6 Kasım 2018 Salı

Marina Abramovic, Kalabalıkta Kötülerin Cesareti İyilerin Korkaklığı 6 Saat Kıpırdamadan Duran Kadına Yapılanlar ve Sonuçları


71 yaşındaki sanatçı Marina Abramovic'in 1979 yılında, henüz daha 30'larının başındayken sergilediği bir gösterinin sonuçları okuyanları şoka uğrattı.

Sırp performans sanatçısı Marina Abramovic, 1960'larda ortaya çıkan ve bodyart yani vücut sanatı adı verilen akımın önemli temsilcilerinden birisi. Abramovic sanat için pek çok acı verici deneyimi tecrübelemiş, vücudunu kullanarak ürettiği performanslar ile oldukça ilgi çekici işlere imza atmıştır.

Peki, Marino Abramovic kimdir? Ne iş yapıyor?

Sırp performans sanatçısı Marina Abramovic, 1979 yılında Rhythm 0 adını verdiği bir gösteri sergiledi. Rhythm 0, hem gösteri esnasında olanlar hem de sonuçlarının gösterdikleri sayesinde sanat tarihinin en sarsıcı performanslarından biri oldu.

1979 yılında o zamanlar henüz pek tanınmamış biri olan performans sanatçısı Marina Abramovic, gösteri sanatları tarihinin en unutulmaz, en konuşulan ve belki de en korkunç gösterilerinden birini gerçekleştirdi.

Rhythm 0 adını verdiği bu gösteride, yaptığı şey aslında çok basitti:

Olduğu yerde sabit durmak. Bunun yanı sıra gösteriyi izlemeye gelenlerin seçimine bırakılmış şekilde, bir masa üzerine birçok farklı eşya ve materyal yerleştirdi. Bu masada çiçekten çikolatalı keke, zincirden bıçağa kadar her türlü rastgele eşya bulunuyordu.

HAYATININ EN KÖTÜ GÜNÜ OLDU

Tüm gösteri boyunca kadın, tıpkı cansız bir obje gibi pasif kalacaktı. Amacı aslında kendini yaşayan bir sanat eseri olarak empoze etmekti. Ancak 6 saat sürecek bu performans denemesinin hayatının en korkunç günlerinden birine dönüşeceğinden haberdar değildi.

BAŞTA HER ŞEY İYİ GİTTİ

İlk başlarda izleyiciler oldukça nazik ve iyi niyetliydi. Kimisi masadaki gülleri kadının eline veriyor, kimi ona kek yediriyor bazıları ise saçlarını okşuyor onunla tokalaşıyordu. Ancak aradan zaman geçtikçe ve performans uzadıkça işin rengi değişmeye başladı.

BİR TOKAT İLE BAŞLADI
İlk olarak izleyicilerden biri kadına hafif bir tokat attı. Abramovic'in gerçekten de hiçbir reaksiyon vermediğini far keden topluluktan bazıları kadına daha sert bir biçimde vurmaya başladı. Az önce kadının elini sıkan, ona gül uzatan insanlar karşılarında gerçekten savunmasız birinin olduğunu kavradıklarında şiddet eğilimi göstermeye başladılar. Ancak olaylar bununla da sınırla kalmadı.

ARKASINDAN CİNSEL TACİZLER GELDİ

Kalabalıktan bir kişi silahı alıp kadının alnına dayadı. Daha sonra kadının vererek silahı boynuna dayamasını sağlayacak bir biçimde yerleştirdi. Bazıları kalemlerle kadının alnına boynuna yazılar yazmaya başladılar. Bunların ardından cinsel tacizler başladı.

ÇIRILÇIPLAK BIRAKTILAR

Bazıları kadının kalçalarını, göğüslerini sıkıştırıyor, kimi onu öpüyor kimi ise yalayarak tükürüyordu! Sonunda kalabalık, kadının üzerindeki eşyaları makaslarla parçalayarak onu çırılçıplak bıraktı. Ancak bununla da yetinmediler. Kalabalıktan biri kadının karnını bıçakla çizdi ve diğerleri de bundan cesaret alarak onu takip etti. Elbiselerini parçaladıktan sonra, kadının her tarafını bıçaklarla çizmeye ve kadını belli belirsiz bıçaklamaya başladılar.

