31 Mart 2018 Cumartesi

Çocuklarda Otizm Belirtileri Nelerdir? Nasıl Tedavi Edilir? Nasıl Anlaşılır? Otistik Ünlüler Kimlerdir?


Otizm nedir? Otizm belirtileri nelerdir? Otizm tedavi edilebilir mi?

Dr. Mutluer, bir yelpaze bozukluğu olarak tanımlanan otizmin, farklı şiddet ve bulguları olan birçok klinik tabloyu içerdiğine dikkat çekti

Otizm, sosyal etkileşim, sözel ve sözel olmayan iletişimde problemler, tekrarlayıcı davranış ve kısıtlı ilgi alanları ile kendini gösteren, karmaşık nörogelişimsel bir bozukluk olduğuna dikkat çeken Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı Dr. Tuba Mutluer, belirtilerin genellikle ilk üç yıl içinde başladığını anlattı.

Dünya Otizm Farkındalık Günü kapsamında otizmde bilinmesi gerekenleri anlatan Dr. Mutluer, bir yelpaze bozukluğu olarak tanımlanan otizmin, farklı şiddet ve bulguları olan birçok klinik tabloyu içerdiğine dikkat çekti.

Otizmin belirtileri nelerdir?

Otizmde temel olarak iki alanda işlevsel bozulmaya yol açan sorunlar oluşmaktadır:

1. Sosyal iletişim ve etkileşimde bozulma

* Göz teması kurmama, kısa süreli kurma
* İsmi ile seslenildiği zaman bakmama
* Jest ve mimiklerin uygunsuz kullanımı
* Kendi halinde, kendi dünyasında görünme
* Yaşıtlarına ilgisizlik, uygun akran ilişkisi geliştirememe
* İnsanların yüzlerinden çok nesneler ve ayrıntılar ile ilgili görünme
* Duygusal karşılık verememe
* Taklit veya ¨mış gibi yapma¨ şeklindeki oyunları oynamakta zorlanma
* Duygularını ve ilgilerini kendiliğinden paylaşmama

2. Sınırlı ve yineleyici davranış örüntüleri ve ilgiler

* Basmakalıp davranışlar (sallanma, kollarını çırpma gibi)
* Dönen cisimlere aşırı ilgi
* Oyuncaklar ile amaç dışı oynama
* Tekrarlayıcı, kendine özgü, tekdüze konuşma
* Aynıcılıkta ısrarcılık
* Kısıtlı ve olağan dışı ilgi alanları
* Törensel davranışlar
* Bazı duyulara (koklama, işitme, dokunma gibi) aşırı duyarlılık veya duyarsızlık

Otizm sıklığı ne kadardır?

Otizm, günümüzde en sık rastlanan yaygın nörogelişimsel bozukluktur. Hastalıkları Kontrol Etme ve Önleme Merkezi’nin (CDC) verilerine göre 2006 yılında her 150 çocuktan 1’inde Otizm görülürken, 2012 yılında her 88 çocuktan 1’i Otizm tanısı almaktadır. 2014 yılında verilen son bilgiye göre de, her 68 çocuktan 1’i Otizm Spektrum Bozukluğu tanısı almaktadır. Bu durum hem çocuklara daha sık tanı konması hem de bir yelpaze bozukluğu olarak ele alındığı için daha sınırda olan olguları da kapsaması açısından artmış görünmektedir. Otizm erkek çocuklarda kızlara oranla 4 kat daha sık görülmektedir.

Otizm neden olur?


Güncel çalışmalar sonucunda otizmin çoğul genetik faktörler ve gen-çevre etkileşimi oluştuğunu göstermektedir. Erken dönemde beyinde oluşan nöral bağlantıların gelişimindeki bozukluğun otizme neden olduğu bilinmektedir. Görüntüleme çalışmaları beynin sosyal ipuçlarını anlama ile ilgili bölgelerde hacim azalması, yüz ve duygu okuma ile ilgili bölgelerde işlevsel azalmalar saptamıştır.

Otizmi erken fark edin!

Eğer bir çocuk;

* Göz teması kurmuyorsa veya gözleri bir şeye takılıp kalıyorsa,
* İsmini söylediğinizde bakmıyor ve söyleneni işitmiyor gibi davranıyorsa,
* Konuşması yaşıtlarından gerisinde ise,
* Bazı sözleri tekrar tekrar ve ortama uyumsuz olarak söylüyorsa,
* Parmağıyla ile istediği şeyi göstermiyor ve sizin elinizi kullanıyorsa,
* Karşılıklı ilişki veya oyun başlatmıyor veya sürdüremiyorsa,
* Yaşıtlarının oynadığı oyunlara veya oyuncaklara ilgi göstermiyorsa,
* Hayali oyun oynamıyor ve hep aynı oyunu tekrar ediyorsa,
* Sallanmak, zıplamak, parmak ucunda yürümek, kolları çırpmak gibi farklı ve tekrarlayan hareketleri varsa,
* Aşırı hareketli, göz teması kurmadan, dinlemeden davranıyorsa,
* Bazı eşyaları döndürmek, sıraya dizmek gibi sıra dışı hareketleri yapıyorsa,
* Fiziksel temas, ses veya ışık gibi duyusal uyaranlara aşırı tepki veriyor veya hiç tepki vermiyorsa,
* Günlük yaşamındaki düzen değişikliklerine aşırı tepki veriyorsa,
* Otizm açısından bir çocuk ve ergen psikiyatrisi uzmanına getirilmesi önemlidir. 

