30 Mayıs 2017 Salı

Okullarda Elektrik Enerjisi Tasarrufu İçin Neler Yapmak Gerekir?


Okulların önemli gider kalemlerinden birisi de elektrik faturalarıdır. Okullarda aydınlatma, bilgisayar, yazıcı, fotokopi makinesi, projeksiyon cihazı ve akıllı tahta gibi elektrikli eşyalar yoğun olarak kullanılmaktadır. Ülkemizde binlerce okul bulunmaktadır. Basit önlemler ile okullarda ciddi elektrik tasarrufu sağlanabilir.

Okullarda Alınabilecek Elektrik Tasarrufu Önlemleri Şunlardır

1- Öncelikle aydınlatma ile ilgili önlemler düşünülmelidir. Bir okulda yüzlerce aydınlatma amacıyla lamba bulunmaktadır. Seçilecek lambaların tasarruflu veya LED lamba olması ciddi elektrik enerjisi tasarrufu sağlayacaktır.
2- Kullanılacak aydınlatma ürünlerinin (lambaların) ihtiyaca uygun miktarda ve özellikte kullanılması gerekmektedir. Sınıf, tuvalet, koridor ve diğer alanlarda gereğinden fazla miktar ve güçte lamba kullanılması gereksiz elektrik enerji sarfiyatına neden olacaktır.

3- Okullarda çoğu zaman lambalar boşa yanmaktadır. Bu nedenle okul koridorlarında, merdivenlerde, tuvaletlerde ve okul çevre aydınlatmasında fotoselli ürünlerin tercih edilmelidir. Bu şekilde lambaların açık unutulması ve sürekli yanarak enerji tüketimini artırmaları gibi bir problemle karşılaşılması söz konusu olmaz.

4- Lambaların gereksiz yere yandığı ve çoğu zaman açık unutulduğu sınıflarda öğrencilerin tasarruf ile ilgili bilinçlendirilmesi ve bu konuda nöbetçi öğrencilere sorumluluk verilmesi de tasarruf yapılmasında etkili olur.

5- Bilgisayar, projeksiyon cihazı ve akıllı tahtalar, derste kullanıldıktan sonra kapatılmalıdır. Eğer bu cihazlar çok kısa süre içerisinde tekrar kullanılmayacaksa bekleme konumunda bırakılmaları yerine, tamamen kapalı konuma getirilmeleri gerekir.
6- Okulda kullanılan yazıcılar, fotokopi makineleri, televizyonlar, ses sistemleri ve diğer ofis makineleri de kullanılmadıklarında kapatılmalıdırlar. Bekleme konumunda da bu cihazların enerji tüketimleri belirli oranda devam ettiğinden, özellikle gece boyunca kullanılmayacakları için derslerin bitiminden sonra tüm cihazların fişleri prizlerden çıkartılmalı ya da elektrik sigortası kapalı konuma getirilmelidir.

7- Okullarda kullanılan klima, buzdolabı, çamaşır makinesi ve bulaşık makinesi gibi elektrikli eşyalar satın alınırken de enerji verimliliği yüksek ürünler tercih edilmelidir. Her ne kadar satın alma aşamasında daha pahalı olsalar da bu cihazlar uzun yıllar boyunca kullanıldıklarında elektrik faturalarında meydana getirdikleri azalma ile kara geçilmesini sağlarlar.

8- Akıllı sayaç kullanımı da okullarda elektrik tasarrufu yapılmasında etkilidir. Özellikle okullarda enerji tüketiminin en yoğun olduğu 06:00-17:00 saatleri arasındaki tüketim bu şekilde %8 oranında düşürülebilir.

25 Mayıs 2017 Perşembe

Kararsızlık Hakkında Profesörün Öğrencilerine Fare İle Verdiği Ders



Profesörün biri elinde bir fare ve kutu ile öğrencilerin yanına sınıfa girdi. Öğrencilerin şaşkın bakışları arasında fareyi kutunun içine koydu. Kutuyu kapattıktan sonra salona dönerek:

-Bu kutuya iki gün kimse dokunmasın! dedi ve salondan çıkıp gitti.