TECAVÜZ ETMEYE ÇALIŞAN OLDU

Boyun kısmına çizik atarak kanamasını sağladıktan sonra burada kan emenler bile oldu. Bunun ardından kadını sağa sola cansız manken gibi taşıdılar bu esnada defalarca taciz ettikleri kadına, kalabalıktan bir adam masa üzerine yatırıp tecavüz etmeye çalıştı!

GÖZYAŞLARI İÇİNDE KALDI AMA DEVAM ETTİ

Sonrasında sağduyulu birkaç kişinin önlemesiyle kalabalık bu fikirden vazgeçti ve kadının çıplak fotoğraflarını çekmeye, bazılarını da eline tutuşturmaya başladılar. Bu esnada kadın gözyaşları içindeydi ancak kalabalık onu bir obje olarak değerlendirme konusunda ısrarcıydı…

BİR KADIN MÜDAHALE ETTİ

Vahşileşen çoğunluğa rağmen kalabalık içinde bulunan bir grup insan bu durumdan rahatsızlık duymaya başladı. Ancak cesaret edip bir eylemde bulunamadılar. Ta ki kalabalıktan çıkan bir kadın, Abramovic'in gözyaşlarını silip ona sarılana kadar… Kadının peşi sıra, sanatçıya yapılanlardan rahatsız olan azınlık grup, onu adeta bir koruma çemberine alarak, kıyafetlerini geri giydirdi, boynundaki yarayı kapattı, vücudundaki diğer kanayan kısımları bantla kapattı ve kadına sigara ikram ettiler.

SONUÇLAR DÜŞÜNDÜRÜCÜ

Bir performans sanatından daha çok toplumsal bir deneye dönüşen bu olay, çoğunluğun birbirinden cesaret alarak içindeki kötülüğü kolayca ortaya çıkarabilmesine karşın, bu durumdan rahatsız olan iyi niyetli kişilerin aynı dayanışma cesareti gösterememesinin ya da bu konuda geç kalmasının nelere sebep olduğunu gözler önüne seriyordu.

KAÇIP GİTTİLER

6 saat sonunda performans sona erdiğinde Abramovic, tekrar hareket etmeye başladığında, kalabalık korkunç biriyle yüzleşmişcesine oradan kaçıştı. Az önce çekinmeden işkence yaptıkları kişinin, tekrar bir birey formu kazanarak hareket etmesi kalabalığı dehşete düşürmüştü…

Dünyanın En Büyük Hidroelektrik Santrali Olan Üç Boğaz (Geçit) Barajı Büyüklüğü ve Özellikleri


Dünyanın en büyük hidroelektrik santrali olan Üç Boğaz Barajı, Çin'in Hubei eyaletinde, Yiling bölgesindeki Yangtze Nehri üzerine kurulmuş bir mühendislik harikasıdır. 

Dünyanın en büyük hidroelektrik projesi olan baraj aynı zamanda yağışların en çok arttığı dönemlerde meydana gelen sellerin önlenmesi, kuraklık dönemleri için suyun depolanması ve turizm gayeleriyle de kullanılıyor.

15 nükleer reaktörün gücüne eşit.

Yapımına 1993'te başlanan ve ilk olarak 2003'te devreye giren baraj, gemi lifti hariç bitmiş olarak tam kapasite ile 4 Haziran 2012'de çalışmaya başlamıştır. 

İnşasında 1,4 milyon insan çalışan ve 22,5 milyar dolara mal olan baraj, 22.500 MW'lık elektrik üretmektedir. Bu da 15 nükleer reaktörün gücüne eşit.

Barajın kurulduğu yerde bazı tarihi ve arkeolojik kalıntıların su altında kalması ve 1 milyondan fazla kişinin taşınmak zorunda bırakılması, barajın inşası sırasında tartışma konusu olmuş, diğer ülkelerden olumsuz tepkilere sebep olmuştur. Ayrıca ekolojik ve jeolojik değişimler de bölgede risk oluşturmaktadır.

Barajın Temel Özellikleri

► Üç Boğaz Projesi’nin Yangtze Nehri üzerine kurulmasına karar verilmesinin nedeni, nehir vadisinin çok geniş ve tam ve sert granit üzerinde bulunmasındandır. Burada nehrin ilk kısmındaki, yaklaşık 1 milyon km2 toprak kontrol altına alınarak, her yıl geçen ortalama su miktarı 500 milyar metreküpe ulaşır.

