25 Kasım 2018 Pazar

Yaya Geçidine Durduğu İçin Dayak Yiyen Gençlerin Yardımına Koşan Cesur Adam


Dayak yiyen gençlerin yardımına koşan cesur adam

Rusya'da iki genç yaya geçidine hızla yaklaşan bir taksinin önünde duruyor.

Taksi içerisinde bulunan müşteri gençlere saldırmaya başlıyor. 

O an yoldan geçen bir vatandaş gençleri kurtararak gençlere saldıran kişiye dersini veriyor.

Çözüm Üreten Sorumluluk Duygusu - Mimar Sinan’dan 400 Yıl Sonrasına Mektup


Mimar Sinan’ın 400 yıl sonra camiden çıkan şişedeki notu.

Şehzadebaşı Cami’sinin mimarı Mimar Sinan’dır.  

1990’lı yıllarda restorasyonunu yapan firma yetkililerinden bir inşaat mühendisi, restorasyon sırasında yaşadıkları bir olayı şöyle anlatıyor:

"Cami bahçesini çevreleyen havale duvarında bulunan kapıların üzerindeki kemerleri oluşturan taşlarda yer yer çürümeler vardı. Restorasyon programında bu kemerlerin yenilenmesi de yer alıyordu. Biz inşaat fakültesinde teorik olarak kemerlerin nasıl inşaat edildiğini öğrenmiştik fakat taş kemer inşaası ile ilgili pratiğimiz yoktu. Kalıbı yaptık. Sökmeye kemerin kilit taşından başladık. Taşı yerinden çıkardığımızda hayretle iki taşın birleşme noktasında olan silindirik bir boşluğa yerleştirilmiş bir cam şişeye rastladık.

TAŞLARIN ÖMRÜ 400 SENE BU ŞİŞEYİ BULDUĞUNUZDA ÇÜRÜMÜŞ OLACAKLARDIR

Şişenin içinde dürülmüş beyaz bir kâğıt vardı. Şişeyi açıp kâğıda baktık. Osmanlıca bir şeyler yazıyordu. Hemen bir uzman bulup okuttuk. Bu bir mektup idi ve Mimar Sinan tarafından yazılmıştı. Şunları söylüyordu:

"Bu kemeri oluşturan taşların ömrü yaklaşık 400 senedir. Bu müddet zarfında bu taşlar çürümüş olacağından siz bu kemeri yenilemek isteyeceksiniz. Büyük bir ihtimalle yapı teknikleri de değişeceğinden bu kemeri nasıl yeniden inşaa edeceğinizi bilemeyeceksiniz. İşte bu mektubu ben size, bu kemeri nasıl inşa edeceğinizi anlatmak için yazıyorum." Koca Sinan mektubunda böyle başladıktan sonra o kemeri inşa ettikleri taşları Anadolu´nun neresinden getirttiklerini söyleyerek izahlarına devam ediyor ve ayrıntılı bir biçimde kemerin inşasını anlatıyordu.

Bu mektup bir inşanın, yaptığı işin kalıcı olması için gösterebileceği çabanın insanüstü bir örneğidir. Bu mektubun ihtişamı, modern çağın insanlarının bile zorlanacağı taşın ömrünü bilmesi, yapı tekniğinin değişeceğini bilmesi, 400 sene dayanacak kâğıt ve mürekkep kullanması gibi yüksek bilgi seviyesinden gelmektedir. Şüphesiz bu yüksek bilgiler de o koca mimarin erişilmez özelliklerindendir. Ancak erişilmesi gerçekten zor olan bu bilgilerden çok daha muhteşem olan 400 sene sonraya çözüm üreten sorumluluk duygusudur.".

17 Kasım 2018 Cumartesi

Oğlunu Üsküdar Marmaray Metro İstasyonunda Bekleyen Şehit Babası Malatya'lı Demans Hastası Amca - Erem Şentürk

Bekir Develi'nin programında gazeteci Erem Şentürk'ün anlattığı başından geçen muhteşem hikaye videosunu izlemek için yukarıdaki videoyu izleyiniz.

Tam metroya bineceğim, bir tane yaşlı amca makinenin önünde panik yapmış dolduramıyor kartı.

Arkasında birkaç tane genç birikmiş bağırıyor amcaya “hadi be n’apıyosun, flört mü ediyosun makineyle” ben bunu duyunca delirdim, n’apıyosunuz ya dedim, gittim amcaya yardım etmeye.

Canım amcam sen ne istiyorsun dedim, kartım yok dedi.

Ben ona sordum kart mı yükleyeceksin, kart mı alacaksın? Benim kartım yok dedi, çok basit dedim şöyle çözeceğiz seninle meseleyi. 10 lirayı koyduk makineye, doldurduk kartını, 4 lira para üstünü de aldık, dedim al istediğin yere git bununla. Ama yarın mutlaka İETT’ye başvuru yap senin yaşına bedava ulaşım dedim, sen niye kartla falan uğraşıyorsun?

Neyse ben de doldurdum kendi kartımı turnikenin önüne geldim, tam turnikeden geçeceğim aa baktım amca orada bekliyor hala, amca niye binmedin? Dedim…

Yavrum adres soracaktım bunlar bana bağırırlar diye korktum soramadım, seni bekledim dedi, olur mu öyle şey amcam dedim, nereye gidecektin sen diye sordum, Üsküdar’a dedi. Amca Kirazlı’dayız karşı kıtada o, sen buraya nasıl geldin çok uzak dedim. Kafasını eğdi, dur dedim anlattım ona: Buradan iki kat aşağı in, Yenikapı yönüne bin, Yenikapı’da in sarı çizgiyi takip et Marmaray’a bin oradan 2 durak sonra Üsküdar Marmaray’dasın dedim. Amca hiçbir şey anlamamış, Japon balığı gibi mahzun mahzun bakıyor bana, anlamamış durumu. 

Baktım anlayacak gibi de değil, amca gel gidiyoruz dedim, atladık metroya gidiyoruz Üsküdar’a doğru.

İlk durakta binmişiz, güzel güzel oturmuşuz muhabbet olsun diye amcaya nerelisin diye sordum.

Malatya dedi. Var mı kayısı bahçesi filan dedim, yavrum ben emekli ağır ceza hakimiyim dedi… Aboov dedim içinden, sen onca insana 30 sene, 40 sene, 100 sene, müebbet hapis cezası dağıt, sonra gel metroda kartı şaşır, gideceğin yeri şaşır, kaybol…
Sonra amca dedim Malatya’dan İstanbul’a neyle geldin, uçakla mı otobüsle mi?
Amca dedi ki hatırlamıyorum. Dedim amca valizlerin nerede? 3 yaşındaki çocuk gibi yüzüme baktı nerde dedi. Telefon nerede dedim, nerede? Dedi. O an anladım ki amca demans hastası.

Demans gerizekalı olmak değil, aklını yitirmek demek değil. Zekan yerinde, her şeyin normal; demans hastasını evlendirsen çocuğu olur, kıyafetin, yemeğin en güzelini seçer alır tek problemi var kişisel tarihini yitirmiş.

Peki kimlik yanında mı, yanında bastık amcayla Üsküdar’a gittik.

