29 Ekim 2018 Pazartesi

Elektrik Akımının Hızı, Işık Hızı ve Ses Hızı Ne Kadardır? Hangisi Daha Hızlıdır?


Elektrik ne kadar hızlı akıyor? Elektrik hızı ışık hızına yakın mıdır? 

Elektrik akımı, elektriksel yük taşıyan parçacıkların (elektronların) hareketiyle oluşuyor. 

Belli bir kesit üzerinden birim zamanda geçen yük miktarı elektrik akımıdır. 

Fizikte sürüklenme hızı olarak adlandırılan durum da elektron gibi yüklü parçacıkların, bir elektrik alanına maruz kaldıklarında ulaştığı ortalama hızı temsil etmekte.

Elektronların ışık hızına yakın hareket etmelerine sebep olan şeyse elektromanyetik dalgalardır. Dolayısıyla elektriğin akış hızı, elektrik üretimi ve dağıtımında kullanılan kabloların boyutları, cinsi ve diğer bazı teknik detaylara göre farklılıklar gösterse de genellikle ışık hızının yüzde 60 ile yüzde 90’ına ulaşmış oluyor. 

Yani 180.000.000 metre/saniye ile 270.000.000 metre/saniye civarındadır.

Bir başka değişle saniyede 180.000 kilometre ile 270.000 kilometre arasındadır.

Işık Hızı Ne Kadardır?

Işığın boşluktaki hızı, genellikle c ile gösterilir, fiziğin birçok bölümünde kullanılan önemli bir fiziksel sabittir. Kesin değeri 299.792.458 metre/saniyedir. Bu değer genellikle 300.000.000 metre/saniye olarak alınır. Bir başka değişle saniyede 300.000 kilometre dir.

Ses Hızı Ne Kadardır?


Ses hızı havada, deniz seviyesinde ve 21 °C sıcaklıkta 343.2 metre/saniye olarak alınır. 

Ses hızı frekansa bağlı olarak değişmez, her frekansta ses aynı hızda gider. 

Havanın sıcaklık, yoğunluk durumuna göre sesin yayılma hızı değişir. Soğuk havada ses hızı azalır.

Bu durumda ses hızı, ışık hızı ve elektrik hızından oldukça yavaştır.

28 Ekim 2018 Pazar

Ağaçlar Çevreyi Görebiliyor mu? Bitkilerde Görme Duyusu Olabilir mi?


Son dönemlerde yapılan bir dizi araştırma bitkilerin görebildiklerine-dahası, çok basit olmakla birlikte, gözü andıran bir yapıya bile sahip olabileceklerine işaret ediyor. Bitkilerin “gözleri” olabileceği görüşü bir bakıma hiç de yeni sayılmaz.

Charles Darwin’in oğlu Francis, 1907 yılında, yaprakların mercek benzeri hücrelerle ışığa duyarlı hücrelerin birleşmesinden oluşan organlara sahip oldukları yönünde bir varsayımda bulunmuştu.

20. yüzyılın başlarında yapılan çeşitli deneyler, bu tür yapılar olduğunu doğrulamakla birlikte “görebilen bitkiler” kavramı başarısızlıkla sonuçlanarak rafa kaldırılmıştı. Ancak konu birkaç yıl önce yeniden gündeme geldi.

Trends in Plant Science dergisinde yayımlanan yeni bir araştırmada, Bonn Üniversitesi bitki hücre biyoloğu František Baluška ile Floransa Üniversitesi bitki fizyolojisi uzmanı Stefano Mancuso bitkilerin görsel farkındalığa sahip oldukları yönünde yeni bulgular ortaya koydular.

Ağaçlar sizi izliyor olabilir mi?

Araştırmacılar fotosentez işlemini yerine getirebilen tek hücreli canlılar olan Synechocystis siyanobakterilerin basit göz gibi işlev gördüklerini ortaya koyan 2016 tarihli bir araştırmadan yola çıktılar.

Londra Üniversitesi mikrobiyoloji uzmanı Conrad Mullineaux, “Siyanobakteriler, tıpkı bir hayvanın gözündeki ağ katmanı gibi, imgenin hücre zarındaki ışık kaynağına odaklanması için hücrenin tüm gövdesinden bir mercekmiş gibi yararlanırlar,” diyor.

