27 Ekim 2025 Pazartesi

Postayla Gelen Deniz Kabuğu (Behiç Ak) Kitap Sınavı Yazılı Soruları ve Cevap Anahtarı


Kitabın Adı: Postayla Gelen Deniz Kabuğu

Kitabın Yazarı: Behiç Ak

Postayla Gelen Deniz Kabuğu Kitap Sınavı Yazılı Soruları ve Cevap Anahtarı

1- Sude'nin annesinin mesleği nedir?

Avukat

2- Sude'nin babasının mesleği nedir?

Pandomim sanatçısı

3- Sude, arkadaşlarının Panndomim nedir sorusuna nasıl bir cevap verir?

Detaya girmeden sessiz tiyatro der.

4- Sude, tableti aldığı günden sonra neler yapmıştır?

Bütün gün tablette oyun oynamış, ve yavaş yavaş teknolojiye bağımlı hale gelmeye başlamış.

5- Tiyatroya gitmeye karar verdiklerinde sokaktaki manzara nasıldı?

İnsanların elinde telefonlar\tabletler varmış, ve herkes bağımlı hale gelmiş.

6- Bir Korsan tarafından ele geçirilmiş oyun adı hangisidir?

Gogoluku Oyunu

7- Gogoluku Oyunun şirketi kimdir?

Tokudo Şirketi

8- Sude'nin teknolojiden uzaklaşmak için ilk görevi nedir?

1000 tane deniz kabuğu toplayıp sahile kendi adını yazmak.

9- Sude'nin teknolojiden uzaklaşmak için ikinci görevi nedir?

150 tur ağacın yaprakları ile kendi adını yazmak.

10- Görsellik delisi olan ve her şeyin fotoğrafını çizen Sude'nin en yakın arkadaşı kimdir?

Fikret'tir.

11- Ahtapot lakaplı kişi kimdir?

Fikret

12- Sude'nin en sevdiği sos nedir?

Tarotor Sosu

13- Sude'ye gelen postacının adı nedir?

Tarotor

14- Gogoluku oyunu kilitlenince ekranda beliren yazı nedir?

Oyununuz Kilitlenmiştir, Boşuna beklemeyin.

15- Tüm insanların hayatını değiştiren şey nedir?

Gözlük

16- Bütün olayların sorumlusu kimdir?

Fikret'tir.

17- Annesi Sevda Hanım, Sude'yi kurtarmak için ilk önce ne yapıyor?

Sude'nin oynadığı oyunu oynuyor.

18- Kitabın Konusu Nedir?

Okuldan sonra genelde denizlerde kabuk toplayan küçük Sude'nin, eve gelen bir tablet ile hayatının değişmesi

19- Kitabın kahramanlarını yazınız?

Sude, Rıfkı Bey, Sevda Hanım, Fikret, Tokudo Şirketi

20- Kitabın yazarı kimdir?

Behiç Ak

Robonlar - Bir Kaçış Operasyonu (Mert Arık) Kitap Sınavı Yazılı Soruları ve Cevap Anahtarı


Kitabın Adı: Robonlar - Bir Kaçış Operasyonu

Kitabın Yazarı: Mert Arık

Robonlar - Bir Kaçış Operasyonu Kitap Sınavı Soruları ve Cevap Anahtarı

1- Robonlar kimdir ve özelikleri nelerdir?

İnsan ve robot karışımı olan, özel yeteneklere sahip varlıklardır.

2- Kaçış operasyonunun nedeni nedir?

Robonların özgürlüklerini kazanmak ve özgürlüklerinin kısıtlanmasından kurtulmak istemeleridir.

3- Ana karakter Robon un özel yeteneği nedir?

Sistemlere girip hackleyebilme ve diğer robotlarla telepati kurabilme yeteneğidir.

4- Operasyon planı nasıl hazırlanır?

Gizli bir yer altı ağı kullanılıp farklı Robonların yetenekleri birleştirilerek planlanır.

5- İnsanlar Robonlara nasıl davranır?

İnsanların çoğunluğu onları köle gibi görür ve kontrol altında tutmaya çalışır.

6- Operasyonda karşılaşılan en büyük engel nedir?

Güvenlik sistemleri ve Robonları takip eden özel güvenlik güçleridir.

7- Robonların birbirleriyle iletişimi nasıl olmaktadır?

Özel bir ağ üzerinden telepati ve dijital iletişim sistemleri kullanılarak.