Salondaki öğrenciler olaya bir anlam verememişlerdi. Ne olacağını merak ederek iki gün beklediler. İki gün sonunda profesör salona girdi. Kutuyu eline aldı ve açtı. Kutunun içindeki farenin ölmüş olduğunu bütün sınıfa gösterdi. Sınıfa dönerek farenin neden ölmüş olabileceğini söylemelerini istedi.

- Havasızlıktan…

- Açlıktan…

- Susuzluktan…

- Korkudan...

Her öğrenci olabilecek ihtimalleri saymıştı. Profesör kutuyu havaya kaldırıp içini öğrencilere gösterdi. Kutunun her tarafı kemirilmiş vaziyette idi.

- Görüyorsunuz değil mi? Fare anlaşılan çıkmak için çok mücadele etmiş. Bunu kutunun içindeki vaziyetten anlıyoruz. Şu var ki fareyi sizin dediğiniz gibi ne havasızlık ne de açlık öldürdü. Fareyi asıl KARARSIZLIK ÖLDÜRDÜ! Fare kutunun her yerini parçalayıp çıkmaya çalışacağına sadece bir köşesini parçalasaydı ve bunda da kararlı olsaydı çıkıp kurtulacaktı.

Bir hedefe yönelmek, ısrarcı olmak, vazgeçmemek, ümidini kaybetmemek bizi başarıya ulaştıran etkenlerdir. Yalnız bu arada boş hayellerin peşinde ısrarcı olmakta bir ömrü boşa geçirebilir. Hedeflerimizde tutarlı ve isabetli olmalıyız.

24 Mayıs 2017 Çarşamba

Android Akıllı Telefonlara Ait Pek Bilmediğimiz Kodlar ve Özellikler Nelerdir?


Akıllı android işletim sistemli telefonların günlük kullanımda pek bilmediğimiz, telefonun çeşitli özelliklerini gösteren, kullanıma açan bazı kodlar vardır. Bu kodlara şağıda ulaşabilirsiniz...

22 Mayıs 2017 Pazartesi

Elektrokromik (Gerilim İle Renk Değiştiren) Malzemeler, Yapısı ve Kullanım Yerleri Nelerdir?


Voltaj uygulandığı zaman renk değiştiren malzemelere elektrokromik malzemeler denir. Bu renk değişimi, malzemenin sadece görsel yapısında olmaz. Aynı zamanda ışık emilimi, ışık geçirgenliği ve ışık yansıtması gibi optik özellikleri de değişime uğrar.

20 Mayıs 2017 Cumartesi

Elektrikli Deniz Aracı Quadrofoil Q2S


Elektrik motorları geleneksel motorların yerini almaya devam ediyor. Her geçen gün menzili daha da artan elektrikli otomobiller ve enerji verimliliği yüksek, çevre dostu elektrikli uçak tasarımlarından sonra elektrikli araç teknolojilerindeki en dikkat çekici gelişmelerden biri elektrikli deniz araçları.

18 Mayıs 2017 Perşembe

Üretilen Elektrik Enerjisinin İletimi ve Dağıtımı Nasıl Yapılmaktadır?



Genellikle elektrik üretim santrallarıyla tüketim merkezleri birbirine uzaktır.

Aralarındaki bağlantı, iletim şebekesi ve enterkonekte sistemlerle sağlanır.

Elektrik (alternatif akım) depolanamadığından, üretildiğinde hemen kullanıcıya ulaştırılması gerekir.

Bu da üretim ve tüketimin her an dengede tutulması demektir. Öte yandan tüketim miktarı bölgelere, mevsimlere ve hatta günün saatlerine göre büyük değişiklikler gösterebilir. 

Enterkonekte sistemler, üretimi tüketim düzeyindeki değişimlere uyarlamayı sağlar.

Elektriğin iletimiyse, gerilimin değerine bağlı olarak değişen elektrik hatları aracılığıyla gerçekleştirilir. 

Gerilim arttığında iletim işleminde ciddi tasarruflar sağlanır: enerji kaybı gerilim düzeyiyle ters orantılı olduğu için enerjiden, hat miktarı azaldığı için yerden, şebekedeki bakım masrafları azaldığı için de harcamalardan tasarruf edilir. Mesela, 1.000 MW’lık bir nükleer santralin ürettiği elektriği boşaltmak için, 380 000 V’luk bir hat kullanılır; oysa aynı işi görmek için 154 000 V’luk altı hat veya 66 000 V’luk 30 hat gerekir. 