Araştırmacılar bu düzeneğin nasıl bir amacı olduğu konusunda kesin bir bilgiye sahip değiller. Ancak böyle bir düzeneğin var olması, damarlı bitkilerde de benzer bir düzeneğin evrilmiş olabileceğine işaret ediyor.

Yapılan çalışma ayrıca bazı bitkilerin, örneğin Arabidopsis bitkisinin, göz lekesinin (İng. eyespot) gelişimi ve işleyişi ile ilgili proteinleri ürettiğini ortaya koyuyor. Göz lekesi, yeşil algler gibi bazı tek hücreli organizmalarda bulunan aşırı basit göze verilen isimdir. Söz konusu proteinler, spesifik olarak plastoglobuli (sonbahar yapraklarına kırmızı ve turuncu tonlarını vermesi ile ünlüdür) denilen yapıların içinde beliriyor.

27 Ekim 2018 Cumartesi

Evlerinin Yakınında Trafo veya Yüksek Gerilim Hattı Bulunanlar Ne Kadar Etkilenir? Zararlımıdır? Ne yapmalıdır?


Evlerinin yakınında trafo bulunanlar ne yapmalı?


Yakınımızda trafo var, bizi olumsuz etkiler mi?

İmza toplayarak yargı yoluyla trafoyu kaldırtabilir miyiz? ya da 

Evin yanı başına trafo yapılıyor: evi satın alayım mı?

Yakınımıza trafo yapılacak, ne uzaklıkta yapılması uygun olur?

Kaldığımız evin çatısında baz istasyonu vardı, evi değiştirdik, şimdi de yanı başımıza trafo yapılıyor, ne yapmalıyız?

Bu çeşit sorulara verilecek genel yanıtlarda şunlar göz önüne alınmalıdır.

1. Trafodan 8-10 metre kadar uzaklıkta elektrik alan şiddeti (Volt/m) ve manyetik akı yoğunluğu (mikroTesla) genellikle çok düştüğünden, daha uzaklarda olumsuz bir etki beklenmemelidir. Trafonun etkisinden çok, genellikle toprak altından binalara dağılan kabloların etkisi üzerinde durulmalı.

2. Vücuda olumsuz bir etkinin ancak, trafonun ve kabloların çok yakınlarında ve çok uzun süre kalındığında ortaya çıkabileceği göz önüne alınmalıdır. Çocukların trafonun duvarına yaslanarak sık sık oturmaları ya da çok yakınında oynamaları gibi.

3. İstenirse, trafoyu kablolarıyla birlikte kuran ve işleten kurumdan teknik bilgi alınmalı, trafo ve kabloların yakınlarında yaptıkları ölçüm sonuçlarının sınır değerlerin ne kadar altında kaldığı sorulup öğrenilmelidir. 

Trafolardan yayınlanan elektromanyetik radyasyon için sınır değerler: manyetik akı yoğunluğu için 100 mikroTesla ve elektriksel alan şiddeti için 5000 Volt/metre.

4. Çeşitli büyüklükte (güçte) ve zırhlamada trafolar bulunduğundan, ayrıntılı bilgiler ancak trafo ve evlere dağılan kabloların teknik çizimleri ve trafoyu kuran kurumun ölçüm sonuçlarıyla birlikte yerinde incelenerek, çok kalınan yerlerdeki (yatak odaları, bürolar gibi) olabilecek etki hesaplanabilir. 

Trafolara çok yakın evlerde, çocuk parklarında, okul bahçelerinde, elektrik alan şiddeti (Volt/m) ve manyetik akı yoğunluğu (mikroTesla) ölçümlerinin yapılması, sınır değerlerle karşılaştırılması, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Müdürlüklerinden istenebilir, ilgili ölçüm laboratuvarları öğrenilebilir ya da kontrol ölçümleri için ilgili şirketler internetten bulunabilir.

5. Özellikle kalp pili gibi vücutlarında elektronik alet taşıyanların, elektromanyetik dalga yayan kaynaklardan uzak durmaları önerilir.

6. Evlere çok yakın trafolar patlayarak farklı bir zarar daha meydana getirmektedir.


Sonuç

Çevremizde elektromanyetik radyasyon yayan çok çeşitli kaynaklar bulunuyor ve bunların tümünü etkisiz kılmamız olanaksız. Evlerimizde, iş yerlerinde, trenlerde, tramvaylarda, otomobillerde neredeyse her yerde bulunan elektromanyetik alanların içinde yaşadığımızdan ise habersiziz. 