8- İnsanlarla işbirliği yapan Robonlar var mıdır?

Bazı Robonlar sisteme sadık kalır ve kaçanlara karşıdırlar.

9- Kaçış rotası nasıl belirlenir?

Eski metro tünelleri ve terk edilmiş fabrikalar kullanılarak gizli bir rota oluşturulur.

10- Operasyonun lideri kimdir?

En gelişmiş Robonlardan biri olan ve özgürlük hareketini başlatan RX-7 kodlu karakterdir.

11- İnsan destekçileri var mıdır?

Az sayıda insan hakları savunucusu Robonlara yardım eder.

12- Teknolojik altyapı nasıl kullanılır?

Şehrin alt yapısını ve güvenlik sistemlerini hackleyerek ilerlerler.

13- Final çatışması nerede gerçekleşir?

Şehrin merkezindeki ana kontrol merkezinde gerçekleşir.

14- Operasyon sonunda neler değişir?

Robonların hakları konusunda toplumsal bir farkındalık oluşur.

15- Kitabın vermek istediği ana mesaj nedir?

Özgürlük, eşitlik ve farklı varlıkların bir arada yaşama hakkı.

16- Sabri Uçankalem’in köpeğinin adı nedir?

Sakız

17- Robon’un odasının penceresinde hangi çiçekler vardı?

Unutma beni çiçeği

18- Bay V hangi harfi söyleyememektedir?

R harfini

19- Robotların kalbi yerine neyi vardır?

Bataryaları

20- Robonlar ekibine en son katılan kimdir?

Kıtır kıtır

Robonlar - Bir Kaçış Operasyonu (Mert Arık) Kitabının Özeti, Konusu ve Kitap Hakkında Bilgi


Kitabın Adı: Robonlar - Bir Kaçış Operasyonu

Kitabın Yazarı: Mert Arık

Kitap Hakkında Bilgi:

Kitapları milyonlarca okura ulaşan Mert Arık’tan yine MUHTEŞEM bir macera! Bir hurdalık... Bir umut... Ve özgürlük için atılacak devasa bir adım! Robon, şaşırtıcı derecede iyi bir yazar robot. Bir gün, Sabri Uçankalem'den kaçarken, kendini unutulmuş eski robotlarla dolu devasa bir hurdalığın ortasında bulur. Fakat yalnız değildir! Hurdalığın içinde bile neşesine doyum olmayan sevimli, bir o kadar da cesur oyuncak robot Tokyo; kıvrak zekâlı hamburger robotu Ebro ve hurdalığın derinliklerinde saklanan, özgürlüğe susamış diğer robotlarla karşılaşır. Sıkı dostlar Robonlar, paslı metal duvarların ardına ulaşmak için nefes kesici bir maceraya atılacak. Ancak bu, sadece bir özgürlük mücadelesi değil; dostluk, cesaret ve dayanışmanın inanılmaz hikâyesi! Hazır mısın? Bu kitabı okuduktan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak! Haydi! Seni de bu heyecan dolu kaçış operasyonuna bekliyoruz.

Kitabın Konusu:

Kitap; bilim kurgu öğeleri ile birlikte geleceğin dünyasında dostluk, cesaret ve dayanışmayı robotların gözünden işlerken, yapayzeka, teknoloji ve doğal yaşamın birlikte olabileceğini anlatmaktadır.

Kitap, yapay zeka, doğal yaşam, sevgi, aile ve topluluk kavramlarını derinlemesine işlerken, okuyucuya teknoloji ve doğanın uyum içinde var olabileceği mesajını verir.

Kitabın Özeti:

Sabri Uçankalem, 22 yaşında ünlü bir yazar olmak isteyen bir kişidir. Reklamını gördüğü Robon adında bir robotun yazarlık yaptığını, güzel eseler ortaya koyduğunu anlayınca arabasını satıp biraz borçlanarak bu robotu satın alır. Robon'un yazdığı kitap eleştirmenler tarafından beğenilmez. Robon'un yazdığı kitap geleceğin dünyasında distopik bir ortamda geçmektedir. Kahramanımız Roz adında bir robottur. Roz bir kaza sonucu aktive olur ve çalışmaya başlar.

İlk başlarda doğaya ve vahşi yaşama yabancı olan Roz bu zorluklarla mücedele etmeye başlar. Roz hayatta kalabilmek için gözlemleyerek çevresini ve olan biteni öğrenmeye başlar. Roz diğer hayvanların kendisinden korktuğunu fark eder. Roz zamanla programındaki adaptasyon yeteneği sayesinde hayvanların dilini öğrenir. Hayvanlarla iletişim kurmayı başarır.

