29 Nisan 2017 Cumartesi

Adi Anahtar Lamba Tesisatı Açık ve Kapalı Şeması Konu Anlatımı

Adi anahtar tesisatının kapalı devresinde; kullanılan malzemelerin sembolleri, kullanılan iletkenin kesiti ve cinsi, kullanılan boru tipi ve çapı, boru içinden geçen iletken sayıları, sigortanın amper değerleri gibi bilgiler bulunur. Kapalı devre kablo bağlantılarını göstermez.


Adi anahtar tesisatı açık devresinde, tesisatın kablo bağlantıları gösterilir. Devrede sigorta, adi anahtar ve lamba birbirine seri bağlıdır. Devrede fazın sigorta ve adi anahtara bağlanmasına dikkat edilmelidir. Sigorta ve adi anahtara kesinlikle nötr bağlanmamalıdır.


Devrenin Çalışma Prensibi 

Devrede adi anahtara basıldığında kontakları kapanır ve elektrik akımı fazdan sigortaya, sigortadan adi anahtara, adi anahtardan lambaya, lambadan nötre giderek devresini tamamlar ve lamba yanar. Lambayı kapatmak için tekrar adi anahtara basılır ve elektrik enerjisi kesilerek lambanın sönmesi sağlanır.

Ayrıca sigortanın akım değerinden fazla bir akım çekildiğinde veya kısa devre olduğunda sigorta atar ve devrenin enerjisini keser.

Devrede Kullanılan Elemanlar 

*1 adet adi anahtar (sıva üstü veya sıva altı)
*1 adet duy (duvar veya davan tipi)
*1 adet lamba (akkor telli, LED veya tasarruflu kompakt fluoresant)
*Klemens (1,5‟lik)
*1 adet sigorta 10A W-otomat
*Yeterince iletken tel (1,5 NYA)
*1 adet elektrik bandı

Adi anahtar lamba, priz tesisatı için tıklayınız...

Komütatör anahtar lamba tesisatı için tıklayınız...

Vaviyen anahtar lamba tesisatı için tıklayınız...

28 Nisan 2017 Cuma

Giresun Bulancak'ta İlkokulda Öğrenciler Bisiklet Kullanarak Elektrik Enerjisi Üretiyor


Giresun'da öğrencilerin okul koridorunda koşup oynamasından yola çıkılarak uygulanan projeyle, çocuklar zemine sabitlenen bisikletlerde pedal çevirerek LED lambalar için elektrik üretilmesini sağlıyor.
Bulancak ilçesindeki Cumhuriyet İlkokulunda "Elektrik Üretiyorum, Ülkemi Seviyorum" projesi kapsamında ikinci kattaki koridora, tekerleklerindeki dinamo vasıtasıyla elektrik üretilen 5 bisiklet yerleştirildi.
Teneffüste bisikletlere binerek pedal çeviren öğrenciler, hem spor yapıyor hem de okuldaki LED lambaları aydınlatacak elektriğin üretilmesine katkıda bulunuyor.
Okul Müdürü Bayram Köksal yaptığı açıklamada, öğrencilerin özellikle yağmurlu havalarda koridorlarda koştuğunu söyledi. "Öğrencilere hem spor yaptırıp hem de onların bu enerjilerini nasıl aktif hale getirebiliriz" düşüncesinden yola çıkarak "Elektrik Üretiyorum, Ülkemi Seviyorum" projesini uygulamaya koyduklarını bildiren Köksal, öğrencilerin bu çalışmadan oldukça memnun kaldığını anlattı.
Öğrencilerin bisiklete binerek ekonomiye de katkıda bulunduğunu ifade eden Köksal, "Proje başladıktan sonra salondaki koşma olayının azaldığını, öğrencilerin enerjilerini harcadıkları için derslerde daha da sakinleştiklerini gördük." dedi.
Projeyi geliştiren İngilizce öğretmeni Cem Mutlu Türkseven ise en büyük amaçlarının öğrencilerdeki hareket enerjisini, elektrik enerjisine çevirmek olduğunu belirtti.
Öğrencilerin "çok büyük enerji patlaması" yaşadığını dile getiren Türkseven, "Sürekli etrafta koşuyorlardı. 'Bir bisiklet koyalım hem çevirsinler hem üretsinler' dedik, bunun için dinamo ve ampul aldık, düzeneği sağladık." diye konuştu.
Türkseven, çocukların düzeneğe ilgi gösterdiğini vurgulayarak, "Şu anda 5 bisiklet var ama bunu 25'e çıkarmak istiyoruz ki tüm katlarda istasyonlar kuralım, öğrencilerimizin hepsi faydalansın." ifadesini kullandı.
Projenin başka amaçları da olduğuna işaret eden Türkseven, "Çocuklar spor yapmış, obeziteyle mücadele etmiş, elektrik tasarrufunu öğrenmiş olacak. Arkadaşları etrafta oyun oynarken onlar elektriklerini ürettiler. Bu sayede en azından 40 ampul okulda yanmayacak." değerlendirmesinde bulundu.
Bilimsel açıdan öğrencilerin elektriğin üretimi hakkında da bilgilendiğini kaydeden Türkseven, "Bir dinamodan nasıl elektrik verildiğini, hareket enerjisinin nasıl elektrik enerjisine çevrildiğini öğrendiler. İleride kendilerini geliştireceklerini düşünüyorum. Hatta bazı öğrenciler tamir yapmaya da başladı, çıkan kabloları takıyorlar. Bu bile çocukların ileride bir şeyler yapacağını gösteriyor." dedi.
Öğrencilerden Şevval Kılıçarslan da "Bisikletle hem spor yapıp hem de elektrik üretiyoruz. Bu proje bana tasarruflu olmayı anlatıyor." şeklinde konuştu.
Yenişafak

