13 Ekim 2018 Cumartesi

Uçan Telefon, LG’nin İlk Drone Akıllı Telefonu: LG U+ DRONE PHONE


Drone’lar ile ulaşılamayan pek çok yeri; yön ve konum ayarlarıyla görmek mümkün. 

Akıllı telefonlar ise; sürekli gelişen yeni modelleriyle, insanlığın vazgeçilmez en önemli teknolojisi.

LG bu iki teknolojiyi birleştirerek; kullanıcılarının belki de ilerde vazgeçilmezi olacak, yeni bir teknolojiye imza atıyor.

Yukarıdaki videodan telefonun tanıtımını izleyebilirsiniz.

Bu yeni teknoloji ürünü; telefon, video görüşmeleri sırasında veya bir selfie çekerken havada süzülebiliyor. Kullanıcının istediği doğrultuda 360 derece dönebiliyor.

Ayrıca; tüm adrenalin düşkünü kullanıcıları için de; uçurumdan atlama, bungee jumping sırasında veya sörf’te havada onlara eşlik eden, yanlarından ayıramayacağı bir ürün.

Cihazın bir diğer özelliği ise; kendi kendine şarj edebilmesi. 5000 cc yüksek yoğunluklu fenere sahip bu ürün; 505 BY LGU + olarak isimlendirildi.

LG takipçileri, teknoloji meraklıları bu cihazı elde etmek için sabırsızlansa da; ne yazık ki, henüz LG Drone Phone piyasaya sürülmedi.

10 Ekim 2018 Çarşamba

Yapay zeka: Dost mu, Düşman mı? Faydaları ve Zararları Nelerdir? Esiri mi Olacağız, Efendisi mi?

Yapay Zekâ Çağı’na girmek üzereyiz.

Geleceğe o damga vuracak.

Bizim yerimize araştıran, düşünen, hatta karar veren robotlar yaşamımıza yön verecek.

Fena mı, ne güzel işte diyenler çok fazla!

Akıllı telefonlar sayesinde, okumayı, yazmayı, araştırmayı, konuşmayı unuttuk!

Yapay zekâ ile düşünmeyi de bırakırsak, insanoğlundan geriye ne kalacak?

Gelişen teknolojiler ve yapay zeka hakkında birbirine tezat iki görüş hakim…

Bir görüşe göre, yapay zeka insanlığı uçuracak.

Diğerine göre ise insanın sonunu getirecek.

Bu konuda son fikir beyan edenlerden biri de ABD’ye Başkan adayı olup Trump’a karşı kaybeden dışişleri eski bakanı Hillary Clinton.

“Yapay zeka bizim dostumuz değil, yaşadığımız dünyada ve yaşam biçimlerimizde dramatik ve çok hızlı değişimler yaratacak, bu da ağır sosyal travmalar yaratabilecek. Sürücüsüz araçlar dünya çapında milyonlarca insanı işsiz bırakacak. İnternet nesneleri sayesinde evimize, ofisimize, yatak odalarımıza kadar girip, konuştuğumuz, yazdığımız, yaptığımız her şeyi kaydedecek ve bu yolla çok önemli mahremiyet problemleri doğacak.”

Dijital güvenlik firması Tripwire, internette pek çok önemli web sitesinin bir tür trojana dönüştüğünü ve ziyaretçilerin bilgisayarında bastığı her tuşu kaydetmeye başladığını belirtti.

Ve bu tamamen yasa dışı yapılıyor.

Güvenlik firmasının açıklamasına göre, web sitelerine yüklenen yeni kodlar, onları birer keylogger’a (tuş kaydedici) dönüştürmüş durumda. Tripwire firması, internette bu şekilde ziyaretçilerin bastığı tuşları kaydeden 480 siteyi tespit etmiş.

Üstelik bu keylogger’lar sitelere hacker’lar tarafından değil, ziyaretçilerinin ilgi alanlarını tespit edip onlara paraya dönüşecek reklamlar gösterip daha çok para kazanmak isteyen kurumlar tarafından bilinçli olarak yerleştiriliyormuş.