Amcanın aklında tek cümle var “Baba seni Üsküdar Marmaray’da bekliyorum”, aklında kalan tek şey bu. Amca oğlun seni kesin Üsküdar Marmaray’da bekliyor mu? Bekliyor. Kesin mi? Kesin. İndik Üsküdar’da oturduk bekliyoruz gelen giden yok, bekle Allah bekle kimse yok. O kadar bekledik ki sonunda Marmaray kepenkleri indirdi. Amcayla yakında bir yerde oturduk, amcadan kimliğini aldım, Ankara’da bir tanıdığı aradım dedim böyle böyle kimdir bu yakını vs. bir numara bulur musun? Sağ olsun yardımcı oldu bir telefon numarası geldi.

Harbiden Malatyalıymış amca, telefonu aradım bir kadıncağız açtı, dedim gece gece rahatsız ettim ama…

Ben daha lafa başlar başlamaz Üsküdar Marmaray’da mısınız dedi? Evet dedim, meğer biliyormuş kadın. Size eniştemin telefon numarasını vereyim onu arar mısınız dedi, tabii dedim aldım numarayı aradım enişteyi. Dedim gece vakti rahatsız ediyorum ama… Hemen Üsküdar Marmaray’da mısınız dedi evet dedim. Galiba bunu herkes biliyor, böyle bir şey var galiba İstanbul’da bir ben bilmiyorum diye düşündüm.
Derken neyse enişte geldi birazdan amcayı almaya.

Ben hemen başladım azarlamaya; demans hastası bu adam niye tek başına salıyorsunuz dışarı? Bu adamı dışarı salmakla 3 yaşında çocuğu salmak aynı şey! Ne biçim oğlu var ki bunun “baba gel seni Marmaray’da bekliyorum” diyor?
Enişte bana sarıldı ve “abi babanın oğlu polisti 3 yıl önce şehit oldu! Ve oğluyla son telefon görüşmesinde “baba seni Üsküdar Marmaray’da seni bekliyorum” Demişti, her şeyi unuttu onu unutmuyor, arada evden kaçıp buraya geliyor.

Dizlerimin bağı çözüldü. Kaldım öylece neyse onlar gitti kafamda cümleler uçuşuyor. İki şey düşündüm: Birincisi belki dedim amcanın oğlu gerçekten de oraya geliyor ama biz göremiyoruz.

İkincisi ve daha beterini söyleyeyim, demans hastalığı bizim de hastalığımız toplum olarak…

Tarih bilmediğimiz için aynı o amcanın metroda kaybolması gibi millet olarak sağa sola savrulup duruyor olabiliriz. Evet, en güzel kıyafetleri giyiyor, en güzel yemekleri yiyor, oyunlarda en yüksek puanları alabiliyoruz, ama bunlar bizim canlı olduğumuzun alametleri, hayatta olduğumuzun değil…

Erem Şentürk

15 Kasım 2018 Perşembe

Hacıwatt - Bursa Teknik Üniversitesi Mühendislik Bölümü Öğrencilerinin Ürettiği Elektrikli Araba


Hacıwatt elektrikli arabanın videosunu izleyebilirsiniz

Bursa Teknik Üniversitesi Mühendislik Bölümü öğrencileri Hacıwatt adında elektrikli otomobil üretti.


Bursa Teknik Üniversitesi Mühendislik Bölümü öğrencilerinin tasarladığı elektrikli otomobil Hacıwatt 120 kilometre hıza ulaşıp 90 kilometre gidebiliyor.

Makine mühendisi, elektrik elektronik mühendisi, mekatronik mühendisi, metalurji ve malzeme mühendisliğinden 13 öğrenci aylar süren çalışmalar sonunda aküsü hariç tüm parçalarını kendileri üreterek elektrikli otomobil yapmayı başardı. 

300 kilo ağırlığındaki otomobil 120 kilometre hıza ulaşıyor, 100 kilometrede 1 lira 30 kuruş yatık sarf ediyor. 

Aracın aküsü 2 saatte şarj olurken, bu şarjla 150 kilometre mesafe gidiyor.

13 Kasım 2018 Salı

Başkalarının Çözemediği Problemleri Çözebilmek, Çekici Nereye Vuracağını Bilmek



Bir fabrikada, büyük bir makine aniden durmuş. 

Makine durunca üretim de durmuş. 

Fabrikadaki tamirciler ve teknisyenler uğraşmış ancak makineyi bir türlü çalıştıramamışlar.

Sonunda, yaşlı bir tamirci bulmuşlar. 

Usta tamirci, makinenin etrafında dolaşarak, dikkatli bir şekilde kontrol etmiş. 

Sonra, çantasından bir çekiç çıkarmış, makineye yaklaşmış ve tespit ettiği bir yere çekici “tık” diye vurmuş. 

O da ne? Makine, başlamış çalışmaya…

Patron, üretimin başlamasından son derece memnun olmuş ve yaşlı ustaya sormuş;

– Borcumuz ne kadar?

– 1000 dolar.

– Ne? 10 dakikalık bir inceleme yaptın ve çekiçle makineye şöyle bir vurdun, o kadar. Bunun için mi 1000 dolar istiyorsun?

– Evet.

– Peki… O zaman bana ayrıntılı bir fatura düzenle. İstediğin 1000 doların ayrıntılarını görmek istiyorum.

Bunun üzerine yaşlı tamirci, faturayı düzenleyip, patrona uzatmış. 

Patron, faturayı almış ve dikkatle okumaya başlamış;

Çekiçle, makineye vurmanın bedeli: 1 dolar.

Çekici nereye vuracağını bilmenin bedeli: 999 dolar.

Toplam: 1000 dolar.

Başkalarının çözemediği problemleri çözebilmek her zaman değerlidir.

Başkalarının tamir edemediğini tamir eden kullandığı malzemeye göre değil, bilgisinin değerine göre ücret alır.

11 Kasım 2018 Pazar

Okullarda Kutlanan Belirli Gün ve Haftalar Çizelgesi, Tarihleri Nelerdir?



Belirli Gün ve Haftalar Çizelgesi


1- İlköğretim Haftası (Eylül ayının 3. haftası)

2- Öğrenciler Günü (İlköğretim Haftasının son günü)

3- Gaziler Günü (19 Eylül)

4- 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü (Ders yılının başladığı 2. hafta içerisinde anma programları uygulanır.)