Hat geriliminin yüksek olması hattan geçen akım miktarının düşmesine neden olur. Böylece elektrik enerjisi iletimi ve dağıtımı daha masrafsız olur. Ayrıca hattaki gerilim düşümü de daha az olmuş olur.

Enterkonekte sistemler çok dağınık bölgelerin üretim imkanlarını birleştirerek, aynı malzeme güvenliği bakımından gerekli olan güç miktarınının azalmasını sağlar.

Arızalar meydana geldiğinde, yerinde değiştirilmesi gereken parçalar o an içinde elde bulunmayabilir. Bu durumda enterkonekte sistem yardıma koşar; elektrik enerjisi iletimi istasyonlarında gerilimin akış yönü ayarlanarak anında ve en az harcamayla üretim ile tüketim arasındaki denge sağlanır. 

Şebekenin yönetimi için gerekli emirler ve bilgiler özel iletişim hatları, özel telsizler kullanılarak sağlanır.

Uzaktan ölçüm, düzenleme, sinyalizasyon ve alarm donanımları gibi çeşitli otomatik sistemler de giderek yaygınlaşmaktadır. Bu aygıtlar şebekeyi sürekli denetleyen yönetim görevlilerine ve bilgisayarlara anında sorunlara müdahale etme imkanı verir.

Elektrik Enerjisi İletimi

Türkiye’de elektrik enerjisi iletimi genellikle Türkiye Elektrik Kurumu (TEK) sorumludur; bazı bölgelerde bu işi özel şirketler üstlenmiştir. 

Dağıtım kuruluşu tüketim ihtiyacına göre şebekler kurmak, bunları yönetmek ve yenilemek, tüketicileri şebekeye bağlayan bağlantıları yapmak, dağıtılan elektriğin sürekliliğini sağlamak ve miktarını sabit kılmakla yükümlüdür.

İletim sistemi aracılığıyla yüksek gerilimde taşınan elektrik, alçak gerilime düşürülerek bir dağıtım merkezine, yani transformatör istasyonuna ulaştırılır. 

Kırsal bölgelerde bu şebekeler açıktadır; yerleşim bölgelerindeyse çoğunlukla yeraltına döşenmiştir. 

Orta gerilim/alçak gerilim merkezlerinin bağlayıcı elemanı , farklı gerilimdeki iki şebekeyi birbirine bağlayan ve kısaca trafo denen transformatördür. 

Alçak gerilimli dağıtım sistemi tüketicilere üç fazlı ve bir topraklı (nötr) elektrik sağlar; elektrik iki gerilim düzeyinden oluşur. Bunlardan giderek yaygınlaşanı fazlar arası 380V ve faz-toprak arası 220V gerilimidir. 

Fazlar arası 220 V ve faz-nötr arası 127 V olanı giderek azalmaktadır. 

En çok kullanılan sistemler üç fazlı 380 V ve tek fazlı 220 V’ tur. Bu seçeneğe göre, bir alet 4 tele veya 2 tele bağlanır. 

Elektrik akımının frekansı bütün Avrupa’da ve Türkiye’de 50 Hz, Amerika kıtasındaysa 60 Hz’dir. 

Bir motor veya bir bilgisayar, aygıtın içinde kullanılan frekansa eşit frekanslı bir şebekeye bağlanmadıkça düzgün çalışamaz.

Adıyaman'lı Amca Benzine Para Bulamayınca Motorsikletini Güneş Enerjisi İle Çalıştırdı


Adıyaman'da bir vatandaş yaşadığı maddi sıkıntı nedeniyle benzinli motosikletini güneş enerjisiyle çalışır hale getirdi.

Bir şirkette taşeron işçi olarak çalışırken işten çıkarılan ilkokul mezunu Ömer Demir (55), yaşadığı maddi sıkıntı nedeniyle benzinli motosikletini kullanamaz hale geldi. Gezmeyi çok seven Demir, bunun üzerine güneş enerjisiyle çalışan motor yaptı.