LED Lamba, Tasarruflu Ampül (Kompakt Fluoresant), Akkor Telli Lamba Karşılaştırması


Avrupa'da 2012'den beri 60Watt ve üstü ampullerin kullanımı yasaklanmıştır. Günümüzde daha çok elektrik tüketimi daha az olduğu için tasarruflu ampül ( CFL, kompakt fluoresant lamba) ve LED lambalar kullanılmaktadır.

Akkaor telli lambalar piyasada zor bulunsa da fiyatı daha ucuz olduğu için bazı kişiler tarafından hala kullanılmaktadır.

Akkor telli lambalar

Akkor telli lambalar elektriği ışıkla beraber ısıya dönüştürmektedir. Bu nedenle elektriği boşa harcamaktadır ve fazla elektrik tüketimine neden olmaktadır. Akkor telli lambaların bulunması 1800'lü yılların sonlarıdır. Tungusten (wolfram) ince bir telin içinden elektrik akımı geçirilmektedir. Tungusten telde oluşan yüksek ısının oluşturduğu parlaklık ışık kaynağını oluşturmaktadır. Günümüzde dünyada kullanımından hızla vazgeçilmektedir.

*Yüksek elektrik enerjisi tüketimi yapmaktadır. (75-100watt)

*Kullanım ömrü 1000 saattir.

*Dışı camdan yapıldığı için kırılgandır.

*Kullanım esnasında lamba aşırı ısınmaktadır.

*Radyasyon yayılımı yapmamaktadır.

*Sık açma kapama ömrünü az etkiler.

*İçinde zararlı kimyasal madde bulunmaz.

Tasaaruflu Ampül ( CFL, kompakt fluoresant lamba)


Akkor telli lambaların yerini floresan lambalar ve sonrasında ise tasarruflu ampuller diye bilinen kompakt floresan lambalar aldı. Evlerimizde sıklıkla kullandığımız bu lambalar radyasyon yaydığı için yakın mesafelerde ve masa lambası olarak kullanılmamalıdır. Ayrıca içlerinde kimyasal madde bulunduğu için ev, işyeri ortamında kırıldığında kimyasal maddenin ortama yayılma ve zehirlenme riski bulunmaktadır.

*Orta seviye elektrik enerjisi tüketimi yapmaktadır. (18-22watt)

*Kullanım ömrü 8000-10000 saattir.

*Dışı camdan yapıldığı için kırılgandır.

*Kullanım esnasında lamba orta seviyede ısınmaktadır.

*Radyasyon yayılımı yapmaktadır.

*Sık açma kapama ömrünü azaltır.

*İçinde zararlı kimyasal madde bulunur.

LED Lambalar


Yarı iletken teknolojisinin hızla gelişmesi enerji tüketimi çok düşük olan LED’leri ev aydınlatmalarında kullanılabilir duruma getirdi. LED lambalar günümüzde ev, iş yeri, sokak aydınlatması dahil pek çok yerde kullanılmaktadır.

*Az elektrik enerjisi tüketimi yapmaktadır. (8-10watt)

*Kullanım ömrü 30000 saattir.

*Dışı plastikten yapıldığı için çok kırılgan değildir.

*Kullanım esnasında ısı oluşmamaktadır.

