6 Haziran 2017 Salı

Eskiyen Cep Telefonlarının Geri Dönüşümünden Ne Kadar Altın Çıkar?


Eskiyen cep telefonlarından ne kadar altın çıkar?

Cep telefonlarının içerisinde altın, gümüş gibi değerli metaller bulunmaktadır. Günümüzde cep telefonlarının değişim süresi çok kısadır. Bu yüzden her sene kullanım ömrünü doldurduğu, bozulduğu, kırıldığı veya eskidiği için bir çok cep telefonu çöpe gitmektedir.

Çöpe giden bu cep telefonlarının geri dönüşümü büyük önem arz etmektedir. Kullanım ömürlerini tamamlayarak toplanan her bin ton cep telefonundan, bir kilogram altın geri dönüşümü sağlanmaktadır.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca, altın, gümüş gibi değerli metaller ihtiva eden ve kullanım ömürlerini tamamlamış her bin ton atık cep telefonundan, bir kilogram altın geri dönüşümü sağlandığı bildirildi.

Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü yetkililerinden alınan bilgiye göre, Bakanlığın çevre ve insan sağlığının korunması amacıyla buzdolaplarından cep telefonlarına, küçük ev aletlerinden oyuncak ve tıbbi cihazlara kadar geniş bir yelpazede elektrikli ve elektronik eşyaların geri dönüşümüne yönelik çalışmaları sürüyor.

Bu kapsamda teknolojik yaşamın bir parçası haline gelen ve sürekli yeni modelleri piyasaya sürülen cep telefonları da geri dönüşümü yapılan atıklar arasında yer alıyor.

Bileşiminde altın, gümüş gibi değerli metaller bulunan, kullanım ömürlerini tamamlamış cep telefonları toplanarak, ekonomiye "altın" kazanç oluşturuluyor. Her bin ton atık cep telefonundan, bir kilogram altın geri kazanımı yapılıyor.

Bakanlıkça, cep telefonunun yanı sıra tüm elektrikli ve elektronik eşyanın geri kazanımı önemle takip ediliyor.

Bu çerçevede 63 işleme tesisine lisans veren Bakanlık tarafından, 2012'den bugüne 145 bin ton elektrikli ve elektronik atık da yasal mevzuat kapsamında ekonomiye geri kazandırıldı.

Bu tür atıkların ayrı toplanması ve işlenmesi konusunda farkındalığın artırılması ile daha yüksek miktarlarda elektronik atık toplanması ve ülke ekonomisine daha fazla katkı sağlanması da planlanıyor.


Anadolu Ajansı

30 Mayıs 2017 Salı

Okullarda Elektrik Enerjisi Tasarrufu İçin Neler Yapmak Gerekir?


Okulların önemli gider kalemlerinden birisi de elektrik faturalarıdır. Okullarda aydınlatma, bilgisayar, yazıcı, fotokopi makinesi, projeksiyon cihazı ve akıllı tahta gibi elektrikli eşyalar yoğun olarak kullanılmaktadır. Ülkemizde binlerce okul bulunmaktadır. Basit önlemler ile okullarda ciddi elektrik tasarrufu sağlanabilir.

Okullarda Alınabilecek Elektrik Tasarrufu Önlemleri Şunlardır

1- Öncelikle aydınlatma ile ilgili önlemler düşünülmelidir. Bir okulda yüzlerce aydınlatma amacıyla lamba bulunmaktadır. Seçilecek lambaların tasarruflu veya LED lamba olması ciddi elektrik enerjisi tasarrufu sağlayacaktır.
2- Kullanılacak aydınlatma ürünlerinin (lambaların) ihtiyaca uygun miktarda ve özellikte kullanılması gerekmektedir. Sınıf, tuvalet, koridor ve diğer alanlarda gereğinden fazla miktar ve güçte lamba kullanılması gereksiz elektrik enerji sarfiyatına neden olacaktır.

3- Okullarda çoğu zaman lambalar boşa yanmaktadır. Bu nedenle okul koridorlarında, merdivenlerde, tuvaletlerde ve okul çevre aydınlatmasında fotoselli ürünlerin tercih edilmelidir. Bu şekilde lambaların açık unutulması ve sürekli yanarak enerji tüketimini artırmaları gibi bir problemle karşılaşılması söz konusu olmaz.

4- Lambaların gereksiz yere yandığı ve çoğu zaman açık unutulduğu sınıflarda öğrencilerin tasarruf ile ilgili bilinçlendirilmesi ve bu konuda nöbetçi öğrencilere sorumluluk verilmesi de tasarruf yapılmasında etkili olur.