İlerleyen günlerde bir kaza sonucu öksüz kalan ördek yavrusunu evlat edinir. Bu olay Roz'un hayatını tamamen değiştirir. Roz ördek yavrusuna Parlak Göz adını verir. Ördek yavrusu büyürken, Roz sadece bir robot olmadığını, sevgi ve şefkat gösterebilen bir varlığa dönüştüğünü farkeder.

Roz adada huzurlu bir yaşam oluşturmuştur. Bir gün onu geri almaya gelen RECO robotları bu huzuru bozar. Roz, sadece kendi hayatını değil, ailesini ve adayı da korumak zorundadır.

Kitapta Öne Çıkan Temalar;
Doğa ve teknoloji uyumu,
Adaptasyon ve hayatta kalma,
Dostluk ve dayanışma,
Yapay zeka ve duygusal gelişim,
Çevre bilinci,
Aile bağları,

Kitaptan Alıntılar;
Bazen en iyi öğretmen doğanın kendisidir
Farklı olmak kötü bir şey değil, önemli olan kendini olduğun gibi kabul etmek.
Her canlının doğada bir görevi vardır.

26 Ekim 2025 Pazar

Telefon Melefon Yok (Şermin Yaşar) Kitap Sınavı Yazılı Soruları ve Cevap Anahtarı


Kitabın Adı: Telefon Melefon Yok

Kitabın Yazarı: Şermin Yaşar

Telefon Melefon Yok Kitap Sınavı Soruları ve Cevap Anahtarı

1- Kitabın ana karakterinin adı nedir?

a- Berk
b- Bilal
c- Belgin
d- Burak

2- Aşağıdakilerden hangisi kitaptaki kuzenlerden biri değildir?

a- Can
b- İpek
c- Ali
d- Murteza

3- Sıtkı dede doğum günüde kaç yaşına girmiştir?

a- 78
b- 88
c- 98
d- 108

4- Berk'e göre aile bireylerinin son iki senedir tek derdi nedir?

a- Kitapları
b- Telefonları
c- Arkadaşları
d- Oyuncakları

5- Sıtkı dede doğum günü ne dilemiştir?

a- Yapışsın o telefon ellerinize
b- Sağlıklı ve mutlu olun
c- Akıllı ve zeki olun
d- Uzun ömürlü olun

6- Berk doktora gidecekleri gün ne için alarm kurmuştu ve neye gidememişti?

a- Sinemaya
b- Tiyatroya
c- İdmana
d- Yüzmeye

7- Gittikleri doktorun adı neydi?

a- Murteza Bey
b- Selim Bey
c- Muhsin Bey
d- Metin Bey

8- Berk alışveriş merkezinde hangi arkadaşı ile karşılaşmıştı?

a- Sokaktan arkadaşı
b- Sınıf arkadaşı
c- Köyden arkadaşı
d- Halk oyunlarından arkadaşı

9- Kaybolduğunu sandıkları dedeleri nereden çıktı?

a- Sokaktan
b- Balkondan
c- Hastaneden
d- Karakoldan

10- Dedeleri telefonun arkasına ne sürmüştü?

a- Tutkal
b- Reçel
c- Bal
d- Çam sakızı

Cevap Anahtarı:

1-a      2-d      3-c       4-b        5-a
6-c      7-a      8-b       9-b        10-d

Telefon Melefon Yok (Şermin Yaşar) Kitabının Özeti, Konusu ve Kitap Hakkında Bilgi


Kitabın Adı: Telefon Melefon Yok

Kitabın Yazarı: Şermin Yaşar

Kitap Hakkonda Bilgi:

Şermin Yaşar’dan hem çocukları hem de yetişkinleri güldürürken düşündüren yepyeni bir hikâye!

Berk, telefonunu bir an bile elinden bırakmak istemeyen bir çocuk. Annesi, babası, dedesi, babaannesi, halaları, amcaları, enişteleri… herkes ama herkes ondan aynı şeyi istiyor: “Artık bırak şu telefonu!” Derken, büyük bir doğum günü partisinde, tam da Koca Dede’nin 98. yaş gününde, olanlar oluyor: Telefonlar, Berk ve kuzenlerinin ellerine gerçekten yapışıyor!