5- Dünya Okul Sütü Günü (28 Eylül)

6- Mevlid-i Nebî Haftası (Diyanet İşleri Başkanlığınca belirlenecek haftada)

7- Hayvanları Koruma Günü (4 Ekim)

8- Ahilik Kültürü Haftası (8-12 Ekim)

9- Birleşmiş Milletler Günü (24 Ekim)

10- Cumhuriyet Bayramı (29 Ekim)

11- Kızılay Haftası (29 Ekim-4 Kasım)

12- Organ Bağışı ve Nakli Haftası (39 Kasım)

13- Lösemili Çocuklar Haftası (2-8 Kasım)

14- Atatürk Haftası (10-16 Kasım)

15- Dünya Diyabet Günü (14 Kasım)

16- Afet Eğitimi Hazırlık Günü (12 Kasım)

17- Dünya Felsefe Günü (20 Kasım)

18- Dünya Çocuk Hakları Günü (20 Kasım)

19- Ağız ve Diş Sağlığı Haftası (21-27 Kasım)

20- Öğretmenler Günü (24 Kasım)

21- Dünya Engelliler Günü (3 Aralık)

22- Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkının Verilişi (5 Aralık)

23- İnsan Hakları ve Demokrasi Haftası (10 Aralık gününü içine alan hafta)

24- Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası (12-18 Aralık)

25- Enerji Tasarrufu Haftası (Ocak ayının 2. haftası)

26- Vergi Haftası (Şubat ayının son haftası)

27- Sivil Savunma Günü (28 Şubat)

28- Yeşilay Haftası (1 Mart gününü içine alan hafta)

29- Girişimcilik Haftası (Mart ayının ilk haftası)

30- Dünya Kadınlar Günü (8 Mart)

31- Bilim ve Teknoloji Haftası (8-14 Mart)

32- İstiklâl Marşı'nın Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy'u Anma Günü (12 Mart)

33- Tüketiciyi Koruma Haftası (15-21 Mart)

34- Şehitler Günü (18 Mart)

35- Yaşlılar Haftası (18-24 Mart)

36- Türk Dünyası ve Toplulukları Haftası (21 Mart Nevruz gününü içine alan hafta)

37- Orman Haftası (21-26 Mart)

38- Dünya Tiyatrolar Günü (27 Mart)

39- Kütüphaneler Haftası (Mart ayının son pazartesi gününü içine alan hafta)

40- Kanser Haftası (1-7 Nisan)

41- Dünya Otizm Farkındalık Günü (2 Nisan)

42- Kişisel Verileri Koruma Günü (7 Nisan)

43- Dünya Sağlık Günün/Dünya Sağlık Haftası (7-13 Nisan)

44- Turizm Haftası (15-22 Nisan)

45- Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı (23 Nisan)

46- Dünya Fikrî Mülkiyet Günü (26 Nisan)

47- Kût´ül Amâre Zaferi (29 Nisan)

48- Bilişim Haftası (Mayıs ayının ilk haftası)

49- Trafik ve İlkyardım Haftası (Mayıs ayının ilk haftası)

50- İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası (4-10 Mayıs)

51- Vakıflar Haftası (Mayıs ayının 2. haftası)

52- Anneler Günü (Mayıs ayının 2. pazarı)

53- Engelliler Haftası (10-16 Mayıs)

54- Müzeler Haftası (18-24 Mayıs)

55- Atatürk'ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı (19 Mayıs)

56- Etik Günü (25 Mayıs)

57- İstanbul´un Fethi (29 Mayıs)

58- Çevre Koruma Haftası (Haziran ayının 2. haftası)

59- Babalar Günü (Haziran ayının 3. pazarı)

60- Zafer Bayramı (30 Ağustos)

Mahallî Kurtuluş Günleri ve Atatürk Günleri ile Tarihî Günler (Gerçekleştiği tarihlerde)

Resmî Gazete: 01.09.2018/30522

7 Kasım 2018 Çarşamba

Mükemmelliyetçi Kişilerin Hastalığı Fibromiyalji Sendromu Belirtileri, Tedavi ve Kurtulma Yöntemleri


Son yıllarda adını sık duyduğumuz sorunlardan biri olan fibromiyalji de modernleşmeyle birlikte görülme hızı artan hastalıklardan biri.

Acıbadem Taksim Hastanesi Fizik Tedavi Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Ferda Özdemir, fibromiyaljinin hassas yapılı, mükemmeliyetçi, çok titiz kişilerin hastalığı olduğunu söylüyor...

Fibromiyalji sendromu, uyku bozukluğu, kaslarda yaygın ağrı ve hassasiyet, aşırı yorgunluk, halsizlik ve sabah tutukluğu ile kendini belli eden kronik yumuşak doku romatizmal ağrı sendromudur. 

Özellikle vücudun belli noktalarından aşırı hassasiyet ile kendini belli eder. 

Toplumun yüzde 3’ünde görülen fibromiyalji sendromu hastaların yaşam kalitesini olumsuz etkilemektedir. Romatizmal hastalıklar içerisinde en sık karşılaşılan ikinci hastalık olan Fibromiyalji kadınlarda erkeklere göre üç kat daha sık görülmektedir. Yapılan araştırmalar, ülkemizde yaklaşık 1,3 milyon fibromiyalji hastası olduğunu göstermektedir. 

Fibromiyalji belirtilerinin farklı hastalıklarla karşılaştırılma olasılığı ise çok yüksektir. Doğru teşhis konulamadığında fibromiyalji şikayetleri azalsa da bir süre sonra yeniden başlama riski çok fazladır. Fibromiyalji tedavi edilmediğinde yaşam kalitesinde düşüş ve işgücü kaybına neden olur.

Fibromiyalji belirtileri çok keskin olmamakla birlikte en önemli belirtisi vücudun belli yerlerinde görülen hassasiyettir. Bunu yanı sıra fibromiyalji özellikle ağrı ve sabahları zor uyanma ile kendini belli eder. Nefes almada zorlanma ve kulak çınlaması da en büyük fibromiyalji belirtilerindendir.

Fibromiyalji sendromu olan kişilerin
özel bir karakteri vardır. Kendilerinden beklentileri çok yüksektir, mükemmeliyetçidir, çok titizdir ve duygu durumları çok çabuk değişir. Bu kişilerin stresli zamanlarında ağrılarının artma ihtimali çok yüksektir.

Ekonomiyi, iş hayatını ve gündelik yaşamı olumsuz etkileyen ve “çağın hastalığı” olarak tanımlanan fibromiyalji dünya nüfusunun yüzde 3-6 sını etkileyecek kadar yaygın bir sorun. Ancak hastalık tek bir şikayetten ziyade, yaygın kas ağrıları, baş ağrısı, yorgunluk, bitkinlik, halsizlik, uyku düzensizlikleri, depresif ataklar ve bazen de spastik kolit denilen birçok problemin eşlik ettiği genel bir sendrom olarak tanımlanıyor.

Amerika'da yapılan istatistiklere göre, fibromiyalji iş gücü kaybına yol açtığı için, maliyeti en yüksek hastalıklar sıralamasında, kalp hastalıklarının ardından ikinci sırada bulunuyor. Acıbadem Taksim Hastanesi Fizik Tedavi Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Ferda Özdemir, sorunun giderek yaygınlaşmasına karşın, fibromiyalji teşhisinin konulması çok da kolay olmadığını hatırlatıyor. Her üç hastadan yalnızca biri doğru tanı alarak tedaviye başlıyor. Ancak birçok sistemi etkilemesi nedeniyle, tedavide de sabır, kararlılığın yanı sıra multidisipliner yaklaşımı da zorunlu kılıyor.

Titiz ve hassas yapılıysanız dikkat!

Fibromiyalji sendromunun neden geliştiği tam olarak bilinemiyor. Yapılan araştırmalarda; uyku bozukluğu, ağrı algılama bozukluğu, santral sinir sisteminde nörotransmitter denilen maddelerin dengesizliği, sinir sistemi ve hormonal sistem bozukluğu, kas ve kas işlevlerinin bozukluğu, sempatik sistemin aşırı çalışması gibi birçok sorunun etken olabileceği düşünülüyor. Ancak bu sendromu yaşayan kişilerin bazı ortak karakteristik özellikleri bulunuyor. Prof. Dr. Ferda Özdemir, “Hassas yapılı, her şeyden çabuk etkilenen, kendilerinden beklentileri yüksek olan, mükemmeliyetçi, çok titiz ve duygu durumları çok çabuk değişen kişilerin hastalığıdır. Bu kişilerin stresli zamanlarında ağrılarının artma ihtimali de çok yüksektir” diyor.