5- Bilgisayar, projeksiyon cihazı ve akıllı tahtalar, derste kullanıldıktan sonra kapatılmalıdır. Eğer bu cihazlar çok kısa süre içerisinde tekrar kullanılmayacaksa bekleme konumunda bırakılmaları yerine, tamamen kapalı konuma getirilmeleri gerekir.
6- Okulda kullanılan yazıcılar, fotokopi makineleri, televizyonlar, ses sistemleri ve diğer ofis makineleri de kullanılmadıklarında kapatılmalıdırlar. Bekleme konumunda da bu cihazların enerji tüketimleri belirli oranda devam ettiğinden, özellikle gece boyunca kullanılmayacakları için derslerin bitiminden sonra tüm cihazların fişleri prizlerden çıkartılmalı ya da elektrik sigortası kapalı konuma getirilmelidir.

7- Okullarda kullanılan klima, buzdolabı, çamaşır makinesi ve bulaşık makinesi gibi elektrikli eşyalar satın alınırken de enerji verimliliği yüksek ürünler tercih edilmelidir. Her ne kadar satın alma aşamasında daha pahalı olsalar da bu cihazlar uzun yıllar boyunca kullanıldıklarında elektrik faturalarında meydana getirdikleri azalma ile kara geçilmesini sağlarlar.

8- Akıllı sayaç kullanımı da okullarda elektrik tasarrufu yapılmasında etkilidir. Özellikle okullarda enerji tüketiminin en yoğun olduğu 06:00-17:00 saatleri arasındaki tüketim bu şekilde %8 oranında düşürülebilir.

25 Mayıs 2017 Perşembe

Kararsızlık Hakkında Profesörün Öğrencilerine Fare İle Verdiği Ders



Profesörün biri elinde bir fare ve kutu ile öğrencilerin yanına sınıfa girdi. Öğrencilerin şaşkın bakışları arasında fareyi kutunun içine koydu. Kutuyu kapattıktan sonra salona dönerek:

-Bu kutuya iki gün kimse dokunmasın! dedi ve salondan çıkıp gitti.

Salondaki öğrenciler olaya bir anlam verememişlerdi. Ne olacağını merak ederek iki gün beklediler. İki gün sonunda profesör salona girdi. Kutuyu eline aldı ve açtı. Kutunun içindeki farenin ölmüş olduğunu bütün sınıfa gösterdi. Sınıfa dönerek farenin neden ölmüş olabileceğini söylemelerini istedi.

- Havasızlıktan…

- Açlıktan…

- Susuzluktan…

- Korkudan...

Her öğrenci olabilecek ihtimalleri saymıştı. Profesör kutuyu havaya kaldırıp içini öğrencilere gösterdi. Kutunun her tarafı kemirilmiş vaziyette idi.

- Görüyorsunuz değil mi? Fare anlaşılan çıkmak için çok mücadele etmiş. Bunu kutunun içindeki vaziyetten anlıyoruz. Şu var ki fareyi sizin dediğiniz gibi ne havasızlık ne de açlık öldürdü. Fareyi asıl KARARSIZLIK ÖLDÜRDÜ! Fare kutunun her yerini parçalayıp çıkmaya çalışacağına sadece bir köşesini parçalasaydı ve bunda da kararlı olsaydı çıkıp kurtulacaktı.

Bir hedefe yönelmek, ısrarcı olmak, vazgeçmemek, ümidini kaybetmemek bizi başarıya ulaştıran etkenlerdir. Yalnız bu arada boş hayellerin peşinde ısrarcı olmakta bir ömrü boşa geçirebilir. Hedeflerimizde tutarlı ve isabetli olmalıyız.

24 Mayıs 2017 Çarşamba

Android Akıllı Telefonlara Ait Pek Bilmediğimiz Kodlar ve Özellikler Nelerdir?


Akıllı android işletim sistemli telefonların günlük kullanımda pek bilmediğimiz, telefonun çeşitli özelliklerini gösteren, kullanıma açan bazı kodlar vardır. Bu kodlara şağıda ulaşabilirsiniz...

22 Mayıs 2017 Pazartesi

Elektrokromik (Gerilim İle Renk Değiştiren) Malzemeler, Yapısı ve Kullanım Yerleri Nelerdir?


Voltaj uygulandığı zaman renk değiştiren malzemelere elektrokromik malzemeler denir. Bu renk değişimi, malzemenin sadece görsel yapısında olmaz. Aynı zamanda ışık emilimi, ışık geçirgenliği ve ışık yansıtması gibi optik özellikleri de değişime uğrar.

20 Mayıs 2017 Cumartesi

Elektrikli Deniz Aracı Quadrofoil Q2S


Elektrik motorları geleneksel motorların yerini almaya devam ediyor. Her geçen gün menzili daha da artan elektrikli otomobiller ve enerji verimliliği yüksek, çevre dostu elektrikli uçak tasarımlarından sonra elektrikli araç teknolojilerindeki en dikkat çekici gelişmelerden biri elektrikli deniz araçları.

18 Mayıs 2017 Perşembe

Üretilen Elektrik Enerjisinin İletimi ve Dağıtımı Nasıl Yapılmaktadır?



Genellikle elektrik üretim santrallarıyla tüketim merkezleri birbirine uzaktır.