Temin ettiği 4 güneş enerjisi paneliyle motosikletini çalıştırmayı başaran Demir, gazetecilere yaptığı açıklamada, geliştirdiği sistem sayesinde 1 lira bile ödemeden doyasıya gezdiğini belirtti. Motosikletinin kendisini kesinlikle yolda bırakmadığını ifade eden Demir, şunları kaydetti: "Benzin fiyatları oldukça yüksek, maddi durumum da iyi değil. Bir anda motosikletime güneş paneli takıp maliyeti sıfırlama fikri aklıma geldi. Yaptığım çalışmalar sonucu, motosikletime güneş enerjisi panelleri taktırarak çalıştırmayı başardım. Güneşin olmadığı zamanlarda bile aküde depolanan enerjiyle 60 kilometre yol gidebilirim. Hedefim motosikletim ile önce Ankara, daha sonra da Türkiye turu atmak. Şu an çok mutluyum."

CNNTÜRK

14 Mayıs 2017 Pazar

Çöp Kamyonu Teorisi Nedir?

Bir gün bir taksiye atladım ve havaalanından hareket ettik. Sağ şeritte yol alırken siyah bir araba park ettiği yerden aniden yola, önümüze çıktı. Taksi şoförü sert bir şekilde frene bastı, kaydı ve diğer arabaya çarpmaktan milim farkıyla kurtuldu. Diğer arabanın sürücüsü camdan başını çıkartıp bağırmaya ve küfretmeye başladı.
Taksi şoförü ona gülümsedi ve içten bir şekilde el salladı. Ve gerçekten çok arkadaşçaydı. Sordum: “Neden bunu yaptığınız? Adam neredeyse arabanızı mahvedip ikimizi de hastaneye gönderecekti.”
Taksi şoförü bana, şimdi “Çöp Kamyonu Kanunu” dediğim şeyi öğretti. Şoför pek çok insanin çöp kamyonu gibi olduğunu açıkladı. Her tarafta çöp dolu olarak dolaşıyorlar; kızgınlık, öfke ve hayal kırıklığı dolular. Çöpleri biriktikçe onu bırakacak bir yere ihtiyaç duyuyorlar ve bazen sizin üzerinize bırakabilirler. Kişisel almayın. Sadece gülümseyin, onlar için iyi şeyler temenni edin ve yolunuza devam edin. Onların çöpünü alıp işyerinize, evinize veya sokaktaki diğer insanlara dağıtmayın. İşin ana fikri şu ki, başarılı insanlar çöp kamyonlarının günlerini mahvetmesine ve ellerine geçirmesine izin vermezler.
Hayat sabahları pişmanlıklarla uyanmak için çok kısa, dolayısıyla ‘size iyi davranan insanları sevin, iyi davranmayanlar için dua edin.’ Hayatta başınıza gelenlerin yüzde 10’u dış etkenlerden, yüzde 90’ı ise nasıl tepki vererek karşıladığınızdır. Yüzünü güneşe dönen insan gölge görmez.

11 Mayıs 2017 Perşembe

Elektronik Sigaranın Çalışma Prensibi, Fayda veya Zararları Nelerdir?


Elektronik Sigara Nelerden Oluşur?

Piyasada birçok çeşitli elektronik sigara mevcuttur. Genel olarak yapısı bir Atomizer yani likiti yakan kısım birde pil kısmı yani iki bölümden oluşmaktadır. Atomizer kısmı asıl elektronik olan kısım olup likit içerisindeki sıvıyı alarak buhar haline getirmektedir. Pil kısmı ise atomizerin çalışması için gerekli enerjiyi veren bölümdür. Kalitesiz ürünlerde pil (batarya) kısmından dolayı patlamalar ve buna bağlı yaralanmalar olmaktadır.
Likit Kısmın İçinde Neler Bulunur?

Bu ürünlerin içerdiği maddeler; nikotin, propilen glikol, tütün esansı, gliserin, organik asit, sitrik asit, alkol, su, diğer katkı maddeleri şeklinde. İçeriğinde nane, çikolata gibi aromalara da yer verilmektedir. Ürünün içerdiği nikotin miktarı her nefes için 0,1-30 μg arasında değişebilmektedir. Amerika Birleşik Devletleri’nde, çocukların ve gençlerin ilgisini azaltmak için e-sigaraya mentol dışında aroma konması yasaklanmıştır.