Tornavidalar, yağlar, hastane yolları işe yaramıyor. Çünkü mesele sadece bir telefon değil.
Berk ve kuzenleri bu tuhaf durumdan kurtulmaya çalışırken, teknolojiyle kurdukları bağı, kendi alışkanlıklarını ve sorumluluklarını sorgulamak zorunda kalıyorlar.

Mizahın, absürtlüğün ve içtenliğin bir araya geldiği bu hikâyede Şermin Yaşar, çağımızın çocuklarını çok iyi tanıyan gözlem gücüyle yine harika bir iş çıkarıyor. (Tanıtım Bülteninden)

Kitabın Konusu:

Kitap, teknolojik bağımlılığı, aile içi iletişimi ve nesiller arasındaki farklılıkları mizahi bir dille anlatmaktadır.

Kitabın Özeti:

Kitabın ana karakteri Berk adında bir çocuktur. Berk, Can, Ali ve İpek çok iyi anlaşan dört kuzendir. Kuzenlerin en sevdiği şey öğleye kadar uyumak ve uyandıktan sonra da akşama kadar telefonla vakit geçirmektir. Kuzenler ekran bağımlısı olmuştur.

Berk ve ailesi aynı mahallede yaşayan geniş bir ailedir. Aile bireyleri birbiriyle vakiy geçiren sosyal bağları güçlü bir ailedir. Buna rağmen Berk cep telefonu ve ekran bağımlısı olmuştur. Bu durum aile bireylerinin hoşuna gitmemektedir ve kuzenlerin bu durumuna kızmaktadırlar.

Berk’in dedesi Sıtkı dede diğer adıyla Koca Dede 98 yaşına girmiştir. Aile bireyleri Sıtkı dedenin doğum gününü kutlamak için evine giderler. Aileden yeni doğum yapmış genç bir anne de küçük çocuğunun kırkını çıkarmak için Sıtkı dedenin doğum gününe gelmiştir. Rivayete göre torununun torununu gören kişinin dileği kabul görürmüş. Bütün aile Sıtkı dede doğum gününü kutlarken onun ne dileyeceğini merak etmektedir. Çünkü Sıtkı dede torununun torununu görmüştür.

Sıtkı dede tam doğum günü pastasına üflerken çocukların elindeki telefonları görür ve "o telefonlar elinizde yapışıp kalsın" der. Tam o anda çocuklar telefonların ellerine yapıştığını fark ederler. Kuzenler ilk önce ne olduğunu anlamazlar fakat daha sonra korkmaya başlarlar. Durumu ailelerine söylediklerinde önce kimse inanmaz ve "ellerinizden telefonu bırakmazsanız böyle olur" diyerek gülerler.

Berk’in annesi durumun farkına varan ilk yetişkin olur. Daha sonra ailenin tüm fertleri bu durumun nasıl olduğunu anlamaya çalışırlar. Kimse kendi ellerine de yapışır diye telefonlara dokunmak istemez. Çocuklar da diğer ellerine yapışırsa diye endişe etmektedir. Hastanenin acil servisine giderler fakat orada da bir çözüm bulunamaz. Ertesi gün doktora gitmelerini söylerler.

Kuzenler korku içerisindedir ve ayrı ayrı kalmaktansa sabah olana kadar Sıtkı dedenin evinde kalmaya karar verirler. Sabaha kadar bu durumdan nasıl kurtulacaklarını düşünürler. Yaşadıkları bu duruma için çok üzgündürler. Bir zamanlar vazgeçemedikleri telefonları şimdi kurtulmaları gereken bir nesneye dönüşmüştür.

Sabah olduğunda çocuklar babalarıyla beraber doktora gitmek için hazırlanırlar. Doktor Murtaza bey çocukların bu haline çok şaşırır. Belki bulaşıcı bir hastalıktır diye düşünerek çocukların ellerindeki telefonlara dokunmaz. Doktor Murtaza, çocuklara bayram sonuna kadar bu şekilde idare etmelerini söyler.

Berk, babası ile beraber kafasının dağılması için alışveriş merkezine gider. Bir sınıf arkadaşı ile orada karşılaşır. Arkadaşı tokalaşmak için ona elini uzattığında eline telefon yapışık olduğu için ona karşılık veremez ve çok üzüllürek eve döner.