Normal bir keylogger yazılımı bigisayarlardaki antivirüs yazılımına takılıp engellenebilirken, tarayıcının içine yerleştirilen keylogger’lar ise kullanıcı tarayıcının çalışmasına izin verdiği için, otomatik olarak antivirüs yazılımından geçerek çalışmaya devam edebiliyormuş.

Bu yazılımlar kullanıcıların ilgi alanlarını tespit etmek için kullanılsa da, özel hayat gizliliğini ve iletişim mahremiyetlerini ortadan kaldırdığı için yasa dışı uygulamalar.

Ve elbette ki, istenirse kötü amaçlara da hizmet edebilir.

ABD’li fütürist ve teknoloji uzmanı Ray Kurzweil, insanlığın evrim sürecinde en büyük adımı atmak üzere olduğunu iddia ediyor. Kurzweil'e göre, 2030'da insanlar hafızalarını internete yüklemeye başlayacaklar. 2045’te ise insanlar yapay zekâ ile bütünleşecek.

Ona göre, insan zekası yapay zeka temelli makinelerle birleşerek kendi sınırlarını aşacak ve bugün sorun olarak gördüğümüz tüm bedensel aksaklıklar ve hastalıklar yakın gelecekte tarihe karışacak.

Zeka seviyesi insanın üzerinde olan makinelerin tasarlanmasıyla başlayacak bu dönemde singularity (tekillik), insanlık bakımından da dönüm noktası olacak. Kurzweil, 2045 yılında insanlığın, ilk defa zekasını geride bırakarak yeni bir benlik seviyesine ulaşacağını söylüyor.

Ancak başta İngiliz fizikçi Stephen Hawking olmak üzere birçok bilim insanı tekillik düşüncesinin insanlığın sonu olacağı kanısında. Bu görüşe göre, gelişen teknolojiler sadece insanların işlerini ellerinden alıp robotlara devrederek dünya üzerinde amaçsız milyarlarca insan orduları yaratmakla kalmayacak. Aynı zamanda insanlık tarihinin en karanlık dönemini de başlatacak.

2030’dan itibaren yapay zeka temelli teknolojilerin ekonomiden güvenliğe, eğitimden eğlenceye kadar pek çok alanda kontrolü ele alması bekleniyor.

Kimi bilim adamları ise sorgusuz, tartışmasız ve kontrolsuz ilerleyişin bu şekilde devam etmesi halinde, insanlığın kısa bir süre içerisinde yapay zekanın ev hayvanları haline gelebileceğini ileri sürüyor…
İstanbul’da, dünyanın en saygın kurumlarından biri olarak bilinen, İsviçre’deki Le Rosey okullarının öncülüğünde bir yapay zekâ sempozyumu gerçekleşti ve önümüzdeki on yıl içerisinde eğitimin olmazsa olmazlarından biri haline gelecek olan robot öğretmenlerin artıları eksileri konuşuldu, tartışıldı...

Le Rosey’in patronu Phillippe Gudin.

1880’de kurulan ve yıllık öğrenim ücreti yaklaşık bir milyon lirayı bulan Le Rosey çok uzun süredir yapay zekâyla donatılmış robot öğretmenler üzerinde çalışıyorlar...

Gudin, yapay zekâdan değil, insanlardan korkulması gerektiğini özellikle vurguluyor.

Sonuçta, yapay zekânın da bir insan ürünü olduğunu ve ne yüklenirse, ne görev verilirse, onunla sınırlı kalacağını söylüyor.

Köle mi, efendi mi?

- Eğitimin öncelikli görevi, insanlık değerlerimizi ve sosyal sorumluluklarımızı öğrencilere aktarmaktır. Öğretmen robotlara da bu duyarlılık kazandırılacaktır.

- Bizde “Para, çok iyi bir köle ama çok kötü bir patron” diye bir atasözü var. Robotlar da öyle. Onları efendi yaparsanız olmaz!

- 80’li yıllarda, dünyaca ünlü ressam bir velimiz vardı, o zaman çok gençtim, elini omuzuma koyup, “Rosey’de yapacağınız en kötü şey, çocukları içki ya da uyuşturucuya alıştırmak değil, okula bilgisayarı sokup, onun esiri olmanız” dedi. Şimdi aynı uyarıyı yapay zekâ konusunda siz yapıyorsunuz!..

