27 Nisan 2023 Perşembe

Evren 25 Fare Deneyi ve Toplum Davranışları


EVREN 25 FARE DENEYİ

Evren 25 deneyi, bilim insanlarının çeşitli toplulukları bir fare kolonisinin davranışı aracılığıyla açıklamaya çalıştığı, bilim tarihinin en korkunç deneylerinden biridir. 

Evren 25 fikri, yüzlerce farenin yaşayacağı ve üreyeceği ideal bir dünya oluşturan Amerikalı bilim adamı John Calhoun'dan geldi.

John Calhoun, kemirgenlerin bol miktarda yiyecek ve suyun yanı sıra geniş bir yaşam alanına sahip olduğu özel olarak tasarlanmış bir alan olan Fare Cenneti'ni inşa etti. 

Başlangıçta, kısa sürede üremeye başlayan ve popülasyonlarının hızla artmasına neden olan dört çift fare yerleştirildi. Farelerin 315 gün sonra üremeleri önemli ölçüde azalmaya başladı. 

Kemirgen sayısı 600'e ulaştığında aralarında bir hiyerarşi oluştu ve ardından sefil fareler ortaya çıktı.

Daha büyük fareler gruba saldırmaya başladı. Bunun sonucunda birçok erkek fare psikolojik olarak çökmeye başladı. 

Dişi fareler kendilerini korumadılar ve sonucunda yavrularına karşı saldırgan hale geldiler. 

Zaman geçtikçe, dişiler giderek daha agresif davranışlar ve üreme ruh halinde yoksunluk gösterdiler. Düşük doğum oranı ve aynı zamanda genç farelerde ölüm oranlarında artış vardı. 

Ardından, güzel fareler denen yeni bir erkek fare sınıfı ortaya çıktı.

Dişilerle çiftleşmeyi ya da kendi alanları için savaşmayı reddettiler. Tek umursadıkları yemek ve uykuydu. 

Bir noktada, güzel erkekler ve izole dişiler nüfusun çoğunluğunu oluşturmay başladı.

John Calhoun'a göre ölüm aşaması iki aşamadan oluşuyordu: Birinci ölüm ve İkinci ölüm.

Birinci ölüm, hayatta var olmanın ötesinde amaç kaybıyla karakterize edildi; çiftleşme, genç yetiştirme veya toplumda bir rol kurma arzusu yoktu. Zaman geçtikçe yavru ölüm oranı %100'e ve üreme sıfıra ulaştı. 

Nesli tükenmekte olan fareler arasında eşcinsellik gözlemlendi ve aynı zamanda bol miktarda yiyecek olmasına rağmen yamyamlık arttı. 

Deneyin başlamasından iki yıl sonra koloninin son bebeği dünyaya geldi. 

1973'te Evren 25'teki son fare ölmüştü. 

John Calhoun aynı deneyi 25 kez daha tekrarladı ve her seferinde sonuç aynıydı.

John Calhoun'un bilimsel çalışması, sosyal çöküşü yorumlamak için bir model olarak kullanıldı. Yapılan araştırmalar, şehir sosyolojisi çalışmaları için bir odak noktası olmaktadır. Deney toplum sosyolojisi ve toplum psşkolojisi alanlarına çok katkı sapladı.

Şu anda günümüz toplumunda doğrudan paralelliklere tanık oluyoruz. Zayıf, çok az beceriye sahip veya hiç beceriye sahip olmayan ve koruma içgüdüsü olmayan dişileştirilmiş erkekler ile annelik içgüdüsü olmayan aşırı heyecanlı ve saldırgan dişiler.

1 Nisan 2023 Cumartesi

TOGG T10X Kilometrede Kaç Lira Tüketim Yapar? Nisan 2023 Fiyatlarına Göre Şarj Ücreti


TOGG T10X Kilometrede Kaç Lira Tüketim Yapar? 