Fibromiyalji tedavisindeki yeni yaklaşımlar

Fizik Tedavi Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Ferda Özdemir, fibromiyaljiyi kontrol altına almak için tedavinin olmazsa olmazlarını anlatıyor...

1- Hem hasta hem de yakınlarının eğitimi

Kronik hastalıkların tümünde olduğu gibi fibromiyalji tedavisinin merkezinde de hastanın kendisi yer alıyor. Bu nedenle etkili sonuçlara ulaşabilmek için öncelikle hastanın ve yakınlarının bilgilendirilmesi ve eğitimi gerekiyor. Son yıllarda yurt dışında ve ülkemizde hasta ve çevresinin eğitimi amacıyla teorik ve egzersiz uygulamalarını kapsayan “Fibromiyalji Okulu” adıyla anılan eğitim programları tedavi başarısının daha da kalıcı sonuçlara ulaşmasına yardımcı oluyor.


2- Yeni geliştirilen ajanlarla etkin ilaç tedavisi

Fibromiyalji sendromunda ilaç tedavisinde; genellikle kas gevşeticiler, ağrı kesiciler, antidepresanlar, uyku düzenleyici ilaçlar, mineral ve antioksidan vitaminler uygulanıyor. Prof. Dr. Ferda Özdemir, son yıllarda gabapentin türevlerinin yer aldığı ilaçlardan da etkin sonuçlar alınabildiğini hatırlatıyor. Ayrıca birçok ilacın fibromiyalji tedavisinde denendiği bazılarının başarılı olduğu biliniyor.

3- Fizik tedavi uygulamaları

Hastalığın tedavisinde fizik tedavi uygulamalarının önemli bir yeri bulunuyor. Sıcak paketler, derin ısıtıcılar ve ağrı kesici özelliği olan elektriksel akımlar ile olumlu sonuçlar alınabiliyor. Prof. Dr. Ferda Özdemir, bunun yanı sıra fizik tedavinin rutin uygulamaları arasına henüz girmemiş manyetik alan ve kriyoterapi gibi yöntemlerin de fibromiyalji sendromunda oldukça etkin sonuçlar verdiğini hatırlatıyor.

4- Doğru ve düzenli egzersiz


Egzersiz, hem tedavinin, hem de korunmanın olmazsa olmaz unsurlarından biri olarak gösteriliyor. Egzersiz yapılmadığı takdirde hastalar diğer tedavilerden sınırlı yarar görüyor. Gevşeme ve germe egzersizleri, eklem hareket açıklığı egzersizleri, pilates, yürüyüş, yüzme ve bisiklete binme tercih edilebilecek alternatifler arasında yer alıyor. Egzersiz programlarının hastaya göre ayarlanması da son derece önem taşıyor. Ayrıca, etkili sonuçlar alınabilmesi için haftada üç kez uygulamak gerekiyor.

5- Suyun iyileştirici gücü
Fibromiyalji sendromunda kaplıca tedavisi, gerek ortamın değiştirilmesi gerekse suyun sıcaklık, mineral içeriği ve radyoaktivite gibi özellikleri sayesinde olumlu yarar sağlıyor. Suyla yapılan girdap banyoları, tazyikli duşlar bu katkıyı daha da kuvvetlendiriyor. Kaplıcalardan olumlu etki alınması için 21 seans sürdürülmesi öneriliyor.

6- Güneşsiz olmaz!

Gerek sunduğu sıcaklık, gerekse ultraviyole etkisi ile güneşlenme birçok hastada uzun süren rahatlama sağlıyor. Bu nedenle hastaların ağrılarında, güneşlenme ve yüzme fırsatını buldukları yaz aylarında kış aylarına göre önemli düzelmeler görülüyor. Sadece yaz aylarında değil, kış güneşi fırsatlarını da değerlendirmek önem taşıyor.

Üç Fazlı Asenkron Motorun Ani Frenlemesi Kumanda ve Güç Devresi

Ani durdurma yönteminin mantığı, motorun var olan döndürme momentini ters yönde çevirerek motorun miline ters döndürme momenti uygulamaktır. Frenleme zamanını en kısa sürede beceren yöntem ani frenleme yöntemidir.

Ani durdurma sistemi güçlükle yol alan motorlarda ve büyük güçteki motorlarda uygulanmaz. Aksi takdirde motor şebekeden aşırı akım çeker ve döndürdüğü yükte sakıncalı değerlerde mekanik gerilimler doğar.

Eğer bir bant sisteminde kullanılan bir motor ise ve ani durdurma sonucunda bu bant üzerindeki malzemeyi üzerinden fırlatıp atacaksa burada ani frenleme sakıncalıdır.

Ayrıca alınması gereken diğer bir önlem ise elektriksel önlemlerdir. Durdurma için motora ters döndürme momenti uygulandığından motor durma anından sonra ters yönde dönmek isteyecektir. Eğer herhangi bir müdahelede bulunulmazsa motor durduktan sonra ters dönmeye başlar. Burada bazı algılayıcılarla bu anı tespit ederek durma anında motorun enerjisi kesilmelidir ve eğer gerekiyorsa durma anında mekanik bir kilitleme sistemiyle milin dönmesi engellenmelidir.

Ani durdurulacak motor ilk önce şebekeden ayrılır. Daha sonra ters yönde dönecek
şekilde tekrar şebekeye bağlanır. Bu durumda motorda ters yönde bir döndürme momenti meydana gelir. Devir sayısı süratle düşer ve belirli bir zaman sonra da motor tamamen durur.

Bu andan sonra motorun ters yönde dönmesine olanak verilmez ve hemen motor devreden çıkarılır.



Devrenin Çalışması:

Start butonuna basıldığında motor çalışmaya başlar.

Stop butonuna basılması durumunda iki fazın yerinin değiştirilerek devir yönü değiştirilerek oluşan ters döndürme momenti, rotorun devir sayısını süratle düşürür. 

Devir sayısı sıfır olduğunda ani durdurma anahtarı açılır ve artık motorun bağlantısı şebekeden tamamen ayrılmış olur.

Böylece motor ters dönmeden ani olarak durdurulmuş olur.

Üç Fazlı Asenkron Motorun Yıldız - Üçgen Yolverilen Motorun Dinamik Frenleme Devresi


Devrenin Çalışması:

Kumanda devresinde start butonuna basıldığında motor önce yıldız bağlantı çalışır.

Motor zaman rölesinin ayarlandığı kısa bir süre sonrasında üçgen bağlantılı çalışmaya devam eder.

Stop butonuna basıldığında dinamik frenleme devreye girer ve motor frenlenir.

6 Kasım 2018 Salı

Marina Abramovic, Kalabalıkta Kötülerin Cesareti İyilerin Korkaklığı 6 Saat Kıpırdamadan Duran Kadına Yapılanlar ve Sonuçları


71 yaşındaki sanatçı Marina Abramovic'in 1979 yılında, henüz daha 30'larının başındayken sergilediği bir gösterinin sonuçları okuyanları şoka uğrattı.

