3 Eylül 2022 Cumartesi

Komşumuz Çok Acayip (Miyase Sertbarut) Kitap Sınavı Yazılı Test Soruları ve Cevap Anahtarı

 


Kitabın Adı: Komşumuz Çok Acayip

Kitabın Yazarı: Miyase Sertbarut

Kitap Hakkında Bilgi:

Hepimizin acayip bulduğu bir komşusu vardır. Gerçekten acayip midir? Bize mi öyle gelmektedir? Mumcu Nuran sizin mahallenize taşınsaydı kim bilir siz neler düşünürdünüz? Sokaktaki kediler bir anda ortadan kaybolursa ve miyavlamalar Mumcu Nuran'ın bodrumundan geliyorsa mesela? Kadının bacasından yaz günü koyu bir duman çıkıyorsa mesela? Kimseye kapıyı açmıyorsa ve açtığında ise öfkeyle sizi azarlıyorsa mesela? Evine koca koca torbalarla bir şeyler taşıyorsa ve içindekiler pek de pazardan dönen birinin torbasına benzemiyorsa mesela? İşte çocuklar, bu acayip komşunun ne yaptığıyla yakından ilgilenir. Yalnızca çocuklar mı polis bile işin içine dalıverir. Sonuç ise herkes için sürprizlidir.
(Tanıtım Bülteninden)

Kitap Soruları:

1- Komşumuz Çok Acayip kitabının ilk basımındaki adı nedir?

a- Çöp Plaza
b- Mezarlıktaki Gölge
c- Sihirli Fasulye
d- Kedi Mezarlığı

2- Kedilerin tüylerini taramaya yarayan demir dişleri bulunan alete ne ad verilir?

a- Kaşağı
b- Tarak
c- Fırça
d- Fürminatör

3- Bayan Minako kimdir?

a- Güney Koreli şarkıcı
b- Mumcu Nuran'ın komşusu
c- Japon büyükelçisinin adı
d- Kedi Sevenler Derneği başkanı

4- Mumcu Nuran kitabın sonunda ne sergisi açmıştır?

a- Kedi Tüyü Şapka
b- Mum
c- Resim
d- Kitap

5- Krematoryum ne anlama gelir?

a- Kedi banyosu
b- Krem markası
c- Ölülerin yakıldığı yer
d- Kremalı kurabiye

6- Mumcu Nuran'ın kızı ne iş yapmaktadır?

a- Ressam
b- Doktor
c- Hemşire
d- Avukat

7- Kemik Aziz'in ilk olarak hatırlattığı mumlarda kimin adı yazmaktadır?

a- Oya
b- Ege
c- Ali
d- Ahu

8- Yazarın karın ağrısı ne yapınca geçmiştir?

a- Kitap yazmaya başlayınca
b- Doktora gidince
c- Okula başlayınca
d- Hediye alınca

9- Balık Oya'nın babası ne iş yapmaktadır?

a- Ayakkabı tamircisi
b- İnternet kafe işletmecisi
c- At terbiyecisi
d- Balıkçı

10- Kitabın okuyuculara vermek istediği ana mesaj nedir?

a- Mezarlıklar tehlikeli yerlerdir?
b- Komşularımız tuhaf olabilir
c- Kediler çok sevimlidir
d- İnsanlara karşı önyargılı olmamalıyız

11- Mezarlıkta mezarlara su döken kimdir?

a- Kemal
b- Kendal
c- Kerem
d- Kenan

12- Mumcu Nuran mezarlığın yanında neden ev kiralamıştır?

a- Markete yakın olduğu için
b- Otobüs durağına yakın olduğu için
c- Mezarlıkta bir yakını olduğu için
d- Mezarlıktaki kil iyi olduğu için

Cevap Anahtarı:

1- b            2- d                3- c                4- a

5- c            6- d                7- d                8- a

9- b           10- d              11- b             12- d

2 Eylül 2022 Cuma

Türkiye Elektrik Enerjisi Üretimi Ne Kadardır? Üretim Kaynaklarının Oranları ve Miktarı Ne Kadardır?