TOGG T10X elektrikli bir arabanın TRUGO şarj istasyonunda kW/s başına birim ücret 7,99 lira oldu. TRUGO şarj istasyonunda 180 kW'lık ve 300 kW'lık istasyonlarda kWs başına birim başına ücret 7,99 lira oldu.

Böylece TOGG araçların batarya şarj dolum ücretini ve kilometredeki sarfiyatını hesaplamak mümkün oldu.

Nisan 2023 Fiyatlarına Göre Şarj Ücreti

52,4 kWh bataryalı TOGG T10X kısa mesafeli (314 kilometre) modelin şarj dolum maliyeti Trugo istasyonlarında 418.6 lira'dır.

88,5 kWs batarya kapasitesi olan TOGG T10X uzun mesafeli (523 kilometre) modelin şarj dolum maliyeti Trugo istasyonlarında 707.1 lira'dır.

Her iki modelin de kilometrede harcadığı sarfiyat 1,3TL'dir.

Şarj tamamlandıktan sonra şarj istasyon alanının otopark olarak kullanılması halinde de dakikada 0,5 lira ücret alınacak.

TOGG T10X'in Katalog Değerlerine Göre Kilometrede Yaptığı Sarfiyat 1,3 TL'dir.

Elektrikli araçlarda kilometre başına harcanan enerji sarfiyatı sürücünün kullanım alışkanlıklarına ve yol durumuna göre değişebiliyor. İçten yanmalı motorlarda da olduğu gibi performanslı kullanımda yakıt fazlalaşırken elektrikli araçlarda da bu durum aynı şekilde gerçekleşiyor.

Arabada klima ya da ısıtma sisteminin kullanımı, hava şartları, eğim, yol şartları, trafik yoğunluğu, sürücünün kullanım alışkanlıkları, aracın lastik donanımına kadar yakıt tasarrufunu olumlu ya da olumsuz etkileyecek pek çok etken bulunmaktadır.

Bu etkenlere göre kilometre başına harcanan enerji ücreti olumlu ya da olumsuz etkilenebilmektedir.

TOGG T10X Elektrikli Arabanın Batarya Şarj Dolum Ücreti Kaç Lira? Nisan 2023 TOGG Deposu Kaç Liraya Doluyor?

 

TOGG T10X Elektrikli Arabanın Batarya Şarj Dolum Ücreti Kaç Lira? 

TOGG T10X arabalar iki farklı batarya kapasitesine göre üretilmektedir. Buna göre bataryaların dolum ücreti ve gidebileceği mesafe değişmektedir.

Nisan 2023 TOGG Deposu Kaç Liraya Doluyor?

Batarya kapasitesi 52,4 kWh olan TOGG 10X 314 kilometre kısa menzile sahiptir. Bu TOGG modelinin Trugo istasyonlarında şarj dolum maliyeti 418,6 lira'dır. 

Batarya kapasitesi 88,5 kWs olan TOGG 10X 523 kilometre uzun menzile sahiptir. Bu TOGG modelinin Trugo istasyonlarında şarj dolum maliyeti 707,1 lira'dır.

TOGG T10X arabaların şarj dolum ücreti gidilen mesafeye bölünerek kilometrede harcanan miktar TL olarak hesaplanabilir.




TOGG Şarj İstasyonu Trugo'da KWs Birim Ücreti Ne Kadar Oldu?


TOGG Şarj İstasyonun Trugo'da KWs Birim Ücreti Ne Kadar Oldu?

Togg'un şarj istasyonu ağı olan Trugo, geçtiğimiz günlerde KWs birim fiyat ücretini belirledi.

Buna göre, Togg'da kW/s başına birim ücret 7,99 lira oldu. Trugo'da 180 kW'lık ve 300 kW'lık istasyonlarda KWs birim başına ücret 7,99 lira oldu.

Kısa menzilli Togg'un 52,4 kWh bataryası, uzun menzilli Togg'un ise 88,5 kWh bataryası bulunmaktadır. 

Batarya kapasiteleri birim ücret ile çarpıldığında TOGG araçların dolum ücreti ortaya çıkmaktadır.