Trafolara, bunların evlere dağılan kablolarına ve yüksek gerilim hatlarına çok yakın yerlerde (bürolar, yatak odaları gibi uzun süre kalınan yerlerde) ölçümler yapılmalı ve sonuçlara göre gerekiyorsa sınır değerlerle karşılaştırma yapılarak makul önlemler alınmalı.

Vücuda etki bakımından, elektromanyetik alan şiddetlerinden daha önemlisi, o alanda kalma süresidir. Eğer kalma süremiz kısa ise etki de az olacaktır.

Ayrıca trafolar evlerimize iş yerlerimize elektrik verilebilmesi için gereklidir. Bunları, çok uzaklara konuşlandırmak, yeraltı kablolarının uzamasına ve uzun kablolar boyunca daha çok elektromanyetik radyasyon yayılmasına yol açacaktır. Ayrıca uzun kablolar, elektrik enerjisinin daha çok ısıl kayıplarıyla sonuçlanacağından, trafoların uygun yerlerde yakınlarımızda bulunması gerekiyor. Önemli olan trafoların ilgili standartlara göre uygun ve güvenli olarak kurulmuş olmaları, duvarlarının içten zırhlanmasıdır ki, buna da normal olarak dikkat edilir.

Çeşitli elektrikli ev aletleri kullanıyoruz. Örneğin, saç kurutucusu başımızda 2.000 mikrotesla’ya, traş makinesi 1.500 mikrtesla’ya varan manyetik akı yoğunlukları oluşturabiliyorlar. Ancak, bunların kullanılma süreleri kısa olduğundan vücuda etkileri de azdır.

Elektromanyetik radyasyonun vücuda etkisiyle ilgili olarak bugüne kadar 60.000 kadar bilimsel araştırma yapıldığı kestiriliyor. Bilimsel araştırmalar tüm dünyada sürmekle birlikte bugüne kadar bilimselliği kesin olarak saptanmış bulgular elde edilmiş değil. Bazı araştırmalarda önemli etkilerin görüldüğü (baş ağrısı, uykusuzluk gibi) ileri sürülüyor ise de, yetkili uluslararası uzman kurullar, yaptıkları incelemelerde, bu çeşit araştırmalarda yöntem yanlışları, veri, bulgu azlığı gibi daha başka bilimsel tutarsızlık, uyumsuzluk bulduklarından bu gibi araştırmaları göz önüne almıyorlar, ayrıca bunlar başka araştırmalarla sınanamıyor, desteklenemiyor. Bu gibi etkilerin görüldüğünü ileri süren her bir araştırmaya karşın, bu çeşit etkilerin görülmediğini ortaya koyan iki adet araştırma bulunuyor.

Yukarıda açıklanan tüm bu belirsizlikleri göz önüne alarak, koruyucu bir önlem olarak, trafoların ve yüksek gerilim hatlarının çok yakınında uzun süre kalınmamalıdır. Trafolar ilgili standartlara göre güvenli bir şekilde kurulmalı, ilgili sınır değerlerin aşılmadığı ölçümlerle gösterilmelidir.

Ayrıca, sadece trafo ve YGH'ına odaklanmamalı, tüm elektromanyetik radyasyon yayan aygıtlar örneğin cep telefonları kulağa yapıştırılmamalı ve daha az kullanılmalıdır. Çünkü cep telefonları vücuda yapıştırılarak çok kullanıldığında bunlardan yayınlanan çok yüksek frekanslı elektromanyetik dalgaların vücudumuzu etkilemesi, uzağımızdaki trafo ve YGH'ının,hatta baz istasyonlarının vücudumuzu etkilemesinden, genellikle, çok daha fazladır. Bu nedenle cep telefonları, akıllı telefonlar arka cepte, küçük çantada taşınmalı, kullanırken kulakla araya parmağımızı koymalı ve bluetooth gibi kulaklıklar kullanılmalı ve en önemlisi gereksiz uzun konuşmalar yapılmamalıdır.

Yüksel Atakan, Dr., Radyasyon Fizikçisi, Almanya

Şalt Sahası Nedir? Ne İşe Yarar? Şalt Sahası Elemanları Nelerdir?

Şalt Sahası Nedir?