*Radyasyon yayılımı yapmamaktadır.

*Sık açma kapama ömrünü azaltmaz.

*İçinde zararlı kimyasal madde bulunmaz.

25 Nisan 2017 Salı

İnsan Vücudunda Biriken Statik Elektriğin Zararları ve Kurtulma Yöntemleri Nelerdir?


Vücudumuzun hücreleri etrafında belirli bir miktar elektrik oluşmaktadır. Fakat biz bunu hissetmeyiz. Ancak, gerek yakın kullandığımız elektrik elektronik cihazlar (cep telefonu, bilgisayar, televizyon, saç kurutma makinesi vb.), gerek üzerimizdeki elbiseler sürtünme ile, vücudun yüzeyinde statik elektrik oluşmasına neden olmaktadır. Bu durum dıştan içe bizi etkilemektedir. Bilhassa sinir sistemi üstünde önemli rahatsızlıklar oluşmaktadır.

Bazen tokalaşma esnasında veya metal bir yüzeye dokunduğumuzda, parklarda plastikten yapılmış kaykaylardan kayan çocuklara dokunduğumuzda statik elektriğin şiddetini hissederiz. Kışın giydiğimiz kazakları gece üzerimizden çıkarırken çıtır çıtır çıkardığı sesi ve kıvılcımlarını görebiliriz.

Statik elektrik deri altındaki çok fazla miktarda küçük adaleleri yorar ve onların vaktinden önce esnekliklerinin kaybolmasına yol açar. Bu yüzde kırışmaların baş nedenidir. Beden kırışma ve sarkmaları da bu statik elektrikle yakından alakalıdır. Vücudun statik elektriğinin aşırısını dışarı atmanın genel olarak 2 yolu vardır. Ya çıplak el ve ayakla toprağa temas etmek veya su ile yıkanmak.

Cep telefonları en başta olmak üzere elektronik cihazlardan dağılan dalgalardan kaynaklanan elektromanyetik kirlilik bedende psikolojik baskı, sinir, stres ve yorgunluğa neden olan elektrostatik yük birikimine sebep olmaktadır.

Aşağıda sıralanan maddeler bizi statik elektriğin etkilerinden kurtaracakır.

1- Elektrik ve elektronik cihazlardan mümkün olduğunca uzak durmak.

2- Elektrik elektronik cihazları az kullanmak.

3- Sık sık ellerimizi, ayaklarımızı ve yüzümüzü yıkamak.

4- Sık sık duş almak.

5- Fırsat buldukça çıplak ayakla doğada toprakta yürümek.

6- Deniz kenarında çıplak ayakla yürüyüş yapmak.

7- Evimizin yakınlarında trafo ve yüksek gerilim hattı olmaması.

8- Evimizin yakınlarında baz istasyonu olmaması.

9- Saçlarımızı saç kurutma makinası ile değil doğal olarak kendi halinde kurutmak.

10- Tasarruflu ampüllerin yakın mesafelerinde olmamak veya hiç kullanmamak.

11- Balastlı fluoresant lamba ve spot lambalardan uzak durmak veya hiç kullanmamak.

24 Nisan 2017 Pazartesi

İnsan Vücudunda Nasıl ve Nekadar Elektrik Üretiliyor?


Bu sorunun cevabı aslında muazzam bir dengenin ürünüdür ve oldukça şaşırtıcıdır. Vücut, elektrik üretimini kendisi gerçekleştirir. Bu görevi vücudumuzdaki trilyonlarca hücre hep birlikte yerine getirirler. Küçük birer pile benzetebileceğimiz hücrelerin dış çevresi potasyum, iç kısmı ise sodyum sıvısı ile doludur.

Tüm hücrelerde, hücre zarları boyunca bir voltaj (elektriksel gerilim farkı) vardır. Hücre zarındaki voltaj farkı “elektrik potansiyeli” olarak ifade edilen bir elektrik akımının oluşmasını sağlar. Hücre zarının içerisindeki bu elektrik potansiyeline “dinlenme potansiyeli” de denir ve bu potansiyelin miktarı yaklaşık 50 milivolttur. Bütün hücreler bu potansiyel enerjilerini hücre içindeki faaliyetlerini yürütmek için kullanırlar. Ancak sinir ve kas hücreleri diğer hücrelerden farklı olarak bu enerjiyi fizyolojik görevler için de kullanırlar. Kas hücrelerinde bu akım sayesinde kasılma gerçekleşirken, sinir hücrelerinde bu akım uyarı iletimini sağlar.