Türkiye Elektrik Enerjisi Üretimi Ne Kadardır? 

EPDK'nın (Enerji Piyasaları Düzenleme Kurumu) yayınladığı 2022 Yılı Haziran Ayı Elektrik Piyasası Raporu’na göre, Türkiye’nin toplam kurulu gücü Haziran ayı sonu itibariyle 101 bin 518 MW olmuştur.

EPDK raporuna göre Haziran ayında lisanslı elektrik santrallerinin kurulu gücü bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 2,83 oranında artarak 93 bin 567 MW oldu. Bir önceki yıl lisanslı elektrik kurulu gücü 90 bin 995 MW idi.

Haziran ayında lisanslı elektrik üretimi de bir önceki yıla göre yüzde 0,18 artarak 25 milyon 784 bin MWh oldu.

Haziran ayında lisanssız elektrik santrallerinin kurulu gücü ise 7.951 MW’a ulaştı. Haziran ayında ihtiyaç fazlası satın alınan lisanssız elektrik miktarı 1 milyar 287 bin 641 MWh oldu. İhtiyaç fazlası lisanssız elektriğe Haziran’da 2 milyar 924 milyon 562 bin lira ödeme yapıldı.

Üretim Kaynaklarının Oranları ve Miktarı Ne Kadardır?

LİSANSLI KURULU GÜÇTE EN BÜYÜK PAY DOĞAL GAZIN

Lisanslı kurulu güç içerisinde;

Doğalgazın payı yüzde 26,94, 

Barajlı hidrolik santrallerin payı yüzde 24,88, 

Linyitin payı yüzde 10,84, 

İthal kömürün payı yüzde 10,38, 

Taşkömürünün payı yüzde 0,90 

Akarsu tipi hidroelektrik santrallerinin payı da yüzde 8,84 oldu.

Yenilenebilir enerji kaynaklarından 

Rüzgar enerjisinin payı yüzde 11,65, 

Jeotermal enerjinin payı yüzde 1,80, 

Biyokütlenin payı yüzde 1,81 

Güneş enerjisinin payı da yüzde 1,26 oldu.

LİSANSSIZ KURULU GÜÇ TOPLAMDA 7 BİN 951 MW’A ULAŞTI

Lisanssız kurulu gücün;

Güneş enerjisi yüzde 91,85’ine denk gelen 7 bin 303 MW’lık kısmını,

Doğalgaz yakıtlı santraller yüzde 5,85’ini, 

Biyokütle santralleri yüzde 1,13’ünü, 

Rüzgar enerjisi santralleri yüzde 0,96’sını ve

Hidrolik kurulumları yüzde 0,21’ini oluşturdu.

Türkiye'nin Lisanssız Elektrik Enerjisi Üretimi Nedir? Miktarı Ne Kadardır?


Türkiye'nin Lisanssız Elektrik Enerjisi Üretimi Nedir? Miktarı Ne Kadardır?

Lisanssız elektrik enerjisi üretimi; lisans alma ile şirket kurma yükümlülüğü olmaksızın elektrik enerjisi üretebilecek gerçek veya tüzel kişilere 1.000 kilovatsaate kadar kendi ihtiyaçlarını karşılayıp ihtiyaç fazlasını dağıtım şebekesine satmak şeklinde gerçekleştirilen bir çalışmadır.

Tüketicilerin elektrik ihtiyaçlarının tüketim noktasına en yakın üretim tesislerinden karşılanması, arz güvenliğinin sağlanmasında küçük ölçekli üretim tesislerinin ülke ekonomisine kazandırılması ve etkin kullanımının sağlanması, elektrik şebekesinde meydana gelen kayıp miktarlarının düşürülmesi amacıyla lisanssız enerji üretimi yapılmaktadır.

Lisanssız elektrik üretimi, doğal kaynaklardan üretilir ve yenilenebilir enerji kaynakları olan hidroelektrik, rüzgâr, güneş, jeotermal, biyokütle, biyokütleden elde edilen gaz (çöp gazı dahil), dalga, akıntı enerjisi ve gelgit gibi fosil olmayan enerji kaynaklarını içerir.