- Bizim öğrencilerimiz sürekli olarak sokağı, çevreyi temizliyor, sizde böyle bir alışkanlık yok. Müzelere, festivallere, maçlara gidiyor. Dersler kadar, okul dışı etkinliklere de zaman ayırıyorlar. Robot öğretmenler geldiğinde, sırtlarındaki akademik yükü azaltacağı için bu işlere ayıracak daha çok zamanları olacak.

- Robotlardan korkuyoruz da, gözünü kırpmadan katliam gerçekleştiren Amerikan askerleri onlardan daha mı az tehlikeli!

- Yapay zekâ sayesinde farklı kültürden insanlarla rahatlıkla konuşabileceksiniz, yine aynı şekilde, görmeyen ve duymayan iki insan ortak proje yürütebilecek.

- Yapmamız gereken, çocuklarımızın yaratıcı, hayal gücü yüksek, sosyal olarak insanlarla rahat iletişim kurabilmelerini sağlamak. Robot öğretmenler bunu engeller mi? Onlara böyle bir görev vermezseniz, bunu başaramazlar!

Özetin özeti: Teknolojinin esiri mi olacağız yoksa efendisi mi, sanki asıl tartışılması gereken bu!..

9 Ekim 2018 Salı

Konya AkınRobotics'de Üretilen Adım Atarak Yürüyebilen İnsansı Robot Akıncı-4 ve Özellikleri


Konya'da, Akınsoft yazılım firmasınca kurulan "AkınRobotics" fabrikasında üretilen ve adım atarak yürüyebilen "insansı" robot Akıncı-4, üstün yetenekleriyle dikkati çekiyor ve üstün yetenekleriyle Türkiye'nin robot teknolojisi alanında ulaştığı noktayı gösteriyor.

İnsansı robot olarak tasarlanan Akıncı-4'te 37 eklem noktası bulunuyor.

Tamamen yerli yazılımlarla çalışan, üç dil bilen Akıncı-4, yapay zeka ve görüntü işleme yazılımı ile konuşabiliyor, 3D görebiliyor, insanları tanıyor, öğrendiği bilgileri yorumluyor, yaş ve cinsiyet analizi yapabiliyor.

Derin öğrenme özelliğine sahip Akıncı-4, farklı sektörlerde görev alacak şekilde programlanabiliyor.

Akınsoft Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Akın, yaptığı açıklamada, 9 yıldır robotik sistemler üzerine çalıştıklarını söyledi.

Akın, geçmişte ürettikleri Akıncı 1, 2 ve 3 robotlarının ardından, adım atarak yürüyebilen ve yapay zekaya sahip Akıncı-4'ü geliştirdiklerini belirterek, şöyle konuştu:

"Akıncı-4'ün 10 tanesi parmaklarda olmak üzere 37 eklem noktası var. Akıncı-4'ün tüm motorlarını, devrelerini ve anakartını tamamen kendi fabrikamızda ürettik. Mühendislerimiz tarafından tamamen yerli olarak üretilen yazılımımız sayesinde robotu istediğiniz göreve programlayabiliyorsunuz. Üzerinde bulunan sensörler sayesinde tatma duyusu hariç dört duyuyu (konuşma, duyma, koklama ve görme) çok rahat şekilde kullanabiliyor. Akıncı-4, yapay zekaya sahip, insanları görüp tanıyor, tanıştığı kişiyi unutmuyor, bir sonraki seferde hatırlıyor. Görüntü işleme yazılımı ve insan tanıma sistemi sayesinde 3 milyonun üzerinde kişiyi tanıyarak hafızasına kaydediyor. Örneğin bir alışveriş merkezinde güvenlik görevlisi olarak kullanıldığında insanları çok rahat bir şekilde tarayıp değerlendirebiliyor.