Sırp performans sanatçısı Marina Abramovic, 1960'larda ortaya çıkan ve bodyart yani vücut sanatı adı verilen akımın önemli temsilcilerinden birisi. Abramovic sanat için pek çok acı verici deneyimi tecrübelemiş, vücudunu kullanarak ürettiği performanslar ile oldukça ilgi çekici işlere imza atmıştır.

Peki, Marino Abramovic kimdir? Ne iş yapıyor?

Sırp performans sanatçısı Marina Abramovic, 1979 yılında Rhythm 0 adını verdiği bir gösteri sergiledi. Rhythm 0, hem gösteri esnasında olanlar hem de sonuçlarının gösterdikleri sayesinde sanat tarihinin en sarsıcı performanslarından biri oldu.

1979 yılında o zamanlar henüz pek tanınmamış biri olan performans sanatçısı Marina Abramovic, gösteri sanatları tarihinin en unutulmaz, en konuşulan ve belki de en korkunç gösterilerinden birini gerçekleştirdi.

Rhythm 0 adını verdiği bu gösteride, yaptığı şey aslında çok basitti:

Olduğu yerde sabit durmak. Bunun yanı sıra gösteriyi izlemeye gelenlerin seçimine bırakılmış şekilde, bir masa üzerine birçok farklı eşya ve materyal yerleştirdi. Bu masada çiçekten çikolatalı keke, zincirden bıçağa kadar her türlü rastgele eşya bulunuyordu.

HAYATININ EN KÖTÜ GÜNÜ OLDU

Tüm gösteri boyunca kadın, tıpkı cansız bir obje gibi pasif kalacaktı. Amacı aslında kendini yaşayan bir sanat eseri olarak empoze etmekti. Ancak 6 saat sürecek bu performans denemesinin hayatının en korkunç günlerinden birine dönüşeceğinden haberdar değildi.

BAŞTA HER ŞEY İYİ GİTTİ

İlk başlarda izleyiciler oldukça nazik ve iyi niyetliydi. Kimisi masadaki gülleri kadının eline veriyor, kimi ona kek yediriyor bazıları ise saçlarını okşuyor onunla tokalaşıyordu. Ancak aradan zaman geçtikçe ve performans uzadıkça işin rengi değişmeye başladı.

BİR TOKAT İLE BAŞLADI
İlk olarak izleyicilerden biri kadına hafif bir tokat attı. Abramovic'in gerçekten de hiçbir reaksiyon vermediğini far keden topluluktan bazıları kadına daha sert bir biçimde vurmaya başladı. Az önce kadının elini sıkan, ona gül uzatan insanlar karşılarında gerçekten savunmasız birinin olduğunu kavradıklarında şiddet eğilimi göstermeye başladılar. Ancak olaylar bununla da sınırla kalmadı.

ARKASINDAN CİNSEL TACİZLER GELDİ

Kalabalıktan bir kişi silahı alıp kadının alnına dayadı. Daha sonra kadının vererek silahı boynuna dayamasını sağlayacak bir biçimde yerleştirdi. Bazıları kalemlerle kadının alnına boynuna yazılar yazmaya başladılar. Bunların ardından cinsel tacizler başladı.

ÇIRILÇIPLAK BIRAKTILAR

Bazıları kadının kalçalarını, göğüslerini sıkıştırıyor, kimi onu öpüyor kimi ise yalayarak tükürüyordu! Sonunda kalabalık, kadının üzerindeki eşyaları makaslarla parçalayarak onu çırılçıplak bıraktı. Ancak bununla da yetinmediler. Kalabalıktan biri kadının karnını bıçakla çizdi ve diğerleri de bundan cesaret alarak onu takip etti. Elbiselerini parçaladıktan sonra, kadının her tarafını bıçaklarla çizmeye ve kadını belli belirsiz bıçaklamaya başladılar.

TECAVÜZ ETMEYE ÇALIŞAN OLDU

Boyun kısmına çizik atarak kanamasını sağladıktan sonra burada kan emenler bile oldu. Bunun ardından kadını sağa sola cansız manken gibi taşıdılar bu esnada defalarca taciz ettikleri kadına, kalabalıktan bir adam masa üzerine yatırıp tecavüz etmeye çalıştı!

GÖZYAŞLARI İÇİNDE KALDI AMA DEVAM ETTİ

Sonrasında sağduyulu birkaç kişinin önlemesiyle kalabalık bu fikirden vazgeçti ve kadının çıplak fotoğraflarını çekmeye, bazılarını da eline tutuşturmaya başladılar. Bu esnada kadın gözyaşları içindeydi ancak kalabalık onu bir obje olarak değerlendirme konusunda ısrarcıydı…

BİR KADIN MÜDAHALE ETTİ

Vahşileşen çoğunluğa rağmen kalabalık içinde bulunan bir grup insan bu durumdan rahatsızlık duymaya başladı. Ancak cesaret edip bir eylemde bulunamadılar. Ta ki kalabalıktan çıkan bir kadın, Abramovic'in gözyaşlarını silip ona sarılana kadar… Kadının peşi sıra, sanatçıya yapılanlardan rahatsız olan azınlık grup, onu adeta bir koruma çemberine alarak, kıyafetlerini geri giydirdi, boynundaki yarayı kapattı, vücudundaki diğer kanayan kısımları bantla kapattı ve kadına sigara ikram ettiler.

SONUÇLAR DÜŞÜNDÜRÜCÜ

Bir performans sanatından daha çok toplumsal bir deneye dönüşen bu olay, çoğunluğun birbirinden cesaret alarak içindeki kötülüğü kolayca ortaya çıkarabilmesine karşın, bu durumdan rahatsız olan iyi niyetli kişilerin aynı dayanışma cesareti gösterememesinin ya da bu konuda geç kalmasının nelere sebep olduğunu gözler önüne seriyordu.

KAÇIP GİTTİLER

6 saat sonunda performans sona erdiğinde Abramovic, tekrar hareket etmeye başladığında, kalabalık korkunç biriyle yüzleşmişcesine oradan kaçıştı. Az önce çekinmeden işkence yaptıkları kişinin, tekrar bir birey formu kazanarak hareket etmesi kalabalığı dehşete düşürmüştü…

Dünyanın En Büyük Hidroelektrik Santrali Olan Üç Boğaz (Geçit) Barajı Büyüklüğü ve Özellikleri


Dünyanın en büyük hidroelektrik santrali olan Üç Boğaz Barajı, Çin'in Hubei eyaletinde, Yiling bölgesindeki Yangtze Nehri üzerine kurulmuş bir mühendislik harikasıdır. 

Dünyanın en büyük hidroelektrik projesi olan baraj aynı zamanda yağışların en çok arttığı dönemlerde meydana gelen sellerin önlenmesi, kuraklık dönemleri için suyun depolanması ve turizm gayeleriyle de kullanılıyor.

15 nükleer reaktörün gücüne eşit.

Yapımına 1993'te başlanan ve ilk olarak 2003'te devreye giren baraj, gemi lifti hariç bitmiş olarak tam kapasite ile 4 Haziran 2012'de çalışmaya başlamıştır. 