Otizmde erken tanı hayat kalitesini olumlu yönde değiştirir.

Otizme eşlik eden diğer psikiyatrik durumlar nelerdir?

Otizmi olan çocuklar, diğer psikiyatrik hastalıklar için yüksek eş hastalanım riskine sahiptir. Özellikle dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, obsesif kompulsif bozukluk, tik bozukluğu, depresyon ve yeme bozukluğu sıklıkla binişik olarak görülmektedir.

Otizm tanısı nasıl konur?

Otizm tanısı, klinik değerlendirme ile davranışsal özelliklere dayalı olarak Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi uzmanlarınca konur. Otizmde tanısal süreçte ayrıntılı klinik öykü, belirti ve bulguların süreğenliği ve işlevsel bozulmanın şiddeti oldukça önemlidir. Uluslararası geçerliliği olan bazı tanısal gözlem ölçekleri de tanı koymada yardımcıdır.

Otizm tanısı kaç yaşında konulabilir?

Bir yaştan itibaren çocuğun aksayan alanları varsa en azından otizm veya diğer gelişimsel bozukluklar açısından “riskli çocuk” diye belirtmek ve müdahaleye başlamak gerekir. Yapılan çalışmalarda deneyimli uzmanlar tarafından 1-2 yaşta konan tanın güvenirliğinin yüksek olduğunu bildirilmektedir.
Otizmde erken tanı hayat kurtarıcı öneme sahip…

Otizmde tedavi nedir?

Otizmde tedavi çocuğun mümkün olan en kısa sürede uygun eğitsel programlara yönlendirilmesidir. Otizmli çocukların ihtiyaçları birbirlerinden farklı olduğu için, verilen tedavi ve eğitim çocuğa özgü hazırlanır. Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı (BEP) çocuğun bireysel özelliklerine, gelişim düzeyine uygun olarak hedefler belirlenerek planlanır. Eğitim, çocukların başta yaşına uygun sosyal ve iletişimsel beceriler olmak üzere, özbakım ve bilişsel becerileri kazanmalarını hedefler. Davranışçı tedavilerden bilimsel çalışmalarda ön plana çıkan yöntem; Uygulamalı Davranış Analizi’ dir. Eğitim ancak sürekli ve yoğun olduğunda etkin olur. Aile bireylerinin eğitimde kullanılan yöntemleri öğrenmesi ve bunları gerektiği durumlarda kullanabilmesi çocuğun gelişimini olumlu yönde etkiler.

Otizmde gidiş nasıldır, nelere bağlıdır, iyileşmeden söz edebilir miyiz?

Otizmin çoğu zaman çocukluktan yetişkinliğe, yaşam boyu süren bir durum olduğu bilinse de son yıllarda otizmde iyileşmeden söz edilmektedir. Güncel çalışmalarda özellikle erken tanı alan alıp erken ve uygun müdahale edilen çocukların %5-20’ sinin tanıdan çıkabildiği gösterilmiştir.

İlk tanı yaşının erken olması, uygun eğitsel müdahalenin erken dönemde başlatılması, çocuğun zeka düzeyinin, dil gelişiminin iyi olması ve belirti şiddetinin hafif olmasının otizmde olumlu gidişi öngören faktörler olduğu gösterilmiştir.
HaberTürk

Otistik Ünlüler Kimlerdir? 

Dünyada bilinen bazı dahi bilim adamı, sanatçı ve ünlüler otistiktir.

1- STEPHEN WİLTSHİRE : Otistik ama mimar... İngiltere deki bir çok güzel bina onun çizimi sayesinde var.

2- LUDWİNG VAN BEETHOVEN : Her yüzyılda adından bahsettiren ünlü besteci de bir otistikti...

3- THOMAS EDİSON : Hayatımıza ışık tutan adamda bir otistikti...

4- ALBERT EİNSTEİN : Dünyanın en ünlü fizikçisi ve bilim adamı...

5- HENRY FORD : İlk otomobilin mucidi de bir otistikti.

6- WASİLY KANDİNSKY : Ünlü bir ressam ama o da bir otistik...

7- FRANZ KAFKA : Dünyaya bir çok eser bırakmış otistik ünlü bir yazar.