Şalt sahası; güç trafoları, baraları ve diğer bütünleşik elemanları ile elektrik üretim, iletim ve dağıtımın yapıldığı tesislerdir. Şalt sahalarında trafolar aracılığıyla elektrik alçaltılıp veya yükseltilerek istenilen iletim seviyesine getirilir aynı zamanda bunun dışında da önemli fonksiyonları gerçekleştirilir. Kısaca elektrik enerjisini toplamaya veya dağıtmaya yarayan birimlerdir.

Yüksek Gerilimde Şalt Sahalarında Oluşan Arklar Videosu

Şalt Sahası Elemanları Nelerdir?


Şalt sahalarında bulunan başlıca donanımlar; güç trafosu, bara düzeneği, ölçü aletleri, kontrol ekipmanları, anahtarlama elemanlarıdır. Büyük şalt sahalarında olası kısa devreveya meydana gelen aşırı akımlara müdahale edilmesi için devre kesiciler kullanılır. Küçük şalt sahalarında ise recloser devre kesiciler veya koruma amacıyla dağıtım ağlarında sigortalar kullanılır. Şalt sahalarında genellikle jeneratör bulundurulmaz. Hemen yakınlarında başka trafo merkezleri bulundurur. Şalt sahaların diğer tehçizatlara örnek olarak kapasitöler, voltaj regülatörleri de verilebilir.

Şalt sahaları yeraltına, çitle çevrili muhafazalı açık havada ya da özel amaçlı tasarlanmış binalarında bulunabilir. Yüksek katlı binalarda yapılış amacı itibariyle bir şalt sahası olabilir. Kapalı şalt sahaları genellikle kentsel alanlarda trafolardan gelen gürültüyü azaltmak, şalt elemanlarını korumak ve kötü iklim koşulları nedeniyle kullanılabilir.
1. Birinci İletim Hattı, 2. Topraklama Hattı, 3. Havai Hat,
4. Gerilimin Trafolar İçin Ölçümü, 5. İzolatörler, 6. Kesiciler, 
7. Akım Transformatörü, 8. Yıldırım Parafudru, 9. Ana Trafo, 
10. Kontrol Binası, 11. Güvenlik Çitleri, 12. İkincil İletim Hattı

Trafo Şalt Sahası ve Donanımı 

Şalt sahası üniteleri gerilimlerin büyüklüğü sebebiyle açık sahaya yerleştirilir. Şalt salonu üniteleri ise kapalı yerlere monte edilir. Ancak bazen de açık sahaya tesis edilir. 

Büyük açık hava tipi şalt sahaları ve şalt salonları üç ayrı şekilde tesis edilir: 

1-  Cihaz tipi şalt sahası 
2-  Kiriş tipi şalt sahası 
3-  Toprak üstü şalt sahası 

Her üç tip şalt sahasında da çok ağır olan transformatörler beton üzerindeki raylar üzerine, yağlı kesiciler ise betonarme kaideler üzerine yerleştirilir.

1- Cihaz tipi şalt sahaları 

Arazinin düz olmadığı yerlerde tesis edilir. Ölçü transformatörleri gibi hafif olan cihazlar çelik çerçeveler üzerine yerleştirilir. Baralar A tipi demir direklere tespit edilen gergi tipi zincir izolâtörler arasına gergin bir şekilde yerleştirilir. Tesisin kuruluş maliyeti ucuzdur. 

2- Kiriş tipi şalt sahası 

Bu tip şalt sahaları yatay ve dikey monte edilen kafes kirişlerden yapılır.

Baralar gerilmiş şekilde tutturulan zincir izolâtörler veya mesnet tipi izolâtörler yardımı ile kirişler arasına gergin bir şekilde monte edilir. Ayırıcılar ve diğer hafif gereçler kirişler üzerine tutturulur. Kiriş tipi şalt sahaları cihaz tipi şalt sahalarına göre daha pahalı tesis edilir. Ancak daha sağlam ve küçük sahaya tesis edilir. 

3- Toprak üstü tipi şalt sahası 

Bu tip şalt sahalarında üniteler beton sütunlar üzerine yerleştirilir. Baralar beton kaideler üzerine monte edilen pilonlardaki zincir izolâtörler arasına gergin bir şekilde yerleştirilir. Tesisin yere olan yüksekliği fazla olmadığı için maliyeti ucuzdur. Ancak bu tip şalt sahası için geniş ve düz bir saha gereklidir. Toprak üstü tipi şalt sahaları gevşek zemin toprak kayması ve deprem kuşağı olan yerler için uygun değildir.