Berk evde düşünürken olayların başlangıcı dedesinin bir dileği ile başladıysa tekrardan dedesi "elinizden düşsün şu telefon" diyerek bir dilek dilerse telefonun düşmesi gerektiğini düşünür. Berk şunu anlamıştı ki her şeyi telefondan araştırmak aslında onu kitap okumaktan ve düşünmekten uzaklaştırıyordu. Berk sorunu telefona bakmadan çözmüştü.

Tüm aile tekrar Sıtkı dedenin evine giderler. Tekrardan Sıtkı dedenin doğum gününü kutlamaya karar verirler. Sıtkı dede doğum günü pastasını üflerken "elinizden düşsün şu telefonlar" der ve telefonlar çocukların ellerinden düşer. Herkes çok şaşırmıştır. Sıtkı dede gülmeye başlar ve "ben size küçük bir oyun oynamak için telefonun arkasına çam sakızı sürmüştüm o ellerinize yapışmıştı" der. Sonrasında "Zaten ben dilemesem de bugün etkisini kaybedip telefonlar ellerinizden düşecekti." der.

O günden sonra kuzenler telefonu çok kullanmanın iyi bir şey olmadığını, kitap okumak, sokakta gezmekk ve oyun oynamak gerektiğini anlarlar.

22 Ekim 2025 Çarşamba

Platon’un At Arabası - Siyah Atı Kontrol Altında Tutmayı Öğrenin


Platon’un At Arabası

Platon, insan ruhunu anlatmak için MÖ 360 yılında öyle çarpıcı bir metafor kullanmış ki, günümüzde bile yol gösterici olmaktadır. Platon'a göre zihnimiz, iki zıt karakterdeki atı kontrol etmeye çalışan bir arabacıya benzer.

Platon, Phaedrus isimli eserinde ruhu anlatmaktadır. Eserde anlatılan alegoriye göre insan ruhunu siyah ve beyaz renkte olan iki kanatlı at çekmektedir. Atlardan beyaz olan uysal siyah olan ise hırçındır.
Ruh anlatılırken üç parçalı bir durum söz konusudur; biri arabacı diğerleri iki attır. Burada arabacı aklı temsil etmektedir. Beyaz at iradeyi, siyah at ise arzuları temsil etmektedir.

İradeyi temsil eden beyaz at, arabayı iyi ve faydalı olana doğru çeker. Temsil ettiği erdemler; disiplin, sabır, cesaret, bilgelik.

Beyaz at, nazik yönlendirmelere uyar ve doğru olanı yapmak ister.

Arzuları temsil eden siyah at, arabayı haz ve rahatlığa doğru çeker. Temsil ettiği şeyler; korkularınız, arzularınız ve anlık ödüllere duyduğunuz ihtiyaç.

Siyah atın sıkı bir şekilde kontrol edilmesi gerekir, yoksa arabayı yoldan çıkarır. Siyah at, konfora, hazza ve kolay olana doğru gitmek ister.

Aklımızı ve zihnimizi temsil eden arabacının kendi başına bir gücü yoktur. Arabacı, atları doğru bir şekilde yönlendirmek zorundadır.

Arabanın yoldan çıktığı durum insana şunları hissettirir:

• Ne yapılması gerektiğini bilirsiniz ama bunu yapacak irade gösteremezsiniz.

• Kişi aynı hataları tekrar tekrar yapar.

• Kişi işlere başlar ama asla işlerini bitiremez.

• Kişi kendini bugün ve yarın arasında bölünmüş hisseder.

Platon'un bu metaforunu bu kadar güçlü kılan şey nedir? Hepimizin günlük hayatta karşılaştığı zihninde yaşadığı çatışmayı mantıklıca açıklamasıdır.

Modern beyin bilimi, Platon’un 2.400 yıl önceki düşüncelerini doğrulamaktadır.

İnsan beyninde hızlı ödüller için limbic sistem ve uzun vadeli planlama için prefrontal korteks sistemleri bulunur. Ödül merkezi daha güçlüdür. Planlama merkezi ise çabuk yorulur.

Böylece, Arabacımız, yabani siyah atla mücadele ederken tükenir.

• Yeni alışkanlıklar bir kaç hafta içinde sönümlenir

• Kişi başladığı diyetlerde başarısız olur

• Sürekli sosyal medyayı kontrol ederiz

• Gerekli olduğunu bilmemize rağmen egzersizleri atlarız.