8- WOLFGANG AMADEUS MOZART : Avusturyalı ünlü bir besteci ama oda otistik...

9- ISAAC NEWTON : Yer çekimi kanunun bulan İngiliz matematiçi ve fizikçide bir otistik.

10- NİKOLA TESLA : Günümüzde kullandığımız bir çok elektrikli eşyanın icadına sebep olan elektrikli motorların mucidi Amerikalı bilim adamı da bir otistikti.

11- FRİEDRİCH NİETZSCHE : Ünlü Alman filozofu da bir otistikti.

30 Mart 2018 Cuma

Finlandiya’da Robot Öğretmen Elias ve OVObot Öğrencilere Yabancı Dil ve Matematik Derslerinde Yardımcı Oluyor


Bir ilköğretim okulunda başlanan pilot uygulama kapsamında görev alan minik robotlar, yabancı dil ve matematik eğitiminde öğrencilere ve öğretmenlere yardımcı oluyor.

Finlandiya’da eğitim ve öğretimde robot öğretmenlerin görev aldığı pilot uygulama başladı. Ülkenin güneyindeki Tampere şehrindeki bir ilköğretim okulunda başlanan uygulamada yabancı dil eğitimine destek veren "Elias" isimli robotlar, 23 dil konuşabiliyor ve öğrencilerin sorularına yanıt verebilecek gerekli yazılıma sahip. Ancak pilot uygulama sürecince Elias sadece Fince, İngilizce ve Almanca dillerinde iletişim kuracak.

Öğrencinin yeteneklerini ve seviyesini algılayabilen robot, dersle ilgili sorularını bu doğrultuda soruyor. Ayrıca öğrencinin öğrenmeye karşı cesaretini güçlendirecek sözler de sarf ediyor. Elias öğretmenlere de öğrencilerin derslerde yaşadığı zorluklar hakkında geri bildirimde bulunuyor.

Bu yeni teknolojiyle çalışma fırsatı bulan öğretmenler, Elias'ın çocukları derse çekme konusunda faydalı olduğunu söyledi. Yabancı dil öğretmeni Riika Kolunsarka, "Yeni müfredatta ana fikir zannedersem öğrencilerin derse katılımını ve motivasyonunu artırmak. Elias'ı farklı alıştırma yöntemleri ve farklı aktiviteler için önemli bir araç olarak görüyorum" dedi.

"Eğlenceli, ilginç ve heyecanlı. Birazcık şaşkınım" sözleri ise Elias'la ilgili düşencesi sorulan Abisha Jinia isimli bir öğrenciye ait.

Yaklaşık 30 cm uzunluğundaki Elias farklı hareketler yapabiliyor, danslarla da öğrencilerin ilgisini çekebiliyor. Elias'ın bir benzeri olan “OVObot” olarak bilinen bir başka model robot ise matematik derslerinde öğretmenlere ve öğrencilere yardımcı oluyor.

Pilot projenin amacı, robotların eğitimde kaliteyi artırıp artırmadığını tespit etmek. Her ne kadar yabancı dil ve matematikteki yetenekleri tartışma konusu olmasa da, robotların ilköğretim çağındaki çocuklarla dolu bir sınıfta disiplini sağlaması söz konusu değil. Bu nedenle en azından şimdilik öğretmenlerin işlerinin tehlikede olmadığı düşünülüyor.

Elektrik Elektronikte Kullanılan Rölelerin Görevi, Tanımı ve Çalışma Prensibi


Rölelerin Görevi ve Çalışma Prensibi

Röle, elektromanyetik prensiple çalışan bir devre elemanıdır. Yani üzerinden akım geçtiği zaman oluşan manyetik alan ile çalışan devre elemanıdır.

Röle; bobin, palet ve kontaklar olmak üzere üç bölümden meydana gelir. Bobin kısmı rölenin giriş kısmıdır. Palet ve kontak kısmının bobin ile herhangi bir elektriksel bağlantısı yoktur. 

Röle çalıştığında bobin eloktromıknatıs görevi görerek paleti çeker. Böylece rölenin açık kontakları kapanır. Kapalı kontakları açılır. Rölenin enerjisi kesildiğinde palet geri gelir ve kontaklar eski konumuna geri döner.

Röle, başka bir elektrik devresinin açılıp kapanmasını sağlayan bir elektriksel anahtardır. Bu anahtar bir elektromıknatıs tarafından kontrol edilir. 1835'te Joseph Henry tarafından icat edilmiştir.

Rölenin kontakları normalde açık ("Normally Open - NO"), normalde kapalı ("Normally Closed - NC") veya kontakta değişen cinsten olabilir. 