9 Şubat 2023 Perşembe

Deprem Öncesi Havada Oluşan Mavi Işık Neden Görülür? Piezoelektrik Etki


Deprem Öncesi Havada Oluşan Mavi Işık Neden Görülür?

Pek çoğumuz deprem öncesi çekilen videolarda ve resimlerde havada mavi bir ışık kümesi oluştuğunu görmüştür. Bu olayı deprem öncesi havaya bakan pek çok kişi de bizzat kendisi gözlemlemiştir. Bu ışıklar deprem ışığı olarak tanımlanmaktadır.

Günümüzde bu mavi ışık çeşitli spekülasyonlara ve komplo teorilerine malzeme olmaktadır. Pek çok kişinin aklına "Acaba deprem oluşturmak amacıyla bir silah mı kullanılıyor? HAARP teknolojisi ile deprem mi yapılıyor?" soruları geliyor.

Biz olayı bilimle ve mevcut elektrik bilgilerimizle basitçe açıklmaya çalışalım. Önce piezoelektrik nedir bir hatırlayalım.

Piezoelektrik Nedir : Başlığa tıklayarak detaylı bilgi alabilirsiniz. Biz kısaca açıklayacak olursak; piezoelektrik, kuartz (quartz), roşel (rochelle) tuzu, baryum, turmalin gibi kristal yapılı maddelerin üzerlerine düşen basınçla orantılı olarak fiziki yapılarında meydana gelen değişimden dolayı elektrik akımı üretmesidir.

Piezoelektriğin tanımından da anlaşılacağı üzere doğadaki bazı kristal yapılı maddeler basınç altında sıkıştığında elektrik akımı oluşmaktadır. Deprem öncesi oluşan basınç ile toprakta bulunan bu maddeler sıkışma sonucu elektrik akımı üretmektedir. Oluşan bu elektrik akımının büyüklüğü havada mavi bir ışık görülmesine neden olmaktadır. 

Deprem öncesi mavi ışık oluşumu yeni bir şey değildir. Eskiden beri deprem öncesi gözlemlenen bir olaydır.

Piezoelektrik etkiden faydalanılarak deprem önleme cihazları üretilmeye çalışılmaktadır. Prof. Dr. Ahmet Ercan, üretilen aletin aletin çalışmasını ise şöyle anlatmaktadır: “Burada ana olay, piezoelektrik olay kaydediliyor. Deprem sırasında özellikle kırık kuşağı boyunca silisli kayaların birbirine sürtünmesi sonucunda piezoelektrikte iyonlaşma olayı oluşuyor. Bu iyonlaşma sonucunda oluşmuş olan elektrikli alan, büyük bir bölgede kaydediliyor. Prototip olarak üretilen bu alet şu anda İstanbul’da 4 yerde çalışıyor. Depreme yakınlığına göre piezoelektrik alan büyüyor ya da küçülüyor. Yerdeki deprem öncesi oluşan çatlamalar ve kırılmalarla birlikte alet üzerinde salınımlar halinde depremin gelmekte olduğunu görüyorsunuz.”

Elektrik elektronik endüstrisinde ise piezoelektrik kullanılarak çeşitli devre elamaları üretilmektedir. Basınç ölmede, ağırlık ölçmede, titreşim ölçmede, kristal mikrofonlarda ve pek çok yerde piezoelektrik devre elemanları kullanılmaktadır.

2 Şubat 2023 Perşembe

Osmanlı Günümüzdeki Kaç Devleti ve Bu Devletlerden Hangisini Kaç Yıl Yönetmiştir?



Osmanlı Günümüzdeki Kaç Devleti ve Bu Devletlerden Hangisini Kaç Yıl Yönetmiştir? 

1299 yılında kurulup 1923 yılında yeni Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra tarih sahnesinden çekilen Osmanlı İmparatorluğu 600 yılı geçen sürede günümüzdeki pek çok devleti yönetimi altında bulunmuştur. Bu devletlerden bazıları yüzlerce yıl Osmanlı hükümranlığı altında dilini, dinini kaybetmeden hoşgörü ile yönetilmiştir.