"TÜRKÇE, İNGİLİZCE VE ARAPÇA KONUŞABİLİYOR"

Akın, robotun dronelar ile eşleştirilebildiğine de dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Ses yapısı şu an üst düzey çünkü Türkçe, İngilizce ve Arapça konuşabiliyor. Rusça'da da çalışmalar bitmek üzere. Yani kısa bir süre sonra onu da konuşabilecek. Ellerindeki basınç sensörleri ile istediğini çok rahat şekilde tutabiliyor. Yine koku sensörleriyle birçok kokuyu algılayacak seviyeye getirdik. Yaş ve cinsiyet analizi yapıyor, isim tanıma özelliğine sahip. Sensörler vasıtasıyla sizden aldığı bilgileri kendi 'kütüphane bilgisi' dediğimiz internet bilgisiyle kıyaslayarak yorum yapabiliyor. Derin öğrenme sistemiyle öğrettiğiniz birkaç bilgiyi sentezleyerek yeni bilgi üretebiliyor. Henüz bu özelliklerde Türkiye'de bir robot yok."

Robotun çeşitli alanlarda kullanılabileceğine işaret eden Akın, "Bu robot uluslararası alanlarda ve havalimanlarında daha güçlü olabilmemizi sağlayacak. 4 dil olarak havalimanlarında kullanılabilecek. Yine güvenlikte ve hizmet sektöründe de kullanılabilecek. Akıncı-4 dünyadaki insansı robotların belki çok daha az gerisinde ama yakın zamanda dünya standartlarını yakalayacağımızdan şüphemiz yok." ifadelerini kullandı.

7 Ekim 2018 Pazar

İngiliz Astronot Uzaya Gitmeden Önce Çözmek Zorunda Oldukları Bazı Zeka Sorularını Açıkladı

Astronotların uzaya gitmeden önce çözmek zorunda oldukları zorlu sorular belli oldu. Uzayda 6 ay geçiren İngiliz astronot Tim Peake bu sorulardan bazılarını açıkladı.

Astronot olmak isteyenlere bu sorular soruluyor (Zeka testi)

Soru - 1 :

V'nin değeri nedir?

a) 2 volt

b) 4 volt

c) 4.5 volt

d) 6 volt



Soru - 2 : 

Hayvanat bahçesindeki bir bekçinin yedi aslana 78 gün yetecek yiyeceği vardır. 
Yemek 21 aslan için ne kadar süre yeter?

a) 26 gün

b) 30 gün

c) 28 gün

d) 27 gün


Soru - 3 : 


Soru - 4 :


Soru - 5 :


Soru - 6 :


Soru - 7 :


Soru - 8 :

Bir çizgi, tüm yüzeylerden eşit olacak şekilde bir 3D şeklin ortasından geçse bu hangisi olurdu?



CEVAPLAR

Cevap - 1 :   b ) 4 volt

Cevap - 2 :   a ) 26 gün

Cevap - 3 :    d şıkkı

Cevap - 4 :   c şıkkı

Cevap - 5 :   c şıkkı

Cevap - 6 :   c şıkkı

Cevap - 7 :   b şıkkı

Cevap - 8 :   b şıkkı

6 Ekim 2018 Cumartesi

Türkiye'de 2017'de Döner Sermayede En Fazla Gelir Yapan İlk 50 Okul ve İllere Göre Gelir Sıralaması

Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü bünyesinde faaliyet gösteren okullarımızın 774 ünde döner sermaye kapsamında üretim yapılmakta ve hizmet sunulmaktadır. Bu kapsamda gerçekleştirilen faaliyetler öğrencilerimize çıktı odaklı uygulamalı eğitim imkânı vermekte ve sektörün istediği becerilerin kalıcı bir biçimde kazandırılmasında önemli rol oynamaktadır.

Bu kapsamda en fazla gelir gerçekleştiren ilk 50 okulumuzun listesi aşağıda sunulmuştur. Yaptıkları özverili çalışmalarla bu başarıda büyük paya sahip okul yönetimlerimizi ve öğrencilerimizi kutluyor, başarılarının artarak devam etmesini diliyoruz.