Röleler transistör görevine benzer bir işlem görür. Örneğin, basit bir 3 bacaklı rölede akım verdiğiniz zaman şasedeki kol diğer taraftaki akımı açar yani kontrol için kullanılabilir. Transistörlerden farkı, direnç ile kullanma gereğinin olmamasıdır. Bobin iki kontağı mıknatısladığı zaman rölenin bir kontağı açılır bir kontağı kapanır.

Röleler düşük akımlar ile çalışan elektromanyetik bir anahtardır. 

Daha büyük akımlarla çalışan röle benzeri devre elemanlarına kontaktör denir.


Üzerinde bulunan elektromanyetik bobine rölenin türüne uygun olarak bir gerilim uygulandığında bobin mıknatıs özelliği kazanır ve karşısında duran metal bir paleti kendine doğru çekerek bir veya daha fazla kontağı birbirine irtibatlayarak bir anahtar görevi yapar.

Tristör ve triyakların imal edilmesinden sonra popülerliğini kaybeden röleler yine de birçok alanda hâlâ kullanılmaktadır. Tristör ve triyaklara göre tek avantajı, tek bir bünye içinde birden fazla anahtar kontağına sahip olabildiği için birden fazla yükü aynı anda açabilir veya kapatabilir hatta aynı anda bazı yükleri açıp bazıların kapatabilir olmasıdır. Bu işlem tamamen rölenin kontaklarının dizaynı ile ilişkilidir. 

Röleler hem A.C hem D.C‟de çalıştırmak üzere kullanılabilir. Genel olarak; röleler anahtar (switch) ve ölçen röleler olmak üzere ikiye ayrılır. Ayrıca röleler çalışma, kullanılış maksadı ve devreye bağlanış şekline göre de gruplandırılır.

Kaçak Akım Koruma Röleleri (Diferansiyel) Çeşitleri ve Çalışma Prensibi


Görevi

Gerilimli bir iletkenin bir gövdeye yalıtım hatası sonucu temas etmesi ile toprağa akan akıma “toprak kaçak akımı” denir.

Kaçak akım koruma rölesinin görevi bir yalıtım hatasından kaynaklanan I∆n hata akımı olduğu anda devreyi kesip o hata akımına maruz kalabilecek bir insanın hayatını kurtarmaktır. 

30 mA hassasiyetindeki kaçak akım koruma rölesi insan hayatını korumaya yönelik kullanılır. 

300 mA hassasiyetindeki kaçak akım koruma rölesi büyük ölçüdeki bir yalıtım hatasının oluşturduğu yangın riskini engellemeye yönelik kullanılır.

Yapılan deneyler sonucu 300 mA‟lık bir toprak kaçak akımının kısa bir süre içerisinde çevresindeki malzemeleri tutuşma sıcaklığına getirerek yangına sebebiyet verdiği gözlenmiştir. Medyada ve haberlerde elektrik kökenli yangınlar konu edildiğinde genelde “elektrik kontağından çıkan yangın” diye belirtilir ve aklımıza kısa devre gelir. Oysaki gerçek daha farklıdır, zira kısa devre söz konusu olsa sigortalar ve kesiciler bunu kısa bir sürede ortadan kaldırabilir. Bu yangınların asıl sebebi, kısa devre değil izolasyon hataları ve kablolardaki deformasyondan kaynaklanan “toprak kaçak akımı”dır.

Çalışma Prensibi

Toprak kaçak akım koruma rölesinin temel yapısı aşağıdaki şekilde gözükmektedir. Akım taşıyan iletkenler bir toroidal yapı içerisinde geçirilerek faz ile nötr iletkenleri arasındaki denge ölçülür. Tek fazlı dağıtımda faz ile nötr arasında aritmetik toplam, faz sayısı birden fazla olduğu dağıtımda ise vektörel toplam alınır. Normal hâllerde bu toplam sıfıra eşittir, yani toroide giren ve çıkan akımlar eşittir. Bu sebepten dolayı toroid üzerinde bir manyetik akı oluşmaz ve e.m.k (elektro motor kuvveti) sıfırdır.

Herhangi bir toprak kaçağı oluştuğu anda Ifaz ≠ Inötr eşitsizliği oluşur ve böylece toroid üzerindeki denge bozulur. Oluşan “fark akımı” nedeniyle bir e.m.k indüklenir. Bu sayede toroid üzerinde bir akı oluşur, bu akı da algılama sargısı üzerinde akıma dönüşür ve ölçme tarafındaki mıknatısı açacak manyetik güce ulaştığında kaçak akım koruma rölesinin kontakları açılmış olur, devrenin enerjisi kesilir.

29 Mart 2018 Perşembe

Elektrik Tesisatlarında Kullanılan Prizlerler, Çeşitleri ve Kullanım Alanları


Elektrik cihazlarına, bir elektrik devresinden fiş aracılığı ile enerji alınması için kullanılan araçtır. Dış çerçevesi sert PVC madde, bakalit veya termoplastik malzemeden yapılmıştır, enerjinin bağlanacağı kontak yuvaları düzeneği, yanmaz özellikli PVC veya porselen malzemenin içinde bulunmaktadır.