İnşasında 1,4 milyon insan çalışan ve 22,5 milyar dolara mal olan baraj, 22.500 MW'lık elektrik üretmektedir. Bu da 15 nükleer reaktörün gücüne eşit.

Barajın kurulduğu yerde bazı tarihi ve arkeolojik kalıntıların su altında kalması ve 1 milyondan fazla kişinin taşınmak zorunda bırakılması, barajın inşası sırasında tartışma konusu olmuş, diğer ülkelerden olumsuz tepkilere sebep olmuştur. Ayrıca ekolojik ve jeolojik değişimler de bölgede risk oluşturmaktadır.

Barajın Temel Özellikleri

► Üç Boğaz Projesi’nin Yangtze Nehri üzerine kurulmasına karar verilmesinin nedeni, nehir vadisinin çok geniş ve tam ve sert granit üzerinde bulunmasındandır. Burada nehrin ilk kısmındaki, yaklaşık 1 milyon km2 toprak kontrol altına alınarak, her yıl geçen ortalama su miktarı 500 milyar metreküpe ulaşır.

► Üç Boğaz Barajı, son olarak 32 jeneratörünün de çalışmaya başlamasıyla tam kapasiteye ulaşmıştır. 15 nükleer reaktör gücünde elektrik üretebilen barajda, her biri 700 MWkapasiteye sahip 32 ana türbin ve her biri 50 MW kapasiteli 2 küçük türbin bulunur.

► Hidroelektrik barajının sahip olduğu göl hacmi 116.000 m3 ve alanı 1045 km2 olmak üzere yaklaşık bir İsviçre büyüklüğündedir.

► Baraj gövdesi 3,5 kilometre genişliğinde olup, derinliği 100 - 175 metre arasında değişmekte ve baraj gölünün uzunluğu 500 kilometreyi geçmektedir. Barajın genel su kapasitesi ise 39 milyar 300 milyon metreküptür.

► Barajın tek özelliği elektrik üretmek olmayıp, sel önleme, taşımacılık, su ürünleri yetiştirme, turizm, ekolojik koruma, çevre temizleme, Çin’in güneyinden kuzeyine su nakledilmesi ve sulama gibi birçok fonksiyon ve amacı da vardır.

► Ayrıca bu baraj sayesinde 1,4 milyon ton karbon dioksit, 4,3 milyon ton asit nitrat, 800 bin ton hidrojen sülfür gibi maddelerden kurtulunduğu belirtiliyor.

Barajın inşasında 500'den fazla köyün zarar görüp 1 milyondan fazla insanın taşınmak zorunda kalması gibi durumlar büyük eleştiri toplamıştır. Ayrıca baraj yüzünden Çin timsahı, Sibirya turnası, Yang-Tze ırmak yunusu gibi canlı türlerinin neslinin tükenmesi, ekolojik ve jeoojik değişimler de baraja karşı olan eleştirilerin başlıca sebepleridir.

2 Kasım 2018 Cuma

Mediha Öğretmen ve Öğrencisi Mustafa - Tıpkı annem gibi kokuyorsunuz öğretmenim


Okulun ilk günleri 5. Sınıfta öğretmen öğrencilerine klişe bir söz söyledi: 

- Hepinizi çok seviyorum... 

Ancak bu imkânsızdı, çünkü ön sırada oturduğu yerde bir yana kaykılmış, adı Mustafa Yılmaz olan bir erkek çocuk vardı.

Mediha öğretmen, bir yıl önce Mustafa'yı izlemiş ve diğer çocuklarla oynamadığını, elbiselerinin kirli olduğunu, sürekli olarak kirli dolaştığını gözlemlemişti. 

İlave olarak Mustafa tatsız olabiliyordu.

Öyle bir noktaya geldi ki, Mediha öğretmen onun kâğıtlarına kırmızı kalem ile kalın çarpılar yapmaktan ve kâğıdın üstüne büyük harflerle zayıf yazmaktan zevk alır hale gelmişti.

Her öğrencinin geçmişine dair bilgileri okurken Mustafa’yı en sona bırakmıştı. 

Ve bir gün sıra ona geldi...

Mustafa'nın birinci sınıf öğretmeninin notu: 

Mustafa gülmeye hazır parlak bir çocuk. Ödevlerini derli toplu ve temiz yapıyor ve çok terbiyeli. Onun etrafta olması çok eğlenceli?

İkinci sınıf öğretmeninin notu: 

Mustafa mükemmel bir öğrenci, sınıf arkadaşları tarafından çok seviliyor, ama annesinin ölümcül bir hastalığı olduğu için sıkıntı içinde ve evdeki yaşamı mücadele içinde geçiyor.?

Üçüncü sınıf öğretmenin notu: 

Mustafa'nın annesinin ölümü onun için çok zor oldu. Mustafa elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyor ama babası ona ilgi göstermiyor ve eğer bazı adımlar atılmazsa evdeki yaşamı yakında onu etkileyecek.

Mustafa’nın dördüncü sınıf öğretmeninin notu: 

Mustafa içine kapanık ve okulda derslere çok fazla ilgi göstermiyor. Çok fazla arkadaşı yok ve bazen sınıfta uyuyor.

Ve Mediha öğretmen Mustafa’nın yaşadıklarını okuduktan sonra problemi kavradı ve kendinden utandı.
 
Bu olay öğretmeni çok etkiledi... 

Sürekli Mustafa’nın durumunu düşünür hale geldi... 

Doğum gününde minik öğrencileri ona güzel kurdelelerle ve parlak kâğıtlara sarılmış hediyeleri getirdiğinde bile kendini çok kötü hissediyordu. 

Mustafa'nın hediyesini alıncaya kadar bu böyle devam etti. Mustafa'nın hediyesi; kalın, kahverengi bir ambalaj kâğıdı ile beceriksizce sarılmıştı.

Mediha öğretmen onu diğer özenle paketlenmiş kurdelelere sarılmış hediyelerin ortasında açmaktan acı duydu.

Fakat o da ne! Paketten, taşlarından bazıları düşmüş elmas taklidi taşlı bir bilezik ve çeyreği dolu olan bir parfüm şişesini çıkınca gören çocuklardan bazıları gülmeye başladı.

Ama Mediha öğretmen, sevinç ve hayranlıkla bileziğin ne kadar güzel olduğunu söylediğinde çocukların gülmesi kesildi. Bileziği taktı ve parfümü bileklerine sürdü. 

Mustafa, o gün okuldan sonra öğretmenine şunu söylemek için bekledi.

"Bugün tıpkı annem gibi kokuyordunuz öğretmenim.."

Bu sözler içine işleyen Mediha öğretmen çocuklar gittikten sonra, en az bir saat ağladı.

O günden sonra, şunu-bunu ezberletmeyi, öğretmeyi bıraktı. Bunun yerine, o minicik yavrucakları eğitmeye başladı. Mustafa'ya da özel ilgi gösterdi. Onunla çalışırken, zihni canlanmaya başlıyor görünüyordu. Teşvik edildikçe Mustafa, daha hızlı karşılık veriyordu. Yılın sonuna doğru, sınıfın en çalışkan çocuklardan biri oldu ve tüm çocukları aynı derecede sevdiğini söylemesine rağmen, Mustafa, artık Mediha öğretmenin gözdelerinden biriydi.