Trafo şalt sahalarının başlıca donanımları ise şunlardır: 

• Güç trafosu 
• Kumanda şalterleri 
• Bara düzeneği 
• Ölçü aletleri 
• Koruma elemanları

Güç trafosu: 

Şalt sahalarının en önemli elemanıdır. Alçaltıcı veya yükseltici özellikte olan trafolardır. Şalt sahalarının tipine göre en uygun şekilde sabitlenir. Saha içerisinde acil durumlarda müdahalesi kolay olacak en uygun yere yerleştirilir. 

Kumanda şalterleri: 

Trafoyu devreye alıp çıkartmaya yarayan şalterlerdir. Bunlar ayırıcı ve kesicilerdir. Trafonun çalıştırılmasını veya devre dışı bırakılmasını sağlar.

Bara düzeneği: 

Şalt sahalarına giren gerilim hatları ile trafo arasında düzgün ve emniyetli bağlantı yapmak için kullanılan bakırlama şeklindeki elemanlardır. Ayrıca alüminyum iletkenlerden yapılanlarda vardır. 

Ölçü aletleri: 

Şalt sahalarına ait akım, gerilim,frekans, güç gibi değerleri ölçen ve gösteren aletlerdir. Harcanan elektrik enerjisini ölçmek için elektrik sayaçları kullanılır. Ayrıca orta ve yüksek gerilimde ölçme yapabilmek için kullanılan akım ve gerilim trafoları vardır.

26 Ekim 2018 Cuma

Yol Yapımı Sırasında Keçi Çobanı Yörük İle Mühendislerin Başından Geçenler


Ödemişte yol yapımımı için uğraşan mühendisler Kel Dağda öyle bir yere gelmişlerki tıkanmışlar, yolu nereden devam ettirecekleri konusunda kararsız kalmışlar. Oralarda keçi otlatan bir Yörük bir haftadır hiç çalışma yapılmamasını merak etmiş ve Karayolları ekibinin yanına varmış;

-“Hayrola hemşerim. Bir haftadan kelli iş yürütmüyorsunuz?”

-“Yok çoban kardeş. Yolu nerden devam edeceğimiz konusunda teknik araştırma yapıyoruz. Toprak ve kaya örnekleri gönderdik. Tahlillerden sonra planı işleteceğiz.” 

Yörük yüzünde alaycı bir gülümseme ile,

-“Bundan kolay ne var? Toz kireç varsa, ben size hallederim!” 

Tahlil sonuçlarını beklemekten canları sıkılan mühendisler eğlence bulmanın sevinciyle,

-“Olmaz mı elbette var. Peki ne yapacaz?”

-“Şimdi bu kireç çuvalını benim eşeğe yüklücez. Dabanındanda delecez. Eşeğe deh’ dedinnen. Hayvan en sağlam, en güzel güzargahı bilir ordan gider. Eşek sağlam olmayan yere basmaz. Kireç ardından döküldükçe sizde yolu o ize göre yaparsınız!” 

Mühendisler Yörüğe kireç çuvalını vermiş ve onun çuvalı eşeğe yükleyip, Dehlemesini eğlenerek izlemişler. Lakin 3 gün sonra istedikleri tahlil sonuçları geldiğinde şaşırıp, kalmışlar. Çünkü sonuç Yörüğün eşeğinin izinin aynı istikametini vermiş. 

Birkaç gün sonra Yörüğün keçi sürüsünü telaşlı telaşlı sürdüğünü görmüşler.

-“Çoban emmi nedir bu telaş?”

-“3-4 saate varmaz şiddetli yağmur gelecek. Biran evvel kotaraya varmak dilerim. Sizinde çadırlar aynı yerdeyse onları hemen sökün aha şu yan bayıra kurun. Telef olmayın.” 

Mühendisler gülmüş.

-“Sen telaş etme emmi. Biz Meteorolojiden rapor aldık. Bir hafta yağış yok.” 

Yörük aynı telaşla hareket ederken,

-“Benden söylemesi arkadaşlar. Gayrısını siz bilirsiniz” 

Gerçektende 4 saat sonra öyle bir yağmur kopmuş ki? Seller sular olmuş, mühendisler canlarını zor kurtarmış. Çadırları, malzemelerini sel götürmüş. 

Sabah olduğunda ölümden dönen iki mühendis ortak kısacık istifa dilekçesi yazarak, vermişler;

“Eşeğin yol mühendisi, keçi çobanı yörüğün Meteoroloji mühendisi olduğu yerde bize lüzum yoktur!”