Aralarındaki bağlantı, iletim şebekesi ve enterkonekte sistemlerle sağlanır.

Elektrik (alternatif akım) depolanamadığından, üretildiğinde hemen kullanıcıya ulaştırılması gerekir.

Bu da üretim ve tüketimin her an dengede tutulması demektir. Öte yandan tüketim miktarı bölgelere, mevsimlere ve hatta günün saatlerine göre büyük değişiklikler gösterebilir. 

Enterkonekte sistemler, üretimi tüketim düzeyindeki değişimlere uyarlamayı sağlar.

Elektriğin iletimiyse, gerilimin değerine bağlı olarak değişen elektrik hatları aracılığıyla gerçekleştirilir. 

Gerilim arttığında iletim işleminde ciddi tasarruflar sağlanır: enerji kaybı gerilim düzeyiyle ters orantılı olduğu için enerjiden, hat miktarı azaldığı için yerden, şebekedeki bakım masrafları azaldığı için de harcamalardan tasarruf edilir. Mesela, 1.000 MW’lık bir nükleer santralin ürettiği elektriği boşaltmak için, 380 000 V’luk bir hat kullanılır; oysa aynı işi görmek için 154 000 V’luk altı hat veya 66 000 V’luk 30 hat gerekir. 

Hat geriliminin yüksek olması hattan geçen akım miktarının düşmesine neden olur. Böylece elektrik enerjisi iletimi ve dağıtımı daha masrafsız olur. Ayrıca hattaki gerilim düşümü de daha az olmuş olur.

Enterkonekte sistemler çok dağınık bölgelerin üretim imkanlarını birleştirerek, aynı malzeme güvenliği bakımından gerekli olan güç miktarınının azalmasını sağlar.

Arızalar meydana geldiğinde, yerinde değiştirilmesi gereken parçalar o an içinde elde bulunmayabilir. Bu durumda enterkonekte sistem yardıma koşar; elektrik enerjisi iletimi istasyonlarında gerilimin akış yönü ayarlanarak anında ve en az harcamayla üretim ile tüketim arasındaki denge sağlanır. 

Şebekenin yönetimi için gerekli emirler ve bilgiler özel iletişim hatları, özel telsizler kullanılarak sağlanır.

Uzaktan ölçüm, düzenleme, sinyalizasyon ve alarm donanımları gibi çeşitli otomatik sistemler de giderek yaygınlaşmaktadır. Bu aygıtlar şebekeyi sürekli denetleyen yönetim görevlilerine ve bilgisayarlara anında sorunlara müdahale etme imkanı verir.

Elektrik Enerjisi İletimi

Türkiye’de elektrik enerjisi iletimi genellikle Türkiye Elektrik Kurumu (TEK) sorumludur; bazı bölgelerde bu işi özel şirketler üstlenmiştir. 

Dağıtım kuruluşu tüketim ihtiyacına göre şebekler kurmak, bunları yönetmek ve yenilemek, tüketicileri şebekeye bağlayan bağlantıları yapmak, dağıtılan elektriğin sürekliliğini sağlamak ve miktarını sabit kılmakla yükümlüdür.

İletim sistemi aracılığıyla yüksek gerilimde taşınan elektrik, alçak gerilime düşürülerek bir dağıtım merkezine, yani transformatör istasyonuna ulaştırılır. 

Kırsal bölgelerde bu şebekeler açıktadır; yerleşim bölgelerindeyse çoğunlukla yeraltına döşenmiştir. 

Orta gerilim/alçak gerilim merkezlerinin bağlayıcı elemanı , farklı gerilimdeki iki şebekeyi birbirine bağlayan ve kısaca trafo denen transformatördür. 

Alçak gerilimli dağıtım sistemi tüketicilere üç fazlı ve bir topraklı (nötr) elektrik sağlar; elektrik iki gerilim düzeyinden oluşur. Bunlardan giderek yaygınlaşanı fazlar arası 380V ve faz-toprak arası 220V gerilimidir. 

Fazlar arası 220 V ve faz-nötr arası 127 V olanı giderek azalmaktadır. 

En çok kullanılan sistemler üç fazlı 380 V ve tek fazlı 220 V’ tur. Bu seçeneğe göre, bir alet 4 tele veya 2 tele bağlanır. 

Elektrik akımının frekansı bütün Avrupa’da ve Türkiye’de 50 Hz, Amerika kıtasındaysa 60 Hz’dir. 

Bir motor veya bir bilgisayar, aygıtın içinde kullanılan frekansa eşit frekanslı bir şebekeye bağlanmadıkça düzgün çalışamaz.

Postayla Gelen Deniz Kabuğu (Behiç Ak) Kitabının Özeti, Konusu ve Kitap Hakkında Bilgi

Kitabın Adı: Postayla Gelen Deniz Kabuğu Kitabın Yazarı:  Behiç Ak Kitap Hakkında Bilgi: Dijital dünyanın labirentlerinden çıkış mümkün mü?...