Kullanım yerlerine göre priz; sıva altı, sıva üstü, etanş (antigron), seyyar prizler olmak üzere üç çeşidi vardır.



Yapıları bakımından prizlerin; normal, topraklı, ups, üç fazlı, telefon, data, müzik yayın, TV prizi gibi çeşitleri vardır.

Uzatma kablosu ve fişle beraber seyyar ve çoklu prizler de vardır. Başka bir prizden fiş ve uzatma kablosu yardımıyla priz olmayan yerlere seyyar olarak priz ulaştırılmasını sağlarlar.

Saatli, zaman ayarlı prizler de vardır. Ayarlanan süre sonunda prizin enerjisi kesilir. Prize takılı cihazın ayarlanan süre sonunda enerjisinin kesilmesi sağlanır.

Anahtarlı prizler de vardır. Takılı fişi çıkarmadan, anahtara basarak prizdeki enerji açılıp kapatılarak takılı cihazın enerjisi kesilebilir veya açılabilir.
Fazla prize ihtiyaç olan yerlerde, bir kasaya şekilde görüldüğü gibi ikili priz takılarak priz sayısı artırılabilir.


Trifaze, üç fazlı prizler görülmektedir.

Televizyon anten prizi.


Telefon prizi.

Cep telefonu, tablet gibi cihazların şarj edilmesinde kullanılabilecek USB'li priz.

Elektrikli Cihazlarda Kullanılan Fişler, Çeşitleri ve Kullanım Alanları


Fiş, bir elektrikli cihaz veya uzatma kablosu iletkenlerinin bağlandığı, kontakları aracılığıyla prizden elektrik enerjisi alınmasını sağlayan gereçtir.

Fiş gövdesi bakalit, sert PVC, termoplastikten yapılmaktadır. Fiş kontakları pirinçten yapılmaktadır.
  
Fişlerin topraklı ve topraksız çeşitleri de vardır. Yukarıda topraklı ve topraksız fişler görülmektedir.

   
Kullanım yerlerine göre monofaze ve trifaze (üç fazlı) olmak üzere iki gruba ayrılır. Yukarıdaki şekilde tri faze (üçfazlı) fişler görülmektedir.
  
Uzatma veya ara kablolar için enerji alış şekline göre erkek fiş ve dişi fiş olarak gruplandırılır.
Üzerinde açma kapama anahtar bulunan fişler de vardır. Fişi prizden çıkarmadan anahtarı kapatarak elektrik verdiğiniz cihazın enerjisini kesebilirsiniz.
USB çıkışları olan, adaptör olarak kullanılan, cep telefonu ve tabletleri şarj eden fişler de vardır.
  











Prize takıldığında priz sayısını artıran fişli prizler de bulunmaktadır. Priz sayısının az olduğu durumlarda, bir prize fazla sayıda fiş takmak gerektiğinde pratik olarak kullanılabilir.

28 Mart 2018 Çarşamba

Analog ve Dijital Ölçü Aletleriyle AVOmetre İle Transistörün Uçlarının Bulunması

Analog ve Dijital Ölçü Aletleriyle Transistörün Uçlarının Bulunması

Analog ölçü aleti X1 kademesine veya dijital ölçü aleti diyot kademesine alınır. 

Proplardan biri herhangi bir ayakta sabit tutulurken diğer prop ayrı ayrı boştaki diğer ayağa değdirilir. 

Değer gösterdiği andaki sabit uç beyzdir. 

Yüksek değer okunan uç emiter  ve az değer okunan ayak ise kolektördür. 

Kollektör  emiter arasında ise ölçü aleti açık devre göstermektedir ibre hiç sapmamalı ya da sonsuz değer göstermelidir.

Diyot ve Kondansatör İle Gerilim Dörtleyici Devresi Çalışması ve Şeması


Gerilim Dörtleyiciler

Gerilim dörtleyici devre, girişine uygulanan AC gerilimi 4 katına çıkarır ve DC gerilime çevirir. Devrede 4 adet diyot, 4 adet kondansatör kullanılmıştır.

Bu devredeki ilk üç diyot gerilim üçleyici olarak çalışır. Dördüncü diyot ise C4 kondansatörünün eklenmesiyle, devre gerilim dörtleyici olarak çalışmaktadır. Bu devrede C1 kondansatörü, diğer bütün kondansatörler ise maksimum değerin iki katına şarj olurlar. Çıkışta C2 ve C4 kondansatörleri seri bağlı olduğu için çıkış gerilimi AC giriş geriliminin maksimum değerinin dört katı olur.