Ters Çaba Kuralı Nedir? Hayatımıza Etkileri Nelerdir? Nasıl Kurtuluruz?


Ters çaba kuralı, bir şey için ne kadar çok çaba harcarsak o şeyi gerçekleştirmek konusunda o kadar etkisiz hâle geldiğimizi söyler.

Ters çaba kuralı, herhangi bir şeyi yapmayı ya da o şeyden kaçınmayı çok istediğimiz durumlarda hepimizin başına gelen bir durumdur. 

Neyi çok istesek gerçekleşmez, neyden korksak bize doğru gelmeye başlar...

Bu duruma verilebilecek en iyi örneklerden bir tanesi uykusuzluktur. Uyku tamamen bilinçaltı tarafından yönetilen bir süreç olduğu için uyumak adına bilinçli bir şekilde çaba sarf etmek genellikle kendimizi daha ayık hissetmemize sebep olur ve uyumamız imkansız hâle gelir. Kısacası uyku hakkında ne kadar çok düşünürsek, uykuya dalmamız o kadar güçleşir.

Yüzerken suyun yüzeyinde kalmak için çok fazla çaba harcarsanız dibe batmaya başladığınızı fark etmişsinizdir. Öte yandan çabalamayıp kendinizi suya bıraktığınızda suyun üstünde kalırsınız. İşte ters çaba tam da bunu ifade eden bir kural.

Bunun yaşanmasının sebebi, bilinç ve bilinçdışı düzeylerin devamlı bir zıtlık hâlinde olmasıdır.

Ve kazanan devamlı bilinçdışı olmaktadır. Çünkü bilinçdışımız, mantıklı olan değil, bizi koruyan tarafımızdır. 

Fransız psikolog Émile Coué, ters çaba kuralıyla ilgili şunları söyler:

"Hayal gücü ve irade anlaşmazlık içinde olduğunda, istisnasız biçimde kazanan hep hayal gücü olur."

Yerde geniş bir tahta parçası olsa ve onun üzerinde yürümeniz istense bunu yapmakta güçlük çeker misiniz?

Elbette hayır. Tahta parçasının bir ucundan diğer ucuna zahmetsizce yürüyerek geçebilirsiniz. Peki aynı tahta parçası iki gökdelenin arasında bulunsa?

Yapmanız gereken ilkinde olduğu gibi yalnızca yürümektir; bunun zor bir tarafı yok. Ancak bu durumda bilinçdışınız sahip olduğu her şeyle size karşı koyacaktır. Korkacak, gerilecek, düştüğünüzü hayal edecek ve düşmemek için ne kadar çaba gösterirseniz işleri o kadar kötü bir hâle sokacaksınızdır. Kısacası zihniniz, sizi görevi tamamlamaktan alıkoyacaktır.

Peki bu kural gündelik hayatımızda nasıl işler?

Hepimiz hayatta pek çok arzuya sahibizdir ve bilinç düzeyinde kendimize istediğimiz her şeyi yapabileceğimizi, tüm hedeflerimize ulaşmak için yeterli potansiyele sahip olduğumuzu telkin ederiz. Peki gerçekten de tüm bunlar düşündüğümüz gibi sorunsuzca hallolur mu? Hayır! Çünkü biz arzu ettikçe aynı zamanda kendimize pek çok korku, endişe ve güvensizlik yaratmışızdır. Bu sebeple olumsuz hislerimiz, tam ihtiyacımız olduğu zamanlarda bilinç durumundan daha güçlü çıkarak bizi yenilgiye uğratmaya hazırdır.

Peki bu durumu nasıl çözeriz?

Öncelikle kendimizle savaşmayı bırakmamız gerekiyor. En son girdiğiniz sınavı hatırlayın: Tüm gece, belki de birkaç gün boyunca durmadan çalışmıştınız ve büyük gerginlik yaşamıştınız. Peki sonuçta ne olmuştu? Büyük ihtimalle sınava girdiğiniz anda bildiğiniz her şey zihninizden uçup gitmişti. Bilgileri hatırlamak için kendinizi zorladıkça daha çok unutmuş ve aradan bir saat geçtiğinde ve rahatladığınızda tekrar her şeyi hatırlamaya başlamıştınız. 

Negatif düşünceler genellikle pozitif olanlardan çok daha güçlüdür; çünkü negatif hislere daha fazla karmaşık duygu eşlik etmektedir.