► Üç Boğaz Barajı, son olarak 32 jeneratörünün de çalışmaya başlamasıyla tam kapasiteye ulaşmıştır. 15 nükleer reaktör gücünde elektrik üretebilen barajda, her biri 700 MWkapasiteye sahip 32 ana türbin ve her biri 50 MW kapasiteli 2 küçük türbin bulunur.

► Hidroelektrik barajının sahip olduğu göl hacmi 116.000 m3 ve alanı 1045 km2 olmak üzere yaklaşık bir İsviçre büyüklüğündedir.

► Baraj gövdesi 3,5 kilometre genişliğinde olup, derinliği 100 - 175 metre arasında değişmekte ve baraj gölünün uzunluğu 500 kilometreyi geçmektedir. Barajın genel su kapasitesi ise 39 milyar 300 milyon metreküptür.

► Barajın tek özelliği elektrik üretmek olmayıp, sel önleme, taşımacılık, su ürünleri yetiştirme, turizm, ekolojik koruma, çevre temizleme, Çin’in güneyinden kuzeyine su nakledilmesi ve sulama gibi birçok fonksiyon ve amacı da vardır.

► Ayrıca bu baraj sayesinde 1,4 milyon ton karbon dioksit, 4,3 milyon ton asit nitrat, 800 bin ton hidrojen sülfür gibi maddelerden kurtulunduğu belirtiliyor.

Barajın inşasında 500'den fazla köyün zarar görüp 1 milyondan fazla insanın taşınmak zorunda kalması gibi durumlar büyük eleştiri toplamıştır. Ayrıca baraj yüzünden Çin timsahı, Sibirya turnası, Yang-Tze ırmak yunusu gibi canlı türlerinin neslinin tükenmesi, ekolojik ve jeoojik değişimler de baraja karşı olan eleştirilerin başlıca sebepleridir.

2 Kasım 2018 Cuma

Mediha Öğretmen ve Öğrencisi Mustafa - Tıpkı annem gibi kokuyorsunuz öğretmenim


Okulun ilk günleri 5. Sınıfta öğretmen öğrencilerine klişe bir söz söyledi: 

- Hepinizi çok seviyorum... 

Ancak bu imkânsızdı, çünkü ön sırada oturduğu yerde bir yana kaykılmış, adı Mustafa Yılmaz olan bir erkek çocuk vardı.

Mediha öğretmen, bir yıl önce Mustafa'yı izlemiş ve diğer çocuklarla oynamadığını, elbiselerinin kirli olduğunu, sürekli olarak kirli dolaştığını gözlemlemişti. 

İlave olarak Mustafa tatsız olabiliyordu.

Öyle bir noktaya geldi ki, Mediha öğretmen onun kâğıtlarına kırmızı kalem ile kalın çarpılar yapmaktan ve kâğıdın üstüne büyük harflerle zayıf yazmaktan zevk alır hale gelmişti.

Her öğrencinin geçmişine dair bilgileri okurken Mustafa’yı en sona bırakmıştı. 

Ve bir gün sıra ona geldi...

Mustafa'nın birinci sınıf öğretmeninin notu: 

Mustafa gülmeye hazır parlak bir çocuk. Ödevlerini derli toplu ve temiz yapıyor ve çok terbiyeli. Onun etrafta olması çok eğlenceli?

İkinci sınıf öğretmeninin notu: 

Mustafa mükemmel bir öğrenci, sınıf arkadaşları tarafından çok seviliyor, ama annesinin ölümcül bir hastalığı olduğu için sıkıntı içinde ve evdeki yaşamı mücadele içinde geçiyor.?

Üçüncü sınıf öğretmenin notu: 

Mustafa'nın annesinin ölümü onun için çok zor oldu. Mustafa elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyor ama babası ona ilgi göstermiyor ve eğer bazı adımlar atılmazsa evdeki yaşamı yakında onu etkileyecek.

Mustafa’nın dördüncü sınıf öğretmeninin notu: 

Mustafa içine kapanık ve okulda derslere çok fazla ilgi göstermiyor. Çok fazla arkadaşı yok ve bazen sınıfta uyuyor.

Ve Mediha öğretmen Mustafa’nın yaşadıklarını okuduktan sonra problemi kavradı ve kendinden utandı.
 
Bu olay öğretmeni çok etkiledi... 

Sürekli Mustafa’nın durumunu düşünür hale geldi... 

Doğum gününde minik öğrencileri ona güzel kurdelelerle ve parlak kâğıtlara sarılmış hediyeleri getirdiğinde bile kendini çok kötü hissediyordu. 

