Kitabın Yazarı: Yaşar Kemal
Kitap Hakkında Bilgi:
Başı dara düşenler, yarattıkları düş dünyasında bulurlar yollarını. Ayakta kalabilmek için sığındıkları bu dünya bir yandan onları yaşatırken, bir yandan da hikayelerini örer. Dağın Öte yüzü üçlüsü darda kalanların yarattıkları düş dünyasının büyük bir görkemli hiyakesidir.
Üçlünün üçüncü kitabı Ölmez Otu Toros Dağlarından Çukurova'ya uzanan bir toprakta yeşerir. Pamuk toplamaya inen Yalak köylülerine kendi yarattıkları efsane eşlik eder. Ancak mitin yıkılışını anlatan satırlar, vahşi olduğu kadar olağanüstü bir türkü gibi içimize işler. (Tanıtım Bülteninden)
Yaşar Kemal’in Dağın Öte Yüzü üçlemesinin üçüncü romanıdır. Yaşar Kemal, 1952 ile 1957 yılları arasında iki kez romanı yazmaya teşebbüs eder ancak yazdıklarını yırtıp atar. 1967’te yazmaya başlayıp toplamda beş ayda kitabı bitirir. Yaşar Kemal, Ölmez Otu ismini ilk kez yedi yaşındayken yaşadığı köydeki bir ebe kadından duyar. Kendisi Ölmez Otu isminin kaynağını şu sözlerle açıklamıştır: Efsanelerde bir türlü yok edilemeyen bir ot olarak geçer ölmez otu. Ayrık otuna benzermiş. Kökünü kazımaya, kurutmaya asla imkân yokmuş. Yok ettiğinizi sandığınız yerde, bir kuyu kazsanız, gene çıkarmış karşınıza, Ölmez Otu bu işte. Dedim ya, bu efsane otu.
Dağın Öte Yüzü Serisi
1. kitap Ortadirek,
2. kitap Yer Demir Gök Bakır,
3. kitap Ölmez Otu
Kitabın Konusu:
Kitabın kahramanlarından Memidik'in Muhtar Sefer'den almak istediği intikam ve köylülerin Taşbaşoğlu mitini yok etmeleri anlatılır.
Kitabın Özeti:
Kitabın Konusu:
Kitabın kahramanlarından Memidik'in Muhtar Sefer'den almak istediği intikam ve köylülerin Taşbaşoğlu mitini yok etmeleri anlatılır.
Kitabın Özeti:
Uzunca Ali, Sefer ve Memidik mutlu olmak isteyen kitabın üç ana karakteridir. Memidik, kısa boylu biridir. Boyu yüzünden köydeki kızlar onunla alay etmektedir. Yalak Köylülerden bu üç kişi ağaların pamuğunu toplamak için Çukurova’ya inerler. Köyün muhtarı Sefer, Memidik’i Ömer'e dövdürür. Memidik’in, köy meydanında Ömer’den yediği dayak gururuna dokunur. İnsan içine çıkamayan Memidik, Zeliha ile evlenmek istemektedir. Bu olaydan sonra Memidik, Sefer’i öldürmeye karar verir. Köy içinde başı dik gezebilmek için çare olarak muhtar Sefer’i öldürmeyi görmektedir.
Muhtar Sefer, çok uyanık ve çıkarcı biridir. Köylüleri birbirine düşürmede çok mahirdir. Memidik’i döven Ömer de onun adamıdır. İntikam ve kin Memidik düş ile gerçek arasına sıkışıp kalmasına neden olur. Bazı olayları gerçekten yapmış gibi inanmaktadır. Memidik, Muhtar Sefer'i Şevket Bey’e benzetmektedir.