EPDK'nın (Enerji Piyasaları Düzenleme Kurumu’nun) açıkladığı 2022 Haziran ayı raporuna göre lisanssız elektrik üretiminde rekor geldi

Türkiye’nin lisanssız elektrik kurulu gücü Haziran ayında bir önceki yıla göre 784 MW artarak 7 bin 951 MW’a ulaştı. 

Lisanssız elektrik enerjisi üretiminde kurulu güçte en büyük pay yaklaşık yüzde 92 ile güneş enerjisinden elde edilen elektrik enerjisi oluşturmaktadır.

Haziran ayında ihtiyaç fazlası satın alınan lisanssız elektrik miktarı 1 milyar 287 bin 641 MWh oldu. İhtiyaç fazlası lisanssız elektriğe Haziran’da 2 milyar 924 milyon 562 bin lira ödeme yapıldı.

1 Eylül 2022 Perşembe

Whatsapp’ta Konum Gönderirken "Şu Anki Konumu Gönder" ile "Mevcut Konumu Paylaş" Arasındaki Fark Nedir?

 


Whatsapp’ta Konum Gönderirken "Şu Anki Konumu Gönder" ile 

"Mevcut Konumu Paylaş" Arasındaki Fark Nedir?


Cep telefonunda Whatsapp uygulamasının en güzel özelliklerinden biri bulunduğunuz veya istediğiniz konumu atmaktır. 

Whatsapp'ın bu özelliğinden herkes haberdardır ancak "Şu Anki Konumu Gönder" ile "Mevcut Konumu Paylaş" arasındaki farkı bilen çok az bulunmaktadır

Whatsapp’ta konum paylaşmak; bulunduğunuz yeri bir kişi ile paylaşmak, kaybolduğunuz da ya da bilmediğiniz bir yerde biriyle buluşmak için rahatlıkla kullanabileceğiniz güzel bir özelliktir.

Bulunduğunuz yere birine tarifetmeye çalışmak yerine, akıllı bir telefonundan Whatsapp kullanarak konumunuzu kolayca paylaşabilirsiniz.

Google Haritalar, Facebook Messenger, iMessage ve daha pek çok uygulama ile konumunuzu paylaşabilirsiniz. Tercih ettiğiniz uygulama WhatsApp ise, konumunuzu bir kişi veya grupla paylaşmak oldukça kolaydır.



Konumunuzu göndermek istediğiniz grup veya kişiyle sohbet alanında İOS’da yazma alanının solunda “+” ve Android’te yazma alanın sağında “Ataç İşareti” düğmesine dokunun ve Konumu seçin.

WhatsApp için konum ayarlarınızı etkinleştirmediyseniz, WhatsApp telefonunuzu telefon ayarlarına götürecektir. (Konum ayarlarını yalnızca uygulama kullanılırken açma seçeneğini belirleyebilirsiniz.)

"Şu Anki Konumu Gönder" seçeneği, bulunduğunuz yeri göndermek için kullanılır. Konumu sabit olarak bulunduğunuz yer olarak gönderir. "Şu Anki Konumu Gönder" seçeneği o anki bulunduğunuz konumuzu paylaşır. Konumunuz değiştiyse ikinci bir konum gönderebilirsiniz. Genelde konum paylaşırken kullanacağınız seçenek bu olacaktır.

"Mevcut Konumu Paylaş" ise, konumuz değişken ise, hareket halinde iseniz kullnabilirsiniz. Konumunuzu gönderdiğiniz kişi veya grup, anlık olarak konumunuzu görebilecek ve sizi anlık takip edebilecektir. 

"Mevcut Konumu Paylaş" seçeneğine tıkladıktan sonra paylaşmak istediğiniz süreyi seçin. 15 dakika, 1 saat ya da 8 saatlik seçenekler arasında seçim yapabilirsiniz. Belirlediğiniz süre içerisinde konumuzu paylaştığınız kişiler sizi bu süre içerisinde nerede olduğunuzu takip edebilecektir. Konum paylaşımı belirlediğiniz süre sonunda otomatik olarak duracaktır. 