Hücre zarı üzerinde sadece belirli iyonların geçişine izin veren kanallar mevcuttur. Bu kanallar aracılığıyla iyonlar hücre içine veya dışına hareket edebilir. Artı ve eksi yüklü parçacıkların hareketiyle hücre içi ve dışı arasında elektriksel bir dengesizlik meydana gelir. Hücre içi ve hücre dışı sıvılarındaki bu fark, denge oluşana kadar bir geçiş eğilimi oluşturur. İçerisini dışarıdan ayıran hücre zarı bazı iyonların geçmesine izin verirken diğerlerinin geçişini engelleyen yarı-geçirgen özelliktedir. Bu yüzden hücre, elektriğe ihtiyaç duyduğunda tüm yapması gereken, elektrik devresini tamamlamak için bu kanalların birini açmaktır.

İnsan vücudu yaşamsal fonksiyonlarını yerine getirebilmek için elektrokimyasal bir enerji sistemi kullanır. Vücudumuzun elektrikle işleyen bölümünü sinir sistemi oluşturur. Bir kaza veya sakatlık durumu olduğunda bile vücudumuz elektrik üretimini gerçekleştirir, ürettiği elektrik enerjisiyle yaşamsal faaliyetlerini sürdürür. Canlılardaki bu elektriksel sistem, metallerdeki elektrik sistemlerinden çok daha fazla avantaja sahiptir. Bu avantajların başında biyolojik sistemlerin kendi kendini tamir edebilmesi gelir. Örneğin parmağınızda bir kesik oluştuğunda kısa zamanda bu yara iyileşir. Bunu sağlayan sistemlerin ardında yine elektriksel bir düzen vardır. Bu hiçbir insan yapımı makinede mevcut olmayan taklit edilemez bir özelliktir.

Nefes almak, yürüyüp koşmak, yemek yemek, konuşmak, hareket etmek, kısacası yaşamımıza dair ne varsa bu enerjiye ihtiyaç duyarız ve bu enerji olmadan vücudun yaşamsal faaliyetlerini sürdürmesi söz konusu bile olamaz. İnsanın yaşamı boyunca vücudunda gerçekleşen sayısız hücre faaliyetinin temelinde hep elektrik vardır. Başka bir deyişle, vücuttaki tüm kimyasal işlemler elektrikle olup biter.

İnsan Vücudu'nda Üretilen Elektriğin Miktarı Ne Kadardır?


Bir hücrenin dışındaki yük ile içerisindeki yük arasındaki fark yaklaşık 50 milivolttur. Washington Eyalet Üniversitesi’nden farmakolog Prof. Steven M. Simasko’nun hesaplarına göre vücuttaki trilyonlarca hücrenin ürettiği elektrik toplanırsa elde edeceğimiz enerji, 40 watt’lık bir elektrik ampulünün aydınlatmasına denk bir enerjidir. Bazı hücreler diğerlerinden daha fazla elektrik üretir. Bunun miktarı hücrelerin yaptıkları işe ve elektriği neden kullandıklarına göre değişir. Örneğin sinir hücreleri ve kalp hücreleri çok fazla elektrik üretirler, çünkü sinir hücrelerinin, mesajlarını uzak mesafelere iletmeleri gerekir bu yüzden hem kendileri için hem de bu mesajları iletmek için daha fazla enerjiye ihtiyaç duyarlar.

En büyük elektrik mekanizmalarından biridir insan vücudu biz farkında olmasak da. İçimizdeki muazzam elektrik sistemi nefes aldığımız sürece bizi yaşatmaya devam ettirecektir.


19 Nisan 2017 Çarşamba

TÜBİTAK'ın Ürettiği Yerli Elektromanyetik Fırlatma Sistemli Silah SAPAN



TÜBİTAK tarafından geliştirilen ilk milli elektromanyetik silah Sapan, sadece enerji kullanarak barutsuz mermi atabiliyor. Elektromanyetik enerji sayesinde mermiler, sesin 8-10 katı hızda hedefe ulaşabiliyor. Hızı 2000-2500 metre/saniye ve menzili 300 km olabilmektedir. Sapan’ın testleri 2014 yılında yapılırken ilk prototip üretimi de tamamlandı. 