Memidik, Şevket Bey’i yanlışlıkla öldürür. Memidik’in ifadesine göre Şevket Bey evli, üç çocuk sahibi, uyurgezer bir adamdır. Kimseye kötülüğü dokunmayan iyi bir adamdır. Gerçekte öyle birinin var olup olmadığı kestirilemez. Şevket Bey, hayali bir şahıs gibidir. Memidik, Şevket Bey’in cesedini saklamak ister. İlk önce cesedi su içinde bulunan bir ağaca bağlar. Köylüler görür diye oradan da alıp kuyuya atar. Kuyudan çıkarıp bu sefer yakmaya karar verir. Karar değiştiren Memidik, cesedi gömer.
Köyde Döndülü Gelin adında bir kadın vardır. Köyde istediği ile beraber olan Döndülü Gelin cilveli ve işveli bir kadındır. Köyde Döndülü Gelin diye bir türküyü kocasının yanında söylerler. Kocası olan Deli Bekir sesini çıkarmaz karısına karışmamaktadır. Döndülü Gelin, Memidik’e bir teklifte bulunur. Memidik, Zeliha’yı hayal ederek Döndülü Gelin’in teklifine karşılık verir. Adil Efendi, köyde bakkalı gibidir. Köylüler ondan aldıkları malları pamuktan sonra ödemektedirler.
Uzunca Ali, Çukurova’ya pamuk toplamaya gitmede kararsızdır. Çünkü daha öceki gidişlerinde annesi Meryemce ile perişan olmuşlar ve eli boş gelmişlerdir. Meryemce aksi, inatçı, beddualar savuran ihtiyar bir kadındır, oğlu Uzunca Ali’nin yaptığı hiçbir işten memnun olmaz. Uzunca Ali, annesi Meryemce’yi köyde bırakıp karısı Elif ve oğlu Hasan ile Çukurova’ya pamuk toplamaya yola koyulur.
Koca Hasan, pamuk hırsızlığı yaparken Süllü adındaki bir genç tarafından yakalanır. Boynuna ip geçirip yüzüne tükürürler. Uzunca Ali sıcağa ve yola dayanamayacağını düşündüğü annesi Meryemce’yi köyde bırakıp kendi tarlasında çalışmaya giderken Muhtar Sefer de Uzunca Ali’yi sevmediğinden bir dedikodu yayar. Annesi Meryemce’yi Uzunca Ali’nin öldürdüğüne dair yalan bir dedikodu sonucunda Meryemce’yi gerçekten öldürmesi için yeğeni Ömer’i gönderir. Bunun karşılığında Ömer’e evlendirme gibi vaatlerde bulunur. Köylüler Uzunca Ali’yi döverler. Aslında Uzunca Ali, pamuk toplamaya gittiği için Meryemce evde yalnızdır.
Taşbaşoğlu, köyün iradesini temsil eden bir karakterdir. Her zaman köylünün çıkarları için uğraşsa da korkak köylüler bunu görmez. Taşbaşoğlu, Vurgun Ahmet sayesinde yüceltilir ve evliya olarak görülür. Köyde Kel Aşık adında bir ozan vardır. Bu ozan Taşbaşoğlu’yla alay eder. Gömleksizoğlu adında alıngan, gösteriş meraklısı adam da kendi soyunu sürekli yüceltir. Taşbaşoğlu, dedikodular başını alıp gidince kendisi de bir evliya olduğuna inanır. Köyde alay konusu olan Taşbaşoğlu suda boğulur. Muhtar Sefer de bu duruma içten içten sevinir.
Ölüm için insanlar hep sebep aramaktadır. Taşbaşoğlu, gururu için ölürken Memidik de gururu için Muhtar Sefer’i öldürür. Ardından tutuklanıp cezaevine götürülür. Görüş gününe Zeliha ile Hasan gider. Çukurova’da işi biten köylüler on dört tarlada pamuk toplayarak iyi hasılat yaparla ve sonunda köyün yolunu tutarlar. Uzunca Ali, annesinin ölmüş olmasından korkmaktadır. Korktuğu başına gelir ve annesi öldürülmüştür. Meryemce’nin şişmiş cesedi evde kokmuş şekilde durmaktadır.