Mustafa'nın hediyesini alıncaya kadar bu böyle devam etti. Mustafa'nın hediyesi; kalın, kahverengi bir ambalaj kâğıdı ile beceriksizce sarılmıştı.

Mediha öğretmen onu diğer özenle paketlenmiş kurdelelere sarılmış hediyelerin ortasında açmaktan acı duydu.

Fakat o da ne! Paketten, taşlarından bazıları düşmüş elmas taklidi taşlı bir bilezik ve çeyreği dolu olan bir parfüm şişesini çıkınca gören çocuklardan bazıları gülmeye başladı.

Ama Mediha öğretmen, sevinç ve hayranlıkla bileziğin ne kadar güzel olduğunu söylediğinde çocukların gülmesi kesildi. Bileziği taktı ve parfümü bileklerine sürdü. 

Mustafa, o gün okuldan sonra öğretmenine şunu söylemek için bekledi.

"Bugün tıpkı annem gibi kokuyordunuz öğretmenim.."

Bu sözler içine işleyen Mediha öğretmen çocuklar gittikten sonra, en az bir saat ağladı.

O günden sonra, şunu-bunu ezberletmeyi, öğretmeyi bıraktı. Bunun yerine, o minicik yavrucakları eğitmeye başladı. Mustafa'ya da özel ilgi gösterdi. Onunla çalışırken, zihni canlanmaya başlıyor görünüyordu. Teşvik edildikçe Mustafa, daha hızlı karşılık veriyordu. Yılın sonuna doğru, sınıfın en çalışkan çocuklardan biri oldu ve tüm çocukları aynı derecede sevdiğini söylemesine rağmen, Mustafa, artık Mediha öğretmenin gözdelerinden biriydi.

***

Bir sene sonra, Mediha öğretmen evinin kapısının altında bir not buldu, Mustafa, ona, hâlâ en sevdiği öğretmeni olduğunu söylüyordu.

Altı yıl sonra Mustafa'dan bir not daha aldı. Liseyi bitirdiğini, sınıfında üçüncü olduğunu ve onun hâlâ hayatındaki en iyi öğretmeni olduğunu yazmıştı.

Bundan dört yıl sonra, bazı zamanlar zor geçmesine rağmen okulda kaldığını, sebatla çalışmaya devam ettiğini ve yakında en yüksek derece ile mezun olacağını yazan başka bir mektup aldı. Mustafa yine Mediha öğretmene onun hayatındaki en iyi ve en sevdiği öğretmeni olduğunu yazmıştı.

Sonra dört yıl daha geçti ve başka bir mektup geldi. Bu defa fakülteden diplomasını aldığını, biraz daha ilerlemeye karar verdiğini yazıyordu. Onun hâlâ en iyi ve unutulmaz öğretmeni olduğunu ekliyordu.

***

Birkaç yıl daha geçti. 

Bir mektup daha geldi. Ancak şimdi mektup "Prof. Dr. Mustafa Yılmaz" antentli bir kâğıda yazılmıştı. Mustafa artık hekimdi. Gözlerine inanamadı Mediha öğretmen, mektubun kâğıdını göğsüne bastırdı. Gözleri dolu doluydu. Ağlıyordu.

Prof. Dr. Mustafa Yılmaz selam ve hürmetten sonra bir hanımla tanıştığını ve onunla evleneceğini yazıyordu. Babasının birkaç hafta önce vefat ettiğini belirtiyor ve evlenme töreninde Mediha öğretmenin damadın annesine ayrılan yere oturup oturamayacağını soruyordu.

Şu davetin anlamına, güzelliğine, gururuna bakar mısınız! Mediha öğretmen bunu sevinçle kabul etti.

Ve sonra, düğünde.. Tahmin edin ne oldu? Mediha Hanım o düğüne taşları düşmüş olan o bileziği takarak ve Mustafa'nın annesinin kullandığı parfümden sürerek gitti. 

Birbirlerini kucakladılar ve Prof. Dr. Mustafa, Mediha öğretmenin elini öptükten sonra kulağına şöyle dedi:

"Bana değer verdiğiniz için çok teşekkür ederim.. Yine annem gibi kokuyorsunuz öğretmenim.. Minnettarım."

Mediha öğretmen, gözlerinde yaşlarla, "Mustafa'm dedi, asıl ben sana minnettarım. Öğretmenliği bana öğreten sensin. Sana gelinceye kadar nasıl öğreteceğimi yanlış biliyordum."