Osmanlı dağılınca oluşan devletler:

01. Türkiye

02. Bulgaristan (545 yıl yönetilmiştir)

03. Yunanistan (400 yıl yönetilmiştir)

04. Sırbistan (539 yıl yönetilmiştir)

05. Karadağ (539 yıl yönetilmiştir)

06. Bosna-Hersek (539 yıl yönetilmiştir)

07. Hırvatistan (539 yıl yönetilmiştir)

08. Makedonya (539 yıl yönetilmiştir)

09. Slovenya (250 yıl yönetilmiştir)

10. Romanya (490 yıl yönetilmiştir)

11. Slovakya - Osmanlı'daki adı Uyvar'dır.  (20 yıl yönetilmiştir) 

12. Macaristan (160 yıl yönetilmiştir)

13. Moldova (490 yıl yönetilmiştir)

14. Ukrayna (308 yıl yönetilmiştir)

15. Azerbaycan (25 yıl yönetilmiştir)

16. Gürcistan (400 yıl yönetilmiştir)

17. Ermenistan (20 yıl yönetilmiştir)

18. Güney Kıbrıs (293 yıl yönetilmiştir)

19. Kuzey Kıbrıs (293 yıl yönetilmiştir)

20. Rusya'nın güney toprakları (291 yıl yönetilmiştir)

21. Polonya -himaye olarak- Osmanlı'daki adı Lehistan'dır. (25 yıl yönetilmiştir)

22. İtalya 'nın güneydoğu kıyıları (20 yıl yönetilmiştir)

23. Arnavutluk (435 yıl yönetilmiştir)

24. Belarus  himaye olarak (25 yıl yönetilmiştir)

25. Litvanya himaye olarak (25 yıl yönetilmiştir)

26. Letonya himaye olarak (25 yıl yönetilmiştir)

27. Kosova (539 yıl yönetilmiştir)

28. Voyvodina - Osmanlı'daki adı Banat'dır (166 yıl yönetilmiştir)

29. Irak (402 yıl yönetilmiştir)

30. Suriye (402 yıl yönetilmiştir)

31. İsrail (402 yıl yönetilmiştir)

32. Filistin (402 yıl yönetilmiştir)

33. Ürdün (402 yıl yönetilmiştir)

34. Suudi Arabistan (399 yıl yönetilmiştir)

35. Yemen (401 yıl yönetilmiştir)

36. Umman (400 yıl yönetilmiştir)

37. Birlesek Arap Emirlikleri (400 yıl yönetilmiştir)

38. Katar (400 yıl yönetilmiştir)

39. Bahreyn (400 yıl yönetilmiştir)

40. Kuveyt (381 yıl yönetilmiştir)

41. İran'ın batı toprakları (30 yıl yönetilmiştir)

42. Lübnan (402 yıl yönetilmiştir)

43. Mısır (397 yıl yönetilmiştir)

44. Libya - Osmanlı'daki adı Trablusgarp (394 yıl yönetilmiştir)

45. Tunus (308 yıl yönetilmiştir)

46. Cezayir (313 yıl yönetilmiştir)

47. Sudan - Osmanlı'daki adı Nubye (397 yıl yönetilmiştir)

48. Eritre - Osmanlı'daki adı Habes (350 yıl yönetilmiştir)

49. Cibuti (350 yıl yönetilmiştir)

50. Somali - Osmanlı'daki adı Zeyla (350 yıl yönetilmiştir)

51. Kenya sahilleri (350 yıl yönetilmiştir)

52. Tanzanya sahilleri (250 yıl yönetilmiştir)

53. Çad'ın kuzey bölgeleri - Osmanlı'daki adı Reşade (313 yıl yönetilmiştir)