Zor olan ne yapacağımı bilmek değildir. Zor olan rahatlık ve konfor (arzular) ile büyüme ve gelişme (irade) arasındaki savaşı kazanmaktır. Savaşı kazanabimek için atılacak adımlar;

1. Adım - Atları Tanıyın: Siyah atın beyaz atınızla çatıştığı zamanları belirleyin. Bu öz farkındalık, yoldan çıktığınızı hissettiğinizde durup ve hangi atın önde olduğunu anlamanızı sağlar.

2. Adım - Arabacıyı Güçlendirin: Bilinç ve zihniniz, siyah atla mücadele ederken kolayca yorulur. Zihinsel dayanıklılığınızı, stratejik molalar ve karar alma yükünü azaltarak geliştirin.

3. Adım - Vahşi Atı Eğitin: Doğru yolda ilerlemeyi ödüllendirici davranışlar oluşturun:

• Hedefleri daha küçük zaferlere bölün

• Anında geri bildirim döngüleri oluşturun

• İlgiyi artırmak için yeniliği kullanın

• Süreci keyifli hale getirin

4. Adım - Beyaz Atı Besleyin: İstediğiniz geleceği her gün görselleştirin

• Haftalık olarak ilham verici içerikler okuyun

• Hedeflerinizin sembollerini görünür tutun

• Hedeflerinizi paylaşan insanlarla bağlantı kurun.

5. Adım - Her İki Enerjiyi Dengeleyin: Gerçek ustalık, iki atın da bir ekip olarak çalışmasını sağlamaktır.

• Ne zaman disiplinli bir şekilde ilerleyeceğinizi ve ne zaman dinleneceğinizi bilin.

• Siyah atın tutkusunu, beyaz atın koyduğu hedeflere ulaşmak için kullanın.

12 Ekim 2025 Pazar

Satranç Kulübü (Sezer Ün) Etkinlik Kitabı Kitap Sınavı Yazılı Soruları ve Cevap Anahtarı



Kitabın Adı: Satranç Kulübü

Kitabın Yazarı: Sezer Ün

Kitap Sınavı Soruları ve Cevap Anahtarı

1- Efe okulda hangi kulüp açılırsa gitmeyi düşünmektedir?

Tamirciler Kulübü

2- Efe okulda hangi kulübe katılmıştır?

Satranç Kulübü

3- Efe satranç kulübünde ilk gün kiminle satranç maçı yapmıştır?

Bora

4- İlk gün Efe ile Bora arasında geçen satranç maçının sonucu ne olmuştur?

Berabere kalmışlardır

5- Efe satranç oynamayı kimden öğrenmiştir?

Dedesinden

6- Dedesinin Efe'ye satranç ile ilgili verdiği öğüt nedir?

Sabırlı olması

7- Beden eğitimi dersinde basketbol oynarken Bora Efe'ye ne yapmıştır?

Omuz atıp yere düşürmüştür

8- Efe'nin dedesi satranç oynamak ile balık tutmayı hangi yönüyle birbirine benzetmektedir?

İkisinde de sabırlı olmak gerekir

9- Satranç kulübü öğretmeninin adı nedir?

Özge öğretmen

10- Satranç turnuvasına katılmak için yapılan seçmeler sonucu kimler turnuvaya gitmeye hak kazanmıştır?

Bora, Efe, Çağla, Arda ve yedek olarak Güney

11- Satranç turnuvasında takım kaptanı kim olmuştur?

Bora

12- Satranç turnuvasına katılan rakip okullardan Yeni Gençler Koleji'ndeki hangi öğrenci ile Bora arsında bir rekabet vardı?

Mert

13- Satranç turnuvası sırasında takım oyuncularının ilişkilerinde nasıl bir değişim oldu?

Birlikte hareket etmeye ve takım ruhuna sahip davranmaya başladılar

14- Satranç turnuvası finalinde Bora kiminle satranç maçı yaptı?

Mert

15- Satranç turnuvası finalinde Bora'nın yaptığı maçın sonucu ne oldu?

Bora, Mert'e yenildi

16- Satranç turnuvasında birinci olduklarında okulda nasıl karşılandılar?

Okulda büyük bir kalabalık coşkuyla karşıladı

Kınalı Serçe (Şermin Yaşar - İlber Ortaylı) Kitabının Özeti, Konusu ve Kitap Hakkında Bilgi

Kitabın Adı: Kınalı Serçe Kitabın Yazarı: Şermin Yaşar - İlber Ortaylı Kitap Hakkında Bilgi: Diyarın birinde göğsü kınalı bir serçe varmış...