Diyot ve Kondansatör İle Gerilim Üçleyici Devresi Çalışması ve Şeması


Gerilim Üçleyiciler

Bu devrede D1 ve D2 diyotlarıyla C1 ve C2 kondansatörleri gerilim ikileyici olarak çalışmaktadır. D3 diyodu, negatif alternanslarda doğru polarma alarak C3 kondansatörü, gerilim ikileyici çıkışındaki gerilime şarj olur. Çıkış gerilimi, C1 ve C3 kondansatörlerinin uçlarındaki gerilimlerinin toplamına eşit olur. C1 kondansatörü, AC giriş geriliminin maksimum değerine; C3 kondansatörü ise AC giriş geriliminin maksimum değerinin iki katına eşit olduğundan, devrenin çıkış gerilimi AC giriş geriliminin maksimum değerinin üç katına eşit olur. Devrede 3 adet diyot, 3 adet kondansatör kullanılmıştır.

Diyot ve Kondansatör İle Gerilim İkileyici Devresi Çalışması ve Şeması


Gerilim İkileyiciler

Gerilim ikileyiciler, girişlerine uygulanan AC gerilimin büyüklüğünü iki katına çıkarır. Devrede 2 diyot, 2 kondansatör kullanılır. Çıkış gerilimi DC gerilim olup büyüklüğü girişteki AC gerilimin maksimum değerinin iki katına eşittir. Bu devrede AC gerilimin pozitif alternansında kaynağın üst ucunun pozitif, alt ucunun negatif olduğunu kabul edelim. Bu durumda D1 diyodu iletime geçer ve C1 kondansatörü AC gerilimin maksimum değerine şarj olur. D2 diyodu ise ters polarma olduğu için yalıtım durumundadır.

AC gerilimin negatif alternansında ise kaynağın üst ucunun negatif alt ucunun pozitif olduğunu kabul edelim. Bu durumda D2 diyodu iletime geçerek D1 diyodu kesime gider. Böylece C2 kondansatörü negatif alternansın maksimum değerine şarj olur. C1 ve C2 kondansatörleri seri bağlı olduğu için çıkış gerilimi kondansatörlerin uçlarındaki gerilimlerin toplamına eşittir. Bu yüzden çıkış gerilimi girişteki AC gerilimin maksimum değerinin 2 katına eşit olur.

24 Mart 2018 Cumartesi

Ayarlı Dirençler, Trimpotlar, Potansiyometreler, Reostalar Sembolleri ve Çalışması

AYARLI DİRENÇLER

Ayarlı dirençler genel olarak trimpot, potansiyometre ve reostalardan oluşur.

a) Trimpotlar:

Devre direncinin bir veya birkaç defa ayarlandıktan sonra bu ayar değerinde sabit bı- rakıldığı yerlerde kullanılan dirençlerdir. İnce uçlu tornavida ile ayar yapılır. Düşük güce sahiptirler ve bu bakımdan elektronik devrelerde sıklıkla kullanılır.
b) Potansiyometreler:

Devre direncinin çok sık değiştirilmesi gerektiği yerlerde kullanılır. Direnç değerinin değişimi el ile değiştirilmeye müsait ince ayar çubuğu sayesinde yapılır. Tıpkı trimpotlar gibi düşük güce sahiptirler, bu bakımdan elektronik devrelerde kullanılmaya müsaittir. Genelikle cihazların ön paneline monte edilir. Potansiyometreler üç başlık altında toplanır. Bunlar; lineer potansiyometreler, logaritmik potansiyometreler, çok turlu potansiyometrelerdir.

Lineer potansiyometreler (doğrusal), potansiyometre milinin çevrilme açısına göre direnç değeri doğrusal olarak artar. Logaritmik potansiyometrelerde dönüş açısına göre direnç değişim doğru orantılı değildir, logaritmik olarak artar. Mili çevirirken önce direnç değişimi küçük, sona doğru direnç çok artar. Anti-logaritmik potansiyometrelerde ise önce direnç değişim yüksek, sona doğru direnç değişim az olur. Çok turlu potansiyometrelerde, her 360 derece bir tur olarak kabul edilir. Hassas ayar yapmak istenen yerlerde kullanılır. Tur sayısı artıkça hassasiyeti artar.

c) Reostalar:

Bu tip ayarlı direncin trimpotlar ve potasiyometrelerden ayrılan en büyük özelliği yüksek güçlü devrelerde kullanılabilmesidir. Dolayısıyla üzerinden yüksek akım geçebilir. Ayar yapılan ucu tel üzerinde hareket ettirilerek istenilen değere ayarlanır. Ayrıca reostaların ebatları trimpot ve potansiyometrelere göre oldukça büyüktür.