***

Bir sene sonra, Mediha öğretmen evinin kapısının altında bir not buldu, Mustafa, ona, hâlâ en sevdiği öğretmeni olduğunu söylüyordu.

Altı yıl sonra Mustafa'dan bir not daha aldı. Liseyi bitirdiğini, sınıfında üçüncü olduğunu ve onun hâlâ hayatındaki en iyi öğretmeni olduğunu yazmıştı.

Bundan dört yıl sonra, bazı zamanlar zor geçmesine rağmen okulda kaldığını, sebatla çalışmaya devam ettiğini ve yakında en yüksek derece ile mezun olacağını yazan başka bir mektup aldı. Mustafa yine Mediha öğretmene onun hayatındaki en iyi ve en sevdiği öğretmeni olduğunu yazmıştı.

Sonra dört yıl daha geçti ve başka bir mektup geldi. Bu defa fakülteden diplomasını aldığını, biraz daha ilerlemeye karar verdiğini yazıyordu. Onun hâlâ en iyi ve unutulmaz öğretmeni olduğunu ekliyordu.

***

Birkaç yıl daha geçti. 

Bir mektup daha geldi. Ancak şimdi mektup "Prof. Dr. Mustafa Yılmaz" antentli bir kâğıda yazılmıştı. Mustafa artık hekimdi. Gözlerine inanamadı Mediha öğretmen, mektubun kâğıdını göğsüne bastırdı. Gözleri dolu doluydu. Ağlıyordu.

Prof. Dr. Mustafa Yılmaz selam ve hürmetten sonra bir hanımla tanıştığını ve onunla evleneceğini yazıyordu. Babasının birkaç hafta önce vefat ettiğini belirtiyor ve evlenme töreninde Mediha öğretmenin damadın annesine ayrılan yere oturup oturamayacağını soruyordu.

Şu davetin anlamına, güzelliğine, gururuna bakar mısınız! Mediha öğretmen bunu sevinçle kabul etti.

Ve sonra, düğünde.. Tahmin edin ne oldu? Mediha Hanım o düğüne taşları düşmüş olan o bileziği takarak ve Mustafa'nın annesinin kullandığı parfümden sürerek gitti. 

Birbirlerini kucakladılar ve Prof. Dr. Mustafa, Mediha öğretmenin elini öptükten sonra kulağına şöyle dedi:

"Bana değer verdiğiniz için çok teşekkür ederim.. Yine annem gibi kokuyorsunuz öğretmenim.. Minnettarım."

Mediha öğretmen, gözlerinde yaşlarla, "Mustafa'm dedi, asıl ben sana minnettarım. Öğretmenliği bana öğreten sensin. Sana gelinceye kadar nasıl öğreteceğimi yanlış biliyordum."

Üç Fazlı Asenkron Motorun Elektriksel Kilitlemeli Dinamik Frenlemeli Devir Yönünü Değiştirme Devresi


Devrenin Çalışması:

Devrede ileri b2 butonuna basıldığında motor ileri yönde, geri b3 butonuna basıldığında motor geri yönde döner. 

İleri veya geri yönde çalışan motoru durdurmak için b1 durdurma butonuna basıldığında zaman rölesi ve DF kontaktörü enerjilenir. 

Kumanda devresinde DF kontağı, b1 durdurma butonunu mühürler, güç devresinde şebekeden ayrılan motora doğru gerilim uygulanır. 

Frenleme süresi sonunda zaman rölesi, kumanda devresindeki gecikmeli açılan kontağını açarak DF kontaktörünü ve zaman rölesini devreden çıkartır. 

Dolayısıyla frenleme süresi sona erer.

Üç Fazlı Asenkron Motorun Ters Zaman Röleli Dinamik Frenleme Devresi


Devrenin Çalışması:

Devrede başlatma (start) butonuna basıldığında C kontaktörü ile d zaman rölesi enerjilenir. 

d zaman rölesi önce normalde kapalı ani açılan kontağını açar, sonra normalde açık gecikmeli açılan kontağını kapatır. 

Böylece motor çalışmaya başladığında DF kontaktörü enerjilenmez. b1 durdurma butonuna basıldığında C kontaktörü ile d zaman rölesinin enerjisi kesilir. 

Güç devresinde motor şebekeden ayrılır. Kumanda devresindeki C kontağı ile ani kapanan d kontağı kapanır ve DF kontaktörü enerjilenir. 

Güç devresinde motor sargılarına doğru gerilim uygulanarak motor frenlenir. 

Frenleme süresi sonunda zaman rölesinin normalde açık gecikmeli açılan kontağı açılarak DF kontaktörünün enerjisi kesilir ve devre normal konumuna döner.

Üç Fazlı Asenkron Motorun Düz Zaman Röleli Dinamik Frenleme Devresi


Devrenin Çalışması:

Devrede çalışan motoru durdurmak için b1 durdurmu butonuna basıldığında zaman rölesi ve DF dinamik frenleme kontaktörü enerjilenir. 

Kumanda devresindeki normalde açık d kontağı, b1 butonunu mühürler, normalde kapalı DF kontağı açılarak C kontaktörünün enerjisi kesilir. Kapanan DF kontağı ile trafoya şebeke gerilimi uygulanır ve sekonder gerilimi köprü doğrulmaç ile doğrultulur. 

Güç devresinde ise C kontakları açılarak motor şebekeden ayrılır ve DF kontakları kapanarak stator sargılarına doğru gerilim uygulanır. 

Frenleme süresi sonunda (motor durduğunda), zaman rölesinin kumanda devresindeki d kontağı açılarak DF kontaktörü ve d zaman rölesinin enerjisi kesilir.

Böylece motor, frenlemeli olarak durmuş olur.

Üç Fazlı Asenkron Motorun Buton Kontrollü Dinamik Frenleme Devresi Güç ve Kumada Şeması



Buton kontrollü dinamik frenleme devresi

Devrede b2 başlatma (start) butonuna basıldığında C kontaktörü enerjilenir.

Güç devresindeki kontaklarını kapatarak motorun çalışmasını sağlar. Motoru durdurmak için b1 durdurma-fren butonuna basılır.

C kontaktörünün enerjisi kesilerek motor devresini açar.

Aynı zamanda DF (dinamik frenleme) kontaktörü enerjilenirken transformatör de şebekeye bağlanır.

DF kontaktörünün kontakları kapanınca köprü diyot çıkışları da motor uçlarına
bağlanır.

Yukarıda anlatılan durumlara göre motor kilitlenerek durur.

b1 butonundan elimizi çektiğimizde DF kontaktörünün ve transformatörün enerjisi kesilir.

Üç Fazlı Asenkron Motorlarda Dinamik Frenleme Nedir? Nasıl Yapılır?


Dinamik Frenleme

Alternitaf akım motorlarını durdurmak için şebeke enerjisi kesildikten sonra stator sargılarına doğru gerilim uygulanarak yapılan frenleme şekline dinamik frenleme denir. Bu frenlemeye elektriksel frenleme de denir.

Uygun bir kumanda devresi ile durdurma butonuna basıldığında stator sargılarından alternatif gerilim kesilir ve doğru gerilim uygulanır.