"Mevcut Konumu Paylaş" seçeneğinde, paylaşım mesajının hemen altında bulunan "Paylaşımı Durdur" bağlantısını tıklatarak da mevcut konum paylaşımını belirlediğiniz zamandan önce durdurabilirsiniz. 

"Mevcut Konumu Paylaş" seçeneğinde, bu özelliği bazı zamanlarda çocuğunuzun konumunu takip etmek için çocuğunuzun telefonunda kullanabilirsiniz. Çoğunuzun telefonundan kendi telefonunuza konum atarsanız, çocuğunuzu o süre sarfında takip edebilirsiniz.

Konum mesajı aldığınızda, mesaj harita görünümünde olacaktır. Harita telefonunuzda kullanılan varsayılan harita uygulaması ile açılacaktır.

Google Arama Algoritması Nasıl Çalışır?

 

Google Arama Algoritması Nasıl Çalışır?

Google aramalarda sonuçları gösterirken örümcek adı verilen bir yapay zeka yazılım kullanır. Örümcek önce birkaç web sayfası, ardından bu sayfalardaki bağlantıları izleyerek başka web sayfaları, ardından bu sayfalardaki bağlantıları izleyerek başka sayfaları getirir ve bu şekilde web'de binlerce makine üzerinde milyonrlarca sayfa dizisine eklenerek devam eder.

Google bir aramada ulaşacağı sayfaların hangisi olduğuna karar vermek için sorular sorar. Bu sorular 200 soru civarındadır.

Bu sorular;

* Aranan terim ve kelimeler bu sayfada kaç kez görülüyor?

* Aranan terim ve kelimeler başlıkta mı?

* Aranan terim ve kelimeler URL'de mi?

* Aranan terimler yan yana mı?

* Sayfa için de aranan terim veya kelimenin eş anlamlısı var mı?

* Bu sayfa kaliteli bir sayfa mı?

* Bu sayfa spam bir sayfa mı?

* Sayfanın pagerank değeri?

Pagerank: Google kurucuları Larry Page ve Sergey Brin tarafından geliştirilmiştir. Web sayfasının önemini belirten bir değer.

Sonuçta bunlara benzer pek çok sorunun cevapları google tarafından değerlendirilirek her sayfanın bir genel puanı ortaya çıkar. Buna bağlı olarak da yapılan arama sonuçları yaklaşık yarım saniye sonra listelenir.

Google'da Hangi Kriterlere Göre Arama Sonuçları Gelir?

Google Arama Algoritması Nasıl Çalışır?

Google arama motorunda herhangi bir arama yaptığımızda, arama sonuçlarına karşılık gelecek binlerce web sayfası karşımıza çıkabilir. Google bunları belli bir tekniğe ve kriterlere göre bulur ve sıralamasını yapar. Bunları bilirsek aradıklarımızı çok daha kolay bir şekilde bulabiliriz veya yaptığımız bir web sayfasının aramalarda üst sıralarrda çıkmasını sağlayabiliriz.

Google Hangi Kriterlere Göre Arama Sonuçlarını Getirir?

* Google arama sayfasına yazdığımız kelimeyi, anlamına karşılık gelen kavramları, dilini ve bu kelimeyi aratan insanların ortak amacına göre bir algoritma oluşturur.

* Sorguladığımız kavram ile eşleşen web sayfalarını arar. Arama ile alakalı bir sayfa bulduğuna dair en temel gösterge ise arama sırasında kullandığımız anahtar kelimeleri içermesidir. Aranan kelimenin hangi sayfada sıklıkla kullanıldığına bakar.

* Aranan kelime ana başlıkta, alt başlıkta ya da metnin içinde kullanılma durumuna bakar. Aranan kelimenin başlık ve alt başlıkta bulunması aramalarda üst sıralara çıkmamızı kolaylaştırır.

* Arama kalitesinin artması için yoğunluğu yüksek sayfaları sıralamada yukarı taşır. 