Üç Fazlı Asenkron Motorun Elektriksel Kilitlemeli Dinamik Frenlemeli Devir Yönünü Değiştirme Devresi


Devrenin Çalışması:

Devrede ileri b2 butonuna basıldığında motor ileri yönde, geri b3 butonuna basıldığında motor geri yönde döner. 

İleri veya geri yönde çalışan motoru durdurmak için b1 durdurma butonuna basıldığında zaman rölesi ve DF kontaktörü enerjilenir. 

Kumanda devresinde DF kontağı, b1 durdurma butonunu mühürler, güç devresinde şebekeden ayrılan motora doğru gerilim uygulanır. 

Frenleme süresi sonunda zaman rölesi, kumanda devresindeki gecikmeli açılan kontağını açarak DF kontaktörünü ve zaman rölesini devreden çıkartır. 

Dolayısıyla frenleme süresi sona erer.

Üç Fazlı Asenkron Motorun Ters Zaman Röleli Dinamik Frenleme Devresi


Devrenin Çalışması:

Devrede başlatma (start) butonuna basıldığında C kontaktörü ile d zaman rölesi enerjilenir. 

d zaman rölesi önce normalde kapalı ani açılan kontağını açar, sonra normalde açık gecikmeli açılan kontağını kapatır. 

Böylece motor çalışmaya başladığında DF kontaktörü enerjilenmez. b1 durdurma butonuna basıldığında C kontaktörü ile d zaman rölesinin enerjisi kesilir. 

Güç devresinde motor şebekeden ayrılır. Kumanda devresindeki C kontağı ile ani kapanan d kontağı kapanır ve DF kontaktörü enerjilenir. 

Güç devresinde motor sargılarına doğru gerilim uygulanarak motor frenlenir. 

Frenleme süresi sonunda zaman rölesinin normalde açık gecikmeli açılan kontağı açılarak DF kontaktörünün enerjisi kesilir ve devre normal konumuna döner.

Üç Fazlı Asenkron Motorun Düz Zaman Röleli Dinamik Frenleme Devresi


Devrenin Çalışması:

Devrede çalışan motoru durdurmak için b1 durdurmu butonuna basıldığında zaman rölesi ve DF dinamik frenleme kontaktörü enerjilenir. 

Kumanda devresindeki normalde açık d kontağı, b1 butonunu mühürler, normalde kapalı DF kontağı açılarak C kontaktörünün enerjisi kesilir. Kapanan DF kontağı ile trafoya şebeke gerilimi uygulanır ve sekonder gerilimi köprü doğrulmaç ile doğrultulur. 

Güç devresinde ise C kontakları açılarak motor şebekeden ayrılır ve DF kontakları kapanarak stator sargılarına doğru gerilim uygulanır. 

Frenleme süresi sonunda (motor durduğunda), zaman rölesinin kumanda devresindeki d kontağı açılarak DF kontaktörü ve d zaman rölesinin enerjisi kesilir.

Böylece motor, frenlemeli olarak durmuş olur.

Üç Fazlı Asenkron Motorun Buton Kontrollü Dinamik Frenleme Devresi Güç ve Kumada Şeması



Buton kontrollü dinamik frenleme devresi

Devrede b2 başlatma (start) butonuna basıldığında C kontaktörü enerjilenir.

Güç devresindeki kontaklarını kapatarak motorun çalışmasını sağlar. Motoru durdurmak için b1 durdurma-fren butonuna basılır.

C kontaktörünün enerjisi kesilerek motor devresini açar.

Aynı zamanda DF (dinamik frenleme) kontaktörü enerjilenirken transformatör de şebekeye bağlanır.

DF kontaktörünün kontakları kapanınca köprü diyot çıkışları da motor uçlarına
bağlanır.

Yukarıda anlatılan durumlara göre motor kilitlenerek durur.

b1 butonundan elimizi çektiğimizde DF kontaktörünün ve transformatörün enerjisi kesilir.

İyi Geceler Bay Tom (Michelle Magorian) Kitap Sınavı Yazılı Soruları ve Cevap Anahtarı

Kitabın Adı: İyi Geceler Bay Tom Kitabın Yazarı: Michelle Magorian Kitap Sınavı Soruları ve Cevap Anahtarı 1. Will'in kollarındaki morlu...