Ortam Etkili Dirençler, Işık Etkili LDR, Isı Etkili NTC PTC Sembolleri ve Çalışması

ORTAM ETKİLİ DİRENÇLER

Ortam etkili dirençler, ışık etkili dirençler (LDR) ve ısı etkili dirençler (termistörler) olmak üzere ikiye ayrılır.

a) Işık Etkili Dirençler: 

LDR (fotodirenç, light dependent resistance), aydınlıkta az direnç, karanlıkta yüksek direnç gösteren devre elemanlarına denir. Başka bir deyişle LDR'nin üzerine düşen ışık değerine göre gösterdiği direnç değişimi ters orantılıdır. LDR'ler, CdS (kadmiyum sülfür), CdSe (kadmiyum selinür), selenyum, germanyum ve silisyum vb. gibi ışığa karşı çok duyarlı maddelerden üretilmektedir. LDR'ye gelen ışığın odaklaşmasını sağlamak için üst kısım cam ya da şeffaf plastikle kaplanmaktadır. LDR'ler çeşitli boyutlarda üretilmekte olup gövde boyutları büyüdükçe güç değeri yükselmekte ve geçirebilecekleri akım da artmaktadır.
b) Isı etkili dirençler:

Negatif katsayılı direnç (NTC-negative temperature coefficient) ve pozitif katsayılı direnç (PTC-positivie temperature coefficient) olmak üzere ikiye ayrılır.

NTC: Negatif ısı katsayılı termistörlerdir. Üzerindeki sıcaklık arttıkça direnci azalır, sıcaklık düştükçe direnci artar.
PTC: Pozitif ısı katsayılı termistördür. Üzerindeki sıcaklık arttıkça direnci artar, sıcaklık düştükçe direnci azalır.

Gerilim Etkili Dirençler VDR - Varistörler Sembolü ve Çalışması

GERİLİM ETKİLİ DİRENÇLER 

(VDR-Varistörler) Uçlarına uygulanan gerilim miktarı ile ters orantılı olarak direnç değeri değişen elemanlara varistör denir. Genellikle aşırı gerilimden korunmak veya frekans kaymasını önlemek amacıyla gerilim sabitlemesi istenen rezonans devrelerine yardımcı limitör devrelerinde kullanılır.

Doğrultma Devrelerinde Kullanılan Negatif ve Pozitif Entegre (IC) Gerilim Regülatörleri


Regüleli güç kaynaklarında, entegre regülatör elemanları da yaygın olarak kullanılmaktadır. 78 ile başlayan entegreler pozitif gerilim regülatörü, 79 ile başlayan entegreler negatif gerilim regülatörüdür. 78 ve 79 dan sonraki rakamlar entegrenin regüle ettiği gerilim değerini vermektedir. (7805 +5v , 7905 -5v , 7809 +9v , 7909 -9v)

Bacak bağlantıları yukarıdaki şekle göre yapılmaktadır.
Pozitif Gerilim Regülatörlü Doğrultma Devresi

Şekilde 7805 entegresi ile yapılan +5 Voltluk regülatör görülmektedir. Bu entegrenin girişine regülesiz 6 Volt pozitif gerilim uygulandığında, çıkışında regüleli +5 voltluk bir gerilim elde edilecektir. Aynı anda bu entegrenin çıkış akımı 1 Amper olduğuna göre, çıkıştan en fazla 1 Amper akım çekilebilecektir.

Transformatörün sekonderinde 6 voltluk AC gerilim olduğu için, köprü devrenin çıkışında 6 Voltluk dalgalı DC gerilim olur. Köprü devre çıkışına paralel bağlı C1 kondansatörü, 6 Voltluk dalgalı gerilimin tepe değerine şarj olacaktır. Bu duruma göre, entegrenin girişindeki DC gerilimin değeri 6 * 1,41 = 8,46 Volt olur. Regülatör entegresi bu 8,46 Voltluk gerilimi sabit 5 Volta düşürür. 7805 entegre girişine gelen dalgalı gerilim, entegre çıkışında sabit, regüleli 5 Volt olarak alınır.

Negatif Gerilim Regülatörlü Doğrultma Devresi
Şekilde 7909 entegresi ile yapılan -9 voltluk Negatif Gerilim Regülatör devresi görülmektedir. Bu entegrenin girişine regülesiz 12 Volt pozitif gerilim uygulandığında, çıkışında regüleli -9 Voltluk bir gerilim elde edilecektir. Aynı anda bu entegrenin çıkış akımı 1 Amper olduğuna göre, çıkıştan en fazla 1 Amper akım çekilebilecektir.

Transformatörün sekonderinde 12 Voltluk AC gerilim olduğu için, köprü diyot çıkışında 12 Voltluk dalgalı DC gerilim olur. Köprü devre çıkışına paralel bağlı C1 kondansatörü 12 Voltluk dalgalı gerilimin tepe değerine şarj olacaktır. Bu duruma göre, entegrenin girişindeki DC gerilimin değeri 12V * 1,41 = 16,92 Volt olur. Regülatör entegresi bu 16,92 Voltluk gerilimi sabit -9 Volta düşürür. 7909 entegre girişine gelen dalgalı gerilim, entegre çıkışında sabit, regüleli -9 Volt olarak alınır.