* Sonuçları sunmaya bir adım kala web sayfalarındaki bilgilerin bir araya geliş şeklini değerlendirir. Yani sayfada tek bir konuya mı odaklanılmış yoksa birden çok konu tek seferde mi işlenmiş, buna bakılır. 

* Çok kapsamlı ve geniş bilgiler içeren web sitelerinin arama sonuçlarında bizlere daha çok yardımcı olacağını düşünerek hareket eder.

* Google bulunduğumuz konumu, geçmiş aramalarımızı, arama için yaptığımız ayarları, geçmişte sık sık kullandığımız web sitelerini de dikkate alarak karşımıza bir sonuç sayfası çıkarır.

29 Ağustos 2022 Pazartesi

Teknoloji Kullanımının İnsan Hafızasına Etkileri Nelerdir? Dijital Tembellik

Dijital Tembellik Nedir?: 

Teknolojik Cihazlar Hafızamızı Zayıflatıyor mu?

Ardı ardına gelişen internet arama motorları, bilgiye ulaşma hızını artırdı. Tabii bilgiyi unutma hızını da… 

Telefonunuzun şarjının bittiğini düşünün. Daha önce size gönderilen önemli bir e-postaya erişmeniz gerekiyor. Bir arkadaşınızdan yardım istiyorsunuz ve onun telefonundan internete girip e-posta adresinizi yazıyorsunuz. Peki şifreniz neydi, hatırlıyor musunuz?

İçinde yaşadığımız zamanda etrafımız dijital teknolojik cihazlarla çevrili. Bu cihazlar sayesinde pek çok işimizi kolaylıkla hallediyoruz. Bunlar;
* Sosyalleşiyoruz (facebook, instagram...), 
* Başkaları ile iletişim kuruyoruz (whatsApp, telefon görüşmesi....), 
* Fotoğraf çekiyoruz,
* Video çekiyoruz,
* Müzik dinliyoruz,
* İhtiyaç duyduğumuz bilgilere erişebiliyoruz,

Teknolojik cihazlarla , belleğimizden ve hafızamızdan da tasarruf sağlıyoruz. Mesela;
* Sevdiklerimizin doğum günlerini artık hafızamızda tutmuyoruz. 
* Telefon numaraları aklımızda değil rehberimizde kayıtlı.
* E-posta veya sosyal medya hesaplarımızın şifreleri otomatik olarak kaydedilebiliyor. 
* Navigasyon sayesinde gitmek istediğimiz yerlerin konumlarını kolayca bulabiliyor, hafızasına kaydedebiliyoruz. Daha önce ziyaret ettiğimiz bir yere tekrar gitmek istediğimizde adresi otomatik olarak karşımıza çıkarabiliyor.

Pek çok teknolojik cihaz, uygulama ve internet kullanımı hafızamızı zorlamadan ve kullanmadan işlerimizi kolayca halletmemizi sağlıyor. Bu durum hafızamızı tembelliğe itiyor. Bunu nedeni öğrendiğimiz bilgiler tekrar edilmediği için uzun süreli belleğe aktarılamıyor. Bu durum “Google etkisi” ya da “dijital tembellik” (dijital amnezi) olarak adlandırılıyor. 

Bir bilgiyi Google’dan 10 kez aratsak, hatta cevabına tekrar tekrar ulaşsak da o bilgiyi tekrar unutabiliyoruz. İşte bu unutkanlık durumu “Google Etkisi” olarak tanımlanıyor.

Günümüzde ise bir bilgiyi hafızamızda tutmak yerine genellikle internette aramayı tercih ediyoruz. Bu nedenle de kolaylıkla unutuyoruz.

Dijital tembelliğin meydana gelme nedeni bilginin dışarıda bir yerde zaten depolandığını biliyor olmamız.