Döner Sermayede En Yüksek Hasılatı Yapan İlk 50 Okul


Mesleki ve teknik Anadolu liseleri ve mesleki eğitim merkezlerinde 2017 yılı içerisinde yapılan üretimlerden 217 milyon liralık gelir elde edildi. Bu gelirde en büyük paya sahip iller sırasıyla Ankara, İstanbul ve Antalya oldu. Ankara´da yaklaşık 25 milyon lira, İstanbul´da yaklaşık 17 milyon lira ve Antalya´da yaklaşık 13 milyon liralık üretim gerçekleştirildi.


Kaynak:http://mtegm.meb.gov.tr/www/milli-egitim-bakanligi-mesleki-ve-teknik-egitim-kurumlari-bunyesinde-gerceklestirilen-doner-sermaye-faaliyetlerine-iliskin-veriler-aciklandi/icerik/2131

Resfebe Nedir? Yararları Nelerdir? Nasıl Hazırlanır ve Çözülür? Resfebe Örnek Çözümleri

RESFEBE, kelime veya kelime gruplarının, harf, sayı ve resimlerle temsil edilmesiyle oluşturulan oyunlara denir. 

Hemen hemen hepimizin okul yıllarından hatırladığı "C1=Cebir" bilmecesi bunun en temel örneğidir.

RESFEBE, Resim ve Alfebe kelimelerinden türetilmiştir.

RESFEBE'nin Faydaları

1- Harfler, sayılar, renkler gibi kavramlara farklı açılardan bakmayı sağlar.

2- Planlı hareket etmeyi öğretir, planlı hareket etmenin önemini kavratır,

3- Doğru ve çabuk düşünebilmeyi ve karar verebilmeyi geliştirir,

4- Kendini ve yeteneklerini daha iyi tanımasını sağlar,

5- Belirli bir konuya odaklanma alışkanlığı kazandırır,

6- Merak duygusunu geliştirerek araştırmalar yapmaya yönlendirir,

7- Olaylara şüpheci yaklaşımı öğreterek ezberci zihniyetten uzaklaşmayı sağlar,

8- Düşünen, sorgulayan ve çözümleyen bireylerin yetişmesini sağlayarak etkin düşüncelerin daha özgürce sunulabildiği bir ortam hazırlar,

9- Başarısızlıklar karşısında yılmamayı, başarı için sistemli ve disiplinli bir çalışmanın gerektiğini gösterir,

10- Kuralları anlamayı, kurallara uymayı öğretir

RESFEBE Nasıl Hazırlanır

RESFEBE kelime, harf, sayı ve resimlerin harmanlanarak hazırlandığı ve üst düzey düşünmenin yanı sıra öğrencilere farklı bakış açısı kazandırdığı için oldukça önemlidir.

Şimdi sizlere RESFEBE hazırlanırken bazı çok kullanılan ipuçlarından söz edeceğiz.

RESFEBE hazırlarken çocuğun yaş düzeyine uygun bütün kanallar kullanılabilir.

Bunlardan bazıları;

* Harf ve sayılar kullanılabilir. 

1= Bir, 2= iki. Örnek: 12m=BİRİKİM

* Bazı kelimeler için görseller ters çevrilebilir. 

Örneğin: Ve hecesi için, «EV» görseli ters çevrilebilir.

* İnsan vücudunun bölümleri kullanılabilir. 

«KOL» hecesi için «İNSAN KOLU» görseli.

* Matematik sembolleri kullanılabilir.
 

Örnek; ∏=«Pİ» hecesi , - : Eksi, +: Artı gibi.)

* Heceler görseller bölünerek oluşturulabilir. 

Sanat kelimesi , Saat görseli ikiye bölünerek ortasına «N» harfi yazılarak elde edilebilir.

* Müzik ile ilgili görseller kullanılabilir. 

Örneğin, «DO» hecesini oluşturmak için bir nota dizeğindeki «do» notası kullanılabilir.

* Hecelerin renklerinden, konumlarından, duruşlarından faydalanılabilir. 

Örneğin «Okyanus» kelimesi için, ok işareti ve yan yazılmış «US» hecesi kullanılabilir. )

* Bazı görsellerden harf eksiltme ya da toplama yapabiliriz. 

Örnek: «BAL» yazmak için, balık görselinden «-» işareti kullanılarak «IK» hecesi çıkarabiliriz.