Her ne kadar insan sağlığını korumak, sigarayı bıraktırmaya yardımcı olmak amacıyla piyasaya çıksa da işin aslının bu olmadığı; yapılan bilimsel çalışmalar sonucu ortaya konmuştur.

E-sigara satışı yapan web siteyi ve satış yapan yerleri ALO 171 üzerinden şikayet edebiliyorsunuz.


İçerdiği zararlı maddelere ayrıntılı bakmak gerekirse; çalışmalar göstermiştir ki, e-sigara toksik ve kanserojen birçok madde içerir. Goniewicz ve arkadaşlarının yaptıkları çalışmada; sigarada bulunan toksik maddelerin, e-sigaradan çekilen buharda da bulunduğu görülüyor. 

Elektronik sigaranın kanıtlanmış bu toksik ve kanserojen içeriği, reklamlarında söylenen “zararsızdır” savı ile çelişmektedir.


Elektronik Sigaranın Sağlığa Zararları Nelerdir?

E-sigaranın sitotoksisite olarak bilinen hücre ölümü üzerine etkisi araştırılıyor. Hücreye büyük bir zarar verdiği görülüyor. Özellikle insan embriyo kök hücreleri, fare nöral kök hücreleri ve pulmoner fibroblastlar üzerine sitotoksik etki gösterdiği; Bahl ve arkadaşlarının yaptıkları çalışma ile ortaya konulmuştur.

Elektronik sigara buharındaki ince partiküllerin insan vücudundaki dağılımını inceleyen Zhang ve arkadaşlarının çalışması bu konuda yapılmış önemli çalışmalardandır. Bu çalışmada, e-sigara buharındaki partiküllerin yaklaşık %20-27’sinin dolaşım sistemi dahil diğer tüm organlarda biriktiği, bunun normal sigaradaki %25-35 değerleri ile karşılaştırılabilir düzeyde olduğu gösterilmiştir.


Elektronik sigarada kullanılan propilen glikol; göz ve diğer mukozalarda irritasyon yapabilen, tekrarlayan maruziyetlerde tüm sistemler üzerine toksik etki gösterebilen bir maddedir. Mevcut etkileri nedeniyle birçok alanda kullanımı yasaklanmıştır. Propilen glikol, ısıtma ve buharlaştırma işlemleri sonrası glikojenoksite dönüşür, bu madde Uluslararası Kanser Araştırma Merkezi tarafından Grup 2B kanserojen grubunda sınıflanmaktadır.

Elektronik sigara kullanımına bağlı en sık yan etkiler; ağız ve boğaz mukozasının irritasyonu, öksürük, bulantı ve kusma olup pnömoni, kalp yetmezliği, hipotansiyon gibi hayatı tehdit edici etkiler de raporlanmıştır.

6 Mayıs 2017 Cumartesi

Çin Dünyanın İlk Foton Kuantum Bilgisayarını Üretti


Çinli bilim insanları, saniyede septilyon bilgiyi hesaplayan dünyanın ilk foton kuantum bilgisayarını üretti.

"China Daily" gazetesinin haberine göre, Çin Bilim Akademisi tarafından geliştirilen bilgisiyar, hava tahminleri, tıp ve ticaret gibi verilerin yoğun şekilde işlendiği alanlarda kullanılacak.
Klasik bilgisayarlar verileri 1 veya 0 değerindeki bitlerden oluşan hafıza yapısıyla işlerken kuantum bilgisayarlar her iki değeri birden kullanabiliyor.
Çin Bilim Akademisi Uzmanlarından Pan Cienvey, septilyon veriyi saniyeler içinde işleyen söz konusu bilgisayarın halihazırdaki süper bilgisayarlardan çok daha hızlı olduğunu ve 2020’ye kadar bu ünvanını koruyacağını söyledi.
Uzmanlara göre, kuantum bilgisayarlar süper bilgisayarları bazı yönleriyle gölgede bırakıyor. Süper bilgisayarlar bir kütüphane dolusu kitabı tek tek okurken foton kuantum bilgisayar tüm kitapları aynı anda okuyabiliyor.
Anadolu Ajansı

Elektriği İleten Fakat Isıyı İletmeyen Madde Metalmetalik Vanadyum Dioksit (VO2)



İletkenliğin en temel kanunlarına meydan okuyan bir metal bulundu.