Betsy Sparrow ve arkadaşları, Columbia Üniversitesi'nde Google etkisinin belleğimizi nasıl etkilediğini öğrenmek için bir araştırma yaptılar. Araştırmada katılımcılara dört farklı test uyguladılar. Bunlardan birinde katılımcılara genel kültür bilgileri içeren 40 ifade sunuldu. İki gruptan birine test aşamasında bu bilgilere erişebilecekleri söylenirken, diğer gruba test aşamasında öğrendikleri bilgilere ulaşmalarının mümkün olmadığı bildirildi. Daha sonra katılımcılardan hatırlayabildikleri kadar çok ifadeyi yazmaları istendi. Araştırma sonucunda sunulan bilgilere erişebilecekleri söylenen grubun, diğer gruba göre çok daha az bilgiyi hatırladığı tespit edildi. 

Araştırmacılara göre bunun nedeni, insanların daha sonra ulaşabileceklerini düşündükleri bilgileri belleklerine kodlamak için çaba sarf etmemeleri. Bu yüzden daha önce elde ettiğimiz bir bilgiye tekrar ihtiyaç duyduğumuzda bu bilgiyi çoğunlukla hatırlamıyoruz.

Öğrendiğimiz bilgiler ise ilk olarak kısa süreli belleğe kaydedilir. Daha sonra bilgiler tekrar edildiğinde ya da hatırlandığında uzun süreli belleğe aktarılır.

Siber güvenlik şirketi olan Kaspersky Lab tarafından yapılan bir araştırmada, internetin insanların bilgiyi hatırlama becerilerini nasıl etkilediği incelendi. ABD’de 16 yaş ve üzerindeki 1.000 katılımcı ile yapılan çalışmada, katılımcıların yaklaşık yarısının, karşılaştıkları bir sorunun cevabını hafızalarını yoklayarak hatırlamaya çalışmak yerine doğrudan internette aramayı tercih ettikleri tespit edildi. Katılımcıların yaklaşık üçte biri (%28,9’u) internette buldukları bilgileri daha sonra hatırlamayacaklarını ifade etti. Araştırmanın sonucunda, katılımcıların neredeyse tamamı (%91,2) interneti beyinlerinin dijital bir uzantısı gibi gördüklerini söyledi.

Araştırmaya uzman yorumları ile katkıda bulunan Birmingham Üniversitesi Psikoloji Bölümünden Maria Wimber, öğrenilen bilgileri tekrar etmenin bellekte kalıcı hâle gelmelerini sağladığını ancak pasif olarak tekrar etmenin, örneğin internette tekrar tekrar aramanın benzer bir etkisinin olmadığını belirtiyor. Wimber'e göre ihtiyaç duyulan bir bilgiyi hatırlamaya çalışmak yerine hemen internette aramak, bilginin bellekte kalıcı olmasını engelliyor.

Peki, dijital tembellikten korunmak için neler yapabiliriz?

Klinik psikolog Pragya Lodha göre, dijital tembellikten korunmak için dijital detoks yapmak yani zaman zaman dijital cihazları hafızamızın bir parçassı gibi kullanmaya ara vermek gerekir. Lodha bundan başka bizim için önemli olan bilgileri aklımızda tutma alışkanlığı edinmemizi öneriyor.

Geçmişte pekçok insan teknolojik gelişmelerin veya yeniliklerin bizleri doğal becerilerimizi kullanmaktan alıkoyacağından endişe etmişti.Mesela, Sokrates yazı yazmanın, bilgileri kaydetmemizi kolaylaştıracağı içinhafızamızın artık eskisi gibi güçlü olmayacağından endişe ediyordu. Teknolojinin sunduğu imkanlardan faydalanırken amacımız gelişimimize katkı sağlamak olmalı. Teknolojiyi araç olarak kullanmayı bırakıp, teknolojiye bağımlı hâle gelmeye başladığımızda dijital tembellere dönüşüyoruz.

Postayla Gelen Deniz Kabuğu (Behiç Ak) Kitabının Özeti, Konusu ve Kitap Hakkında Bilgi

Kitabın Adı: Postayla Gelen Deniz Kabuğu Kitabın Yazarı:  Behiç Ak Kitap Hakkında Bilgi: Dijital dünyanın labirentlerinden çıkış mümkün mü?...