Émile Coué, bu durumla baş etmenin yollarını şöyle açıklıyor:

"Hissettiğiniz korkunun sizi başarısızlığa sürüklemesini önlemek için rahatlamanız gerekiyor. Rahatlayın, sakince düşünün ve kendinize güvenin. Kendimizi zinde ve güvende hissettiğimiz zaman gözümüze korkutucu görünen her şeyin üstesinden gelebiliriz..."

25 Ekim 2018 Perşembe

Boston Dynamics Hayal Gibi Gelen Robot Teknolojilerinin Öncü Şirketinin Sahibi Kim? Hangi Robotları Üretiyor?


Daha bir iki yıl öncesine kadar hayal gibi gelen robot teknolojilerinin öncü şirketi Boston Dynamics.

Şirketin BigDog, Atlas ve SpotMini dışında Handle, Spot, LS3, WildCat, PETMAN, Cheetah, SandFlea, RHex, RiSE ve LittleDog adında robotları da bulunmakta.


Boston Dynamics'in Üstün Yetenekli 9 Robotunun Videosu


Boston Dynamics şirketi ürettiği robotlarda ilhamını hayvanlardan alan ve farklı fonksiyonlarda kullanılabilen robotlar üreten bir şirkettir.

Özellikle sergilediği parkur performansıyla görenleri hayrete düşüren insansı robot Atlas ya da dans eden robot köpek SpotMini en bilinen robotları.

Boston Dtnamics Atlas Robotun Videosu

Boston Dynamics tarafından uzun yıllardır üzerinde çalışılan robotların başında Spot Mini geliyor. Bu robot bir köpekten ilham alınarak tasarlandı ve esnek hareketleri ile YouTube üzerinde milyonlarca kişi tarafından izlendi. Kendiliğinden kapı açabilen, 3 boyutlu kamera ve otonom yazılımı ile kendi kendini kontrol edebilen robot üzerinde çalışmalar devam ediyor.

Savunma Sanayisinde de Varlar

1992 yılında, Massachusetts Institute of Technology'de görevli bir akademisyen tarafından kurulan Boston Dynamics, ticari amaçlı robot üretimi ve satışı yapmıyor. Bunun yerine Amerika Birleşik Devletleri'nin savunma teknolojilerine katkıda bulunmak için robotlar üretiyor. ABD ordusu ve savunma enstitüleri ile yapılan anlaşmalar, Google'a olan satıştan etkilenmeyecek ve şirket, kara operasyonlarında ve uzay araştırmalarında kullanılmak üzere robotlar yapmaya devam ediyor.
Boston Dynamics hakkında kısaca bahsetmek gerekirse, 1992 yılından bu yana insana benzetim amaçlı dinamik robot ve yazılımların tasarım ve inşasında uzmanlaşmış bir mühendislik şirketi.

Boston Dynamics BigDog Robotunun Videosu

Şirketin bundan tam 18 yıl önce tasarladığı BigDog isimli robot, dünyada şimdiye dek üretilmiş ilk asker robotu olma özelliğine sahip.

Yolda görseniz belki de korkup kaçacağınız bu robot, 100 cm uzunluğa, 70 cm boya ve 75 kilo ağırlığa sahip. Dört bacağı olan BigDog, 35 derece eğimli yerlere tırmanabilmekte ve koşabilmekte.

Boston Dynamics, ürettiği her bir robotun dayanıklı olmasın için BigDog'a ve diğer bütün robotlarına fiziksel şiddet uyguluyor.

Hatta bir keresinde sosyal medya kullanıcıları tarafından Atlas robotun hor görülüp dövüldüğü bile gündeme gelmişti.

Google, Boston Dynamics'i satın aldı

Ürettiği robotlarla artık yavaş yavaş dikkatleri üzerine çekmeyi başaran şirket, 2013 yılında Google tarafından satın alındı. Boston Dynamics, Google bünyesi altına katılarak teknoloji devinin satın aldığı 8. robot şirketi oldu.

Postayla Gelen Deniz Kabuğu (Behiç Ak) Kitabının Özeti, Konusu ve Kitap Hakkında Bilgi

Kitabın Adı: Postayla Gelen Deniz Kabuğu Kitabın Yazarı:  Behiç Ak Kitap Hakkında Bilgi: Dijital dünyanın labirentlerinden çıkış mümkün mü?...