Daha önce değişken döner manyetik alanın meydana geldiği stator sargılarında bu kez, düzgün ve sabit bir manyetik alan meydana gelir. 

Sincap kafesli rotor sabit manyetik alan içinde kendi ataleti ile dönmeye devam ettiğinden rotor çubuklarında bir emk indüklenir. Geçen kısa devre akımından dolayı NS kutupları oluşur. İşte, rotor kutupları ile stator kutuplarının birbirini etkilemesi soncunda rotor kısa sürede durur. 

Frenleme bobinine uygulanacak doğru gerilimin değeri, motor gücüne ve stator sargılarından geçecek akıma göre değişir. Büyük güçlü motorlar büyük ebatlı olduğundan rotorun ataletinden dolayı durma süresi uzundur. Hâlbuki küçük güçlü motorların kendiliğinden durması daha kısa sürer. Bu nedenle frenleme bobinine büyük güçlü motorlarda daha fazla, küçük güçlü motorlarda daha az gerilim uygulanır.

Diğer yandan frenleme sırasında stator sargıları, geçen doğru akıma yalnızca omik direnç etkisi gösterir. Bu nedenle frenleme sırasında sargılardan geçen akımın, motorun normal çalışma akımını geçmemesine dikkat edilir. Aksi hâlde stator sargıları yanabilir.

Sargılara uygulanan doğru gerilim arttıkça frenleme süresi kısalır, gerilim azaldıkça frenleme süresi uzar.

Buton kontrollü dinamik frenleme devresi için tıklayınız...

Düz zaman röleli dinamik frenleme devresi için tıklayınız...

Ters zaman röleli dinamik frenleme devresi için tıklayınız...

İki yönde çalışan motorun dinamik frenleme devresi için tıklayınız...

Üç Fazlı Asenkron Motorun İki Kademeli Oto Trafosu İle Yol Verme Kumanda ve Güç Devresi


Devrenin Çalışması:

b2 başlatma (start) butonuna basıldığında C kontaktörü, d zaman rölesi ve C1 kontaktörü aynı anda enerjilenir. 

C kontaktörünün kumanda devresinde kapanan kontağı b2 butonunu mühürleyerek sürekli çalışmayı sağlar. Bu sırada güç devresinde kapanan C ve C1 kontakları motorun, birinci kademe gerilim ile yol almasını sağlar.

Bir süre sonra d zaman rölesinin kontağı kapanarak C2 kontaktörünü devreye sokar, C2 de C1 kontaktörü devreden çıkar. Kapanan d kontağı ile C2 kontaktörü ve d1 zaman rölesi enerjilenir. Güç devresinde kapanan C2 kontakları, oto trafosunun ikinci kademe gerilimini motora uygular ve asenkron motor ikinci kademe gerilimle yol almaya devam eder.

d1 zaman rölesi ayarlanan süre sonunda d1 gecikmeli açılan kontağını açarak C2 kontaktörünü devreden çıkartır ve gecikmeli kapanan kontağı ile C3 kontaktörünü devreye alır. C3 kontaktörünün kumanda devresinde açılan kontağı ile de görevini tamamlayan C - C1 - C2 kontaktörleri ve d - d1 zaman rölelerini devreden çıkartır. Güç devresinde ise kapanan kontakları ile motora şebeke gerilimini uygular. 

Böylece asenkron motor b1 durdurma (stop) butonuna basılıncıya kadar şebeke gerilimi ile normal çalışmasını sürdürür.

Üç Fazlı Asenkron Motorlara Oto Trafosu İle Yol Verme


Oto trafoları, gerilim ayarlama görevi yapan bir çeşit transformatördür.

Bu tip bir yol vermede şebeke gerilimi oto trafosuna uygulanır. 

Kademeli olarak sarılan oto trafosunun sekonder ucundan alınan gerilim motora uygulanır.

Yıldız/üçgen yol verme yönteminde yol alma akımı, normal çalışma akımının %33,3’ünden daha aşağıya düşürülememektedir. Hâlbuki oto trafosu ile yol verme yönteminde yol alma akımı, normal çalışma akımının % 65’ine kadar düşürülmektedir.

Kademeli olarak sarılan oto trafosunun sekonder ucundan alınan gerilim, motorun çalışma geriliminden daha küçük değerlere düşürülür. Böylece motora düşük gerilim uygulanmakta dolayısıyla motorun yol alma akımı da düşmektedir. 

Motor yol aldıktan sonra trafo devreden çıkarılır.

Üç fazlı asenkron motorlara direkt olarak yol verildiğinde motor, yaklaşık normal çalışma akımının 6 katı kadar yol alma akımı çeker. 

Aynı motora yıldız/üçgen yol verme yöntemi ile yol verildiğinde ise yol olma akımı 2.Ih değerinde olur. Eğer bu motora oto trafosu ile yol verilirse yol alma akımı 1,5 Ih olur.


Üç Fazlı Asenkron Motorun Bir Kademeli Oto Trafosu İle Yol Verme Kumanda ve Güç Devresi


Devrenin Çalışması:

b2 start butonuna basıldığında d zaman rölesi ve C1 kontaktörü enerjilenir. C1 kontaktörünün kontakları durum değiştirerek kumanda devresinde C kontaktörünü devreye sokar ve C 2 kontaktörüne seri bağlı kontağını açarak elektriksel kilitlemeyi gerçekleştirir. 

Devreye giren C kontaktörü de b2 butonunu mühürler. Güç devresinde ise C kontakları şebeke gerilimini oto trafosuna uygular. 

C1 kontakları da oto transformatörünün sekonder gerilimini motor sargı uçlarına uygular ve motor düşük gerilimle yol almaya başlar. 

Zaman rölesi, ayarlanan süre (yol alma süresi) sonunda C1 kontaktörüne seri bağlı d kontağını açar ve C1 kontaktörü devreden ayrılır. Aynı anda C1 kontaktörünün kontakları durum değiştirildiğinden, C2 kontaktörü devreye girer ve zaman rölesi devreden çıkar. Güç devresinde düşük gerilim kesilir ve C 2 kontakları kapanarak motor sargı uçlarına şebeke gerilimi uygulanır.

Kumanda devresindeki b1 durdurma (stop) butonuna basıldığında C kontaktörünün enerjisi kesilir ve motor durur.

Dahlender Sargılı Asenkron Motorun Butonsal Kilitlemeli Devir Yönü Değiştirme Kumanda ve Güç Devresi


Devrenin Çalışması:

Yukarıdaki kumanda devresinde ileri start butonuna basıldığında motor bir yönde önce düşük devirle dönmeye başlar, zaman rölesinin ayarlanan süresi sonunda motor yüksek devirle dönmeye devam eder.

Geri start butonuna basıldığında motor diğer yönde önce düşük devirle dönmeye başlar, zaman rölesinin ayarlanan süresi sonunda motor yüksek devirle dönmeye devam eder.

Stop butonuna basıldığında motorun çalışması durur.

Veba Geceleri (Orhan Pamuk) Kitabının Özeti, Konusu ve Kitap Hakkında Bilgi

Kitabın Adı: Veba Geceleri Kitabın Yazarı: Orhan Pamuk Kitap Hakkında Bilgi: Orhan Pamuk’un üzerinde 5 yıldır çalıştığı Veba Geceleri, 190...