Science dergisinde yayınlanan araştırmaya göre; elektriği ileten, fakat ısıyı iletmeyen bir metal tanımlandı. Bu bilgi; iletkenlerin nasıl çalıştığına dair olan bilgilerimizi altüst eden fakat bir o kadar da kullanışlı bir buluş olacak gibi görünüyor.

Görünen o ki, bu metal, Wiedemann-Franz yasası ile çelişiyor. Wiedemann-Franz yasasına göre, elektriği iyi ileten metaller, doğru orantılı olarak ısıyı da iyi iletir. Fakat bu durum, metalik vanadyum dioksit (VO2) için geçerli değil. Vanadyum dioksit, 67 °C’de transparan bir yalıtkandan, iletken bir metale dönüşüyor.
Berkeley Laboratuvarı Malzeme Bilimi alanında çalışan araştırmacılardan Junqiao Wu, bu bulgunun tamamen beklenmeyen bir olay olduğunu belirtiyor. Bu buluş, iletkenler ile ilgili bildiklerimizi değiştirmekle kalmıyor, oldukça geniş bir alanda kullanılabilecek bir malzemeyi de gözler önüne seriyor. Örneğin; bu malzeme, motorlardaki atık ısının dönüştürülmesinde ya da binaların kaplanması için üretilen, çok daha nitelikli kaplamaların yapımında kullanılabilir.
Elektriği ısıdan daha iyi ileten diğer malzemelerin varlığı, aslında daha önceleri araştırmacılar tarafından bulunmuştu. Fakat bulunan malzemeler, bu özelliği sıfırın altında birkaç yüz derecede göstermekteydi. Bu sıcaklıklar, gerçek dünya için pratik olmayan uygulamalardır. Fakat vanadyum dioksit, oda sıcaklığına yakın sıcaklıklarda bu özelliği gösterebildiği için, pratikte de oldukça kullanışlı olacağa benziyor.
Bu sıra dışı özellik, vanadyum dioksitin kristal örgüsündeki hareket eden elektronların ve bu elektronların ne kadar ısı ürettiklerinin incelenmesi ile ortaya çıkmıştır. İnceleme sonucunda, vanadyum dioksitteki elektronların ısıl iletkenliğe olan katkısının, Wiedemann-Franz Yasası ile tahmin edilenden 10 kat daha küçük olduğu ortaya çıkmıştır.
Araştırmacılardan Wu’nun açıklamasına göre; bu şaşırtıcı sonuç, elektronların malzeme boyunca yaptıkları senkronize hareketlerden dolayı meydana gelmektedir. Elektronlar, diğer malzemelerde, rastgele ve bireysel olarak hareket ederken bu malzemede, birbirleriyle uyumlu bir biçimde bir akışkan gibi hareket ediyorlar. Rastgele hareketlerde, ısı iletiminin etkili bir biçimde gerçekleşmesinin nedeni çok sayıda mikroskobik şeklin oluşarak bu iletimi kolaylaştırmasıdır. Elektronlar arasında oluşan senkronize hareketler ise, elektronların birbirleri ile daha az etkileşime girmesine neden oluyor ve ısı iletimi çok daha az oluyor.
Ayrıca; vanadyum dioksit ile diğer metaller, örneğin tungsten ile karıştırıldığında, malzemenin hem elektrik hem de ısı iletme özellikleri ayarlanabiliyor. Bu sonuçlar göz önüne alındığında; malzemenin olası uygulamalarının çok kullanışlı olacağı düşünülüyor.
Fizikist

4 Mayıs 2017 Perşembe

Yüksek Gerilim Direklerinde Hattan Gelen Cızırtıların Sebebi (Korona Deşarjı) Nedir?