23 Mart 2018 Cuma

Öğretmen ve Çocuğun At Çiftliği Hayali - Siz verdiğiniz notu değiştirmeyin. Ben de hayallerimi


Çiftlikten çiftliğe, yarıştan yarışa koşarak atları terbiye etmeye çalışan gezgin bir at terbiyecisinin genç bir oğlu vardı.

Babasının işi nedeniyle çocuğun orta öğretimi kesintilere uğramıştı.

Orta ikideyken, öğretmeni büyüdüğü zaman ne olmak ve ne yapmak istediği konusunda bir kompozisyon yazmasını istedi.

Çocuk bütün gece oturup günün birinde at çiftliğine sahip olmayı hedeflediğini anlatan 7 sayfalık bir kompozisyon yazdı.

Hayalini en ince ayrıntılarıyla anlattı.

Hatta hayalindeki 200 dönümlük çiftliğin krokisini de çizdi.

Binaların, ahırların ve koşu yollarının yerlerini gösterdi.

Krokiye, 200 dönümlük arazinin üzerine oturacak 1000 metrekarelik evin ayrıntılı planını da ekledi.

Ertesi gün öğretmenine sunduğu 7 sayfalık ödev , tam kalbinin sesiydi...

İki gün sonra ödevi öğretmen geri verdi. Kağıdın üzerinde kırmızı kalemle yazılmış kocaman bir “sıfır” ve “Dersten sonra beni gör”, uyarısı vardı.

Neden sıfır aldım, diye çocuk merakla sordu öğretmenine.

Bu senin yaşında bir çocuk için gerçekçi olmayan bir hayal, paran yok. Gezginci bir aileden geliyorsun. Kaynağınız yok. At çiftliği kurmak büyük para gerektirir. Önce araziyi alman lazım. Damızlık hayvanlar da alman gerekiyor. Bunu başarman imkansız. Eğer ödevini gerçekçi hedefler belirledikten sonra yeniden yazarsan, o zaman notunu yeniden gözden geçiririm. dedi öğretmeni.

Çocuk evine döndü ve uzun uzun düşündü. Babasına danıştı.

Oğlum, dedi babası; “Bu konuda kararını kendin vermelisin. Bu senin hayatın için oldukça önemli bir seçim!”.

Çocuk bir hafta kadar düşündükten sonra ödevini hiçbir değişiklik yapmadan geri götürdü öğretmenine.

“Siz verdiğiniz notu değiştirmeyin... Ben de hayallerimi...”


(Yılmaz, Hasan. Öğretmenim,Lütfen Bu kitabı Okur musun!, Çizgi Kitabevi Yayınları, Konya, 2002.)

21 Mart 2018 Çarşamba

Zener Diyotun Regüleli Doğrultma Devrelerinde Regülatör Olarak Kullanılması

Zener Diyotun Regülatör Olarak Kullanılması

Zener diyodun belirli bir ters gerilimden sonra iletime geçme özelliğinden yararlanılmaktadır. Zener diyot, yük direncine ters yönde paralel olarak bağlanmakta ve yüke gelen gerilim belirli bir değeri geçince zener diyot iletime geçerek devreden geçen akımı arttırmaktadır. Bu akım, devreye bağlanan seri dirençteki gerilim düşümünü arttırdığından yüke gelen gerilim sabit kalmaktadır. Zener diyot yapısı gereği, uçlarına uygulanan gerilim zener geriliminden fazla bile olsa zener uçlarında sabit bir gerilim meydana gelir. Yalnız zener diyodun regülasyon yapabilmesi için uçlarına zener geriliminden daha fazla gerilim uygulanması gerekir. Devrenin çıkışından sabit kaç volt gerilim alınmak isteniyorsa ona uygun zener diyot kullanılmalıdır. Zener diyotlar fazla akıma dayanamazlar. Bu nedenle fazla akımlı doğrultma devrelerinde zener diyot, devrenin yük akımını çeken bir transistöre bağlanarak kullanılır.

Seri Regüle Devresi

Zener diyotun tek başına kullanıldığı regüle devresinden çekilen akım sınırlıdır. Bu sebeple daha fazla akım ihtiyacı olduğunda zener diyotun bir transistorün beyzine bağlanmasıyla çalışan seri regüle devreleri kullanılır. Bu devrelerde zener diyot, transistorün beyz gerilimini sabit tutarak regülasyon yapılmasını sağlar.

Veba Geceleri (Orhan Pamuk) Kitabının Özeti, Konusu ve Kitap Hakkında Bilgi

Kitabın Adı: Veba Geceleri Kitabın Yazarı: Orhan Pamuk Kitap Hakkında Bilgi: Orhan Pamuk’un üzerinde 5 yıldır çalıştığı Veba Geceleri, 190...