* Bazı bilgisayar simgeleri kullanabiliriz. 

Örnek:  @ = et,   & = ve    $ = dolar gibi.

* Bazı hecelerin içine farklı heceler yazılarak yeni bir kelime türetilebilir. 

Örnek: «KON» hecesinin içine «Sİ» heceleri eklenerek Sİ’li KON kast edilerek «SİLİKON» yazılabilir.

Öznel olmaması şartıyla tüm evrensel kurallarla bir çok «RESFEBE» örneği oluşturulabilir.

Örnek - 1 :


Ayı ters çevrildiği için IYA olarak düşünüyoruz. @ = et olarak ilgili yerlere yazdığımızda cevap KIYAFET olur.

Örnek - 2 :

Birinci görsel KAR,  ikinci görsel TAHT ilgili yerlere yazıldığında cevap KARATAHTA olur.

Örnek - 3 :

10 = ON , görsel FİLE olarak yazıldığında cevap BONFİLE olur.

Örnek - 4 :

Birinci görsel AY dır. İkinci görsel BALIK tır ancak - B yapıldığı için ALIK olarak düşünürüz. İlgili yerlere yazdığımızda cevap AYVALIK olur.

4 Ekim 2018 Perşembe

Öğretmenlik Yapan Fakir Baykurt’a Annesinin Okulda Verdiği Ders


Fakir Baykurt’un Annesiyle Yaşadığı İlginç Anısı

Kahveden gelen güzel kokulara dayanamayan, Fakir Baykurt annesine “Çay isterim, ille de çay!” diye tutturmuş.

Annesi ise bu isteği geri çeviremez.

Fakir Baykurt’un elinden tutup kahveye götüren annesi, kahveci Topal Hüseyin’i yanına çağırıp, Hüseyin bir bardak çay getir benim oğlana” der.

Çay geldikten sonra ise o an ki heyecan ile çayın nasıl içileceğini bilemeyen Fakir Baykurt sıcak çaydan büyük bir yudum aldıktan sonra ağzı yanınca bardağı birden yere fırlatır.

Çay bardağı toprağa düştüğü için kırılmasa da Fakir Baykurt annesinin ona tokat atacağını düşünür.

Fakat öyle olmaz, Annesi Topal Hüseyin’i çağırıp bir çay daha getirmesini ister.

Fakir Baykurt’a ikinci çay geldikten sonra bu kez çayı üfleyerek içer.

Yıllarca annesine o gün niye kendisine tokat atmadığını sorsa da annesi bu soruyu hep cevapsız bırakır.

Fakir Baykurt’un annesi bu sorunun cevabını yıllar sonra oğlunun öğretmenlik yaptığı
köy okulunda verir.

Annesi Elif Baykurt’un dersine girdiği o günü ise şu sözlerle anlatır;

Sınıfta estim, gürledim!.  Ders bitince dışarıda anneme sordum.

"Anacığım beğendin mi öğretmenliğimi?”

Annem ise “Eh, işte fena değil” dedi. “Müfettişler geliyor; iyi veriyor, pekiyi veriyor.

Sen de fena değil diyorsun, nasıl olur böyle?” diye sordum.

Fakir Baykurt’un annesi ise herkese ders olması gereken şu sözleri söyler;

Yıllarca sordun, durdun. Şimdi söylüyorum, aç kulağını dinle!

Ben sana çay döktüğün gün kızsaydım, içindeki aslan küserdi.

Dövseydim, o aslan ölürdü!

Böyle öğretmen falan olamazdın.

İşte, sen de benim yaptığımı yap ve sakin ol.

Dayak atıp bu çocukların içlerindeki aslanı sakın öldürme!…”

Fakir Baykurt kitap özetleri ve kitap sınav soruları için tıklayınız...

İyi Geceler Bay Tom (Michelle Magorian) Kitap Sınavı Yazılı Soruları ve Cevap Anahtarı

Kitabın Adı: İyi Geceler Bay Tom Kitabın Yazarı: Michelle Magorian Kitap Sınavı Soruları ve Cevap Anahtarı 1. Will'in kollarındaki morlu...