Yüksek gerilim bulunan direklerde akımın geçişi sırasında telin çevresinde oluşan güçlü elektrik alanı havadaki moleküllerin iyonlaşmasına neden olur. Normalde elektriği iletmeyen havanın kısmen elektriği iletmeye başlamasına korona deşarjı denir. Bu elektrik deşarjı sırasında yüksek frekanslı sesler ve kıvılcıma benzer ışık parlamaları ortaya çıkar.

Havadaki moleküllerin güçlü elektrik alan etkisiyle iyonlaşması sonucu açığa çıkan elektronlar havadaki diğer moleküllerle çarpışır. Bu süreçte açığa çıkan ısı havadaki gazların ani olarak genleşmesine ve insan kulağının duyabileceği şiddette ses dalgalarının oluşmasına neden olur.

Çıkan seslerin şiddeti hava koşullarıyla yakından ilişkilidir. Su miktarının fazla olması havanın elektriksel iletkenliğini artırdığından özellikle nem oranının yüksek olduğu sisli ve yağmurlu havalarda elektriksel deşarjların yoğunluğu, dolayısıyla oluşan seslerin şiddeti de fazladır. Bu, elektriğin yüksek gerilim hatlarıyla taşınması sırasında enerji kaybına yol açan bir süreçtir.

Korona deşarjı denen bu durumun oluşumunda hava şartları ile birlikte iletkenler arası açıklık, hatların yarıçapı ve pürüzlülüğü de etkili olmaktadır.

Elektrikli Yılan Balığı Nasıl Elektrik Üretir?


Elektrikli yılan balığı iletişim kurmak, yön bulmak, bazı durumlarda avlanmak ve kendini korumak için elektrik üretebilen organlara sahiptir. Elektrik organ adı verilen bu yapıların içinde elektrosit adı verilen ve elektrik üretebilen hücreler bulunur. Bu hücreler kas ve sinir hücrelerinin değişim geçirmesiyle oluşmuş hücrelerdir.

Elektrosit hücreleri uyarılmamış durumdayken, hücre içinde potasyum iyonu miktarı, hücre dışında ise sodyum iyonu miktarı yüksektir. Elektrosit hücrelerin zarı potasyum iyonlarını geçirebilirken sodyum iyonlarının geçişine izin vermez. Derişim farkından dolayı potasyum iyonları hücre içinden dışına taşınır. 

Derişim ve elektriksel potansiyel farkının birbirini dengelediği durumda hücrenin içi elektriksel olarak eksi yüklüyken dışı artı yüklüdür. Beyinden gelen sinyaller elektrosit hücreleri uyardığında, hücre zarının bir tarafındaki iyon kanallarının açılmasını sağlar ve sodyum iyonları bu kanallardan hücreye girebilir. Hücre içinde elektriksel yük değişimine neden olan bu durum bir potansiyel farkının ortaya çıkmasına ve elektrik akımının oluşmasına neden olur. 

Beyinden gelen sinyal aracılığıyla uyarılan elektrosit hücrede oluşan elektrik akımı, komşu elektrosit hücrenin de uyarılmasını sağlar. El fenerinin içindeki pillerde olduğu gibi, binlerce elektrosit hücrede eş zamanlı olarak gerçekleşen bu olay sonucu 600 V’luk bir gerilim oluşabilir. Elektrik akımı yaklaşık 1-2 milisaniye süreyle ortaya çıkar.
Elektrikli yılan balığının büyüklüğü yetişkin bir insanın kolu kadardır. Elektrikli yılan balığının ürettiği elektrik akımının kendine zarar vermemesinin nedeninin oluşan akımın 1-2 milisaniye gibi kısa bir süre etki etmesi ve hayati organların (örneğin kalp) etrafındaki yağ tabakasının yalıtkan görevi görmesi olduğu düşünülüyor.
bilimgenc.tubitak.gov.tr

Veba Geceleri (Orhan Pamuk) Kitabının Özeti, Konusu ve Kitap Hakkında Bilgi

Kitabın Adı: Veba Geceleri Kitabın Yazarı: Orhan Pamuk Kitap Hakkında Bilgi: Orhan Pamuk’un üzerinde 5 yıldır çalıştığı Veba Geceleri, 190...