülteninden)

Kitabın Konusu:

Kapiland’ın Kobayları kitabının devamı olan kitap, şüpheci ve sorgulayıcı özellikleri ile büyük bir projenin sonlanmasına sebep olan iki liseli gencin beynini yıkayarak, onları güçlü olanın tarafına geçirmeye çalışan kötü güçleri anlatmaktadır. 

Kitap, günümüzde güçlü devletlerin zayıf devletler üzerinde yaptıkları plan ve projeleri, insani yardım, sağlık yardımı gibi çeşitli maskelemelerle yaptıklarını anlatmaktadır. 

Kitabın Özeti:

Mehtap ve Marjinal lakaplı Hayri, bir lisede aynı sınıfta okumaktadır. Mehtap ve Marjinal Hayri iki yakın arkadaş ve sevgilidir. Mehtap derslerinde oldukça başarılıdır. Marjinal ise daha çok siyasi ve sosyal olaylarla ilgilidir. 

Kapiland, dünyanın en güçlü devletidir. Kapiland Küresel Güven Kurumunun, Türkiye’de gerçekleştirmek istediği proje, Marjinal önderliğinde birkaç liseli yüzünden iptal edilir. Kapiland yetkilileri de Mehtap ve Marjinal’i kendi taraflarına geçirmek için bir plan yaparlar. Planları dahilinde sonucu önceden belli olan liseler arası bir bilgi sınavı yaparlar. Mehtap ve Marjinal yarışmayı kazanır. Ödül olarak yaz tatilinde iki ay Kapiland’da misafir edilirler. 

Mehtap ve Marjinal Kapiland'da oldukarı süre boyunca onlara Kailand’ın özgürlükler ve hayaller ülkesi olduğu anlatılmaya çalışılır. Mehtap ve Marjinal beklenenin aksine, her şeye şüphe ve önyargı ile yaklaşırlar.

Kapiland'lı yetkililer Mehtap ve Marjinal’in Kapiland’a karşı olumsuz düşüncelerinin değişmediğini görerek gençleri tıbbi bir operasyonla değiştirmeyi planlarlar. Bu plan için yardım aldıkları Profesör Baha, çocukların zarar görmesini istemez. Mehtap ve Marjinal'e gerçekleri anlatarak onları uyarır. Gerçek bir operasyon yapmayacağını ve bundan sonra çok iyi rol yapmaları gerektiğini söyler.

Mehtap ve Marjinal operasyon sonrası her şeye mutlu bakan, eğlence düşkünü gibi davranmaya başlarlar. Türkiye’ye döndükten sonra bir basın toplantısı düzenleyerek herşeyi anlatmak isterler. Toplantının önce basın tarafından ilgi görmez. Sosyal medya aracılığı ile yaptıkları yayın etkili olur ve herkesin dikkatini çekerler. 

Mehtap ve Marjinal bu toplantıda hileli sınavdan başlamak üzere, Kapiland yetkililerinin göz boyamak için yaptıkları her şeyi anlatırlar. Toplantı sona ermeden, salon polislerce basılır. Mehtap ve Marjinal gözaltına alınır. Gençlerin söylediklerini yalanlarlar. 

Mehtap ve Marjinal birkaç gün sonra okul arkadaşlarının yaptıkları eylemler ve yeterli kanıt olmaması sonucu serbest bırakılır. Mehtap ve Marjinal yaptıkları her şeyin boşa gittiğini düşünürler. Marjinal Hayri’nin dedesi Nuri Baba bu topraklarda yapılan her iyi şeyin bir gün karşılık bulacağını ifade eder. 

Geçmişten Gelen Konuklar - Zaman Bisikleti 2 (Bilgin Adalı) Kitabının Özeti, Konusu ve Kitap Hakkında Bilgi


Kitabın Adı: Geçmişten Gelen Konuklar

Kitabın Yazarı: Bilgin Adalı

Kitap Hakkında Bilgi:

Bu dizinin ilk kitabı olan Zaman Bisikleti'nde, Yağmur ile Damla, babalarıyla birlikte günümüzden tam yüz bin yıl öncesine gidiyorlar, Karain Mağarası'ndaki bir kabilenin yaşadıklarına, Çuka ile Anin'in ilginç buluşlar yapmalarına tanık oluyorlardı. Geçmişten Gelen Konuklar'da iki kardeşle babalarının bu heyecan verici yolculukları sürüyor. Ama bu kez, zaman yolculuğuna çıkan Çuka ile Anin de katılıp günümüze geliyorlar. Sonrası mı? Kimi zaman gülünç, kimi zaman çok şaşırtıcı bir dizi yaşantı... Geçmişten Gelen Konuklar'da Yağmur ile Damla'nın serüvenlerini ilgiyle okuyacak, zaman içinde dolaşırken yaşadıklarını heyecanla paylaşacaksınız. Bilgin Adalı'nın yine bu dizide yayınlanan Zaman Bisikleti ve Dünyamızın İlk Şafağı kitaplarını okuyup sevdiyseniz, Geçmişten Gelen Konuklar'ı da severek okuyacaksınız. Bu kitapta da heyecan ve zaman içinde gizemli bir yolculuk sizi bekliyor.

Kitabın Konusu:

Kitap, zamanda yolculuk yapan bir bisiklet yardımıyla, yüzyıllar öncesinde yaşayan iki kardeşin günümüze getirilip konuk edilmesinin anlatılmaktadır.

Kitabın Özeti:

Yağmur ve Damla babalarıyla birlikte daha önce zamanda yolculuk yapmışlardır. Tekrar zaman bisikletini kullanarak zamanda yolculuk yapmak isterler. Günümüzden yüz bin yıl öncesine giderler. Karain Mağarası’nda ilk çağlarda yaşayan bir kabileyle karşılaşırlar. Ateşi henüz yeni keşfetmiş olan kabileden iki genç Çuka ve Anin adındaki kardeşleri günümüze getirirler. 

Yağmur ve Damla'nın amacı çağlar öncesinden gelen kardeşlerin, günümüz dünyasıyla karşılaştıklarında nasıl etkileneceklerini görmektir. Yağmur, Damla ve ailesi Anin ile Çuka’yı evlerinde on gün misafir ederler. 

Çok eski bir çağdan gelen bu konuklar günümüz dünyasında gördükleri ve şaşırdıkları her şeyi büyü zannederler. Ateş büyüsü, su büyüsü, ışık büyüsü gibi adlar verirler. Önceleri aynada kendilerini gördüklerinde, televizyon seyrettiklerinde, yolda arabalarla karşılaştıklarında korkar ve dehşete düşerler. 

Anin ile Çuka zaman içinde yavaş yavaş alışmaya başlarlar. Misafirlik sona erer ve gitme vakti gelir. Çuka, bu çağda gördüğü bazı şeyleri kabilesine faydası olabileceğini düşünerek yanında kendi çağına götürmek ister. Ancak baba günümüz dünyasında insanlara faydası olan bu gelişmelerin Çuka’nın halkı için zararlı olabileceğini açıklar. 

Yağmur, Damla ve ailesi, Anin ve Çuka ile zaman bisikletine binerek tekrar Karain Mağarası’na giderler. Orada vedalaşıp ayrılırlar. Ancak dönüş yolunda bazı sıkıntılar yaşayarak bir türlü günümüze dönemezler. 

Geri dönememelerinin nedeni Çuka’nın dönerken yanına gizlice aldığı bir el aynasıdır. El aynası zamanın akışını bozmuştur. Ayna sayesinde birbirleriyle haberleşmeye başlayan ilk çağ insanları zamanla bunu diğer kabileleri ele geçirmek amacıyla kullanmaya başlarlar. Binlerce yıl sonra başlaması gereken savaşlar erkenden başlamış olur. 

İnsanlar gelişmeler yerine savaşa hazırlanmaya ve savaştan korunmaya çalışır. Böylece tarihin akışı değişir. Baba tarihin akışının değiştiğini fark ederek zaman bisikleti ile tekrar geçmişe giderek Çuka’dan aynayı alır. 

Kendi zamanlarına dönerken zaman bisikletinin güç kaynağını tükenir. Pedal çevirerek zaman yolculuğunu tamamlamaya çalışırlar. Dönüş yolunda Hititler, Selçuklular ve Osmanlılar'ı görerek tarih bilgisi sahibi olurlar. 

Sonunda evlerine dönen Yağmur, Damla ve ailesi meraklarının nelere sebep olduğunu anlarlar. Artık zaman bisikletini bir süre görmek dahi istemezler.

Postayla Gelen Deniz Kabuğu (Behiç Ak) Kitabının Özeti, Konusu ve Kitap Hakkında Bilgi

Kitabın Adı: Postayla Gelen Deniz Kabuğu Kitabın Yazarı:  Behiç Ak Kitap Hakkında Bilgi: Dijital dünyanın labirentlerinden çıkış mümkün mü?...