Sapan silahında itici kuvvet olarak manyetik enerji kullanılmaktadır. Manyetik prensiple çalışan sistemde iletken iki ray arasına yerleştirilen mermi, Lorentz Kuvveti olarak tabir edilen etkiyle ses hızının 7-8 katı hızlarda çok uzaktaki hedeflere gönderilebiliyor. Yüksek isabet yeteneğine sahip elektromanyetik silah, barutlu sistemlere göre çok daha yüksek bir ateşleme gücü sunuyor ve silahla atılan merminin patlayıcılarla donatılmış olması gerekmiyor. Yanma eylemi olmadığı için su temasından etkilenmeyen silah her türlü doğa koşulunda (donma) hariç atış yapabiliyor. Merminin sahip olduğu hız ve beraberinde getirdiği kinetik enerji hedefi imha etmek için yeterli oluyor. Diğer ülkelerde üretilen emsalleriyle aynı atış kabiliyetine sahip olan SAPAN adlı elektromanyetik silahın geliştirme çalışmaları devam ediyor.

Dünyada elektromanyetik top teknolojisini ABD’li General Atomics ve İngiliz BAE Systems firmaları üretiyor. Türkiye ürettiği Sapan sayesinde dünyada bu teknolojiye sahip sayılı ülkelerden biri oldu.

17 Nisan 2017 Pazartesi

Bir İnsanın Zeki Olarak Tanımlanabilmesi İçin Gerekli 5 Özellik


İnsan vardır; 4 haneli rakamları birbirleriyle kafadan çarpabilir. Ne kağıt ne kalem. İnsan vardır; bir kat aşağıdaki bekleyen arkadaşının üstüne evin camından tutsun diye buzdolabını atabilir. Hangisinin daha zeki olduğu eylemlerinin sonuçlarıyla bağlantılıdır. 4 yaşındayken akıllı telefonu açıp annanesini arayabildiği için delicesine takdir gören çocuğumuzun hayattaki tek kişisel başarısının bu olmasını istemiyorsak, bu kadar erken davranmayalım. Zeki olmak bir süreçtir. Bu sürecin bazı adımlarına göz atalım.

1- ÇABUK UYUM GÖSTEREBİLME

İnsanlığın en büyük başarısı, durmadan değişen hayat şartlarına karşı çözümler üretebilmesi ve yaşamını devam ettirebilmesidir. Bütün bu uyum yeteneğinin yanında asıl zeka parıltısı nerede duracağını bilmesidir. En azından bilenlere ‘zeki insan’ demek daha doğru olacaktır.

2- FARKLILIKLARI ALGILAMA

Aynı anda birçok uyaran ile karşı karşıya kalsa bile insan beyni bütün bu karmaşayı ayıklar ve renk, ses, doku, tat ve koku olarak sınıflandırabilir. Bütün bu işlem için milyonlarca yıl öncesinden gelen zeka mirasını kullanır. Bazılarımız ise bu süreci herkesten çabuk tamamlayabilir.

3- GÜÇLÜ HAFIZA

İnsan gördüğü ya da duyduğu hiçbir şeyi unutmaz ama hepsini de hatırlayamaz. Mesele hafızamızın hangi olayları hatırlamak isteyeceği, hangilerini arka planda saklayacağıdır. Zeki insanlar, bilgiye değer verir, hafızalarını bu konuda eğitirler ve ileride ihtiyacı olabilecek bilgileri daha derli toplu saklamak konusunda uzmanlaşmışlardır.

4- İLETİŞİM BECERİSİ

Konuştuğu zaman diğer herkesin susup dinlediği insan, zeki insandır. Kelimeleri özenle seçer. Cümleleri birbiri ardına çok sağlam bir şekilde düğümler. Böylelikle aradan biri çekip alınamaz. Konu ile ilgili çok farklı detayları söyler ki merak uyandırsın. Hatasız bir gramer kullanmaya dikkat eder. Karşısındakinin sürekli bir hata arayacağını bilir.

5- ANLAMA YETENEĞİ


Olaylar arasında neden-sonuç ilişkisini iyi okuyabilmek gereklidir. Zeki insanlar için hayat bu ilişkinin sarmalları olarak ilerler. Adım atarken bir sonrakini nereye atacaklarını çok iyi bilirler. Net bir tabirle, yaş tahtaya basmazlar. O yüzden buzdolabını camdan aşağı bırakmazlar. Daha da doğrusu, buzdolabını aşağıda asla beklemezler.

İyi Geceler Bay Tom (Michelle Magorian) Kitap Sınavı Yazılı Soruları ve Cevap Anahtarı

Kitabın Adı: İyi Geceler Bay Tom Kitabın Yazarı: Michelle Magorian Kitap Sınavı Soruları ve Cevap Anahtarı 1. Will'in kollarındaki morlu...