54. Nijer'in bir kısmı - Osmanlı'daki adı Kavar (300 yıl yönetilmiştir)

55. Mozambik'in kuzey toprakları (150 yıl yönetilmiştir)

56. Fas -himaye olarak (50 yıl yönetilmiştir) 

57. Bati Sahra -himaye olarak (50 yıl yönetilmiştir) 

58. Moritanya -himaye olarak (50 yıl yönetilmiştir) 

59. Mali  - Osmanlı'daki adı Gat kazası (300 yıl yönetilmiştir)

60. Senegal (300 yıl yönetilmiştir)

61. Gambiya (300 yıl yönetilmiştir)

62. Gine Bissau (300 yıl yönetilmiştir)

63. Gine (300 yıl yönetilmiştir)

64. Etiyopya' nin bir kısmı - Osmanlı'daki adı Habeş (350 yıl yönetilmiştir)


Osmanlı Kara hudutları sınırları içinde resmen bulunmamakla birlikte fiilen Hilafete bağlı yerler;

01. Hindistan Müslümanları -Pakistan-

02. Doğu Hindistan Müslümanları -Bangladeş-

03. Singapur

04. Malezya

05. Endonezya

06. Türkistan Hanlıkları

07. Nijerya

08. Kamerun


Denizlerde ise;

Akdeniz'in tamamında 1 asır boyunca,

Akdeniz'in bir kısmında 3 asır kadar,

Karadeniz'in tamamına 4 asır kadar,

Ege nin tamamına 4 küsür asır kadar.

14 Ocak 2023 Cumartesi

Diderot Etkisi - Eski Sabahlığım İçin Pişmanlık


DİDEROT ETKİSİ

18. yüzyıl aydınlanma çağı düşünürlerinden Fransız yazar ve filozof Denis Diderot’un borç içinde yaşamaktadır. Aynı zamanda kızını da evlendirmeye çalışmaktadır. Diderot’un durumunu duyan Rus imparatoriçesi Büyük Katerina, Diderot’un kütüphanesini satın alıp 25 yıllık maaşını da peşin ödeyerek onu zor durumdan kurtarır.
 
Maddi durumu düzelen ve kızını evlendiren Diderot'a bir arkadaşı çok şık kırmızı kadife bir sabahlık hediye eder. Giydiği yeni sabahlığın verdiği keyifle çalışma masasına oturan Diderot bu eski masanın yeni ve gösterişli sabahlığına hiç uymadığını fark eder. 

Aldığı yüklü miktar paranın verdiği rahatlıkla yeni bir çalışma masası alır. Ancak bu kez yerdeki eski halı sabahlığına ve masasına yakışmamaktadır. Diderot yeni bir halı alır.
 
Bu şekilde eski resimlerini, koltuğunu, duvar halısını, sandalyelerini... hepsi birbirine uyum sağlasın derken evindeki eski eşyaları tamamen yeniler.

Sonunda bütün parası biter ve Diderot yeniden borçlanır. Ancak o zaman aklı başına gelir ve kendisini nasıl bir tüketim çılgınlığına kaptırdığını anlattığı "Eski Sabahlığım İçin Pişmanlık" adlı bir yazı yazar.
 
Bilinçli bir alışveriş düşüncesiyle yapılmayan ve ihtiyaç olmadığı halde alınan şeyleri açıklayan bu tüketim sarmalından bahseden ilk kişi olduğu için anlattığı kavrama Diderot Etkisi denilmektedir.

Diderot şöyle der: "Eski sabahlığımın efendisi idim, ama şimdi yeni sabahlığımın kölesi oldum."

Tüketim çılgınlığının yaşandığı günümüzde yeni bir eşya alırken tekrar düşünelim, gerçekten ihtiyacımız var mı, eski cep telefonumuz, televizyonumuz, ayakkabımız hala iş görür mü? gerçekten ihtiyacımız var mı?


Postayla Gelen Deniz Kabuğu (Behiç Ak) Kitabının Özeti, Konusu ve Kitap Hakkında Bilgi

Kitabın Adı: Postayla Gelen Deniz Kabuğu Kitabın Yazarı:  Behiç Ak Kitap Hakkında Bilgi: Dijital dünyanın labirentlerinden çıkış mümkün mü?...